,â
I
*♦* T
T - S O İ &Belediyenin istimlâk ettiği (Emir, gâtı korusu) ötedenberi (Hidiv İs mail paşa korusu) denmekle maruf tur. Gazetecilere verilen malûmata göre, birkaç sene evvel, bu koru ile içindeki köşk ve müştemilâtı vergi borcundan dolayı Mâliyece satılığa çıkarılmıştı. O zaman Belediye, bu rasım elden kaçırmamak üzere açı lan müzayedeye iştirak etmeğe karar 1 vermiş ve müzayedede hazır bulun
mak üzere bir de mâçnur gönder mişti. Ancak Belediye ıkemuru, 2 7 ! bin liralık muhammen, bedelden faz- j la arttırmağa salâhiyeti olmadığın dan, ileriye gidememiş, bu sırada B. Satvet Lûtfinin vekili, beş yüz lira fazla vererek koru ile içindeki bina ları 27500 lira ile müekkili namına tescil ettirmeğe muvaffak olmuştu.
Şimdi Belediye, istimlâk yolile 300 dönümde« ibaret olan bu koru Üe müştemilâtını satın almıştır. İs timlâk komisyonu arazi ile zinalara ; 1120 bin lira kıymet koymuştur. Fa- j kat B. Satvet Lûtfinin vekili mahke-: meye müracaatla istimlâk bedeline İtiraz ettiğinden, mahkeme istimlâk ; bedelini 300 bin liraya çıkarmıştır. Şimdi dâva, Temyiz mahkemesinde- dir. Temyizin vereceği karar, ya as liye mahkemesinin istimlâk bedelini tasdik edecek, yahut da miktarı art- 1 tıracaktır. Belediye de buna göre pa- : rasını ödeyecektir.
Emirgân, Dördüncü Murat zama. ‘ nma kadar büyük bir orman sahası idi. Burada ötedenberi gayet büyük servi ağaçları mevcuttu. Bizanslılar zamanında Emirgâna (Siparodis) namı verilirdi. Dördüncü Murat,
1040 Hicrî tarihinde Revan kalesi ni fethettiği zaman Iran ümerasın dan olan kale muhafızı (Emirgün oğ lu Tahmaseb Kuli han) ı da esir et mişti. Fakat, kale muhafızı, padişah tan af talep ve sadakat ibraz ettiğin den, kendisine Halep vilâyeti ihsan edildi. Bir müddet sonra (Emirgün oğlu Yusuf paşa) namile padişahın müsahipleri ve kurenası sırasına geç mişti. Bu suretle Emirgân korusile sahili, padişah tarafından bu Iranlı kumandana hediye edilmişti.
Emirgün oğlu, burada büyük bir sahil sarayı inşa ettirmiş, sarayda pa. |dişaha mahsus mükellef bir de taht ¡yaptırmıştı. Kendisinin büyük bir musikişinas olması, padişahın bu ba kımdan da iltifat ve müzaheretine sebep olmuştu.
Emirgün han, yalnız Emirgânda değil, Boğazın diğer yerlerinde de bazı camiler inşa ettirmişti.
Emirgân, sonraları Birinci Abdül- hamit zamanında imar edilmiş, bu radaki İskele camisi bu padişah tara fından yaptırılmıştı. Üçüncü Sultan Selim de’ Emirgâna ehemmiyet ver miş, köyün tanzim ve imarına gayret etmişti.
Sultan Aziz zamanında Mısır va lisi olan İsmail paşa, o zaman Sadra zam olacı Fuat paşanın muhalefetine rağmen, Mısır hanedanına verilen imtiyazların genişletilmesi, nüfuz ve salâhiyetlerinin arttırılması, evvelce valilik, ailenin yaşta en büyük evlâ dına intikal ederken, bu makamın kendi nesline hasredilmesi, valiliğin I hidivliğe tahvili gibi müsaadeleri | Sultan Azizden koparmağa mu'vaf- ! fak olmuştu.
Bu sırada İsmail paşa, Avrupadan ¡yaptığı birçok istikraz yüzünden Mı- I sırda ecnebi nüfuzunu da tesis etmiş
ti. Padişahla İsmail paşa arasındaki dostluk ve karşılıklı menfaat hissi yüzünden, kendisine Birinci Abdül- hamit imareti olan koru ihsan edil mişti. Hidiv, koruyu yeniden tanzim etmiş, burada zarif bir köşk yaptır mış, koru içinde 600 metre genişli ğinde ve bugün hâlâ mevcut olan kaskat’ı inşa ettirmişti.
İsmail paşa, yalnız koruyu tanzim etmekle kalmamış, Emirgân in da te rakkisine himmet etmişti: Biri kız lara, diğeri erkeklere mahsus iki
(rüştiye mektebi) ile bir de hastane inşa ettirmişti.
Emirgân, aynı zamanda bol ve nefÎ3 sularile de meşhurdur. (Hacı Osman bayın) ndaki (Kanlı kavak) memba suyu Emirgâna akmaktadır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi