Camiler ve minareler şehri İstanbul' un en eski camii, İstanbul'un en ün lü en hareketli bir semtine adını ve ren ve Fatih Sultan Mehmet'in Sad râzamlarından olan Mahmut Paşa tarafından yaptırılan camidir. Önceleri Rumeli Valisi iken bilâhare Sadrâzamlığa getirilen ve İstanbul' un fethi sırasında bu makamı işgal etmekte olan Mahmut Paşa tam on- beş yıl süre ile Sadaret makamında kalmış, bu sürenin içinde kuman dasındaki ordularla pek büyük za ferler kazanmış mümtaz bir şahsi yetti. Sırbistan’ın işgali ve Saray- bosna'nın fethi onun zaferleri ara sında yer alır.
Ancak ne var ki, araya giren kıs kançlık, fitne ve fesat Mahmut Pa- şa'yı yalnız Fatih Sultan Mehmet'in gözünden düşürmekle kalmamış, önce Sadaret makamından uzaklaş tırılan Sadrâzam Mahmut Paşa, sonra da yine Fatih Sultan Mehmet' in fermanıyla Yedikule zindanların da boğdurulmuştu.
Rumelinin bazı yerlerinde yaptığı hayratlarla da ün kazanmış bulunan Mahmut Paşa, Rumeli valiliği sıra sında imarcılığı ile de dikkati çek mişti. Mahmut Paşa, Sadrâzamlığı yıllarında İstanbul'da yalnız ilk ca mii inşa ettirmekle kalmamış, adını taşıyan bu mâbedin civarında bir medrese, bir mahkeme, bir mektep ve bir çeşme ile çifte hamam da in şa etitrmişti. Adını taşıyan cami gi bi, yine adını taşıyan hamam da beşyüz yıldanberi faaliyette bulun maktadır.
MAFIMUTPAŞA CAMİİ, Nuruosma- niye camii ile Sandal Bedesteni'nin civarında, ağaçlıklı bir avlunun için
de bulunmaktadır. Bazı tarihçilere göre, cami Tösteron isimli bir Bi zans kilisesinin bulunduğu mahalde inşa olunmuştur. Mimarı ise «Eski» namıyla anılan Sinan Ağa'dır. Camiin plânı, Bursa’daki Muradiye Camii'ni andırmaktadır. Tek minare
da ciddî tahribata uğrayan MAH- MUTPAŞA CAMİİ, 1785 yılında e- saslı bir restorasyona tâbi tutul muştu. Camide yapılan bu büyük tamirat, kapının yan tarafına konu lan bir kitabe ile de belirtilmiş bu lunmaktadır.
~n- io/ii.g
nun ortasındaki sebil çeşme ise Da- lüssaade Ağası Mustafa Ağa tara fından yaptırılmıştır.
İstanbul'un ticaret hayatında pek ö- nemli bir yeri olan Mahmutpaşa, bu camiin bulunduğu mevkiden başlar ve dikçe bir yokuştan
Sultanhama-si bulunan camiin ortasında iki yük sek kubbe ile yanlarında üçer kub be ve medhalinde ise sağlı-sollu iki şer kubbe bulunmaktadır.
MAHMUTPAŞA camiinin son ce maat yeri olarak altı kubbeli bir revâkı vardır. Ancak bazı kayıtlar dan bu revâkın bilâhare inşa olun duğu anlaşılmaktadır. Camiin Hün kâr Mahfeli ise Birinci Sultan Mah mut tarafından yaptırılmıştır. 1776 yılındaki büyük zelzele sırasın
MAHMUTPAŞA CAMİİ, 1827 yılın da bu kez bir yangın geçirerek, ah şap kısımlarında tahribat meydana gelmiş ve bu kez İkinci Sultan Mah mut tarafından yeniden tamir ettiril miştir.
Camiin mavi zemin üzerine beyaz hatlar taşıyan nefis çinilerinin de bu tamirat sırasında döşendiği bi linmektedir.
MAHMUTPAŞA CAMli'nin asırlık ağaçların bulunduğu güzel avlusu
nu adı verilen noktaya kadar iner. Bu yokuşun üzerinde ise, aşağıya doğru inerken sol yanda yine Sad râzam Mahmut Paşa tarafından inşa ettirilen ve kendi adıyla anılan Mah mutpaşa Hamamı bulunmaktadır. Sadrâzam Mahmut Paşa nasıl İs tanbul'un en popüler bir köşesine ismini vermiş ise adını taşıyan güzel cami de camiler ve minareler şehri İstanbul'un ilk yapılan bir camii ol ması bakımından ayrıca büyük bir önem ve değer taşımaktadır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi