• Sonuç bulunamadı

Kaçar Hanedanı Döneminde İran'da Eğitim-Öğretim Faaliyetlerinin Değişmesi ve Yeni Okulların Açılışı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kaçar Hanedanı Döneminde İran'da Eğitim-Öğretim Faaliyetlerinin Değişmesi ve Yeni Okulların Açılışı"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KAÇAR HANEDANI DÖNEMİNDE İRAN’DA

EĞİTİM ÖĞRETİM FAALİYETLERİNİN DEĞİ MESİ

VE YENİ OKULLARIN AÇILI I

MANİZHEH SADRİ*

Giri

İran’da talim ve terbiye ilkçağlardan itibaren ba+lamı+tır. Dünyada en eski okul ve yüksek öğretim merkezlerinden sayılan “Cünd ü apur,” günümüzden 2500 yıl önce İran’da in+a edilmi+tir. Cund i apur Üniver sitesi’nin kurulu+undan Safevi Devleti’nin kurulu+una kadar yüksek öğrenim, İran geleneğinde devletlerin himayesine muhtaç olmu+, bu yüzden siyasi geli+melerle birlikte ini+ ve çıkı+lar ya+amı+tır. İran’ın Batı tarzı eğitim öğretim ile tanı+ması Safeviler döneminde ba+lamı+sa da düzensiz ve yava+ +ekilde ilerlemi+tir. Aslında bu dönemde İran’ın kendi medeniyeti Batıdan daha iyi bir seviyede olmasına rağmen beklenen iler lemeyi devam ettirememi+, Batıda meydana gelen teknik ve ilmi geli+meleri bünyesine alıp geli+tirememi+tir. Tıp ve eczacılıkta Avru pa’dan çok daha ileri bir seviyede olan İran, bunu devam ettirememi+tir1.

XIX. asrın ba+larında askeri alanda görülen yetersizliklerin Batıdaki uygulamalarla giderilmeye çalı+ılması, ba+ka alanlara da te+mil edilerek bilim, sanat ve sanayi ile ilgili Batılı uzmanların istihdamını beraberinde getirmi+tir. Batıdan gerek taklit yoluyla gerekse İran’da istihdam edilen görevlilerin te+vikiyle yapılan deği+ikliklere okullar da eklenmi+tir. Bu döneme kadar eğitim öğretim i+leri iki +ekilde yapılmı+tır. Dinî ilimlerden mantık, usul, fıkıh, kelam, tefsir ve hadis medreselerde öğretilirken, mek teplerde okuma yazma öğretildikten sonra Gülistan, Bostan, Cami i Abbasi,

* Yrd. Doç. Dr., İslamî Azad Üniversitesi, Tarih Bölümü, ebister/İRAN,

msadri18@gmail.com

1 Yunus Kerâmetî, “Ta'lim ve Terbiyet,” Dâiretu'l Me'ârif i Bozorg i İslam XV, Tahran

(2)

Ebvab ı Cinân ve Tarih i Nadir gibi kitaplar okutulmu+tur. Mekteplerin mekânları yetersiz olduğundan bazen dersler camilerde verilmi+tir2.

Batı Tarzında Açılan Okullar (Yabancı Misyoner Okulları nın Kurulması)

Kaçar idaresi döneminde medreselerin dı+ında Batı tarzında kurulan yeni okulların bir kısmı misyoner okulları olarak açılmı+tır. Eğitim ve öğretimde Batının taklit edilmesi uğruna giri+ilen ıslahatlarda ülkenin dini ve sosyal yapısına dikkat edilmemi+, İran’da istihdam edilen uzmanların ve görevlilerin kendi dini propagandalarını esas alan bu okulların açılmasına kayıtsız kalınmı+tır. Misyoner okulları, ihtiyacı kar+ılayacak modern okullar olarak gösterilmi+, dini, kültürel, siyasi amaçlarla kuruldukları gizlenmi+tir. Ulema ve halkın tepkisi göz önüne alınarak yerel okullardan tamamıyla farklı olmamalarına dikkat edilmi+tir. Bağlı bulundukları ülkelerden her türlü maddi desteği aldıkları için iyi bir alt yapıya sahip olmu+lardır. Ülkedeki dini azınlıkların çocukları için kuruldukları söylenen bu okullar, sadece bu i+levi görmemi+, İran’da menfaat mücadelesine giri+en Batılı devletlerin birer rekabet alanı haline gelmi+lerdir. Mesela Alman misyonerler 1830’da Tebriz ve iraz’da Hıristiyanlar için okular açmı+lardır3. Alman görevli Wolf, okulların

açılma iznini Abbas Mirza’dan alabilmi+tir. Urumiye’de kurulan kız okullarının öğrenci sayısı be+ yüzü geçmi+tir4.

Muhammed ah zamanında Amerikalı ve Fransız papazlar tarafından yeni misyoner okulları açılmı+tır. 1838’de Urumiye’de papaz Perkins, +ahtan aldığı ferman ile bir ilkokul açmı+; bu okulda öğrencilere dersler dı+ında halıcılık ve demircilik kursları da verilmi+tir5. Muhammed

ah, açılmasına izin verdiği okulların tarih, coğrafya, geometri ve mate

2 Ahmed Kesrevi, Tarih i Me*rûte i İran, 16 Baskı, Emîr Kebîr, Tahran 1991, s. 19 3 Bkz: George Nataniel Curzon, İran ve Kaziyye i İran (Çev. Golam Ali Vahid

Mâzenderânî), Tahran 2001.

4 Humâ Nâtık, Fereng ve fereng meâbî ve Risâleî İntikâdi eyh ve uyûh, Zamâne No, No: 12,

(Editör: Mehrdade Mihriban) Tahran 1986, s. 51; Rich, Narrative of a Residence in Koordistan 2, vols, London 1838 Board of Foreign Missions of the Presbyterian Church in the USA. A Century of Missionary Work in Iran, 1834 1934. Beirut American Press, 1935, pp 1 2; Perkins, Justin, Historical Sketch of the Mission to the Nestorians, Boston: American Board of Commissioners for Foreign Missions, 1866, pp. 8 10.

(3)

matik gibi derslere daha fazla ağırlık vermelerini istemi+tir6. İran’daki

Amerikalılar bu dönemde açtıkları okullar ve gösterdikleri misyonerlik faaliyetleriyle İran’ın kuzeyinde ya+ayan Nesturî Hıristiyanları kendi mezhepleri olan Protestanlığa çekmeyi ba+armı+lardır. Daha da ileri gi den Amerikalı görevliler, Nesturî gruplardan istifade ederek bölgedeki Müslümanların mezheplerini deği+tirmek için çalı+mı+lardır. Amerikalı tebliğ heyetinin esas amacı “İhyâ yı Ruhanî” projesiyle Asya’daki İslâm tebliğcilerinin mezhebini deği+tirmek olmu+tur. Fakat heyetin çabaları sonuç vermemi+tir. Çünkü Müslüman halktan bekledikleri yardımı alamadıkları gibi tepkiyle kar+ılanmı+lardır. Halk, okullardaki eğitimin tamamıyla Hıristiyanlığı yaymak için yapıldığını fark etmi+tir. Buna rağmen heyet amacından vazgeçmemi+, Urumiye’deki kız okullarının açılmasına muhalif olanlara rağmen dört Nesturî kızdan müte+ekkil bir okul açmayı ba+armı+tır. Okulda dini eğitimin yanı sıra ev idaresi dersleri de verilmi+tir. Köylerde de misyoner okullarını yaygınla+tıran heyet, 1840’ta bir matbaa kurarak okuttuğu ders kitaplarını kendisi bastırmı+tır. Okuttuğu ders kitaplarının sayfaları arasına Hristyanlık propagandasına havi bilgiler yerle+tirmi+tir7.

İran’da ikinci misyoner okulunu Fransız ke+i+ Ojen Bure 1839’da Tebriz’de açmı+tır. Fransız kültür ve dilini İran’da yaymak için okulun bütün masraflarını kendisi kar+ılamı+tır. Çok kısa bir sürede okula olan talep artmı+, hatta bazı talepleri geri çevirmi+tir. Bure, okulda okutmak için Fransızca grameri Farsçaya çevirmi+tir8.

Flanden, Bure’ün 1939’da Tebriz’de “Dârü’l ilm+inasi i Milel” adında bir okul açtığını, Fransızcanın okulun temel dersi olduğunu ve bu vesileyle İranlıların Avrupa’yla tanı+tığını kaydetmi+tir. Bure, Amerikalı tebliğcilerin aksine dinî eğitimi okulun Müfredatından çıkarmı+, eğitim Müfredatını Fransız okullarının Müfredatı gibi tasarlamı+tır. Okulun ders Müfredatında Fars edebiyatı, felsefe ve Avrupa’da okutulan ilimler yer almı+tır. Okulun ikinci +ubesi İsfahan’da açılmı+tır. Ancak buradaki Er

6 A.g.e, s. 60.

7 Hüseyin Mahbubi Erdekânî, Tarih i Müessesât ı Temedünî i Cedid der İran I, Dani+gah ı

Tahran 1370, s. 241.

8 Eugene Napoleon Flandin, Sefernâme i Eugene Flandin be İran der Salhâ yi 1840 1841 (Çvr.

(4)

meni kilisesi +iddetle kar+ı çıkmı+tır. Bure, İran’dan ayrıldıktan sonra Teb riz’deki okul kapatılmı+tır9.

Teufan adındaki bir diğer Fransız ke+i+ ise Urumiye’de okul açmı+tır. Ancak buradaki Amerikalı misyonerler okulun faaliyetine engel olmu+lardır. İngiliz ve Amerikalıları arkalarına alan Ermenilerin de Fransız okullarına kar+ı hareketleri olmu+tur. Nitekim İsfahan’da oturan bir Ermeni tüccarın yardımıyla okul açmı+lardır. Tebriz Ermenileri ise bundan kısa bir süre sonra Nâsirü’d din ah’a okul açma ba+vurusunda bulunmu+ ve ah da onlara izin vermi+tir10.

1863’te “Saint Louis” adında bir okul Tahran’da açılmı+tır. 1866’da Fransız “Saint Joseph” kız karde+ler Urumiye, Selmas, Tebriz ve İsfahan’da kendi adlarına okul açmı+lardır. 1872’de Amerikan Erkek Okulu Tahran’da açılmı+tır. 1875’de Saint Joseph kız karde+ler bu defa Tahran’da kız okulu açmı+lardır. Dieulafoy’ya göre, bu okullarda dil, felsefe, muhtasar tarih ve coğrafya eğitimi verilmi+tir11. Kaçar idaresinin

bu okullara kar+ı tutumu sarih olmamı+tır. Muhammed ah ve devletin diğer makamları misyonerlerin niyetlerinden haberleri olmu+ ve sadece onların diplomatik etkileriyle ilgilenmi+lerdir. Muhammed ah, okulların Batı dilleri, fen ve teknolojisi konusunda İran'a faydalı olacağına inanmı+tır. Ayrıca misyoner okullarının öğrenciyi dı+arıya kar+ı koruma politikasında yardımcı olmu+tur. ah, misyoner okullarını koruması sebe biyle üç önemli güçten vezirler, saraylılar ve ulema sınıfından tepki almı+tır. Okullar Müslüman halka kar+ı kapalılıklarını sürdürerek tepkinin önünü kesmi+lerdir. Amerika, İngiltere, Fransa ve İran Hıristiyanları tarafından kurulan okulların birbirlerine kar+ı rekabetleri olmu+tur12.

İran’da bu okulların sayısı 1860’tan itibaren artmı+; artı+ın en çok olduğu yerler +ehirler olmu+tur. Yukarıda adı geçen ülkelerin kendi dini,

9 Hüseyn Mahbubi Erdekânî, Mukaddimeî der Bâb i Â*inâi yi İran bâ Mezâhir i Temeddün i

Garb, Defter i Mutâleât ve Bernâme rîzi yi Ferhengî, Tahran 1974, ss. 45 46.

10 Tarihçe i Me‘ârif i İran, Mecelle i Ta‘lîm ve Terbiyet, Yıl: 4, no: 6, ss. 361 362.

11 Dieulafo Jane, Sefâretnâme i Madam Dieulafo, (Çvr. Muhammad Ferahve+i), Tahran

2003, s. 119.

12 Vazken Ghougassian, The Emergence Of the Armenian Diocese of New Julfa in the Seventeenth

Century, Atlanta 1998, ss. 125 156; Humâ Nâtik, Medâris i Fransevî der İran 1837 1921 ba

(5)

siyasi ve ticari menfaatleri için bu okullara para aktarmaları, bina yapımı ve görevli istihdam etmelerini kolayla+tırmı+tır. Amerikalı ve Avrupalı misyonerlerin en çok faaliyet gösterdikleri yerler Urumiye ve Selmas +ehirlerinin de içerisinde bulunduğu Azerbaycan eyaleti olmu+tur. 1873’te Presbyterian Derneği, Ermeniler için iki kız okulu tesis etmi+ ve daha sonra bu iki okul birle+tirilmi+tir. Bu +ekilde Müslüman ve Ermeni kızlar için ak+am ve gündüz gidilebilecek bir okul haline getirilmi+tir. 1874’te “İran Beetele” adında gündüz eğitim veren bir kız okulu açılmı+tır. Amerikalı misyonerler Hemedan ve diğer +ehirlerde okullar açmak için merkezler kurmaya ba+lamı+lardır. Okullarda yapılan faaliyetleri gizle mek için sağlık hizmeti vermi+lerdir. 1875’te açılan “St Joseph Kız Okulu” okuma ve yazma, terzilik ve ütücülük meslek eğitimi vermi+tir. Ayrıca Fransa’nın tarihi ve coğrafyası da öğretilmi+tir13.

İngiliz misyonerlerin faaliyetleri ise daha çok İsfahan, Kirman, Yezd ve iraz gibi güneydeki +ehirlerde yoğunla+mı+tır. Bu faaliyetler 1862’ten sonra misyoner ve eğitimci Robert Bruce’un geli+iyle İsfahan Culfa’da yoğunla+mı+tır. Robert, George Jozef’ten görevi devralmı+, ahın kendi sini desteklemesiyle rahat davranmı+tır14.

Ermeniler de Amerikalı, Fransız ve İngilizler gibi, Avrupa tarzı okul lar tesis etmek için harekete geçmi+lerdir. 1875’te Tebriz’de açılan okul larda Ermenice, Fransızca ve Farsçanın dı+ında tarih, matematik ve din ler dersleri verilmi+tir. Okulların öğretmenleri daha çok Kafkas Ermenile rinden olu+mu+tur. Tebriz’de 1879’da Ermeni Kız Okulu açıldıktan son ra Tebriz’deki “Encümen i Zenân ı Hayırsever Ermeni,” 1890 1891’de okulla rın açılmasını te+vik ettiği gibi öğrencilere burs, elbise ve zaruri malzeme vermi+tir15.

Fransa’nın desteğiyle açılan “Fransa İttifak Derneği” ve “Fransa İttifak Medresesi” ba+langıç seviyesinden orta seviyeye kadar Fransızca sertifika eğitimi vermi+tir. Okulda öğrenimlerini tamamlayan İranlı öğrenciler, buradan mezun olduktan sonra yüksek tahsillerini Fransa’da

13 M. Erdekânî, Tarih i Müessesât, s. 367.

14 Monika M Ringer, Âmûzi*, Dîn ve Goftemân i İslâh i Ferhengî der Devrân i Kâcâr (Çvr.

Mehdi Hakikathâh), Tahran 2002, s. 145.

15 A.g.e, s. 147.

(6)

sürdürmü+lerdir. Okulda dil eğitimi ve Fransız edebiyatı öğretilmi+tir. Ayrıca hesap, tarih, coğrafya, felsefe, Farsça ve Arapça öğretilmi+tir16.

İran’daki misyoner okulları ciddi muhalefete rağmen XIX. asır boyunca ve XX. asır ba+larına kadar faaliyetlerini sürdürmü+lerdir. Okulların öğrencilerini ekseriyetle İranlı Hıristiyan ve Yahudiler olu+turmu+tur. Fransız okullarındaki Müslüman öğrencilerin sayısı önemli derecede artmı+tır. Çünkü bu dönemde zengin ve saraylı kısım arasında yayılan Avrupa eğitimi ve sosyal ya+antı sevdası bu kesimin buraya yönelmesini sağlamı+tır.

İran’da Yeni Kurulan Devlet Okulları

İran Dârü’l Fünûnu, Tokyo Dârü’l Fünunu’ndan yirmi yıl önce ve İstanbul Dârü’l Fünunu’ndan üç yıl sonra kurulmu+tur. Sadrazam Emîr Kebîr (1848 1851) tarafından Dârü’l Fünun’un kurulması, İran’ın eğitim sisteminde bir dönüm noktası olmu+tur. Bu okulun kurulması fikri, sadrazamın Rusya’ya yaptığı bir kısa yolculuk ve Osmanlı’daki uzun memuriyeti sırasında oradaki teknik, sanayi ve askeri okulları görmesi ile ba+lamı+tır. Ona göre askeri ve teknik ihtiyaçlar öncelikli olmu+tur17. Fe

ridun Âdemiyet, İran’daki Dârü’l Fünun’un in+asında, 1847’de İstanbul’da kurulan aynı okulun ilham kaynağı olduğunu söylemi+tir. Sadrazamın Rusya’da muhtelif akademi ve okullara hayran kaldığını, ancak esas ilham kaynağının İstanbul’daki okul olduğunu kaydetmi+tir18.

Sadrazam, Dârü’l Fünun’un kurulmasıyla devletin eğitim kadrosunun hazırlamak, idari ve askeri reformların uygulanmasında devleti yetkili hale getirmek ve Avrupa ile ili+kiler sebebiyle ortaya çıkacak yeni diplo matik sorunları kar+ılamak istemi+tir. 1852’de kısmen de olsa bu merha leye geçilmi+tir. Okulun müfredatı daha çok askeri olup öğrencilerin yalnız %18’i matematik ve fizik, % 19’u tıp ve % 5’i mineraloji öğretimi görmü+tür. Geriye kalanların hepsi askeri öğretim görmü+lerdir19. Dârü’l

16 Humâ Nâtık, Kârnâme i Ferhengî der İran, Tahran 1996, ss. 94 96.

17 Abbas İkbâl Â+tiyânî, Mirza Takî Han Emîr Kebîr (Tahkik: İrec Af+ar), Tahran 1961, s.

157.

18 Feridun Âdemiyet, Emîr Kebîr ve İran, Tahran 1983, s. 353. 19 Vekayi i İttifakiye, No: 44, Sal: 1852.

(7)

Fünun, bünyesinde çalı+an Avrupalı görevliler sebebiyle Batı tarzı eğitime geçi+in basamağı olmu+tur20.

Dârü’l Fünun’un öğretim dili Fransızca olduğundan Avusturyalı öğretmenler zorluk çekmi+tir. Bu zorluğu ortadan kaldırmak için ders kitapları Farsçaya çevrilmi+ ve böylece tercüme faaliyetlerini hızlandır mı+lardır. Tercüme edilen kitaplar okulun matbaasında basılmı+tır. Kitapların masrafları okulun 7.750 tümen olan yıllık bütçesinden kar+ılanmı+tır. Okulun bütçesi İstifa Nezareti’nde olup Ulum ve Telgraf Nezareti’nin bütçesinden buraya para aktarılmı+tır21. Bu aktarılan paralar

ile okulun içerisinde mum, barut ve kâğıt atölyeleri, fotoğraf stüdyosu, eczane, fizik ve kimya laboratuarları açılmı+tır22. Okulda batılı öğretmen

ve subayların istihdam edilmesi sebebiyle ba+langıçta Hariciye Nezare ti’ne bağlanmı+23 ve o idarenin temsilcisi tarafından idare edilmi+tir24.

Ülüm (Bilimler) Bakanlığı’nın ba+ına İ’tizadu’s saltana’nın getirilmesi Dârü’l Fünûn’un itibarının artmasına sebep oldu25. Çünkü 1858’de okul

dan mezun olan bir grup öğrenci ile birlikte reform hareketlerine giri+mi+ tir. Gazeteler bu reformları ittifakla abartarak yazmı+lardır. Saray ve dev let adamlarının Avrupa tarzında eğitilmeleri gerektiğine dair yazılar yayınlamaya ba+lamı+lardır26. İ’tizadu’s saltana, yayınladığı bir bildiri ile

İran’ın ilerlemesinde Dârü’l Fünun’un rolünü vurgulamı+, kanunların düzeltilerek Avrupa tarzında eğitimin verilmesine imkân verilmesini istemi+tir. Devlet kademelerine yetenekli insanların yeti+tirilmesinde mihver olmasını sağlamı+tır. 1864’te okulun kütüphanesini Farsça ve yabancı dildeki kitaplarla donatmı+tır. Okulun öğretmenleri tarafından

20 Mehdi İ+râkî, Dârü’l Fünun: Goftari der Hüviyet i Dârü’l Fünun ve Câygâh i Ân der Tarih i

Muasır ı İran, Pejuhe*kedey ı Telim ve Terbiyet, 2. baskı, Tahran 2007. s. 19.

21 Muhammed Hasan Han, Târih i Muntazam ı Nâsirî III, (Tahkik: Muhammed İsmail

Rizvani), Tahran 1984, s. 282.

22 Ringen, A.g.e, ss. 89 91.

23Meryem Ekhtiari, The Dar al Fonun Educational Reform and Cultural Development in Qajar

Iran, New York University1994, p. 133.

24 Rıza Kuli Han Hidayet, Hâtırât, Tahran 1984, s. 63. 25 İkbâl Yağmâyî, Medrese i Dârü’l Fünun, Tahran 1997, s. 77. 26 Vekâyi i İttifâkiye, No: 458, Sal: 1860.

(8)

tercüme edilen ve ders kitapları olarak okutulan kitaplar da kütüphaneye dâhil edilmi+tir. Okul kütüphanesi Muhammed Ali ah döneminde sa drazam Alaü'l mülk tarafından milli kütüphaneye eklenmi+tir27.

Nâsiruddin ah’ın özel doktoru Feuvrie, 1891’de Dârü’l Fünun’da matematik, coğrafya, astronomi, fizik, kimya, mineraloji, jeoloji, boyama ve çizim, askeri teknikler (tophane ve piyade), tıp, Farsça, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça gibi dersler verildiğini kaydetmi+tir. Öğrencilerin deney yaptıkları bir laboratuvar olduğunu, cerrahî operasyonların yapılmasına hurafelerin engel olduğunu da söylemi+tir28.

Ancak 1853’te Tahran’da ya+ayan bir yabancının +üpheli ölümü üzerine akrabalarının isteği ile ölüm sebebini belirlemek için Dârü’l Fünun’daki cerrah Doktor Polak, tıp öğrencilerinin huzurunda ölen ki+inin vücuduna cerrahi operasyon uygulamı+tır29. 1881’de yaygın hale gelen veba ve çiçek

hastalığı gibi hastalıklardan korunma ve bunları önlemek için Dârü’l Fünun’a bağlı “Meclis i Hıfzı’s sıhha” ismiyle bir dernek kurulmu+tur. Derneğin üyeleri İranlı ve yabancı doktorlardan meydana gelmi+ti. Derneğin ilk toplantısında vebanın Irak’ta yaygın hâle gelmesinin sebebi ele alınmı+, hastalığın İran’a sıçramaması için Bu+ehr limanı karantinaya alınmı+ ve doktorlardan bazıları Batı sınırı ile Güneydeki limanlara gönderilmi+tir. Dernek üyeleri ülkenin sağlık durumunun iyile+mesi için hükümete önerilerde bulunmu+lardır. Ayrıca görülen her hastalıkla mücadele etmenin yollarını gösteren bro+ürler basıp dağıtmı+tır30.

Nâsirü’d din ah, ilk ba+larda destek verdiği Dârü’l Fünun’a daha sonra aleyhteki devlet adamı ve ulemanın etkisiyle desteğini çekmi+tir31.

ahın bu kararı almasında okulun İslâm akidesine kar+ı tehlikeli faaliyet lerinin artması da etkili olmu+tur. Ancak kapatma yoluna gitmeyerek kontrolüne almaya çalı+mı+tır. Ulema, Avrupa tarzı eğitim adı altında

27 İ. Yağmâyî, a.g.e, ss. 78 79.

28 Joannes Fauvrier, Se Sâl der Derbâr i İran (Çvr. Abbas İkbal), Tahran 1972, s. 129. 29 Muhammed Necmâbâdi, Tıbb ı Dârü’l Fünun ve kutub ı Dersi yi Ân (Tahkik: Kudretullah

Rû+enî Zâfârânlu) Dani*gâh ı Tahran 1975, s. 207.

30 Rûzname i İran, no: 245, Sal: 1881.

(9)

verilen eğitime kar+ı çıkmı+tır. Okulda verilen Batı nazariyelerinin İslam dünyasına ters dü+tüğünü görmü+tür. Modern eğitimin ateistliğe yol açacağı endi+esini ta+ımı+lardır32. Aslında Avrupa tarzı eğitimin İran'da

yerle+mesi dini kurumların hepsini korkutmu+tur. Zira burada verilen eğitim tamamıyla mekteplerden farklı bilgileri içermi+tir. Verilen dersler sadece sosyal mevkilere ula+mada yeni yollar sunmu+tur.

Tebriz’de Dârü’l Fünun’a benzeyen Darü’s saltana açılmı+tır. Bu okulun idareciliğini Dârü’l Fünun mezunlarından Muhammed Sâdık Han serhengi yapmı+, Dârü’l Fünun’da verilen ilim dalları aynı +ekilde bu okulun müfredatında da yer almı+tır. Okulun öğretmenleri Tahran’daki Dârü’l Fünun mezunları arasında seçilerek aynı tarz eğitimin devamı istenmi+tir33. Okulun eğitim Müfredatında Fransızca, tıp, geometri, piya

de, tophane ve Farsça yer almı+tır34. Ahtar gazetesi, o dönemde okul ile

ilgili verdiği bilgide, okulun durumunun iyi olmadığı ve öğretmen sıkıntısı çektiğini kaydetmi+tir35. Sonraki yıllarda öğrencilerin azalması ve okulun

1894’te kısa süreliğine kapatılması, bu okula olan ilginin azaldığını gös termi+tir36. Daha sonra “Medrese i Muzafferiye” ismiyle tekrar açılmı+tır. Bu

yeni okulun müfredatında Farsça, Arapça, tıp, matematik, geometri, mu hasebe, coğrafya, Fransızca ve hat sanatının verilmesi kararla+tırılmı+tır. Okul müdürü Gerûsî ve Mirza Cihangir Han Tahran’a gittikten üç yıl sonra 1897’de bir daha açılmamak üzere kapatılmı+tır37.

İran’da açılan yeni okullardan bir diğeri de Mü+iriye Okulu olmu+tur. Bu okul sadrazam Hacı Mirza Hüseyin Han (Sipehsâlâr) zamanında coğrafya ve Batı dillerinde eğitim vermek için açılmı+tır. Mu hammed Hasan Han’ın açılı+ta desteği olmu+tur38. “Medrese i Humayun”

32 Kamran Arjomandi, “The Emergence of Scientiy in Iran: Controversies Surrounding

Astrology and Modern Astronomy in the Mid Nineteenth Century,” Iranian Studies, Volume: 30/1 2 (1997), pp. 5 24.

33 Hüseyin Umîd, Târih i Ferhengi i Azerbaycanî, Tebriz 1953, s. 30. 34 A.g.e., s. 29.

35 Rûznâme i Ahter, no: 36/8, Sal: 1882. 36 Ümid, a.g.e., s. 34.

37 A.g.e., s. 80.

38 Muhammed Hasan Han, Mîr'âtü'l Buldân, be kû+i+ i Pertev Nûrî ve Muhammad

(10)

isimli askeri okul ise Sava+ Bakanlığı’na bağlı 1883’te İsfahan’da açılmı+tır39. 1897’de Kirman’a bağlı “Çalyas” köyünde bir kız okulu

açılmı+tır. Okulun açılı+ı devlet bütçesiyle yapılmı+tır40.

1898’de modern okulların kurulması amacıyla Tahran’da “Encümen i Tesîs i Mekâtib i Milliye i İran” adında bir meclis kurulmu+tur. Bu meclis, “Encümen i Maarif” adıyla da anılmı+tır. Eğitim alanında büyük reformlara vesile olan meclis, yeni okulların açılması için büyük çaba sarf etmi+tir. Her ne kadar açılan yeni okulların çoğu meclisten müstakil olarak kurulsa da bu okulların kurucuları genellikle Encümen i Maarif üyeleri olmu+tur.

Encümen i Maârif’in 1899’dan itibaren ayda iki defa ne+redilen “Rûznâme i Maârif” isimli gazetesinde sadece okullar ve milli mekteplerin genel faydaları yazılmı+tır. Ayrıca encümenin milli mekteplerin kurulmasındaki ba+arısının din ve devletin ilerlemesinde en iyi vesile olduğunu anlatılmı+tır. Aynı +ekilde milletin ihyasında da en büyük ser meyenin yeni okullar olduğu kaydedilmi+tir. Encümen i Maârif, İran’ın Tahran dı+ındaki +ehirlerinde okullar açmı+tır41. Ancak encümen

aracılığıyla yeni okullar açmayı siyasi ikballeri için kullananlar da olmu+tur42. Bu durum zamanla rekabet +eklini alarak eğitim öğretim

i+lerini olumsuz etkilemi+tir. Encümen üyeleri arasında bölünmeye de sebep olmu+tur43. Encümen içindeki bölünmeyi ve ihtilafları bertaraf et

mek için bir iç nizamname hazırlanmı+tır. Bütün olumsuzluklara rağmen kitapların tercüme edilmesinde büyük hizmetleri olmu+, İran Milli Kütüphane’sinin kurulmasında etkili olmu+tur44. Maarif Encümeni,

1901’de kapandıktan sonra Ulum Bakanı’nın çabalarıyla “ ûrâ yi Âli yi Maârif” kurulmu+tur45.

39 H. M. Erdekani, a.g.e., s. 367.

40 Tarihçe i Maârif i İran, Mecelle i Ta‘lim ve Terbiyet, No: 6, Sal: 4, ss. 361 362. 41 Rûznâme i Maarif, No: 1, Sal: 1899, s. 1.

42 Yahyâ Devletâbâdî, Hayât i Yahyâ I, Tahran 1992, ss. 197 198. 43 A.g.e, s. 216.

44 A.g.e, ss. 214 216. 45 A.g.e, s. 286.

(11)

Milli Okullar

Bundan önce bahsettiğimiz okullara daha çok e+rafın, ayanların, aris tokrat ailelerin çocukları gitmi+tir46. İran’da Avrupa tarzı ilk millet

okulları Mirza Hasan ismiyle ba+lamı+tır. Mirza Hasan Rü+diyye, Teb riz’de ilim ile i+tigal eden bir ailenin çocuğu olarak doğmu+, sarf, nahiv ve fıkıh eğitimi almı+tır. Dini eğitiminin devamı için Irak’ın Necef kentine gitme niyetinde iken okuduğu bir makale, fikri yapısını deği+tirmi+tir47. Bu

yüzden dini tahsil hayatından vazgeçmi+tir. 1881’de okumak, ara+tırmak, alfabeyi öğretmek ve yeni eğitim yollarını bulmak için Beyrut’a gitmi+tir. Lübnan’da iki yıl boyunca Fransızların kurduğu Dârü’l Mu’allimin’de modern eğitime devam etmi+tir. Daha sonra eğitimini tamamlamak için Mısır ve İstanbul’a giderek Rü+diyye ve idadi okullarının eğitim sistemi üzerine çalı+mı+tır. Ancak buralardaki eğitim sistemini karı+ık gördüğü için takip edeceği yeni eğitim ve öğretim planlarını çizmeye ba+lamı+tır. Yeni alfabenin öğretim tarzını öğrendikten sonra Erivan’a gitmi+tir. 1884’te İran’ın Avrupa tarzı ilkokulunu Kafkaslardaki Müslüman çocukları için kurmu+ ve burada kendi icadı olan sesli alfabeyi öğretmeye ba+lamı+tır. Yayınladığı “Vatan Dili” isimli kitap ile Türkçeyi öğretmi+tir. Bu tarzda öğrencilere okuma ve yazmayı 60 saatte öğretmi+tir48.

Mirza Hasan Rü+diyye, Nasirü’d din ah’ın ikinci Avrupa seyahati dönü+ünde +ahın geçeceği yolun kenarında aynı tip elbiseler giydirdiği öğrencileri sıraya dizmi+tir. Nasirü’d din ah, bunu gördükten sonra Ha san Mirza’dan bu tarz okulların İran’ın deği+ik +ehirlerinde açmasını istemi+tir. Fakat kendi çıkarlarının tehlikeye dü+eceğini anlayan saray erkânı, Avrupa tarzı eğitimin benimsenmesiyle İran’ın düzeninin bozulacağını +aha söyleyerek onu korkutmu+lardır. ah, bundan sonra Hasan Mirza’yı himaye etmekten vazgeçmi+tir. Erivan'da gözaltında tu

46 Rü+diyye okulların ismi Osmanlıdan alınmı+tır. Bu yüzden “Maarifin ya+lı üstadı”

Mirza Hasan Rü+diyye soy ismiyle tanındı.

47 O günlerde İstanbul'da Fars dilinde “Ahter” gazetesi çıkıyordu. Ahter gazetesinin bir sa

yısında alfabe, öğretim tarzı ve yeni eğitim den bahseden bir makale vardı. Bu makalede +u +ekilde bir açıklama vardı: “Yabancı bölgelerde her bin ki+iden 10 ki+i okuma yazma bilmiyor. Ama İran'da bunun tersine her bin ki+iden sadece 10 ki+i okuma yazma biliyor. Bu geri kal mı+lığın sebeplerinden biri Fars dilinin öğrenilmesindeki zorluktu.”

48 Fahreddin Rü+diyye, Zindegînâme i Pîr i Mâarif i Rü*diyye i Bonyângozâr ı Ferheng i Novîn i

(12)

tulan Hasan Mirza, ah Tahran’a döndükten sonra bazı devlet görevlile rinin desteğiyle Tebriz’de bir okul açmak için +ahtan izin almı+tır. 1888’de ilk umumi ilkokulu Tebriz’in i+kîlan Mahallesi Misbâhü’l mülk Cami’inde açmı+tır49. Ancak bu okulun ömrü sadece bir sene sürmü+tür.

Mirza Hasan Rü+diyye Tebriz’den Me+hed’de sürgün olarak gitmi+tir. Me+hed’de okul açmaya çalı+an Mirza Hasan, iftiralar yüzünden bu oku lun da kapatılmasına mâni olamamı+tır. Altı ay sonra tekrar Tebriz’e dönmü+ ve çar+ı civarında tekrar bir Rü+diyye Okulu açmı+tır. Ancak Sadikiyye Medresesi’nin öğrencileri Rü+diyyenin ba+arılı okuma ve yaz ma eğitiminden korkmu+lardır. Daha sonraki be+ yıl içerisinde Mirza Hasan’ın açmı+ olduğu okullar defalarca kapatılmı+tır. Neticede Mirza Hasan Rü+diyye, Me+hed’e kaçmı+, bir defasında okulun öğrencilerinden biri yaralanmı+tır50. Öğretmen yeti+tirmek için açtığı Rü+diyye okullarının

yanı sıra ya+lı insanlar için “Ekâbir” ismiyle okullar açmı+, altmı+ saat gibi kısa bir sürede okuma yazma öğretmi+tir51.

Mirza Hasan Rü+diyye’nin Tebriz’de okul açma i+inde Abdu’rrahim Talibof yardımcı olmu+tur. Ayrıca Nizam Gerrusi ve Mirza Ali Han mali yardımda bulunmu+tur. Bu yardımlarla yüz fakir öğrenci okula kabul edilmi+tir. Okuldan mezun olan öğretmenler batılı tarzda eğitim vermeye ba+lamı+lardır52. 1898’de Eminü’d devle’nin yardımıyla Tahran’da açılan

okula dört yüz öğrenci alınmı+tır. Çocuklarına batılı tarzda eğitim vermek isteyen zenginler kayıt sırasında belli miktarda (3 tümen) para ödemi+lerdir. Okulun ihtiyaçları ve fakir öğrencilerin masrafları zengin lerden kar+ılanmı+tır53. Ayrıca yeni okulların açılması için “tesis i

mekâtib” ismiyle bir dernek kurulmu+tur. Ancak bu okullara kar+ı olanlar Eminü’ssultan’ın sadrazam olmasıyla bekledikleri fırsatı yakalamı+tır. Ulema, okulların kapatılması yönünde risaleler yazmaya ba+lamı+tır54.

49 emseddin Rü+diyye, Sevanih i Ömr, Ne*ri Tarihi, Tahran 1983, s. 31. 50 F. Rü+diyye, a.g.e., s. 28.

51 Rûznâme i Nâsirî, no: 11/1, Sal: 1894, s. 90; F. Rü+diyye, a.g.e., ss. 30 31. 52 Ümid, a.g.e., s. 48.

53 F. Rü+diyye, a.g.e., ss. 42 43.

(13)

Kuma’a sığınan Rü+diyye, Muzafferü’d din ah tarafından Tahran’a davet edilerek himaye edilmeye ba+lanmı+tır55.

Yeni okulların açılması için Mirza Seyyid Muhammed Tabatabai de çalı+mı+tır. “Medrese i İslâm” isimli okul açan Tabatabai, müdürlüğünü kendi oğluna vermi+tir56. Tabatabai’nin okul açma i+i ulemanın yeni okul

lara kar+ı olan olumsuz tavrını deği+tirmi+tir. Daha sonra eyh Hadi Necmâbâdi bu i+e atılmı+tır57. Böylece ilkokulların kurulmaya ba+ladığı

1863’ten beri çok kısa bir süre içerisinde Tahran, Tebriz, Bu+ehr, Re+t, ve Me+hed +ehirlerinde 21 okul açılmı+tır. 1870’e gelindiğinde yeni okul açılmayan +ehir kalmamı+tır. 1890’dan sonra Rü+diyye okullarının dı+ında ba+ka okullar açılmaya ba+lanmı+tır58.

Muzafferü’d din ah döneminde “Medrese i Muzafferi” ismiyle yeni bir okul açılmı+tır59. “Medrese i eref” ise fakir öğrenciler için kurulmu+,

yakla+ık iki yüz fakir öğrenci alınmı+tır. Bu okul 1903’te “ eref i Muzafferi” ismini almı+tır. 1898 1899 arasında dört ayrı okul daha açılmı+tır. Hesap, cebir, geometri ve Fransızcanın öğretildiği “Terbiyet” okulu özel okul statüsünde açılmı+sa da devletten mali yardım almı+tır60. Tahran’da

Tefri+i tarafından açılan “Medrese i Edeb” okulu, ilkokul ve ortaokul olarak öğrenci almı+tır. Daha sonra ilkokul kısmının kaldırılmasıyla sadece or taokul olarak devam etmi+tir61. 1898’de açılan “Medrese i Dani*” ise ma

rangozluk ve ayakkabıcılık gibi meslekleri öğretmi+tir62. Aynı tarihte Tah

ran’da ilkokul ve ortaokul olarak açılan “Medrese i İlmiye,” Arapça, mate matik, biyoloji ve Batı dilleri eğitimi vermi+tir63. Mirza Gıyâsu’d din Edib

Kâ+âni tarafından kurulan “Medrese i Ekâbir” ise ya+lılara birinci ve ikinci sınıfta eğitim vermi+tir. İkinci sınıftan sonra tahsile devam etmek isteyen

55 Mecelle i Yâdigâr, No: 3, Sal: 10, s. 13.

56 Mehdi Melikzâde, Tarih i İnkılâb ı Me*rutiyet i İran III, Tahran 1371, s. 120. 57 A. Kesrevi, a.g.e., s. 38. 58 Y. Devletâbâdi, a.g.e., s. 194. 59 N. Kirmânî, a.g.e., s. 235. 60 Sipehr, a.g.e., s. 276. 61 Y. Devletâbâdi, a.g.e., ss. 302 303. 62 a.g.e., s. 291.

(14)

i+tiyaklı öğrencilere ise Fransızca ve Fars edebiyatı eğitimi verilmi+tir64.

Öğrencilerden hiçbir ücret almayan “Mekteb i İhsânî,” Arapça, İslâm hu kuku, matematik ve astronomi eğitimi vermi+tir65. Mirza Kerim Han

tarafından açılan “Medrese i Hayriye” sadece yetim çocukları almı+lardı. Bu okulda okuyan çocuklar yatılı olarak kalmı+tır66. Yakla+ık yirmi yetim

çocuğu himaye etmi+tir67. Mirza Kerim Han, öğrencilerin masraflarını

kar+ılamak için Mâzenderân, Demâvend, Tahran ve imrân’daki mülkle rinin çoğunu okula vakfetmi+tir68. ah da okulun yakıt masraflarını

kar+ılamak için bir ta+kömürü madeninin gelirini tahsis etmi+tir69. Ta

hran’ın Hacı eyh Hadi sokağında be+ bin metre karelik bir alanda çe+itli binalardan müte+ekkil olan “Hayriye İytâm Okulu”nda mutfak, çay ocağı, çocuk ve bakıcıları için yurt, spor sahası, demircilik ve marangozluk atölyeleri yer almı+tır70.

1899’da Tahran’da açılan “Medrese i Sâdât” okulunun yöneticiliğini Muhammed Ali Laricâni ve Seyid Nasrullah Ahevî, müdürlüğünü ise Seyyid Celil Halhali yapmı+tır. Bu okul sadece fakir ve seyit çocuklarına ücretsiz eğitim vermi+tir. Devletâbâdi’ye göre bu okul Encümen i Maa rif’in eğitim kurallarına bağlı kalmamak için ondan yardım talep etmemi+, halktan yardım toplamı+tır71.

“Medrese i Ülüm ve Siyasi,” yüksek öğretim okulu olarak açılmı+tır. Bu okulun amacı, Dârü’l Fünun gibi devlet adamlarını yeti+tirmek olarak belirlenmi+tir. Okulun eğitim Müfredatı Dârü’l Fünun’un aksine dı+i+leri bakanlığının ihtiyacına göre hazırlanmı+tır. Okula giri+ imtihanında Arapça sarf ve nahiv, matematik, hattatlık, imla ve kompozisyon

64 Y. Devletâbâdi, a.g.e.,ss. 222 240. 65 Sipihr, a.g.e., s. 266.

66 Y. Devletâbâdi, a.g.e., ss. 184 186.

67 Abdulhüseyin Sipihr, Mirâtu'l Vekâyi i Muzafferî ve Yâddâ*thâ yi Melikü'l Müverrihîn (Tah

kik: Abdulhüseyin Nevâî), Tahran 1989, s. 156.

68 Rûznâme i eref ve erafet, No: 44. Sal: 1899, s. 544; İhti+amü’s saltana, Hâtırât ı

İhti*âmu’s saltana, (Tahkik: Muhammed Mehdi Musevi), Tahran 1988, s. 348.

69 Mehdi Melikzade, Nigâhi be Umûr i Hayriye der Devre i Kaçar, Rey 2006, s. 101.

70 İsmet İsmâili, ″Gozâri+ ez Bünyâd i Mevkûfât ı Serdâr Firuzkûhi, ″Vakf ı Mîrâs ı

Câvidân, Sal: 3/3 4, Sal: 2006, s. 121.

(15)

konularıyla ilgili sorular sorulmu+tur72. 1899’da açılan “Medrese i

Lokmâniye,” tıp ağırlıklı olarak açılmı+tır. Daha önce kapatılan Terbiyet okulunun Avrupalı ve İranlı öğretmenleri bu okulda istihdam edilmi+tir73.

Sonuç

İran’da XIX. asır boyunca yapılan eğitim reformları ve açılan Batı tarzı okullar, bazı muhalefetlerden dolayı beklenen faydayı sağlamamı+ lardır. Yeni okullar, ülkenin ihtiyaç duyduğu eğitim öğretimin kalitesinin yükseltilmesi endi+esinden uzak bazen siyasi ve fikri isteklerin sonucu açılmı+tır. Kaçar idaresinin bu sahada inisiyatifi batılı devletlere kaptır dığı, ülkenin ihtiyaçlarına göre tasarrufta bulunamadığı görülmü+tür.

Yeni okulların açılı+ında iki unsur etkili olmu+tur. Birincisinde ülke nin geri kalmı+lıktan kurtulması için Avrupa tarzı eğitim vazgeçilmez bir duruma getirtilerek toplumun üst tabakası tarafından destek görmesi sağlanmı+tır. Avrupa seyahatlerine çıkan devlet görevlileri bu fikiri iyice kabul etmi+lerdi. ahların bu süreçte yetersiz olmaları ve ihtiyaca binaen milli karakterli okulların açılmasını sağlayamamaları, ba+ka unsurların etkili olmalarına fırsat vermi+tir. İkincisinde ise İngiltere ve Fransa’nın emperyalist gayelerle yeni okulları kendi kontrollerine almaları ve her türlü maddi destekten geri durmamaları olmu+tur. İran’daki Ermeni ve diğer zimmilerin bu sürece destek vermeleri ba+arıyı beraberinde getirmi+tir. Daha sonra açılan milli okulların da yapılan propaganda neti cesinde ulemaya kötü gösterilmeleri, durumu karma+ık hale getirmi+tir. Milli okullardan bir kısmı bu sebeple kapatılmı+tır. Osmanlı Devleti’nden örnek alınarak kurulan Dârü’l Fünun ve Rü+diyye okulları, İran’ın bu sahadaki ihtiyaçlarına göre tanzim edilmediği için yabancıların çalı+tığı okullar haline gelmi+tir. Yabancı eğitimciler de kendi amaçları doğrultusunda ve kendi kültürlerinin hâkim olması için çalı+mı+lardır.

Saltanat tahtında en uzun süreli oturan Nasirü’d din ah’ın eğitim öğretim i+lerine önem vermekten ziyade ulemanın desteğini saltanatı için zaruri görmesi, bu sahada ba+arılı olmasını engellemi+tir. Avrupa’ya

72 Humâ Nâtık, Kârnâme, s. 44; Abdullah Mostofi, erh i Zendegani i Men ya Tarih i İçtimai

ve İdari Devre i Kacar I, Tahran 1981, s. 71.

(16)

düzenlediği seyahatlerde İran’ın milli kaynaklarını İngiliz sermayedarlara pe+ke+ çekmesi, eğitim alanında yapılacak yeniliklerde ulemanın kendisine güven duymamasına sebep olmu+tur. Ayrıca +ahın etrafında toplanan ve +ahsi menfaatlerini ülke menfaatlerine tercih eden insanların halk nez dinde kalmaması, halkın yeni okullara bakı+ını olumsuz etkilemi+tir.

Kaynakça

Âdemiyet, Feridun, Emîr Kebîr ve İran, Harezmî, 7. baskı, Tahran 1983. Arjomandi, Kâmrân “The Emergence of Scientiy in Iran: Controversies Surround

ing Astrology and Modern Astronomy in the Mid Nineteenth Century”, Ira nian Studies, vol.30, nos.1 2(1997).

Â+tiyânî Abbas İkbâl, Mirza Takî Han Emîr Kebîr (Tahkik: İrec Af+ar), Tah ran 1961.

Curzon Nathaniel, George. İran ve Kaziyye i İran(Çvr: Gulâm Ali Vahid Mazenderani), İlmi ve Farhangi, Tahran 2001.

Devletâbâdî Yahyâ, Hayât i Yahyâ,C I, Tahran 1992.

Dieulafo Jen i, Seferatname ı Madam Dieulafo, (Çvr. Frehve+i,) Donyaye ı ketab, Tahran 2003.

Ekhtiar Maryam, The Dar al Fonun Educational Reform and Cultural Develop ment in Qajar Iran, PH. D. Dissertaion, Neww York University 1994. Fauvrier Joannes, Se Sâl der Derbâr i İran (Çvr. Abbas İkbal), be Kû+i+ i

Humâyun ehidi, Dunyâ yi Kitap, Tahran 1972.

Flanden Ujun Naplun, Sefer Nâme i Eugene Flandin be İran der Sâlhâ yi i 1840 1841, (Çvr. Hüseyn Nur Sâdıkî), 2. baskı, İsfahan 1945. Hidayet Muhbiru's saltana, Hâtırât ve Heterat, Zevar, 4. baskı, Tahran

1984.

İhti+amü’s saltana, Hâtırât ı İhti*âmu’s saltana, (Tahkik: Muhammed Meh di Musevi), Tahran 1988.

İsmaili İsmet, ″Gozâri+ i ez Bünyâd i Mevkûfât ı Serdâr Firuzkûhi”, Vakf ı Mîrâs ı Câvidân, Sal: 3/3 4, Sal: 2006.

(17)

İ+râkî Mehdi, Dârü’l Fünun: Goftari der Hüviyet i Dârü’l Fünun ve Câygâh i Ân der Tarih i Muasır ı İran, Pejuhe*kedey ı Telim ve Terbiyet, 2. baskı, Tah ran 2007.

İtimadü’s Saltane Muhammed Hasan, Mîr'âtü'l büldân, be kû+i+ i Pertev Nûrî ve Muhammad Sipanlu, III, Tahran 1985.

İtimadü’s Saltane Muhammed Hasan, Târih i Muntazam ı Nâsirî III, (Tah kik: Muhammed İsmail Rizvani), Tahran 1984.

Kerameti Yunus, “Ta'lim ve Terbiyet,” Dâiretu'l Me'ârif i Bozorg i İslam XV, Tahran 2008.

Kesrevi Ahmed, Tarih i Me*rûte i İran, 16 Baskı, Emîr Kebîr , Tahran 1991.

Mahbubi Erdekânî Hüseyin, Mukaddimeî der Bâb i Â*inâi yi İran bâ Mezâhir i Temeddün i Garb, Defter i Mutâleât ve Bernâme rîzi yi Ferhengî, Tahran 1974.

Mahbubi Erdekânî Hüseyin, Tarih i Müessesât ı Temedünî i Cedid der İran I, Dani+gah ı Tahran 1991.

Mecelle i Talim ve Terbiyet, No: 6, Sal: 4 Mecelle i Yâdigâr, Salise, Sayı: 6 7 Mecelle i Yâdigâr, No: 3, Sal: 10

Mekkî Hüseyin, Zindegâni yi Mirza Takî Han ı Emîr Kebîr, Tahran 1994. Melikzâde Mehdi, Tarih i İnkılâb ı Me*rutiyet i İran III, Tahran 1992.

Melikzâde Mehdi, Nigâhi be Umûr i Hayriye der Devre i Kaçar, Rey 2006. Mustufi Abdullah, erh i Zendegani i Men ya Tarih i İçtimâi ve İdari Devre i

Kacar I, Tahran 1981.

Nâtık Humâ, Fereng ve fereng meâbî ve Risâleî İntikâdi eyh ve uyûh, Zamâne No, No: 12, (Editör: Mehrdade Mihriban) Tahran 1986.

Nâtık Humâ, Kârnâme i Ferhengî der İran, Tahran 1996.

Nâtık Humâ. Medâris i Fransevî der İran 1837 1921 ba Mukedemi ı Feridun Âdemiyet, Tahran 2001.

Nâzımü’l islâm Kirmânî Muhammed, Târih i Bîdârî yi İran III, Tahran 1985.

(18)

Necmâbâdi Muhammed, Tıbb ı Dârü’l Fünun ve kutub ı Dersi yi Ân (Tahkik: Kudretullah Rû+enî Zâfârânlu) Dani*gâh ı Tahran 1975.

Ringer, M. Monika Âmûzi*, Dîn ve Goftemân i İslâh i Ferhengî der Devrân i Kâcâr (Çvr. Mehdi Hakikathâh), Koknus Tahran 2002.

Rü+diyye Fahreddin, Zindegînâme i Pîr i Mâarif i Rü*diyye i Bonyângozâr ı Ferheng i Novîn i İran, Tahran 1991.

Rü+diyye emseddin, Sevanih i Ömrü, Ne*ri Tarihi, Tahran 1983. Rûznâme i Ahter, no: 36/8, Sal: 1882.

Rûznâme i İran, no: 245, Sal: 1881. Rûznâme i Maarif, No: 1, Sal: 1899 Rûznâme i Nasiri, No: 11/1, Sal: 1894. Rûznâme i eref ve erafet, No: 44. Sal: 1899. Rûznâme i Vekâyi i İttifâkiye, No: 44, Sal: 1852. Rûznâme i Vekâyi i İttifâkiye, No: 458, Sal: 1860.

Sipihr Abdulhüseyin, Mirâtu'l Vekâyi i Muzafferî ve Yâddâ*thâ yi Melikü'l Müverrihîn (Tahkik: Abdulhüseyin Nevâî), Tahran 1989.

Tarihçe i Maârif i İran, Mecelle i Ta‘lim ve Terbiyet, No: 6, Sal: 4 Umîd Hüseyin, Târih i Ferhengi i Azerbaycanî, Tebriz 1953. Yağmâyî İkbâl, Medrese i Dârü’l Fünun, Tahran 1997.

Referanslar

Benzer Belgeler

O sıralarda İmparatorluğun görece gelişmiş bir bölgesi sayılan Aydın Vilayeti sınırları içerisindeki bölgede yer alan okulların genel durumunu, alınması gereken

Tablo 5 incelendiğinde okulların geliştirilmesi gereken alanlarına ilişkin ilköğretim okulları öğretmenleri ve yöneticilerinin kurumda çalışma süresine göre “Öğrenciler,

Nüfus artışının Türkiye ortalamasının üzerinde arttığı Hakkari’nin eğitiminde ciddi artışlar olmuştur: Okulöncesi kurumlarda geçen süreçte öğrenci

Rönesans devrinde hastahane mimarisinin bir dönüm noktası olarak kabul edilen, 1457’de Antonio Filarete’nin merkezî sistem sağlamak için haç şeklinde

Cumhuriyet Döneminde okul öncesi eğitimin geliştirilmesi için önemli

 1937 yılından itibaren, köy öğretmen okullarında karma eğitime geçilmiştir..  1940 yılından itibaren, köy enstitülerinde karma

Based on the advancement of information technology and inconvenience of key word search, this thesis applied content-based image retrieval to build a Real Drug Image

Millî Eğitim Bakanlığı döneminde Türk eğitim sisteminin en seçkin kurumları arasında yer alan bu okul/yüksekokul/enstitüler şunlardır: Yüksek Muallim