+
BUGÜNLERDE
NE YAZIYOR
?
Pazar 4 Şubat 2001
Bir değişikliğe gitmezsem, adı "Yüz Yüze
Edebiyat" olacak bir söyleşi kitabım çıkıyor.
Attila İlhan'dan İlhan Berk'e, Ayla Kutlu'ya
pek çok edebiyatçıyla yapılmış söyleşiler.
"Edebi Hayatın Sırları: Yazar ve Öteki"
isimli başka bir dosyam da tamamlandı.
'Bu kitap ile, kimi ciddi şairler
gibi tükenmediğimi kanıtladım
eni şairliğim ortaya çıktıktan sonra en
çok rahatsız eden konulardan birisi,
I-.,
gücüne inandığım sevdiğim bazı şairlerin
Ş;; yaşlılık şiirlerini çok kuru, heyecanını
0
?kaybetmiş bulmam olmuştur. Kendim
için de bundan cok korkmusumdur.
y y y"Kimi Sevsem, Şensin..." ile yaşımın belirli bir
merhaleye gelmesine rağmen bazı ciddi ve
önemli şairlerimizdeki kurumanın benim
şiirimde olmadığını kanıtladım.
Attila İlhan, son kitabı üzerine yapılan bu ilk
söyleşide hem aşkı anlattı hem de neden
"istenmeyen adam" haline geldiğini açıkladı
'Pis moruk'tan
şiirler...
Bukovvski'nin yeni kitabı,
Linda Lee'ye adanmış...
B
ukovvski severlere müjde! Parantez Yayınları, Avi Pardo’nun çevirisiyle yazarın yeni bir kitabım yayımladı: “sarhoş çal piyanoyu / vurmalı çalgı gibi / parmaklar biraz / kanamaya başlayana dek”. Kitap, yazarın Türkçe’de yayımlanan 19. kitabı.Charles Bukovvski, 24 yaşındayken ilk kısa öykülerini yayımladı. Ancak sonra öyküleri dergilerde yayımlanmaya değer bulunmayınca, on yıl boyunca bir bar kelebeği olarak yaşadı. Aşırı alkol aldığı ve hastaneye kaldırıldığı güne dek de böyle yaşadı. Sonra şiirle tekrar girdi edebiyat dünyasına ve bu dünyaya gerçek girişi oldu.
FİLİZ AYGUNDUZ
A
ttila Ilhan’ın bütün
bir ömrünü
özetlediğini
söylediği son kitabı
“Kimi Sevsem,
Şensin...” Bilgi Yayınlarından çıktı.
Ana temalar, diyalektik ve aşk...
■ Bundan sonra yaşanacaklar ve yazılacaklar ömre dahil değil mi?
Bundan sonraki fasılda yazılacak olanlar bu kitabın yeni baskılarına girecek.
■ “Kimi Sevsem, Şensin...” Son kitaba bu ad niye?
İlk şiirlerimde olduğu gibi burada da ben, insanlığın çözemediği o ebedi aşk sorununu anlatmaya çalışıyorum. Aynı cinsten veya karşı cinsten, hep birisi aranır. Ve bu birisi asla bulunamaz. Bu şiir onu anlatıyor: Sevdiğin aslında kafandakidir. Sen yarattığın tipin sahicisini arar durursun ama kimi sevsen aslında ötekidir. Yani kısaca, beyhude yere birbirinizi üzüp durmayın, onu bulamazsınız diyorum.
■ Bu sizin için de geçerli. O zaman bu aşk şiirleri nasıl çıkıyor?
İşte o hayal kurma döneminin eserleridir. Öyle bir kadının olmadığını da söylerim ayrıca...
■ “Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular...”
O şiirde zaten yoktular ama ben var sandım onları kesinliği içindeyim. Şimdi söylemeye çalıştığımda ise daha esneğim. Yaşanan her ilişkide tasarlanan kadından bir parça bulunabilir diye düşünüyorum.
■ Kitaptakiler “genç” şiirler ama bir
“yorgun şair” hali de var sanki.
Devrimci çabalarına rağmen yola getiremediği köylülerle tek tek uğraşması gerektiğini öğrenen Gorki, yüzlerce yıl sürer gerekçesiyle itiraz eder. Mihail Antoniç de Gorki’ye sorar: “Sen Paskalya’ya kadar bitirmek niyetinde miydin?” işte budur. Yüzlerce yıl sürer düşüncesine geldiğin zaman, o beyhudelik hissi sana sahip olur, bezginleşirsin. Ama bu Paskalya’ya kadar bitecek bir iş değil.
■ Kitapta “İstenmeyen adamdım hemen her devirde...” diyorsunuz...
Mütemadiyen soru işareti üreten bir adam oldum. Durmadan sorular sordum, ben sordukça ortalık birbirine girdi. Bu da her devirde istenmeyen adam olmayı beraberinde getiriyor. Adam bir sistem kurmuş, zihinsel konforu içinde oturuyor. Sen çıkıp ‘Kral çıplak’ diyorsun. Adamın yeniden sistem kurması, tartışmalara girmesi lazım. Rahatsız oluyor tabii...
■ 40’Iı yıllarda tanıştığınız Sansaryan Hanı, son şiirlerinizde de var... 60 yıllık bir kâbus gibi...
68 kuşağının gördüğü işkence bizden fazladır. Fakat 40 kuşağının özellikle edebiyatçıların Sansaryan Hanı anıları çok acıdır. İşkence stili şimdiki kadar rafine değildi, bunlan Amerikalılar’dan öğrendik. Sansaryan Hanı döneminde hababam stiliydi, yatırır döverler, dayanılmaz işkenceler yaparlardı. O yıllarda gözaltı süresi altı aydı ve valilik izniyle bir altı ay daha uzatabilirlerdi. Mahkemen yok, sorgudasın, dışarıdaki yalanların seni bulamaz... Tam manasıyla yok oluyordun. Bu yüzden 60 yıl sonra da şiirime girer Spnsaryan Hanı...
Taha Toros Arşivi