• Sonuç bulunamadı

Barış Manço'nun fantezi dünyası:Karacaoğlan'dan Mozart'a:Sanatçı 30. sanat yılını kutlamaya hazırlanıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Barış Manço'nun fantezi dünyası:Karacaoğlan'dan Mozart'a:Sanatçı 30. sanat yılını kutlamaya hazırlanıyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Antikayı seviyor: Banş M apço'nun evi h e r çeşit antikayla | diği 17. yüzyıldan kalm a toprak Çin vazoları bile var. Barış,

dopdolu. Birçok koleksiyoncunun arayıp da ele geçirem e- i köşkünün üç katm a yayılan antikaları çok sevdiğini söylüyor.

Barış Manço’nun fantezi dünyası

Direksiyon başında: Banş M anço’nun bug ü n e k ad a r bilin-1 da yazıyor olması. Yazdığı yüzlerce şarkı sözünden büyük

m eyen yönlerinden biri de, şarkı sözlerini direksiyonbaşm -1 bir kısmım yollarda belirlem iş, kalem ini alıp kağıda dökm üş.

elinde gitan şarkı söylüyor (üstte solda)... Sanatçının Moda’-

daki evinde antikasız köşe yok gibi (üstte)...

rış Manço'yu, ‘‘TRT ile ara­ nız iyi maşallah" sorusu bi­ razcık sinirlendiriyor;

"Benim herkesle aram iyi. Bakkalla da iyi, sütçüy­ le de... TRT İle neden kötü olsun. Eğer Kavaklıdere'de filanca sokaktaki bilmem kaçıncı apartmanın beşinci katındaki denetim kuruluy­ la aramın nasıl olduğunu öğrenmek istiyorsanız, iyi değil. Çünkü onlarla kimse­ nin arası iyi değil. Her sa­ natçının her üretenin oldu­

ğu gibi, benim yalnızca on­ larla sorunum var. TRT de­ netim mekanizması içinde, yalnız şarkı üreten kişilerin takıldığı, İki kişi var. Ne ya­ zık ki onlardan biri TRT'nln dışında. Uçakla gidip gelen müzisyen olduğu İddia edi­ len bir arkadaş.... Arka ar­ kaya aldığım ödüllerle ‘Haberler’ programında çık­ tım. Ancak üç programın peşpeşe gelmesiyle sanki sık çıkıyormuş gibi görün­ düm. Hepsi bu..."

Sanatçı 30. sanat yılım kutlamaya hazırlanıyor..

M

uhafazakar

bir yapıya sahip

olduğunu söyleyen

Banş Manço, dünyaya

g eç geldiğini

düşünüyor. “Yüzyıllar

önce doğsaydım,

Mozart’la,

Karacaoğlan’la,

Dadaloğlu’yla Yunus

Emre’yle takılırdım.

Çünkü bugün birlikte

olacak kimse

bulamıyorum” diyor...

TÜRE ÇELİKOĞLU

B

arış Manço’nun üç katlı İngiliz stili kır­ mızı köşkünü Mo- d a ’da bilm eyen yok gibi! Bakkalın-

f f l M M dan kurutemizleyi- ciye, simitçisinden mahalle

arasında top oynayan minik­ lere, hatta yaşlı tonton teyze­ ye dek... Herhangi birine sor­ maya görün, hiç üşenmeden ellerindeki işi bırakıp, köşkün kapısına kadar eşlik ediyorlar size. Konuğu teslim ettikten sonra da kapıda ayaküstü şa­ kalaşıp işlerinin başına dönü- yorlar,.

İngiliz mahallesi

Bir zamanların İngiliz ma­ hallesiymiş Moda... İnsanları şimdiki gibi sevecen, ancak evleri çok farklıymış şimdikin­ den. Fazla değil 30-35 yıl ön­ cesine dek, hep böyle eski ev­ ler varmış. Çarpık gelişen kent dokusundan en çok na­ sibini alan bu güzelim semtin eski günlerini, Modalı dostla-

rın sohbet konulan arasında-

dır

mutlak.__________-Moda’nın sevdalısı

Barış Manço da eskilerden. Moda'nın tiryakilerinden, sev­ dalılarından. İki yıl önce, 1809'da İstanbul’a gelen bir İngiliz aileden aldığı üç katlı köşkünde yaptığımız söyleşi­ de, buranın yıllanmış âşığı Barış Manço’dan dinledikle­ rim, değişen Beyoğlu’nun ar­ dından koparılan feryatlardan farklı değil.

Şimdi çok farklı

"Öğrenciliğim bitip dön­ düğüm zaman, tüm evler yı­ kılmış. Karadeniz mimarisi­ nin şaheserleri kaplamıştı Moda'yı. Karadeniz mimari­ sinin ardından Karadeniz pi­ deleri de geldi. O gelince lahmacun geri durur mu? O da geldi. Otomatlkman bu apartmanların teknik İşleri­ ni yapmakta olan Sivas ve Kastamonu havalisinden bir grup da eklenince, kü­ çük kaleler ve tenis kortla- nnın yerini alan kıraathane­ lerini de beraberlerinde sü­ rüklediler. Derken simitçi­ ler, mısırcılar, dondurmacı­ lar birer köşe kaptılar. Bu­ gün Moda, Trabzon’un ya da Kastamonu’nun bir kaza­ sı görünümüne giriverdi. O

Bir anı artık: Barış Manço, yıllardır kendisine eşlik . e d e n Kurtalan E k spres’le artık birlikte çalışmıyor. Bu

resim, o g ü n lerd en kalan bir anı artık...

görünümde, bu tür evlerin fazla yaşaması beklenemez­ di zaten...”

Üç aile kaldı

Moda'da, Barış Manço'dan gayri üç aile daha var köşkte oturan; Eski Cumhurbaşkanı­ mız Fahrettin Korutürk, piya­ nist Ayşegül Sarıca ve Mer­ sinli ünlü olmayan bir aile...

Barış Mançoyla Moda'nın dünü ve bugününü konuş­ mak için biraraya gelmedik

M uttu yuva: barış

aslında. Dereden tepeden, özellikle de Barış’ın az bilinen yönlerinden söz edecektik. Sanat yaşamının 30. yılını kut­ lamaya hazırlanan bir sanat­ çının, halkı ve basın tarafın­ dan bilinmeyen yönlerini bul­ mak hayli güç bir merak...

Bilmediğiniz yönleri

Manço 3845 atasözünü ez­ bere biliyor... 19 yıldır antika topluyor, pekçok antikacının bir türlü ele geçiremediği, 17.

yy. toprak Çin vazoları bulu­ nuyor.. Son gittiği Amerika konserinde ikramiyeye konu­ lan yüzüğüne 500 bin liraya alıcı çıkıyor.. Türkiye'deki hiç­ bir partiyi desteklemiyor, şa­ yet bir ekonomist parti kurulur­ sa, başkanı olabileceğini söy­ lüyor.. Garip ikinci yanını, bir tek söz yüzünden, 30 yıldır görüşmediği arkadaşları ve akrabaları olduğunu açıklı­ yor.. Ortaokul son sınıfta mü­ zikten ikmale kaldığını, bir yanlışlık sonucu 2,5 ay önce

ı çocuğu olan

sanatçı, çevresinde aile­

sine düşkünlüğü ile ta-

runır...

askere alındığını, askerde saçları kesilince, ensesi ve kulakları güneşten yanarak, ikinci derece yanıktan hasta­ neye kaldırıldığını vurgulu­ yor... Sonra şarkı sözlerinin büyük bir bölümünü, araba kullanırkan yazdığını bilenle­ rimizin sayıca fazla olmadığı da kesin... . _______

Dert yanıyor

Barış Manço konuşmamı-' zın bir iki yerinde, “ Ben eski

Yedek subaylık günleri: İşte yıllar önce çekilmiş, albüm­

de saklanan tatlı bir anı... Polatlı Topçu Okulu’ndaki Barış,

bir insanım” diyor. Ama bu,

yeniliklere karşı olduğu anla­ mında değilmiş. Çünkü mil­ yonlarca lira verip aldığı tele­ sekreteri, buzdolabı, iki tane televizyonu ve videosu var­ mış.

Dünyaya geç geldiğin­ den yana da dertli. Yüzyıllar önce gelebilseymiş Mozart'la, Karacaoğlan'la, Dadaloğlu’y­ la birlikte takılırlarmış. Yunus Emre’yle ata atlar, Mozart'a kahve içmeye giderlermiş.

Beethoven’i Bodrum'a davet edermiş. Birlikte açılırlarmış Bodrum’un maviliklerine. Ba- rış’a bu fantezi dünyasından ötürü Allah'tan kimse deli gözüyle bakmıyor. ‘‘Benim aklı selim bir adam olduğum biliniyor da, deli damgasını yemekten yırtıyorum" diyor.

Arası iyi iyi...

Üç ay içinde, yedi kez ha­ berlerle, üç kez de eğlence programıyla ekrana gelen

Referanslar

Benzer Belgeler

In der Nacht darauf zog Sultan Abdülmecid mit einer grossen Zahl von Laternenträgern, die ihm den Weg erleuchteten, durch die Gärten des benach­ barten Çırağan

Bu çalışmada, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi YBÜ’de çalışan sağlık çalışanlarının HIV/ AIDS konusundaki bilgi ve tutumlarının

Toplum kökenli olguların %75’i deri ve yumuşak doku infeksiyonu olan hastalar olup bu oran sağlık bakımıyla ilişkili olgularda %37 olarak tes- pit edilmiştir.. “Asian

Bakteriyel, viral ve etken saptanamayan pnömoni grupları arasında balgam çıkarma, boğaz ağrısı, oskültasyon bulgusu ve kor- tikosteroid kullanımı gibi değişkenler

Ülkemizde sağlık çalışanlarının kızamık bağışıklığıyla ilgi- li çalışmalara bakıldığında, 2005 yılında, Ankara Numune Eği- tim Araştırma Hastanesi ve Sami

Pérez-Huertas ve arkadaşları (21)’nın alojenik HKHT yapılan 29 çocuk hastada yaptığı çalışmada 6 (%20) hastada nakilden medyan 24 gün sonra BKV’yle ilişkili

animaloris’in etken olduğu ilk infektif endokardit olgusu olup, hayvan teması gibi bir risk faktörü de bulunmaması nedeniyle dikkat çekicidir..

Özellikle hayvancılığın yaygın olduğu, sosyoekonomik olarak gelişmekteki ve hastalık için endemik olan bölgelerde aile taramasının önemli bir konu olduğunu