a B a H H H B M H H I B R H B a B B H B B M H a H i n H M H a a a M n i H n H M a a a
Emel Sürel, ilerleyen yaşına rağmen kendisini 18 yaşında bir genç kız gibi hissettiğini söylüyor. Antalya Kalesi’ ndeki lokantasında yabancı turistlere kendi elleriyle hazırladığı yemeklerin servisini yapan Emel Sürel, gönüllü turizm elçisi olduğunu söylüyor.
Monaco Prensesi Grace Kelly’i ağırlayan Emel Sürel, gönüllü turizm elçiliği yapıyor
Pasa torunu asa oldu
Eski Maarif Nazırı Haşim
Paşa nın torunu olan 74
yaşındaki lokantacı,
Antalya Kalesi nde 10
yıldır ünlülerden
turistlere kadar
müşterilerine kendi
yaptığı yemekleri
sunuyor
PINAR TÜRENÇ174 yaşına, bembeyaz saçlarına, azalan gücüne aldınş etmeksizin turizm gönüllüsü olarak ça lışan bir kadın, işlettiği lokantasında her yıl binler ce yabancı turist ağırlıyor.
Turizm cenneti A ntalya'nın Roma, Bizans, Sel çuk ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan ünlü kalesinin bir ucu üzerinde 10 yıldır lokantacılık ya pan Emel Sürel, “ Bunca yaş, çalışmamı engelle miyor ki... Daha on sekizindeyim zaten." diyor. Çiçeği burnunda bir gençlik yaşının nasıl saptandı ğını ise, kısaca anlatıveriyor Emel Sürel:
“ Annem, beni 29 Şubat günü dünyaya getir miş. Yani 4 yılda bir yaş günü kutlanan günde. Bugün 74 yıllık olduğuma göre, yaşım da 18 ol maz mı?”
RAKI İÇİYOR
Emel Sürel, elindeki rakı kadehini yıllara mey dan okurcasına kaldırırken, karşısında oturan, ne redeyse 18 yaşma gelmiş torununa sevgi dolu bakıyor.
“ Beni hayata bağlayan, durmadan çalışmam, torunlarım ve kızımdır” derken, restorana gelen bir grup yabancı turisti ağırlamak için, genç kız çevik liğinde yerinden kalkıyor.
Fransızcası, İngilizcesi ile, grubu ağırlayan Emel Sürel, lokantanın mutfağına koşuyor, soğuk, sıcak mezeleri bir tepsiye doldurduğu gibi terasta Antal ya’yı seyredenlere ikram ediyor. Sonra, yeniden mut fağa koşuyor, bir tepsi dolusu soğuk meyve suyunu, birayı, sodayı, sıcaktan bunalan yabancı müşterile
rine götürüyor. Yaşma göre az titreyen elleriyle açı yor, ayn ayrı kimin ne içtiğini sorarak onları serinletmeye çalışıyor. Arkasından sıcak börekleri ni, mezelerini, balıklarını hiç durmaksızın masalara taşıyor.
DEDESİ MAARİF BAKANI
Eski M aarif Nazın Haşim Paşa’nın torunu olan, İstanbul’da büyüyen, Dışişleri eski mensubu Safter
Sürel’in eşi Emel Sürel, on yıldır işlettiği Hisar Res- torant’ında, konuklanndan arta kalan zam anda, bi zimle konuşma fırsatı bulabiliyor:
“ Eşimle on yıl önce, Antalya’da güçlükle bu kaleyi restore edip açmaya karar verdiğimiz zaman kimse bu işi başarabileceğimize inanmamıştı. Es rarkeşlerin, sarhoşların yatağı olarak, karanbk ve pislik yuvası bu surda restoran! yapmak, Antalya lIların dışından bir kişi için imkânsızdı. Bn imkân sızları, turizme gönül vererek yendim. Durmadan çalıştım. Kraliçeleri, çok sayıda ünlüyü burada ko nuk ettim, Türk yemekleri yedirdim”
ÜNLÜLERİ AĞIRLADI
M onaco Prensesi Grace Kelly’e, Bulgar Başka nı Jivkov'a, Amin H an’a, AvrupalI parlamenterle re, yabancı ülke valilerine, belediye başkanlarına yemek yediren, onlara A ntalya’yı en güzel nokta dan seyrettirme olanağı yaratan yaşlı turizmci,
“ Önemli olan” diyor, "O nlara Türk konuksever liğini tanıtmak, yemeklerini tattırmak. Sanıyorum memnun ayrılıyorlar ki mektnplann, kartların so nu gelmiyor” . Sabah tüm lokantanın sipariş listesi ni onca yaşma karşın kendisi temin eden, müşterisine bizzat hizmet veren, mutfağında ateş başında yemek hazırlayan, çok sayıda bildiği yabancı diliyle servisi eliyle yapan gerçek bir hanımefendi görüntüsü için deki Emel Sürel, geleceği ile ilgili de konuşmaktan kendini alamıyor:
"Bundun sonra Allah izin verirse, önümüzde ki yıl Kaş’da bir turistik tesis yapacağım. Hiç otur madan çalışacağım. Oturursam, yaşayamam. Hastalıklarımı düşünürüm yoksa. Şu anda çok iyi yim çünkü. Yorgunluk duymadığım sürece, turist lere çalışacağım.”
K E I . I . V İ L İ K İ l f L İ K T f c
Antalya da 10 yıldır lokantacılık yapan Enıei Süiel, turistlerden ün lülere kadar genellikle yabancı müşterilerine hizmet veriyor. İşte, eski Maarif nazırı paşanın torunu Sürel. 1982’de ölen Monaco Pren sesi Grace Kelly ile birlikte. (Fotoğraflar: YALÇIN ÇINAR)