• Sonuç bulunamadı

Şehirden röportajlar:sahnede kundağa konan çocuk elbette artist olur

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şehirden röportajlar:sahnede kundağa konan çocuk elbette artist olur"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şehirden Röportajlar

Sahnede

kundağa

konan çocuk

elbette

a rtis t o lu r

Halkevlerinin

lemsi! şubelerinde öyle

taze istidatlar var

ki, profesyonel

ar-

tistleri

gölgede

bırakırlar

Sahnemizin en büyük noksanı

kadın ve bilhassa püzei kadın!

¿a h n e m h d e kendilerini sevdîrebilmiş ve beğendirebilıniş olan sana tkârlardan

Feriha Tevfik ve Şevkiye

ahnernizin çok kuvvetli un - surları ve san’atkârları arasın­ da bir kaç tabiat harikası yaşı - yor: Feriha Tevfik, Cahide ve Şev­ kiye..

Bunlara sahnemizin «ekanimi

selâsesi» de diyebiliriz.

Güzellik kraliçesi olmadan ev - vel, bizce tamamen meçhul olan Feriha Tevfik, meğer güzellik kra­ liçeliğinin muvakkat şerefinden | ziyade sahneye lâyık bir yaratı - lışmış!.

Bu, hakikati, ancak, Şehir Ti -

yatrosunun güzide san’atkârları a- rasında bir yıldız gibi parlamıya

başladıktan sonra anladık. Onu

sevgi ile alkışladık. Hâlâ da alkış­ lıyoruz ve alkışlıyacağız.

Cahideye gelince, sahnede oııu seyrederken, san’at âşıkı bir artist karşısında bulunduğumuzu anlıyo­ ruz.

Aldığı muhtelif rollerle seyirci­ lerini heyecandan heyecana götü - ren bu büyük artistin, bütün san’- j atının esrarını kavramak elbette ko- j lay değildir.

İşte Cahideyi böyle büyük bir ar­ tist, üzerine aldığı bütün rollerde, kadınlığın iştihasını, hissini, rik - katini, bayağılıklarını, levsini, hase­ dini, bütün kalb acılarını, ruhunu sahnede yaşatan canlı bir san’at â- bidesi sayabiliriz.. Hele çiçekler or­ tasında yüzen ne enfes bir ofelya- dır Cahide.

Şevkiyeye gelince, o san’atkâr bir baba ile, yine sahnelerimizde yıllarca alkışlar toplamış bir ana­ nın kızıdır. Bilmem onu, bilmiyen var mıdır memleketimizde?.. O - nun sesinin güzelliği, nağme mef­ tunlarının kalblerini gıcıklamış, o- kuduğu parçalar, aldığı çapkın ta­ vırlar, seyircilerini büyülemiştir.

Şevkiyenin dansları da bir hari­ kadan Muntazam vücudünün çe­ vik hareketlerde oynadığı oyunlar, bir Türk artistinin vücudunda na­ sıl bir bedia mücizesi yaratmak mümkün olduğunu isbat etmiştir.

Şevkiye oyun oynarken bilir mi­ siniz neye benziyor?..

İpekli bir mendile!.

— İnsan ipekli mendile benzer mi?

Diye bir 3o._ ■ .mnda kaldı­

ğımı hissediyorum Merakınızı gi­ dermek için anlatayım:

Haniya. bazı büyük ipekli men­ diller vardır. Büyüklüklerine rağ­

men, avucunuzun içme siKiştıram- lir, buruşturur, bir yumak haiine getirirsiniz.

İşte Şevkiye de ayak hünerleri yaparken, sanki ipekli bir mendil - miş te, avucunuzda sıkıştırılmış büzülüyor, dertop oluyor, kıvrılı­ yor, ve âdeta bir yumak haline ge­ liyor.

Bir çiçek, bir katmer gülü gibi yavaş yavaş açılarak karşınızda gü­ ler yüzlü bir Şevkiye oluyor.

Bu hünerlerini nasıl öğrendiğini, bu sahada ne tarzda çalışmakla bir «kudret» olduğunu öğrenmek için sordum:

— Artistliğe karşı bir heves du­ yarak mı sahneye atıldınız, yoksa bundan başka sebepler de var mıy­ dı?

Şevkiyenin, dünyaya yem

a-A'evyork sahnelerinde görünen ar- tist tiplerinden ; Mag Orans

çilmiş çocuk gözlen kadar temiz - bakışlarına, şen ve mes’ut geçen eski günlerin sevimli neş’esi ya - yıldı. Biraz di'ışünmiye başladı, ha­ fızasını eski günlerin enginliğine doğru seferber ederken, ben bu sorguyu ağzımdan çıkarmamın piş­ manlığına düşmüştüm. Çünkü ö - mür yıpratmış, bir ana ve babanın bir kızı olan Şevkiyeye böyle bir sorgu sormak çok abesti.

Şevkiye:

— Heves mi? diye cevap verdi. Şimdi bunu tayin edemem. Fakat her halde babamın ve anamın sah­

ne adamı olmalarının bunda çok

tesiri var. Anam Mari, babam Şev­ ki, sahnede ömür çürütmüş insan­ lardır. Ben çok küçük iken sahne­ ye çıktım, belki böyle çocuk rol­ lerine çıkış, küçük ve çocuk kal -

bimde bir heves uyandırmıştır. Da­

ha tuhafını söyliyeyim: Annem

kundağımı sahnede yapmış. Bu da bir sebep olabilir. Öyle ya, sahnede kundaklanan bir çocuk, elbette sah­ ne kralı olur.

Kendimi anladığım bir yaşa gel­ diğim zaman, artık bana rol ver - mıye başladılar. Yine çocuk rolü! Muvaffakiyetle başarmışım bunla­ rı! O zamanlar öyle söylerlerdi,

Hançeresi, dinliyenleri zevkle,

ııeş’e ile özledikleri bir ses hâzine­ sine bekçilik eden sevimli Şevki - yeye, sesinin nadir kabiliyetini ve hudutsuz istidadını nasıl inkişaf et­ tirdiğini sordum.

Konuşurken bile, kıvrak bir mu­ siki nağmesi gibi kulağa haz ve neş’e veren sesine, dudaklarından hiç eksik olmıyan tatlı gülüşünü katarak cevap verdi:

— Sahnede, şarkı, kanto ve çal­ gıların nağmeleri içinde büyüdü­ ğüm için olacak, musiki hevesi ben de idrakimle beraber uyandı. Ken­

di kendime epey meşgul oldum.

Sonra kendimi, içimde uyanan te- ganni istidat ve arzusuna kaptır - dım. Bu istidadımı keşfedenler, be­ ni teşvik ettiler. İlk olarak (Ma- riça) operetinde oynadım. O gün duyduğum heyecan, hayatta duy - duğum heyecanların en ısıtan ve en üşütenidir.

Muhlis Sabahattinin operetinde çalıştım. Orada çok istifade ettim.

— Sizce sahnede muvaffakıye - tin en büyük sırrı nedir?

— Vallahi ben kendi hesabıma,

(Devamı 6 ıcı tayfada) İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

II.Abdülhamid devri halen olumlu olumsuz yönleriyle Tür­ kiye’de yaşar; çünkü kabul et­ memiz gerekir ki bu dönem, mo­ dern Türkiye’nin oluştuğu devir­.

Yönetim Bilimleri Dergisi (2: 2) 2004 Journal of Administration Mobbing kavramı, örgütsel psikolojik şiddeti tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır.. Mobbing kavramını

Any medicine containing bismuth or calcium, such as MacLean's powder, should be discontinued for 48 hours prior to the

Artan yükler altında, her plastik mafsalın oluşumundan sonra, o noktaya bir adi mafsal koymak ve Mp plastik momentini dış yük olarak etkitmek suretiyle elde edilen

anlaşamayacağımızı, daha doğrusu beni -ve daha pek çok kişiyi- anlayamayacağım düşündüğüm, ama zamanla onu yaşlı ve dalgın görenlerin tavır ve sözlerini,

A variety of morphological changes in the peritoneal membrane develop by similar mechanisms in patients undergoing peritoneal dialysis and lead to increased

Onun için hazin bir vedadan sonra Köşk cephesinden ayrılan Celâl Bey, artık (Galip Hoca) lıktan da istifa et m iş; kendisini cani gönülden seven ve tanıyan

Tasavvufi edebiyat bünyesinde, divan edebiyatı, aşık edebiyatı, halk edebiyatı ve hatta yeni edebiyat tarzını benimseyen sanatçıların yer alması, bu edebiyatın muayyen bir