• Sonuç bulunamadı

Orhan Kemal'i anmak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Orhan Kemal'i anmak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EVET/HAYIR

OKTAY A K B A L ___

-m ‘r ı t ı n

Orhan Kemal’i Anm ak...

"Yirmi yaşındaydım. Kafam bir türlü çözemediğim sorunlarla yara olmuştu. Sanki yere basmıyordum, havada, boşluktaydım. Ve bir gün, bir kahve köşesinde tanıdığım işçi dostum İsmail Us­ ta... Sonra kitaplar: Serseriler, Stepte, istrasti Mordasti, La Dam O Kamelya, Madam Bovari, Jerminal, Benim Üniversitelerim, Kroyçer Sonat, Umumi Tarih, Fransız İnkılabı Tarihi..

Orhan Kemal aramızdan ayrılalı tam on yedi yıl oldu. Bir ko­ nuşmasında gençlik günlerinden, yazın dünyasına ilk yakla­ şımlarından böyle söz etmişti. Ünlü bir babanın, ilk Millet Mec- llsi’nde milletvekili, kısa bir süre için Adalet Bakanı, 'Toksöz' gazetesi başyazarı, avukat Abdülkadir Kemali'nin oğlu... Bir emekçi çocuğu, bir köylü çocuğu değildi; bir aydın kişinin, bir kentsoylunun çocuğuydu. Adana’nın tanınmış bir ailesinden- di. Ama yaşam koşulları, babanın politika yüzünden yurtdışı- na gitmesi, Raşit’iri -ki gerçek adı buydu- avare bir çocukluk, bir gençlik geçirmesi, okullardan, sınıflardan kopması, yaşa­ mını kazanmak için fabrikalarda kâtiplik gibi işlere girmesi... Bir yandan da futbol sevdası... İlk aşklar, ilk duygulanmalar, İlk yazılar, daha doğrusu ilk şiirler...

Raşit Kemali imzalı ilk şiiri Yedigün’de çıkar 1939’da: "Bu yüz­

leri salyalı, kirli, iğrenç çehreler - Korkunç bakışlarıyla beni çıl­ dırtacaklar - Kimbilir belki bir gün içeriye girenler - Yerde cansız uzanmış bir ceset bulacaklar"... Bu şiiri Kayseri Cezaevi'nden

göndermiştir. Evet, askerlik görevinin bitmesine altı ay kala bir ihbar sonucu tutuklanmış, “Komünizmin ne olduğunu bilmedi­

ği bir sırada, Nazım Hikmet'in ve Maksim Gorki'nin kitaplarını okuduğu” için mahkemeye verilmiş, beş yıl hapse mahkûm ol­

muştur. Hapishane yaşamı genç şaire birçok şey öğretir. 1940’ta Bursa Hapishanesi'ndedir. Yaşamının dönüm noktasındadır. Nazım’la tanışmıştır, şiirlerini beğenmeyen büyük şair, onun düzyazıya yönelmesini, öyküler yazmasını öğütler. İlk dörtlü­ ğünü bile dinlemeye katlanamaz: "Berbat, rezalet" der.,. Ra­ şit öyküler yazar, dergilere gönderir. Hapisten çıktığında "Or­

han Kemal" adıyla ün kazanmış bir yazardır artık... 1950’de İs­

tanbul’dadır, Varlık Yayınlarfnda “Baba Evi", "Avare Yıllar”,

“Cemile" gibi kitapları çıkar. Kısa zamanda Orhan Kemal yeni

kuşağın en beğenilen öykü yazarlarından biri oluverir. On yedi yıl önce 2 Haziran 1970 günü bir öğle saatinde Or­ han Kemal’in Bulgaristan’da gezideyken öldüğünü duymuştum. Epeydir hastaydı, çeşitli hastanelerde gidip görmüştüm. Elli altı yaşındaydı. En verimli dönemindeydi. Yıllar yılı süren sıkıntılı yaşamı sona ermişti. Oyunları, romanları onu geçindirmeye başlamıştı. Geçimini sağlamak için durmaksızın yazmıştı, sa­ bahtan akşama gece yarılarına kadar varan bir ezici çalışma­ ya kaptırmıştı, kendini... Sayısız roman, öykü, röportaj, oyun... Elbet hepsi sanat açısından üstün bir değer de olamazdı. Bu hızlı çalışma, yalnızca para kazanmak için sürdürdüğü üret­ me coşkusu karşısında yapıtlarına yeterli zaman ayıramıyor­ du. Ama bu sayısız yapıt arasında öyküleri, “Bereketli Toprak­

lar", “Murtaza" gibi romanlarıyla çağdaş Türk yazınında ölüm­

süz bir yer sağlamıştı kendine...

Bit yazar ölümünden sonra kimi zaman belirli bir süre unu­ tulur. Kitapları eskisi kadar ilgi görmez. Övgüler az yazılır. Ya­ şamın koşullarıdır bunlar! Ama Orhan Kemal gibi yazarlar bu geçici unutuluşların, daha doğrusu az anımsanışların çıkma­ zından belirli bir süre sonra sıyrılırlar. Asım Bezirci’nin “Orhan

Kemal, Hayatı, Sanat Anlayışı, Hikâye ve Romanları” adlı ince­

lemesini okurken bütün bunları düşünüyorum. Ne iyi etmiş Be­ zirci böyle bir kitap hazırlamış!... Genç kuşaklar, öyküleriyle, romanlarıyla tanıdıkları Orhan Kemal’in iç dünyasına Bezirci­ nin kitabıyla daha kolayca girebilecekler, Orhan Kemal’in ya­ şam savaşını, yazarlık serüvenini, ortaya koyduğu yapıtların çe­ şitli kişilerce yapılan değerlendirmelerini toplu olarak okumak, öğrenmek olanağını elde edebilecekler...

Orhan Kemal’i, on yedinci ölüm yılında Talip Apaydın’ın bir şiiriyle anmak istiyorum:

“Çağdaş Ferhat’tı Orhan Kemal - Bilirdi kayalar nice sert - Yara yara geldi dişiyle tırnağıyla - Nereden nereye - En dipten, en te­ peden - Yiğit insan, yalın kuvvet - / Ünü büyüyecek dilden dile - Kimse önleyemeyecek - Bin yıl sonra bakacaksınız - O var köy­ lerde, kentlerde - Derin vurdu kazmayı - Orhan Kemal ölmeye­ cek.”

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer bu düşünceyi tersten değerlendirirsek, 3,8 milyar yıl boyunca yeryüzünde birbirinden farklı 650 milyon ile 1,3 milyar arasında canlı türü yaşamış ve yok olmuş..

Sonuç olarak bu çalışmada olay yerinden alınan hastaların yanında ilimizde hastaneler arası nakilde 112 acil ambulans kullanımının sık olduğu, hastanemizin şehir içi

İslam dinine ve Müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi ise İslamofobiyi körüklemekte ve oryantalist

Atatürk her hareketi, her'davra- nışiyle Türk milletini aksettiren mu azzam bir ruh portresidir. Fakat kendisinin sık sık tekrarlamaktan gerj kalmadığı bir

Kullanılan modeller farklı salım senaryolarından bağımsız olarak küresel GSYH kayıplarının 2050 civarına kadar görece düşük (ortalamada yıllık olarak %0,4’ün

Ayrıca yapılan deneylerde zaten kolayca tepkimeye girme özelliğine sahip zehirli oksijen bileşikleri üretilmesine sebep olarak mikroplara etki ettiği

ilk izlenim: Çok topal, çok kör, çok gözlüklü, çok uzun, çok çirkin bir adam (?) Tek oğlu Çetin’in ortaokula başladığı sınıfı almak istemiş lisenin

Bu çalışmada da yerel vergi bilincini belirleyen faktörler olarak; adalet ve eşitlik, din ve ah- lak, katılımcılık ve yerelleşme, kültür, idareye bakış ve siyasi anlayış