• Sonuç bulunamadı

Türk mavisini arayan şair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk mavisini arayan şair"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AR ADABİR

Dr. NURAN TEZCAN

Bamberg

Almanya_______ ___________________________

Türk Mavisini Arayan Şair

Türk şiirinde Külebi adı “Hikâye”şiiriyle özdeşleş­ ti...

Atatürk devrimlerine inanan, çağdaş, aydınlık bir ülke geleceğine gönül veren, kendine güvenli, dina­ mik ve yaratıcı cumhuriyet kuşakları, onun “Atatürk

Kurtuluş Savaşı’nda”başlıklı destan şiiriyle yetişti:

Bu toprak bizim yurdumuzdur Deli gönül yücesine çıkar,

Bir üveyik olur uçar gider >

Ardahan’dan Edirne’ye Edirne’den Ardahan’a kadar

... ve daha nice duygulu, yalın, içten ve akıcı söy­ leyişlerle Türk yazınına özgün şiirler kattı.

O, 1936’da yükseköğrenim için Sivas’tan İstan­ bul’a geldiğinde yoğun bir duygu birikim iyle şiire tu t­ kundu; şiir yazmak istiyor, ama kendini çok yalnız hissediyordu. İstanbul, toplumsal yaşamıyla olsun, yazınsal yaşamıyla olsun, onun o zamana değin ta­ nıdığı Anadolu’ya hiç benzemiyordu. Ona kapalı olan bu yabancı ortamda “Nasıl şiir yazacağım” kaygısı çekiyordu. Bu kaygısını anılannda “...elli yıl önceki ya­

zınımız İstanbul yazınıydı. Bu durumda kanat çırpma­ ya başladığım ilk günlerde kendimi büyük bir yoksun­ luk ve kırgınlık içinde buldum. On sekiz yaşımda da Türkoloji öğrenimime başladım ki, gerek okutulan konular, gerekse şiir anlayışı bakımlanndan şair ol­ mamak için pek yararlı bir ortam yaratıyordu”diye­ rek anlatıyor. “Niksar’da evimizdeyken / Küçük bir

serçe kadar hürdüm”diyerek o zamana değin İstan­

bul için yazılmış şiirlerden bambaşka bir algılayımla

“İstanbul”şiirini yazıyordu. Bu, yaşamı Anadolu’da tatm ış ve tanımış bir insanın Istabul’daki duygula­ nımlarıydı. İstanbul ile Anadolu arasındaki uçurumu daha baştan anlamıştı.

“Hikâye”şiirinde “Benim doğduğum köyler”der­

ken yazgısı ve yaşamıyla birbirine benzeyen bütün Anadolu köylerini benimsiyor, kendi yaşamındaki ger­ çekleri tüm Anadolu insanının ve doğasının gerçeği olarak dile getiriyordu. Sağlam kuruluşu, açık, sade dili ve lirik söyleyişiyle dikkati çeken ilk şiirlerinden “Si­

vas Yollarında”da doğrudan doğruya Anadolu insa­

nının çelişkilerle dolu acımasız yaşama koşullannı di­ le getiriyordu. 1930’lu yıllarda kamyon-kağnı çelişki­ sinde kendi yazgısını daha aşamamış Anadolu halkı­ nın, suskunluğu ve ezilmişliğiyle... O, bu yaşam ko- şullannda, halkın yalnızlığı ve çaresizliği karşısında isyankâr ve kızgın değildi. Gerçekleri, halka özgü bir duygululukla kabulleniyor, halk için, halk adına bilinç­ li bir umut taşıyordu. Bir gün “Türk mavisinin bulu­

nacağına”,Türk mavisinin saydamlığında tüm çağ­

daş değerlere, aydınlık Türkiye’ye ulaşılacağına ina­ nıyordu.

Külebi, işte Anadolu insanına özgü onurluluğu ve tutarlılığıyla, duygu ve düşünce dünyasına sinmiş halk kültürü birikimiyle, içinden geldiği gibi ve kendine öz­ gü bir şiir ortaya koyuyordu. Onun bu tutumu kuşku­ suz bir saw da içeriyordu. Bu, Batı etkisindeki aydı­ nın kendi özgün değerlerini ve toplumsal gerçekleri­ ni görebilmesi, halk kültürünü benimsemesi, halkın duygu ve düşünce dünyasındaki birikimleri özümse­ mesi şairin de bu yolla, kendine yeni mecra arayan çağdaş ve özgün Türk şiirinin ortaya koyması gerek­ tiği 'sav/’ydı. Cumhuriyet kuşağı aydınının halkla öz­ deşleşmek, halkla kaynaşmak, yüzyıllardır süren halk­ aydın kopukluğunu aşmak kaygısı onun şiirlerinde yankılanıyor, şiirleri bu anlamda halk şiiriyle çağdaş Türk şiirini bağlayan bir köprü oluşturuyordu.

O, Anadolu’daki yaşamın tüm güzelliklerini tatmış, tüm zorluklarını görmüş bir halk adamıydı. Büyük kentlerle kırsal kesim arasındaki uçurumun aşılması sorununa o yaşamın içinden gelen bir şair duygulu­ luğuyla, çağdaş Türkiye’ye inanan bir aydın sorum­ luluğuyla yaklaşıyordu. “Öpüp başına koyduğu ek­

mek”kadar kutsal olan bu topraklarda gördüğü, göz­ lemlediği, kaygısını çektiği sörunlan sevgi ve inanç dolu bir yaklaşımla kimi zaman umutlu, kimi zaman üzgün ve kırgın, kimi zaman çaresiz, kimi zaman yıl­ gın dile getirmeye çalışıyordu; sorunların aşılamama­ sına, haksızlığa, çıkarcılığa, insanlann bencillik ve iki­ yüzlülüğüne isyan ediyordu. Yirminci yüzyılın tüm in­ sanlığa getirdiği olumsuzlukların acısını şair gönlün­ de duyuyordu. Köyden kente göçün getireceği so- runlan güçlü sezgisiyle dile getiriyordu:

Elbette yitecekler sokaklannda Tozlu dumanlı Ankaralann Daha da karışacak bütün sular Türk Mavisi bulununcaya kadar.

Kuşaklar, Türkçenin güzelliğini ve anlatım gücünü, duygu ve düşünceyi dile getirmedeki içtenliği ve in­ celiği onun şiiriyle tattı; yaşamı, dünyayı ve insanlan onun şiir penceresinden algıladı; aydınlık ve çağdaş Türkiye’ye inancını onun şiirleriyle pekiştirdi. Türki­ ye’den, Türkçeden uzakta yaşayanlar da onun şiirle­ rini yeniden keşfetti, yalnızlığı paylaştı:

Orda, derenin içinde İki üç çırılçıplak

Alçacık damı düşündükçe Gözlerim yaşarıyor, dön geri bak!

— » T C ¿ X " t »< T

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ebu Yusif ve Muhammed Şeybani'nin birlikte faaliyeti (bazı tanınmış orta asır âlimlerinin dediğine göre Şeybani bu büyük eserlerini Ebu Yusuf'un isteği

Ortaçağlarda çok yaygın olan “Tantarânîyye Kasidesi”,, Azerbaycan-Türk ve Fars dillerine ya nazımla ya da nesirle tercüme edilmiş, Arap ve Fars dillerinde notları

Elde edilen Schiff bazları ve komplekslerinin yapıları Elementel Analiz, IR, 1 H- NMR, 13 C-NMR, UV-VIS, Manyetik süsseptibilite ve Termogravimetrik Analiz teknikleri

Diogenes’in ısrarcı tav‐ rına yönelik hikaye, Diogenes Laertius’un “Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğ‐ retileri 5 ” (Lives of Eminent Philosophers) adlı kitabında

After controlling for socioeconomic, pregnancy, and obstetric complications, as well as institutional factors, we investigated both maternal and paternal ages simultaneously,

Ayr›ca günümüzden 130.000-50.000 y›l önceki dönemde Afrikal› insan›n, Neandertallerden anatomik bak›mdan daha modern olmas›na karfl›n, 50.000 y›l öncesine kadar

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Ge- nel Müdürlüğü’ne bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araş- tırma Enstitüsü ve Ege Tarımsal

After developing general emission data for the main diesel engine and diesel generators, emissions at the 28 maneuvering points can be calculated using these data at different