Oktay R ifat’ın “Koca Bir Yazıdaki şiirleri
" 7 ' - vSanki bir
uzun
şiir gibi
yıllan arasında yazdığı şiirler bir araya getirilmiş. Oktay Rıfat, son İki yıl İçinde tam 115 şiir yazmış. (Fotoğraf: Ara Güler)
K o c a B i r Y a z /
O ktay R ifa t’ın şiirleri
/ A dam Yayınları /
128 sayfa.
REFİK DURBAŞ
~
Oktay Rifat’ın bir önceki kitabı Dilsiz ve Çıplak 1985 yılında yayım
lanmış. Son kitabı Koca Bir Yaz’ın arkasında ise şöyle bir not yer alıyor:
“ Bu kitapta Oktay Rifat’ın 1985-1987 yıllan arasında yazdığı şi irleri bir araya getirilmiştir.’’
Niye mi yazıyorum bunları? Üşenmedim, saydım. Son iki yıl içinde tam 115 şiir yazmış Oktay Ri- fat. Bu iki yıl içinde neler düşünmüş? Şiirini hangi koyaklardan geçirmiş? Kaygıları, düşüncesi, sözle sözcük lerle alıp veremediği ne imiş?
“ Koca bir yazdan” , “ öteki yaz”a “ kolay hüzünlerle” nasıl savurmuş
mevsimlerin küllerini?
Şiirinin dış yüzeyinden çok, bu iki yılda Oktay Rifat’ın şiirine “ sorun” yaptığı, sözcüklere döktükleri ilgimi çekti.
İki anadamara akıtmış şiirini Ok tay Rifat. Bir, günlük yaşamdan kü çük küçük kesitlere. İkincisi, dünle bugün arasından geleceğe uzanan bir tarihe.
Bu iki anadamar ise bir “ anı res- mi” nde birleşiyor.
Gündelik yaşam da, tarihin tozlu raflarındaki olaylar da bir anı ola rak anlatılıyor. Evet, tarihi yazmıyor Oktay Rifat, anlatıyor. Anı tadı da buradan kaynaklanıyor.
“ Kablo çekiyor amele/bizimse odamız sıcak” derken, “ Ben getire yim odunu/sen çayını iç” derken, “ kimbilir hangi delik/te şimdi ipsiz ler çulsuzlar” derken yazmıyor, an
latıyor.
Sade, yalın bir şiir. Anlattıkları da öyle. İpsizler, çulsuzlar. Gündelik emeği ile geçinenler. Tarihtekiler de öyle. Odalıklar, cariyeler.
Bu yüzden mi biraz da nostaljik? Neden olmasın.
“ Sarı liralar” toplayan lodosçu
hangi kumsaldadır şimdi? Hadi lo- dosçuyu bildin, kim anımsar “san li
ralar” !?
Bir izlenimin şiirleri.
Bir “ fo to ğ ra fın şiirleri. Sur di binde tek göz hanede oturuyor. Ne
odunu ne kömürü var. Ama apış arasına aldı mı ellerini gül gibi kız lar düşünde.
Bu fotoğrafın yanına “ Kahvede,
Hemşinli, Düşman, Ev, Nezle, BMW, Düşünen Kadın, Lodosçu, Kar, Market, Rukiye” gibi şiirler de
konulabilir.
Üsküdar’dan Eyüp’e, Ortaköy’- den Bostancı’ya bir de “ hey gidi İs
tanbul.”
“ Anıların beyaz ahşap evleriyle”
bir eski İstanbul. Gündeliğini bir eski geçmişte yaşayan, tarih olan İstan bul.
Şiirlerin başlıkları kaldırılsa bir
uzun şiir gibi de okunabilir Koca Bir Yaz.
Başlangıcından bugüne ne kadar izler taşısa da Oktay Rifat şiirinden.
Orhan Veli gibi sinema yerine si-
nama diye yazması da belki bu yüz
den: “ Koca bir yazı çekirdek içleye-
rek/siııamalarda geçirdim” (s. 7.) “ sinama boşalıyor yoksun” (s. 72).
Çığlık çığlığa düşleri, geçen za manların ardında acıklı hüznüyle, gence yaşlıya bakmayan ölüm değir meniyle, ıhlamurların dirençli koku suyla, bir yaz suyuna benzeyen gün düzü, yalnızlığın öbür ucuna uzanan gecesiyle “ rafine” bir şiir.
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ NDEN HABERLER
AYIN EN ÇOK SATAN KİTAPLARI______
1 1.1.1 9 8 8-9.2 .1 9 8 8 Sıra Kod 1 066.060 2 156.006 3 117.219 4 097.495 5 192.002 5 052.029 7 152.420 8 156.008 9 299.008 10 022.300 Kitabın Adt/Y?zarı
Yaşam Başka Yerde/Milan Kundera Glasnost-Asıl Neyi İstiyorum/Mihail Gı Uyanın Hey/Mustafa Ekmekçi Hayır/Adalet Ağaoğlu
Nikaragua: Devrim Stratejisi/Derleme Türk iktisat Tarihi/Korkut Boratav
Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi/Bilsay Kuruç Fotobiyografi/Yaşar Kemal
Direniş Şiirlerl/Derleme
Bir Yazarın Romanı: Çehov/irene Nemirovski
/Á 2 - V .P
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi