• Sonuç bulunamadı

HAZİNE-İ BÎRUN KÂTİBİ AHMET BİN MAHMUD EFENDİNİN TUTTUĞU PRUT SEFERİNE AİT DEFTERDEN KOPARILAN SAHİFELERDE NELER VARDI?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "HAZİNE-İ BÎRUN KÂTİBİ AHMET BİN MAHMUD EFENDİNİN TUTTUĞU PRUT SEFERİNE AİT DEFTERDEN KOPARILAN SAHİFELERDE NELER VARDI?"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAZ~NE-I B~RUN KATIBI

AHMET BIN MAHMUD EFENDININ TUTTU

~U

PRUT SEFER~NE AIT DEFTERDEN KOPARILAN

SAHIFELERDE NELER VARDI?

~EVKET RADO

Prut Sava~~, bilindi~i gibi, günümüzden tam 275 y~l önce, 171 ~~ y~l~nda Osmanl~~ Türkleriyle Ruslar aras~nda cereyan etmi~~ ve sonunda Türklerin parlak bir zafer kazanmas~~ ile neticelenmi~tir. Devrin Padi~ah~~ Sultan III. Ahmed'in Sadr-~~ Azam~~ Baltac~~ Mehmet Pa~a'n~n kumandas~~ alt~ndaki Türk ordusu, ba~lar~nda Çar Koca Petro ile e~i Katerina'n~n da bulundu~u Rus ordusunu son derece mâhir bir manevra ile Prut nehrinin bir yan~ ndaki geni~~ batakl~~a sürmü~, çâresiz kalan Ruslar bu durumda Türklerden aman dileyerek, Sadr-~~ Azam ve Serasker Baltac~~ Mehmet Pa~a ile ordunun ileri gelenlerini, biribiri ard~ndan gönderdikleri elçilerle bir an önce bir sulh akdedilmesine raz~~ etmek için adetâ yalvar yakar olmu~lard~r. Ne çâre ki Koca Petro'nun, nerede ise Türklere esir dü~meyi göze al~p kendisi esir olduktan sonra ne yapacaklar~n~~ yak~nlar~na söyledi~i s~rada, Türk taraf~nda sulh müzakerelerini idare edenlerin acemilikleri yüzünden, harp meydan~nda kazan~lm~~~ bu parlak zafer, hiç de parlak olmayan bir sulh anla~mas~yla noktalanm~~~ ve Ruslar feci bir ç~kmazdan kurtularak memleketlerine salimen dönmek firsat~n~~ kullanmay~~ ba~arm~~lard~r.

Prut Sava~~yla en fazla ilgilenen tarihçilerimizin ba~~ nda, hiç ~üphesiz, de~erli hocalar~m~zdan, rahmetli Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat gelmektedir. Kendisinin bu bahis etraf~nda pek de~erli ara~t~rmalar~~ vard~r 1. Bilhassa "Prut Sava~~~ ve Bar~~~" adl~~ iki ciltlik eseri en geni~~ çal~~mas~n~~ te~kil eder. Prof. Akdes Nimet bu çal~~mas~nda esas kaynak olarak "Hazine-i Birun kâtibi Ahmet bin Mahmud'un 1123 ( 711) Prut Seferine ait defteri"nden faydaland~~~ndan sitayi~le bahsetmektedir ki, bizim de as~l konumuzu bu defter te~kil ediyor.

Bu defter Prut Seferine ait elyazmas~~ bir ruznamedir ki, Hazine-i Birun kâtibi oldu~u anla~~lan Ahmet bin Mahmud ad~ndaki bir zat "Defter" ad~ n~~ I Bilgi almak için: Ankara Uniyersitesi, Dil ve Tarih-Co~rafya Fakültesi, Tarih Ara~t~rma

(2)

verdi~i bu ruznameyi ordunun Istanbul'dan yola ç~k~~~ ndan ba~layarak menzilleri saya saya, sava~~ meydan~ na var~ ncaya kadar kald~klar~~ yerleri, bu arada cereyan eden olaylar~, gördükleriyle, duyduklanyla, çad~ rlarda geçen konu~malardan ba~ka, taraflar aras~ndaki sulh müzakereleri safhalarma, bu arada ele geçen esirlerin ifadeleri de dahil olmak üzere her söyleneni hemen hemen günü gününe zabt edip defterine geçirmi~tir ki, bu bak~mdan Prut Seferinin her safhas~~ için kaynak mahiyetinde, son derece önemi olan bir eserdir.

Prof. Akdes Nimet Kurat bu k~ymetli defteri "Berlin, Prussische Staatsbibliothek, Oriantalishe Abteilung No 1209" da bulmu~, oradan kopye ederek Ankara üniversitesi, Dil ve Tarih-Co~rafya Fakültesi, Tarih Ara~t~rmalar~~ Enstitüsü'nün ç~kard~~~~ TARIH ARA~TIRMALARI dergisinin 1966 y~l~~ cilt IV, say~~ 6-7'de, sahife 267'den ba~lamak üzere sahife 355'e kadar kitap yaz~s~~ Arap harfleriyle; sahife 357'den 427'ye kadar da yeni Türk harfleriyle aynen yay~nlam~~t~r.

Yaln~z üstad~ n bu yazma nüshay~~ yay~nlarken kaleme ald~~~~ önsözde belirtti~ine göre "Elyazmas~mn en mühim k~sm~, Prut Bar~~~n~ n akdine ait bir kaç sahife eksiktir. "Defter" den kopar~l~p al~nm~~t~r; belki de bu sahifelerde "Bar~~"~n akdi esnas~ nda yap~lan baz~~ "yolsuzluklar" hakk~nda telmih yoluyla olsa dahi baz~~ bilgi verilmi~~ olabilir. Bundan ötürü belki de bu sahifeler, Ahmet bin Mahmud Efendi veya herhangi birisi taraf~ndan ç~kar~lm~~, yok edilmi~tir" denmektedir.

Prut Sava~~~ ve Bar~~~~ gibi Türk tarihinde pek önemli yeri olan bir büyük olay~n tafsilât~n~~ içinde ta~~d~~~~ için çok de~erli bir kaynak hüviyeti bulunan bu yazma nüshada böyle bir eksik bulunmas~~ ~üphesiz üzücü bir ~eydir. Bereket versin ki, Akdes Nimet Kurat Hocan~ n, ba~kas~ n~~ görmedi~i için dünyada tek nüsha zannetti~i Berlin'deki yazma nüshan~n Prut Sava~~~ ve Sulhuna ait bölümü tek de~ildir. Berlin'deki yazmadan kopye edilmi~~ olmas~~ çok muhtemel bir nüsha da benim kitaplar~m aras~nda bulunmaktad~r ve bendeki nüshan~n, Allaha ~ükür hiç bir tarafi eksik de~ildir.

~unu da, s~ ras~~ gelmi~ken söyleyeyim ki, Hazine-i Birun kâtibi Ahmet bin Mahmud Efendinin defterinden kopar~lm~~~ olan sahifeler, Akdes Nimet Kurat'~n tahmin etti~i gibi, "Baz~~ yolsuzluklar etraf~nda bilgi verilmi~~ oldu~undan dolay~" de~il, okunurken görülece~i gibi, sulh müzakereleri s~ras~nda, bir an önce bir bar~~~ elde edip muhasaradan kurtulmak u~runda ba~ta Koca Petro, e~i Katerina, Rus ordusuna kumanda eden General ~eremetof ve bütün ileri gelenler oldu~u halde Rus tarafin~ n, ayaklara yüz

(3)

PRUT SEFERINE AIT DEFTER 809

sürmeye kadar varan feci durumlar~, bütün aç~kl~~~~ ile belirtilmi~~ oldu~u için y~rt~l~p yazmadan ç~kar~lm~~t~r. Bu kopanlm~~~ sahifelerde, etrafindakile-rin, ordunun açl~ktan k~r~ld~~~n~~ ileri sürerek bir an önce Türklerle sulh etmeyi ba~aramazsa Koca Petro'yu götürüp Türk serdanna teslim etmekle tehdit ettikleri; tam bir ümitsizli~e dü~en Katerina'n~n bizzat Baltac~~ Mehmet Pa~a'n~n çad~nna giderek ricada bulunabilece~ini söylemesi, memleketlerine giderken yolda Tatar askerlerinin kendilerine sald~rmalan-n~~ önlemek üzere Türklerin yanlar~na bir mikdar asker katmalan için ricada bulunduklar~~ yaz~l~d~r.

Bütün bu trajik sahneler yazma nüshan~n bilhassa y~rt~lm~~~ sahifelerinde etrafl~~ bir surette belirtilmektedir. Bunun içindir ki Ruslar~n medar~~ iftihar! Koca Petro'nun ve Katerina'n~n tarihte, Türkler kar~~s~nda böyle utan~lacak bir durumda görünmelerini önlemek maksad~yla, en kuvvetli ihtimal olarak bir Rus taraf~ndan, milliyetçilik hislerinin tesiri alt~nda bu sahifeler yazmadan kopar~l~p imha edilmi~~ olmal~d~r. Hem de bunu yapan alelâde, s~radan bir kimse de~il, ancak, yaz~s~~ hayli kar~~~k, okunmas~~ ihtisas isteyen bu yazmay~~ rahatça okuyabilecek seviyede bir ara~t~rmac~, bir müste~rik olacakt~r.

Hazine-i Birun kâtibi Ahmet bin Mahmud Efendinin, Almanya'n~n Berlin ~ehrindeki Eski Prusya Devlet Kütüphanesinin ~arkiyat Bölümünde bulunan Defterinin evsafi, ba~larken de kaydetti~im gibi, TARIH ARA~TIRMALARI dergisinin 1966 y~l~na ait cilt IV, sahife 6-7'deki Prof. Akdes Nimet Kurat'~n önsözünde belirtilmi~tir. 372 sahife tutan bu Defter Prut Sava~~~ ve Bar~~~~ notlar~ndan ba~ka bir çok konuya ait k~s~mlar~~ da içine almaktad~r.

Kütüphanemde bulunan yazma nüsha ise 138 yaprakt~r. Alelâde bir ebru kapak içindedir. Gayet okunakl~~ iri nesihle, harekeli olarak sanmt~ rak âbadi ka~~da yaz~lm~~t~r. Defter 2 2 X ~~ 6 boyundad~ r. Her sahifesinde 13 sat~ r

vard~r. Yaz~l~~ k~sm~~ ~~ 7,5 x 10,5 ince k~rm~z~~ çerçeve içindedir. Metinde ara ba~l~klar ve tarihler k~rm~z~~ mürekkeple yaz~lm~~t~r.

Defter, k~rm~z~~ yaz~~ ile "Bin yüz yirmi üç senesinin Mah-~~ Muharremü'l-Haram~n gurresinde vaki olan sefer-i Hümayun ve Saadet-makrunu beyan eder" cümlesiyle ba~lamakta, ~~ ~~ 26 senesi Recebinde, Isveç Kral~~ XII. ~arl'~n Lehistan üzerinden memleketine dönmesiyle sona ermektedir. Yazman~n son sahifesinde görülen tarihten bu defterin Berlin'deki asl~ndan yetmi~~ dokuz sene sonra, yani 12°5 ( 79o) senesinde kopye edildi~i anla~~lmaktad~r. Kopye olmas~na hükmedi~im Berlin nüshas~ndaki yanl~~~ yaz~lm~~~ baz~~ kelimelerin bunda da ayn~~ ~ekilde yanl~~~ yaz~lm~~~ olmas~ndan kaynaklan~yor.

(4)

Defter'in Berlin'deki asl~~ 30 x 20 boyundad~r ve her sahifede 34 s~k~~~k

sat~r vard~r. Hayli güç okunur bir nesihle yaz~lm~~t~r. Bu Defter'den ayn iki yerden olmak üzere iki yaprak kopar~lm~~t~r. Bu iki yaprak kopanl~nca defterden bunlar~n kar~~lar~ndaki yapraklar da, tabiadyla kopmu~~ oldu~u için dört yaprak kopanlm~~~ olmaktad~r ki bunlar da, ald~~ üstlü sahife olarak sekiz sahife tutmaktad~r. Defterin asl~ndaki sahifeler 34 sat~rl~~ ve küçük harflerle yaz~lm~~~ oldu~u için asl~ndaki bir sahife bendeki iri yaz~l~~ nüshada dokuz sahife kadar tutmaktad~r.

~imdi art~k kopar~lm~~~ olan sahifeleri yerlerine koyabiliriz: Bunda esas

olarak Defter'in, Prof. Akdes Nimet Kurat tarafindan 1966 y~l~na ait TARIH ARA~TIRMALARI dergisinde, yeni Türk harfleriyle yay~nlan-m~~~ olan metnini esas olarak al~yor ve kopanlyay~nlan-m~~~ sahifelerde yaz~l~~ olanlar~~ o metinde "eksik" diye i~aret edilen yerlerine koyuyorum:

Birinci eksik TARIH ARA~TIRMALARI dergisinin 392. sahifesinin 27. sat~nndan ba~lamaktad~r. Metin "Biz Kral~m~z taraf~ndan vekiliz...." deyip yar~da kalm~~~ cümleden sonra ~öyle devam edecektir:

... diyüb feryad ü figan iderek geldiler. Amma ol vakitti Isveç Kral~n~n tercümân~~ önde bulunub Vezir-i "Azadi Hazretleri tercümân-~~ mesfure sual buyurdular ki: "Son gelen kâfire ki bu gelen kâfire kim dirler? Mosku Kral~n~n nesidir?" dedikte tercümân-~~ mesfur sual eyledikte gelen kafir ~öyle cevap ider ki "Ben hala kral~m~n hazinedâny~m." dedikte Vezir-i Juan' Hazretleri: "Senin sözüne itimad yoktur. Ve kral~n dedikleri habisin sözüne dahi itimad yoktur. Heman sizin muhkem haklann~zdan gelmek gerektir. Zira (hem) aman dersiniz ve hem yukarudan a~a~~~ muamele idersiniz. Ve hem gâh kral~n~z bunda yoktur dersiniz, zoru gördü~ünüz gibi her ne isterseniz verirüz dersiniz. Imdi, ben isterim ki kral~n bundad~r lakin çünki yok imi~~ ve askerinizin ba~bugi ~eremeto~lu 2. "Ben

~eremeto~lu'nun sözüne itimad itmeyüb cümlenizi k~l~çtan

geçirüb aman~mza dahi merhametim yoktur. Heman cenk olsun ve yürüyü~~ dahi olsun" dedikte "Aman aman" diyüb "Her ne ki isterseniz virelim" dedikte Isveç Kral~n~n tercümân~~ yer öpüb

~öyle merdâne cevab virdi ki: "Devletin Efendim e~er Mosku

Kral~~ bizim gönderdi~imiz temessükin içinde her ne ki yaz~ld~~ ise

~evketlis~~ Padi~ah~m~za temamiyle teslim ider ise kendusin azad

(5)

PRUT SEFERINE AIT DEFTER 81

idesiz. Lâkin matlab olan ~eyler teslim olununcaya dek kavi rehinler alas~z. Zira bu ak~llu kafirler ile bo~~ korsamz hem sizi aldar ve hem padi~ah~m~z~n yan~nda hizmetiniz makbule geçmez. ~ayed sonra zahmet çekersiz. Zira bu kafir bir allâk kafirdir. Bizim kral~m~za ne kadar hiyle itmi~dir. Kendi kavli hutumuzca (?) ve dinimizce vâfir temessükatlar~~ vard~r, hala kral~m~z~n yan~ndad~r. Hele acele buyurman, kral~m~z yar~n gelecektir, bir mü~avere idin" dedikte Vezir-i Azam Hazretleri: "~imdi buna tedbir nedir? Zira biz bilmeziz. Kral~n yan~nda makbul kimlerdir ve söz sahipleri kimlerdir? E~er sen bilursen bize söyle" deyu emr-i ali eylediklerinde tercümân-~~ mesfur dönüb ~öyle cevab eyledi ki: "Devletlii Efendim, sultan~m Mosku Kral~na gönderdi~iniz temessükte taleb olunan ~eylerin tamamiyle teslim olunmas~na rehinlerdir ki bunlard~r; Evvela Çar-~~ Moskovun hala ba~veziri olan ~eremeto~lu'nu istersiz. Andan sonra hala yan~nda on sekiz boyar~~ vard~r, on ikisin istersiz. isim resmiyle söyleyüb, badehu bunlar kavi rehinlerdir. E~er bunlar~~ ele alub temam i~ler bittikten sonra rehinleri memleketlerine koyuverirsiz. E~er bu zikreyledi~imiz kafirler boyunlar~na alurlar ise, ne güzel, e~er almazlar ise fursat~~ fevt eylemek olmaz. Sizler a'lemsiz." deyu söyleyüb geri çekildi.

Badehu Vezir-i Azam Hazretleri kâfir-i bi-dine tehevvüren ~öyle cevap buyurdular ki: "Var kral~ na söyle. Sen kral~ m~ n vekiliyim diyu söz söyleme. Evvela ~eremeto~lu hala kral~n~z~n ba~~ veziridir, rehinli~e isteriz. Ve yan~nda on sekiz boyar~~ vard~r, on ikisin isteriz. Bu saat gelsünler. Gönderdi~im temessüke amel idüb fermamma ink~yad iderse ~evketlii Padi~ah~m~z~n rikab-~~ hümayunlar~na yüz sürüp ve kula dahi rica idüb kendusin azâd ideyim. E~er ~öyle böyle deyüb avk iderseniz mehil verdi~imiz saat geldi~i gibi kul yürüyü~~ idüb sonra bin kerre rica itseniz olmaz. Durma git" dedikte ol saat tabur-i menhusa sür'atle gidüb Çar-~~ Moskove bu keyfiyet-i ahvali gördü~ü gibi takrir-i kelâm eyledikte heman can-~~ habisi ba~~na s~çrayub: "Aman ya nice olur" (der gibi) sa~~na ve soluna bakt~kta yan~nda olan avreti 3 der ki: "i~~ i~den geçti. Hâlimiz mü~kil oldu. Ben ~imdi yaya askerim alub Serdara gidüb kendumi bildiririm. Beni Osmanlu k~ymaz. Gerek kendume ve gerek tevab~at~ma ve gerek

(6)

hâlime ve cân~ma kat'a zarar gelmeyüp muhafaza iderek ikramen gönderirler" dedikte, sa~dan ve soldan söz sahipleri dahi bu minval üzere Çasar-~~ makhura sözler söylediklerinde Çâsâr dahi yan~nda olan ba~~ veziri ~eremeto~lu demekle me~hur

~eremeto~lu'nu ve hala yan~ nda Defterdann~~ hem elçi idüb ve

hem her umura vekil nasbedüb mesfurlar dahi on sekiz boyarlardan dahi yedlerine senetler alub acâleten tabur-i menhustan ç~kub ~slam metrislerine yak~n geldiklerinde ileru adamlar gönderüb Hazret-i Vezir-i Ekrem Yusuf Pa~a A~a-i Yeniçeriyan-~~ Dergah-1 Aliye ki "i~te biz geliyoruz, bize ikram itsünler ve kagu adamlar göndersünler" dediklerinde Yusuf Pa~a Hazretleri gelen kâfirlere gazab ile Rüstemâne ~öyle cevab buyurdular ki: "Bizim gâzi yi~itlerimizden sizin kâfirlerinizin aya~~na gider kimse yokdur. S~kari (?) kafirler gelürlerse gelsünler. E~er nâz ve isti~na ile gelmek sevdas~nda ise(ler)

~imdicek kula yürüyü~~ ettiririm" diyüb koydular.

Derakab kâfir-i menhus ters yüzüne dönüb gidüb bu ahvali gelen kâfirlere takrir eylediklerinde can-~~ habisleri ba~lar~na ç~kub heman ol saat sür'atile gelüb Yusuf Pa~a Hazretlerinin rikab~na yüz sürüb ol doksan binden mütecaviz yaya askeri ki k~rmuz~~ fesleriyle kat ender kat tüfenklerine dayanub aleste müheyya dururlar, anlara nazar idüb ve toplara dahi ba~danba~a, gözi irdügi yere dek nazar eyledikte ak~llan ba~lar~ndan gidüb seraseme oldular. Zira dört yüz yedi pâre top kirpi gibi iskarça yerle~mi~~ idi.

Guzzat-~~ Müslimin bu keyfiyet-i ahvallare muttali olup hamd ü senâlar eylediler. Zira bir "Al-i Osman padi~ah~n~n zaman-~~ saadetlerinde bu minval üzre top ve cephane gitmemi~tir ve asakir-i ~slam dahi cem' olmam~~t~r. Zira sene-i mübarekede heman yaln~z Mosku Seferi (var) idi. Sair seneler gibi da~~n~k de~il idi.

Has~l~, kâfirlerdir geldiler. Hazret-i Vezir-i ikzarn Serdar-~~ Ekremin hakipa-y~~ saadetlerine yüz sürüb iskemleler getürüb üzerinde oturdular. Tercumânlar gelüb söyle~ildikte elçi-i mesfurlar ~öyle cevap iderler ki: "ey zemanenin sahibk~rân~~ ve merhametkam Devletlii Efendim, kral~m~z selam idüb hâk-i pâyinize yüz sürer. Hala emrinize raz~~ olup her ne ki ferman buyurursan~z kemal-i mertebe ink~yad ider ve ideriz. ~öyle

(7)

PRUT SEFERINE AIT DEFTER 81 3

cevab ider ki, evvela taburumuzdaki 4 olan toplar~m~z~~ ve tüfenklerimizi ve cephanemizi ve alat-~~ harbe müteallik her ne ki var ise isteriz deyu emir buyurmu~~ idiniz. Lâkin buna bedel Yeni Kalemizi bütün y~kal~m. Türkçe Yeni Kale derler, Tatar lisan~nca Kemanke derler ve kefere mabeyinde Kemanik derler, Ur Kapusuna on sekiz saat yerdir, 01 kal'ada olan top dört yüz elliden ziyadecedir ve havan toplar~~ dahi vard~r. Ve cephane mühimmat~~ ve alât~~ her ne kadar ~ey var ise temamiyle ~evketlü ve Merhametlü Padi~ah-~~ âlempenah Hazretlerine hedaya olmak üzere teslim-i hazine idelüm. Tarafin~zdan kullar~ n~z~~ gönderüb zabt eylesünler. Zira memleketimiz ~rakt~r ve dü~menimiz dahi çoktur. Ve illa bunlar~~ dahi alursanuz memleketimize var~ncaya dek heman yal~mz Tatar taifesi bize yeti~ür ve bizden bir adam kalmaz. Sa~dan ve soldan, önümüzden ve ard~m~zdan dev~irür. Ve "illa bunlar~~ dahi elbette isteriz" dir iseniz ferman sizindir, boynumuz k~ldan incedir. Cümlesin defter idüb toplar~m~z~~ ve tüfenklerimizi ve cephane mühimmat~~ her ne kadar ~eylerimiz var ise fiylerin bilür kullar~ mz ve mutemed adamlar~n~z gelsün, muhamminler baksunlar, tahmin itsünler. Ne kadar kise olur ise takdir olundu~u üzre yine bize virin. 01 kadar kiseyi teslim-i hazine idelüm ve yine efendilerimizin ferman bendesiyüz. Tek heman toplar~m~z~~ viresiz diyu feryad idüb aya~~na yüzün sürüb ah ah eyledi...

II. eksik yaz~~ TARIH ARA~TIRMALARI dergisinin 395. sahifesinin 32. sat~ r~nda "~eremeto~lu'nun o~lu dahi geldi. Ama " yar~m kalm~~~ cümlesinden sonra ~öyle devam edecek:

... 01 gün ki mâh-i Cemaziyel-ikhirin sekizinci güni ki Pencü~enbihtir mukaddema Çasar-i makhuru taburundan on iki bin güzide katana atlusu yirmi be~~ ~ahi top ile ayr~lub ne cânibe gittügi mâlum olmamakla, lakin ayr~ld~g~~ muhakkakt~r. Bi-emrillahi Tealâ ol güne müsadif olub ~~ braili muhasara idüb ald~ klar~~ haberi muhyi~i gelüb malümlan oldukta gelen âdemi mahbus idüb söz ç~kmamak üzre tenbih ve te'kid buyurdular. Evvelden dahi Hazret-i Vezir-i Aza= haberleri var idi. Lâkin bu mertebe de~il idi. On iki bin kafir askeri ~~ brail üzerine

(8)

vard~klar~nda Bu~dan riayas~~ ve Eflâk riayas~n~n imdâd ve ianeti ile otuz binden ziyade olup saat be saat izdiyâd ve terakki olmada. Hele has~l-~~ kelâm bu muhyi~~ haber saklanub kat'a ç~kmad~~ ve ahval böyle olmadan murâd bu idi ki, asakir-i islam beyninde ve muharebe üzerinde i~idülüb de ihtilâle bis olmamak içün ve bu minya' üzre münasib gördüler.

Amma çünki bu kadar sulha suret bulub temessük gelüb rehinler dahi geldikte tiz elden metrislere ferman-~~ âli sad~r oldu ki; "hala metrislerde at~lan toplar ve tüfenkler ve humbaralar kat'a at~lmayub lakin yine herkes metrislerde yerlü yerinde dursun ve tâbur-i makhurdan gelen keferelere mâni olmayub heman ~öylece toplar dolu ve tüfenkleriniz dahi dolu olub haz~r u âmâde duras~z. ~u siyakda bize i~~ zuhur eyledi. Görelim Allah-~~ Azimü~~ân ne suret gösterir ise ve ne yüzden zuhur ider ise i'lâm olunub Ferman-~~ ali~an~ma ihtizar üzre olup inkiyâd üzre olas~z ve hilaf~~ zuhur ider ise sonra katlonursunuz" diyüb bu minval üzre etrâf u etrafa haberler gönderildi.

Ezincânib, bu kerre Vezir-i Azam Hazretlerinin huzur-~~ alilerinde hizmet-i sadakat ile sebkat iden isveç Kral~ n~n tercümân~na tenbih buyurdular ki "Sak~nub tâ ki istenmedikçe gelmeyesin, heman çad~r~nda oturas~n." Çünki rehinlerin a~~rl~klar~~ gelüb an-~~ vâhidde Vezir-i Azam Hazretlerinden günagün lûtuflar mü~ahedesiyle yüz bulduklar~nda ve bâhusus Vezir-i Azam Hazretlerinin kethudas~~ olan Osman A~a ve Divân Efendisi Ömer Efendi nâzenin yeni yeti~mi~~ çelebiler bu elçiyi an-~~ vahidde kendulerine bend ittürüb bunlar dahi elçi-i mesfurlara ikram etmekte. Bu aral~kda elçi-i mesfurlar nâz ü niyaz iderek ~öyle cevap ider ki; "Devletlû Sultân~ m, sizin askeriniz ile bizim askerimiz iki tabur beyninde al~~viri~~ eylesünler, tenbih buyurun" dedikte Vezir-i Azam yan~nda mevcud bulunan müsin ihtiyarlara if~a eyledikte: "kat'a riza vermen, e~er riza verirseniz asakir-i islam~n kahtena bais ve inhizam~na sebep olur" didiklerinde bu sözler lagvolunub tekrar tenbih (olundu) ki zinhar tabur semtine bir ferd varmasun ve tabur-i makhurde al~~veri~~ namiyle ç~kub taayyü~~ itmek sevdas~nda olurlar ise riza virmeyesiz, sonra mucib-i ibret olursuz (diye) tenbih ve te'kidlû fermanlar gönderildi.

Amma ol vakitda Atlû mukabelecisi olan Esseyid Sebzi Mehmet Efendi gelüb Vezir-i Azamla sayebanda görü~dükte,

(9)

PRUT SEFERINE AIT DEFTER 815

Vezir-i 'Azmi sulhun keyfiyet-i ahvalini ifade eylediklerinde ve temessüki dahi gösterdikte, zira azim cenklerde ve azim muhasaralarda ve serhadlerde eme~i sebkat idüb hayli kâfiri dahi ~im~ir ile katledüb her ahvale muttali oldu~u hasebiyle Vezir-i Azam Hazretleri bu ahvali gazi Sebzi Efendi Hazretlerine açt~. Mukabeleci Efendi ye~il gözlügüni burnuna tak~b mülâhaza iderek gözden geçirüb temam oldukta yer öpüb

~öyle cevab buyurdular ki, "Hemi~e Devletlû Efendim,

vücudunuzu Allah daim idüb tûl-i ömr ile muammer olas~z. Gayetelgaye güzel olmu~. Ve bir dahi ~u maddeden hâz eyledim ki, Elgazi Sultan Mehmet Han Hazrederinin zaman-~~ saadetlerinde vaki gazâda sulhun hududu kat'olundug~~ minval-i me~ruh üzre murâd idüb kariha-i ~erifinizden zuhur(undan) pek hâz eyledim" (dedi).

Duadan sonra Sahib-i Devlete sual eylediler ki: "Sultan~m, e~er bu ahvale ve bu maddelere Tatar Han-~~ fkli~an~~ Hazretlerinin re'y ü tedbirleri bile oldu ise hiç bunun fevkinde olmaz" dedikte heman der'akab Osman Kethuda, me~er yan~nda dinler imi~, Mukabeleci Sebzi Efendinin yakas~ndan yap~~ub, geruye alub gazab ile ~öyle cevab ider ki: "Dinle ey âdem, bu âne gelinceye dek Tatarlann ianeti ile mi aç~ld~~ bu cümle kal'alar ve memalik-i ~slâmiye?" diyüb bu makule sözler söyledikte Mukabeleci Esseyid Sebzi Mehmet Efendi: "Dinle, imdi siz kendu re'y-i tedbirinize gururlan~b ba~l~~ ba~~n~za i~~ i~lediniz bu i~in re'y-i tedbirinde Tatar Han Hazretlerine müracaat itmeyüb âdem yerine komad~n~z. Bu i~in sonu fena oliserdir. Sonra pe~iman olas~z amma faide etmiye. Bu misillû i~lerin bir ikisin gördük, ana binaen söyledik" diyüb dönüb gitti. Bu mükâlemeyi bu hakir görüb ve bu ahvale mutta.li olup derunice fikr iderek Mukabeleci Efendinin derunundan geçdügü zamire varub ol mahalde dua idüb "Ya Rab, bunu encam~n~~ hayra tebdil eyle" didik.

Ezincânib, çünki elçiler gördüler ki kendilerine itibar olunub an-~~ vahidde lahmeke lahmi 5 oldular Amma ol vakitte: "Kral~= selam (ve) dualar ider, ~öyle cevab ider ki: Çünki merhamet idüb bize yol virdiler amma kendulerinin itimad

(10)

eyledikleri ba~bu~lanndan bize ademler tayin, bir va& asker dahi maan yan~m~zca ola. Zira bizim askerimiz açl~ktan s~k~lub zaif olmu~lard~r. ~a'yed Tatar askeri ya~ma ve askerinizden dahi mal~m~z~~ ve vücudumuzu muhafaza iderek Turla suyunu (Dinyester) öte taraf~na geçinceye dek bizi götürsünler ve hem kral~m~z Ya~'a gelmezden mukaddemce on iki bin atlû askerimiz zahire içün ayr~lub ne tarafa gitti~i malumumuz olmama~la rica ideriz ki ademler tayin idüb askerimize zarar gelmemek üzre krahm~za kavu~turmak üzre tenbih ve tekitlû ferman buyuras~z." "Mezburanlar dahi itaat-i rehinler idüb Vezir-i Azam Hazretlerine söyleyüb vech-i me~ruh üzre ferman-~~ ali ittirdiler. Zira mü~avere zuhurunda Çar-~~ makhura hiç ruhsat

virilmedi-~inden na~i hufyeten i~ler zuhurunda rical-i devlet

mütehayyir-de kalub Çar-~~ makhur dahi mülâhaza idüb "F~rsat~~ fevt itmek olmaz" diyüb mah-~~ Cemaziye'l-Âhirin dokuzuncu cuma günü gitmek murad eyledi. Çar-~~ makhure sad~r olan ferman-~ 'ah mucibince bunlard~r ki zikr olunur.

Çarhaç~~ olan vezir-i Azarn (?) Çerkes Mehmet Pa~a Kapu halk~~ ile ve Sivas eyaleti maan ve Diyanbekir eyaletine mutasarnf olan Maktulzâde Vezir-i Mükerrem Ali Pa~a Kapu halk~~ ile ve Diyanbekir eyaleti maan Aksaray sanca~~na mutasarnf olan Ivaz Pa~a ve kis al â hâzâ bervech-i tahmin k~rk be~~ bin güzide atlû askeri alesta müheyya durmada amma ol gün ki sulh salâ olunub keyfiyet-i ahval böyledir.

Mah-~~ Cemaziye'l-Âhirin sekizinci Pencü~enbih güni der sene bin yüz yirmi üç, Benderde sakin olub Padi~ah-~~ Âlempenah Hazretlerinin misafiri olan Isveç Kral~~ geceyi gündüze kat~p at boynuna dü~üb Tatar Han Hazretlerinin çad~r~na gelüb Han Hazretleriyle görü~dükte Han Hazretlerine sual ider ki: "Haniya cenginiz nice oldu?" dedikte Han Hazrederidir ~öyle cevab ider ki: "Ey Kral-~~ isveç, ~imdiki halde sulh salâ olunub iller eminlik, beyler düzenlik olub yannki gün Çar-~~ makhur alay ile yola girüb ~ad u merk ile memleketine revâne olacakt~r." Isveç Kral~~ Han Hazretlerinden bu kelime-i muhyi~i i~idicek ah idüb cân ba~~na s~çrayub "Ya bizim keyfiyyet-i ahvalimiz nice olacakt~r?" didikte "Sizin ahvalinizi Sadr-~~ Âzam Hazretleri bilur" diyu cevap virdi. Badehu Han Hazretleri kendusinin Yal~~ A~as~n~~ Vezir-i itzam Hazretlerine gönderdiler

(11)

PRUT SEFERINE AIT DEFTER 817 ki "Isveç Kral~~ geldi. Yan~m~zdad~r. Fermanlar~~ nedir?" diyu gelüb Yal~~ A~as~~ Sadr-~~ Aliye haber virdikte Vezir-i Azam Hazretleri ferman idilb "Gelsün, görü~elüm" deyu bir kaç kerre ademler gönderüb ve Han Hazretleri dahi "Elbette gidün" dedikte "Gitmem" deyub ayak bast~ kda Vezir-i Azam Hazretleri Mukabeleci olan suvari Sebzi Mehmet Efendiyi ça~~rub ~öyle ferman eylediler ki "Var Isveç Kral~ n~~ al da maan getür" diyüb gönderdiler...

III. Eksik yaz~~ TARIH ARA~TIRMALARI dergisinin 4.02. sahifesinin 17. sat~r~ndaki "... bu aday~~ su bütün basub heman ku~ca canlar~ n~z~~ kurtarma~a belki kâdir "deyip kalm~~~ olan cümleden sonra a~a~~daki gibi devam edecektir:

... su bütün basub heman ku~ca can~n~z~~ kurtarmaya belki kâdir olamayub bütün helâk olman~z emr-i mukarrerdir. Tatar Han Hazretlerine ifade olundukta anlar dahi "Beli böyledir. Zira Bi-emrillâhi Tealâ Temmuzda ve A~ustosta Erdel da~lar~n~ n karlar~~ eriyib bu mahallerde bu ada bütün derya olur" deyu müzakere iderken köprüye tayin olanlardan haber geldi ki "su üzerinden büyük büyük a~açlar gelüb köprüyü harab ider" deyu cevab verdiklerinde, Bosna'n~ n miri piyade levendat~n köprüye tayini bâ ferman-~ 'ah idüb yaya askeri köprülerde durub ellerinde kancalar ile gelen a~açlar~~ tombazlar alt~na itüb köprüyü halis iderlerdi. Hele sür'at olunub asakir-i Islam Sanca~~~ ~erif ile geçüb bir mikdar~~ kar~~~ yakada kald~. Kalan da az idi. (Fi 16 Cemaziye'l-Ahir sene

123)

Tarih-i mezburede Cuma günü Bagul nâm mahalde konuldu. Cuma günü meks Cumaertesi günü meks olunub vak~a köprünün öte taraf~~ Aday~~ ol kadar su gelüb bast~~ ki ol Ada bütün derya oldu. Asakir-i mansure bunu görüb hamd ü seni eylediler. Cumaertesi günü Ota~-~~ Hümayuna Vüzera-y~~ Izam ve Ocak A~alar~~ bütün davet olunub mü~avere-i azim olunub Isveç Kral~n~ n selâmet ile Leh Cumhuruna dek götürmesi için Vüzera-y~~ 'zamlardan Urum eyaletine mutasarr~f olan Vezir-i Azam (?) Yörük Hasan Pa~a Hazretleri Kapu halk~~ ve maan eyalet-i mezbure tayin buyurulub kendulerine serasere kaplü s~rt samur kürk ilbas olunub revâne oldu.

(12)

Gün-i mezburda Bu~dan memleketinde da~lardaki beçe-nelerden 6 Sadr-~~ Âzam Hazretlerine böyle haber geldi ki "riayalardan hâlâ içlerimizde alt~~ yedi yüz mikdar~~ Moskulu vard~r. Ferman~n~z nedir? Ve ne yüzden murad idersenüz emrinize muntaz~r~z" deyu haber geldikte mucibince Fermân-~~ Ali sâd~r oldu ki Dergâh-~~ Ali çavu~lar~ndan riaya hapsinde olan Moskulu keferelerini alub tabur-i makhure yeti~tirmek üzre tayin eylediler.

Kariye-i Bagul'de Cumaertesi meks. ve Pazar günü meks. olunub (Fi ~~ 8 Cemaziye'l-Ahir sene ~~ 123) tarih-i mezbure güni Çâr-~~ makhure tayin buyurulan Çerkes Mehmet Pa~a'dan kendulerinin Kapu Kethudas~~ Bosnavi Mehmet A~a yediyle arz~~ geldi. Arz~n mefhumu böyledir ki, ~eremeto~lu ve Çâr-~~ makhur ~öyle rica iderler ki, Devletlü Efendim Sultan~ m Hazretleri lutuf ve ihsan idüb bir iki gün bize ruhsat virüb oturak idevüz ki köprüden geçevüz. E~er meks olunmaz ise azim zahmet çekeriz. Çünki gelen haberler böyledir. Vezir-i Azam Hazretleri dahi merhameten Çâr-~~ Moskuve izin ferman~~ gönderdi.

Ama bu hakir, ol mahalde gelen ademilerini sual idüb ~öyle takrir-i kelâm eyledim ki, mahrem-i esrar oldu~umuz hasebiyle Çâr-~~ makhurun ve ~eremeto~lu'nun Vezir-i Âzam (?) Çerkes Mehmet Pa~a'ya oturak içün ve bir iki gün e~lenmek içün rica ve minnet idüb anlar dahi müsaade idüb Sadr-~~ Âzam Hazretlerine ifâde ve i'lâm idüb i~lerinin husuli murad~~ üzre Ferman-~~ Ali izhar idüb gönderdiler. Bu kâfirlerin hiyle ve hud'as~~ bunda elbette vard~r. Ne minval üzredir? deyu sual olundukta ~öyle takrir-i kelâm eylediler ki; "Kâfir-i lâinlerin bu hususda hiylesi, ey birader-i azizim budur ki, oturak eyleyecek mahal ki Bu~dan Be~inin tahugâh~~ olan Ya~'a karibdir, Mosku Çâsâr~~ vilâyetinden ç~kd~~~~ zaman Bu~dan memleketi ve Ulah memleketi ve Kara Eflak memleketi ve Kazaklar memleketi kabza-i tasarrufa girüb malik oldu~um hasebiyle Kostantin dahi benimdir ve malik oldum zanniyle ve zu'm-~~ fasidince her ne kadar ki hazinesi var ise ve ne kadar cephane mühimmat~~ var ise bir iki sene mukaddem tedric ile ve kendusi dahi maan Ya~'a getürüb bu kadar e~yas~n ve hazinesin koyub kendusinin

(13)

PRUT SEFER~ NE A~T DEFTER 819

taht~gâh~~ oldu~u takdirce Bi-emrillahi Tealâ ba~~na bu felâketler gelüb geldügi yola gitmekle ~imdi ol kadar cephanesin ve hazinesin alub ve kemâl-i mertebe zahirelenüb murad~~ üzre tirenpetesin çalarak revâne ola. Hilesi budur. Bunlar ise bu i~ten gafillerdir" deyu söyle~ildi.

Zira Ya~'a meks olunacak mahal bir buçuk saattir ve Çâsâr-~~ makhur oturak eyledügi mahalde Samurka~~ derler bir cenerali var idi. Henüz yirmi bin atlu ve piyade askeri ile Çâr-~~ makhurun imdad~ na yeti~memekle ol mahalle gelmi~~ idi. 01 mahalde tabur-~~ makhurede beyinlerinde azim mü~avere olunub bütün taburdaki kefere askeri dört tabur olup ve her tabur ba~ka ba~ka ayr~lub Çâr-~~ makhurdan veda eyledikleri ve Çâr-~~ makhur heman kendu Moskulusu ile kaldugi ahvallerin Vezir-i Azam Hazretlerinin malûm-~~ devletleri oldu. ( ~ g C. ~~ 23). Tarih-i varaka günü zikrolunan ahvallerin malüm oldugi tarihtir. (20 C. ~~ ~~ 23) Tarih-i varaka güni rehinler istikbal idüb me~er ki ~eremeto~lu o~luna bir papaz göndermi~. Papaz-~~ mesfur gelüb ~erameto~lu'na görü~üb Papaz-~~ mesfurun elin öpüb "Aman hastay~m, beni oku" didikte Papaz dahi âyin-i dinlerince afarozlam~~t~r (20 C. ~~ 123).

Çâr-~~ makhure tayin buyurulan Vüzera-y~~ !zamlar ve asakir-i mansure ile tarih-i varakan~n sal~~ günü Ordu-y~~ Hümayuna dahil oldular (24 C.). Tarih-i varakan~n Cumaertesi güni Dergâh-~~ Ali Cebeci Ba~~~ Mustafa A~a Dergâh-~~ âli Cebeci neferatiyle Kariye-i Bagul'den kalkub ileruce revâne oldular. Tarih-i varaka gicesi ~evketlû Padi~ah~m~z~n Silâh~or Agalar~n-dan Kara Mehmet A~a Hatt-~~ Hümayun-~~ ~evketmakrun ile Ordu-y~~ Humayuna dahil (oldu). Vezir-i Azam Hazretlerine mülâki olub mefhum~~ malMn-~~ Hazret-i Sadr-~~ Ali olmu~tur (25 C. ~~ 123).

Tarih-i mezburenin Pazar güni Bagul nam kariyeden umumen asakir-i mansure ile kalkub kariye-i Tirebere'ye konulmu~tur.

Sal~~ güni meks. Cihar~~enbih güni meks. Gün-i mezburede tevkii olan Kadri Efendi Azak Kalesi tahririne memur buyurulup ve kendulerine dahi miriden harçl~k verilüb menzil beygirleri ile revâne olmu~tur (27 C).

Asitane-i Saadetten Pad~~ah-~~ âlempenah Hazretlerinin silah~or a~alar~ ndan (Kara Mehmet A~a) Hatt-~~ Hümayun-~~

(14)

Saadetmakrun ile geldi ve sal~~ gicesi mahbus olan Bu~dan Be~inin Kapukethudas~~ Nikola zimminin boynun urub cân-~~ habisi cehennemra oldu.

Kariye-i mezbureden avdet olunub kariye-i Gegeça~z~'na konuldu. Gün-i mezburede Asitane-i Saadet'ten Dergâh-~~ Ali Kapucuba~~lar~ndan riküb-~~ ~ehriyarilikten bermurad olan Selim A~a Hatt-~~ Hümayun-~~ Saadet-makrun ile geldi. Cuma güni meks Cumaertesi meks (Fi Gurre-i Receb ~~ 123). Pazar güni meks. Pazarirtesi meks. Yurt yerinden kalk~lub menzil-i Hendek'e göç olub dahil olundu. Sal~~ güni meks. Sal~~ gicesi Hatt-Hümayun ile gelen Silâh~or u ~ehriyari Kara Mehmet A~a gitmi~tir. Cihan~enbih güni meks. Gün-i mezburda Nemçe Çâsâr~ndan bir adet pe~ke~~ hinto Sadnüli Hazretlerine geldi (6 Receb).

Mah-~~ mezburun alt~nc~~ Pencü~enbih güni kariye-i mezburdan avdet olunub kariye-i Velen'i geçüb kariye-i Arayi~'i geçmezden evvelce bir da~~ üzerine konuldu. Mezbur da~~n üsti düz olub nehri Prut da~~n dibinden akard~. Ve Tuna donanmas~~ dahi ande olub Kapudan Pa~a Mirmiran Hazrederi, Kethuda-yi Vezir-i Azam sab~k Abdülkerim Efendi, Ruznamçe-i Evvel Hümayun olub mezbur kapudan Pa~a davet idüb bu hakir dahi maan olmakla azim ziyafetler olub ve azim zevkler olunmu~tur.

Gâh çekdiri üzerinde, gâh su kenar~nda Elhamdü lillâhi Tealâ kariye-i Hendek'den kariye-i Arayi~~ üç buçuk saattir. Isakç~'da kalan defterlefin ve a~~rl~klann Ordu-y~~ Hümayuna götürülmesi için emr-i Mi sâd~r olub âdemler gönderilmi~tir. (g Receb 1123) gicesi Kalgay Sultandan öyle haber geldi ki Elhamdü lillâhi Tealâ Devletlü Efendimizin ve Padi~ah-~~ Alempenah Hazretlerinin hüsn-i himmetleri ve dua-i hay~rlan berekâtiyle azim yüzakl~klar ve fetih ve nusret ve mâli ganâim ile, s~hhat ve selâmet ile K~nm'a dahil olduk. Ve hatta Vezir-i Azarn Hazretlerine dahi gâyetle güzel olmak üzere birkaç bâkire k~zlar hedaya olmak üzere göndermi~tir. Ve Tatar Han Hazretlerine dahi vafir kul ve cariye göndermi~tir. Bunun hikmeti budur ki; ibtidadan dü~man üzerine giderken Sanca~-~~ Resulullah kariye-i Kartal'da otururken ve Çâr-~~ makhur dahi

(15)

~ l) 'NI ) ... ,.-1

W' 4••\.,lih`>‘!) .0". ' ) ) • ..0. \''.°'•,,j 1. "4 --' g):"£) .../ .., t \ .0•••• t, \ ~t." : ... 3 ...' .,9 j ..." . , ..) ..." ~l : •^'

),'Ii\''.5•..?.>.) \. \4hJ\~2*. .. U.)»...›.)-.)."" j ? .,4•P-3U•4:

~, \ ~''. ." .. 1 ) ) 1 , ..• .•••• : 1 —) ..., „. ., (-7:_( J ...5-, •> _J \ , ,)\, e°... , .... , .., , \ ,... , 1 ., . , . . 4 ..,. e' •• ~~ ....I %\ ,~~ '• ,, ) `" '1 l."1" e ,.., i t.t.,.•C",, 1,\ 4....'.. '../ e?...,"...5 L....?..X>.\\,i \ i Sj_•)\•>. j'5. t)•,!,.: ....-5 \"°!--) ,... 4 .• i,' 1 \ j . ' ' li 1.... ~ ) 1 . •••"'• ..J.1 CS3J9'>2.)._;41-•''' L--?...,.4 - '1-' ,) , ..• ...„. N I 1 .1 \ 1/ '',1 ./ çL - 1j ' C) . 5 / k. 4.3\-').-kr /- . - .• • 1 • 1 < . 1 1,,,.., N 3 ., ...„,,„,,,, .„ , ... •-!..-1 4 ...: ••• ,N e » D ) ' L "' • /.. ./ 1 \., \;.?"1, \• „/ ,‘,.' .. ', .• \N.çl ../ ...• ..•••••••• 3 -, >L.\...:4\ -14...0.4.- /. ,... / ••• . -0 ...‘ .. % .; .... .0 .4: • i 1 ...,../ 1 3 .) „ ‘ .9 / ...! 4 .., j t''' j.. 0-••• ..1

,...„,...>-,e_>:,..' l

..- ....

-, .... ---

, ,, , „ , , \

1 /...1,,,, ..:..‘ \ .. i , i „...r ~~ • 44:' (>:?\4) ,42..e> \....+A.I.L..-C~.... e.).> ,.,>, ..

/ . ...- ...., - • 1 • , , . t N~~ ~,, I ,.• t , t , j ..; , \ , , ..,... ,3...,'‘'..-"., r...).?..>: . 4.5..)\ _.. s . \\‘ f •••• I • S C& •• .0 / t ) ••• \••) t+t-')-) 1•4 ~~ • ev kel R a(Io

(16)

•••• )

.~~ .3

1

ii 1„.• 1 I 1

~~

1) t. \ ‘•••••5.. 4L.4 ~~ 41V 1,../ -3

•:',

2; • ~•-•"' l~• \ • • ~~ ~~ ••• \-'2.))•• •) \

N

) - .<2)-2 ‘.> 3

,~~

5

J JA

N"‘

%Ç\

-

.

••

-

\

1 )."

J n o ""«.:-.1 ~ .., \ 1.) , C5>j--,\ •••"' •• k k \ .•••• I • ...• k \ • ‘1‘

(17)

4, Ç i,~,o. A 1 ~~ t J ••••" ". ,..' .2 . , J , iL, , i ,,.< ,,,, , , ... \ , , . ." 1 - ) -L>:k-,5 "....).>,...ok) lk...+J N iN \ ' • ( \ ‘ '' -' • e •••. 4' ‘,:f•-Wj.J.o."..''' ,'L.:, k.:4,4 ./"...P.'. ni ...5 (--5.1.; --:, ,y,: \\.4 •\ .‘:„ , ,~, ...,,. \‘.... t 1 i , L \ J +.7 1J, 2,/":, L;:j\\..2. \ \ .-• 1 '' - ". ..)''.-r'• '" )1 I ~ow e./ \ • " C>t.>•5.-X~J}....wb c•\.‘ ~o' 05, ~~ J J,„ ..,„ y• , i ....' \-... 5 .>," \ ,->•••)"1+,,4 , w " \ ". • ." ...' • .1 '" A ~~ ‘ • i l~~~ { ...-• , .?..) .„,. i ~, 1\ 1./,''''' k!.." , •••:. )).-_j\.t.._ \ ,:.›..,54 ; 4.,>\_°>:)\..\ • 4..» k3 ..• .. N '. l': /\ ,./ ) ~ "." , ,1'.. 1 -) 13 ' J ck Y-) - e~ , '''' .: 7,:> . \ 4:>-->""i'j•-,2,•>, ) .," 1 J. <') /' < /' ,:, 01, 4 ._..;. .•) :.,;•* 4t•o• .> (._>\~LS.)•>,,..C.,:~.. i.... ''''.. 1 , 1/4-'">:.›..>.,..>"J..").-> .J5C.r.4 C ..,>4• ...ii''..); \, .k_ j o ..)," , 1..., - ~~ \ •••••' ... ,... \,•,•"„k N ..• .1 ~. , , >J.., lw'..> >,-7,../ C).- 0•W \.)-, -4^.4 ‘' ..,0 •••• 5 N 06. 1 - • •.' .. _ -N --" 1 reukei Rado

2.

-,9`?"

(18)
(19)

PRUT SEFER~ NE A~T DEFTER 821

Aksu'yu geçüb ve nehr-i Turla'y~~ dahi geçüverdi~i saat Vezir-i Âzam ve Tatar Han-~~ Âli~an Hazretlerinin ilm-ü haberleri bile olub ol mahalde Kalgay Sultan otuz bin Tatar askeri ile mahzunen asakiri...

IV. Eksik yaz~~ TARIH ARA~TIRMALARI dergisinin 405. sahi-fesinin 32. sat~r~ndaki:

"Çünki sabaha dek eyledik cengi Dü~ünüben Mosku eyledi fendi

Yeniçeri " deyip kalm~~~ olan m~sradan

sonra a~a~~daki gibi devam edecektir: [Tarih Ara~t~rmalar~~ dergisindeki metinde (Yeniçeri...) den sonra gelen (... yedirdik pilav~~ lenger üstüne) m~sra~~ bendeki yazmada yoktur.]

a~asi yüridi gitdi

Zeval vakti geldi eyledi aman Din-i Islâm askeri yürüdi heman Bize lûtf u ihsan eyledi Hüda Mehmet Pa~a vezirin hizmetin edâ

Virdi Mosku bize Aza~~ illerin

Dir Mustafam tak~nalum turna tellerin

Y~ kdi gazileri gar gar üstüne Tatar Han askeri kurdular keman K~ ld~lar küffar~~ zar zar üstüne Küffar aman didi olundu nidâ Itdi küffar ile ahd ü eman~~ (?) Lutfu Hak oldu açt~k Isveç yollar~n Mustahak olmu~uz er er üstüne Yedi bin mikdar~~ dahi turna telinden çelenkler ~evketlû Hünkâr~m~z gaziler için yapd~r~ b gönderüb Ocaklara tevzi ve taksim olunmu~tur.

Rum eyaletine mutasarr~f olan vezir-i Âzam (?) Yörük Hasan Pa~a Hazretlerini eyaletiyle maan ve hem tevcihat bile olmak üzre Isveç Kral~ na tayin buyurulub memleketine gitmek üzre acaleten gönderildi ve kendulerine serasere kaplu s~rt samur kürk ilbas olundu.

M ~h-~~ Receb-i ~erifin on ikinci Cuma güni Ota~-~~ Hümayuna Tatar Han-~~ Âli~an, Vüzera-y~~ Izamlar ve Ocak A~alar~~ ve Zabitanlar ve Müsin ihtiyarlar (?). davet olunub mü~avere iktiza eylemekle zira bais-i sebeb (?) budur ki: Mâh-~~ Cemaziye'l-Âhirin sekizinci Cuma güni Müteferrika Ba~~~ Imirze A~ay~~ kalelerin teslimi ve miftahlar~ n~~ getürmek içün ve yan~nca maan Çâr-~~ makhur taraf~ndan dahi yak~nlar~ ndan bir kefere dahi bâ-ferman-~~ âli memur idüb gönderildi idi. Vezir-i Âzam

(20)

(?) Ismail Pa~a'ya dahi Ferman-1 Ali sad~r olup kalelerin üzerine memur olundular idi. Gün-i mezburda ve tarih-i kitabda geldi (Fi 12 Receb sene ~~ ~~ 23).

Badehu Ota~-1 Hümayunda cem' olub mü~avere olundu. 01 gün Mü~avere tekmil olmayub netice virilmedi~' inden ertesi Cumaertesi güne kalub ol gün oldukta yine Ota~-1 Hümayuna cem' olunub ve Çar-1 makhurun ve sulhde her ne ki lisana gelüb hüccet-i ~er'iyye ve bâ-temessük ile vaki oldu taraf-~~ devlete ehl-i Islam temamiyle teslim olunmas~na yarar rehinler virdikleri kefereleri dahi ça~~rd~b Vezir-i Azam Hazretleri cümlenin muvacehesinde kâfir-i makhurlara ~öyle cevap buyurdular ki: "Ey kâfir-i bi-din, kalelerin teslimi için taraf~m~zdan ve taraf~n~zdan mutemedün aleyh âdemler gönderildi idi. ~imdi gönderdi~imiz âdemler geruye gelüb ~öyle takrir-i kelâm iderler ki: "Bir zaman ve bir müddet e~lenüb sonra teslim ideriz" dimi~ler. Bunun asl~~ nedir? Ve murad~n~z dahi nedir? Hile ve hud'amzi a~ikare ider misiz? Yohsa tiz elden kal'alar~~ teslim ider misiz? Ve illa muhkem haklar~n~zdan gelinür, sizler içün dahi kurtulmak emr-i muhaldir" dediklerinde Mosku Çar~= re-hinleri ~öyle cevab ve takrir-i kelâm eylediler ki: "Devletlû Efendim, ~imdi bizde olan Azak Kalesi'nde ve Taygan Kale-si'nde va& toplar~m~z ve cephanemiz ve zehairimiz vard~r. Ve bâhusus ki on be~~ senedir ma'mur olmadas~z. Kamanitse eylediniz. Bâhusus ol kale ise böyle bizim kaleler gibi ma'mur de~ildi. E~er lutf idüb bu kullar~n~za dahi alt~~ ay mehil viresiz. Ve hala kaleler içindeki ve zabitlerimiz dahi böyle rica iderler. Ve hin-i sulhde siz bilmez miydiniz ki, bunun keyfiyeti böyle olacakt~r. ~imdi bana böyle itapl~~ sözler söylersiz." dedikte ol saat iki dizinin üzerine gelüb Vezir-i Azam (?) Yusuf Pa~a A~a-y~~ Yeniçeriyan-1 Dergah-1 Ali ~öyle takrir-i kelâm buyurdular ki: "Ey kâfir-i lain, evvela metrisler önünde aya~~ma yüzün ve gözün sürüb feryâd ü figan ve aman, el-aman, her ne isterseniz virelüm ve Kral~m~n dahi umuruna vekil-i mutlak~m ve murahhas~m, aman der idin. 01 zaman hiç mehil falan yo~~ idi. Heman can kayd~na dü~dünüz idi. Evvela ey kafir-i bi-din ~evketlû padi~ah~ m~z~n kullar~~ on be~~ senedir sefer görmeyüb henüz dima~lar~na dâd çal~n~b dü~menden intikam almayub intizar üzre kalm~~lard~r. Evvela öyle mi zannedersin ki

(21)

PRUT SEFERINE AIT DEFTER 823

muharebede ve muhasarada ve mukateleden hile ve hud'a ile kurtuldunuz da, selâmete ç~kt~n~z da halk olas~z. Emr-i muhaldir. Evvela Padi~ahun~z~n sefer-i Hümayunlar~~ vaki oldukça yaz~~ da birdir, güzi de birdir, k~~~~ dahi birdir. Lâkin ey kâfir-i bi-din, bilmi~~ ve agâh olas~n ki seni nime nime ve parça parça idüb can-1 habislerinizi cehennemra ideriz" diyüb bu minval üzre sözler ve cevablar virdiler.

Badehu Tatar Han-~~ Ali~am Hazrederi ~öyle cevap buyur-dular ki: "Ben size ol vakitte söylemedim mi ki bu Mosku Kral~~ ve bütün kefereleri ahde vefa itmez bir anak kafirdir. Cümle kefereler beyninde mezmum ve hiyleri a~ikare çok vaki olub bir anak kâfirdir, diyu feryad eyledim. Sizler merhamet idüb sözleri dinlemeyüb kat'a cevap virmediniz" diyüb usul ile meclisten kalkt~~ gitti. Çünki meclis böyle vaki oldukda k~~~ ki~~ olup da~~ld~. Ve andan sonra rehin-i mesfurlann alt~ndaki olan iskemlelerin alub tehevvüren ve ma~zuben kald~nlub gice ve gündüz mesfurlan beklemek üzre dört etrafin muhasara eylediler (Fi 14 Receb sene 1123).

Ve badehu Mosku Çan= Azak Kale,si'ndeki olan ku-mandan~na Kiyu Kalesi'ne dahil olduktan sonra gönderdügi mektubun tercümesidir: imirze A~a yediyle gelen hulasas~~ budur ki: "Azak Kalesi muhafazas~na memur olan Kuman-damm, ~öyle maliimun olsun ki nehr-i Prut kenar~nda Bo~dan memleketinde Ho~geçid nâm kariyede al-i Osman Padi~ah~n~n vekil-i mutlak~~ olan ba~~ veziri Mehmet Pa~a ile mukabil olub ve askerimizin kaht-~~ kemal mertebe olub ve hastelik dahi kemal-i mertebe çok olub askerimize zaaf gelüb bu sebepten askerimiz payidar olmayub bize galip olma~iyle ve hin-i muharebede mabeynimizde sulh vaki olup Kamanik Kalesi y~k~lub topu ve cephanesi taburumda olan top ve cephanemize bedel-i hediye olmak üzere virilüb ve Azak Kalesi'ni dahi kelevvel ;kW Osmandan ne minval üzre ald~k ise ol minval üzre kendulerine teslim idesin. Ve Taygan Kalesi'nin top ve cephanemizi kendu ülkemizde ve kale-i mezburu bütün y~lulub ve ta ki Sultan Mehmet zaman~nda olan sulhumuzun hududuna dek sulh olunub bu minval üzre teslim idesin ve ittiresin. Nakz-~~ ahde (?) mugayir bir i~de bulunmayub basiret üzre olup bir an ve bir saat

(22)

tevakkuf eylemeyesin ve ba'del yevm Al-i Osman Padi~ah~ na ve eli alt~nda olan hükkamma dahi kem nazar ile bakmayub ila yevmil-k~yami's-saade göreyim seni, ak~lâne hareket idesin."

Badehu bu mektubu kumandan anlad~kta Müteferrika Ba~~~ ~ mirze A~aya ~öyle cevab ider ki: "Al Kral~m~ n mektubunu hem götür ve hem ~ yle cevap idesiz ki Serdar-~~ Ekrem vezir Mehmet Pa~a'ya: Kral~m~n ferman~na itaat iderim. Lâkin biz sizden Azak Kalesi'ni ald~~~m~z zaman altm~~~ be~~ pâre top ve bir adet havan humbaras~~ ile dört divar ald~k. Hala ~imdi ise alt~~ yüz mikdar~~ topumuz vard~r ve bu kadar humbaram~z vard~r ve mühimmat-~~ seferiye ve mühimmat-~~ cephanemiz vard~r ve müceddeden bu kadar tabyalar ve hendekler ve ~aranpolar çevirüb on be~~ senedir mamur-~~ âbâdan olub ve bu kadar e~yam~z dahi vard~ r. ~imdi bu saat teslim olunmak ne mümkündür. Evvela memleketimiz dahi ~rakt~r. Bir kaç bin arabaya muhtaçd~r. Siz bu ahvali anlamad~n~z m~~ ki Osmanl~~ yedinden ne minval üzre al~nd~~ ise ol minval üzre geruye teslim idesin. Böyle oldu~u surette bu kadar izdiyad ~eyler vard~r kimini götürecek ve kalenin dahi izdiyad~n y~kub harab idecek. Evvela Taygan Kalesi ki vard~r, bu kadar kalelerimizin ve palankalar~m~z~n kilidi olub ve cenkçi askerimizin zehair ve mühimmat-~~ seferiyemiz kale-i mezburdad~r ve hala tersanemiz ve tophanemiz ande dökülüb ande yap~l~r. Bu makule olan bir ande ve bir günde nice olur? Bir veçhile ne teslim olunmas~~ mümkindir ve ne y~k~lmas~~ mümkindir. Sizden rica iderim ki bu kadar e~yam~z~~ ve bu kadar cephanemizi içeruden ç~karub yedi sekiz bin mikdar~~ araba dahi tedarik idüb bir sene mikdar~~ izine muhtac~z, dedikte merkum Müteferrika Ba~~~ ~mirze A~a Kapudan Pa~a Azak üzerine serasker olan Vezir-i M ükerrem Ali Pa~a Hazretlerinin huzurlar~nda keyfiyet-i ahvali takrir-i kelâm idüb anlar dahi beyinlerinde cem' olub mü~avere idüb ve azim mü~avere olunub "

Referanslar

Benzer Belgeler

Ş irketi Hayriye idaresi en önce Bahçekapı da Ñafia Hanı) n- da, sonra Galatada (Mehmet Ali Paşa Hanı) nın üç odasmda, daha sonra yine Galatada (Tuzlayıcı

Romanlarında gerçekten daha gerçek bir dünyayı destansı bir anlatımla kurabilmesinde m i?. Hiç kuşku yok ki Yaşar Kemal, bu topraklarda yaşamış en büyük dengbej lerden

When compared with the group which received vitamin C after MTX therapy, values for mean seminiferous tubular diameter, germinal epithelial cell thickness, and mean testicular

BATI PAKİSTAN’daki sel felâketzedelerine yardım olarak gönderilen 170.000 rupi kıymetindeki bir çek, Pakistan’a giden Türk Vardım Heyeti Başkanı Dr.. Ahmet

Nedeni, ekibin bu cismi ilk kez 21 Ekim 2003 tarihinde rutin bir Kuiper Kufla¤› taramas› s›ras›nda belirle- mifl olmas›.. Ancak, cismin çok uzak olmas› ve ve çok

Büyük Şefin ölümü, Türk âleminde olduğu gibi bütün Avrupa merkezle - rinde de samimî ve derin bir teessürle karşılanmıştır.. Dün öğleden sonra

Üyesi Erdal ÜNLÜYOL danışmanlığında yürütülen &#34;Öz Eşlenik Operatörlerin Sürekli Fonksiyonları İçin Operatör h-Preinveks Fonksiyonlar&#34; adlı bu tez