• Sonuç bulunamadı

Duygu nereye gider

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Duygu nereye gider"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

15 O C A K 1988

AJNKARA...ANKA...

MÜŞERREF HEKİMOĞLU

Duygu Nereye Gider...

O konser gecesinden sonra Lubbock’a dönük geçti günler ve ge­ celer. Haberler İyi değil. A m a hasta Duygu Aykal olursa, umut etmek­ ten geri kalmıyor insan. Komadan çıkar, ölüme dilini çıkarır, sevdikle­ rine gülümser diye bekliyor. Güçlü kişiliği, kocaman yüreğiyle kaç kez yeniden doğm adı mı? Ya şimdi öldü mü, daha mı çok yaşıyor acaba? Elbet saçmalıyorum. Duygu Aykal'ın yaşaması başka bir olay. Başka bir mutluluk, başka bir bcyut. A m a o yapıda ve dokuda kişiler uzun yaşamıyor galiba. Kalp, kanser ya da başka bir nedenle dünyamızdan erken ayrılıyorlar. Dörtnala yaşamları bir yerde duruyor. Kısa bir dö­ neme çok olay sığdırıyor, çok yorgun yaşıyorlar. Ot gibi değil. İnsan gibi, savaşarak, üreterek, sevgiyle, umutla gülümseyerek... Sevgi Soysal da böyle gitmedi mİ? A m a dipdiri yaşamıyor mu hâlâ?

★ ★ *

Kaç gündür telefon hiç durmuyor. Uzaktan, yakından dostlarım ta­ nıdıklarım ya da tanımadıklanm sesleniyor, üzüntüm ü paylaşıyorlar. G e n ç gazeteciler neler hissettiğimi soruyorlar. Duygu Aykal'ı birkaç sözle anlatmak m ümkün m ü? Vücudum dan bir parça kopmuş gibi, dünyamızdan bir güzellik eksilmiş gibi, güzel bir duygu solmuş gibi yaşıyorum kaç gündür. Duygu Aykal, beni çok duygulandıran, boyut- landıran bir kişi. Dostluğuyla dirildiğimi hissettim, sevgiyle güçlendi­ ğimi. Sevgisini böylesine güzel, içten gösteren insan az bulunur. S a­ rıldığı zam an kemiklerimi kıracak sanırım, öylesine gerçek bir kucak­ lama... Duygu, gerçek bir insandı her şeyden önce. Dipdiri bir insan, yapmacığa, yapaylığa hiç yer yok yaşamında. Gerçek bir eş, gerçek bir ana, gerçek bir evlat, kardeş, dost, ayrıca gerçek bir sanatçı, tüm yapıtlarında insandan yana sevgiden yana, barıştan yana... Çoğul, olu­ şum, biz-siz-onlar, insan... İnsan, Bulutlar Nereye G id er ve de insan­ cıklar baleleriyle hep insanı vurguladı. İnsanın mutluluğunu, mutsuz­ luğunu, savaşını, özlemini. Sanatı ve yaşamı birbirine karıştı giderek. Bence hastalığı da bir ölüm-kalım dansı, çok güzel, çok güçlü çizgi­ lerle sürdürdü bu dansı. G ü ze l bir yaşam savaşını vurgulayarak, geri- dekilere cesur bir selam bırakarak...

Duygu Aykal’ın balelerine yabancı ülkeler de sahnesini açtı. Çok par­ lak öneriler aldı, araya hastalığı girince her şey geri kaldı.

Acı ama gerçek, aslında biz de geri kaldık Duygu Aykal'dan! Onun kadar yetenekli, üretken, çağdaş bir sanatçıyı gerçek düzeyine otur­ tamadık. Bir toplumda tüm kuruluşlar düzey yitirirken, sanatçılarımızı gerçek düzeyine koymak olanağı yok elbet. Duygu Aykal’a "devlet sanatçısı" sanını neden vermedik acaba? Böylesine güçlü, çağdaş bir sanatçımızı halkımız yeteri kadar tanıyor mu? Yurtdışma bir balesi yol­ landı mı? O bir yana, T V ’de bir balesi gösterildi mi ya da yapıtları hangi süre sahnede kaldı? Yaratıcı gücünden yeteri kadar yararlandığımız da söylenemez bence. Yediveren türü bir sanatçının eli kolu bağlı otur­ maya zorlanmasını Duygu Aykal’da yaşadım ben. Zorlayanlar açısın­ dan hayli düşündürücü bir olay kuşkusuz.

insancıklar balesinin kimi sahnelerini unutamam. Bence sanat ya­ şamının güzel bir özetiydi o bale. O nca haksızlığa karşın acı bir gü­ lümseme, onca çağdışı olaylara, kültür yozlaşmasına karşın çağdaş bir fırlama.

Duygu Aykal da fırlama bir insan değil mi?

"Gök ekin erken b iç ild i” demiş Yunus Emre, Duygu Aykal da gök ekin kuşkusuz.

★ ★ *

Duygu Aykal için en güzel yazımı yazacağım bir gün. Ş u anda hü­ zün bastırıyor? Biraz sonra havaalanına gidip onu karşılayacağız. Gök ekin biçilmiş geliyor bu kez, ama gerçekten biçildi mi acaba? Bir sa­ natçı yaşamını yitirse de ölür mü? Yoksa giderek ölmezliğe mi ulaşır? Kuşkusuz ölmezliğe ulaşır. Yalnız unutmayalım, D u ygu ’nun soluğunu sürdürmek için gerçek bir savaş gerekiyor şimdi, iyiye, güzele, çağ­ daşlığa yönelik bir savaş. Daha doğrusu bir uygarlık savaşı. O nun ve tüm sanatçıların çağdaş düzeylerini belirtmek, ülkemize, dünyaya ta­ nıtmak için tüm olanakları zorlamak gerekiyor, insancıkların özlemi di­ ner o zaman ve bulutlar güzel bir yere gider...

Duygu da güzel bir yere gider; Sevgiye, dostluğa, barışa, gelecek kuşaklara ulaşır danslarıyla...

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun ne- deni, hemoglobine oranla çok daha az O 2 taşıma kapasite- si olan bir diğer kimyasal olan hemoeritrin molekülleridir. O 2 içeren kan, hemoeritrin nedeniyle pembemsi

Vertekste lineer uzanan 3x6 cm genişliğinde alopesik alan mevcuttu (Resim 1).. Palpasyon sırasında saçlı deride içeri doğru çökme saptandı

Klasik histopatolojik bulgu, adipöz doku hücrelerinde hipertrofi ya da hiperplazi olmaksızın subkutan yağlı dokudaki artış ve üst dermise doğru yağ tabakasının

İntertrijinöz bölgelerde eritem, maserasyon, vezikül, bül ve erozyonla başvuran hastalarda ayırıcı tanıda pemfigus, Darier gibi hastalıklara ek olarak aile öyküsü olmasa

Klinik olarak farklı ve nadir görülen bir tipi olup lezyonlar, yüzdeki alışıldık yerleşim yerleri dışında boyun, göğüs, aksilla, pubis ve karında da görülmektedir

Bu olguda, lezyonun meme başında oluşu, pigmente görünümü ve histopatolojik olarak pajetoid patern göstermesi, özellikle Paget hastalığı ve yüzeyel yayılan melanoma ile

Analiz sonuçlarını doğrudan etkileyeceği içi, kompozit kolonların sonlu eleman modelleri oluşturulmadan önce sadece dışı dairesel çelik tüple kaplı beton

EÂitiminȱ tümȱ kademeleriȱ ücretsizdir.ȱ Dersȱ kitaplarõȱ öÂrencilereȱ ücȬ