• Sonuç bulunamadı

Tarihçilerin bilgi arama davranışları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarihçilerin bilgi arama davranışları"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarihçilerin Bilgi Arama Davranýþlarý

Information Seeking Behaviours of Historians

Hatice Gülþen Birinci*

Öz

Tarihi 1940’lý yýllara dayanan kullanýcý araþtýrmalarý içinde 1970’li yýllardan itibaren yer alan tarihçiler, birçok araþtýrmaya konu olmuþtur. Bu makalede tarihçilerin bilgi arama davranýþlarý; bilgi kaynaklarý, bilgi kanallarý, bilgi merkezleri ve bilgi teknolojileri açýsýndan ele alýnarak bilgi kullaným özellikleri ortaya çýkarýl-maya çalýþýlmýþtýr.

Anahtar kelimeler: Bilgi gereksinimi, Bilgi kullanýmý, Tarihçiler, Bilgi arama

davranýþý

Abstract

Among user studies, which date to the 1940s, historians have become subject of various research since the 1970s. In this paper, historians’ information seeking behaviour is analyzed in terms of information sources, information channels, information centers, and information technology in order to determine their information use characteristics.

Keywords: Information needs, Information use, Historians, Information seeking

behaviour

*

(2)

Giriþ

“Kullanýcý araþtýrmalarý” terimi, bilgi bilimleri alanýnda çok geniþ bir araþtýrma alanýný ifade eder. 1940’lý yýllarýn sonunda baþlayan kullanýcý araþtýrmalarýnýn 1980’li yýllardan sonra hýz kazandýðý, özellikle teknolojide yaþanan hýzlý geliþme ve deðiþmelerin bilgi bilimleri alanýna yansýmasýyla bu alandaki çalýþmalarýn artarak çeþitlendiði görülmektedir.

Bilgi bilimleri alanýnda kullanýcý araþtýrmalarý temelde bilgi ve bilgi merkez-leri ile kullanýcý arasýndaki iliþkiyi konu alýr. Literatürdeki kullanýcý araþtýrmalarý incelendiðinde, 1950-1980 yýllarý arasý dönemi kapsayan araþtýrmalarýn sistem merkezli olarak, kullanýcýdan uzak bir yaklaþýmla yapýldýðý, 1980 sonrasý dönemde ise, sistem merkezli araþtýrmalarýn yerini yavaþ yavaþ kullanýcý merkezli yaklaþýmlarla yapýlan araþtýrmalara býraktýðý görülmektedir (Uçak, 2001, ss. 207-209). Kullanýcý teriminin, araþtýrmalarda yaygýn olarak kullanýl-maya baþlandýðý ve kabul gördüðü zaman da yine bu döneme rastlar (Case, 2002, s. 228). Bilgi gereksinimi ve bilgi arama davranýþý bu alanýn temel araþtýrma konularýndan biridir.

Kullanýcý araþtýrmalarý zamanla artýþ göstermiþtir. Bu artýþa paralel olarak çeþitlenen kullanýcý araþtýrmalarýný Wilson (1994) birkaç grupta ele alýr;

1. Araþtýrma metoduna göre; görüþme, elektronik posta (e-posta) araþtýrmalarý, vaka incelemesi;

2. Araþtýrýlan grubun sosyal durumuna göre; bilim adamlarý, öðretmenler, dokto-ra öðrencileri ve benzerleri;

3. Disiplinlere göre; Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Ýnsani Bilimler ve diðerleri;

4. Teorik çerçeveye göre; biliþsel yaklaþým, davranýþsal yaklaþým, doða bilimsel yaklaþým;

5. Muhtelifler; herhangi bir teorik çerçeveye sokulamayan fakat gözardý edile-meyecek kadar çok olan araþtýrmalar.

Bilim adamlarý, üzerinde en çok araþtýrma yapýlan kullanýcý gruplarýndandýr. Bilim adamlarý içinde araþtýrýlmaya baþlanýlan ilk grup fen bilimciler olmuþ, bunu sosyal bilimciler izlemiþtir. Ýnsani bilimler alanýndaki bilim adamlarýnýn bilgi davranýþlarýnýn araþtýrýlmasý, bu iki gruptan sonra olmuþtur.

Bates (1996, s. 155), bilim adamlarý üzerine yapýlan araþtýrmalarýn tarihi geliþimini yýllara ve bilim dallarýna göre þu þekilde sýralar:

• 1950 ve 1960 yýllarý arasýnda fen bilimleri, • 1970’lerde sosyal bilimler,

• 1980 ve 1990’lý yýllarda insani bilimler.

Steig (1981, s. 549) de fen bilimcilerin bilgi arama davranýþlarýnýn, ilk ve üzerinde en çok araþtýrma yapýlan konu olduðunu ifade eder.

Özellikle bilim adamlarýnýn bilgi gereksinimleri üzerine yapýlan araþtýr-malarýn öncelikle fen bilimleri, insani bilimler ve sosyal bilimler disiplinlerinde

(3)

büyük gruplar üzerinde yapýldýðý görülmektedir. Araþtýrmalarýn disiplinlerdeki alt alanlarda yapýlmaya baþlanmasý 1990’lardan önceki dönemlerde olmakla birlik-te, özellikle 1990’dan sonra alt alanlarda yapýlan çalýþmalarda bir yoðunluk göze çarpmaktadýr.

1950-2006 yýllarý arasýndaki literatürü incelediðimizde, bilgi gereksinimleri ve bilgi arama davranýþý araþtýrmalarýna konu olanlar içinde; bilim adamlarý, par-lamenterler, yöneticiler, saðlýkçýlar, kadýn polisler, hukukçular, edebiyatçýlar, sosyologlar, tarihçiler, sanat tarihçileri, gazeteciler, soy bilimciler, kimyacýlar, fizikçiler, programcýlar, özürlüler, hemþireler, veterinerler, arþiv araþtýrmacýlarý, aile hekimleri, kanser hastalarý, siyaset bilimciler, öðrenciler, yetiþkinler ve bilgi profesyonelleri gibi pekçok grup yer almaktadýr.

Tarihçilerin bilgi gereksinimleri ve bilgi kullaným özellikleri üzerine yapýlan ilk araþtýrmalar ise, 1970’li yýllarýn baþýnda yapýlmýþtýr. Tarihçilere iliþkin ilk araþtýrmalar, kullandýklarý kaynaklar, kütüphane kullanýmlarý ve kullandýklarý materyal türlerine odaklýdýr. Araþtýrmalar, teknolojinin geliþmesi, bilgi bilim-lerinin bu geliþmelerden etkilenmesi ve verileri anlamlý bir biçimde iþlemeyi kolaylaþtýran programlarýn geliþtirilmesine paralel olarak geliþmiþ ve çeþitlen-miþtir.

Dalton ve Charnigo (2004, s. 402) tarihçilerle ilgili araþtýrmalarý üç gruba ayýrmýþtýr:

• Bilgi kanallarý ve bilgi kaynaklarýnýn kullanýmý, • Bilgi arama,

• Bilgiden bireysel çýkarým veya yorum yapma.

Araþtýrmalar baþta fen bilimleri, sosyal bilimler ve insani bilimler genelinde yoðunlaþmýþsa da, zamanla varolan bilgi boþluðunun görülmesiyle kullanýcý araþtýrmalarý alt disiplinlere kaymýþtýr. Sosyal ve insani bilimler alanýnda yapýlan araþtýrmalarýn tarihçiler hakkýnda bilgi vermesi, yapýlacak araþtýrmalarý þekil-lendirmesi ve yol göstermesi açýsýndan öneminin büyük olduðunu söylemek mümkündür.

Bilgi merkezlerinin, özellikle arþivlerin en büyük kullanýcý gruplarýndan biri-ni oluþturan tarihçilerin bilgi gereksibiri-nimleribiri-nin ve bilgi kullanýmlarýnýn araþtýrýl-masý, bilgi bilimciler için plan ve politika oluþturulmasýnda, kaynak geliþtirilmesinde, kaynaklarýn etkin bir biçimde kullanýlmasýnda ve danýþma hizmetlerinin tasarlanmasýnda çok önemli bilgiler saðlanmasýna imkan verir. Delgadillo ve Lynch (1999, s. 245, s. 258), tarihçiliðin bilimsel olarak geliþe-bilmesi, geleceðin tarihçilerinin daha iyi yetiþebilmeleri ve bilgi merkezlerini etkin olarak kullanabilmeleri için bilgi gereksinimleri ve bilgi arama davranýþlarýyla ilgili akademisyen ve öðrenci bazýnda araþtýrmalar yapýlmasýnýn gerekliliðine vurgu yapar.

Özellikle 1990 sonrasýnda, teknolojik geliþmelerin arþiv sistemlerine ve kütüphanelere yansýmasýyla, tarih alanýndaki kullanýcýlarýn bu teknolojik

(4)

geliþmelerden nasýl etkilendikleri, yeni bilgi sistemleriyle olan etkileþimleri ve bilgi ile ilgili davranýþlarýnýn araþtýrýlmasý, özellikle teknoloji kullanýmýnda fen bilimleri alanýndaki kullanýcýlardan çok daha az bilgiye sahip olan bu kullanýcý grubu için bir zorunluluk halini almýþtýr.

Tarih Bilimi ve Sýnýflandýrýlmasý

Carr (1980, s. 41), tarihi, “tarihçi ile olgularý arasýnda kesintisiz bir karþýlýklý etkileþim süreci, bugün ile geçmiþ arasýnda bitmez bir diyalog” olarak taným-larken; Halkýn (1989, s. 4) ise, tarihi, “insanlarýn geçmiþini inceleyen ve onlarýn sosyal, kapsamlý eylemlerinin bir tablosunu takdim eden bir disiplin” olarak tanýmlar. Bernheim (1936, s. 58), tarihin mekân gözönüne alýnmadan, yalnýz zamansal olarak sýraya diziþ tarzýnýn gerçek tarih anlayýþý ile baðdaþtýrýlamaya-caðýný ifade ederek bu anlayýþý reddeder. Bernheim (1936, s. 51)’e göre tarih, insanlarýn zaman ve yer bakýmýndan geçirdikleri geliþimleri, birlikte yaþayan canlýlar sýfatýyla psikofizik hareketleri, bunlarýn nedensel iliþkilerine baðlayan ortak deðerleri araþtýrýr.

Konusunu insanlarýn geçmiþte yaptýklarýndan alan tarih bilimi Collingwood (1990, s. 28)’a göre, kanýtlarýn yorumlanmasýyla iþleyen bir bilimdir. Bu kanýtlar tek tek belgelerin ortak adýdýr. Belgeler tarihçinin üzerinde düþünerek, geçmiþ olaylar hakkýnda sorduðu sorularý yanýtlayabileceði türden bir þeydir (Collingwood, 1990, s. 29). Tarih bilimi için belgenin önemi, geçen yüzyýlýn baþýnda kabul edilen ve Thomson (1983, s. 8) tarafýndan da ifade edilen, “belge yoksa, tarih de yoktur” doktrininin esas kabul edilmesinde de görülmektedir. Ancak bu görüþün, günümüz tarihçileri ve tarih bilimi tarafýndan benimsendiði-ni söylemek mümkün deðildir. Thomson (1983, s. 8), özellikle heraldik, arkeolo-ji, epigrafi, etnoloji gibi bilimlerin, belgeye dayanmadan bilim dünyasýna bulun-duðu katkýlarýn gözönüne alýndýðýnda bu doktrinin günümüz tarihçileri tarafýndan kabullenilmesinin oldukça güç olduðunu ifade eder.

Bilimlerin sýnýflandýrýlmasýnda tarih, hem sosyal bilimler hem de insani bilimler içinde yer alan bir disiplin olmuþtur. Tosh (1997, s. 30), sýnýflamaya iliþkin görüþlerini þu þekilde ifade eder:

...tarih, kendi tabiatýný kýsmen inkar etmeksizin ne bir insani bilim olarak tanýmlanabilir ne de sosyal bilim. Çoðunlukla yapýlan hata, tarihin bun-lardan birini hiçe sayarak kategorize edilebileceði konusunda diretmektir. Tarih, sonsuz çekiciliðini ve karmaþýklýðýný bunlarýn her ikisi arasýnda bir köprü oluþturmasýndan alan melez bir disiplindir.

Tosh, tarih bilimini melez bir disiplin olarak nitelendirirken, Case (2002, s. 232) ise, bilgi bilimleri içinde tarihi hem sosyal hem de insani bilimlerde karþýmýza çýkan gri bir alan olarak tanýmlar. Uçak (1997, s. 87) ise, bilim

(5)

adamlarýnýn bilgi arama davranýþlarýný konu aldýðý çalýþmasýnda, tarihi sosyal bilimler içinde sýnýflandýrmýþtýr.

Tarihçilerin Bilgiye Eriþim ve Bilgi Kullaným Özellikleri

Tarihçiler, farklý bilgi kaynaklarýna farklý yollarla eriþen, araþtýrmalarýnda çok farklý bilgi/ kaynaklarýný ve bilgi kanallarýný bir arada kullanan bir gruptur. Dalton ve Charnigo (2004, s. 416)’ya göre, tarihçiler, yeni teknolojileri ve ürün-leri kullanan yeni bir kullanýcý grubu olma yolundadýr. Anderson (2004, s. 89), tarihçilerin bilgi arama davranýþlarýný, “basýlý ve elektronik kaynaklarýn ve resmi olmayan bilgi kanallarýnýn kullanýlmasýnýn birleþtirilmesi” olarak tanýmlar. Tarihçiler alanlarýndaki farklý kaynaklara farklý yöntemleri kullanarak eriþe-bilmektedirler. Bu yöntemler, hem resmi iletiþim kanallarýný hem de resmi olmayan iletiþim kanallarýný veya her ikisini birden içerebilmektedir.

Hernon (1984, s. 406) sosyal bilimcilerin, özellikle tarihçilerin bilgi gereksin-imlerini basýlý kaynaklardan karþýlamayý tercih ettiklerini belirtir. Hernon (1984, s. 407) tarihçiler üzerinde durarak bilgi gereksiniminin karþýlanmasýný modelleþtirmiþtir (Þekil 1).

Tarihçilerin bilgi arama davranýþlarýnýn zincirleme olarak geliþtiðini öne süren Talja ve Maula (2003, s. 681), tarihçilerin, bir konudaki kitaptan iliþkili kay-naklarýn künyesine, oradan da çevrimiçi kataloglar yardýmýyla kaynaðýn kendi-sine ulaþtýklarýný ifade eder. Andersen (2000), bu bilgi arama davranýþýnýn, stan-dart bibliyografik eriþim araçlarýný içermediðini, fakat tarihçiler için resmi bilgi kanallarý ile ulaþýlan bilgiden daha uygun bilgiye, analitik eriþim saðladýðýný savunur.

Tarihçiler bilgiye eriþimde yardým alma konusunda isteksizdirler. Bu özellik-lerinden dolayý araþtýrmalarýnda kütüphaneciden yardým almazlar. Mesleðin bir özelliði olarak tarihçiler yalnýz çalýþýrlar (Dalton ve Charnigo, 2004, s. 415; Andersen, 2003). Bu özellik yayýn hayatýna da yansýmaktadýr. Tarih alanýn-da çok yazarlý yayýnlarýn sayýsý azdýr (Delgadillo ve Lynch, 2004, s. 415). Tarihçiler arasýnda beraber çalýþma da yoktur (Talja, 2002; Andersen, 2003). Talja (2002) tarihçiler arasýnda yalnýz sosyal bir paylaþým olduðunu öne sürer.

(6)
(7)

Bilgi Kaynaklarý Kullanýmlarý

Tarihçiler bilgi gereksinimlerini basýlý kaynaklardan ve arþiv kaynaklarýndan karþýlamaktadýrlar. Özellikle kitap, dergi, el yazmalarý ve arþiv kaynaklarý sýklýk-la kulsýklýk-lanýsýklýk-lan bilgi kaynaksýklýk-larýdýr.

Kullanýlan kaynaklarýn yaþý dikkate alýndýðýnda, eski tarihli kaynak kul-lanýmýnýn tarih araþtýrmalarý için oldukça yaygýn olduðunu söylemek mümkündür. On yýl veya daha yakýn tarihlerde yayýmlanmýþ kaynaklarýn kul-lanýmý fizikte %88, 2 iken, tarihte bu oran yalnýzca %13,8’de kalmaktadýr (Jones, Chapman ve Woods, 1972, s. 153). Bir diðer araþtýrmada ise, tarihçilerin on yýl ve daha yakýn tarihli kaynak kullanýmýnýn %12,6 olduðu saptanmýþtýr (Mahowald, 1995, s. 22).

Uva (1977, s. 24), araþtýrmalarýn farklý aþamalarýnda farklý bilgi ihtiyaçlarýnýn ortaya çýktýðýný, fakat her aþamasýnda tarihçiler için birincil kaynaklarýn en önemli bilgi kaynaðý olarak yerini koruduðunu ifade eder. Mahowald (1995, s. 19), monograflarýn yayýnlardaki atýf yapýlma oranýný %58, makalelerin oranýný ise %18,6 olarak saptamýþtýr. Tarihçiler için en önemli kaynaklar sýralamasýnda kitap ilk sýrada yer alýrken, bunu dergi ve el yazmalarý izler (Steig, 1981, s. 551; Jones, Chapman ve Woods, 1972, s. 141; Mahowald, 1995, s. 19; Dalton ve Charnigo, 2004, s. 404).

Steig (1981, s. 551), tarihçilerin mikroformlarýn kullanýmýnýn zor ve zahmetli olmasý nedeniyle tarihçiler tarafýndan kullanýþsýz bulunan kaynaklarýn baþýnda geldiðini belirtir. El yazmalarýnýn nadir eser olmalarý ve kullanabilmek için yazma eserlerin bulunduðu yere gitme zorunluluðunun olmasý, tezlerin yine nadir eserler gibi ulaþýlabilmesi zor kaynaklar olmasý ve gazetelerin de hem formu hem de özel koleksiyonlar içinde yer almalarý nedeniyle en kullanýþsýz kaynaklar sýralamasýnda ilk kaynaklar içinde yer almýþtýr.

Tarihçiler kendi koleksiyonlarýný oluþturma eðilimindedirler. Özellikle meslekte uzun yýllar çalýþanlarýn geniþ bir koleksiyona sahip olduklarýný söyle-mek mümkündür. Andersen (1998), tarihçilerin yarýsýna yakýnýnýn araþtýrmalarý için anahtar nitelikteki kaynaklara bireysel olarak sahip olduðunu belirtir.

Duff, Craig ve Cherry (2004a, s. 52) tarihçileri, bilgili kullanýcýlar olarak nite-lendirir. Alanlarýndaki kaynaklara hakim olan tarihçiler, yayýn taramalarýný da kendileri yaparlar. Tarihçilerin indeks ve abstraktlarý kullanmadýklarýný belirten Steig (1981, s. 554), bunu tarihçilerin sistematik olmamalarýna baðlar. Orbach (1991, s. 41), daha uzun yýllar akademisyen olarak çalýþan tarihçilere oranla yeni akademisyenlerin araþtýrmalarýný daha sistematik bir biçimde gerçekleþtirdikleri araþtýrma aþamalarýný gözönünde bulundurarak belirli bir sýra izlediklerini ifade eder. Speck (2002) de tarihçilerin, araþtýrmalarýnda sistematik olmayan bir yak-laþým izlediklerini, indeks ve abstraktlarý kullanmadýklarýný ve bu kaynaklarý konu dýþý bulduklarýný belirtir. Bibliyografya kullanýmlarý da yetersiz olan tarihçilerin bu

(8)

kaynaklarý etkin biçimde kullanabilmeleri için, kaynaklarýn kullanýmlarýnýn kolaylaþtýrýlmasý, sayýca arttýrýlmasý ve konu olarak özelleþtirilmesi gereklidir (Dalton ve Charnigo, 2004, s. 416). Case (1991b, s. 79), tarihin sýnýflama ve indeksleme alanýnda en az hizmet edilen disiplin olduðunu ifade eder. Ýndeks ve abstraktlarýn kullanýmý çok sýnýrlý iken bilgiye tesadüfen eriþim oldukça yaygýn ve önemli bir bilgi davranýþý olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Hatta bu bilgi davranýþý, tarihçiler arasýnda bilgiye eriþimde en sýk kullanýlan yöntemlerden biridir (Steig, 1981, s. 556; King, 1994, s. 99; Delgadillo ve Lynch, 1999, s. 253; Dalton ve Charnigo, 2004, s. 410; Anderson, 2004, s. 110). Tarihçiler dergi veya kitaplardan, kütüphane raflarýndan veya arþiv fonlarýndan bu tür tesadüfi fakat araþtýrmalarý için kritik deðer taþýyan bilgi elde etmektedir. Foster ve Ford (2003, s. 334) tarihçilerin tesadüfi olarak önemli bilgi elde edebilmesini ýsrarlý ve çok çalýþmanýn sonucu olarak kendi þansýný yaratma olarak nitelendirmektedirler.

Tarihçiler için en önemli bilgi kaynaklarýndan bir diðeri de arþiv kay-naklarýdýr. Orijinal ve birinci elden bilgi saðlayan arþiv kaynaklarý özellikle son yýllarda orijinal formundan çýkarak teknolojinin geliþmesiyle elektronik ortama taþýnmýþtýr. Fakat tarihçiler arþiv kaynaklarýnýn elektronik formunu, týp-kýbasýmýný, transkripsiyonunu, fotokopisini veya mikroformunu deðil orijinalini tercih etmektedirler (Duff, Craig ve Cherry, 2004a, s. 66, Duff, Craig ve Cherry, 2004b, s. 17; Graham, 2002). Tarihçiler, arþiv belgesinin dijital formunun oriji-nalinin yerini tutamayacaðý görüþünü taþýmaktadýrlar (Graham, 2002). En kul-lanýþsýz bulunan arþiv belgesi formu ise mikroformdur (Steig, 1981, s. 551; Duff, Craig ve Cherry, 2004a, s. 66).

Arþiv belgesinin en önemli özelliði ise orijinalliðidir. Duff, Craig ve Cherry (2004b, s. 19) arþiv kaynaklarýnýn orijinalinin kullanýlmasýný, alýþkanlýða ve ori-jinalliðe baðlar. Tarihçiler arþiv belgesinin dijital formunun, orijinalinin yerini tutamayacaðýna inanmaktadýrlar (Graham, 2002).

Teknoloji ne kadar geliþirse geliþsin tarihçilerin arþiv kaynaklarýnýn daima orijinalini tercih edeceklerini söylemek mümkündür. Ülkemizde de, özellikle harf inkýlâbýndan önce üretilen belgelerin Osmanlýca olmasý, bu dilin yapýsý itibariyle tek bir noktanýn bile kelimeyi deðiþtirebilmesi sebebiyle orijinal belgeye olan talebin gelecekte de devam etmesi olasýdýr. Ayrýca danýþmanlarýn yüksek lisans ve doktora öðrencilerine kaynaðýn orijinalini görmeleri yönündeki telkinleri de bu bilgi davranýþýnýn sürdürülmesinde etkili olabilir.

1972 yýlýnda Ýngiltere’de tarihçiler üzerine yapýlan bir atýf analizi araþtýr-masýnda tarihçilerin Ýngilizce dýþýnda diðer dillerdeki yayýnlara çok az sayýda (%7,7) atýf yaptýklarý saptanmýþtýr (Jones, Chapman ve Woods, 1972, s. 146). Yapýlan bir diðer atýf analizi çalýþmasýnda ise, Rus tarihçilerin %91’i kendi dil-lerindeki birincil kaynaklara atýf yaptýklarý ortaya çýkmýþtýr (Mahowald, 1995, s. 18). Straw (1993, s. 12) da, Ýngilizce dýþýndaki kaynaklara çok az sayýda atýf yapýldýðýný belirtir. Bu araþtýrmalara dayanýlarak tarihçilerin kendi dillerindeki

(9)

kaynaklara atýf yapma eðiliminde olduklarý söylenebilir.

Steig (1981, s. 557), araþtýrmasýnda, tarihçiler içinde azýmsanamayacak bir yüzdenin konusuyla ilgili yabancý bir kaynaðý görmezden geldiðini belirtir. Bu da yabancý dil eksikliðinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

Yabancý kaynaklarýn kullanýmýnýn azlýðý ve yabancý kaynaklara az sayýda atýf yapýlmasý ülkemizde akademisyenlerin dil sorunu olup olmadýðý sorusunu akla getirmektedir. Türkiye’de akademisyenler üzerine yapýlan çok yönlü bir araþtýr-mada dil sorunu da araþtýrýlmýþ, akademisyenlerin %40’ýnýn yabancý dil proble-mi olduðu ortaya çýkmýþtýr (Türkiye’de…, 2006, s. 79). Akadeproble-misyenlerin % 28’i bu sorunu dil öðrenmek için yeterli çaba göstermemesine, %10’u ise ders yükünün aðýrlýðýna baðlamaktadýr.

Bilgi Kanallarý Kullanýmlarý

Tarihçiler hem resmi iletiþim kanallarýný hem de resmi olmayan iletiþim kanal-larýný bilgiye eriþim için kullanmaktadýrlar. Anderson (2004, s. 95), tarihçilerin bilgi arama davranýþlarýný resmi ve resmi olmayan kanallarýn bir birleþimi olarak nitelendirir. Cole (2000, s. 104) ise, tarihçilerin, sosyal ve insani bilimcilerin bil-giye eriþmek için sistematik ve resmi olmayan bilgi kanallarýný sistematik ve resmi olan bilgi kanallarýna tercih ettiklerini öne sürerek, bunun nedenini tarihçi-lerin resmi bilgi kanallarýndan saðlayamayacaklarý bir bilgi ihtiyaçlarý olmasýna baðlar.

Beattie (1990, s. 43), tarihçilerin bilgiye eriþimde meslektaþlarla iletiþim ve dipnotlarýn takibi gibi resmi olmayan bilgi kanallarýnýn, resmi bilgi kanallarýndan daha fazla kullandýklarýný belirtir. Konuyla iliþkili kaynaklara eriþimde tarihçi-lerin ilk tercihi dipnotlarýn takibidir ( Steig, 1981, s. 554; Tibbo, 2002).

Tarihçiler, alanlarýndaki yeni bilgiden haberdar olabilmek için konferans ve toplantýlarý önemli bulmaktadýr. Ayrýca, özellikle iliþkili kaynaklara eriþimde daha deneyimli meslektaþlarla konuþma önemli bir yer tutar. Case (1991b, s. 79), deneyimli meslektaþlarýn sadece bilgiye eriþimde deðil, mesleðin ilk yýllarýndaki akademisyenler için konu seçiminde anahtar rol oynadýðýný ifade eder. Duff ve Johnson (2003, s. 81) da meslektaþlarla iletiþimin araþtýrmalar için fikir ve kay-nak saðlamada önemli olduðuna iþaret eder.

Uçak (1997, s. 20) “invisible college” kavramýný “bir bilim alanýnda, birbirine yakýn konularda çalýþan ve seçkin bilim adamlarýnýn oluþturduðu küçük ve etkileþimli grup” olarak tanýmlar. Tarihçiler arasýnda diðer sosyal bilimcilere oranla “invisible college” daha etkindir (Delgadillo ve Lynch, 1999, s. 255). Uçak (1997, s. 90) da sosyal bilimciler içinde, bir ölçüde tarihçiler arasýnda bu tür bir iletiþimin varlýðýndan söz edilebileceðini ifade eder. Steig (1981, s. 553), tarihçiler içinde fen bilimcilerde olduðu kadar geliþmiþ bir “invisible college”

(10)

bulunmamasýnýn iki önemli sonucu olduðuna iþaret eder. Bunlardan ilki iletiþimi gerçekleþtirecek kurumsal bir yapý olmamasý, diðeri ise, entelektüel ve sözel anlatým ortamýnýn göreli önemsizliðidir.

Tarihçilerin bilgiye eriþimde izledikleri en önemli yol dipnotlarýn takibidir (Stevens, 1977, s. 69; Steig, 1981, s. 554; Tibbo, 2002; Tibbo, 2003, s. 20; Anderson, 2004, s. 95). Bir konuda araþtýrma yaparken öncelikle o konuda yayýmlanmýþ kitap ve makalelerdeki dipnotlarý takip ederek tarihçiler konularýy-la ilgili kaynakkonularýy-lara ukonularýy-laþmaktadýrkonularýy-lar.

Bilgi Merkezleri Kullanýmlarý ve Hizmetlerden Yararlanma

Özellikle sosyal bilimler içinde tarihçiler bilgi merkezlerini en yoðun kullanan birkaç gruptan biridir. Delgadillo ve Lynch (1999, s. 245) tarihçilerin üniversite kütüphanelerinin en önemli kullanýcýlarý olduklarýný ve üniversite kütüphanelerinin arþiv belgeleri ve yayýmlanmamýþ materyalleri de içeren birin-cil kaynaklarýný oluþturan temel koleksiyonlarýný, tarih araþtýrmalarýný ve tarih eðitimini desteklemek için oluþturduklarýný öne sürer. Rundell (1968, s. 467), tarihçilerden, kütüphanelerin en aktif kullanýcý grubu olarak söz eder. Delgadillo ve Lynch (1999, s. 250) ise, tarihçileri kütüphanelerin düzenli kullanýcýlarý olarak görür. Uçak (1997, s. 94) da tarihçileri sosyal bilimciler içinde kütüphaneleri yoðun kul-lanan bilim adamlarý olarak niteler.

Tarihin konusu, kaynaklarý ve alaný itibariyle, bu alandaki kullanýcýlar için özel kütüphaneler ve özel koleksiyonlar oluþturulduðu görülmektedir. Türkiye’de tarih konusunda özel kütüphaneler (Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, Tarih Vakfý Bilgi ve Belge Merkezi gibi..) ve kütüphaneler içinde özel koleksiyonlar (Bilkent Üniver-sitesi Kütüphanesi Halil Ýnalcýk Koleksiyonu, Karadeniz Teknik ÜniverÜniver-sitesi Kütüphanesi Osman Turan Tarih Araþtýrma Kitaplýðý gibi..) bulunmaktadýr.

Tarihçilerin bilgi merkezlerini yoðun olarak kullanmalarýna raðmen bilgi hizmetlerinden yeterince faydalanamadýklarý bilinmektedir. Anderson (2004, s. 116), tarihçilerin hizmet edilen bir kullanýcý grubu olmadýðýný, onlarýn kendi kendilerine hizmet ettiklerini belirtir. Sosyal bilimcilerde varolan kütüphaneciye güven duymama, tarihçiler için de geçerlidir. Evans (1999, s. 54), tarihî araþtýr-ma yapan herhangi birinin, kendi bilgisinin baþkalarýnýn bilgisinden daha eksik-siz olduðu fikrine sahip olduðunu, çalýþmaya baþlayan en mütevazý bir doktora öðrencisinin bile birkaç ay sonra böyle bir duyguya kolaylýkla kapýlacaðýný ifade eder. Bunun nedenini de, geçmiþten bugüne býrakýlan malzemenin çok geniþ olmasýna ve þimdiye kadar çalýþan tarihçilerin zamanla birikmiþ ve birikmeye devam eden kaynaklarýn yalnýzca yüzeyini kazýmaktan baþka bir þey yapmamýþ olmalarýna baðlar. Bu düþünceye sahip olan tarihçilerin kütüphaneciden veya arþivciden yardým almalarýný beklemek oldukça güçtür. King (1994, s. 89),

(11)

ta-rihçilerin kütüphanecilere güvenmediðini ve bu güvensizliðin gelecekte de süre-ceðini ifade eder. Jones, Chapman ve Woods (1972, s. 155) kullanýcý grubu olarak akademisyenlerin, kütüphanecilerin yeteneklerine ve saðladýklarý hizmetlere karþý güvensizlik duyduklarýný belirtir. Tarihçilerin bilgi gereksinimleri ve bilgi kullanýmlarý hakkýnda az sayýda araþtýrma yapýlmýþ olmasý nedeniyle, yeterli bil-giye sahip olamayan kütüphanecilerin bu kullanýcý grubunun ihtiyaçlarýný karþýlamada yetersiz kaldýklarý da söylenebilir. Tarihçiler üzerine kullanýcý araþtýrmalarý yapýlarak bu durum deðiþtirilebilir (Hernon, 1984, s. 419; Beattie, 1990, s. 47). Tarihçiler araþtýrmalarý için nadiren kütüphaneciye danýþmaktadýr. Steig (1981, s. 559) bu durumun deðiþebilmesi ve varolan güvensizliðin aþýla-bilmesi için kullanýcý araþtýrmalarýndan yararlanmasýnýn yanýnda, danýþma kütüphanecisinin konu bilgisine sahip olmasý gereðine vurgu yapar.

Kütüphanelerarasý ödünç verme tarihçiler için kütüphane kullanýmýnda önem-li bir yere sahiptir. Tarihçilerin kütüphane hizmetleri içinde en etkin olarak yarar-landýklarý hizmetin kütüphanelerarasý ödünç verme olduðu söylenebilir (Delgadillo ve Lynch, 1999, s. 251).

Tarihçiler için vazgeçilmez bilgi merkezlerinden biri de arþivlerdir. Orijinal belgenin tarih araþtýrmalarýndaki önemi gözönüne alýndýðýnda, tarihçilerin arþiv-lerin en büyük kullanýcý grubunu oluþturduklarýný söylemek mümkündür. Tarihçi-arþivci iliþkisinde ise, durum tarihçi-kütüphaneci iliþkisinden biraz daha farklýdýr. Tarihçiler için arþivciler, araþtýrmalarýn arþivlerde geçen bölümünde önemli rol oynar. Duff, Craig ve Cherry (2004a, s. 70) tarihçi ile arþivci arasýndaki iliþkiyi karþýlýklý çýkar saðlayan bir etkileþim olarak tanýmlar. Buna göre, tarihçi arþivci-den arþiv kaynaklarýnýn tarihi hakkýnda geniþ bilgi saðlar, arþivci ise, tarihçilerin ilgi alanlarýný öðrenerek arþiv kaynaklarý arasýnda ek tanýmlamalar getirebilir. Araþtýrmacýlarýn, arþivlerden daha etkin bir þekilde yararlanabilmesini saðlamak için Yakel (2002, s. 123) kullanýcý eðitiminin önemine ve gerekliliðine iþaret eder. Duff, Craig ve Cherry (2004a, s. 63; 2004b, s.14) araþtýrmacýlarýn arþivlerde, çoðunlukla, coðrafik engeller, eriþim araçlarýnýn eksikliði, bürokratik engeller ve belgenin üzerinde çalýþýlabilir durumda olmamasý gibi sorunlarla karþý karþýya kaldýklarýný belirtirler. Literatürde yer alan bulgular, arþivlerde karþýlaþýlan bu engellerin araþtýrmalar üzerinde olumsuz etkisi olduðunu göstermektedir. Araþtýrmalar esnasýnda karþýlaþýlan bu engeller nedeniyle araþtýrmalar ertelen-mekte hatta iptal edilebilertelen-mektedir (Duff, Craig ve Cherry, 2004b, s. 15).

Elektronik Ortam Kullanýmlarý

Tarihçiler teknolojik geliþmelere zor uyum saðlayabilmektedir ve bilgi arama davranýþlarýnda teknolojinin geliþimine baðlý bir deðiþikliðin olmasý uzun zaman almaktadýr. Diðer disiplinlerde çalýþan akademisyenlere oranla tarihçiler

(12)

elek-tronik ortamdan daha az yararlanmaktadýrlar (Gilmore ve Case, 1992, s. 682; King, 1994, s. 90). Gilmore ve Case (1992, s. 682) bu durumun ancak tarihçilerin bilgisayar teknolojilerine sahip olmalarý ve bu teknolojileri etkin olarak kullan-malarý ile deðiþeceði görüþündedir.

Yapýlan araþtýrmalarda, tarihçilerin elektronik kaynaklarý kullanmayý kendi kendilerine öðrendikleri belirlenmiþtir (Dalton ve Charnigo, 2004, s. 413; Anderson, 1998). Uçak ve Al (2000, s. 327), akademisyenlerin büyük bir çoðun-luðunun Ýnternet hakkýnda daha çok bilgi edinmek istediklerini belirterek, teknolojiyi kullanmak için öðrenmenin gereðine vurgu yapar ve bu amaçla kütüphanecilerin kullanýcýlarýna eðitim programlarý tasarlamalarýný, tarama yön-temlerini öðretmelerini, geleneksel olarak yaptýklarý danýþma hizmetleri ve kul-lanýcý eðitimi programlarýnýn içine Ýnternet’i de almalarýnýn gereðini ifade eder. Özellikle ikincil kaynaklara eriþimde elektronik ortamdan yararlanan tarihçiler, veri tabanlarýnýn kullanýmý konusunda çekimser davranmaktadýrlar (Dalton ve Charnigo, 2004, s. 412). Yapýlan araþtýrmalar, tarihçilerin %25’e yakýn bir bölümünün veri tabanlarýný hiç kullanmadýklarýný ortaya koymaktadýr (Case, 1991b, s. 75; Graham, 2002; Dalton ve Charnigo, 2004, s. 411). Veri tabaný kul-lanan tarihçilerin ise, %70’i çok sayýda kayýt bularak bunlar arasýndan konu-larýyla ilgili kayýtlarý kendileri seçmeyi tercih etmektedirler (Dalton ve Charnigo, 2004, s. 411).

Tarih alanýnda veri tabaný kullanýmýnýn eksikliðini Talja ve Maula (2003, s. 681), geriye dönük veri tabanlarýnýn yetersizliðine ve veri tabanlarýndan iliþkili materyal saðlamanýn zorluðuna baðlar. Tarihçilerin veri tabanlarýný sýð ve yüzey-sel buluyor olmalarý ve tam metin eriþimin eksikliðini de problem olarak görmeleri, kullanýmý etkileyen diðer nedenler arasýnda sayýlabilir (Arnold, 2004). Andersen (2003), tarihçilerin elektronik ortamdan yeterince yararlanama-malarýný, bu grubun alýþkanlýklarýnýn deðiþtirilmesinin zorluðuna baðlar. Yeni teknolojilerin öðrenilmesinin zor ve zaman alýcý bir süreç olmasý ve tarihçilerin buna zaman ayýrmak istememeleri, elektronik ortamdan yararlanmayý kýsýtla-maktadýr. Bilgisayar ile çalýþmayý rahatsýz edici bulan tarihçiler bilgisayarý görmezden gelmeyi tercih etmektedir (Speck, 2002).

Elektronik dergilere (e-dergi) yaklaþýmda da tarihçilerin çekimser davrandýk-larý görülmektedir. Yapýlan bir araþtýrmada, tarihçilerin e-dergileri nadiren kul-landýklarý ve %29’unun e-dergileri bilimsel yayýncýlýk olarak saymadýklarý sonu-cu ortaya çýkmýþtýr (Dalton ve Charnigo, 2004, s. 413). Bunun bir göstergesi ve sonucu olarak, tarihçiler, yayýnlarýnýn bilimsel olarak deðerlendirilip deðer-lendirilmeyeceði endiþesini taþýmamak için basýlý ortamda yapmayý tercih etmek-tedirler (Andersen, 2003). Tarihçilerin, araþtýrmalarýnda dergilerin elektronik ver-siyonunu kullansalar bile, basýlý formuna atýfta bulunduklarý da bilinmektedir (Andersen, 1998). Yapýlan bir atýf analizi araþtýrmasýnda, 192 tarihçiden yalnýzca 7’sinin e-dergilere atýf yapmasý bu görüþü destekler niteliktedir (Andersen, 2000).

(13)

Sonuç

Basýlý kaynaklar ve arþiv kaynaklarýndan bilgi gereksinimlerini karþýlayan tarihçiler için, basýlý kaynaklar içinde en önemlileri kitap ve dergidir. Arþiv kay-naklarý da araþtýrmalar için birincil öneme sahiptir. Orijinal bilgi saðlamalarý nedeniyle önemli bir bilgi kaynaðý niteliði taþýyan arþiv belgelerinin, tarihçiler tarafýndan mikrofilmi veya dijital formu deðil orijinali tercih edilmektedir. Eski tarihli kaynak kullanýmýnýn yaygýn olduðu bu alanda, kullanýlan kaynak yaþýnýn 10 yýl ve daha eski olduðu görülmektedir. Yabancý dildeki kaynak kullanýmý da oldukça sýnýrlýdýr.

Bilgiye eriþimde resmi ve resmi olmayan bilgi kanallarýný bir arada kullanan tarihçiler için meslektaþlarla iletiþim bilgi kaynaklarýna eriþimde olduðu kadar, konu seçiminde de önemli bir rol oynamaktadýr. Tarihçiler için bilgiye eriþimde önemli bir bilgi davranýþý da dipnotlarýn takibidir. Bu alanda dikkati çeken bir diðer önemli bilgi davranýþý ise, bilgiye tesadüfi olarak eriþimdir.

Son yýllarda elektronik ortamda eriþilebilir bilginin artmasýyla bu ortamdaki bilgiyi kullanma çabasý içine giren tarihçilerin, elektronik kaynak kullanýmýný kendi kendilerine öðrendikleri ve veri tabanlarýnda basit taramayý tercih ettikleri bilinmektedir. Tarama stratejisi oluþturma veya geliþtirme konusunda da yalnýz kalan tarihçiler, kütüphaneciye danýþma konusunda çekimser davranmaktadýrlar. Bilgi merkezlerinin aktif ve önemli bir kullanýcý grubunu oluþturan tarihçilerin, verilen bilgi hizmetlerinden yeterince faydalanamadýklarý, bunda da kütüphaneciye duyduklarý güvensizliðin önemli bir etken olduðu söylenebilir. Hem arþivlerde hem de kütüphanelerde kullanýcý eðitimi programlarý geliþtirilerek, bu grubun kütüphane hizmetlerinden daha etkin bir þekilde yararlanmasý saðlan-abilir. Kütüphanelerde konu uzmanlýðýnýn geliþtirilmesiyle de daha verimli bir danýþma hizmeti saðlanabilir. Veri tabaný kullanýmýnýn bu alanda yetersiz olmasý da, tarih alanýndaki veri tabaný sayýsýnýn az olmasýna ve tam metin eriþimin eksik-liðine baðlanabilir.

Dünyada kullanýcý araþtýrmalarý literatürü, yapýlan yeni araþtýrmalar ve yayýn-larla sürekli bir deðiþim ve geliþim içindedir. Bu araþtýrmalar içinde tarihçiler, giderek artan düzeyde önemli bir yer edinmektedirler.

Kaynakça

Andersen, D. L. (1998). Academic historians, electronic information access technologies, and the world wide web: A longitudinal study of factors affecting use and barriers to that use. The

Journal of the Association for History and Computing, 1, (1). 1 Ekim 2005 tarihinde

http://mcel.pacificu.edu/history/jahcI1/Anderson/Anderson.html adresinden eriþildi.

Andersen, D. L. (2000). Historians on the web: a study of academic historians’ use of world wide web for teaching. The Journal of the Association for History and Computing, 3, (2). 1 Ekim

(14)

2005 tarihinde http://mcel.pacificu.edu/JAHC/JAHCIII2/ARTÝCLES/anderson adresinden eriþildi.

Andersen, D. L. (2003). Communicating information across cultures: Understanding how others work. The Pantenato Forum, 9. 1 Ekim 2005 tarihinde

http://www.pantaneto.co.uk/issue9/andersen.htm adresinden eriþildi.

Anderson, I. G. (2004). Are you being served? Historians and the search for primary sources.

Archivaria, 58, 81-129.

Arnold, M. (2004). The information seeking-habits of historians in libraries and archives. 1 Eylül 2005 tarihinde http://www.pages.drexel.edu/~mma372/rol.pdf adresinden eriþildi.

Bates, M. J. (1996). Learning about the information seeking of interdisciplinary scholars and stu-dents. Library Trends, 45, (2), 155-164.

Beattie, D. L. (1990). An archival user study: Researchers in the field of women’s history.

Archivaria, 29, 33-50.

Bernhaim, E. (1936). Tarih ilmine giriþ tarih metodu ve felsefesi. (M. Þ. Akkaya, Çev.). Ýstanbul: Devlet Basýmevi.

Carr, E. H. (1980). Tarih nedir? (M. G. Gürtürk, Çev.). Ýstanbul: Birikim Yayýnlarý.

Case, D. O. (1991a). Conceptional organization and retrieval of text by historians: The role of memory and metaphor. Journal of the American Society for Information Science, 49, (9), 657-668. 1 Ekim 2005 tarihinde Wiley Interscience veri tabanýndan eriþildi.

Case, D. O. (1991b). The collection and use of information by some American historians: a study of motives and methods. Library Quarterly, 61, (1), 61-84. 1 Ekim 2005 tarihinde EBSCO host veri tabanýndan eriþildi.

Case, D.O. (2002). Looking for information: A survey of research of information seeking, needs,

and behaviour. Amsterdam; New York: Academic Press.

Cole, C. (2000). Inducing expertise in history doctoral students via information retrieval design.

Library Quarterly, 70, (1,) 86-109. 1 Ekim 2005 tarihinde EBSCO host veri tabanýndan eriþildi.

Collingwood, R. G. (1990). Tarih tasarýmý ( K. Dinçer, Çev.). Ýstanbul: Ara Yayýncýlýk.

Dalton M. S. ve Charnigo, L. (2004). Historians and their information sources. College and

Research Libraries, 65, 400-424.

Delgadillo, R. ve Lynch, B. (1999). Future historians: their quest for information. College and

Research Libraries, 60, (3), 245-259.

Duff, W. M. ve Johnson, C. A. (2003). Where is the list with all the names? Information-seeking behavior of genealogists: Users and archival research. American Archivist, 66, (1), 79-95. Duff, W., Craig, B. ve Cherry, J. (2004a). Finding and using archival resources: A cross-Canada

survey of historians studying Canadian history. Archivaria, 58, 50-80.

Duff, W., Craig, B. ve Cherry, J. (2004b). Historians’ use of archival sources: Promises and pitfalls of the digital age. The Public Historian, 26, (2), 7-22.

Evans, R. J. (1999). Tarihin savunusu. (U. Kocabaþoðlu, Çev.). Ankara: Ýmge Kitabevi.

Foster, A. ve Ford, N. (2003). Serendipity and information seeking: an empirical study. Journal of

Documentation, 59, (3), 321-340. 1 Ekim 2005 tarihinde SweetsWise veri tabanýndan eriþildi.

Gilmore, M. B. ve Case, D. O. (1992). Historians, books, computers and a library. Library Trends,

40, (4), 667-686.

Graham, S. R. (2002). Historians and electronic resources: Pattern and use. The Journal of the

Association for History and Computing, 5, (2). 1 Ekim 2005 tarihinde

http://mcel.pacificu.edu/JAHC/JAHCV2/ARTÝCLES/graham/graham.html adresinden eriþildi. Halkýn, L. E. (1989). Tarih tenkidinin unsurlarý. (B. Yediyýldýz, Çev.). Ankara: Türk Tarih Kurumu. Hernon, P. (1984). Information needs and gathering patterns of academic social scientist, with spe-cial emphasis given to historians and their use of U.S. Government publications. Government

Information Quarterly, I, (4), 401-429.

(15)

histo-rians. Journal of Librarianship, 4, (3), 137-156.

King, J. B. (1994). History research into the 21stcentury. Reference Librarian, 47, 89-108.

Mahowald, T. T. (1995). The research needs of historians in Russian ans Slavic History: A citation

analysis of the “Russian Review” 1991-1994. Yayýmlanmamýþ yüksek lisans tezi, Kent State

University, Ohio. 15 Temmuz 2005 tarihinde Eric veri tabanýndan eriþildi.

Orbach, B. ( 1991). The view from researcher’s desk: Historian’s perceptions of research and repos-itories. American Archivist, 54, 28-43.

Rundell, W. (1968). Relations between historical researchers and custodians of source materials.

College and Research Libraries, 29, (6), 466-476.

Speck, V. H. (2002). The Internet as the basis for collaborative research: How will it shift the

research behaviour of historians. 1 Ekim 2005 tarihinde www.h-net.org/aha/2002/papers02/speck.html adresinden eriþildi.

Steig, M. F. (1981). The information of needs of historians. College and Research Libraries, 42, 549-560.

Stevens, M. E. (1977). The Historians and archival finding aids. Georgia Archives. Winter, 64-75. Straw, J. E. (1993). Cenvergence or divergence? A study of the information seeking behaviour of

historians and political scientist. Yayýmlanmamýþ yüksek lisans tezi, Kent State University,

Ohio. 15 Temmuz 2005 tarihinde Eric veri tabanýndan eriþildi.

Talja, S. (2002). Information sharing in academic communities: Types and levels of collaboration in information seeking and use. New Rewiew of Information Behaviour Research, 3, 143-149. 1 Eylül 2005 tarihinde www.uta.fi/~lisaka/Taljaisic2002_konv.pdf adresinden eriþildi. Talja, S. ve Maula, H. (2003). Reasons for the use and non-use of electronic journals and

databa-ses: a domain analytic study in forum scholarly disciplines. Journal of Documentation, 59, (6), 673-691. 1 Ekim 2005 tarihinde Sweets veri tabanýndan eriþildi.

Thomson, D. (1983). Tarihin amacý (S. Özbaran, Çev.). Ýzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi. Tibbo, H. R. (2002) Building and using cultural digital libraries: Primarily history: Historians

and the search for primary source materials. The 2ndACM/IEEE –CS konferansýnda sunulan

bildiri. 1 Ekim 2005 tarihinde

http://portal.acm.org/citation.cfm?id=544222&coll=Portal&dl=GUIDE&CFID=64594201&C FTOKEN=52840319 adresinden eriþildi.

Tibbo, H. R. (2003). Primarily history in America: How U. S. historians search for primary mate-rials at the down of thew digital age. American Archivist, 66,(1), 9-50.

Tosh, J. (1997). Tarihin peþinde: Modern tarih çalýþmasýnda hedefler, yöntemler ve yeni

doðrul-tular. (Ö. Arýkan, Çev.). Ýstanbul: Tarih Vakfý Yurt Yayýnlarý. Türkiye’de öðretim elemanlarý. (2006). Ankara: Gazi Üniversitesi.

Uçak, N. (1997) Bilim adamlarýnýn bilgi arama davranýþlarý ve bunlarý etkileyen nedenler. Yayýmlanmamýþ doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara.

Uçak, N. ve Al, U. (2000). Ýnternet’te bilgi arama davranýþlarý. Türk Kütüphaneciliði, 14, (3), 317-331.

Uçak, N. (2001). Kullanýcý araþtýrmalarýnýn sorunlarý. T. Fenerci ve O. Gürdal (Yay. Haz.) “21.

Yüzyýla Girerken Enformasyon Olgusu”: Ulusal sempozyum bildirileri, 19-21 Nisan 2001 Hatay içinde (ss. 204-214). Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneði.

Uva, P. A. (1977). Information-gathering habits of academic historians: Report of the pilot Study. New York: State University of New York, Upstate Medical Center. 1 Eylül 2005 tarihinde Eric veri tabanýndan eriþildi.

Wilson, T. D. (1994). Information needs and uses: Fifty years of progress? 1 Eylül 2005 tarihinde http://informationr.net/tdw/publ/papers/1994FiftyYears.html adresinden eriþildi.

Yakel, E. (2002). Listening to users. Archival Issue, 26, (2), 111-127.1 Ekim 2005 tarihinde OCLC Wilson Select Plus veri tabanýndan eriþildi.

(16)

Summary

User studies have appeared in the field of information sciences starting from 1940s. Historians, on the other hand, have taken a place in user studies in 1970s. Within user studies, historians were place into social sciences and humanitarian studies disciplines. Research on historians can be classified into two categories: citation analysis and user studies. Early research on historians’ user behaviours have focused on their use of resources, libraries, and material types. The use of electronic resources has also become a research topic following the recent tech-nological advances in information sciences. As a user category, historians utilize formal and informal channels at the same time, and have access to different sources through different channels. Books, journals, manuscripts and archive documents are the frequently used information sources. The use of resources in foreign languages is very limited. It has been observed that the use of retrospec-tive resources is widespread among the historians and the use of primary resources is more common than the use of secondary resources. Microfilms and manuscripts are listed among the incommodious resources. Historians are inclined to set up a collection of their own and they use the information facilities extensively, but it is known that they do not adequately use the information serv-ices provided by these facilities. As a user category having difficulties in the use of technology, historians refer to electronic resources rarely when compared to other user groups. Historians’ limited use of database technology might relate to inadequacy of retrospective databases and limited access to full text resources. Historians prefer to publish their articles in printed versions of journals and also they cite to the printed version of the journal even if they use the electronic ver-sion of that journal. Historians have become the subject group of 26 research studies conducted between 1972 and 2007. Low response rates are the main problem in these studies.

Referanslar

Benzer Belgeler

Das ist nur eine Seite der institutionellen Verhaltensweisen der Ärzte und die andere Seite scheint auch nicht beser zu sein, denn in einer Beziehung oder aber in einer

Genel bir tanımlamaya göre; Aile işletmesi, “Ailenin geçimini sağlamak ve mirasın dağılmasını engellemek amacıyla kurulan, ailenin geçimini sağlayan kişi

OSB’li bireylerin öğretiminde bilimsel dayanağı olan uygulamaları açıklayan NAC (2015) raporunda ise, sosyal beceri öğretim yöntemleri; model olma, doğal öğretim

Petrol fiyatı belirsizliğinin 2003 yılından önce reel efektif döviz kuru pozitif etki oluşturduğu gözlenirken, 2003 yılı sonrasında petrol fiyatı

Makaleler, sadece yukarıda belirtilen dillerde değil, aynı zamanda Almanca konuşulan ülkelerin oryantal çalışmaları ile Polonya oryantal çalışmaları arasındaki

Günümüzde hastalığa yakalanmamak için gerekli tedbirleri önceden alıp sağlığı korumayı ifade eden koruyucu hekimlik (hıfzıssıhha) Hz. Peygamber’in tıp anlayışının

(2011), gelişmekte olan ülkeler üzerinde yaptığı çalışmasında, turizm gelirleri ile ekonomik büyüme arasında çift yönlü bir ilişkinin olduğu

In this report, we present a patient with no cardiac history treated with 300 mg/kg pregabalin due to neuropathic pain, who developed peripheral and then central edema, which