• Sonuç bulunamadı

İstanbul Devlet Balesi dört yeni koregrafın çalışmalarını sunuyor:Bale, AKM'de köşe kapmaca oynuyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul Devlet Balesi dört yeni koregrafın çalışmalarını sunuyor:Bale, AKM'de köşe kapmaca oynuyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İstanbul D evlet Balesi dö rt yen i koregrafın çalışmalarını sunuyor

Bale, AKM’de köşe kapmaca oynuyor

Koregraflar devlet

balesindeki ilk

ürünlerini konser

salonuna uygun

hazırlamak zorunda

kaldılar.

LALE FİLOĞLU_______

Devlet Opera ve Balesi’nde bu yıl önemli bir adım atıldı ve dansçılara koregraflık yapma şansı tanındı. Ancak kurumun olanaksızlıklarından dolayı ye­

ni k or'egrafların ‘büyük'

düşünmemeleri” istendi.

Atatürk Kültür Merkezi Kon­ ser Salonu’nda 22 mart cuma günü dört kısa baleyi sahneleye­ cek olan Sibel Kasapoğlu, Nil

Berkan, Yavuz Özdel ve Hal­ dun Yedican çalışmalarım de­

rinliği dört metre olan bir ‘kon­

ser salonu’na uygun hazırlamak

durumunda bırakıldılar. Bu du­ rum, koregrafları, dansçıların dört adımda seyircinin kucağı­ na düşmesini engelleyici yollar aramaya yöneltti.

Kurumun eski dansçıları ye­ ni koregrafları, öncelikle geniş bir ekip gerektiren yapıtlardan vazgeçtiler. Sonra koregrafinin bir bale salonuna değil bir kon­ ser salonuna uygun olması için hareketlerde değişikliklere gidil­ di. Yine salon dar olduğu için dekor değişti. Ancak iş bu ka­ darla da bitmedi: Dansçıların büyük bir bölümünün ‘Romeo

BALE DİLİYLE KADIN — Dört kısa baleden ‘Kadın’m koregrafisini yapan Nil Berkan (sağda), ‘Kendi dilimle kadına değinmek istedim’ diyor. (Fotoğraf: Suat Kozluklu)

ri, hem opera, hem tiyatro, hem “ Binlerce sanatçı var ve salon

ve Jüliet’te oynaması nedeniyle

koregraflann bir bölümü ‘bulu­

nabilen elemanlarla’ çalışma yo­

luna giderken bir de müdürlü­ ğün ‘yapıtlarınızı kısaltın’ iste­ ğiyle karşılaştılar. Genel prova­ nın iki güne sığdırılması ve bun­ ların da ışık ve dekordaki ak­ saklıklarla yapılması, olaya tuz biber ekti.

Aslında sorunun büyük bir bölümü Atatürk Kültür Merke- zi’nin tiyatro, bale, opera ve müzik çalışanları arasında pay­ laşılma zorunluluğundan ileri geliyor. Örneğin AKM büyük salonda hem senfoni

konserle-de bale gösterileri yer alıyor. Ve heı bir yapıtın ortaya çıkması için gereken provalar sayesinde sanatçılar arasında bir köşe kapmaca oynanıyor. Durum böyleyken AKM. salonlarının ayda bir de olsa bazı kuruluşla­ ra kiralanması (gecesi altı mil­ yon lira) sanatçılarda büyük tepki yaratıyor. Devlet balesinin 16 yıllık sanatçımı Yavuz Özdel,

“ Salonlarımızı bize bırakın”

derken AKM Müdürü Önder

Doğu, haftada 35 etkinlik var­

sa bunun' bir tanesinin dışarıdan kuruluşlara verildiğini belirterek

sıkıntılarını dile getirmekte hakldar” diyor.

AKM Konser Salonu’nda cu­ ma günü saat 20.00’de sahnele­ necek dört kısa bale ‘Dino ile

Ceren’, ‘Ziyaretçi’, ‘İkisi’ ve ‘Kadın’ başlıklarım taşıyor. ‘Di­ no ile Ceren’in koregrafisini ya­

pan Yavuz Özdel, çalışmasında bir düşü anlattığım söylüyor. Bu düş, ağanın kadınına âşık olan Dino’nün düşü. Müziklerini

Münir Nurettin Beken’in yaptı­

ğı çalışmanın dekorları Selçuk Tollu’ya, kostümleri ise Ayşegül Alev’e ait. Diğer üç yapıtın da

dekor ve kostümlerini aynı ki­ şiler gerçekleştirdi.

10 yıldır kurum dışında bir­ çok müzikalin koregrafisini ya­ pan Özdel, devlet balesindeki ilk koregrafi çalışmasıyla ilgili ola­ rak da “ Seyirci ‘Kuğu Gölü’ ve

‘Giselle’ görmekten bıktı. Te­ kellerin kırdması gerek artık. Genç koregraflar yeni yapıtlar ortaya koyacak” diyor.

‘İkisi’ adlı bir perdelik bale­

nin koregrafi Sibel Kasapoğlu ise devlet balesinin 15 yıllık dansçısı. 1975’te Eurovision Türkiye elemelerinde birinci olan Cici Kızlar’ın koregraflığı- nı yapan Kasapoğlu, “ Plajda

gördüğüm, düşüp kalkan bir çocuk da bana göre bale komik yapıyordur. Yaşamın kendisi dans” diyor. Sanatçı, Edip Cansever’in bir şiirinden yola

çıktığı çalışmasında, “Bir kadın

ve erkeğin başlangıç ve bitişte­ ki resimlerini” sunuyor.

‘Ziyaretçi’nin koregrafisini

üstlenen Haldun Yedican ise,

“ Çalışmam insanın içindeki korkunun, yabancılaşmanın sevgiyle yok edilmesini işliyor”

diyor.

‘Kadın’ adlı balenin koregraf-

lığım yapan ve aynı zamanda dans eden Nil Berkan ise çalış­ masında kadını genel olarak ta­ nımlamaya çalıştığını söylüyor:

“ Kadın hak ve özgürlüklerinin bu kadar konuşulduğu günü­ müzde ben de kendi dilimle, ba­

le diliyle değinmek istedim.”

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

22 Mart Dünya Su Günü kuraklık tehdidinin gölgesinde kutlanırken, uzmanlar Türkiye'nin belirli bir su politikasının olmad ığını, önlemlerin sözde kaldığını söylüyor..

Kampanya sonrasında İBB'nin su borularının yüzde 95'inin yenilendiğine dair ilanlar verdiğini an ımsatan Demirayak, "İBB, son 10 yılda nasıl bir planlama yaptı ki

5 Nisan Perşembe günü saat 11.00'de Muhsin Ertu ğrul Sahnesi önünde yapılacak olan gösteriye aralarında: "Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, Mimarlar Odası, Sanat Sen,

Şimdi Selim ileri de kolları sıvadı ve yeni yapıtları­ nın malzemelerini sizin için toplamaya başladı. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha

diğimiz ancak daha pek çok güzel ve olumlu davranış özelliğinin işlenip aşılandığı bu verimli topraklar, onun güzelliklerine güzellik katan, nadide tohumlar

Padişahın yalnız Saray kapışını olsun bu akşam tenvir ile mesar- ratı umumiyeye sureti iştirak göstermemesi, muzafferiyatı kati- yei muntazıra henüz ikinci

İstifleme bozukluğu olan kişilerde bu nesnelerden ayrılmayla ilişkili ciddi kaygı, üzüntü, suçluluk, rahatsızlık veya öfke yaşanır (Frost ve Steketee 2014).

Açılış Konuşmaları Veysel Karani AKSUNGUR ESAV Erzurum Vakfı Genel Başkanı Prof.. Mehmet Ali BEYHAN Atatürk Araştırma Merkezi