sa
O S T
Y A Z A
B
İZİM nesil R e c a îz a d e ’ye b ö y le bitap ederdik. Üstadın oğlu E rc ü m e n t tey zem in kızı ile evlendiğinden tabiatiyle biz de R ec a îz a d e le r ile dünür ol m u ştu k . Bu itibarla A bd ülham id'- in son yıllarında üstadın evine g i d ip gelm iy a başladım . O vakit Ü stad Şişli’de Buigarçarşısı’nda o tu ru y o r d u . P e k küçük bir çalış ma odası d a vardı. Bu oda benim için bir m a b e t idi. Üstadın b abası R e c a î M ehm et Ş a k ır efendi m e r h u m m eş h u r bir h a tt a t o ld u ğ u n d a n ç o k güzel el yazıları b ıra k m ış tı.B u elyazılan n ın b irk a çtane-e
A D E K
N : S . N U R
si Üstadın k ü ç ü k odasının kıymetli se cc a d e le r ile örtülü diyarlarını süslüyordu.
Üstat b enim yazılarımı g ö rm e k istemişti. Ben de bir perdelik bir piyes yazıp kendisine takdim e ttim . F a k a t m evzuunu p e k açık b u ld u ğu için piyesimi uşağına vermiş. Bir m üd det sonra kendisinden piyesimi o k u y u p okum adığını sor d u ğ u m d a birden bire sinirlendi ve:
— U şağ ım a verdim ; git ond an al. B irdaha b a n a böyle açık yazı lar g e tirm e ! dem ez mi ?
A radan bir m üddet geçti, m eş r u tiy e t ilân edildi ve Üstat da
R E M
Evkaf N azın oidu. F a k a t koca şair E v k a f l a kafini bilmiyordu. Ne ise...
Biraz soııra Maarif nazırı oldu. H erk es sevindi. Ç ü n k ü bu iş k e n disi için yabancı değildi. Tam o sıralard e H u k u k M ektebi talebesi galeyan içinde idi. Son sınıf ta tebesi d o k to ra im tihanlarına g ir
meden lisans şahadetnam esi a t m ak istiyordu ! Ben de son sınıf tale b esin in en azgınlarından idini. Birgün ta le b e bir büyük miting yaptı ve alayla Maarif N e z a re ti'n e g ittik . T abiî Nazır yüzlerce t a l e beyi birden huzuruna kabul e d e mezdi. İçimizden on kişi seçildi. A raların da ben de vardım. Ç o cu klar Nazırın hu zuruna girince susuverdiler ve bana:
— Sen Üstadın akrabaaısaı; derdimizi anlat! dediler.
Üstat Ekrem bu yarı âsi tale benin başında beni görünce, pek fena kızdı ve:
Suphi Bey oğlum, hiç sana y a k ışır roı bu hâl; b a n a k a rşı a d e tâ isyan e tt in ! dedi.
Ben k e k e iiy e r e k a k ra b a lık başka, imtihan b a ş k a dem ek iste dim. F a k a t Üstat benim bu işe karışm am ı bir türlü affedem iyor- du. Nihayet ta le b e n in dediği oldu ve artık H u kuk M e k te b i'n d en es ki sistem d o k to ra kaldırıldı, yani biz bir yıl ön c e ş a h a d e tn a m e a la bildik. 1909 yıiı idi. Yani pek eski bir h u k u k ç u y u m değil mi ? gelelim Üstada. Benim m uhik i s yanımı affetıniyen Maarif N azın aynı zam anda b a b a m Nuri B eyle b irlikte Ayan âzasınd an olduğu için, öiiineiye k a d a r bab am a bana ne k a d a r kızdığım t e k r a r eder ve h a tt â Maarif N azırlığından istifa sının ilk sebebini benim m ü d a h a lemde bulurmuş. Allah rahm et eylesin, üstad, p e k ciddi, p e k va kur, p e k sevimli bir büyük a d am dı. Benim neslim hep onun e s e r lerini okuya o kuya yetişti.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi