• Sonuç bulunamadı

Başlık: Tavuklarda Aflatoksinin Etkisinde Plazma Hücrelerinin Histometrik ve Histomorfolojik İncelenmesi Yazar(lar):ÖZCAN, ZiyaCilt: 31 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000940 Yayın Tarihi: 1984 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Tavuklarda Aflatoksinin Etkisinde Plazma Hücrelerinin Histometrik ve Histomorfolojik İncelenmesi Yazar(lar):ÖZCAN, ZiyaCilt: 31 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000940 Yayın Tarihi: 1984 PDF"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. U. Vet. Fak. Derx.

31 (i) : 137-153, 1984

TAVUKLARDA AFLATOKSİNli\J ETKİsİ:\DE I'LAZ:vIA IIÜCRELERll'<İN HİsTOMETRİK \'J-: HİSTOMORFOLO.JİK İ:'\CELENMESİ"

Ziya Özcan**

The histomorphologic and histometric investigations of plasma cells undcr

the effect of aflatoxin in chickens

Summary: The aim of study u;as to determine whether aflatoxin pre-ve'nted the immune resjlOnse'!fplasma eclls in chickens. To reaclz tlzis of light and electron microscopic teclznics were used.

In this investigation, 25fnnale Newhampshire IJnvaccinated chickens of 4-week-old were used. The chickens were divided into 5 groups of 5 animals eaclz.

First group was kept as control. Second group contained the clzickens which were vaccinated agaiııst NewcastIl' disease on tlZe 5tlz day of aflatoxin applica-tion and kdled on the following 7th day af ter vaccination. The chickens in the third group were deca/Jitated 7 days af ter vaa:ination. Fourth group of chickens were vaccinated on the 5th day ~f (If1atoxin applic{ltion and were killed on the 15th da)' following tlZe ö'accination. Tlze chickens in tlZefifth group were kil/ed af ter ı:') da)'s follmL'ing the ı:aceinatioıı.

A total amount of 0,22 mg aflatoxin Bı dissohed in water was administe-red oral0' for four sııcccssh'e da,J'Sper anitnal and the chickens u;ere mccinated against Newcastil' disease.

In all groups, the materials jin- light-and electran microscop)' wae takl'n from smail intestine, spleen, thymus and bursa Fabricius. Tlze jJrepamtions for

light micrascopy were stained with metlzylgreen-p)'I'oniııe.

PyranillO/Jhilie cel! counts were performed in the preparations from intes-final mucosa. In the evalııatioıı of the results, biostatistically significant diffe-renees were fo/md aJ1101mgthe groups.

In tlZe eleetron microscopic preparatioJls, )'oung and matUl'e plasma cells were identified according to their well-known stmclures. LLL the inteslinal and

" Doktora tezinden iizetlenmiştir (I 982),

(2)

spleen samples both )'oımg and malııre £l'pe of plasma cells wae eııcouıılered. The ratio belween )'oımg aııd matııre cells i;ariedfrom aııe group lo aııother.

it is coııeluded that aflaıoxiıı ailects ıhe immııııi~)' in the chickens, and probabl)' is re/ada/h'e rather than beiıı,!!,preı-entive in nature.

Özet: Bıı çalışma, tavuklarda aflataksinin, plazma hücreleri üzerine eıki yaparak, immun )'a11ltı eııgelleyıj} eııgdlemediğiııi ışık ve elekıran mikros-kopik olawk saptamak amacı)'La )'apıldı.

Çalışmada killialillan hiç bir aşı )'apzlmanıış 4 haftatık 25 adet New-Iıampshire ırkı dişi ciıciv!er, lter biri 5 ha)'7iandaıl oLuşali5 gruba fl.-yrıLdıLar:

Biriııci grup kontrol, ikinci gruba 1 gün siirryle ha)'ı'an başına topLam 0,22 mg suda çii<.iinmüş aflaıahiııa/iı.~dan verilil} 5. günde Newcastle buruıı gij:::.damla aşısı )'apıfdı ve aşı u)'gıılanıasından 7 gün sonra kesildiler. Vçiincü gruba Newcastle burun gö.~ damla aşısı )'apılıp aşıdan 7 güıı sonra kesildiler. Dijrdüncii gruba 4 gün sürqle ha.rvGlı başma toplam 0,22 mg suda çözünmüş aflatoksin Bı ağı.u/an reritip 5. giinde Newcastle buntll göz damla aşısı )'apıldı ve aşı ı~l/;ulamo.sıızdaıı15 giiıı sonra kesildiler. Beşiııci gruba ise Newcastle 1I1/ruııgij~~damla aşısı )'apıtıp l:ıgüıı saııra kesildiler.

Bütün gruplardaki ha)'iwnlardaıı iııce bm'sak, dalak, timus ve bursa Fab-ricius' daıı ışık ve elektroıı mikroskop içiıı parçalar alıııdı. Işık mikroskopisi için ha<:ırlanan prcparatlar meth)'lgreelı-p)'roııine ile bo)'andı.

Elektron mikroskop için hazırlanail kesitlerde geııç ı'e olgun plazma hüc-releri klasik )'apıları)'la taııındılar. Barsak ı'e dalakta, gruplara göre değişen oranlarda genç ve olguıı tip pla,ç,ma hücrelerine mslamldı.

Işık mikroskopisi içiıı hazırlaııaıı i'e metlzylgreen-p)'l"Olıiııeile bo)ıanan ince barsak prepamtlarının muko,ç,asmda pironinofilik hücre sa)'ımları )'apıldı. Araştırma solıuçLarımn istatistiksel değerleııdirilmesi)'!c gruplar arası önemli farklıtıklar ortara (ıkiı.

Araştırmadan elde edilen bıılgiliara göre (ivciderde aflatoksinin immu-nite üzerine etkili old"ğu, Im etkinin imm;miteniıı ,gelişmesini engellemekteıi çok, gecikÜrici ııitelik taşıdı.~ı orta)'a kOIlUldlı.

Giriş

Kanatlılarda mikotoksikozise neden olan çe~itli mantar türleri (küfler) bulunmaktadır. Asperg-illus cinsi mantarların toksinlcrindcn olan aflatoksinkr zehirlenmelere nedeıı olmaktadırlar. Kanatlılar mantar toksinlerine kar&ı deği&ik duyarlılık derecesine sahiptirler (I, 2).

(3)

TAVUKLARDA AFLATOKSiNIN ETKisINDE PLAZMA... 139

Aflatoksinlerin protein metabolizmasıııı bozduğu, gelişmeyi ve çeşitli organ fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilediği, kan protein düzeylerinde değişimlere nedt~n olduğu bildirilmi~tir (7,8, 18, 19,20), 22, 29).

Bazı araştırıcılar (2, 9, 10) aflalOksikozisli hayvanların diğer infeksiyöz hastalıklara karşı duyarlı haıC geldiklerini, immun yanıtın felç olduğunu, aşılamaların etkisiz kaldığını ve aşılamalara rağmen hayvanların yine de () infeksiyona yakalandıklarını bildirmektedir-ler.

Birçok araştırmacı (7, 8,

ın,

19, 20, 22, 29) civci\' ve tavukların yemlerine değişen oranlarda katılan aflataksinlerlc deneysel çalış-malar yapmışlardır. Ancak bunlar, daha çok beslenme ilc ilgili immu-nolojik ya da biyôkimyasal amaçlı olup, aflatoksinin immun sistem hücrelerine etkisi üzerine morfolojik bir araştırma niteli,~inde değil-dirler.

Bu çalışmanın amacı, immun sistem hücrelerinden olan plazma hücreleri üzerinde aflataksinin etkisini morfolojik düzeyde ortaya koymaktır.

Materyal ve Metot

Bu çalı~mada deney hayvanları, A. Ü. V neriner Fakültesi araştır-ma çiftliğinden sağlandı. ?\ewcastle hastalığına karşı aşılanmamış l'\ewhampshire ırkı g-ünlük di~i civcivlcr, 4- hafta süreyle bakım ve beslenmeden sonra eknemeye alındılar.

Çalışmada kullanılan l\'ewhampshire ırkı 25 adet dişi CıVClV herbiri:) hayvandan oluşan 5 gruba ayrıldı.

Birinci grup kontrol grubu olarak ayrıldı. İkinci grupta hay-vanların herbirine 4 günde toplam 0,22 mg suda çözünmüş aflatoxin B*ı ağızdan verilip 5. günde Newcastıc burun göz damla aşısı uygu-landı ve aşıdan 7 gün sonra kesildiler. Üçüncü g-ruba sadece New-castle burun göz damla aşısı uygulandı ve aşıdan 7 gün sonra kesildi-ler. Dördüncü grupta hayvanların hcrbirine toplam 0,22 mg afla-toksin Bı ağızdan 4 gün süreyle verilip 5. günde Newcastıc burun göz damla aşısı yapıldı ve aşılamadan 15 gün sonra kesildiler. Beşinci grup hayvanlara ise sadece Newcastle burun göz damla aşısı yapılıp aşı uygulamasından 15 gün sonra kesildiler.

(4)

Kesilen haY\Oanların inee barsak (duodenum sonu), dalak, timus ve bursa Fabricius'undan parçalar alındı. I~ık mikrüskobunda yapı-lacak incelemeler için hazırlanan kesitler methylgreen-pyronine yön-temiyle boyandı (23).

I~ık mikroskobu incelemeleri için alınan parçalar alkol-formolde 48 saat süreyle tespit edildi. Methylbcnzoate ceIloidinden geçirilip paraplastta bloklandı. Bu bloklardan elele edilen 7 mikrometre kalın lığındaki kesitler mcthvlgreen-pyronine ilc boyandı.

ElektI'ün mikrosknpik incelemeler i(;in alınan doku parçaları Karnovsky (I i) yöntemine p;iire tespit edildi. Delıielrasyon ve pari at-mayı takiben Araldit M'ele bloğa alınclılar. Bu dokulardan LKE Ultratom III ile alınan ince kesitler Reyııolds (21) yöntemine göre kontrast boyama yapılıp CarI Zeiss EM 9 S-2 model elektron mikros-kobuyla incelendiJero

Işık mikroskobn için hazırlanan ve metlıylgreen-pyronine ilc bo-yanan barsak prcparatlarında sadece bağ dokuyu içeren ve tamamı

i cm''yi bulan alanlarda pironinofilik Iıücre sayımları yapıldı. Sa-yım sonuçlarının analizleri için istatistiksel yönteınler kuIlanıldl ve grupların karşılaştırılmasında varyans analizi (25) yapıldı. Ayrıea varyans analizi yardımıyla aralarında önemli fark bulunduğu tespit olunan ikiden fazla gruplar için "en küçük önemli fark" (LSDo,o;) (15 ) hesaplandı.

Bulgular

Işı.k mikroskobu bulguları

Barsak muko,(ası: Methylgreen-pyronine ilc boyanan barsak kesit-lerinde pironinofilik hücreler, özeIlikle !amina propria içersinde göz-lendilcr (Şekil i) o Eu hücreler arasında olgun plazma hücreleri, uygun düşmüş kesitlerde, nukleuslarının ekzantrik konumu ve heterokro-matinin araba tekerleğoi biçiminde dağılımıyla belirgin durumda görüldüler (Şekil 2). NukIcus yakınında pironini az almış ya da hiç almamış soluk bir bölge, Golgi kompleksi ilc sentrozam alanı olarak belirlendi. Olgun plazma hücreleri, sitoplazmaları koyu boyanan pironinofilik hücreler olarak görüldüler.

Barsak ınukozasında yer yer soliter lenf foIliküIlerine de raslandı (Şekil 3 nı 4). Gerek bu lenf foIliküIlerinde, gerekse ctraftaki bağ dokuda sitoplazmaları pironin ile az boyanmış soluk renkli genç pironinofilik hücreler görüldü. Olgun plazma hücrelerine oranla daha

(5)

TAVUKLARDA AFLATOKSININ ETKIsINDE PLAZMA... 141

ın olan genç pironinofilik hücrelerde, sitoplazma jnukleus oranı birbirine yakındı. Nukleusda heterokromatin yok denecek kadar azdı ve nukleolus belirgindi. Bu lenf follikülllerinde olgun plazma hücreleri görülemedi. Genç piraninofilik hücreler arasında mitoz aşamaları gösterenleri oldukça fazlaydı (Şekil 5).

Pironinofilik hücrelerin büyük çoğunluğuna, barsak villuslarının dip kısımlarında raslandı.

Her grupta barsak mukozasından hazırlanan preparatlarda piro-ninofilik hücreler sayıldı. Sonuçların istatistiksel değerlendirilmesiyle önemli farklılıklar ortaya çıktı.

Tahlo ı.Gruplardan elde edilen 1 em"deki pironinorilik hücre sayılarının ortalama değerleri ve standart hataları.

s\. 1: Sx

I. Grup: Kontrol 238.8 :i: 15.99-'

2. Grup: 4 gün süreyle aflatoksin verilip

5. günde aşı, aşıdan 7 gün sonra kesim 267.6 J.: 2.68 3. Grup: Sadece aşt yapılıp aşıdan 7 gün

sonra kesim 390.0 -!- 30.67

4. Grup: 4 gün süreyle aflatoksin verilip

5. gün aşı, aşıdan 15 gün sonra keşim 458.2 ~- 29.59 5. Grup: Sadece aşı yapılıp aşıdan 15

gün sonra kesim 489.9 :i: 22.64

LSDQO,,'" 64.4

A~ı yapıldıktan 7 gün sonra alınan materyallerde, kontrol gru-bundakilere (Şekil 6) oranla çarpıcı bir pironinofilik hücre artı~ı görüldü (Şekil 7). Bu artış, aflatoksin verildikten sonra aşı uygulanan ve bu uygulamadan 7 gün sonra alınan materyallerde oldukça az oldu (Şekil 8).

Aynı durum, aşılamadan i5 gün sonra alınan ve aflatoksin verilip aşı yapıldıktan 15 gün sonra alınan materyallerde de görüldü. Ancak, bu gruplar arasındaki farkın, 7 gün beklemeli gruplardakine göre gide-rek. azaldığı da dikkati çekti.

Tüm gruplar arasındaki farklılıkların önemli olup olmadıkları varyans analizi ile araştırıldı ve önemli farklılıklar tespit olundu

(P

<

0,01).

Varyans analizi ile saptanan bu farklılığın hangi gruplar arasında önemli: olduğunu belirlemek amacıyla en küçük önemli farklılık

(6)

Tablo 2. Varyans Analizi. Serbestlik

i

Kareler Karel.:r

Kaynak Derecesi Toplamı Ortalaması F

----1-- _____ --- ---

._---Gruplar arası 4 2'i1121.4 W780.3,) 4.973'"*

Gruplar içi

Fertlcr arası 20 SI837.ı; i 2591.88

Toplam 24 302959.00

i

12623.29

i

**: i' < 0.01

(LSDa,os, LSDo,ol) hesaplandığında 5 ve 4 numaralı gruplar ile

ı

ve 2 numaralı gruplar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önem-siz görülürken (P

<

0,05), diğer tüm gruplar arası farklılıklar ise yüksek derecede önemli bulunmu~tur (P

<

0,01).

Dolak: Dalaktan alınan kesitlerin methylgreen-pyronine ilc boyanmasında, dalağın her tarafına yayılmı~ küçük grupla~malar halinde pironinofilik hücreler görüldü. Bu grupla~maların daha çok küçük arterler çevresinde olduğu belirlendi (Şekil 9). Dalak paren~i-minde, pironinofilik hücreler içeren folliküler yapılara da raslandı. Folliküler yapılarda görülen hücrelerden çoğunun, sitoplazmalarının açık renkte boyanmaları, sitoplazma Inuklcus oranının hemen hemen birbirine denkliği ve mitotik figürlerin bol olu~ları nedenleriyle piro-ninofilik hücrelerin g-enç tipleri olduğu kanısına varıldı. Kontrol gru-bu hayvanların dalağında görülen bu tablo, diğer gruplardaki görün-tüden farklı değildi.

Timus: Timustan alınan kesitlerin methylgreen-pyronine ile bo-yanmasıyla, kortekste Ienfositlerin çokluğu ve medullada daha az sayıda hücre bulunması nedeniyle, korteks medulla ayrımı kolaylıkla yapılabildi. Medulla bölgesinde çok az sayıda pironinofilik hücreye raslandı. Kontrol grubunda saptanan bu durum diğer ara~tırma grup-larında da aynen görüldü.

Bursa Fabricius: Bursa Fabrieius'dan hazırlanan preparatların boyanmasında, folliküllerin nıedullasında kortekstekinden daha bol genç pironinofilik hücrder görüldü. Genç hücreler medullanın kor-tekse komşu bölgelerinde daha da çoktu. Bu hücrelerin sitoplazma-larının açık renkte boyanmaları, nukleus isitoplazma oranının hemen hemen birbirine denk olu~u, nukleusun ökromatinden zenginliği ve buna bağlı olarak nuklcolusun belirgin biçimde görülmesi, bunların genç pironinofilik hücreler olduklarını gösteriyordu. Ayrıca, bu hüc-relerde mitotik figürlerin fazlalığı da dikkat çekiciydi (ŞekillA).

(7)

TAVUKLARDA AFLATOKSiNİN ETKisiNDE PLAZMA ... 143

Şekil i. Barsak mukozasında, lamina propriada pironirıofilik hücreler. Pyroninophilic cl'11s in lamina propria of intcstinal mucosa. X 155.

)ekil 2. llarsak mukozasında lamina propriada olgun plazma hücreleri. :-'fature plasma ceIls in lamina propria of intcstinal mUCOSa. X 720.

Şekil 3. llarsak mukozasında soliter bir lenf foIlikülü. A solitary Iymph foIlicle in irıtesti-nal mucosa. X 80

Şekil 4. Şckil 3'ün büyük büyütmedeki görünümü. A section from the picturc 3 in higher magnification. X 320.

Şekil 5. Barsak mukozasıııda pironinofilik hücreler ve bunlardan birinde mitoz figürü (ok). Pyroninophilic ceIls and a mitotic figure (arrow) irı the intcstinal mucosa. X lGG Şekil G. Kontrol grubu materyalde barsak mukozasıııda çok az sayıda görülen

pironino-filik hücrelcr. Few pyroninophilic ccIls in tlıc intestinal mucosa of control group. X 200 Şekil 7 .. Aşı yapıldıktan 7 gün sonra alınan materyaldc barsak mukozasında sayıları artmış pironİnofilik hücreler. The increased number of pyroninophilic cclls in intestinal mUCOsa

7 days artcr the vaccination. X 113

Şekil 8. Aflatoksin verildikten sonra aşı uygulanan ve bu uygulamadan 7 gün sonra alınan materyalde barsak mııkazasında daha az sayıda ]ıironinofilik Iıücreler görülmekte. A smail amount of pyroninoplıilic ceIls in the inıestinal mUCOSa of a aflatoxin administered chieken

slaughtered 7 days af ter the vaccination. X 200

Şekil 9. Dalakta pironinofilik hücrelerin dağılımı. The distribution of pyroninophilic ceIls in the spleen. X ı13

(8)

Bursa Fabricius'da olgun plazma hücrelerine raslanamadı. Bü-tün bu bulguların, tüm araştırma gruplarındaki materyalde aynı olduğu saptandı.

Elektron mikroskobu bulguları

Pironinofilik hücrelerin ince yapıları, farklı özelliklerinden dolayı genç ve olgun plazma lıücreleri olmak üzere ayrı ayrı incelendi.

Plazma hücrelerinin en genç tipleri olan immunoblastlar oJduk(;a iriydiler (Şekilll).

~ukleus jsitoplazma oranında, gelişme derecesine bağlı olarak daima sitoplazma yönünde gittikçe artan bir fazlalık görüldü (Şe-kil 12). Sitoplazma içersinde ribozomlar çok belirgin ve yaygın poli-zomlar oluşturmuşlardı (Şekil Il). Bir kaç mitokondriyon sitoplazma içersine yayılmıştı. Genç tiplerin ileri evrelerinde granüııü endoplaz-ma retikulumunu meydana getirmek üzere nukleus dış membranın-dan evaginasyonlar şekillendiği dikkati çekti (Şekil 13).

Sitoplazma içersinde de tek tek ve az sayıda granüııü endoplaz-ma retikulumu, ökromatik yapıda nukleus ve belirgin bir nukleolus görüldü (Şekil 14).

Olgunluk evresine doğru nukleusda heterokromatinin (Şekil 15), sitoplazmada da granüllü endoplazma retikulumunun (Şekil 16) art-tığı, Golgi kompleksinin de belirginleştiği saptandı.

Olgun plazma hücrelerinde ise uygun dü~müş kesitlerde sitoplaz-manın nukleusdan daha geniş bir alanı kapladığı ve heterokromatinin dağılışı ile araba tekerleğini andıran nukleusun, ekzantrik bir yerleşim gösterdiği belirlendi (Şekil 17). :\ukleusun çift membran yapısı ve dış membrandan granüllü endoplazma retikulumu keseciklerinin köken aldığını gösteren tablo belirgindi. Granüllü endoplazma retikulumu, fonksiyon durumuna göre yassı ya da içleri sentez ürünleri ile az ya da çok dolu yuvarlak kesecikler halinde görüldüler. Bu kesecikler arasında bir kaç mitokondriyon gözlendi.

Golgi kompleksinin oldukça geniş bir alanı kapladığı, daha çok kesecik ve veziküllcrclcn oluştuğu saptandı (Şekil 17 ve 18). Sentro-zom bölgesinde mikrotu bulcr yapısıyla bir çift sentriyol belirgin ola-rak görüldü (Şekil 19).

Genç ve olgun plazma hücrelerinde saptanan bu ince yapı özel-likleri dışında, bazı deney gruplarında gözlenen ayrıcalıklar ise

(9)

TAVUKLARDA AFLATOKSİNİN ETKİsıNDE PLAZMA ... 145

ŞekillO. Bursa Fabrieius'da genç pironinofilik hücreler ve bunların mitoz gösterenleri (oklar). Young pyroninophilie eells and mitoticfigures (arrows) in bursa l'abrieius. X 272 Şekil i i. Bir immunoblast (bursa Fabricius). An immunoblast (bursa Fabricius). X 7885 Şekil 12. Genç tip bir plazma hikresi (dalak). A young type plasma cell (spIel'n). X 6255 Şekil ı3. llir immunoblastta granüllü endoplazma retikulumunun çekirdek zarından şekillenmesi (oklar). The formation of gramılar endopiasmic retieulum from ,he outer

nue-kar membrane in an immunoblas!. X 8170

Şekil 14. Genç tip bir plazma hücresinde granüllü endoplazma retikulumunun artmaya başlaması. The appearanee of indipendante granular endoplasmic reticulum in the

cytop-lasm of a young plasma eell. X 7110

ŞekilIS. Olgunluk evresine yakın bir plazma hücresi, oklar: heterokromatin. Apıasma cell close to maturity stage, arrov.'s: heterochromatin. X 8075

Şekil lG. Olgunlaşmakıa olan bir plazma hücres;. Apıasma eell in the maturation stage. Note the' Golgi eomplex. X 9500

Şekil i7. Olgun tip bir plazma hücresi (barsak mukozası). :\uklcus dış membranında evaginasyonlar (oklar). Amaturc plasma cell (intestinal mueosa). Evaginations on the

outer membrane of the nuclcus (anows). X 8265

Şekil 18. Olgunluk evresindeki plazma hücresinden bir bölüm. Değişik yoğunlukta madde içeren veziküller (oklar). A part ofa matured plasma cdl. Yesides with a material ofvarying

density (arrows). X 24080

1\ :nucleus, n:nudeolus, nı:mitoelıondria, gr:granular endoplasmic reticulum, p :polisome, s:centriol, G:Golgi complex

Barsak mukozası: Aflatoksin verilip aşı yapıldıktan 7 gün sonra kesilen materyalde, plazma hücrelerinin gcnç tipleri yanı sıra olgun

(10)

tipleriyle de karşılaşıldı. Olgun plazma hücrelerinden i~tirahat ha-linde olanlarına (birbirine paralel seyirli granüllüendoplazma kesc-cikleri içerenler) raslandığı gibi fonksiyon halinde ve yer yer genişle-miş kesecikleri olanları da görüldü (Şekil 20).

Sadece aşı uygulaması yapılıp 7 gün sonra kesilen materyalde söz konusu hücrelerin daha çok genç tiplerine, az olarak da fonksiyon halinde olgun tiplerine raslandı.

Aflatoksin verildikten sonra aşı yapılıp i5 gün sonra alınan materyalde, diğer gruplardan farklı olarak, fonksiyon halinde, olgun tipte plazma hücreleri görüldü. Granüllü endoplazma retikulum kesecikleri yer yer genişlemiş şekilde bulundu.

Aşı uygulamasından

ı

5 gün sonra alınan materyalele de fonksi-yon halinde olgun tipte plazma hücrelerine rasiandı; ancak bunlar-daki granüllü endoplazma retikulum keseciklerinin çoğunlukla ge-nişlemiş olduğu izlendi (Şekil 21 ve 22).

Dalak: Kontrol grubunda, plazma hücrelerinin çeşitli gelişme basamaklarındaki tipleriyle kaqılaşıldı. Olgun hücrelerde, aşırı bir fonksiyon belirtisi saptanamadı.

Aflatoksin verildikten sonra aşı uygulanan ve bu uygulamadan 7 gün sonra alınan materyalde plazma hücrelerinin değişik evrele-rindeki genç tipleri görüldü (Şekil 23). Bu grupta olgun hücreler çok az gözlendi.

Aşı yapıldıktan 7 gün sonra alınan materyalde, plazma hücreleri arasında genç tipte olanlara çok raslandI. Daha az sayıdaki olgun plaz-ma hücrelerinde, oldukça şişkin granüllü endoplazma retikulumu görüldü (Şekil 24).

Aflatoksin verilip aşı yapıldıktan i5 gün sonra elde edilen ma-teryalde, daha çok genç. tiplere ve çok az sayıda olgun plazma hücre-lerine raslandı.

Aşılamadan 15 gün sonra alınan materyalde, pironinofilik hüc-reler arasında, genç tipler olgun plazma hücrelerine göre çoğunluk-taydı.

Timus: Timusa ait bloklardan alınan ince kesitlerde korteks medulla ayrımı kolaylıkla yapıldı. Işık mikroskopunda çok az olarak gördüğümüz pironinofilik hücrelere elektron mikroskop ta raslayama-dık.

(11)

TAVUKLARDA AFLATOKSININ ETKisINDE PLAZMA... 117

Bursa Fabricius: Buradaki folliküler yapıda, medulladan alınan ince kesitlerde plazma hücrelerinin tipik genç ~ekilleriyle kaqıla~ıldı (Şekil 25 ve 26). Genç tipteki bu hücrelcrde mitoz figürlerine de ras-landı (Şekil 27). Nc kontrol grubunda ne de diğer ara~tırma grupla-rında olgun plazma hücreleri gorülemedi.

Tartışma ve Sonuç

Methylgreen-pyronine ile boyanan prcparatlarda olgun pironi-nofilik hücrelerin sitoplazması kırmızı ya da pembe, genç tiplerinki ise daha açık renkte görülmektedir. Genç tiplerde nukleus jsitoplazma oram yakla~ıkbirbirine e~it olmakta bu oran olgunluk evresine doğru nukleus aleyhine gelişmektedir. Genç hücrelerde belirgin bir nukle-olus taşıyan ökromatik yapıdaki nukleus hücrenin ortasında yer al-maktadır. Ayrıca gcnç pironinofilik hücrelerde oldukça sık mitoz fi-gürlerine raslanmaktadır. Olgun tiplerde ise sitoplazma içinde nuklcus ekzantrik konum almakta ve artan heterokromatin, araba tekerleğini andıra!'ı bir biçimde dizilmektedir.

Elektron mikroskopta, ışık mikroskobunda belirlenen özellikler yanında genç tip hücrelerin sitoplazmalarında bol ve yaygın olarak bulunan ribozomlar çoğu durumlarda polizom oluşturmakta belirgin bir kaç mitokondriyon ve yeni gelişen Golgi kompleksi ile karşılaşıl-maktadır. Olgunlaşmaya yüz tutmuş hücrelerde granüllü endoplaz-ma retikulumunun nukleus dı~ membranından geliştiği görülmekte-dir.

Olgun plazma hücreleri, fonksiyona bağlı olarak değişik görü-nümde yaygın bir granüııü endoplazma retikulumu, çok belirgin bir kaç mitokondriyon taşımakta, Golgi kompleksi kesecikli ve vezikünü bir yapı göstermektedir. Golgi alanında nukleusa yakın sentrozom bölgesinde belirgin mikroıu buler yapısıyla bir çift sentriyol (diplo-zam) yer almaktadır.

Araştırma gruplarının tüm bireylerinde saptanan bu bulgular kla~ik bilgi (3, 4, 24) ilc tam bir uyum içindedir.

Aflatoksinin kanatlılarda immun sistem üzerindeki etkisi, bir çok araştırmacı tarafından incelenmiştir. Pier (I 8) aflatoksinin de-zoksiribonukleik aside bağlanarak protein formasyonunu önlcdiğini ve düşük dozlarda aflatoksin verilen hayvanlarda bazı infeksiyonlara kaqı rezistansın azaldığını bildirmiştir.

(12)

Şekil 19. Olgun tip bir plazma hücresi (barsak mukozası). A matured plasma cell (inles-tinal mucosa). X 8550

Şekil 20. Aflatoksin vcrilip aşı yapıldıktan 7 gün sonra kesilen bir hayvanda çeşitli evre-lerde plasma hücreleri (barsak mukozası). a:genç tip, b: olgun tip (istirahat halinde), c olgun ıip (fonksiyon halinde) plazma hücreleri. Plasma eeııs in different functional stages. From thı: intesıinal mucosa of a aflatoxin administered chicken slaughtered 7 days af ter the \'accination. a: young type b: mature ıype (in rcsting stage), c: mature type (active)

p!as-ma eeııs. X 4500

Şekil 21. Aşı uygulamasından 15 gün sonra alınan materyalde barsak mukozasında plaz-ma hücreleri. l'lasma cells in the intestinal mucosa of a chicken slaughtered 15 days af ter the

vaccination. X 3960

Şekil 22. Aşı uygulamasından 15 gün sonra alınan ınateryalde, barsak mukozasında plaz-ma hücresinin genişlemiş granüııü ER kesecik!eri. The enlarged sacs of granular ER of a pıa~ma cell in the intL'Stinal mucosa of a chicken slaughtered 15 days after the vaccination.

XI0925

Şekil 23. Aflatoksin verildikten 7 gün sonra aşı uygulanan materyalde, dal ak ta genç tip bir plazma hücresi. A young type plasma ceıı in the spleen of a chieken vaccined 7 days

af ter the aflatoxin application. X 8075

Şekil 24. A~ı yapıldıktan 7 gün sonra alınan materyalde, dalakta istirahat halinde (A) ve aktif (B) plazma hücreleri. Mature plasma cells in resting (A) and active (B) stages in the

spleen of a chieken slaughtered 7 days after vaccination. X 4500

Şekil 25. Bursa Fabricius'da genç tip plazma hücreleri. Young type plasma ceııs in bursa Fabricius. X 7200

Şekil 26. Bursa Fabricius'da gcnç tip bir plazma hücresi. A young type pla~ma ceıı in bursa Fabricius. X 9880

Şekil 27. Bursa Fabricius'da mitotik figür gösteren genç ıip bir plazma hücresi. A young type plasma ceıı from the bursa Fabricİus that shows mitotic figure. X 10165 N :nucleus, n :nucleolus,m :mitochondria, gr:granular endoplasmic reticulum, G :Golgi

(13)

ı''

TAVUKLARDA AHATOKSİNİN ETKİsİNDE PLAzMA .. , 149

Galikeev ve ark. (7') tifo aşısı ile immunize edilmiş farelere afla-toksin verilmesinin, antikor şekillenme dinamizmi üzerinde olumsuz etkisi bulunduğunu göstermişlerdir.

Pier ve Henddleston (19) Pasteurella multocida infeksiyonlarına karşı immunizasyon esnasında ve immunizasyondan sonra aflatoksin Bı verilmesinin, hindi ve piliçlcrin

%

20-67'sinde kazanılmış bağı-şıklığın gelişmesinde zararlı etkisi olduğunu ortaya koymuşlardır.

Pier ve ark. (20) tarafından Pasteurella multocida infeksiyon-larına karşı aşılanmış hindi palazlarına aflatoksin içeren rasyonların verilmesiyle kazanılmış bağışıklığın harabiyeti ortaya konmuştur. Aynı araştırmacılar, bu tür hayvanlara normal veya immun hayvan-lardan plazmanın pasif transferinin, kazanılmış immunitenin deva~ mında etkili olmadığını da bildirmektedirler.

Bu bildiriler, immunizasyondan önce aflatoksin verme biçimi n-deki uygulamalara bağlı bulguları doğrular niteliktedir. İnce barsak kesitlerinde pironinofilik hücrelerin birim alandaki sayımında ve bun-ların istatistik hesaplama sonuçlarına göre: aflatoksin verilmesinden sonra aşı yapılan ,grupla, sadece aşı yapılıp 7 gün sonra kesilen grup arasında Tablo 1'de görüldüğü gibi çarpıcı bir fark belirmektedir. Bu durum aşıdan önce aflatoksin verilmiş hayvanlarla aflatoksin almamış olanlarda bağışıklığın şekillenmesinde büyük farklılık olduğunu ortaya koymaktadır.

Yine tablohun incelenmesinden, uygulanan deney koşullarında, aflatoksin bağışıklığın şekillenmesini engelleyici olmaktan çok gecik-tirici roloynamaktadır. Nitekim aşı yapıldıktan iki hafta sonraki görüntü, aşıdan önce aflatoksin verilen hayvanlarla aflatoksin veril-memiş olanlar arasında pironinofilik hücrelerin sayılarındaki farklılı-ğın giderek azaldıfarklılı-ğını ve bu farklılığın da istatistik yönden önemli ol-madığını ortaya koymaktadır.

Galikeev ve ark. (7) tarafından fardere immunizasyondan önce, immunizasyon esnasında ve immunizasyondan sonra aflatoksin veri-lerek dalak ve lenf yumrularında birim alanda plazma hücreleri sa-yılmış, antikor titre değerleri bulunarak lenfatik sistemin aflatoksin etkisiyle plazma hücreleri yönünde cevap vermesinin engellendiği ortaya konulmuştur. Bu çalışma bulguları destekler niteliktedir.

Aflatoksinin bağışıklık üzerine etkisinde kan serum porteinlcı'i düzeyindeki değişimler çeşitli araştırmacılar tarafından incelenmiştir.

(14)

Giambrone ve ark. (8) civcivlerde aflatoksinin serum immunglo-uulinlerinden IgG ve IgA konsantrasyonlarını önemli olarak artır-dığını, fakat IgM konsantrasyonunu artırmadığını bildirmektedirler. Tung ve ark. (29) kümes hayvanlarında aflatoksinin serum Igl\/l frak-siyonunu değiştirmediğini, serum IgG'nin azalınasına nedenolduğunu bildirınişlerdir. Richard ve ark. (22) hindi palazlarında aflatoksinin serum proteinlerinden alfa albumin, beta globulin ve albuminin azaldığını, gamaglobulinin ise çoğalmadığını söylemektedirier. Pier ve Henddleston (19) hindi palazlarının ve civcivIerin afIatoksin veri-lişi ile birlikte immunizasyonunda', alfa globulin, beta globulin ve albuminseviyesinde azalmalar olduğunu, gamaglobulinin ise normal düzeyde kaldığını bildirmişlerdir. Pier (18) kanatlılarda düşük doz. larda aflatoksinin devamlı alınmasıyla alfa, beta globulinlerin ve albu-min volümlerinin azaldığını, gamaglobulinlerin değişmediğini veya çoğu hallerde arttığını bildirmekt(:dir.

Bu çalışmada deneme hayvanlarının serum proteinleri üzerinde , biyokimyasal bir inceleme yapılmadı. Ancak, aşı uygulamasından 7 ve

i5 gün sonra kesilen materyalde pironinofilik hücrelerin özellikle plazma Iıücrelerinin sayılarındaki artışlar ve bunların hyperfonk-siyon belirtileri dikkat çekiciydi. Bu durumun aflatoksin uygulama-sından 7 ve 15 gün sonra kesilen materyalde gözlenememesi, afla-toksinden sonra aşı uygulanan materyalde serum proteinlerinden ga-maglobulinlerin blokajını, fakat yalnızca aşı uygulanan materyalde ise gamaglobulin düzeyinde artışların söz konusu olabileceğini akla getirmektedir.

Plazma Iıücrelerinin organlardaki dağılımları araştırılmış ve bu arada Weis (31) barsak mukozasının lamina propriasında bol mik-tarda plazma hücrelerinin görüldüğüne değinmiştir. Tizard (28) ka-natiılarda B lenfosiderin ve plazma hücrelerinin, epitel altında barsak lenfoid dokusu içersinde lokalize olduklarını bildirmiştir.

Bu bildirimlere paralel olarak araştırma gruplarına göre değişen oranlarda barsak mukozasının lamina propria katında pironinofilik hücrelere raslandı.

Taliaffera (26), LucasveJamroz (16) normal dalakta seyrekgörli-len plazma hücrelerinin infeksiyonlarda arttığını bildirmişlerdir. Var-ncr ve Szenberg (30) normal dalağın temel özelliklerinden biri olarak plazma hücrelerinin varlığına değinmişlerdir. Thorbecke ve ark. (27) iki haftalıktan itibaren normal veya ger m free civcivlerde dalağın sinus duvarlarında plazma hücrelerinin varlığını bildirmişlerdir.

(15)

TAVUKLARDA AFLATOKSININ ETKisiNDE PLAZMA... 151

Bu ça1ı~mada plazma hücrelerini dalağın normal yapısı ıçer-sinde yer aldığı bütün gruplarda saptandı.

Langevoort (I 3) tavşanda tekdoz antijenin intravenöz verilme-siyle plazma hücrelerinin ve folliküler merkezlerin tepkisini incele-mi~tir. Dalağın beyaz pulpasında plazma hücrelerinin, periarterioler lenfosit topluluklarından meydana geldiğini görmü~tür. Tizard (28) antijen verilmesinden 24 saat sonra dalakta kırmızı pulpada plazma hücreleriyle kar~ılaşılabileceğini bildirmi~tir. Movad ve Fernando (I 7) tav~anlarda primer cevapta büyük pironinofilik blast hücrelerin dalağın periarterioler lenfositik topluluklarından geli~tiğini, daha sonra bu hücrelerin beyaz pulpanın periferine göç ederek yavaş yavaş plazma hücrelerine dönü~tüğünü ileri sürmü~lerdir.

Bu ça1ı~mada tüm araştırma gruplarında, dalakta beyaz pulpayı oluşturan periarterioler lenfasit toplulukları ile bunlar arasında genç ve olgun pironinofilik hücreler gözlendi. Bu pimninofilik hücrelere sinus duvarında ve kırmızı pulpa içersinde de raslandı.

Bradley ve Grahame (-,» plazma hücrelerinin timus korteksinde bulunduğunu, Thorbecke ve ark. (27) ise medullanın dış bölgelerinde rasladıklarını bildirmişlerdir.

I~ık mikroskobu için hazırlanan timus preparatlarında çok az sayıda pironinofilik hücrelere medullada raslandı.

Bursa Fabricius'da pironinofilik hücrelerin varlığı ve lokalizas-yonuna Weis (31) tarafından değinilmiş, burada bulunan follikülcr yapının hem korteks hem de medullasında plazma hücrelerinin var-lığından söz etmi~tir.

Bu çalı~mada bursal folliküllerin ne korteks ne de medullasında olgun pironinofilik hücreler görülemedi. Sadece çok sayıda genç piro-ninofilik hücreler görüldü.

Litcratürde plazma hücrelerinin granüllü endoplazma retikulu-mu içersinde "Russel cisimeiği" denen oluşumlardan söz edilmiştir. Kerse ve ark. (I 2) beyaz fareleI'in mezenter lenf düğümlerindeki plazma hücrelerinde nadiren, fakat tekrarlanan antijenik stimulas-yonlarda daha sık olarak granüllü endoplazma kesecikleri içersinde değişik çap ve yoğunlukta bir takım inkluzyonlardan söz etmişlerdir. Weis (3 i) "Russel cisimciği"lerinin, sentez veya salgı ürününün transportunda bir defekt olduğunun işareti sayılacağını belirtmiştir. Leduc ve Avrames de (14) antijenik uyarım sonu tavpnların lenf

(16)

yumrularındaki plazma hücreleri içersinde "Russel cisimciği"lerinin görüldüğünü bildirmi~lerdir.

Bu çalı~mada hiç bir ara~tırma grubunda, plazma hücreleri içer-sinde "Russel eisimciği"lerine raslanamadı.

Denemeler sonunda pironinofkili hücrelerin ı~ık-ve elektron mikroskopik yapı özelliklerinin saptanması yanında, aflatoksin Bı'in, immun sistem lıücrelerinde immun cevabı ortadan kaldırmaktan çok geciktirici bir etkiye sahip olduğu kanısına da varıldı. Ayrıca, saptanan yapısal özelliklere göre, civcivlerin de aflatoksine duyarlılık göster-dikleri, aşıya rağmen bağı~ıklığın olu~amadığı ve erken dönemde infeksiyonlara yakalanabilecekleri konusundaki yargımız, literatür bildirimleri (I, 2, 6, 9, iO) ile de uyu~maktadır.

Literatür

1- Arda, M. (1975): Mik%ksinler ve mikoloksikozis. Veteriner Hekimler Derneği Dergisi, 45(3): 5-18.

2- Arda, M. (1979): Mikoloji ders kiıabı. A.C.Veteriner Fakültesi y~yıııları :"io: 366, Ders kitabı: 2G4.

3- Bargmann, W. (1977): Hislologie llIıd Mikroskopi,ehe Allalomie des .\1emehelı. 7. Ediı.

Georg Thicme Verlag, Stutgart.

4- Bloom, W. and Fawcett, D.W. (1975): A Texbook of Hislolog)'. W.13.Saunders Co" Philade! phia- London-Toron 10.

5- Bradley, O.C.and Grahame, T. (1960): "TM Slmelure of ıhe Fowl". Edinburg: Oli-ver and Body.

6- Cheville, N.F. (1979): EııvirollIIıelılalfaclors affeeling ıhe imıııııııc res/)oIıSCof birds. Avian

Dis., 23(2): 308-314.

7.- Galikeev, K.L., Raipov, O.R. and Manyasheva, R.A. (ı 968): Effecl nf aflaloxiıı on dynamies of anıibody formaıion, Byul1. Exp.Biol.Med. GS: 88-90.

8- Giambrone, J.J., Ewert, D.L., Wyatt, R.D. and Eidson, C.S. (1978): Effccl qf aflaloxi,ı 011 Ihe humornl aııd eell-medialed immUlU:JJ'slem qf ıhe chiekeıı. Am ..J.Vet.Res., 39(2): 305-307.

~- İstanbulluoğlu, E. (1977): Kiıflcr ı'e mikoloksiııler. Vel.Hek.Dcrn.Derg., 47(4): 55-GO.

i0- İstanbulluoğlu, E. ve Arda, M. (1979): Kanatlı/arda mikoloksikuz;s. 3. Ulusal Ta-vukçuluk Kongresi, Ankara.

11- Karnovsky, M.J. (1965): A formaldehyde-gluıeraldehyde jixalive qf high osmolaliı)' for lise in eleclron micrnsco/'Y..J. CclJ.Bıol., 27: 137 A- i38:\.

12- Kerse, t,Soylu, R., Aşan, E., Öz oran, A., Balta, D., Memikoğlu, A. ve Çakar, N. (1981): Plazma Idiereler; ve salgılama mekanizması. Hacettepe Tıp Cerrahi Bülteni, ı4(2): 170204.

(17)

TAVUKLARDA AFLATOKSININ ETKisINDE PLAZMA ... 153

13- Langevoort, H.L. (1963): The Histophysiology of tlıe aııtibody Respolise. I. I-/iJtogenesis oj

the Nasma eell reactioıı iıı rabbit spleerı Lab. jnvcSL, 12( 1): 106-ı18.

14- Leduc, E.H. and Avranıes, S. (1970): eellıılaı origitıs nf hıımnıa/ aııtibodits. Triangle.

9(6): 220.

15- Li, J.C.R. (1961): IııtrodııctiOlI to sta/istica/ iııfeıeııee. Edward Brothers Ine. Ann Arbor, Michigan.

16- Lucas, A.M.and Janıros, C. (1961): Atlas of Ai'imı Haeıııııtnlol?)'. Agricul ture :Vlo-nograph NO.25. U.S.Department of Agricıılture, Viashington.

17- Movat, Z. and Fernando, V.F. (1965): Iymplıoid tissııe iıı tllltibod)'Iorıııatiolı. Exp.and Mo!. Patho!., 4: 155-187.

18- Pier, A.C. (1973): E[fect ofaflatoxiıı 011 immııııi(y.j.Am.VcI.Med.Ass., 163(11):

1268-1269.

19- Pier, A.C. and Henddleston. K.L. (1970): The effeeı of afltlloxiıı 011imıııııııi(y iıı Iıırke.v.

I. ImptliTTlıellt of tlclive/y tlclJlıiled resislanee lo bacleria/ e/uıllmıge. Avian Dis., 14: 797-809. 20- Pier, A.C., Henddleston, K.L., Cysevski, S.J. and Patterson, J.M. (1972):

Ef-fect of aflaloxiıı 011 immııııi(y iıı twkeys. ll. Reversal of impaiıed resislaııce lo bacleritll iıifeeliOlI b)'

Iıas.rive ıraıısfeı of p/asmtl. Avian Dis., 16: 381-387.

2 i- Reynold, E.S. (I 9(3): The lISe oIletld cilıale al /ıiglıpııtlS tllI eleelmıı opa'lııe slaiıı iıı eleelıon ıııicroscofiy. J.CcLL., Biol., 17: 208-212.

22- Richard, J.L., Pier, A.C., Cysevski, S.J. and Grahanı, C.K. (I 973): Iiffeeı nf

af-Itlloxiıı mıd Aslıe1,l;illosis011 ııııkey IIOIL/LS.Avian Di,., 17: i i 1-121.

23- Ronıeis, B. (1968): Mikroskopise/ı Tee/mik. R. Oldenboıırg Verlag :\1ünehcn- Wien. 24- Sağlanı, M. (ı 977): GencllliJlnloji. A.O.Veteriner Fakültesi yayınları 334 Ders kiıabı:

234.

25-- Snedecor, G.W. and Cochran, W.G. (1974): S/a/isıical A'1ellıods. TIı" Iowa State University Press, Ames, Iowa, U.S.A.

26- Taliaffero, W.H. and Taliaffero, L.G. (195.5): Rmc/ioııs of /lıe coııııeeıiu lissııe iıı

clıie-kms lo Pltlsııındiwıı galliııaceıım aııd Plasıııodiıım /ophıırae. I. HislopalllOlog)' dııriııg iııi/ia/ iıı-.feclioııs tlııd sııper iıifee/inııs ..1. Infect.Dis., 97: 99--136.

27- Thorbecke, G.J., Gordon, H.A., Wostnıan, B., Wagner, M. and Reyniers, J.A.

(1957): l)'mplıoid /issııe fIIıd serıım .~Iobııliıı iıı )'oımg gemıfıee chiekms ..1. InfecLDis .• 101: 237-251.

28- Tizard, I. (1978): Aı:iıııı iııııııımıes/Joıms: A bıie.lıeview. Avian Dis., 23 (2): 290-297. 29- Tung, H.T., Wyatt, R.D., Thaxton, P.and Hanıilton, P.B. (1975): eOlletn/ıa/inns

of serıım InoleillS duriııg 'ifltltoxieosiJ. Toxico!. App!. Pharmacol., 34: 320-326.

30- Warner, N.L. and Szenberg, A. (1964): Tlıe imıııııııological/ııııclioıı of ılıe bıırsa FtI/ni. ciııs iıı ılıe elıickeııs. A.Rcv.Mierobiol., 18: 253-268.

31- Weiss, L. (1972): Tlıe eells aııd /issue oflhe immUlif ~'slel1l. Prentice-Hall, Ine., Engle-wood eliffs.

(18)

31 (i) :154, 1984

Yeni Bir Kitap

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Bilim Dalı Başkanı sayın meslekclaşım ProLDr.Şevket Yaşarol, yeni eklcrle ve hu konuda yayınlanmış en son araştırma ve deneylerin sonuçlarını da içeren

"Medikal Parazitoloji" aCılı kitabının ikinci baskısını yayınlamış bulunmaktadır.

Bu değerli ders kitabı, geııel parazitoloji, medikal protozoo-loji, Iıclmintoloji, etıtomoloji, parazitozların tanı yöntemleri, kemo-terapi, Türkiye parazitleri listesi \T paraziter hastalıklar konularının

özetlerini kapsamaktadır.

Toplam 515 sahifcyi İçeren bu değTrli kitap, sadece tıp öğrenci-lerinin değ"il, pratikte ve kliniklerde çalışan tüm tıp mensuplarının, parazitlerin bir çoğuıııın zoonoz karakteri göstermeleri nedeniyle veteriner hekimleriıı, zoolog ve biyologların gerek özel lıayatlarında ve gerekse öğretim ve eğitim alanlarınıda yakından ilgilendiren konu ve sorunlarını cevaplandıracak bir nitelik taşımaktadır.

Medikal parazitolojinin teşhis ve sağıtma alanlarında en son bilgi ve deneyimleri içeren ve bu konulara somut bir yaklaşım gösteren bu değerli eserde, yalnız dış yazarların değil, güç ~artlar altında bilimsel araştırmalarını büyük bir dikkat, sabır ve titizle devam ettiren yur-dumuz bilim adamlarının değerli çalışmalarına da yer verilmektedir.

Kitap belki fazla kabarık ve hacim li görülmektedir. Ancak Türkiye'nin gerek insan ve gerekse hayvan parazitleri faunası, bütün çabalara rağmen henüz tam ve kesin olarak saptanmış değildir. Bu nedenle, yurdumuz için henüz varlığı bilinmeyen fakat komşu ülke-lerde görülen, ya da son yıllarda gittikçe artan turistik gezilerle, bu fauna gün geçtikcc genişlemektedir. Bu durumu yakından izleyen Yaşarol, kitabına yeni ekler koymak gereğini duymuştur.

Genç ve değerli parazitol~jiuzmanları arttıkça ve bunlar yurdu-mu'zun henüz gelişmekte olan yörelerinde görevaldıkça bu paraziter faunanın yakın bir zamanda daha da belirli bir haıc' geleceği aşikardır. Yukarıda izalı etmeye <;alıştığım nedenlerle her yönüyle mükem-inel bir ders ve müracaat kitabı niteliği taşıyan bu yapıtı bütün mes-lekdaşlarıma tavsiye etmekteyim.

Şekil

Şekil i. Barsak mukozasında, lamina propriada pironirıofilik hücreler. Pyroninophilic cl'11s in lamina propria of intcstinal mucosa
Şekil 14. Genç tip bir plazma hücresinde granüllü endoplazma retikulumunun artmaya başlaması

Referanslar

Benzer Belgeler

Ger­ çi projenin 29 uncu maddesinde (d ve eibendleri) Sigorta Odasının bu konu ile ilgili olmak iucvö bazı salâhiyetler tanınmışsa da bu hükümler matlup teminatı

İşte bunun için biz de, dini düşünce ile beraber bulunan veya onu tahrik eden tarihi şartlara, dini düşüncenin evrimini, sürekli olarak bağlamaya gayret göstereceğiz..

Ya Rabbi; Şeyh Şems ve Güneşin, Melek Şeyh Hasan ve Adanın Şeyh Ebubekir ve Katanın hatırı için bizi bağışla.. Ya Rabbi amin, amin dinin müb:uek ve

Asistanlar profesyonel açıdan yıllar içinde geliş- tikçe, pasif öğrenci konumundan bağımsız öğrenci- meslekdaş konumuna geçmektedirler ve beklentileri de buna

Modern çalışmalarının iyi neticeler vereceğini kanaatla gördüm.» Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, eşi Mevhibe İnönü, Başbakan Recep Peker, Sağlık ve Sosyal Yardım

önergenin kabul edilmesiyle Başkomutan Mustafa Kemal Paşa 19 Eylül 1921’de kanunla “Müşir (Mareşal) ve Gazi”, Büyük Taarruz’dan sonra

Türk ve Alman milletlerinin Kemalizm ve Nasyonal Sosyalizm ile uyanışları Avrupa’nın güvenliği için de hayati önemdeydi: “Almanya’nın millî varlığı için esas

Antimikrobiyal duyarlılık test sonuçlarına göre, izolatların sulphamethoxazole (%100), ampicilline (%90,6), eritromisine (%71,9), oksitetrasiklin (%62,5), streptomisin’e