• Sonuç bulunamadı

Başlık: A0.'KARA KÖPEKLERİi'\OE GÖRÜLEN HELMİNT TÜRLERİ, BeNLAR!:" YA. YILlŞI VE HALK SACLlCı YÖi\"ÜNOE:\' ÖNEMİYazar(lar):DOĞANAY, AhmetCilt: 30 Sayı: 4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000188 Yayın Tarihi: 1983 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: A0.'KARA KÖPEKLERİi'\OE GÖRÜLEN HELMİNT TÜRLERİ, BeNLAR!:" YA. YILlŞI VE HALK SACLlCı YÖi\"ÜNOE:\' ÖNEMİYazar(lar):DOĞANAY, AhmetCilt: 30 Sayı: 4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000188 Yayın Tarihi: 1983 PDF"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. U. Vet. Fak. Derg.

30 (4) : 55G-561. 1983

A0.'KARA KÖPEKLERİi'\OE GÖRÜLEN HELMİNT TÜRLERİ, BeNLAR!:" YA. YILlŞI VE HALK SACLlCı YÖi\"ÜNOE:\' ÖNEMİ'"

Ahmet Doğanay

*

*

Prevaleeee of helıninths in Ankara dogs and their potential publie health signifi. eanee

Summary: To understand the distribution of helmiııth parasites iıı

Ankara stro,y dogs a post-mortem examination was conducted on 50 animals. Fourfy-nille

~r

fijty dogs (98 %) were found infected with different helminths. The collected parasites were identified as follows: Echinochasmus perfoliatııs

(12

%),

Episthochasmus caninum (2

%),

Heterophyes heteropkyes (2

%i,

Dipylidium caninum (50

%),

Echinococcus granulosus (44 %), l'aeııia

hyda-tigena (32 %), AIesocestoides lineatus (8 %), Alulticeps multiceps (4

%),

Toxascaris leonina (62 %), Toxocara canis (24 %), Uncinaria stellocephala

( 18

%),

Filaroides hirthi (6

%),

Spirocerca lupi (4- %), Dirofilaria repens

(2

%),

Rictularia cahircnsis (2

%)

and Angiostrungylus vasorum (2

%).

Among these E. caninum, F. hirthi and R. cahirensis were recordedfor thefirst time in dogs in Turkq.

In this stuqy 22.45

%,

26.54

%,

18.36

%,

18.36

%,

10.20

%,

4.08

%

of the infccted dogs wer" found with one, two, three, four, five and six dijlerent helminths respectively. A total of374 trematodes, 137.789 cestodes and 797 nematodes were collectedfrom the dogs. Generally E. gramılosus was col-lected from agressive and relatively large animals.

High prevalence of T. caııis, U. stenocephall.land specially E. granulouslls in Ankara stray dogs is considered critical from the point of public health im-portaııce.

Özet: Ankara sokak köpeklerinde görülen helmint türlerini ve hunların dağılış oranlarını saptamak amacı ile toplam 50 köpeğiıı otopsisi yapılmış ve bu köpeklerin

%

98 oranında çeşitli helmint türleri ile enfekte olduğu tesbit

•••Bu ~:alışma Türkiye Gelişme Araştırmaları Vakfı tarafından desteklenen doktora tezinin özetidir .

(2)

ANKARA KÖPEKLERiNDE GÖRÜLEN HELMİNT TÜRLERİ 551

edilmiştir. Bulunan helmint türleri: Echinochasmus perfoliatus (% 12), Epist-hochasmus carti/lUm (% 2), Heteropll)'es heterophyes (% 2), DiPJ,lidium cani-/lUm (% 50), Echinococcus granulosus (% 44), Taenia hydatigena (% 32), Jı1esocestoides lincatus (% 8), Alulticeps Inulticeps (% 4), Toxascaris leonina

(% 62), Toxocara canis (% 24), lfncinaria stenocephala (% 18), Film"oides

hirthi (% 6), Spirocerca lupi (% 4), Dirofilaria rcpens (% 2), Rictularia cahirensis (% 2) ve Angiostrongylus vasorum (% 2) olarak saptanmıştır. Bun-lardan E. caninum, F. hirthi ve R. cahirensis'e Türkiye'de köpeklerde ilk kez rastlanmaktadır,

Enfekte köpeklerin

%

22.45'i bir,

%

26.54'ü iki,

%)

18.36'sı üç,

%

18.36' sı dört,

%

10.20' si beş ve

%

4. 08'i altı tür helmintle enfekte hu-lunmuş olııp bu köpeklerden ,374 adet trematod, 137.789 adet cestod, 797 adet nematod olmak üzere toplam 138.960 adet helmint toplanmıştır. E. granulosus' a daha çok vahşi görünüşlü ve iri ),apılı köpeklerde rastlanmıştzr.

T. canis, U. .rtenocephala ve ö'zeilikle E. granulosus' zm yüksek oranda görülmesi hall, sağlığı açısmdan tehlikeli bir durum arzetmektedir.

Giriş

Köpeklerde bulunan hclmintlerden birçoğu, bu hayvanlardan başka, insan ve kasaplık hayvanların da sağlığını yakından ilgilendir-diğinden ayrı bir önem taşırlar. Günümüzde, evlerde beslenen yada emniyet, avcılık ve sürü bekçiliği gibi çeşitli amaçlarla yetiştirilen sa-hipli köpeklerin yanısıra çok sayıda sahipsiz köpeğin bulunması bu önemi daha da artırmaktadır. Sokaklarda başıboş gezen bu hayvan-lar, taşıdıkları zoonoz karakterli helmint türleri ile çevreleri için de-vamlı enfeksiyon kaynağı olmakta, sağlıksız çevre koşulları ve halkın bu konuda yeterli bilgisinin olmayışı da buna eklenince toplum sağlığı ciddi bir biçimde tehlikeye girmektedir.

Ülkemiz köpeklerinde görülen helmint türleri hakkında yapılmış geniş kapsamlı çalışmaların sayısı oldukça azdır. Bu konuda Mimioğ-lu vc ark. (15) tarafından Ankara köpekleri üzerinde yapılan bir çalışmada helmintlerin yayılışı

%

72 olarak saptanmıştır. Bulunan 12 helmint türü arasında cestadıardan en fazla Difylidium caninum'a,

nematadıardan isc Toxascaris leonina'ya rastlanmıştır (15). Güralp ve ark. (8), Elazığ'da otopsi yaptıkları 105 köpekten

%

87.62 sini gastro-intestinal helmint türleri ile enfekte bulduklarını ve saptanan türler içinde cestodlardan en çok Ankara köpeklcrinde olduğu gibi

D. caııinum'a rastladıklarını bildirmişlerdir. Yine aynı bölgcnin yayla ve ova köylerinden topladığı 100 köpeğin otopsilerini yapan Taşan

(3)

552 AHMET DOGANAY

(24), köpekleri n

%

95 inin helmint enfeksiyonu taşıdığını; bulunan 16 tür içinde Opistorclıis tenuieollis, Mesoeestoides litteratus ve Dirofilaria immilis'in ülkemiz yerli köpeklerinde ilk defa görüldüğünü belirtmiştir.

Köpek parazitIerinin yayılışı ile ilgili olarak dış ülkeleı-de yapılan çok sayıda araştırmada köpeklerde tesbit edilen helmint türleri ilc bunların yayılış oranları arasında farklılıklar görülmektedir. (1, 3,

17, 22). Nitekim köpeklerdeki helmint enfeksiyonu oranı Japonya'da (12),

%

76.4; Yeni Zelanda'da (3)

%

74; Pakistan'da (21) ise

%

99. olarak bulunmuştur.

Bu çalışmanın amacı, Ankara sokak köpeklerinde bulunan hcl-mint türlerini saptamak Ye bunların halk sağlığı açısından önemli bir sorun olup olmadığını ortaya koymaktır.

Materyal ve Metot

Bu çalışma 1981-1982 yıllarında Ankara'nın çeşitli semtlerinden ölü veya canlı olarak yakalanan, 2S tanesi dişi, 25 tanesi erkek olmak olmak üzere toplam 50 adet sokak köpeği üzerinde yapılmıştır.

Canlı olarak laboratuvara getirilen köpekleri n kanlarında Mo-difiye Knott tekniği ile mikrofiler aranmış ve bulunan mikrofilerler May-Grünwald-Giemsa müşterek boyama tekniği ile boyandıktan sonra teşhis edilmişlerdir (9, 25). ÖLÜ olarak ele geçirilen 34 köpektc kan muayenesi yapılamamıştır.

Otopsiden önce her köpeğin rektumundan yaklaşık 5 gr. dışkı alı-narak, Fülleborn'un doymuş tuz eriyiği metodu ile muayene edilmiş ve saptanan helmint yumurtaları kaydedilmiştir.

Otopside, deri altı bağ dokusu ve gözler muayene edildikten sonra tüm iç organlar (akciğer, kalp, ösofagus, mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas, böbrekler, sidik kesesi ve mesenter venleri) tck tek incelenmiştir. Ayrıca, diyaframa ve kostalar arası kaslarda Trişi-noskopi ile Triekinella spiralis larvası aranmıştır.

Mide ve bağırsaklar küt uçlu bir makas ile uzunluğunca açılarak önce çıplak gözle kolayca görülebilen helminder toplanmıştır. Daha sonra, ayrı ayrı kaplara alınan mide ve bağırsak içerikleri, akan mu s-luk suyu altında, delikleri 150 mikrometre büyüklüğünde olan bir tel süzgeçten süzülcrek mümkün olduğu kadar yabancı maddelerden te-mizlenmiştir. Süzgeçte kalan tortu azar azar sulandırılarak stereomik-roskopta helmint yönünden araştırılmıştır. Bağırsakların cidarına çok sıkı tutunmuş helmintIeri buradan ayırmak için mukozaları iki

(4)

par-ANKARA KÖPEKLERtNDE GÖRÜLEN HEL Mİ NT TÜRLERİ 553

mak yardımı ilc içindc bulunduğu sıvıya sıyrılarak helmint yönünden incelenmiştir. Ayrıca midenin cardia~ fundus ve pylorus bölgesi mu-kazalarından yapılan preparatlarda Ollulanus aranmıştır.

Aorta, ösofagus ve mide çeperinde görülen nodüllcr Spirocerca yönünden dikkatli bir şekilde muayene edilmiştir. Mesenter venalan gergin bir vaziyette ışığa tutularak Schistosoma yönünden incelenmiş-tir. Karaciğer ve akciğerler küçük parçalar halinde kesilerek önce bir lup yardımı ile muayene edilmiş, daha sonra 2-3 defa el ilc sıkılarak yı-kanmış ve yıkantı sıvısında stereomikroskop altlılda helmint aranmış-tır.

Bulunan nematodlar kaynama noktasındaki 70 derecelik alkol-de, trematodlal'

%

8 lik formolde, cestodlar ise

%

10 luk formolde tes-bit edilmiştir.

Trematodlar ve ince yapılı cestodlar borakslı karmin'le, dilha ka-Im olan tenyalar ise hidroklorik asitli karmin ile boyandıktan sonra, nematodlar da laktofenolde şeffaflandırılarak çeşitli yazarlar (4, 6, 9, ll, 23, 30, 31) tarafından bildirilen morfolojik özelliklerinc göre teş-his edilmişlerdir.

Bulgular

Bu çalışmada bakısı yapılan 50 adet sokak köpcğinden 49 unun

(%

98) çeşitli helmint türleri ile enfckte oldukları saptanmış; bir kö-pekte isc hiçbir helmint türüne rast!anamamıştır. Enfckte hayvanlarda 3 tür trematod, 5 tür ccstod, 8 tür nematod olmak üzerc toplam 16 tür helmint bulunmuştur. Bulunan helmint türleri ile yüzde oranları Tablo 1'de verilmiştir. Bu tabloda da görüldüğü gibi saptanan helmint türleri arasında trematodlardan en çok Echinochamus pe~roliatils'a (% 12), cestodlardan Dipylidium caninum'a (% 50), nematodlardan ise

Toxasca-ris leonina'ya (% 62) rastlanmıştır..

Enfekte oldukları saptanan 49 köpekten; 374 adet trernatod, 137.789 adet cestod, 797 adet nematod olmak üzere toplam 138.960 adet helmint toplanmıştır (Tablo 2). Bu helminderin 33.267 adedi dişi köpeklerden,

ıo5.

693 adedi de erkek köpeklerden elde edilmiş-tir. Erkek köpcklerle dişi köpeklerden toplanan helmint miktarları arasında görülen bu büyük fark, kurt melezi bir erkek köpekte 98.750 adet Eclıinococcus granulosııs'un bulunmasından ileri gelmiştir. Sayısal bakımdan trematodlardan en çok Hetemphyes heterophyes, en az

(5)

multi-AHMET DOGANAY

Tablo I. Baskısı Yapılan Köpeklerde Bulunan Helmint Türleri ve Bunların Enfeksiyon Oranları.

Enfeksiyon Oranı (%) i Helmintlerin

Helmint türü maksimum ve

Erkek Dişi minimum

mik-köpeklerde köpeklerde Toplam tarı

..,

E. perfoliatus 4 8 12 1-4 :i --

-:3

E. eanınum 2 - 2 i ı» --- --_._--

---o

H. heterophyes 2 2 361 c..

_

.. __ o_.. ..

_--- ---_._._- __ o D. eaninum 16 34 50 1-304 ---E. granulosus 16 28 44 2-98750 ci i---lh T. hydatigena 14 18 32 1-10

o

c.. M.Iineatus 6 :1 8 i --- ._-- ---M. multiceps 2 2 4 i

--

_..- --- --- ---- -T. leonina 26 36 62 1-106 ._-_. .-T. eanis 14 LO 24 1-28 ---U. stenoeephala 8 10 18 1-10 Z " F. hirthi 4 2 G 2-5

:3

tl __ o ..

_----8-

S. 1upi 2 2 4 1-3 --- ----D. repens 2 - 2 3 --_ .. R. eahirensis - 2 2 1 - --A. vasorum 2 - 2 2

eeps, nernatodlardan ise en çok T. leonina, en az Rictıılaria eahirensis

görülmüştür (Tablo 2). E. granulosus'a daha çok vahşi görünüşlü ve iri yapılı köpeklerde rastlanmıştır.

Saptanan nematadıarın cınsiyet tayinleri yapılmış ve toplanan 797 nematadun 292 adedinin erkek, 505 adedinin de dişi olduğu tesbit edilmiştir. Filaroides hirthi'nin erkek ve dişileri hemen hemen aynı oranda olmasına karşın, diğer türlerin hepsinde dişiler erkeklerden da-ha fazla sayıda bulunmuştur.

Enfekte köpeklerin

%

22.45 'inde bir tür,

%

26.54 ünde iki tür

%

18.36 sında üç tür, yine

%

18.36 sında dört tür,

%

10.20 sinde be~ tür ve

%

4.08 inde altı tür helmint saptanmıştır.

(6)

ANKARA KÖPEKLERINDE GÖRÜLEN HELMİNT TÜRLERİ m

Tablo 2. Enfekte Köpekleı'de Bulunan 138.960 Hclmintin Türlere Göre Dağılımı. Toplanan lıelmint sayısı

i

Helmint türü

Erkek köpeklerden Dişi köpeklerden Toplam i E. perfoliatus 2 LO 12 ..., --- --- --- --- --- ----.., E.eaninum i

i

"

- i ~ _.--- --- ---" ----_._---"-- -_._.

__

.

---o

H. heterophyes - 361 361 co --- _...•--- --- --Toplam 3 371 374 ..

_.--

---_ .._..-._--- --_.- -_._._-_.- ---_._---.-- ---_._---D. canİnum 144 877 1021 --- --_.-E.gramılasus 104078 31613 135691 --- --- --- ---_.

-I---iü::-c1 T. hydatigena 14 22 LA --- _._--- --,---- _.---:; M. lineatus 1036 3 c. --- --- -_ .. ______-1-_--1 M. multiceps i i 2 ---. --- ---_._- _ .. _---Toplam 105273 32516 137789 ____ o _0._._--- -_ .._---_._- ---_.- -_.. -._-T. leonina 378 313 691 ---_._ ....- --- ----_.. _--T. canis 13 36 49 ---- --- --U.stcnocephala 14 24 38 -- ---

_

.. ----Z F. hirthi 4 .1 9 " -_.--- --- ---:::

---.,

S. lupi 3 i 4 Ô c. --- --- --"--- ---_0_--D. rcpens 3 -- 3 --- --- --- ._--- ---_._---R.cahirensis - i i ---_._--- --- .._"_._--_._- ---,-,-A. vasarum 2 - 2 --- --- --- -- ---Toplam 417 380 797

Bakısı yapılan köpekıerin en fazla cestod

(%

86), daha sonra nematod (% 76) ve trematod

(%

16) türleriyle enfekte oldukları tesbit edilmi~tir .

Bulunan trematod ve cestod türlerinin tamamı ile nematodlar-dan Toxascaris leonina, Toxocara canis, Uncinaria stenoceplzalave Rictıılaria cahirensis ince bağıı'saklardan toplanmıştır. Diğer nematod türlerinden

Film'oides hirthi ve Angiostrong ylus vasonmı'a akciğerde tesadüf edilmiş-tir. Spirocerca lupi bir köpekte arcus aorta duvarında, diğer bir kö-pektc ise midenin fundus bölgesi ile ösofagusun torakal bölgesinde no-düller içinde saptanmış olup, bir nodülden çıkarılan parazit sayısı 1

(7)

556 AHMET DOGANA Y

ilc 4 <ırasında rlcği~miştir. Dir~rilarirı repells'e bir köpeğin lumbal böl-gesinele deri altı bağ dokusunda rastlanmış; aynı köpeğin kan muaye-nesinde parazitin mikrofilerleri de görülmüştür. Bu organların dışında bakısı yapılan diğer organlarda ve kas nakusunda herhangi bir he1-minte rastlanamamıştır.

Dişlerindeki a~ınma durumuna bakılarak köpeklerin ya~lan sap-tanını~ ve yaş ilc helmint enfeksiyonu arasında bir ilişkinin olmadığı belirlenmiştir. Ancak 5 ve daha fazla helmint türü ilc enfekte köpek le-rin

%

87.5 inin iki ve iki yaşından küçük oldukları tesbit edilmiştir. Nitekim 6 tür helmint bulunan 2 köpeğin de bir yaşında olduğu görül-müştür. Yayılı~ oranı

%

24 olarak saptanan T. canis'in

%

50 sine bir ve bir yaşından küçük köpeklerde rastlanmıştır.

Yapılan dışkı muayenelerinde köpeklerin

%

8 inde Tacııiidac spp.,

%

12 sinde D. canilZum,

%

42 sinde T. lco/zina,

%

16 sında T. caızis,

%

i2 sinde U. sıenocephala,

%

2 sinde de S. lupi yumurtalarına rastlanmıştır.

Tartışma ve Sonuç

Köpeklerdeki parazit ve bunlar içinde sadece helmint enfeksiyonu uranları, çe~itli ülkelere (3, 12), aynı ülkenin değişik şehirlerine (15, 24) hatta çalışmanın yapıldığı yıllara (! 5,20) göre değişiklik göster-mektedir.

D;;ıha önce Ankara'da yapılan çalışmalarda köpeklerdeki parazit enfeksiyonu oranı

%

27 ve

%

78, helmint enfeksiyonu oranı da

%

72 olarak bildirilmiştir (I 5, 20). Bu çalışmada ise Ankara sokak köpek-lerindeki helmintlerin yaydışı

%

98 olarak saptanmıştır. Sadece midc-bağıı'sak helmintleri dikkate alındığ;mda bu oran

%,

96 olmaktadır.

Bu çalışmada, şimdiye kadar ülkemiz köpeklerinde saptanan hcl-mint türlerine ek olarak Episl/ıochasmus caninum, Filaroides hirthi ve

Ric-tularia cahiremis'e rastlanmış, aııcak daha önce görüldüğü bildirilen

(7, 13, 15,20,24',27,28) Opistorclzis tenııicollis, Plzagicola itatica, }oyeuxi-clla pasqualei, ]oyeuxiella echinorh)'ncoidcs, Tae/lia pisifol'mis, Mıılticeps se-rialis, A1esocestflidcs !illeralus, Toxocam cati, Ascaris lumbricoides, Tricllllris vulpis, Ancylostoma caninum, Filaroides osleri, GııatllOstoma sp., S/rong)'loides sp. ve Dirofilaria immitis türleri bulunamamı~tır.

Bundan önce ppılan çalışmalarda cestodlardan en çok

Dipylidi-um canim17n';ı, nematadıardan ise Toxocara cai/is veya Toxascaris leonina' ya rastlanmıştır (8, 15, 20, 24). Bu çalışmada da cestoeHardan en fazla

(8)

ANKARA KÖPEKLERtNDE GÖRÜLEN HELMINT TÜRLERi 5:;7

Bakısı yapılan köpek lerde Echinoclzasmus perroliatus, Ileteroplıyes heteroplıyes ve Episthochasmus caninum olmak üzere 3 tür trematod saptan-mı~tır. Bunlardan ilk iki türe daha önce Ankara köpdderinde rastlan-mı~ olup, yayılış oranldrı oldukça dü~ük bulunmuştur (15, 26, 27). Dünyada ilk defa Verma (30) tarafından Hindistan köpeklerinde var-lığı saptanan E. caninumise ülkemiz kÖpeklerinde ilk kez görülmektedir. Aneak bu yazar'dan (30) ba~ka böyle bir trematoelun bulunduğuna ilişkin herlıangi bir araştırmaya rastlanamamı~tır. L IMioliatlıs ve

H. lıetel'Ophyes'eköpeklerin yanısıra insanlarda da tesadüf edilmekte-dir (29).

Çeşitli ülkclerde yapılan çalışmalarda köpeklerele en sık görülen cestod türleri genellikle D. caninum, T. I~rdatigcnave E. granulosus

01-mu~tur (I, !O, W, 21). Ülkemiz köpeklerinin otüpsi bakılarında da D. caııinum' a

'10

26-40, T. lıydatigeııa'ya

%

4--38.09, E. granulosus'a

%

1.2-22.7 arasında değişik oranlarda rastlanmış, diğer cestod türleri-nin yayılış oranları ise nisbeten daha düşük bulunmuştur (8, 14, 15, 20). Bu çalışmada da C(~stodlardan en çok bu üç türe rastlanmıştır. Ancak E. granulosus'un yayılışı, daha önce yurdumuz köpeklerinde saptanan yayılış oranlarından çok daha yüksek bulunmuştur. E. granıı-losııs'un bu derece yüksek görülmesinde, Ankara'nın son yıllarda hızla deği~en sosyo-ekonomik yapısının ve özellikle şehirdeki kaçak hayvan kesimlerinin önemli roloynadığı kanısınd,ıyız.

Bu çalı~mada saptanan ilginç bir husus da E granulosus'a daha çok vah~i görünüşlü ve iri yapılı köpeklerde rastlanmasıdır. Bunun da, çevreye atılan kistli organları bu hayvanların yeme olasılığının, diğer-lerine göre daha fazla olmasından ileri geldiği ~örüşündcyiz.

lv/esocestoides lincatııs'un Ankara köpekIcrindeki yayıJı~l, bu ve bun-dan önce yapılan ara~tırmalarda % 10 un altında bulunmu~tur (15, 20). Oysa aynı ccstoda Elazığ köpeklerinde

%

16. 19 ve

%

17 gibi daha yüksek oranlarda rastlanmıştır (8, 24).

Multiceps mıılticeps'in yayıIı~ı, bundan önceki çalışmalarda (8, 20) olduğu gibi bu çalı~mada da dü~ük oranda bulunmuştur. Buna neden, parazitin larvası olan Coenurus cerehralü'in arakonakcıIardaki bulunu~ yeri olabilir.

Bulunan cestodlar içinde toplum sağlığı açısından en önemli tür şüphesiz E. granu{osııs'dur. Bu cestodun larvası olan vc yeryüzünde gc-ni~ bir yayılı~ gösteren hydatid kistler, insanlarda ciddi bozukluklara hatta ölümlere neden olmaktadır. İnsanlarda Ian/ası görülen diğer bir

(9)

AHMET DOGANAY

cestod türü de M. m1l1ticeps'dir. Beyinde yerlqtiği zaman çok ciddi bir tehlike oluşturan bu parazitin larvasına, çeşitli ülkelerde insanlarda rastlandığı bildirilmiştir (29). Bu iki türden başka köpeklerde oldukca yaygın bulunan D. canillllm'a gerek yurdumuzda, gerekse dış ülkelerde insanlarda da rastlandığı bildirilmektedir (29).

Toxascaris leonina ve Toxocara canis ülkemiz köpeklerinde çok sık rastlanan ncmatod türleri olup, daha önce birinci parazitin yayılışı

%

23.5-67 (13,24-), ikinci parazitin yayIlışı da

%

20-54-.16 (15,20)

arasında değişik oranlarda bulunmu~tur. Bu çalışmada ise T. leonina'

ya

%

62, T. canis'c de

%

2+ oranında rastlanmıştır. Hcr iki nematod türü, yurdumuzda olduğu gibi diğer ülkelerde de geniş bir yayılış gös-tennektedir (1, 12, 19,21).

Yapılan birçok araştırmada, T. canis'e daha çok küçük yaştaki köpeklerde rastlanmıştır (2, 3, 12). Bu çalışmada da % 24-oranında saptanan bu parazitin

%

SO si bir ve bir yaşından küçük köpeklerde görülmüştür. Bu durumun, parazitin biyolojisi ile ilgili olduğu kanı-sındayız.

Daha önce ülkemiz köpeklerinde

%

2.4-19 arasında değişik o-ranlarda bulunan (20, 24) Uncinaria stenocephala'nın bu çalışmada sap-tanan yayılış oranı

%

18 olmuştur. Parazitin biyolojik gelişmesi dik-kate alındığında, bu oranın rutubetli bölgelerde daha yüksek olması muhtemeldir. Nitekim U. stenocephala'ya Şili köpeklerinde

%

92 gibi yüksek bir oranda rastlanmıştır (18).

Film'oides hirılıi ve Rictularia calıirensis'e ülkemiz köpeklerinde ilk kez rastlanmaktadır. Ancak, R. cahirensis'e daha önce Ankara yöresin-den yakalanan tilkilerin

%

27.4 ünde ve aynı bölgeden ele geçirilen bir çakalda rastlanmıştır (16).

Allgiostrong}llus vasorum bundan önce olduğu gibi (28) bu çalışma-da çalışma-da bir köpekte bulunmuştur. Daha önce Elazığ köpeklerinde çe-şitli oranlarda saptanan (24, 25) Dirqfilaria repens'e Ankara köpeklerin-de ilk kez rastlanmaktadır. Spirocerca lupi'ye daha önce Ankara köpek-lerinde

%

22.6 oranında rastlandığı halde (20), bu çalışmada

%

4gibi düşük bir oranda tesadüf edilmiştir. Aynı nematoda Elazığ ve İstanbul köpeklerinde de rastlandığı bildirilmiştir (8, 13).

Bulunan nematodlar içinde insan sağlığı açısından önem taşıyan türler; T. canis ve U. stenocephala'dır. Bunlardan T. canis'in larvaları insanlarda iç organ larva göçüne, U. stenoceplıala'nın larvaları da deri larva göçüne neden olmaktaclır. Gerek iç organ, gerekse deri larva

(10)

ANKARA KÖPEKLERiNDE GÖRÜLEN HELMiNT TÜRLERi 559

göçüne çqitli ülkelerde insanlarda rastlandığı bildirilmi~tir (23, 29). Ülkemizde de Niğde'nin çe~itli köylerindeki çocuklarda deri larva göçü olaylarına rastlanmı~, ancak hang'i etkenden ileri geldiği bclir-tilmemi~tir (5).

Sonuçların incelenmesinden de anla~ılacağı gibi, dışkı muayene-lerine oranla otopsilerde helmintli köpek sayısı daha fazla bulunmuş-tur. Bunun da nedeni cestodların son halkalarında bulunan yumurta-ların köpeğin bağırsağında serbest kalmayıp genellikle tüm olarak dı-~arı atılması ve erkek nematodlarla, henüz yumurtlama dönemine ulaşmayan helmintlerin dı~kı muayeneleriyle tesbit edilememeleridir.

Sonuç olarak: Ankara sokak köpeklerindeki helmint enfeksiyonu-nun

%

98 gibi yüksek bir oranda yaygın olduğu saptanmış, ayrıca ülkemiz köpeklerinde bugüne kadar bildirilen helmint faunasına 3yeni tür daha ilave edilmi~tir. Diğer taraftan T. canis'in

%

24, U. stenocep-hala'nın

%

18, D. caninıım'un

%

50 ve özellikle E. grm2llloslIs'un % 44 gibi yüksek bir oranda bulunmasının, halk sağlığı açısından tehlikeli olabileceği kanısına varılmıştır.

Sorunun çözümü için evlerde beslenen köpeklerin devamlı sağlık kontrollerinin yapılması, ba~ıboş köpeklerin imha edilmesi ya da kont-rol altına alınması ve hepsinden önemlisi de halkın bu konuda eğitil-mesi gerekmektedir. Bunun için de gerek veteriner ve gerekse insan hekimlerine büyük görevler düşmektedir.

Literatür

1- Abo-Shady, A.F. (1980): lııtestiııa/ he/miıııhes aıııoııg stmy dogs iıı }I,faıısoıım city, Egypl .

.l.Egypt. Soc. Parasit., 10 (2): 289-294.

2- Blake, R.T. and O,'erend, D.J. (1982): Thc prevaleııce of Dirojilaria immilis aııd oıher parasiıes in ıırbaıı poııııd dogs iıı Norıh-Easlem Vicloria. Anst. vet.J.,58: III-114.

3- Collins, G.H. (1973): A limiled stlli1ey ojgasıro-iıllcsıinal he/miıııhs oj dogs aııd cals. :'\.Z. vet. J., 21: 175-176.

4- Edwards, G.T. and Herbert, I.V. (1981): Same qııantitalive charaelers uJ"cdiıı ıhe

idcıı-lifieation oj Taeııia I!ydaıigena, T. avis, T. pisifarmis and T. multiceps adıılı wnrms and T. lIlulticeps lIlelacestades. .l. Helminth., 55: 1-7 .

5- Erel, D., Selliotıu, B. (1965): Türkiye'de larva migram .'a/;'aları. Hıfzıssıhha okulu sayı 20. Ankara Basım ve Cilt evi.

6- Georgi, J.R. and Anderson, R.C. (1975): Filaroides hirthi sp. N. (.Nema/ada; Aletas/-roııgylaidea) from ıhe lung q{ the dag.J. Parasit., 61 (2): 337-339.

7- Güra1p, N. (1957): Köpek ve kedi askaritleriniıı tedavisinde Pipera;;i,ıe adi/"ııe 'la yapıığımı;; deneyler ve aldığımı;; soııuçlar. Ankara Univ. Vet. Fak. Dcrg., IV: 42-51.

(11)

560 AHMET DOGANA Y

(3- Güralp, N., Dinçeı', Ş., Kemer, R, Cantaray, R. ve Taşan, E. (1977): Elazıg )'ijr~si l.öjJe!:leriııdeıtMiilen Itaslro-iııtesıiııal helmint lürleriyle buıılarm ynydış oram ve Iıalk sağltgı )'ölliiııdCllöııemlrri. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg., 2: 241-249.

9- Güralp, N. (1981): Hdmiıı/ıılııji. Ankara Univ. V~t. Fak. Yayın .. 1\0: 368/266. Anka-ra.

10- Hörchner, F. (1964): <ur He/ı~ıiıııh~>ıfaııııader Hııııde uııd Iıatzet! in Syrieıı. BerI. Müneh.

Ticriirztl. \\'selır., 17: 345.347.

11-. jiigerskiöld, L.A. (1909): Nemıılodeli aUJ Aegyplen ımd dem Sudaıı. Rirlıı!nria and Dichely-ne, Resıılıs ııJ .'iıudish <~01. Exped. ıo Egypt and \o"hile Nilc, 1901. :\'0: 2:;. Upsala. 12- Kamiya, H., Seld, N., Tada, Y., Karniya, M. (197:;): HelminIlıs oj slTaV dogs iıı

Sap-Iillm ..Jap . .J. Parasit" 24 (I): 41-47.

13-- Merdivencl, A. (ı 9G i): iJııııılml'da larva migmns resewuarları üzeri/ıde araşlı7nıalar.

Tı"rkiy~ Tıp Enetimeni Arşivi., 4(;-47: 149.-i64.

14- Merdivenci, A. (1963) : ls/aııbul sokak köpekleriiıde Echinococcl/s granıılıısııs (Balselı, 1786) Rııdo/phi, !HO'i. Türk :--1ikrohiol. Dcrg., ı:23--28.

15- Mimioğlu, M•. Güralp, N. ve Sayın, F. (1960): Aııkara kiip~klerinde görülen paraziı lii/'Icri ı'e bıııı/arm .mplış nisbe/i. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg., 6:~j3-6ü

16- Mirnioğlu, M., Güralp, N., Tolgay, N., Sayın, F. (19G5): Aııkara civarltlda Tilki

(Vıılprs mdpeJ)lerde bıtldıı,i!ımııız /ıelmi"ıler. Ankara Univ. Vet. Fak. Dcrg., 12: 164-190. 17- Mirzayans, A., Eslami, A.H., Anwar, M. and Sanjar, 1\11. (1972): Castroiııtestiııal

jwrasiles of tlogsiıılraıı. Trop. Aninı, Hltlı. Prod., 4:58-60.

18- Oberg, C., Franjola, R., Leyan, V. (1979): Helmiıı/os del perro domiisıico (Cailis Jamili-nris) eli la ciııdr.d de Valdivia, Clıile. BoL. Chile. ParasİL, 34:21-26.

ı9- Palrnieri, j.R., Thurrnan, I.B. and Andersen, F.L. (1978): Helmiıııh parasites oj dogs

iıı U/ah.J. Parasil., r,4 (G): 1149-1150.

20- Parnul<çu, A.M. ve Ertürk, E. (1962): 1933- ı9r,0 yıllaT7 lirasıııda Alıkara ve yöresiilde

köpek/erde göriileııfıns/alıklara lop/u bir bakış. Ankara Univ. Vet. Fak, Derg., 8: 323-346. 2ı- Saleh, M. and Ahrned, Z. (1965): Iıılestiııa/ pamsile.l ıif 200 dog.liııliaracfıi aııd ıheir

jJolflllial pııblic healtlt sigııijicalıce. Z. ParasitKde., 25 ((i): :-,OI-'i05.

22- Shanta, C.S., Wan, S. P., Song, C.Y. and Kwong, K.H. (1977): A sıırvty oftlıe endo. aııd eclo- parasites oJdngs in aııd aroııııd Ipoh, Wesl .\1alaysia. MaL. VeL.1.,6: 95-110. 23- Soulsby, E.j.L. (1%5): Textbook ofvetenıımy diııical para"il%g)'. Vol. I. Helminlhs.

Black-well Scientific Publications, Oxford.

24-- Taşan, E. (1932): Elazıi! kırsal yöre küpekleriııde helmintleriıı ya)'ılı,ı ,'e imaıı sa,glıgı yöıır'iIllU:1I

öııeıııi. Donçtlik tezi (Henüz yaymlanmamıştır).

25- Taşan, E. (I 983): Elazıg ve )'öresiııdeki köpelclerdeJilariıı' larm )'ayılışı. Do~a Bilim Derg. Veterinerlik ve Hayvancılık., 7: 63--70.

26- Tınar, R. (1976): Aııkara köpek/eriııde sapıadıgımız Helerap/I)'rs lteıerojJltp" (Siebold, 1852)

Sıi/es et Hassal, 1900 ve Liııgııalııla serralıı Fraeliclı, 1789 olayları. Fırat Üniv. Veı. Fak. Derg., 3 (2-3): 15-18.

(12)

ANKARA KÖPEKLERINDE GÖRÜLEN HELMİNT TÜRLERİ 561

27- Tınar, R. (1976): Aııkara köpekleriiıde iki yerıi t/ematod bıılgıısu: l'hagicola italica (Aless(!ndrım, 1906) ve Eclıi,ıochasmıı' peılnliatııs (VOII Ralz, 1908). Fırat unİ,'.Vet. Fak. Derg., 3 (2-3): 53-G 1.

28- Tiğin, Y. (1972): Aııkara'da bir kÖIJeüe t,'sbiı edileıı ilııgiosl'OIl.l!yilıs wsorııııı na illet, IllG6 olayı. Ankara Üniv. Vet. Fak. Dcrg., 19: 76-34.

29- Unat, E.K. (1979): Tıp pamzilolojisi. Insanı iz Ökaı)'Ollllllıaraziıleri ve bemlarla oll/~aıı twstr.. lıklan. İstanbul Üniv. Cerrahpaşa Tıp. Fak. Yayın., :'\0: 2:>97/62.

30- Vernıa, S.C. (1935): Stııdies aiZ the lııdian species of the genııs EchiTlOclzasTl7I1S1'1. ı.and mı

an allied ,ıew gml/s EpisıhochaJTI7llJ.I'roc. Ind. Acad. Scİ., i (12): 837-856.

31- Verstc •., A. (1969): A tm:oııoıııic ,-eviJioTlOilimııs Taenia Limzaeus, ı718. S. STR. ünder.-tepoort. J.vet. Res., 36 (ı): 3-58.

Şekil

Tablo I. Baskısı Yapılan Köpeklerde Bulunan Helmint Türleri ve Bunların Enfeksiyon Oranları.
Tablo 2. Enfekte Köpekleı'de Bulunan 138.960 Hclmintin Türlere Göre Dağılımı. Toplanan lıelmint sayısı

Referanslar

Benzer Belgeler

Dijital Şeker Ofset koyu renk zeminli

YEDEK OLARAK HAK KAZANDI Ortaöğretim kurumlarının herhangi bir alanından mezun olmak, 2020 yılı KPSS P94 puan türünden en az 50 puan almış olmak, Son başvuru tarihi

Teknik Özellikleri Çıkış: 2.4W Rating Güçü:1.8W Boyutlar:50W x 50L x 35H(mm) Hoparlör:36mm mikro hoparlör, 4 Ohm Frekans Cevabı: 100Hz-20kHz Sinyal/

kaydedilir ve sözleşme feshedilerek, alım konusu iş genel hükümlere göre tasfiye edilir. Sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin Vakıf Yükseköğretim Kurumları İhale

31.1. Tekliflerin değerlendirilmesinde, öncelikle belgeleri eksik olduğu veya teklif mektubu ile geçici teminatı usulüne uygun olmadığı ilk oturumda tespit

- TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler – elden çıkarma yöntemlerindeki değişikliklerin (satış veya ortaklara

- TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler – elden çıkarma yöntemlerindeki değişikliklerin (satış veya ortaklara

1 Ocak 2016 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. Bu değişiklikler yatırım işletmeleri ve onların bağlı