• Sonuç bulunamadı

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİNİN EVLİLİK UYUMU ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİNİN EVLİLİK UYUMU ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİNİN EVLİLİK UYUMU ÜZERİNDEKİ

ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Doç. Dr. Arzu Şener*

Prof. Dr. R. Günsel Terzioğlu*

Özet

Bu araştırma eşlerin kendi ve eşinin arkadaşları ile olan ilişkileri açısından kadın ve erkeklerin evlilik uyumunu belirlemek ve karşılaştırma yapmak amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırma kapsamına H.Ü. Merkez ve Beytepe Kampüslerinde farklı hizmet sınıflarında görev yapan personel arasından “Tabakalı Rasgele Örnekleme Yöntemi” ile seçilen 413 evli personel ve eşleri alınmıştır. Evli bireylerin uyum düzeylerini ölçmek için Spanier (1976) tarafından geliştirilen “Çiftler Uyum Ölçeği” (Dyadic Adjustment Scale) kullanılmıştır. Gerek kadın gerekse erkeklerin evlilik uyum puan ortalamaları; kendinin ve eşinin arkadaşları ile olan ilişkilerini yeterli bulma ve ilişkilerden memnun olma düzeyi arttıkça artmaktadır.

Anahtar Kelimeler: evlilik uyumu, evlilik kalitesi, arkadaş ilişkileri

Abstract

This study has been planned and executed in order to determine and compare the marriage cohesions of men and women in respects of the relationships of spouses with his/her friends and his/her spouse’s friends. The study has covered 413 married personnel and their spouses who were selected with the “Random Sampling Method”, by the personnel who were working in different service classes in the center and Beytepe Campus of Hacettepe University. In order to measure the adjustment levels of the spouses, Dyadic Adjustment Scale, which is developed by Spanier (1976), has been applied. The averages of marriage adjustment score of both women and men increase as much as the levels of finding sufficient of relationships with his/her friends and his/her spouse’s friends by himself/herself and of being satisfied from the relationships increase.

Key words: marital adjustment, marital quality, relation with friends

GİRİŞ

İnsanın doğası gereği evlilikte kadın ve erkek arasındaki uyum eskiden beri önemli bir sorun olmakla birlikte, günümüzde uzmanların ilgilenmesi gereken bir durum haline gelmiştir. Çünkü aile, sadece iki kişinin bir araya gelmesiyle oluşan bir kurum değildir. Her şeyden önce bu iki kişinin birbirine uyması, ailenin sürekliliği için zorunludur (Sayın, 1990). Eşler arasındaki uyumsuzluklar sadece o evliliğin dağılmasına zemin hazırlamakla kalmamakta, aynı zamanda sosyal bir

(2)

sorun olarak tüm toplumu ilgilendirmektedir (Burgess ve Cotrell, 1998). İçinde yaşadığı toplumunun işleyişine olumlu bir biçimde katılabilmesi için, ailenin de belirli bir yapısının ve işleyiş biçiminin olması gerekir (Sayın, 1990).

Evlilik ve aile ile ilgili yapılan çalışmalarda evlilikte uyum, mutluluk, memnuniyet ve başarı gibi kavramlar büyük önem taşımaktadır. Evlilik uyumu evli çiftler arasındaki ilişkilerin uyumunu ve farklı süreçleri belirtmektedir. Bu süreçler evlilik ve aile hayatında değişen durumlar karşısında eşlerin birbirlerinin beklenti ve ihtiyaçlarındaki dengeyi ve koşullara adaptasyonu içermektedir. Diğer bir deyişle evlilikte uyum, farklı kişiliğe sahip eşlerin mutluluğu elde etmek ve müşterek hedeflere ulaşmak için bir bütün olarak birbirlerini tamamlaması olarak tanımlanabilir (Burgess ve Cotrell, 1998).

Spanier (1976) evlilikte uyumu, eşlerin günlük yaşantıya ve yaşantı içinde değişen koşullara uyum sağlaması ve belirli bir süre içinde birbirlerine uygun olarak değişmesi şeklinde tanımlamaktadır. Sabatelli (1988) ise uyumlu evliliği eşlerin birbirleriyle iletişim kurabildiği, evliliğin önemli alanlarında fazla anlaşmazlık yaşanmadığı, anlaşmazlıkların her iki tarafı da hoşnut edecek şekilde çözümlendiği evlilik olarak tanımlamaktadır. Nelson-Jones (1986), insan ilişkilerinin başlama, geliştirme, sürdürme ve sonlandırma şeklinde dört aşama da gerçekleştiğini; uyumlu evlilik ilişkilerinde sonlandırma aşamasının yalnızca eşlerden birinin ölümüyle mümkün olabileceğini belirtmektedir. Sürdürme aşaması ise evlilikte yüksek uyumu gerektirmektedir

Uyumlu bir evlilik, dolayısıyla başarılı bir aile yaşantısı, eşlerin yaşantılarını akıllıca planlamaları ve çabaları sonunda kazanılıp, korunması gereken bir beraberliktir, bu beraberlik uyuşmayı, paylaşmayı, kişilerin görev ve sorumluluklarını olgunca kabullenmesini öngörür (Bilen, 1983). Ailede birlik ve beraberliğin oluşabilmesi için eşler arasında ekonomik, yönetsel ve psiko-sosyal konularda anlaşmaya varılmalı ve uyum sağlanmalıdır. Aksi taktirde ailenin işleyişinde, birlik ve beraberliğinin sağlanmasında aksaklıklar söz konusu olabilir, ailede anlaşmazlık, duygusal yıkım ve çözülmeler meydana gelebilir (Bilen, 1983).

Diğer birçok değişkenle birlikte eşlerin uyum sağlamalarında önemli yer tutan psiko-sosyal konularda anlaşmaya varmaları ve uyum sağlamalarında çeşitli

(3)

toplumsal ortamlarda başka insanlarla kurdukları insan ilişkileri becerileri, evlilikte uyumu güçlendirmekte ya da yaşanan problemleri neredeyse içinden çıkılmaz duruma getirmektedir (Sardoğan ve Karahan, 2005). Nitekim Sinha (1989) evlilikte uyumun evli bireylerin başkaları ile olan ilişkileri ile kendi evlilik yaşamlarındaki doyum, mutluluk ve mutsuzluk gibi tüm duyguları kapsadığını ifade etmektedir. Bu alanda önemli konulardan birisi ise eşlerin kendi arkadaşları ve eşinin arkadaşları ile olan ilişkileridir.

Toplumsal ağın bir parçası olan arkadaşlarla ilişkiler toplumsal yalnızlığın giderilmesi açısından değerlendirildiğinde bazı yönleri ile evlilik uyumunu azaltabilir ya da artırabilir. Bazı çiftler için sosyalleşmelerini ve güzel vakit geçirmelerini sağlayacak yakın arkadaşlarının olmaması veya çok az olması evlilikte mutluluğu olumsuz etkilemektedir. Çünkü paylaşılmadığı takdirde mutluluklar azalmakta acı ve sıkıntılar kişiyi daha çok rahatsız etmektedir (Gren ve ark., 2001, Knox, 1972). Bu durum arkadaşlığın evrenin engin büyüklüğünde küçücük bir varlık olan birey için temel var oluş sorunları ve özel sorunlarda bir tampon görevi gördüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalarda da arkadaş sayısının ve arkadaşlarla görüşme sıklığının artmasının evlilik memnuniyetini artırdığı bulunmuştur (Locke, 1951; Locke ve Karlsson, 1952; Burgess ve Locke, 1953; Kirkpatrick, 1955, Lewis ve Spanier, 1979; Whitehurst, 1968).

Diğer taraftan farklı ilgiler ve sosyal çevrelerden gelme nedeniyle eşlerin birbirlerinin arkadaşlarından hoşlanmaması ya da eşlerden birinin arkadaşlarıyla eşinden çok zaman geçirmek istemesi de evlilik ilişkilerini olumsuz yönde etkilemekte, eşler arkadaşlarıyla bireysel olarak görüştüğünden eşler arasında paylaşım sağlanamamakta bu durum arkadaşlık ilişkilerinin kalitesini ve evlilikten duyulan memnuniyeti azaltmaktadır (Knox, 1972). Dolayısıyla evliliğin oluşması ile çiftlerin kendi bağımsız arkadaşlarıyla ilişkilerinin miktarı, hangi aktiviteleri birlikte sürdüreceklerine ilişkin düzenleme yapmaları ve ilişkilerin dengelenmesi önem kazanmaktadır (Kearns ve Leonard, 2004). Özellikle evliliğin ilk yıllarında bireysel yaşamaya alışık eşler açısından bu dengenin sağlanamaması çatışmalara neden olabilmektedir (Leonard ve Roberts, 1998). Ararştırma sonuçları eşlerin toplumsal ağ ile olan ilişkilerini ortak sürdürmelerinin evliliklerini güçlendirdiğini eşler arasındaki paylaşımı ve evlilikten duyulan memnuniyeti ve uyumu artırdığını

(4)

göstermektedir (Johnson ve Leslie, 1982; Milardo, 1982; Milardo, Johnson ve Huston, 1983; Parks, Sten ve Eggert, 1983; Kim ve Stiff, 1991; Cotton, Cunningham ve Antill, 1993; Hansen, Fallon ve Novatny, 1991; Kearns ve Leonard, 2004). Ancak eşlerden birinin arkadaşlarına fazla güvenmesi ve çok fazla şeyi arkadaşlarıyla paylaşması diğer eş açısından çoğu zaman problem olabilmekte ve anlaşmazlıklara neden olabilmektedir (Konox, 1972).

Denge iyi sağlanabildiği ve ilişkilerin nicelik ve niteliği tatmin edici olduğu takdirde arkadaşlarla ilişkiler evliliğin kalitesini ve evlilikte mutluluğu olumlu yönde etkilemektedir. Çünkü arkadaşlık ilişkileri paylaşımı, sosyalleşmeyi artırmakta, yalnızlık duygusunu azaltmakta ve yaşama renk katmaktadır. Arkadaşlık çiftlerin mutluluklarının başkalarıyla paylaşılmasını sağlayarak artmasını sağlar. Neşelerin, dostlukların yanında acıların da arkadaşlarla paylaşılması sıkıntıları hafifleteceğinden çoğu zaman çiftlerin mutluluğunu dolayısıyla evlilik uyumlarını artıran önemli bir faktör olarak rol oynamaktadır (Knox, 1972).

YÖNTEM

Örneklem Yöntemi ve Örnek Seçimi

Ankara’nın değişik semtlerinde oturan evlilik yılı, meslek, gelir, yaş, çocuk sayısı gibi sosyoekonomik ve demografik özellikler açısından farklılık gösteren bireylere ulaşabilmek amacıyla araştırmanın evreni olarak Hacettepe Üniversitesi Merkez ve Beytepe Kampüsün’de farklı hizmet sınıflarında görev yapan evli bireyler alınmıştır.

Araştırma kapsamına alınacak bireylere ulaşmada H.Ü. Personel Genel Müdürlüğünden alınan personel listelerinden yararlanılmış ve Tabakalı Rasgele Örnekleme Yöntemine göre Neyman Dağıtımı altında hesaplanarak N=413 sayısına ulaşılmıştır (Çıngı, 1994).

Bu araştırmanın örneklemini Hacettepe Üniversitesinde farklı hizmet sınıflarında çalışan 413 personel ve eşleri oluşturmaktadır. Araştırma kapsamına 413 çift alınmış olmakla birlikte evlilik ilişkileri açısından özel konuları da içeren “çiftler uyum ölçeği”nin araştırmaya katılanların evine gidilerek her iki eş tarafından içtenlikle cevaplanmasını aynı kurumda çalışmanın kolaylığından

(5)

yararlanarak sağlamak için Ankara’da tek bir kurum personelinin seçilmiş olması araştırmanın ve dolayısıyla elde edilen bulguların sınırlılığını oluşturmaktadır.

Veri Toplama Araçları

Çiftler Uyum Ölçeği

Spanier (1976) tarafında geliştirilen ve 32 maddeden oluşan “Çiftler Uyum Ölçeği” (Dyadic Adjustment Scale) 30 tanesi 5 ile 7 seçenek arasında değişen cevap formatlı likert tarzı sorulardır. Bu soruların çoğu her zamandan, hiçbir zamana kadar sıralanan seçeneklerle, 0-7 arasında değişen puanlara sahiptir. Diğer 2 soru ise evet veya hayır cevabı gerektiren tarzda düzenlenmiş olup 0 veya 1 olarak puanlanmıştır. Ölçeğin toplam puanı 0-151 arasındadır. Ölçeğe göre alınan puan ne kadar yüksekse ilişkinin kalitesi de o denli iyi olarak değerlendirilmektedir. Orijinal ölçeğin puan ortalamaları evli örneklem için 114.8 (S.D.=17.8), boşanmış örneklem için ise 70.7 (S.D.=23.8) dir. Tüm ölçek için güvenilirlik katsayısı 0.96 iken alt bölümler için 0.73 ile 0.94 arasında değişmektedir.

Spanier (1976) tarafından geliştirilen bu ölçeğin Fışıloğlu ve Demir (2000) tarafından Türk örneklemi için yapılan geçerlik ve güvenilirlik çalışmasında; puan ortalaması erkeklerde 103.7 (S.D.=18.8) ve kadınlarda 105.2 (S.D.=18.4) olmak üzere ortalama 104.5 (S.D.=18.6) olarak bulunmuştur. Türk örnekleminde ölçeğin iç tutarlılık güvenirlik sonucu orijinal sonuca yakın bir şekilde 0.92 olarak bulunmuştur. Ayrıca alt ölçeklerin güvenilirlik sonuçları orjinalinden küçük farklılıklar göstermekte olup 0.75 ile 0.83 arasındadır. Bu nedenle bu araştırmada da Spainer (1976) tarafından geliştirilen, Fışıloğlu ve Demir (2000) tarafından Türk Örneklem Üzerinde geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılarak yüksek bir geçerliğe ve güvenirliğe sahip iyi bir ölçüt olduğu belirlenen “Çiftler Uyum Ölçeği” kullanılmıştır.

Ayrıca araştırmada eşlerin demografik ve sosyoekonomik özellikleri ile eşlerin kendi ve eşinin arkadaşları ile olan ilişkilerinin evlilik uyumu üzerindeki etkilerini saptamak amacıyla hazırlanan anket formu kullanılmıştır.

(6)

Verilerin Değerlendirilmesi ve Analizi

Araştırma sonucunda elde edilen bulguların değerlendirilmesi “Tek Yönlü Varyans Analizi” ve “ İki Ortalama Arasındaki Farkın Önemlilik Testi” (t testi) ile yapılmıştır. Testlerin uygulanmasında önemlilik düzeyi



=0.05 alınmıştır.

BULGULAR

Eşler Hakkında Genel Bilgiler

Araştırma kapsamına alınan eşlerden kadınlar (%60.6) ve erkekler (%66.0) arasında yükseköğrenim görmüş olanlar ilk sırada yer almaktadır. Evlenme yaşı kadınlarda “20-24” (%34.4), erkeklerde “30-34” (%34.4) olanlar önde gelmektedir. Eşlerin %26.4’ü “11-15” yıldır evli olup ortalama evlilik süresi 13.42 ± 0.22’dir. Aileler arasında “501-750” milyon aylık gelire sahip olanlar (%29.3) en yüksek orandadır. Araştırmada eşlerin “Çiftler Uyum Ölçeğinden” aldıkları minimum puan 18, maksimum puan ise 148 olup genel evlilik uyum puan ortalaması 104.03’dür . Eşlerin evlilik uyum puan ortalamaları cinsiyete göre incelendiğinde; erkeklerde (105.37) kadınlardan (102.69) yüksektir.

Eşlerin Kendi Arkadaşlarıyla İlişkilerini Yeterli Bulma Durumu

Kendi arkadaşlarıyla ilişkilerini her zaman (erkek: %46.0, kadın: %36.3) ve bazen (erkek: %38.4, kadın: %34.1) yeterli bulanların oranı erkeklerde kadınlardan yüksek iken hiçbir zaman yeterli bulmadığını belirtenlerin oranı kadınlarda (%29.6), erkeklerden (%17.98) yüksektir (Tablo 1).

Kendi arkadaşlarıyla olan ilişkilerini yeterli bulma durumlarına göre eşlerin uyum puan ortalamaları incelendiğinde; kadınlar arasında ilişkilerini her zaman (110.19), erkekler arasında ise bazen yeterli bulanlar (106.69) en yüksek, her iki grupta da hiçbir zaman memnun olmayanlar en düşük (kadın:93.54, erkek:103.46) evlilik uyum puan ortalamasına sahip olduğu görülmektedir (Tablo 1).

Kendi arkadaşlarıyla olan ilişkilerini yeterli bulma durumlarına göre eşlerden kadınların uyum puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel yönden önemli iken (p<0.05), erkeklerinki önemsizdir (p>0.05) (Tablo 1).

(7)

Tablo 1. Kendi Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerini Yeterli Bulma Durumlarına Göre Eşlerin Uyum Puanlarına İlişkin n,%,x,s Değerleri ve Varyans Analizi Sonuçları

Kendi Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerini Yeterli Bulma Durumu n % x s F p KADIN Her zaman 150 36.3 110.19 26.17 15.01 p<0.05 Bazen 141 34.1 102.63 26.72 Hiçbir zaman 122 29.6 93.54 20.80 Toplam 413 100.0 102.69 25.74 ERKEK Her zaman 190 46.0 105.18 28.78 0.46 p>0.05 Bazen 142 38.4 106.69 20.23 Hiçbir zaman 81 19.6 103.46 17.98 Toplam 413 100.0 105.37 24.17

Eşlerin Kendi Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerinden Memnun Olma Durumu

Eşlerden gerek kadın gerekse erkekler arasında kendi arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden her zaman memnun olanların en yüksek oranda olup (kadın: %37.5, erkek: %44.3), bunu bazen memnun olanlar izlemektedir (kadın: %29.3, erkek: %20.8) (Tablo 2).

Eşlerin evlilik uyum puan ortalamaları kendi arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden memnun olma durumlarına göre incelendiğinde; ilişkilerinden her zaman memnun olduklarını belirtenlerden kadınların evlilik uyum puan ortalamaları 111.18, erkeklerin 106.42, bazen memnun olduklarını belirtenlerden kadınların 100.24, erkeklerin 105.88’dir. Tablo 2’de de görüldüğü gibi araştırma kapsamına alınan eşlerden gerek kadınların (p<0.05) gerekse erkeklerin (p>0.05) kendi arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden memnun olma derecesi arttıkça evlilik uyum puan ortalamaları da artmakta ancak erkekler arasında kendi arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden her zaman ve bazen memnun olduklarını belirtenlerin evlilik uyum puan ortalamaları birbirine oldukça yakındır.

(8)

Tablo 2.Kendi Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerinden Memnun Olma Durumlarına Göre Eşlerin Uyum Puanlarına İlişkin n,%,x,s Değerleri ve Varyans Analizi Sonuçları

Kendi Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerinden Memnun Olma Durumu n % x s F p KADIN Her zaman 155 37.5 111.18 26.01 16.13 p<0.05 Bazen 137 33.2 100.24 26.47 Hiçbir zaman 121 29.3 94.59 21.13 Toplam 413 100.0 102.69 25.74 ERKEK Her zaman 183 44.3 106.42 28.49 0.90 p>0.05 Bazen 144 34.9 105.88 20.54 Hiçbir zaman 86 20.8 102.27 19.27 Toplam 413 100.0 105.37 24.17

Eşlerin Kendi Arkadaşlarıyla İlgili Olarak Anlaşmazlık Yaşama Durumu

Eşlerden kadınlar arasında kendi arkadaşlarıyla olan ilişkileri ile ilgili olarak hiçbir zaman anlaşmazlık yaşanmadığını, erkekler arasında bazen anlaşmazlık yaşandığını belirtenler en yüksek orandadır. Bunu kadınlarda bazen anlaşmazlık yaşandığını belirtenler izlemekte olup, hiçbir zaman anlaşmazlık yaşanmadığını belirten erkeklerin oranı kadınlardan yüksektir (Tablo 3)

Araştırma kapsamına alınan eşlerden gerek kadınlar gerekse erkeklerde eşler arasında kendi arkadaşlarıyla olan ilişkileri ile ilgili olarak hiçbir zaman anlaşmazlık yaşamayanlar en yüksek (kadın:111.74, erkek: 112.0), her zaman anlaşmazlık yaşayanlar ise en düşük (kadın: 94.57, erkek: 99.64) evlilik uyum puan ortalamasına sahip olup, konu ile ilgili olarak eşler arasında anlaşmazlık yaşama düzeyi arttıkça evlilik uyum puan ortalamaları azalmaktadır (p<0.05).

(9)

Tablo 3.Kendi Arkadaşlarıyla Olan İlişkileriyle İlgili Olarak Anlaşmazlık Yaşanma Durumuna Göre Eşlerin Uyum Puanlarına İlişkin n,%,x,s Değerleri ve Varyans Analizi Sonuçları Kendi Arkadaşlarıyla Olan İlişkileriyle İlgili Anlaşmazlık Yaşanma Durumu n % x s F p KADIN Her zaman 121 29.3 94.57 19.76 18.48 p<0.05 Bazen 133 32.2 99.26 27.95 Hiçbir zaman 159 38.5 111.74 25.21 Toplam 413 100.0 102.69 25.74 ERKEK Her zaman 81 19.6 99.64 22.51 10.82 p<0.05 Bazen 169 40.9 101.72 23.46 Hiçbir zaman 163 39.5 112.00 24.30 Toplam 413 100.0 105.37 24.17

Eşlerin Eşinin Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerini Yeterli Bulma Durumu

Araştırma kapsamına alınan kadınların %40.0’ı erkeklerin ise %46.5’i eşlerinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerini her zaman, kadınların %35.1’i, erkeklerin %36.1’i bazen yeterli bulduklarını belirtmişlerdir (Tablo 4).

Eşlerin eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerini yeterli bulma durumuna göre evlilik uyum puan ortalamaları kadınlarda 95.15-107.02, erkeklerde 101.80-106.29 arasında değişmektedir. Gerek kadın (p<0.05) gerekse erkeklerde (p>0.05) eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerden memnuniyet derecesi arttıkça evlilik uyum puan ortalamalarının da arttığı Tablo 5’de görülmektedir.

(10)

Tablo 4.Eşin Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerini Yeterli Bulma Durumlarına Göre Eşlerin Uyum Puanlarına İlişkin n,%,x,s Değerleri ve Varyans Analizi Sonuçları

Eşin Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerini Yeterli Bulma Durumu n % x s F p KADIN Her zaman 165 40.0 107.02 28.89 6.96 p<0.05 Bazen 145 35.1 103.12 25.30 Hiçbir zaman 103 24.9 95.15 18.49 Toplam 413 100.0 102.69 25.74 ERKEK Her zaman 192 46.5 106.29 28.80 0.95 p>0.05 Bazen 149 36.1 105.90 20.04 Hiçbir zaman 72 17.4 101.80 17.47 Toplam 413 100.0 105.37 24.17

Eşlerin Eşinin Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerinden Memnun Olma Durumu

Araştırmaya alınan eşlerden kadınların %40.0’ını, erkeklerin %45.0’ini eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden her zaman memnun olanların oluşturduğu, bunu kadınlarda ve erkeklerde birbirine yakın oranlarla bazen memnun olanların izlediği görülmektedir (kadın: %36.3, erkek: %36.8).

Eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden memnun olma durumlarına göre eşlerin evlilik uyum puan ortalamaları kadınlar arasında 95.32-108.10, erkekler arasında ise 101.96-106.28 arasında değişmektedir. Eşlerden kadınlarda eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden her zaman memnun olanlar en yüksek evlilik uyum puan ortalamasına sahip iken, erkeklerde her zaman ve bazen memnun olanların evlilik uyum puan ortalamaları birbirine oldukça yakındır. Hem kadın (p<0.05) hem de erkeklerde (p>0.05) eşin arkadaşlarıyla olan ilişkilerden duyulan memnuniyet derecesi arttıkça evlilik uyum puan ortalamaları da artmaktadır (kadın: her zaman:108.10, bazen: 101.56, hiçbir zaman: 95.32, erkek: her zaman: 106.28, bazen: 105.99, hiçbir zaman: 101.96) (Tablo 5).

(11)

Tablo 5.Eşin Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerinden Memnun Olma Durumlarına Göre Eşlerin Uyum Puanlarına İlişkin n,%,x,s Değerleri ve Varyans Analizi Sonuçları

Eşin Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerden Memnun Olma Durumu n % x s F p KADIN Her zaman 165 40.0 108.10 28.83 8.06 p<0.05 Bazen 150 36.3 101.56 24.42 Hiçbir zaman 98 23.7 95.32 19.66 Toplam 413 100.0 102.69 25.74 ERKEK Her zaman 186 36.8 106.28 20.06 0.91 p>0.05 Bazen 152 45.0 105.99 28.93 Hiçbir zaman 75 18.2 101.96 18.01 Toplam 413 100.0 105.37 24.17

Eşin Arkadaşlarıyla Olan İlişkilerle İlgili Olarak Anlaşmazlık Yaşanma Durumu

Eşler arasında eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkileriyle ilgili anlaşmazlık yaşanma durumu açısından eşlerden gerek kadınlar gerekse erkekler arasında hiçbir zaman anlaşmazlık yaşanmadığını belirtenler en yüksek oranda olup (kadın: 39.7, erkek: %47.0) bunu bazen (kadın: %36.1, erkek: %36.3) anlaşmazlık yaşandığını belirtenler izlemektedir.

Konuya ilişkin olarak eşlerden kadınların uyum puan ortalamaları 94.91- 106.54, erkeklerin uyum puan ortalamaları ise 101.02-106.44 arasında değişiklik göstermektedir. Eşlerinin arkadaşlarıyla olan ilişkileri konusunda eşler arasında anlaşmazlık yaşanma derecesi arttıkça eşlerden her ikisinin de evlilik uyum puan ortalamaları azalmaktadır (kadın: her zaman: 95.89, bazen: 104.66, hiçbir zaman: 107.52, erkek: her zaman: 101.91, bazen: 106.87, hiçbir zaman: 107.33). Ancak konuya ilişkin evlilik uyum puan ortalamaları arasındaki fark kadınlar açısından istatistiksel yönden önemli (p<0.05), erkekler açısından önemsiz bulunmuştur (p>0.05) (Tablo 6).

(12)

Tablo 6.Eşin Arkadaşlarıyla Olan İlişkileriyle İlgili Olarak Anlaşmazlık Yaşanma Durumuna Göre Eşlerin Uyum Puanlarına İlişkin n,%,x,s Değerleri ve Varyans Analizi Sonuçları

Eşin Arkadaşlarıyla Olan İlişkileriyle İlgili

Anlaşmazlık Yaşanma Durumu n % x s F p KADIN Her zaman 100 24.2 94.91 19.92 6.69 p<0.05 Bazen 149 36.1 103.68 23.42 Hiçbir zaman 164 39.7 106.54 29.71 Toplam 413 100.0 102.69 25.74 ERKEK Her zaman 69 16.7 101.02 17.44 1.35 p>0.05 Bazen 150 36.3 105.98 19.69 Hiçbir zaman 194 47.0 106.44 28.85 Toplam 413 100.0 105.37 24.17 TARTIŞMA VE SONUÇ

Araştırmada eşlerin hem kendi hem de eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerini yeterli bulma ve bu ilişkilerden duydukları memnuniyet düzeyi arttıkça evlilik uyum puan ortalamaları artmakta, kendi ve eşinin arkadaşlarıyla olan ilişkileri konusunda anlaşmazlık yaşama düzeyi arttıkça ise eşlerin evlilik uyum puan ortalamaları azalmaktadır. Bu durum yapılan pek çok araştırma bulgusuyla paralellik göstermekte olup eşlerin arkadaşlık ilişkilerine yönelik olumlu duygularının evliliğin kalitesini olumlu yönde etkilediğini kanıtlamaktadır. Ayrıca bu sonuç eşlerin arkadaşlık ilişkileri yolu ile kendi aralarındaki paylaşımın da artmasının kişilerin psikolojik refahını olumlu yönde etkilediğini dolayısıyla eşlerin evlilikte ortaya çıkan problemlerle daha kolay baş edebileceğini ve bunun da evliliği olumlu yönde etkileyeceğini düşündürmektedir. Nitekim Lee (1988), Brubaker ve Ade-Ridder’in (1987) yaptıkları çalışmalar arkadaşlarla görüşme sıklığının evlilik uyumunu ve memnuniyetini önemli ölçüde pozitif yönde etkilediğini göstermektedir. Hansen ve diğ. (1991) tarafından yapılan çalışmada toplumsal ağ içerisinde arkadaşlarıyla ortak ilişkiler sürdüren eşlerin evlilik uyumunun yüksek olduğu, Cotton ve diğ.’nin (1993) yaptığı çalışmada eşlerin kendini eşinin arkadaş grubunun bir üyesi olarak gördüğü ve eşinin arkadaşlarını

(13)

kendi arkadaşları olarak kabul edebildiği ölçüde evlilik uyumunun yükseldiği bulunmuştur.

Elbette ki evlilikte her iki eşin de bireysel olarak geçirmekten zevk alacağı zamanının ve arkadaşlarının olmasına imkan verecek şekilde esneklik de sağlanmalıdır. Evlilikte uyumlu ilişkiler eşlerin tüm zamanlarını birlikte geçirmeleri ve her zaman ortak ilişkilerden ve ilgilerden keyif almaları anlamına gelmemektedir. Eşlerin bireysel ilgi ve zevklerini gerçekleştirebilmelerine olanak sağlayacak ölçüde bireysel aynı zamanda sosyo-ekonomik, pek çok alanda olduğu gibi psiko-sosyal alanda da eşler arasında paylaşımın yaşanmasına olanak sağlayacak bir toplumsal ilişki ağının kurulması evlilik bağını güçlendirecektir. Böyle bir evlilik ilişkisi içerisinde bulunan eşlerin psikolojik refahları ve evlilik uyumları da yüksek olacaktır. Bu nedenle evliliğin kalitesinin artırılması için eşler evliliğin başlangıcından itibaren toplumsal ağ içerisinde önemli yeri olan arkadaşlık ilişkilerini her iki eşe de memnuniyet verecek biçimde düzenlemeli, mevcut arkadaşlık ilişkilerini sürdürmek ve güçlendirmek ve yeni arkadaş çevreleri yaratabilmek için fırsatlar yaratarak toplumsal yalnızlıktan kurtulmalıdırlar. Bunun için ise ev, iş ve toplumsal yaşama ilişkin faaliyetlerin ve zamanın yaşam kalitesini artırıcı yönde düzenlenmesi gerekmektedir.

Ayrıca arkadaşlık ilişkilerinin evlilik uyumu ile ilişkisinin daha detaylı belirlenebilmesi için arkadaşlık ilişkilerinin nitelik ve niceliğine ilişkin daha detaylı soruların sorulması konuya ilişkin daha detaylı bilgi elde edilebilmesine olanak sağlayacaktır. Sosyal ağ ile olan ilişkiler yaşam dönemlerine göre farklılık gösterdiğinden konunun farklı yaşam dönemlerine göre de incelenmesi yararlı olacaktır.

KAYNAKLAR

Bilen, M. (1983). Ailede, Kurumlarda ve Toplumda Sağlıklı İnsan İlişkileri. Ankara:Teknik Basım San.

Brubaker, E., ve Ade-Ridder, L. (1987). Relationships between marital quality, social, and familial interactions by residential location: Implications for human

service professionals. Journal of Family and Economic Issues, 8 (3-4) / March, 7-

15.

(14)

Burgess, E.W., Cottrell, L.S. (1998). Predicting Success Or Failure In Marriage. Newyork: Thommas Press.

Cotton, S., Cunningham, J.D., ve Antill J.K. (1993). Network Structure, Network Support and the Marital Satisfaction of Husband and Wives. Australian Journal of Psychology, 45, 176-181.

Çıngı, H. (1994). Örnekleme Kuramı. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Basımevi.

Fışıloğlu H. (1990). Perceived family cohesion and its relationship to perceived marital adjustment in married graduate students. Unpublished doctoral dissertation, State University of New York at Buffalo.

Fışıloğlu, H., Demir, A. (2000). Applicability of the Dyadic Adjustment Scale for Measurement of Marital Quality With Turkish Couples.European Journal of Psychological Assessment, 16 (3): 214-218, 2000.

Gren, L.R.Richardson, D.S., Lago, T. ve Schatten-Jones, E.C. (2001). Network correlates os social and emotional loneliness in young and older adults. Personality and Social Psychology Bulletin, 27(3), 281-288.

Hansen, F.J., Fallon, A.E. ve Novatny, S.L. (1991). The Relationship Between Social Network Structure and Marital Satisfaction in Distressed and Nondistressed Couples: A Pilot Study. Family Theraphy, 18, 101-114.

Johnson, M.P. ve Leslie, L. (1982). Couple Involvement and Network Structure: A Test of the Dyadic Withdrawal Hypothesis. Social Psychology Quarterly, 45, 34- 43.

Kearns, J.N. ve Leonard, K.E. (2004). Social Networks, Structural Interdepence, and Marital Quality over the Transition to Marriage: A Prospective Analysis. Journal of Family Psychology, 18:2, 383-395.

Kim, H.J., ve Stiff, J.B. (1991). Social Networks and the Development of Close Relationships. Human Communication Research, 18, 70-91.

Kirkpatrick, C. (1955). The Family as Process and Institution. New York: Ronald Press.

Knox, D. (1972). Marriage Happiness a Behavioral Approach to Counseling. Illınoıs: Research Press Company, 1972.

Lee, Gary R. (1988). Marital satisfaction in later life: The effects of nonmarital roles. Journal of Marriage and the Family 50: 775-783.

Leonard, K.E. ve Roberts, L.J. (1998). Marital Agression, Quality, and Stability in the First Year of Marriage: Findings from the Buffalo Newlywed Study. In T.N.

(15)

Bradbury (Ed.), The Developmental Course of Marital Dysfunction (pp.44-73). Cambridge, England: Cambridge University Pres.

Lewis, R.A. ve Spanier, G.B. (1979). Theorizing about the Quality and Stability of Marriage. Pp. 269-294 in W.R. Burr, R. Hill, F.I. Nye, and I.L. Reis (Eds.), Conemporary Theories about the Family (Vol.1). New York: The Free Press. Locke H.J ve Karlsson, G. (1952). Marital adjustment and Prediction in Sweden and the U.S.A. American Sociological Review 17(February): 10-17.

Locke, H.J. (1951). Predicting Adjustmentin Marriage: A Comparison of a Divorced and a Happy Married Group. New York: Holt, Rinehart and Winston. Milardo, R.M. (1982). Friendship Networks in Developing Relationships: Converging and Diverging Social Environments. Social Psychology Quarterly, 45, 162-172.

Milardo, R.M., Johnson, M.P., ve Huston, T.L. (1983). Developing Close Relationships: Changing Patterns of Interaction Between Pair Members and Social Networks. Journal of Personality and Social Psychology, 44, 964-976.

Nelson-Jones, R. (1986) Human relationship skills. Norwich: Typeset by Paston Press.75.

Parks, M.R., Sten, C.M., ve Eggert, L.L. (1983). Romantic Involvement and Social Network Involvement. Social Psychology Quarterly, 46, 116-131.

Sabatelli, R. M. (1988). Measurement issues in marital research:a review and critique of contemporary survey instruments. Journal of Marriage and the Family. 50, 891-915.

Sardoğan, M.E., Karahan, T.F. (2005). Evli Bireylere Yönelik Bir İnsan İlişkileri Beceri Eğitimi Programı’nın Evli Bireylerin Evlilik Uyum Düzeylerine Etkisi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 38(2), 89-102.

Sayın, Ö. Aile Sosyolojisi. Ailenin Toplumdaki Yeri. İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi, 1990.

Sinha, S.P. (1989). Marital Adjustment and Personal Space Orientation. The Jornal of Social Psychology, 130:5, 633-639,1989.

Spanier, G.B. (1976). Measuring Dyadic Adjustment: New Scales for Assessing the Quality of Marriage and Similar Dyads. Journal of Marriage and the Family, 38:15-28.

Whitehurst, R.N. (1968). Premarital Reference-Group Orientations and Marriage Adjustments. Journal of Marriage and the Family 30(August): 397-401.

Referanslar

Benzer Belgeler

Meslek hayatında amirleriyle, iş arkadaşlarıyla veya kendisinden daha küçük mevkide bulunan kimselerle de ilişkileri olur.. Sanayici veya tüccara, alış veriş

Araştırma kapsamına alınan bireyler eğitim düzeylerine göre aldıkları semptom puanları ortalamaları istatistiksel olarak incelendiğinde; psikolojik, genel yaşam kalitesi alt

Türk Sanatı, gerek İslamiyet öncesinde, gerekse İslamiyet sonrasında; motif, malzeme, teknik, kompozisyon açısından oldukça zengindir.. Çini, Seramik, Kalemişi, Hat,

Katılımcıların %90’ı kadınlar, %97.3’ü erkekler için en uygun evlilik yaşının 20–30 yaş aralığı olduğunu düşünürken %9’u ise erken yaşta evliliğin daha

Cinsel disfonksiyon görülme olasılığının 56-65 yaş arası kadınlarda, 40-45 yaş arası kadınlardan 7.3 kat daha yüksek olduğu bulunmuştur.. Araştırmaya göre semptom

In the study conducted in Turkey the secondhand smoke exposure among children; it is indicated that there is a direct proportion between the more people at home smoking and number

Finansal Kurumlar Birliği (‘Birlik’) üyesi şirketlerin, gerek birbirleri, gerek müşterileri ve hissedarları gerekse de çalışanları ve diğer kurumlar arasındaki her

Doğumla ilgili olan Hera, Zeus’un kızına bu yetkiyi verdiğine yakınır (Erhat, 2003: 58) Doğada egemen, canlıların ölüm, kalımını elinde tutan güçlü tanrıça