• Sonuç bulunamadı

XVIII. Yüzyılda Latin Harfleriyle Yazılmış Fransızca-Türkçe Bir Sözlük Yard. Doç. Dr. Mehmet Gümüşkılıç

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "XVIII. Yüzyılda Latin Harfleriyle Yazılmış Fransızca-Türkçe Bir Sözlük Yard. Doç. Dr. Mehmet Gümüşkılıç"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAZILMIfi FRANSIZCA-TÜRKÇE B‹R SÖZLÜK

A 18th Century French-Turkish Dictionary in Latin Alphabet Dictionaire Turco–français au XVIII. siècle

qui a été écrit en lettres latins

Yard. Doç. Dr. Mehmet GÜMÜfiKILIÇ*

* Fatih Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyat› Bölümü ÖZET

Fransa’n›n Osmanl› Devletiyle yapt›¤› ve tarihte kapitilasyonlar ad›yla bilinen anlaflmadan sonra, Frans›zlar, zengin Osmanl› ülkelerinde ticaret yapabilmenin yollar›n› arad›lar ve bunun için de Fransa’dan Osmanl› ülkelerine gelip gittiler. Yabanc› bir ülkede iyi ticaret yapabilmenin en önemli yolu, o ülkenin dilini bilmektir. Bu yüzden Frans›zlar, Osmanl› topraklar›nda Osmanl› devletiyle olan iliflkilerini yerli halk›n dili-ni iyi bilen ve ayn› zamanda Do¤u uzman› olan özel yetifltirilmifl görevlilerle sürdürmeyi düflünmüfl ve bunun için de dil o¤lanlar› ad›yla an›lan tercümanlar yetifltirmek amac›yla 18 Kas›m 1669 y›l›nda Fransa meclisi-nin ald›¤› kararla ‹stanbul’da Dil O¤lanlar› adl› okulu açm›fllard›r.

Makalemizde, Osmanl› ülkelerinde ticaret yapan ve buralarda yaflayan Frans›zlara yard›m etme, Dil O¤lanlar› adl› okulda ö¤renim gören Frans›z gençlerine kaynak olma gayesiyle, P.F. Viguier adl› bir Frans›z taraf›ndan yaz›lan ve 1790 y›l›nda ‹stanbul’da bas›lan Elemens de la Langue Turque “Türk Dilinin Eleman-lar›” adl› Frans›zca-Türkçe gramer kitab›n›n 355-456. sayfalar› aras›nda bulunan, içinde Lâtin harfleriyle 18. yüzy›l Türkçesinde geçen Türkçe kelimelerin verildi¤i François-Turc adl› sözlü¤ün; Türk dili ve dolay›s›yla Türk kültür tarihi bak›m›ndan tafl›¤› önem ve bu sözlü¤ün özellikleri üzerinde durulacakt›r.

Anahtar Kelimeler

18. Yüzy›l Türkçesi, Frans›zca-Türkçe Sözlük, Tarihî Sesbilgisi, Halk Dili, ‹stanbul Türkçesi.

ABSTRACT

After the treaty between the state of Ottoman and France which is known as capitulations in history, France seek the opportunity of trading in rich Ottoman lands and for this purpose they came and went to pro-vinces of Ottoman. The best way of making trade with a foreign state is knowing its language. So French plan-ned to maintain its relationships with Ottoman State by using orientalists who were educated and knew the languages of native people very well. Therefore they opened the school named as Language Boys in Istanbul with the desician given by the Parliament of France in 18 November 1669 in order to educate translators cal-led language boys.

In my paper it’ll be considered about the specialites and importances of the dictionary called François-Turc with the respects of Turkish language, consequently Turkish culture history in which there are Latin printed Turkish words that were used in 18th century Turkish between the pages (355-456) of the grammer book named as Elemens de la Langue Turque “The Elements of Turkish Language” that was written by a French called P.F. Viguier for the purpose of helping French who were trading with Ottomans and living in the Ottoman lands and giving a basic material for the students in the translation school that is called Lan-guage Boys.

Key Words

18thCentury Turkish, French-Turkish Dictionary, Historical Phonology, Provincial Language, ‹stanbul Turkish.

(2)

G‹R‹fi

Fransa, Osmanl› Devleti’yle yap-t›¤› ve tarihte kapitilasyonlar ad›yla bilinen anlaflmadan sonra zengin Os-manl› ülkelerinde kendi ç›karlar›na uygun bir flekilde ticaret yapabilmenin yollar›n› arad› ve bu yüzden, genellik-le denizyollar›yla bir çok vatandafl›n› ticarî ve di¤er sebeplerle1buraya

gön-dermeye bafllad›.Yabanc› bir ülkeye gi-den birisinin yapaca¤› ilk ifl herhâlde o ülkede konuflulan dili ö¤renme¤e ça-l›flmak olacakt›r. Osmanl› ülkelerinde konuflulan dil olan Türkçeyi bilmek, Frans›z devlet adamlar› ve tüccarlar›-na büyük avantajlar sa¤layacakt›.

Bundan baflka Fransa, genifl ve kârl› iliflkilerde bulundu¤u Osmanl› topraklar›nda Osmanl› Devletiyle olan iliflkisini yerli halk›n dilini bilen ve ay-n› zamanda Do¤u uzmaay-n› olan özel ye-tifltirilmifl görevlilerle yürütmeyi dü-flünmüfl2 ve bu yüzden Osmanl›larla

iliflkileri daha sa¤lam bir zemine oturtmak, siyasî, ekonomik ve kültü-rel alanlardan daha iyi istifade edebil-mek için Cenevizlerin 1551 y›l›nda Türkçe tercüman yetifltirme gayesiyle açt›klar› dil okulunu3kendisine örnek

alarak Dil O¤lanlar› adl› bir okul kur-mak istemiflti. Diplomasi ve ticarette ihtiyaç duyulan Do¤u dilleri tercü-manlar›n› yetifltirmeyi amaçlayan bu okulu Fransa, XIV. Louis’in naz›r› Je-an Baptise Colbert’in teflviki ve Mar-silya Ticaret Odas›n›n iste¤iyle 18 Ka-s›m 1669’da meclisin ald›¤› kararla ‹s-tanbul’da kurdu4. Tercümanl›k

mües-sesi, Frans›zlar için çok önemliydi. Tercümanlar, Frans›zlar›n Türklerle

olan münasebetlerinde önemli bir yer edindiler. Fransa’dan Osmanl› ülkele-rine gelen seyyahlar da tercümanlar›n rehberli¤inden ve verdikleri de¤erli bilgilerden faydalan›yorlard›. Dil O¤-lanlar› okulunun aç›lmas›ndan sonra buradan yetiflen tercümanlar sayesin-de Osmanl› Devleti, Fransa’da iyi bir imaj oluflturdu ve iki ülke aras›ndaki iliflkiler baz› dönemler hariç genelde iyi bir flekilde geliflti5.

Çok önemli bir yere sahip olan Frans›z tercümanlar›n›n, Osmanl› topraklar›nda ticaret yapan tüccarla-r›n, seyyahlar›n ve di¤er halk katman-lar›ndan insanlar›n Türkçeyi iyi ö¤re-nebilmeleri için bir tak›m sözlüklere, konuflma klâvuzlar›na ve hatta gra-mer kitaplar›na ihtiyaçlar› vard›. ‹flte bu maksatla bir tak›m kitaplar yaz›l-m›flt›r6.

Çal›flmam›zda, bu kitaplardan bi-risi olan Pierre François Viguier’in7

1790 y›l›nda ‹stanbul’da bas›lan Ele-mens de la Langue Turque (Türk Dili-nin Ö¤eleri) adl› kitab›n›n 355-456. sayfalar› aras›nda bulunan François-Turc isimli sözlü¤ünü inceleyece¤iz.

SÖZLÜ⁄ÜN ÖNEM‹ ve ÖZEL-L‹KLER‹

Sözlü¤ün, Türk kültürünün en büyük unsurlar›ndan olan Türk dili bak›m›ndan tafl›d›¤› de¤eri maddeler halinde s›ralayal›m:

1) Sözlükte yaklafl›k olarak 10.000’e yak›n Türkçe kelime bulun-maktad›r. Kelimeler iki sütün hâlinde çok küçük puntolarla yaz›lm›flt›r. Bu kelimelerin tamam› (Frans›zca ve

(3)

Türkçe kelimeler) Lâtin harfleriyle ka-leme al›nm›flt›r. Türkçe kelimeler ya-z›l›rken Arap alfabesi kullan›lmam›fl-t›r. Sözlü¤ün müellifi Viguier, ‘Türkçe-de mevcut olan seslerin Lâtin alfabe-siyle rahatl›kla gösterilebilece¤ini’ ifa-de etmektedir8. Türkçede bulunan

bü-tün sesler bu sözlükte gösterilmifltir. a sesi=a harfi ile, b=b, c=dj, ç=tch, d=d, e=è, f=f, g=g,gu,gui, ∫=gh, ¤=gh, h=h, ¿=qh, e=›, i=i, j=j, k=k, ∆=q, l=l, m=m, n=n, ñ=n, o=o, eu=ö, p=p, r=r, s=s, fl=ch, t=t, u=ou, ü=u, v=v, y=y, z=z, ay›n ve hemze sesi ise=‘ harfi ile belir-tilmifltir. Bu alfabede Arap harfleriyle ay›rt edilemeyen ›/i, i/e, o/ö, u/ü, t/d, c/ç, k/g, b/p gibi sesler Lâtin harfleriyle belli olmaktad›r.

2) Madde bafllar›, sözlükte; Fran-s›zca kelimelerden oluflmaktad›r. Frans›zca kelimeler alfabetik olarak s›ralanm›fllard›r. Madde içlerinde bu kelimelerin karfl›l›klar› olan Türkçe kelimeler Lâtin harfleriyle verilmifltir. Frans›zlar›n Türkçe kelimeleri daha iyi anlayabilmeleri için Türkçe kelime-ler ço¤u zaman, efl anlaml›lar› ile be-raber gösterilmifltir. Madde bafllar›nda verilen Frans›zca kelimelerin, bazen efl anlaml›lar› da belirtilmektedir.

Örnekler: clef: anahtar. miftah. coche, carrosse, char: koflu. araba. efficace: amel. kuvvet. kudret. en-sant: maks›m. mahsun. çocuk. imbi-ber: içirmek. ›slatmak. pèrissable: helak, telef olucu. fani. raboratif, cor-raboratif: kuvvet verici. kuvvetlendi-rici.

3) Viguier, ‘Mükemmel bir sözlü-¤ün bir dilde sadece, ifade birimi

ola-rak kabul edilen kelimelerin alfabetik bir listesi de¤il, ayn› zamanda temel ve mecazî anlamlar› da içeren sa¤lam bir kaynak olmas› gerekti¤ini’ söyle-mektedir9. Gerçekten bu sözlükte, baz›

kelimelerin mecazî ve deyimleflmifl an-lamlar› da bulunmaktad›r.

Örnekler: adoucir: tatl›lamak. yavafllamak. ökeden, öfkeden endir-mek. affable: yavafl. güler yüzlü. tatl› dilli. hofl sohbetli. ikraml›. affection-ner: ‘alaka etmek. muhabbet, gönül vermek. gönül ba¤lamak. sevmek. ob-liger, engager: tembih etmek. buyur-mak. ba¤labuyur-mak. pacifique, paisible: sulhu sevici, mazl›m. règularitè: ka-nun, tertib üzre olma. geçinme. travi-eller, peiner: ifllemek. ifl ifllemek. gör-mek. çal›flmak. zahmet çekgör-mek. vèil-ler, être attentif: gözetmek. gözün aç›k tutmak. basiret üzre olmak.

4) Sözlükte yer almayan baz› isimler, zamir, fiil, ba¤laç, edat, zarf ve ünlemler gramer kitab›nda verildi¤i için sözlü¤e al›nmam›flt›r. Türkçe keli-meler sözlükte, -ma/-me; -mak/-mek; -›fl/-ifl, -ufl/-üfl mastar; -c›/-ci, -cu/-cü; l›/li, lu/lü; l›k/lik, luk/lük; -s›z/-siz, -suz/-süz isimden isim yap-ma; baz›-s›fat fiil (-d›k/-dik, -duk/-dük; -an/-en; -m›fl/-mifl, -mufl/-müfl gibi) ekleri ve yard›mc› fiillerle (et-, ey-le-, ol-) birlikte ele al›nm›flt›r.

Örnekler: abisser: alçaklamak. endirmek. abondance: bolluk. bere-ket. çokluk. absurde: yak›fl›ks›z. ya-k›flmaz.yarafl›ks›z. yaraflmaz. bouilli: söyüfl. kaynam›fl et. consentir: kabul etmek. raz› olmak. demande: su’al. dilek. isteklik. expert, expèriment,

(4)

entendu: ifl-güzar. ifl bilir. piflkin. vu-kufdar. homicide, meurtrier: adem öldürmesi. kan. joueur: oyuncu. oyun-baz. oynay›c›. propice: ‘inayetli, mer-hametli. soupçon, suspicion, dèfi-ance: iflkil. i‘timad, i‘tikad eksikliyi. toux: öksürük, öksürme.

5) Halk dilinde bir kaç flekilde te-lâffuz edilen kelimelerin baz›lar›n›n söylenifl flekilleri sözlükte yer almak-tad›r.

Örnekler: diffèrent, dissemb-lable, divers, autre: baflka. sa’ir, gay-r›. kaygay-r›. dimanche: pazar. pazar gün. pazar günü. bazar. bazar gün. bazar günü. ècouter: diñlemek. dinlemek. diynemek. ‹talien: ‹talyan, Talyan. ja-rain: ba¤çe, bahçe. juge d’armèe: ka-zesker, kazi ‘asker. laurier: defne, tef-ne. persil: ma¤danos, maydonos. pi-pe: çubuk, ç›b›k, ç›buk.

6) Sözlükte geçen Türkçe kelime-ler incelendi¤inde, bugün bizim Türki-ye Türkçesinde kulland›¤›m›z bir çok kelimenin mevcut oldu¤unu görürüz. Bu da bize 18. yüzy›l›n sonlar›nda Os-manl› toplumunda halk›n konufltu¤u dil olan Türkçenin, günümüz diline zannedildi¤i gibi uzak olmad›¤›n›, bi-lakis yak›n oldu¤unu gösterir. Yani 18. yüzy›lda ‹stanbul’da günlük konuflma dilinde kullan›lan bir çok kelime, bu-gün de kullan›lmaktad›r.

Örnekler: incrèdule: imans›z, inanmaz, inanmayan. irrègulari-te:kanunsuzluk. yolsuzluk. meubler: ev donatmak, döflemek. pardonner: afv etmek, ba¤›fllamak. passe: geçmifl. geçen. ridicule: gülecek. gülünecek. maskara. tourner, mouvoir:

dolafl-t›rmak, döndürmek, çevirmek.

7) Bir çok kelime sözlükte ses benzeflmelerine uygun olarak kullan›l-m›flt›r.

Örnekler: barbarie, cruautè: ya-vuzluk. zal›ml›k. zulm, zulum. collati-on du martin: kahvalt›. kahve alt›. enlacer: tuza¤›la sarmak. sarmak. eu: üç mil. bir sa‘at. bir sa‘atl›k yol. li-mon, fruit: limon. ilimon. Londre: Londra, Londura. porte-faix: ham-mal. haham-mal. temporiseur: vak›t bek-leyici.

SONUÇ

18. yüzy›l›n sonlar›nda, Osmanl› ülkelerine gidip gelen ve buralarda ya-flayan Frans›zlara yard›m etme ve dil okulunda ö¤renim gören dil o¤lanlar›-na kayo¤lanlar›-nak olma gayesiyle ‹stanbul’da yaz›lan Frans›zca-Türkçe bir gramer kitab›n›n son k›s›mlar›nda bulunan Frans›zca-Türkçe sözlük, ihtiva etti¤i Lâtin harfleriyle telâffuzlar› belirtilen Türkçe kelimelerle bir hayli önem ta-fl›maktad›r. Bu sözlükte, Türkçe keli-melerin efl anlaml›lar› genellikle veril-di¤i için manas› bilinmeyen bir keli-menin, yan›ndaki kelimeden anlam› çözülebilmektedir. Türkçe kelimelerin kendi manalar›n›n d›fl›nda mecazî ve deyimleflmifl anlamlar› da sözlükte bu-lunmaktad›r.

Sözlükte geçen Türkçe kelimeler ço¤unlukla 18. yüzy›l toplumunda, ko-nuflulan Türkçede yer alan kelimeleri içermektedir. Bu yönüyle sözlü¤ün, 18. yüzy›lda ‹stanbul’da günlük konuflma dilinin kelime da¤arc›¤›n› yans›tt›¤›n› söyleyebiliriz.

(5)

Türkçe kelimeler sözlükte, Lâtin harfleriyle bütün Türkçe sesler göste-rilmek suretiyle verildi¤inden, Arap harfleriyle tam olarak tespit edileme-yen Türkçe kelimelerin okunufl biçim-leri anlafl›lmaktad›r.

Bu sözlü¤ün tarihî sesbilgisi arafl-t›rmalar›na ›fl›k tutaca¤› düflüncesin-deyiz. Ayr›ca Türk kültürünün temel tafllar›ndan olan Türkçe sözlüklerden birinin 18. yüzy›l›n sonlar›nda, Fran-s›z bir âlim taraf›ndan hem de Lâtin harfleriyle kaleme al›nmas› ilgi çekici-dir. Bu da bize, yabanc›lar›n Türk dili-ne dili-ne kadar alâka duyduklar›n› gös-termektedir.

KAYNAKÇA

Bianchi, T.X., - Kieffer J. D., Dictionnaire Turc-Français à l’usage des Agents Diplomatiqu-es et consulairDiplomatiqu-es, dDiplomatiqu-es Navigateurs, et AutrDiplomatiqu-es Voya-geurs dans le Levant (Diplomatlar ve Konsolus-luk Görevlileri, Denizciler ve Yak›ndo¤u’ya Giden Di¤er Seyyahlar için Türkçe-Frans›zca Sözlük), Paris 1835-37.

Dil O¤lanlar› ve Tercümanlar, Yap› Kredi Yay. ‹stanbul 1995.

Do¤ufltan Günümüze Büyük ‹slâm Tarihi, Ça¤ Yay. c.11, ‹stanbul 1993.

Du Ruyer, A., Rudimenta Grammatices Lingua Turcica, Paris 1630.

Holdermann, J.P., Grammaire Turque, ‹s-tanbul 1730.

fiakiro¤lu, M.H., “Bat› Ülkelerinde Yap›lan Arap Harfli Bas›m›n Kayna¤› ve Etkisi”, Kebi-keç, y›l:1, say›:2, Ankara 1995, s.219-223.

Viguier, P.F., Elemens de la Langue Turque, ‹stanbul 1790.

NOTLAR

1) Bu sebeplerin bafl›nda dinî endifle geli-yordu. Fransa, kendisini Katoliklerin hâmisi ola-rak gördü¤ü için, Osmanl› ülkelerinde yaflayan Katoliklere daha rahat ulaflmak ve Katolik

olma-yanlara Katolikli¤in prensiplerini ö¤retmek isi-yordu (Do¤ufltan Günümüze Büyük ‹slâm Tarihi, Ça¤ Yay. c.11, ‹stanbul 1993, s.212.).

2) a.g.e., s.213.

3) M. H. fiakiro¤lu, “Bat› Ülkelerinde Yap›-lan Arap Harfli Bas›m›n Kayna¤› ve Etkisi”, Ke-bikeç, y›l:1, say›:2, Ankara 1995, s.219-223.

4) Dil O¤lanlar› ve Tercümanlar, Yap› Kre-di Yay. ‹stanbul 1995, s.19.

5) a.g.e., s.10.

6) Bunlardan baz›lar› flunlard›r: G. Postel, Des Histories Orientelas et Prinsipalament des Turks (‹ntructions des Mots de la Langie Turqu-esque les Pus Communs), Paris 1575; A. Du Ryer, Rudimenta Grammatices Lingua Turcica, Paris 1630; M. P. De la Croix, Dictionnaire Manustrict François et Turrc (Frans›zca-Türkçe Elyaz›s› Sözlük), 1666; J. P. Holdermann, Grammaire Turque, ‹stanbul 1730; T. X. Bianchi - J. D. Kief-fer, Dictionnaire Turc-François à l’usage des Agents Diplomatiques et consulaires, des Naviga-teurs, et Autres Voyageurs dans le Levant (Diplo-matlar ve Konsolosluk Görevlileri, Denizciler ve Yak›ndo¤u’ya Giden Di¤er Seyyahlar için Türkçe-Frans›zca Sözlük), Paris 1835-37; T. X. Bianchi, Dictionnaire François-Turc, Paris 1843.

7) Fransa’n›n Besançon flehrinde 20 Tem-muz 1745 y›l›nda do¤an Viguier, Papaz okuluna gitmifl ve papaz olmufltur. Daha sonra Galata’da-ki Sain-Benoit baflrahipli¤i göreviyle 1783 y›l›n-da ‹stanbul’a gelmifl (Dil O¤lanlar› ve Tercüman-lar, s.98) ve burada Türkçeyi mükemmel bir fle-kilde ö¤renmifltir. Yazd›¤› Türkçe gramer kitab› da bunun delilidir. Viguier’in iyi e¤itim alm›fl, çok zekî ve kuvvetli gözlemlere sahip bir din ada-m› oldu¤unu söyleyebiliriz.

8) P. F. Viguier, Elemens de la Langue Tur-que, ‹stanbul 1790, s.37.

Referanslar

Benzer Belgeler

Osmanlı Devletinde konargöçer gruplara tahsis edilen yaşam alanı anlamında kullanılan yurt, başta Kırgız konargöçerleri olmak üzere Orta Asya göçebelerinin

ARTUN Erman , Türk Halk Kültürünün Balkanlardaki Rolü, Avrupa’ya İlk Adım Uluslar Arası Sempozyumu Bildiri (Baskıda) , Gelibolu, 1999. SAĞLAM, Feyyaz Türk

Mesela, 27 Ramazan 1084 (5 Ocak 1674) tarihli hüccete göre, Hacı Arap Mahallesi’nden Mehmed bin Arslan tarafından vekil olarak tayin edilen büyük oğlu Ebu Bekir

Benzetilenin zamir olduğu örneklerde, zamir yukarıda bahsedilen bir olay, kişi vs. nin yerine geçmektedir. Burada benzetilenin özellikle seçildiği, zamirle temsil edilen

Osmanlı arşiv belgelerinde kısa yoldan anlatımı sağlayan birçok klişe kelime ve tamlama kullanılmış olup, bunların en başta gelenleri klişe zarflardır. Bu zarflar, yüzyıllar

yüzyılda gerekse daha önceki dönemlerde Osmanlı ülkesindeki eski eserlerin Türkler tarafından yeterince korunmadığı konusunda acımasız eleştirilerde bulunan

Bu dil ustalık göstermek ten ibaret olan eserlerde yer alıyor, Türkçe ise halk arasında konuşma dili olarak, halk için yazılan eserlerde ise yazı dili olarak

Osmanlı İmparatorluğu’nun geleneksel sosyo-ekonomik ve siya- sal yapısı, üretim araçları (o dönemde esas olarak toprak) üze- rinde batılı anlamda özel