• Sonuç bulunamadı

Kavite Preparasyonlarında %5\'lik Bazik Fuksin Propilen Glukol Solüsyon Kullanımının Klinik Değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kavite Preparasyonlarında %5\'lik Bazik Fuksin Propilen Glukol Solüsyon Kullanımının Klinik Değerlendirilmesi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 2, Sayı 2, 1999

KAVİTE PREPARASYONLARINDA %5'lik BAZİK FUKSİN PROPİLEN GLUKOL

SOLÜSYON KULLANIMININ KLİNİK DEĞERLENDİRİLMESİ

Yrd.Doç.Dr. Bilinç BULUCU* Arş. Gör. Ertan ERTAŞ** Arş. Gör. Oğuz YOLDAŞ***

Arş. Gör. Haluk SEVİLMİŞ**

ÖZET

Çürüğün diş dokularından uzaklaştırılmasında en önemli klinik.kriter, lezyonun renk ve sertlik tayinidir. Fakat bu metod bazen yetersiz kalabilmektedir. Daha objektif bir yöntem olması nedeni ile boya metodunun kullanılması söz konusu olabilmek-tedir. Bu çalışmada; klinikte hazırlanan toplam 102 adet kavi-teye; çürüğün objektif olarak kaldırıldığına kanaat getirildikten sonra % 0.5'lik bazik fuksin boyası uygulanmıştır. Kavitelerin 45 adedinde (%44.1) boyanma olduğu tespit edilmiştir. En çok boyanan kavite grubunun Black II olduğu tespit edilmiştir. Molar dişler %58 ilk bir oranla daha fazla sayıda boyanmıştır. Kavite tiplerinin lokalizasyonu açısından istatistiksel olarak (P>0.05) bir farklılık çıkmamıştır.

Bazik fuksin propilen glukol solüsyon kullanımının klinikte özellikle eğitim amaçlı olduğunda faydalı olabileceği düşün-cesindeyiz.

Anahtar Sözcükler: Bazik fuksin, çürük, kavite

preparas-yonu

SUMMARY

Clinical evaluation of %0.5 Basic Fuchsin Propylen Glu-col Solution in Cavity Preparation

The main clinic guidance to remove caries is the colour and hardness determination, But sometimes this method may be insufficient. Because of being more objective using dye method may be necessary. In the present study, 120 cavities were prepared. After the determination of caries removal 0.5% basic fuchsin dye has been applied. 45 cavities (44.1%) sho-wed dye stain. The most stained group was Black II group. Mo-lar teeth showed more dye stain with the percentage of 58%. No statistical difference founded between the cavity types loca-tion ( P>0.05).

If % 0.5 basic fuchsin propilen glukol solution is used controlly it may be useful especially in the clinical education.

Key Words: Basic fuchsin, caries, cavity preparation

GİRİŞ

Klinikte sıkça karşılaşılan vakalardan diş çü-rüklerinin oldukça karmaşık bir yapıları vardır. Kli-nisyenin yavaş ve hızlı ilerleyen çürük tiplerini ayırt edebilmesi tedavinin başarısı açısından önem taşı-maktadır.3

Yavaş ilerleyen çürük koyu kahverengi ve serttir. Oysa, hızlı ilerleyen çürük reperatif dentin yapımından yoksundur, yumuşak, açık kahverengi veya sarı renktedir.3,11

Çürüğün dentinde ilerleme hızı değişiktir. Özellikle mine-dentin sınırına geldiği zaman lateral olarak dentine doğru geniş bir şekilde yayılmaya başlar.11

Dentin çürüğü iki farklı ultramikroskobik ve kimyasal yapıda tabakadan oluşmaktadır. Dış ta-baka bakteri ile kontaminedir, organik matriks azal-mıştır, irreversibl bir yıkım vardır ve remineralize olamaz. Bu kaldırılması gereken bir tabakadır. İç tabakadaki değişimler reversibldir ve odontoblastik aktivite vardır. Remineralizasyon yeteneği oldu-ğundan bu tabakanın korunması gereklidi.9,13,16,17

Klinik değerlendirme genellikle renk ve sert-lik kriterleri ile yapıldığından, bu tabakanın ayırt edilmesi zor olabilmektedir. Kavite hazırlanırken tüm enfekte ve nekrotik dentin kaldırılmalıdır. Fa-kat bazı durumlarda enfekte olmamış demineralize

dentin bırakılabilmektedir. Pulpa risk altında değil-se tüm çürük dentin kaldırılmalıdır.10,11,17

Çürük lezyona uygulanan ve enfekte elenti-nin boyanmasını sağlayan bir solüsyonun kullanıl-ması sorun olabilecek çürüğün doğru bir şekilde ayırt edilmesi açısından güvenilir bir klinik rehber olabilir.4,17

Boyaların çürük dentinden ziyade mineral içeriği az olan bölgeyi boyama özelliği vardır. % 0.5'lik bazik fuksin ve % 1 'lik asid red karies detek-törü olarak kullanılabilmektedir.9,17

Detektörün en önemli amacı enfekte olma-mış iç tabakada aşırı bir temizlemeyi önlemektir.9

Bu boyaların kullanımları hakkında farklı gö-rüşler bulunmaktadır. Boya uygulanmasından son-ra boyayı kaldırmak için yapılan ilave bir prepason-ras- preparas-yon tüm enfekte dokuyu kaldıramayacağı gibi diş dokusunun gereksiz yere zayıflamasına neden olacaktır. Bu gibi olasılıklardan dolayı, boyama metodunun klinikteki kullanımı pek uygun bulun-mamıştır.12

Çalışmamızın amacı % 0.5'lik bazik fuksin propilen glukol solüsyonunun demineralize dentini uzaklaştırma da nasıl bir etkinliği olduğunu in vivo olarak incelemek, klinikte yapılan hata oranlarını saptamak ve kullanımının uygunluğu konusunda çalışmamızın sonuçlarına göre bir fikir yürütmektir. *Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıktan ve Tedavisi ABD Öğretim Üyesi

** Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi ABD Araştırma Görevlisi *** Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi ABD Araştırma Görevlisi

(2)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 1999 CİLT: 2, SAYI: 2 METARYAL VE METOD

Bu çalışma Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Kliniğine başvuran hastalarda bulu-nan toplam 102 adet dentin çürüklü diş üzerinde yapıldı.

102 adet dişin 47 adedinde Black I tip kavi-te, 55 adedine Black II tip kavite açıldı.

Kaviteler klinisyenler ve öğrenciler tarafın-dan açıldı. Stajyerlerin açtıkları kaviteler klinisyen-ler tarafından incelendi ve klasik renk, sertlik tespit yöntemi ile çürüğün temizlendiğine karar verildik-ten sonra, kavite açılan dişlerin etrafına pamuk ru-lo tampon yerleştirildi ve kurutuldu.

Daha önceden hazırlanan % 0.5'lik bazik fuksin propilen glukol solüsyonuna sünger peletler batırıldı ve kavitenin bütün iç yüzeylerine sürüle-rek, 10 sn bekletildi, sonra bol su ile yıkandı ve ku-rutuldu.

Boyanın ön grup dişlerde renklenme yapa-cağı düşünülerek molar ve premolar dişler çalış-mada tercih edilmiştir.

Kavitede boyanma olup olmadığı, dişin gru-bu, kavite tipi, kavitenin derinliği (sığ, orta, derin) ve boyanmanın lokalizasyonu (kavite duvarı, kavi-te tabanı, ara yüz) forma kaydedildi. Boyanan kı-sımlar boya uzaklaşana kadar temizlendi ve resto-rasyonu yapıldı.

Sonuçlar Khi2 testi ile istatistiksel olarak de-ğerlendirildi.

BULGULAR

Klinik değerlendirme ile çürüğün temizlendi-ğine karar verilen toplam 102 adet kavitenin 45 adedinde (% 44.1) % 0.5 bazik fuksin propilen glu-kol boyası ile boyanma olduğu tespit edildi. Yanıl-ma en çok % 69'luk oranla Black II kavitelerde gözlendi. Çalışmamıza ait sonuçlar Tablo 1, 2, 3 ve 4'te görülmektedir.

Molar ve premolar dişlerin boyanma durum-larında istatistiksel olarak bir farklılık bulunmuştur. Molar dişler % 58 oranla premolar dişlere göre da-ha fazla sayıda boyanmıştır (Tablo I). Kavite tipleri açısından (Bl I ve Bil) fark vardır. Black I kavite ti-pinde daha fazla boyanmaya rastlanmıştır. (Tablo II).

Fuksin boyasının derin kavitelerde %53'lük bir oranla daha fazla boyanmaya neden olmuştur (Tablo III).

Black I kavitelerde boyanmaya %40'lık oran-la en fazoran-la kavite duvaroran-larında rastoran-lanmıştır. Boran-lack II kavitelerde ise %80lik oranla kavite tabanı + ara yüzde görülmüştür. Tablo (IV).

Tablo I : Bazik fuksin ile boyanan ve

boyanmayan dişlerin dağılımı

Boyanma var Boyanma yok

Sayı % Sayı %

Molar 26 58 47 82

Premolar 19 42 10 18

Toplam 45 100 57 100

X2=7.5, P<0.01olduğundan, molar ve premo-lar dişlerin boyanmasında istatistiksel opremo-larak farklı-lık var.

Tablo II : Kavite preparasyon tipine dişlerin boyanmaları

göre

Boyanma var Boyanma yok

Sayı % Sayı %

Black I 14 31 33 58

Black II 31 69 24 42

Toplam 45 100 57 100

X2=7.2, P<0.01 anlamında, kavite tiplerine göre boyanmalar arasında istatistiksel olarak fark bulunmuştur.

Tablo III Kavite derinliğine göre dişlerin

durumları.

boyanma

Boyanma var Boyanma yok

Sayı % Sayı %

Sığ 0 0 9 16

Orta 21 47 42 74

Derin 24 53 6 10

Toplam 45 100 57 100

X2=25.74, P<0.001 Kavite derinliği açısından yapılan değerlendirmede İstatistiksel olarak fark bulunmuştur.

Tablo IV : Boyanan bölgelerin kavitedeki lokalizasyonları oranları

Kavite Duvarı % Kavite Tabanı + arayüz*

8 40 5

12 60 20

100 84

(3)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 1999 CİLT: 2. SAYI: 2

*Black II kavitelerde genellikle kavite tabanı ile ara yüz birlikte boyandıklarından, aynı sınıfla-maya dahil edilmişlerdir. Black I kavite için sadece kavite tabanı söz konusudur. X2=2.1, P>0.05, bo-yanmanın lokalizasyonu açısından istatistiksel ola-rak bir fark bulunmamıştır.

TARTIŞMA

Pulpa perforasyonundan kaçınmak amacı ile özellikle derin çürüklerin temizlenmesi esnasın-da pulpa yakınınesnasın-da dekalsifiye dentin bırakılabil-mektedir. Alkalin yapıdaki kalsiyum hidroksitin bu yapı üzerine örtülmesi ile mikroorganizmaların et-kisi azalmakta, beslenmeleri engellenmekte ve re-peratif dentin yapımı uyarılmaktadır.1,6,8,11,15

Fisher8 çürük dentin lezyonun uzun süreli kalsiyum hidroksit ile örtülmesinin sterilizasyonu sağladığını, çürüğün sertleştiğini bildirmiştir.

Çeşitli araştırmalarda boyanan dentin doku-sunda mikroorganizma bulunup bulunmadığı konu-sunda hakkında çeşitli görüşler vardır.

Zacharia ve Munski8nin mikrobiyolojik ince-lemesinde boya ile lekelenen örneklerde CFU/mg (Colony Forming Unit = Koloni Oluşum Birimi) orta-lama bir sayıda bulunmuş, boyanmamış örnekler-de ise; minimal bir koloniye rastlandığı bildirilmiştir. Anderson ve arkadaşları ise2 boyanan dentinin, boyanmayan dentine göre 1300 kez daha fazla CFU/mg içerdiğini tespit etmişlerdir.

Mine dentin sınırı kavite preparasyonunda sorun teşkil edebilmektedir. Kıdd ve arkadaşları12 bu sınırda boyanan ve boyanmayan durumların bakteri sayısı açısından bir değeri olmadığını hatta sınırda boyanmamış kısmın bile eser miktarda en-fekte olabileceğini dolayısıyla bu bölgede demine-ralize dentin bırakılabileceğini bildirmiştir.

Boyaların kullanımının dentine adhezyonu etkileme, boyayı temizlerken perforasyon riski, ge-reksiz madde kaybına yol açma gibi bazı sakınca-larının olduğu savunulmaktadır.7,17

Fuksinle boyanmanın kavite derinliği ile di-rek ilişkili olduğu bulunmuştur. Kavite derinleştikçe fuksinle boyanan dentinin kalabilme olasılığı art-maktadır. Bunun dentin kanal sayısı ve çapının pulpaya yaklaştıkça artması nedeni ile artan geçir-genliğin bir sonucu olduğu bildirilmiştir.5,10,14

Fusayama ve arkadaşları9 detektörün çürük temizlendikten sonra değil de başlangıçta kullanıl-ması gerektiğini, böylece boyanmayan dentinin yu-muşak bile olsa korunması gerektiğini savunmuş-lardır. Aşırı madde kaybına yol açacağından, anestezi yapılmasından kaçınılması gerektiğini, yavaş turda çalışan çelik rond frez ile ağrısız bir preparasyon yapılabileceğini bildirmişlerdir.

Gürgan10 çalışmasında çürüğün temizlendi-

ğine kanaat getirdikten sonra bazik fuksinle boyan-mış 100 dişin 66'smda boyanma olduğunu ve bu boyanmanın ikinci sınıf kavitelerde ve molar dişler-de daha fazla görüldüğünü bulmuştur.

Bir başka araştırmada ise klinikte çürüksüz kabul edilip detektör ile boyanan dişlerin % 41.25 'inde çürük tespit edilmiş ve en çok yanılmanın Black Il kavitelerde gözlendiği belirtilmiştir. Boya-nan kısımların pulpa duvarı veya mine - dentin sı-nırında oluşunun kavite tipine bağlı olarak değiş-mediği gözlenmiştir.4

Bizim çalışmamızda çürüksüz kabul edilen 102 adet dişin 45 adedinde boyanma olduğu tespit edilmiştir. En çok yanılmanın Black II kavitelerde ve molar dişlerde olduğu gözlenmiştir. % 53'lük oranla derin kavitelerde daha fazla boyanmaya rastlanmıştır. Boyanmanın gözlendiği bölgenin lo-kalizasyonu açısından istatistiksel olarak bir farklı-lık bulunmamıştır.

Sonuç olarak, boya metodunun kullanımı gereksiz doku kaldırılmasına neden olması ve dişi boyayabilmesi gibi dezavantajlarından ötürü, rutin kullanımda tercih edilmemelidir. Fakat özellikle eğitim amaçlı olarak hekim adayının daha objektif bir şekilde çürüğü gözlemlemesi açısından kontrol-lü kullanıldığında faydalı olabileceğine inanıyoruz.

(4)

C.Ü. DIŞHEKİMLIGİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 1999 CİLT: 2. SAYI: 2 KAYNAKLAR

1-Alaçam T.: Endodonti. S:169-183 Gazi Üniversitesi Basımevi, Ankara,1990

2- Anderson M. H., Loesche W. J., Charbeneau G.T.: Bacteriologic study of a basic fuchsin caries disclosing dye. J.Prosthet. Dent. 54:51-55,1985

3- Ario Santini B.D.S. :The management of the deep ca- rious iesion and maintenance of pulp vitality ( I ). Quint. Int. 3:13-17,1980

4- Belli S., Karakaya Ş.. Başbozkurt N., Şengün A., Özer F.: Diş Hekimliği öğrencilerinin yaptıkları kavite preparas- yonlarında karies detektör kullanımının klinik değerlendirilmesi. Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. 7(1);17-20,1997

5- Cengiz T.: Endodonti.Üçüncü baskı. S:20 Barış Ya yınları Fakülteler Kitabevi İzmir, 1990.

6- Cohen B.D.,Combe E.C.:Development of new adhe- sive pulp capping materiais. Dental update; March; 57-61,1994

7- Demarco F.F., Matos A.B., Mafson E.. Powers J.M.: Dyes for caries detection influence sound dentin bond strength. Öper. Dent.;23;294-298,1998

8-Fisher F:J .: The effect of calcium hydroxide / water paste on microorganisms in carious dentine. Brit- Dent. J. 133; 19-21,1972

9- Fusayama T., Yamada T., Inıkoshi S.:The use of a caries detector dye during cavity preparation (abstract ) Brit. Dent. J- 175( 9 ) ;312-313,1993

10- Gürgan S.: Çürük dentinin uzaklaştırılmasında % 0.5'lik bazik fuksin solüsyonunun etkisi. Hacettepe Diş Hekimli ği Fakültesi Dergisi.;14(2);100-103,1990

11- Kıdd E.A.M., Smith B.G.N.: Pickard's Manual of Operatif Dentistry. 6'th edition Oxford University Press 1990 ( P=6-7 )

12- Kıdd E.A.M., Joyston-Bechal S., Beighton D.,: The use of a caries detector dye during cavity preparation a microbi- ological assessment. Brit. Dent. J. 174;245-248,1993

13- Kuboki Y., Ohgushi K., Fusayama T: Collagen bi- ochemistry of the two layers of carious dentin. J. Dent. Res.; 56(10); 1233-1237, 1977

14- Pashley D.H.: Clinical considerations of mıcroleaka- ge. J. Endod- 16 (2); 70-77,1990

15- Subay R.K.,Suzuki S., Suzuki S.. Kaya H.. Cox F.C.: Human pulp response after partial pulpotomy with two cal cium hydroxide products .

Oral Surg. Oral Med. Oral Pathol. Ora! Radiol. En-dod. 80;330-337,1995

16- Tatsumi T, InoKoshi S..Yamada T.. Hosoda H.: Remineralization of etched dentin J. Prosthet. Dent.;67;617-620,1992

17- Yip H.K.,Stevenson A.G., Beeley J.A.: The specifi-city of caries detector dyes in cavity preparation. Brit. Dent. J.176;417-421,1994

1 8- Zacharia M.A.,Munski A.K.: Microbiological assess-ment of dentin stained with a caries detector dye. J. Clin. Pedi-atr. Dent.,19(2 );111-115.1995

Yazışma Adresi:

Ondokuz Mayıs Üniv. Diş Hek. Fak. Yrd.Doç.Dr.Bilinç BULUCU Diş Hast. veTed. A.B.D. 55139 Kurupelit/ SAMSUN

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu olayın muhtemel sebebi girdi verilerinde EK-A’da 167nolu veri satırında da görüldüğü gibi bazı elementel verilerin oldukça büyük aralıkta değişkenlik

EC ile bir azo boyanın (Asit Kırmızı 14) giderilmesi üzerine akım yoğunluğu, başlangıç pH sı, boya konsantrasyonu, elektrotlar arası mesafe ve elektroliz

Şanlıurfa kent merkezinde yaşayan Suriyeli sığınmacılar Şanlıurfa'nın sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı üzerinde önemli etkiler doğurmaktadır.. Şanlıurfa'da yaşanan

Bu bağlamda ilgili âyetlerden, müşriklerin bilgisizce melekleri dişi sayarak antropomorfist bir yaklaşımla onların Allah’ın kızları oldukları iddiasında bulunmaları,

4) Megitim uygulamasının diğer işletim sistemi versiyonlarını kullandınız mı? Megitim’e ait diğer işletim sistemi uygulamalarını göz önüne alırsanız,

Chang, Chen ve Hsu (2011), çevre eğitimi ile ilgili yaptığı bir çalışmada öğrencilerin öğrenme performansları, farklı yöntemler kullanarak değerlendirmiş

2016 yılında yapılan çalışmada kadın ve erkek itfayecilerin uniseks pantolonlar kullandıkları, ancak kadınların bu pantolonlar ile rahat edemedikleri belirtilerek

Böttcher (1999 cité par Maltepe, 2006 :62) explique que la technique d’écriture créative « élimine l’anxiété à écrire, la peur des apprenants en éveillant leur curiosité,