• Sonuç bulunamadı

Ülkemizin farklı bölgelerinden toplanan tavus otu (Agrostis sp.) türlerinin karakterizasyonu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ülkemizin farklı bölgelerinden toplanan tavus otu (Agrostis sp.) türlerinin karakterizasyonu"

Copied!
46
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ÜLKEMĠZĠN FARKLI BÖLGELERĠNDEN TOPLANAN TAVUS OTU (Agrostis sp.) TÜRLERĠNĠN

KARAKTERĠZASYONU Zehra ġeyma PÜRLÜSOY

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Ağustos-2019 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

TEZ KABUL VE ONAYI

Zehra Şeyma PÜRLÜSOY tarafından hazırlanan “Ülkemizin Farklı Bölgelerinden Toplanan Tavus Otu (Agrostis sp.) Türlerinin Karakterizasyonu” adlı tez çalışması …/…/… tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Unvanı Adı SOYADI ………..

DanıĢman

Unvanı Adı SOYADI ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Mustafa YILMAZ FBE Müdürü

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Zehra Şeyma PÜRLÜSOY 26.08.2019

(4)

iv ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ÜLKEMĠZĠN FARKLI BÖLGELERĠNDEN TOPLANAN TAVUS OTU (Agrostis sp.) TÜRLERĠNĠN KARAKTERĠZASYONU

Zehra ġeyma PÜRLÜSOY

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI 2019, 38 Sayfa

Jüri

Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI Prof. Dr. Ahmet TAMKOÇ Prof. Dr. Uğur BAġARAN

Doğadan toplanan Agrostis sp. genotiplerinde morfolojik çeşitliliğin belirlenmesi amacıyla yürütülen bu araştırmada kullanılan materyaller, çok yıllık buğdaygil yem bitkileri ıslahı programı kapsamında 113O919 no‟lu Tübitak projesinden seçilen genotiplerdir. 113O919 no‟lu Tübitak projesinde; Festuca, Poa, Agrostis ve Dactylis cinslerine ait tohum ve köklü bitkiler toplanmıştır. Proje kapsamında; Ankara, Çankırı, Çorum, Yozgat, Eskişehir, Afyon, Konya, Aksaray, Niğde, Karaman, Kırşehir, Kayseri, Kırıkkale, Sivas, Mersin, Antalya, Adana, Osmaniye, Erzincan, Gümüşhane, Bursa, Bolu, İzmit, Kastamonu, İstanbul, Balıkesir ve Çanakkale illerinden genotipler toplanmıştır. 2014 ve 2015 yıllarında toplanan tohum ve köklü bitkiler sera şartlarında çoğaltılmış ve elde edilen klonlar araziye dikilmiştir. Projede Festuca, Poa, Agrostis ve Dactylis cinslerinden toplam 3907 genotipin arazide ki gözlem ve ölçümleri yapılmıştır. Doğal floradan toplanan Festuca türlerinde gözlem ve ölçüm yapılan bitki sayıları 1806, Poa türlerinde 479, Agrostis türlerinde 290, Dactylis türlerinde 1332‟ dir. Bu genotiplerden istenilen özellikleri (çim ve yem olabilme) taşıyan Agrostis türleri (Agrostis canina L.,

Agrostis gigantea Roth., Agrostis stolonifera L.) incelenmiştir. Çalışmada yapılan gözlem ve ölçümler;

çim kalitesi, mevsimsel renk değişimi, ilkbaharda yeniden büyüme zamanı, yaprak dokusu, yoğunluk, başaklanma eğilimi, sonbaharda büyüme şekli, bitki boyu, yaprak eni, yaprak boyu, başak boyu, son boğum uzunluğu, bitki çapı ve tek bitki tohum verimi şeklindedir.

(5)

v ABSTRACT MS THESIS

CHARACTERĠZATION OF Agrostis sp. SPECIES COLLECTED FROM DIFFERENT REGIONS OF OUR COUNTRY

Zehra ġeyma PURLUSOY

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE FIELD CROPS IN AGRICULTURAL ENGINEERING

Advisor: Assoc. Dr. Mehmet Ali AVCI 2019, 38 Pages

Jury

Assoc. Dr. Mehmet Ali AVCI Prof. Dr. Ahmet TAMKOÇ

Prof. Dr. Uğur BAġARAN

Agrostis spp. The materials used in this study to determine the morphological diversity in the

genotypes are genotypes selected from TUBITAK project no. 113O919 within the scope of perennial forage crops breeding program. In the TUBITAK project no. Seeds and rooted plants of the genus

Festuca, Poa, Agrostis and Dactylis were collected. In project scope; Ankara, Cankiri, Corum, Yozgat,

Eskisehir, Afyon, Konya, Aksaray, Nigde, Karaman, Kirsehir, Kayseri, Kirikkale, Sivas, Mersin, Antalya, Adana, Osmaniye, Erzincan, Gumushane, Bursa, Bolu, Izmit, Kastamonu, Istanbul, Genotypes were collected from Balıkesir and Çanakkale provinces. Seeds and rooted plants collected in 2014 and 2015 were grown under greenhouse conditions and clones obtained were planted in the field. In the project, a total of 3907 genotypes from Festuca, Poa, Agrostis and Dactylis were observed and measured in the field. The number of plants observed and measured in Festuca species collected from natural flora is 1806, 479 in Poa species, 290 in Agrostis species and 1332 in Dactylis species. Agrostis species (Agrostis

canina L., Agrostis gigantea Roth., Agrostis stolonifera L.) carrying the desired characteristics (grass and

feed) from these genotypes were examined. Observations and measurements; grass quality, seasonal color change, re-growth time in spring, leaf texture, density, tendency to spike, growth in autumn, plant height, leaf width, leaf length, spike length, last node length, plant diameter and single plant seed yield.

(6)

vi ÖNSÖZ

Bu yüksek lisans tez konusunun belirlenmesinde ve çalışmanın yürütülüp sonuçlanması esnasında, çalışmalarıma yön veren danışman hocam, Sayın Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI' ya, en içten dileklerimle şükranlarımı sunarım. Çalışmam boyunca benden desteklerini esirgemeyen arkadaşlarım Ziraat Yüksek Mühendisi Rabiya KOYUNCU ve Ziraat Mühendisi Büşra ERKAN‟a katkılarından dolayı teşekkür ederim.

Sadece bu çalışmam boyunca değil, hayatımın her anında yanımda olan, tüm öğrenim hayatım boyunca maddi ve manevi koruyuculuğumu üstlenen, desteklerini esirgemeyen, hayatıma yön veren babam Neşat PÜRLÜSOY‟ a, annem Dönüş PÜRLÜSOY‟ a, ve varlığıyla bize yol gösterip her anımızda yanımızda olup aramızdan yeni ayrılan rahmetli babaannem Zehra PÜRLÜSOY‟ a ayrıca kardeşlerime teşekkürlerimi sunarım.

Zehra Şeyma PÜRLÜSOY KONYA-2019

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 7 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 14

3.1. Araştırma Yerinin Toprak ve İklim Özellikleri ... 14

3.1.1. Araştırma Yeri ... 14

3.1.2. Toprak Özellikleri ... 14

3.1.3. İklim Özellikleri ... 15

3.2. Materyal ... 16

3.3. Yöntem ... 19

3.4. Araştırmada Yapılan Gözlem ve Ölçümler ... 20

3.4.1. Çim Kalitesi (1-9 skalası) ... 20

3.4.2. Mevsimsel Renk Değişimi (1-9 skalası) ... 20

3.4.3. Yaprak Dokusu (1-9 skalası) ... 20

3.4.4. Yoğunluk (1-9 skalası)... 21

3.4.5. Salkım Oluşturma Eğilimi (1-9 skalası) ... 21

3.4.6. Sonbaharda Büyüme Şekli ... 21

3.4.7. Bitki Boyu (cm) ... 22

3.4.8. Yaprak Eni (mm) ... 22

3.4.9. Yaprak Boyu (cm) ... 22

3.4.10. İlkbaharda Yeniden Büyüme Zamanı ... 22

3.4.11. Salkım Boyu (cm) ... 23

3.4.12. Son Boğum Uzunluğu (cm) ... 23

3.4.13. Bitki Başına Tohum Verimi (g/bitki) ... 23

3.4.14. 1000 Tohum Ağırlığı (g) ... 23

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 24

4.1. Agrostis canina L. ... 24

4.2. Agrostis gigantea Roth... 26

4.3. Agrostis stolonifera L... 29

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 32

5.1 Sonuçlar ... 32

5.2 Öneriler ... 33

(8)

viii

(9)

1. GĠRĠġ

Çevredeki canlıların ortak özelliklerinden biri üreyebilmelerinden kaynaklanmaktadır. Lakin insan dışındaki canlı topluluklarının artışı ekosistemler tarafından kontrol edilebilmektedir. İnsan aklı ve teknolojisi sayesinde böyle bir kontrolün dışında kalmayı başarabilmiştir. İnsan, canlıların daha az çoğalabilenlerinden birisi olmasına karşın, dünya nüfus artışı günümüzün önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır (Çamurcu, 2005).

Günümüzde kentleşmenin hızla gelişmesi ve hızlı nüfus artışına paralel olarak yapılaşmanın artmasıyla büyüyen sıkışık yapılarda yaşamak zorunda kalan insanoğlunun doğaya olan özleminin artmasına sebep olmuştur. Kent içerisindeki yapı çevrelerinin çim alanı olarak düzenlenmesi önem kazanmış, yeşille birlikte yaşanır bir kentsel alan oluşturmak zorunda kalınmıştır (Çelebi ve ark., 2009).

Kentlerin hızla gelişmesi ve yoğun yapılaşma, kentsel yeşil alanların ve özellikle yüzey etkisi oluşturan çim alanların önemini bir kat daha arttırmaktadır. İnsanların doğal ortamlara özlemleri, görmek istedikleri alanların yok olması çim alanlarının daha iyi düzeylerde olmasını sağlayabilir. Özellikle yapı teknolojisindeki gelişmeler sonucu yoğun ve yüksek yapılar arasındaki boşlukların çim yüzey olarak düzenlenmesi önem kazanmış, teknoloji ürünü betonun sert ve soğuk görüntüsünün zayıflatılması insan yaşamı açısından iyileştirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Çünkü kent yeşil alan sistemi içerisinde çim alanlar, estetik güzellik sağlamaktan daha önemli olarak, üzerinde spor yapma, oyun oynama ve dinlenmeye olanak sağlayan yeşil bir alan örtüsü oluşturur. Nitekim insanın günlük yaşamı süresince evde, işyerinde doğrudan ilişkide bulunduğu çim alanlar, güzel düzenlenmiş yollar, kent meydanları ve yaya bölgeleri içerisinde kentsel yeşil dokunun temel yapısını oluşturmaktadır (Yılmaz ve ark.).

Çim bitkileri, dünyanın her yanındaki doğal bitki örtüsünün önemli bir bölümünü oluşturan 600 cins, 9000‟den fazla tür içeren ve en geniş bitki familyasından biri olan Poaceae (Gramineae) familyasının üyesi olan tek ve çok yıllık, otsu veya odunsu bitkilerdir. Buğday ve mısır bitkisi gibi birçok kültür bitkisinin yanında, çayır ve meralarda bulunan birçok bitki bu familyanın bir parçasıdır (Yılmaz ve ark.).

Çim alanlar, birçok kullanım amacının yanın da insana rahatlık açısından da fayda sağlar, çünkü çimin yeşili insanı diğer bitki örtüleri gibi doğrudan etkileyerek

(10)

kültürel peyzajın ilk basamağını oluşturur. Yumuşak dokusu ile çalı ve ağaç toplulukları ortaya çıkarır, vurgular, renk ve yapı yönünden kontrastlar oluşturabilir. Bu bakımdan da görsel güzellik sağlar (Karagüzel, 2007).

Çim alanlar iklim düzenleyici olarak görev alırlar. Böylelikle iklimlerin doğal akışında devam etmesine az da olsa fayda sağlarlar. İyi tesis edilmiş 1 m2‟lik çim

yüzeyinde yaklaşık 4000‟e yakın çim bitkisi enerji absorbisyonu özelliği nedeni ile bir klima özelliği taşımaktadır. Aynı yüzey betonla kaplandığında, bu sıcaklık farkı 20- 25°C fazla oranı bulabilmektedir (Chao ve Uzun, 1992; Karagüzel, 2007).

Ortam koşullarının gösterdiklerine göre çim ekili alanlar yaşanılan alanlar, insan hayatı ve görüntü açısından; erozyonla mücadele ve suyu ve havayı temizleme, ısı/enerji değişimi, oksijen üretimi, karbon tutumu ve hareketliliğin artırılması sağlıksız beslenmenin azaltılması, sağlıklı yaşam ve stresin önlenmesi ve bunların dışında birçok insan gereksinimlerine fayda sağladığını söylemek mümkündür. Yani çim alanlar doğal yaşamın sağlaması gereken tüm olanakları yerine getirebilir (Kuşvuran, 2012). Bununla birlikte, günden güne artan bir şekilde, yaşam alanlarında tempolu, yıpratıcı ve stresli bir yaşamın içinde kalakalan insanlar, boş kalan vakitlerini de daha kaliteli yaşam şekilleriyle geçirme arayışı içine girmektedir. Bölgesel birimlerinin son zamanlarda birim alana bulunan yeşil alan oranını artırma uğraşları ve inşaat alanının da içerisinde çok sayıda re reaktif duruma olanak sağlayan ve genellikle şehirlerden daha uzak yeni yaşam ortamları oluşturma çabaları bu arayışların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır (Kuşvuran, 2012).

Toplumlar gıda ihtiyaçlarını karşılama talebinde, ilk başta bitkisel, daha sonra hayvanlardan üretilen ürünler bakımından kendilerine yeterli oldukları müddetçe; çevrenin ve gelişmiş görsel değerlere sahip peyzajın daha iyi bir şekilde kullanılması, insanların yaşamlarında yapmak zorunda oldukları yemek, uyumak, çalışmak vb. durumlar dışında kalan boş zamanlarda uyguladığı davranışlara kolay erişim ve bunların da ötesinde güzel bir yaşam alanı için çim ekili alanlara olan istek günden güne artış sağlayacaktır (Kuşvuran ve Babat, 2011).

Her yerde olduğu gibi Orta Anadolu Bölgesi‟nde de hayvanların ihtiyacı olan kaliteli kaba yem üretimi yetersizdir. Bunun nedenlerinden başlıcaları insanların mera alanlarını bilinçsizce kullanmalarından kaynaklanmaktadır. Bunun sonuncunda da insanlar meralardan istedikleri ölçüde fayda sağlayamadıklarından dolayı farklı

(11)

seçenekler denemektedirler. Hayvanların kaba yem ihtiyacının karşılandığı en önemli kaynaklar olan meraların verimleri düşük, tarla tarımı içinde yem bitkileri üretimi de yok denecek kadar azdır. Çayır – meraların iyileştirilmesi, kaliteli kaba yem üretiminin artırılması ve artan yeşil alan ihtiyacının karşılanabilmesi için, bölgeye uygun yem bitkisi tür ve çeşitlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bunun için ülkemizin farklı bölgelerinde daha önce kültüre alınarak, kültüre alındıkları bölgeye adapte olmuş ve farklı amaçlar için geliştirilen yem bitkileri kullanılabilir. Bölgenin ekolojik koşullarına tamamen uyum gösteren doğal vejetasyonda bulunan popülasyonlardan yararlanılarak yeni çeşitlerin geliştirilmesi gerekmektedir (Doğrusöz, 2012).

Çim ekilecek alanlar belirlenirken baş faktörlerden ilki de, çim bitkisi çeşitlerinin kısa zaman içerisinde çimlenmelerini bitirmeleri ve daha ileriki zamanlarda da mekanı kısa süre zarfında örtmesidir. Bu şekilde olmasının nedeni insanlar bu alanlardan en kısa süre içerisin de kullanmak ve yeşil örtüyü biran önce görmek isterler (Kuşvuran ve Tansı, 2013).

Son zamanlarda araştırma merkezlerinde bu alanla ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyen araştırıcı oranında bir artış olmakla birlikte, çim bitkilerinin çok yıllık ve birden fazla biçilebilir olması, çok fazla uğraşılması ve ilgi gerektirmesi, belli dönemlerle sınırlı kalmayıp bütün yıl boyunca ayrıca özen istemesi ve bunların da ötesinde bazı hatalı uygulamalar sonrasında çim alanda meydana gelebilecek bir istenmeyen bir sonucun düzeltilmesinin çok zor hatta olanaksız olması gibi nedenler çalışmaların istenilen düzeye gelmesi önünde sorun teşkil edebilmektedir. Bu yüzden yapılan çalışmalarda her ayrıntı olabildiği kadar iyi araştırılmalı istenilen sonuçların elde edilmesi için özenli çalışmalar yürütülmelidir (Kuşvuran ve Tansı, 2009).

Çim bitkileri ıslahı yeşil alan ve yem bitkisi olmak üzere başlıca iki amaç için yapılır. İstenilen şarta göre de bitkide olasını istediğimiz özellikler değişmektedir. Yem bitkilerinde istenen fazla yaprak oluşturma ve hızlı boylanma gibi özellikler olurken çim alanlarda sık sık biçime gereksinim gösterme ve bitkilerin topraktan fazla besin maddeleri almalarına sebep olacağından uygun değildir. Bu nedenle istenilen ortama adapte olabilen beklentileri karşılayabilecek durumda şekil alabilen istenilen ölçülerde çim bitkileri yetiştirilmelidir (Yazgan, 1991).

Karasal veya birçok iklimin etkisi altında bulunan bölgelerin egemen olduğu yaşam alanlarında birden fazla türden oluşan karışımların tercih edilmesi ile başarı şansı

(12)

artırabilmektedir. Karışım halinde yetiştirilen çim bitkileri hastalık ve zararlı etkilerine karşı daha dayanıklı bir bitki örtüsü oluşturmakta, bir tür zarar görse bile karışımdaki diğer türler yeşil alanın istenilen görüntüsünü aynı oranda tutamamaktadır. Yeşil alanların yılın farklı mevsimlerinde etkisi altında kaldıkları çevre faktörleri de farklı olduğundan, mevsimlere göre görünüşleri de değişmektedir. Karışımda, farklı mevsimlerde başarılı olan türlerin bulunması durumunda bu yeşil alana yansımakta, her mevsimin en başarılı türünün katkısından dolayı yıl boyunca kaliteli bir yeşil örtü elde edilmektedir. Karışımların ekimiyle elde edilen çim yüzeyler, yabancı otların alanı kaplamasından tek bir türe oranla daha kolay korunmaktadır. Bu avantajlar sebebiyle gelişmiş ülkelerde uzun yıllar önce birçok çalışma başlatılmış, bu araştırmalarla istenilen çim alanları özelliklerine uygun karışımlar bulunmuştur (Avcıoğlu, 1997).

Çok yıllık, istenilen amaç dogrultusunda kullanılabilecek bir bitki, az bakım gerektiren, kaliteli, az biçim gerektiren, büyüme hızı yüksek, her koşula adaptasyonu iyi olan, kendini yenileyebilen ve özelliklerini bütün yıl boyunca kendini koruyabilen bir çim alanın oluşturulması ve anlatılan özellikleri istenilen sürelerde koruması ancak bu konu hakkında iyi derecede bilgi sahibi kişiler dâhilinde ve özel bir bakım programı uygulaması ile gerçekleştirilebilir. Bu şekilde olma nedeni istenilen koşulları sağlayan bir çim bitkisinin oluşturulmasında karşılaşılan en büyük problem, hatalı çim bitkisi çeşidinin veya karışımının kullanılması ile yanlış, eksik ve zamanlama sorunu yaşanılan bakım çalışmalarıdır. İlk başta yapılması gereken başarılı bir çim alanı için o alanda daha önceden yapılmış çalışmalar göz önüne alınmalıdır. Daha önceki yapılan çalışmalar üzerinden yeni ve daha iyi çim alanları oluşturulabilir (Kuşvuran ve Tansı, 2009).

Sıcak iklim çimleri (Cynodon dactylon, Cynodon spp., Pennisetum clandestinum, Paspalum vaginaturn, Stenotaphrum secundatum, Zoysia spp.) ortalama hava sıcaklığının 10-15,5°C‟den aşağıya düştüğü kış aylarında uyku haline girerler ve yeşil rengini genellikle kaybederler. Serin iklim çim bitkileri (Agrostis tenuis, Agrostis palustris, Agrostis spp. cv ”Highland”, Poa pratensis, Lolium multiflorum, Lolium perenne, Festuca arundinacea, Puccinellia distans ve Festuca rubra) uzun bir süre ortalama hava sıcaklığı 0°C‟nin altına düşmediği sürece yeşil renklerini kaybetmezler. Hava sıcaklığı kısa bir süre düşer ve tekrar yükselirse renkleri hızlı bir şekilde düzelir ve çoğu zaman herhangi bir hasar görmezler. Böylelikle bu bitki için gerçekten çok iyi bir avantaj oluşturur (Arslan ve Çakmakçı, 2004)

(13)

Tavus otu (Agrostis L.) cinsi yaklaşık 200 türü kapsamakta olup, bu türler dünyanın pek çok yöresine yayılmıştır. Yani dünyanın çoğu alanında yetişmesi bu bitkinin geniş alanlara çok kolay bir şekilde uyum sağladığını göstermektedir. Özellikle kuzey yarım kürenin serin ve ılıman bölgelerinde birçoğuna rastlanılmaktadır (Hu ve ark., 2005).

Buğdaygiller familyasına ait 200'den fazla tür içeren Tavus otu (Agrostis L.) cinsinin dört tanesi ABD'de yeşil alan bitkisi olarak kullanılmaktadır. Sadece bu türler karasal iklimlere adapte olmuşlardır ve anılan bölgelerde golf sahalarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Çok sık ve dipten biçimlere, çok soğuk koşullara dayanıklılığıyla tanınan bu türler; yağışlı iklimlerde ve verimli topraklarda, pH 5.5-6.5 olduğunda çok başarılı çim örtüleri oluşturabilmektedir. Kolaylıkla çoğu alanda yetişebildiğini söyleyebiliriz. Avrupa ve Asya'nın doğal bir türü olan Agrostis stolonifera, ince dokulu ve sık biçime dayanıklı yeşil alanlar oluşturmak amacıyla Dünya'nın birçok köşesine yayılmıştır (Canbolat ve Karaman, 2009).

Başlıca tavusotu çeşitleri; Ak tavus otu ( Agrostis alba L.), İri tavus otu (Agrostis gigantea Roth), Narin tavus otu (Agrostis tenius Sibth.), Stolonlu tavus otu (Agrostis stolonifera L.), Köpek tavus otu (Agrostis canina L.), Bataklık tavus otu (Agrostis palustris Huds.) ve Alp tavus otu (Agrostis alpina Scop.)‟dur (Gençkan, 1983a; Gençkan, 1983b).

İri tavus otunun (Agrostis gigantea Roth.) anavatanı, Avrupa‟nın serin ve ılıman bölgelerindeki nemli çayırlar ve sazlıklardır. Bitki güney kısımların sıcak yerlerinden ziyade, kuzey nemli yerlerde daha iyi gelişim göstermektedir. Habitatları bozulmuş ovalar (özellikle kil ovaları), akarsuya yakın nemli çayırlar ve alanlarda ihtiva etmektedir. Çok asitli topraklarda, verimliliği düşük killi topraklarda yetişir. Böylelikle yetişme alanlarında sıkıntı olmayacak bir bitkidir. Kuraklığa dayanıklı ve aynı zamanda drenajı iyi olmayan topraklarda bile yetişebilmektedir (Hu ve ark., 2005).

Ak tavus otu (Agrostis alba L.), uzun yıllar yeşil olan tesisinde çokça kullanılan bir tür olmasına karşılık günümüzde düşük kaliteli bir çim oluşturduğu için yeşil alanlar için önemini yitirmiş durumdadır. Çok yıllık olan bitkinin üstün özelliği, nemli topraklarda, verimi düşük ortamlarda sahil bölgeleri ve bataklıklar ile yol kenarlarında iyi tesis olma gücüne sahip olmasıdır. Hendek yüzeylerinde diğer bitkiler ile karışım halinde kullanılabilmektedir. Ayrıca, Ak tavus otu çoğunlukla melez üçgül veya kelp

(14)

kuyruğu gibi bitkilerle karışım halinde yetiştirilebilmekte kültür alanlarında kullanılabildiği gibi kısa süreli rotasyonlarda da otlatma amaçlı mera bitlisi özelliği taşımaktadır. Yeşil alan tesisi yanında özellikle meralarda da otlatma yoğunluğuna oldukça dayanıklı bir bitkidir (Avcıoğlu ve ark., 2009a).

Stolonlu –Sülüklü tavus otu (Agrostis stolonifera L.) Avrupa ve Asya „nın doğal bir türü olan Agrostis stolonifera, ince dokulu ve sık biçime dayanıklı yeşil alanlar oluşturmak amacıyla Dünya nın birçok köşesine yayılmıştır. Agrostis türleri içerisinde en yaygını olan bu buğdaygil türü adını, toprak üzerinde sürünücü bir yapıyla uzayarak ilerleyen ve boğumdan yeni bir sap ve kök meydana getirerek alanın hızla kaplayan stolonlardan almıştır. Aşırı sıcak ve soğuklara dayanabilme açısından en başarılı çim türlerinden biri olan bu buğdaygil yaz döneminde Akdeniz iklim kuşağında görülen sıcaklık stresine dayanma açısından da orta düzeyde başarılı bir türdür. Ayrıca değişik toprak tiplerine de kolaylıkla adapte olan bir türdür (Avcıoğlu ve ark., 2009a).

Narin tavus otu (Agrostis tenius) Avrupa‟ nın doğal birçok yıllık türü olan Agrostis tenius daha çok serin ve nemli bölgelerde kullanılmaktadır. Daha sonraki dönemlerde Avrupa‟dan Amerika‟ya getirilmiştir. Kış soğuklarına karşı dayanıklılık bakımından A.stolonifera „dan daha zayıftır. Kurağa dayanıklılığı az fakat sıcağa dayanımı oldukça iyidir. Yeşil alan çalışmalarında, golf alanları, park ve bahçeler için tercih edilen bu türün kaliteli çim yüzeyler için bakımından da özenle yapılası gerekmektedir (Avcıoğlu ve ark., 2009a).

Kahverengi tavus otu (Agrostis canina), çok ince yapılı olması, üniform ve kadifeyi andıran görüntüsü nedeniyle kaliteli çim alanların tesisinde kullanılmaktadır. Birim alanda meydana getirdiği kardeş sayısının fazla olması ve bu nedenle de sık kardeşlenme göstermesinden dolayı son yıllarda tercih edilen bir tür konumundadır. Kahverengi tavus otu veya bazı kaynaklarda köpek tavus otu olarak da tanımlanmaktadır (Avcıoğlu ve ark., 2009a).

İri tavus otu (Agrostis gigantea), erozyon kontrolü, uzun ve kısa süreli meralar, ayrıca yeşil alanlarda üstten tohumlama için kullanılmaktadır. Tohumların çabuk çimlenmesi nedeniyle kanal boyları, yol şevleri gibi alanlarda stabiliteyi sağlamak amacıyla tercih edilmektedir. Adaptasyonu yüksek bir buğdaygil çim bitkisidir (Avcıoğlu ve ark., 2009a).

(15)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Yesil-Celiktas ve ark. (2010), günümüzde hayvancılığın başlıca sorunlarından birisini kaba yem üretimi sorunu oluşturmaktadır. Tarımsal kaynaklarımız incelendiğinde, kaba yem üretim kaynakları içinde hayvan yemi olarak çayır-meralarımızın çok büyük önem taşıdığı, dolayısıyla hayvancılığımızın esas itibarıyla doğal meralara dayalı bir şekilde yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Yani merasız bir hayvancılık düşünmek olanaksızdır. Ülkemiz yüzeyinin yaklaşık 1/5‟ini kaplayan (Tüik, 2009) ve hayvan varlığımızın kaba yem ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan bu doğal kaynaklarımız yüzyıllardan beri sürdürülen aşırı bir kullanım sonucu dejenere olmuş ve verimleri azalmıştır. Gelecekteki hayvanlar için kullanılması gereken mera alanlarının olmaması başlı başına bir sorun teşkil etmektedir. Özellikle orta kesimlerde küçükbaş hayvancılığında, ülkemizin doğu bölgelerinde ise büyükbaş da vazgeçilmesi mümkün olmayan bir durumdur.

Bilindiği gibi ülkemizde kaba yem yani yeşil ot olarak ya da mera alanlarından faydalanma açısından üretimi hayvancılığımızın gereksinimini karşılamaktan çok uzaktır. Meraya dayalı olarak yürütülen hayvancılığımızda kaba yem ihtiyacı çoğunlukla bu alanların yanında tahıl samanı, bitki artıkları ve anız otlatması gibi yem değeri son derece düşük kaynaklardan sağlanmaktadır. Bu şekilde hayvancılıkla tarım birbirini takip ettiği için doğal olarak tarımda yaşanan olumsuzlar direk olarak hayvancılığın da olumsuzlukla karşılaşmasına neden olmaktadır. Son yıllarda bir artış göstermekle beraber yem bitkileri ekiliş ve üretim değerlerimiz de oldukça düşüktür. Ülke genelinde tarla üretim sistemleri içerisinde yem bitkileri 1 586 681 ha bir ekim alanına sahip olup, toplam tarla bitkileri ekim alanı içerisindeki oranı % 7.61‟dir (Tüik, 2009). Hayvanlarımıza kaliteli yem yedirmek, çayır ve meralarımızın aşırı derecede ve erken otlatılmasını önlemek için tarla ziraatı içerisinde yem bitkileri üretiminin artırılması zorunludur. Tarım ve teknolojik olarak gelişmiş ülkelerin çoğunluğunda bu oran %25‟in üzerindedir. Nitekim, Avustralya‟da bu oran %53.6, Almanya‟da %30.2, İngiltere‟de %38.4, Fransa‟da %30.3, Danimarka‟da %53.5, Amerika Birleşik Devletleri‟nde ise %38.8‟dir (Tukel ve ark., 1997).

Meralarımızın aşırı şekilde yok olmasının nedenlerinin asıl baş faktörü otlatma şeklinin istenilen şekilde yapılmamasıdır. İnsanlar kendilerine göre belli zamanlarda

(16)

otlatmak yerine sürekli mera alanlarından fayda sağlamak amacıyla yok olmasına neden olmaktadırlar. Bunun önüne geçmek için insanların kendi ekim alanlarına yem bitkilerini ekmeleri için bilgi verilmesi gerekir. Bunu yapmak için de yem bitkileri ekim alanını artırmak, yem bitkilerinin fayda ve önemini iyi anlatmak, ekimini teşvik etmek, yeni tür ve çeşitleri kazandırmanın yanı sıra tarımı yapılmakta olan yem bitkileri ıslah ederek verim ve kalitelerini yükseltmek gerekmektedir (Yücel ve Ayaşan, 2010).

Bedir ve ark. (2010), ülkemizin en önemli doğal kaynağı olan tarım alanlarımızı tekniğine uygun olarak kullanmanın temeli sürdürülebilir üretim modellerini uygulamamızdan geçmektedir. Sürdürebilir tarım uygulandığı takdirde mera alanlarının aşırı şekilde tahribi de önlenmektedir. Sürdürülebilir tarımsal üretimin ana belirleyici unsuru yem bitkileri yetiştiriciliğidir.

Bazı araştırmacılar tarafından Agrostis gigantea‟ nın Festuca rubra L. ve Poa pratensis L. ile karışık ekime girdiğini tespit edilmiştir (Juska ve ark., 1955) .

Hilty (2008) Agrostis gigantea ilkbaharın ortalarında erken büyümeye başladığını ve yaz aylarının sonunda olgunlaştığını belirtmiştir. İri tavus otu New York‟ da Haziran‟ dan Temmuz ayına kadar çiçeklenmiştir. Kuzey batıda, güney Appalachian Dağları ve California da haziran ayı ortalarından Eylül ayı başına kadar çiçeklenmektedir. Rizomları Temmuz ayında en büyük gelişime tabi tutulduklarını belirtmiştir.

Saruhan ve Kuşvuran (2011) bu çalışmayı, 2005-2007 yılları arasında, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü‟nün Bornova‟daki deneme tarlalarında, Lolium perenne türüne ait 6 farklı çeşit (Ballet, Greenway, Numan, Greenfair, Belida ve Leon)‟in yeşil alanlara uygunluklarının saptanması amacıyla yürütülmüştür. Kaplama derecesi, kardeş sayısı, renk, doku, seyrekleşme derecesi ve genel görünüm karakterleri incelenmiştir. İki yıllık araştırma sonucunda ele alınan çeşitler arasında özellikle Ballet ve Greenway çeşitlerinin çok başarılı olduğu ve Ege Bölgesi sahil kuşağı koşullarına iyi adapte oldukları saptanmıştır.

Bingöl ve ark. (2012), Çukurova‟da mera tesisinde kullanılabilecek bazı çok yıllık sıcak mevsim buğdaygil yem bitkileri ile bazı baklagil karışımlarının verimlerinin belirlenmesi amacıyla 2009-2011 yılları arasında Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü‟nde araştırma yürütmüşlerdir. Araştırmada adi yalancı darı (Paspalum dilatatum Poir.), Rodos otu (Chloris gayana L.), köpekdişi ayrığı (Cynodon dactylon

(17)

(L.) Pers.), gazal boynuzu (Lotus corniculatus L.) ve yonca (Medicago sativa L.) türlerinin saf, ikili ve üçlü karışımlarının yaş ve kuru ot verimleri incelenmiştir. Denemeler tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek yaş ot verimi (6844,3 kg/da) Rodos otu +yonca, karışımında, en yüksek kuru ot verimi (1692,3 kg/da), köpekdişi ayrığı +Rodos otu +yonca karışımında belirlenmiştir. Araştırmada sonuçlarına dayanılarak, köpekdişi ayrığı, Rodos otu ve adi yalancı darının yonca ile uzun otlatma mevsimine sahip, yüksek ot verimi ve kaliteli ot verebilecek suni meraların oluşturulmasında kullanılabileceği söylenebilir.

7 çim türü ve bu türlere ait 19 çim çeşidinin Antalya İli Sahil Koşullarında performanslarının ve adaptasyon yeteneklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bu çalışma, Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu futbol sahasında 1 yıl süre ile yürütülmüştür. İncelenen bütün özellikler Antalya‟nın iklim durumu da göz önüne alınarak değerlendirildiğinde Antalya ili sahil kuşağında yaz döneminde yeşil alan oluşturmada Bermuda (Cynodon dactylon Pers.) çeşidinin başarıyla kullanılabileceği görülmektedir (Arslan ve Çakmakçı, 2004).

Karakurt (2004) Ankara-Haymana koşullarında yeşil alan tesisinde kullanılabilecek çim türlerinin bazı morfolojik ve fenolojik karakterlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma materyali yabancı kökenli 15 çim türü varyetesi (Lolium perene 5, Festuca ovina 1, Festuca rubra 5, Poa pratensis 2, Agrostis tenuis 1, Cynodon dactylon 1) oluşturmuş, köklenme yoğunluğu, çıkış gücü, kışa dayanıklılık, kurağa dayanıklılık, yaprak eni, yaprak rengi ve dip kaplama gibi fenolojik özellikler ile fide yaş ve kuru ağırlığı, fide boyu, fide sap kalınlığı, dm2‟deki kardeş sayısı, yeniden büyüme kabiliyeti, biçim olgunluğu gün sayısı ve 1000 tane ağırlığı gibi morfolojik özellikler incelenmiştir. İncelenen çeşitler Ankara/Haymana şartlarında olumlu performans göstermişler, sulu koşullarda yeşil alan tesisi için uygun oldukları belirtilmiştir.

Mehmet ve İlknur (2017) Samsun ili kıyı kesiminde yer alan taban meraların bitkisel deseni ve bazı sorunlarını belirledikleri bir çalışmada buğdaygiller familyasından Poa annua L., Poa pratensis L., Lolium perenne L., Lolium multiflorum L., Agrostis castellana Boiss. türlerini tespit etmişlerdir.

(18)

Serin ve Gökkuş (1996), bu çalışmayı sonbahar ve ilkbaharda 4 farklı dozda (0, 4, 8 ve 12 kg N/da) uygulanan azotlu gübrenin kılçıksız bromda tohum verimi ve verim unsurlarına etkilerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Araştırma Erzurum sulu şartlarında 1986-1992 yılları arasında yürütülmüştür. Beş yıllık ortalama sonuçlara göre, azotlu gübreleme tohum verimini artırmıştır. Sulu şartlarda yüksek tohum (40.6 kg/da) ve sap verimi (959.8 kg/da) elde edebilmek için sonbahar da 4+ilkbaharda 8 kg N/da yeterlidir. Azot uygulaması m2 ‟deki salkımlı sap sayısı salkımda tane ağırlığı ve sayısı ile bitki boyunu da önemli ölçüde etkilemiştir. Tohum verimi ile m2 ‟deki salkımlı sap

sayısı ve bitki boyu arasında çok önemli ilişkiler belirlenmiştir.

Yalçın (2004), Orta Karadeniz Bölgesi‟nin sahil kesiminde bulunan doğal meraların vejetasyonu üzerinde yürüttüğü flor istik, fit sosyolojik ve ekolojik bir araştırmada, buğdaygil yem bitkilerinden Agrostis castellana Boiss., Lolium perenne L., Poa annua L., Poa pratensis L., Poa chaixii Vill. bitkilerini belirlemiştir

Akpulat ve Celik (2005) Ordu ilinde Agrostis gigenta Roth., Agrostis capillaris L., Festuca gentea L., Poa pratensis L., Samsun ilinde Festuca drymeja Mertens, Festuca heterophylla Lam., Lolium rigidum Guadin, Poa annua L., Poa infirma Kunth, Poa angustifolia L., Poa sterilis L., Poa bulbosa L., Dactylis glomerata L. var. hispanica, Sinop ilinde ise, Festuca drymeja Mertens, Festuca heterophylla Lam., Festuca valesiaca Schlecicher xGaudin, Lolium multiflorum L., Lolium rigidum Guadin, Dactylis glomerata L. var. hispanica türlerini tespit etmiştir.

Doğrusöz (2012), domuz ayrığının bazı morfolojik ve tarımsal özelliklerini belirlemek amacıyla yaptığı bir çalışmada, bitki boyunu 15-140 cm, salkım ekseni uzunluğunu 8-20 cm ve başakçıkta bulunan çiçek sayısını 2-4 arasında değiştiğini belirtmektedir.

Rauser (1984) Agrostis gigantea Roth.‟nın bakıra töleranslı olan bir ve olmayan iki ekotipinin köklerinde bakır bağlayıcı proteini belirlemiştir. Bakır bağlayıcı proteinler bu üç ekotiptede mevcut ve bakır uygulamasıyla git gide azaldığını belirtmiştir. Bakıra töleranslı ekoptipin, bakır bağlayıcı proteinin ağırlığın çeşitli konsantrasyonlarında bitki gelişimi bir gün içinde arttığını tespit etmiştir.

Hogan ve Rauser (1979), Agrostis gigantea Roth.‟ nın üç klonunda çinko, nikel, bakır ve kobalt toksitesini değerlendirmiştir. Sudbury, Ontario çivarında ki maden atıklarından alınan bu klonlardan, birinin nikel, kobalt ve bakıra, diğerlerinin ise nikel

(19)

elementine töleranslı olduğunu tespit etmiştir. Bu kolanlardan hiçbiri çinkoya tölerans göstermemiştir. Agrostis gigantea klonlarında başta bakır olmak özere nikel, kobalt ve çinko fazlalığı toksit etki yaptığını belirtmektedir.

Agrostis türleri bulunan Agrostis stolonifera en yaygını olan bu buğdaygil türü adını, toprak üzerinde sürünücü bir yapıyla uzayarak ilerleyen ve her boğumdan yeni bir sap ve kök meydana getirerek alanı hızla kaplayan stolonlarından almıştır (Canbolat ve Karaman, 2009).

Bazı kaynaklarda Agrostis palustris Huds. olarak belirtilmektedir (Açıkgöz, 1993). Daha çok, golf oyun alanlarındaki delik çevreleri ile başlangıç noktalarında kullanılmaktadır. Boğumlardan aşağıya doğru kök, yukarıya doğru sürgünler çıkar. Bu özelliği ile stolonlu tavus otu, tohumla olduğu kadar stolonların parçalanması ile vejetatif üretime de uygundur (Canbolat ve Karaman, 2009). Çok yıllık bir serin iklim çim bitkisidir. Tohumların çimlenmesi ve kaplama hızı biraz yavaştır. Ancak daha sonra hızla gelişir. Koyu mat renktedir. Bu tür stolonlarıyla, sık ve yoğun kuvvetli köklere sahiptir. Yayılmasını bu şekilde gerçekleştirmektedir. Stolonları yatık, narin ve uzun dar, ensiz yaprakları ile üremektedir. Aşırı sıcak ve soğuklara dayanabilme açısından en başarılı çim türlerinden biri olan bu buğdaygiller yaz döneminde Akdeniz iklim kuşağında görülen sıcaklık stresine dayanma açısından da orta düzeyde başarılı bir türdür. Çok değişik iklim koşullarına dayanıklıdır. Ancak, en iyi gelişmesini serin ve güneşli alanlarda gösterir. Özellikle iyi bir sulama ve drenaj ile hastalık ve zararlılarla mücadele, bu türün yazın çok ısınan topraklarda yeşil örtüsünü başarıyla sürdürmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Stolonlu tavus otunun önemli bir avantajı da gölgeye dayanıklı olması ve hatta sıcak iklimlerdeki yarı gölge koşullarda daha da başarılı sonuçlar vermesidir (Koyuncu, 2018).

Değişik toprak tiplerine adapte olabilen bu çim türü tuza dayanıklılık açısından da pek çok serin iklim türünden daha başarılı olmaktadır. Agrostis stolonifera, ince dokulu, zarif ince yapısı ile dipten biçimlere dayanıklı ve güzel yeşil alan örtüsü oluşturabilme yeteneğine sahiptir. Bowling oyunu ve golf alanları ile her türlü süs ve spor amaçlı yeşil alanların yapımında başarıyla kullanılabilmektedir. Değişik topraklarda yetişebilen bu tür verimli, ince yapılı, su tutma kapasitesi iyi ve asit (ph 5.5-6.5) toprakları tercih eder. Su göllenmesine karşı dayanımı iyidir. Biçim yüksekliği derinden ayarlanarak güzel, ince yapılı ve sıkı bir çim alan oluşturulabilmektedir. Derin

(20)

biçime de çok dayanıklıdır. İyi bakım koşullarında 0,5 cm derinden biçimlerde dahi zarar görmemektedir (Canbolat ve Karaman, 2009).

Agrostis canina, çok ince yapılı olması, üniform ve kadifeyi andıran görüntüsü nedeniyle kaliteli çim alanların tesisinde kullanılmaktadır. Birim alanda meydana getirdiği kardeş sayısının fazla olması ve bu nedenle de sık kardeşlenme göstermesinden dolayı son yıllarda tercih edilen bir tür konumundadır. Kahverengi tavus otu bazı kaynaklarda köpek tavus otu olarak da tanınmaktadır (Açıkgöz, 1993; Avcıoğlu, 1997) . Çok yıllık olan bitki, rizomsuzdur ve stolonları ile yayılma özelliğine sahiptir. Agrostis stolonifera gibi tohum ve stolonlar (çelik) ile üretilebilmekte olup, düz ovalardan yüksek dağlara, Alpin zonlara kadar geniş yayılma göstermektedir. İklim koşulları bakımından adaptasyonu çok geniştir ve soğuğa dayanıklılığı çok iyidir. Kurağa dayanıklılığı ise sınırlıdır, ph 5.0-6.0 olan hafif asitli, genellikle kayalık (sistik), silisli ve kumlu toprakları tercih etmekte ve gölge alanlarda karışımlara alınabilmektedir. Derinden biçimlere (0,5-1 cm) de dayanabilmektedir. Sık biçim en iyi sonuç verir. Kadife gibi olan görünümü nedeniyle de genellikle golf alanları ve bowling oyun alanlarında ideal bir türdür (Canbolat ve Karaman, 2009).

Agrostis gigantea erozyon kontrolü, uzun ve kısa süreli meralar, ayrıca yeşil alanlarda üstten tohumlama (overseeding) için kullanılmaktadır. Tohumlarının çabuk çimlenmesi nedeniyle kanal boyları, yol şevleri gibi alanlarda stabiliteyi sağlamak amacıyla tercih edilmektedir. Oldukça geniş yayılım gösterdiğinden adaptasyonu yüksek bir buğdaygil çim bitkisidir. Agrostis gigantea yeşil alan çim bitkisi olarak kullanımının yanında, kuru ot üretiminde de kullanılmaktadır. Özellikle birinci biçimde verimi yüksek olmaktadır. Ancak, yem bitkisi olarak kullanımı, veriminin yüksek olmaması nedeniyle sınırlıdır. Rizomlu ve çok yıllık olan bu tür, kaba fakat oldukça yoğun çim alan oluşturmaktadır. Karasal iklimlerde daha iyi gelişme göstermektedir. Geniş toprak tiplerinde ve nemli, rutubetli koşullarda gelişebilmekledir. Çok asit topraklarda ve düşük gübreli fakir killi topraklara daha iyi adapte olmuştur. Kuraklığa nispeten dayanıklıdır, fakir drenajlı topraklarda da gelişebilmektedir (Canbolat ve Karaman, 2009).

Gençkan (1983a), Agrostis gigantea'da bitki boyunun 20 – 40 cm arasında değiştiğini, 1000 tane ağırlığının ise 0.05 g olduğunu bildirmektedir. Agrostis gigantea'da Carey (1985), bitki boyunu 60 – 120 cm, salkım boyunu 10 – 20 cm

(21)

arasında belirlemiştir. Davis (1985), Agrostis gigantea'da bitki boyunun 40 – 120 cm, yaprak ayası boyunun 3.5 – 20 cm, yaprak ayası genişliğinin 1.3 – 8 mm, salkım boyunun 6 – 28 cm; Agrostis capillaris var. capillaris L. (Syn. Agrostis tenuis Sibth.)'de bitki boyunun 8 – 58 cm, yaprak ayası boyunun 1.5 – 15 cm, yaprak ayası genişliğinin 1 – 2.5 cm, salkım boyunun 2 – 15 cm; Agrostis stolonifera'da bitki boyunun 30 – 120 cm, yaprak ayası boyunun 4 – 10 cm, yaprak ayası eninin 2 – 5 mm, salkım boyunun 5 – 24 cm olduğunu belirlemiştir.

Öztan ve Okatan (1985), Agrostis tenius (Agrostis capillaris var. capillaris)'da bitki boyunun 20 – 40 cm, yaprak ayası genişliğinin 1 – 3 mm, yaprak ayası uzunluğunun 5 – 10 cm arasında ve kısa stolon oluşturan bir bitki olduğunu belirtmektedirler.

Turkmen ve ark. (2002), Agrostis capillaris'de bitki boyunun 20 – 60 cm; Agrostis gigantea'da bitki boyunun 40 – 120 cm, bin tane ağırlığının 0.05 g olduğunu belirtmektedirler. (Canbolat ve Karaman, 2009) Agrostis gigantea'da bitki boyunun 30 – 100 cm, Agrostis capillaris'de 20 – 25 cm arasında değiştiğini bildirmektedir.

(22)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. AraĢtırma Yerinin Toprak ve Ġklim Özellikleri

3.1.1. AraĢtırma Yeri

Doğadan toplanan Agrostis spp. genotiplerinde morfolojik çeşitliliğin belirlenmesi amacıyla yürütülen bu araştırma, Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Kampüsü Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Prof. Dr. Abdülkadir Akçin Deneme Tarlası‟ nda 2015-2016 yılında yürütülmüştür. Araştırmanın yapıldığı yer, deniz seviyesinden yaklaşık 1128 m yüksekliktedir.

3.1.2. Toprak Özellikleri

Araştırmanın yapıldığı S.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme arazisine ait toprak analiz sonuçları Çizelge 3.1‟ de verilmiştir. Çizelge 3.1‟ de görüldüğü gibi toprak killi-tınlı bir yapıda olup, organik madde muhtevası 0-30 cm derinlikte orta seviyede (% 2.40), 30-60 cm derinlikte ise düşük (% 1.48) seviyededir. 0-30 ve 30-60 cm derinliklerden alınan örneklere bakıldığında kireç muhtevası bakımından yüksek olan topraklar (% 35.5- 33.3), alkali reaksiyon göstermekte (pH:8.10- 8.03) olup, tuzluluk sorunu yoktur. Toprakta yarayışlı fosfor (1.80- 1.31 kg/da) ve çinko (0.43- 0.52 ppm) seviye miktarı azdır. Analiz sonuçlarına göre, deneme alanı demir (14.13- 9.11 ppm), bakır (1.63- 1.75 ppm) ve mangan (6.95- 5.46 ppm) açısından yeterli seviyededir.

(23)

Çizelge 3.1. Araştırma yeri topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Toprak Derinliği(cm) pH Elektriki Kon. EC25x10-3 Organik Madde(%) Kireç (CaCO3) (%) Bünye Sınıfı 0-30 30-60 8.10 8.03 0.88 0.79 2.40 1.48 35.5 33.3 61(Killi Tın) 60(Killi Tın) Toprak Derinliği (cm) Fosfor (kg/da) Zn(ppm) Fe(ppm) Cu(ppm) Mn(ppm) 0-30 30-60 1.80 1.31 0.43 0.52 14.13 9.11 1.63 1.75 6.95 5.46 3.1.3. Ġklim Özellikleri

Konya ilinde denemenin yürütüldüğü, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü uygulama alanının 2016 yılı ve uzun yıllar ortalamasına ait sıcaklık, yağış ve nispi nem değerleri Çizelge 3.2‟ de verilmiştir.

(24)

Çizelge 3.2. Konya ilinin uzun yıllar ve 2016 yılı ortalamalarına ait bazı meteorolojik değerler Uzun Yıllar Ortalaması (2009-2015) 2016 Yılı Değerleri

Aylar Ortalama Sıcaklık (°C ) Toplam YağıĢ (mm) Ortalama Nem (%) Ortalama Sıcaklık (°C ) Toplam YağıĢ (mm) Ortalama Nem (%) Ocak 12,57 19,48 55,74 1.2 37.6 68.3 Şubat 12,73 22,00 56,76 7.6 6.4 59.3 Mart 13,46 18,50 53,43 8.8 54.4 50.0 Nisan 13,15 24,88 55,27 15.8 12.4 39.0 Mayıs 13,08 34,22 58,53 16.5 36.0 52.0 Haziran 14,93 30,02 54,47 22.8 46.3 41.0 Temmuz 12,35 26,85 52,25 25.3 0.4 33.9 Ağustos 13,06 29,70 53,26 25.9 0.2 36.2 Eylül 13,21 26,07 42,84 19.2 38.0 44.1 Ekim 14,03 49,90 57,15 14.8 0.0 48.4 Kasım 14,68 34,47 34,19 7.2 17.8 52.3 Aralık 12,57 19,48 55.,74 -0.7 83.1 76.2 Toplam veya Ortalama 14,529 316,09 52,17 13.7 332.6 50.05

*Değerler, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Kayıtlarından Düzenlenmiştir 3.2. Materyal

Çalışmada kullanılan materyaller, Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI tarafından yürütülen TÜBİTAK 113O919 nolu “ Doğal Florada Bulunan Çim ve Yem Olarak Kullanılabilecek Bazı Buğdaygil Yem Bitkilerinin Toplanması ve Islah Amaçlı Kullanılması” adlı proje kapsamında, 2014-2015 yıllarında toplanan 290 adet agrostis cinsine ait genotiplerdir. Hem köklü bitki hem de tohum olarak toplanmış olan agrostis genotipleri Ankara, Çankırı, Çorum, Yozgat, Eskişehir, Afyon, Konya, Aksaray, Niğde, Karaman, Kırşehir, Kayseri, Kırıkkale, Sivas, Mersin, Antalya, Adana, Osmaniye, Erzincan, Gümüşhane, Bursa, Bolu, İzmit, Kastamonu, İstanbul, Balıkesir ve Çanakkale illerinden toplanmıştır. Toplanan il sayısı 27‟ dir. Yapılan gezilerde vejetasyon oluşum süreleri takip edilmiştir. 2014 yılında yapılan gezilerde toplanan bitkilerin lokasyonları,

(25)

enlem, boylam ve yükseltileri Çizelge 3.3.‟de verilmiştir. 2015 yılında yapılan gezilerde toplanan bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri Çizelge 3.4.‟ de verilmiştir.

Çizelge 3.3. 2014 yılında toplanan bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri Toplanan bitki Türü Alınan Bitki

Durumu

Lokalite (Alınan yer)

Enlem Boylam Yükselti

Agrostis stolonifera L. Köklü bitki Kozan-Adana 37°04.914K 035°28.791D 210m

Agrostis stolonifera L(2 adet genotip) Köklü bitki Kozan-Horzum Adana 37°36.342K 035°50.638D 614m Agrostis gigantea

Roth.(2 adet genotip)

Köklü bitki Aladağ- Sanibey

Barajı Adana 37°22.831K 035°27.959D

165m

Agrostis stolonifera L. Köklü bitki Karaisalı Adana 36°59.501K 035°09.189D 25m

Agrostis stolonifera

L.(2 adet genotip)

Köklü bitki Tarsus- Çamalan Adana

37°08.538K 034°50.298D 560m

Agrostis gigantea

Roth.

Köklü bitki Akçatekir- Eski Konacık Köy Mezarlığı-Pozantı

37°23.820K 034°50.962D 905m

Agrostis gigantea

Roth.

Köklü bitki Aslantaş Adana-Kadirli Karatepe

37°17.871K 036°14.707D 165m

Agrostis canina L. Köklü bitki Karatepe Köyü

Sağlamerler Mahallesi Adana-Kadirli 37°16.532K 036°13.608D 239m Agrostis stolonifera L.(2 adet genotip) Köklü bitki Osmaniye-Kadirli Yolu 37°15.929K 036°13.181D 313m

Agrostis stolonifera L. Köklü bitki Karatepe-Osmaniye

37°14.537K 036°12.602D 322m

Agrostis stolonifera L. Köklü bitki Karaisalı-

Çatalan- Adana 37°17.774K 035°14.592D 201m Agrostis gigantea Roth. Köklü bitki Güzeloluk-Çamalan Çamlıyayla Mersin-Tarsus 37°10.209K 034°48.828D 612m Agrostis gigantea

Roth.(3 adet genotip)

Köklü bitki İbradı- Antalya 37°02.452K 031°43.834D 949m

Agrostis gigantea Roth. Köklü bitki Taşkesiği Mahallesi Antalya-Akseki 36°45.842K 031°39.265D 329m

Agrostis stolonifera L. Köklü bitki Taşkesiği

Mahallesi Antalya-Akseki

36°45.842K 031°39.265D 329m

Agrostis gigantea

Roth.(2 adet genoti)

Köklü bitki Antalya- Kemer-Kuzdere Kanyon Park

36°35.509K 030°30.487D 89m

Agrostis stolonifera

L.(3 adet genotip)

Köklü bitki Antalya- Kemer-Kuzdere Kanyon Park 36°35.509K 030°30.487D 89m Agrostis stolonifera L.(2 adet genotip) Tohum Kemer-Kanyon Antalya 36°36.012K 030°29.156D 162m

Agrostis stolonifera L. Tohum Korkuteli-

Antalya

36°58.406K 030°09.097D 1224m

Agrostis stolonifera L. Köklü bitki Korkuteli- Antalya

36°58.406K 030°09.097D 1224m

Agrostis gigantea

Roth.(2 adet genotip)

(26)

Agrostis stolonifera

L.(3 adet genotip)

Köklü bitki Sivas- Mescidli 39°39.541K 037°00.607D 1296m

Agrostis stolonifera L.( 4 adet genotip) Köklü bitki Seydişehir-Tınaztepe Tesisleri 37°16.097K 031°54.997D 1642m

Agrostis canina L. Köklü bitki Konya- Antalya

Akseki

37°08.884K 031°53.313D 1541m

Agrostis canina L. Köklü bitki Akseki- Beyşehir

geçişi- Cevizli

37°09.141K 031°47.817D 1207m

Agrostis gigantea

Roth.

Köklü biti Yozgat 39°51.607K 034°55.494D 1285m

Agrostis stolonifera L. Köklü bitki Bolu Kartaltepe 40°41.402K 031°45.865D 1520m

Agrostis gigantea

Roth.(3 adet genotip)

Köklü bitki Bolu Kartaltepe zirvesi

40°35.476K 031°48.407D 2002m

Agrostis gigantea

Roth.( 2 adet genotip)

Tohum Bolu Kartaltepe zirvesi

40°35.476K 031°48.407D 2002m

Agrostis gigantea

Roth.(6 adet genotip)

Tohum Sapanca Gölü kenarı 40°42.816K 030°19.153D 49m Agrostis stolonifera L.( 16 adet genotip) Tohum Sapanca Gölü kenarı 40°42.816K 030°19.153D 49m Agrostis stolonifera L.(5 adet genotip)

Tohum Sapanca- Kartepe 40°39.674K 030°08.019D 1007m

Agrostis stolonifera L. Tohum

Seydişehir-Beyşehir Cevizli 37°12.169K 031°46.334D 1111m Agrostis gigantea Roth. Tohum Konya 37°47.844K 032°10.934D 1113m Agrostis gigantea

Roth.(2 adet genotip)

Tohum Karabük-Kastamonu çıkışı 41°21.323K 033°39.731D 1177m Agrostis stolonifera L.(4 adet genotip) Tohum VSB bahçeleri-Adana 36°59.501K 035°09.189D 250m Agrostis gigantea Roth. Tohum VSB bahçeleri-Adana 36°59.501K 035°09.189D 250m Agrostis gigantea

Roth.(3 adet genotip)

Tohum Düden Şelalesi-Antalya

36°31.892K 029°59.445D 1043m

Agrostis stolonifera L. Tohum Düden Şelalesi

Antalya

36°31.892K 029°59.445D 1043m

Agrostis stolonifera L. Tohum Şile-İstanbul 40°40.533K 031°46.847D 1686m

Arostis stolonifera L. Tohum

Altınoluk-Mudanya-Tril 40°08.120K 029°01.498D 956m Agrostis gigantea Roth. Tohum Şehitlik-Ecebat Çanakkale 40°10.800K 26°19.200D 5m Agrostis stolonifera L.( 2 adet genotip) Tohum Şehitlik-Çanakkale 40°10.800K 26°19.200D 5m Agrostis stolonifera L.(2 adet genotip) Tohum Şehitlik- Conkbayır Çanakkale 40°10.800K 26°19.200D 5m

Agrostis stoloifera L Tohum Çanakkale-

İzmir-250.km 40°07.800K 26°25.200D

(27)

Çizelge 3.4. 2015 yılında toplanan bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri Toplanan bitki Türü Alınan bitki durumu Lokalite (Alınan yer)

Enlem Boylam Yükselti

Agrostis stolonifera L. Tohum Antalya-Isparta 50.km 37°04.420K 030°48.666D 135m Agrostis stolonifera L. Tohum Gülek 37°12.525K 034°47.851D 889m Agrostis gigantea Roth.(11 adet genotip) Tohum Seydişehir 42.km 37°16.097K 031°54.997D 1642m Agrostis stolonifera L.( 7 adet genotip)

Tohum Akseki yolu 37°08.884K 031°53.313D 1541m

Agrostis gigantea Roth. Tohum Korkuteli- Fethiye 38°96.473K 035°24.332D 1480m Agrostis gigantea Roth. Tohum Fethiyeden-Denizli İl sanırı 37°46.322K 029°06.318D 1500m

Doğadan tohum olarak toplanmış olan bitkiler serada saksılara ekilerek, köklü bitki olarak toplanmış olanlar ise saksılara dikilerek gelişmeleri sağlanmıştır. Sera şartlarında, yeterince büyüme gösteren genotipler fide halinde 2015 Temmuz-Ağustos aylarında araziye şaşırtılmıştır.

3.3. Yöntem

Materyaller fide halinde 2015 yılı Temmuz-Ağustos ayları içerisinde 0.5m x 0.5m aralıklarla S.Ü. Ziraat Fakültesi deneme tarlasına dikilmiştir. Bitkiler salkım oluşturdukları zaman tür ve alttür ayrımları yapılmıştır. Dikim yapılmış olan bitkiler için sulama, gübreleme, yabancı ot mücadelesi ve biçim gibi normal çim bakım teknikleri düzenli olarak uygulanmıştır. Bu bitkilerde çim ve yem bitkisi olmak üzere iki amaca yönelik bitkisel ve tarımsal özellikler incelenmiştir. Gözlem ve ölçümler 2016 yılında yapılmıştır.

(28)

3.4. AraĢtırmada Yapılan Gözlem ve Ölçümler

Yapılan ölçüm ve gözlemler International Union For The Protection Of New Varieties Of Plants (UPOV) kriterleri, (Tamkoç ve ark., 2009) „nın kullandığı yöntemler esas alınarak uygulanmıştır.

3.4.1. Çim Kalitesi (1-9 skalası)

Çim kalitesi renk, yoğunluk, üniformite, doku (tekstür), hastalık ya da çevresel streslere tepkimesinin bir kombinasyonu görsel olarak değerlendirilmiştir. Skala değerleri:

1= En zayıf/kötü 6= Kabul edilebilir 9= Üstün veya ideal.

3.4.2. Mevsimsel Renk DeğiĢimi (1-9 skalası)

Bitkilerin renkleri belirlenirken mevsimlere göre ayrı ayrı belirlenmiştir. İlkbahar ve sonbaharda, yaz ve kış dönemlerinde renk gözlem ve ölçümleri yapılmıştır. Rengini muhafaza edebilme; mevsim değiştikçe rengini koruyabilme kabiliyetidir. Görsel olarak, 1-9 skalası kullanılmıştır ve skala değerleri:

1= Saman sarısı-kahverengi

9= Koyu yeşil olarak değerlendirilecektir.

3.4.3. Yaprak Dokusu (1-9 skalası)

Yaprak dokusu, yaprak genişliğinin görsel ölçümüdür. Değerlendirme salkım teşkil edebilecek bir gövdenin gelişmiş yaprağı dikkate alınarak yapılmıştır. Skala değerleri:

1= Dar/narin 5= Orta

(29)

3.4.4. Yoğunluk (1-9 skalası)

Çim yoğunluğu birim alandaki sürgün miktarının görsel olarak tahmin edilmesidir. Sürgün yoğunluğu yılın farklı zamanlarına göre değişir. Yoğunluk gözlemleri, ilkbahar, yaz ve sonbaharda yapılarak iklimsel farklılıklar gözlemlenmiştir. Görsel olarak 1-9 skalası kullanılmıştır:

1= Çok seyrek 3= Seyrek 5= Orta 7= Sık 9= Çok sık

3.4.5. Salkım OluĢturma Eğilimi (1-9 skalası)

Bitkilerde en az üç salkım görüldüğünde her bir genotip için kaydedilmiştir. Skala değerleri: 1= Yok ya da zayıf 3= Zayıf 5= Orta 7= Güçlü 9= En Güçlü

3.4.6. Sonbaharda Büyüme ġekli

Sonbaharda büyüme şekli ekim yılında gözlemlenmiştir. Gözlemler bitki habitusunun toprak yüzeyi ile yaptığı açı dikkate alınarak Şekil 1 ‟deki gibi görsel olarak yapılmıştır. Skala değerleri:

1= Dik 3= Yarı dik 5= Orta 7= Yarı yatık 9= Yatık

(30)

ġekil 3.10. Çim bitkilerinin görünüşlerine göre sınıflandırılması. 3.4.7. Bitki Boyu (cm)

Gelişmesini tamamlamış en az 3 saptan alınmış olan bitki boyu, sapların toprak yüzeyi ile en uç noktası arası arasındaki mesafenin cm cinsinden ölçülmesi ile bulunmuştur.

3.4.8. Yaprak Eni (mm)

Bitki boyu ölçülen saplarda gelişmesini tamamlamış yaprağın eni ölçülerek mm cinsinden kaydedilmiştir.

3.4.9. Yaprak Boyu (cm)

Yaprak eni ölçülen yaprakların yaprak boyu da cetvel yardımıyla ölçülerek cm cinsinden kaydedilmiştir.

3.4.10. Ġlkbaharda Yeniden Büyüme Zamanı

Bitkilerin ilkbaharda yeniden büyüme zamanı 1-9 skalası kullanılarak belirlenmiştir. Skala değerleri aşağıda verilmiştir.

1= Hiç sürmemiş veya ölmüş, 3= sürmemiş (geçci), 5 = Sürmüş (Ortancı), 7 =iyi sürmüş (erkenci), 9 = Çok erkenci (her zaman gelişen)

(31)

3.4.11. Salkım Boyu (cm)

Her bir genotip için bitki boyu ölçülen 3 sapta, salkım üzerindeki en altındaki başakcık sapının çıktığı yer ile en üstteki başakcık sapının başak eksenine bağlandığı yer arasındaki mesafe cm cinsinden ölçülerek belirlenmiştir.

3.4.12. Son Boğum Uzunluğu (cm)

Bitki boyu ölçülen sapların, bayrak yaprağın çıktığı boğumdan ilk başakcık sapının başak eksenine bağlandığı yere kadar olan mesafenin cm cinsinden ölçülmesi ile tespit edilmiştir.

3.4.13. Bitki BaĢına Tohum Verimi (g/bitki)

Bitkiler tohum hasadı olgunluğuna geldiğinde her bitki ayrı ayrı hasat ve harman edildikten sonra elde edilen tohumlar 0.01 hassasiyetteki terazide tartılarak belirlenmiştir.

3.4.14. 1000 Tohum Ağırlığı (g)

Her bitkiden ayrı ayrı elde edilen tohumlardan sağlam olanların 4 x 100 şeklinde sayılması, ortalamalarının alınması ve 10 ile çarpılması sureti ile hesap edilmiştir.

(32)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

2014-2015 yıllarında Agrostis cinsine ait tohum ve köklü bitkiler doğadan toplanmıştır. Toplanan genotiplere ait lokasyonlar Çizelge 3.3 ve Çizelge 3.4‟ de verilmiştir. Toplanan genotiplerin teşhisleri yapılmıştır ve türlerin isimleri aşağıda verilmiştir. Teşhis bitkilere ait özellikler ortaya çıkınca yapılmıştır.

4.1 Agrostis canina L. 4.2 Agrostis gigantea Roth. 4.3 Agrostis stolonifera L.

4.1. Agrostis canina L.

Agrostis canina genotiplerinde yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.1.‟ de verilmiştir. Çizelge 4.1‟ nin incelenmesinde görüldüğü gibi ortalama değerler şöyledir. Çim kalitesi 6,54; mevsimsel renk değişimi 4,69; yaprak dokusu 2,62; yoğunluk 5,69; bitki boyu 18,85 cm; yaprak eni 0,20 cm; yaprak boyu 4,75 cm; sonbaharda büyüme şekli 3,00; bitki çapı 6,91 cm; ilkbaharda büyüme zamanı 4,33; başaklanma eğilimi 3,18; başak boyu 3,80 cm; son boğum uzunluğu 22,60 cm; tohum verimi 0,41 gr olarak gözlemlenmiş veya ölçülmüştür. Bu projede elde edilen değerler çalışmaların uzun süreli yapılmasıyla daha sağlıklı olacaktır. Çünkü projeyle incelenen çok yıllık bitkilerin bitkisel özellikleri her yıl farklılık gösterebiliyor. Burada önemli olan verim ve kaliteyi uzun yıllar devam ettirebilmektir.

(33)

Çizelge 4.1. Agrostis canina L. genotiplerinde incelenen özelliklerin ortalama, en yüksek, en düşük,

standart sapma (sd) ve değişim katsayısı (CV) değerleri

Özellikler Örnek sayısı Ortalama En yüksek En düĢük Sd CV (%) Çim Kalitesi (1-9) 50 6,54 7,00 6,00 0,52 7,94

Mevsimsel renk değişimi (1-9) 50 4,69 6,00 3,00 0,85 18,22 Yaprak dokusu (1-9) 50 2,62 4,00 1,00 1,26 48,21 Yoğunluk (1-9) 50 5,69 8,00 5,00 1,03 18,12 Bitki boyu (cm) 50 18,85 56,00 3,00 14,96 79,38 Yaprak eni (cm) 50 0,20 0,60 0,01 0,19 98,74 Yaprak boyu (cm) 50 4,75 10,00 0,10 3,14 66,07

Sonbaharda büyüme şekli (1-9)

50 3,00 3,00 3,00 0,00 0,00

Bitki Çapı (cm) 50 6,91 14,00 2,00 3,88 56,23

İlkbaharda yeniden büyüme zamanı (1-9)

50 4,33 7,00 3,00 1,63 37,68

Başaklanma eğilimi (1-9) 50 3,18 7,00 1,00 2,60 81,74

Başak boyu(cm) 50 3,80 5,00 3,00 1,10 28,83

Son boğum uzunluğu (cm) 50 22,60 26,00 17,00 3,91 17,31

(34)

Çizelge 4.2. Agrostis canina L. genotiplerinde incelenen özellikler arasındaki korelasyon katsayıları(r)

** Korelasyon 0.01 düzeyinde önemlidir. * Korelasyon 0.05 düzeyinde önemlidir. ÇK: Çim Kalitesi (1-9), MR: Mevsimsel renk değişimi (1-9) YD:Yaprak dokusu (1-(1-9), YO:Yoğunluk (1-(1-9), BB:Bitki boyu (cm), YE:Yaprak eni (cm), YB:Yaprak boyu (cm), SB:Sonbaharda büyüme şekli (1-9), ÇA:Bitki Çapı (cm), İB:İlk baharda yeniden büyüme zamanı (1-9), BE:Başaklanma eğilimi (1-9), BBY:Başak boyu (cm), SBU:Son boğum uzunluğu (cm), TV:Tohum verimi (gr)

Agrostis canina genotiplerinde incelenen bitkisel özellikler arasındaki ikili ilişkiler Çizelge 4.2.' de görülmektedir. Çizelge 4.2.‟ de görüleceği gibi incelenen özellikler bakımından önemli ilişkiler tespit edilmemiştir.

4.2. Agrostis gigantea Roth.

Agrostis gigantea genotiplerinde yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.3.‟ de verilmiştir. Çizelge 4.3.‟ ün incelenmesinde görüldüğü gibi ortalama değerler şöyledir. Çim kalitesi 6,78; mevsimsel renk değişimi 5,36; yaprak dokusu 3,24; yoğunluk 5,37; bitki boyu 29,50 cm; yaprak eni 0,28 cm; yaprak boyu 6,77 cm; sonbaharda büyüme şekli 3,76; bitki çapı 13,14 cm; ilkbaharda büyüme zamanı 5,00; başaklanma eğilimi 3,79; başak boyu 6,62 cm; son boğum uzunluğu 21,65 cm; tohum verimi 0,57 gr olarak gözlemlenmiş veya ölçülmüştür. Bu projede elde edilen değerler çalışmaların uzun süreli yapılmasıyla daha sağlıklı olacaktır. Çünkü projeyle incelenen çok yıllık bitkilerin

ÇK MR YD YO BB YE YB ÇA İB BE BBY SBU TV

ÇK 1 MR -0,159 1 YD -0,167 0,19 1 YO -0,132 -0,022 -0,355 1 BB 0,151 -0,082 0,756** -0,268 1 YE 0,13 0,279 0,747** -0,461 0,715** 1 YB 0,283 0,507 0,627* -0,366 0,561 0,706* 1 ÇA 0,022 0,331 0,371 -0,059 0,346 0,393 0,742* 1 İB 0,316 -0,079 0,777 -0,4 0,989** 0,930** 0,714 0,444 1 BE 0,375 -0,145 0,585 -0,123 0,727* 0,627* 0,28 -0,196 0,894* 1 BBY 0,667 0,167 -1,00** 0,612 -0,454 -0,745 -0,06 -0,152 0.0 1,000** 1 SBU 0,373 -0,257 -0,093 0,486 0,516 0,209 0,093 0,69 0,5 0,093 0,093 1 TV 0,161 -0,117 -0,458 -0,332 -0,092 -0,256 0,164 -0,119 0,309 -0,129 0,446 -0,026 1

(35)

bitkisel özellikleri her yıl farklılık gösterebiliyor. Burada önemli olan verim ve kaliteyi uzun yıllar devam ettirebilmektir(Gençkan, 1983a). Agrostis gigantea'da bitki boyunun 20 – 40 cm arasında değiştiğini, 1000 tane ağırlığının ise 0.05 g olduğunu bildirmektedir. Agrostis gigantea'da (Carey, 1985), bitki boyunu 60 – 120 cm, salkım boyunu 10 – 20 cm arasında belirlemiştir. (Davis, 1985a), Agrostis gigantea'da bitki boyunun 40 – 120 cm, yaprak ayası boyunun 3.5 – 20 cm, yaprak ayası genişliğinin 1.3 – 8 mm, salkım boyunun 6 – 28 cm olduğunu belirlemiştir.(Turkmen ve ark., 2002) , Agrostis gigantea'da bitki boyunun 40 – 120 cm, bin tane ağırlığının 0.05 g olduğunu belirtmektedirler (Avcıoğlu ve ark., 2009b). Agrostis gigantea'da bitki boyunun 30 – 100 cm arasında değiştiğini bildirmektedir. Yapılan proje ile diğer araştırıcıların yaptığı çalışmalar benzerlik veya farklılık arz edebilir. Bunun nedeni genetik yapı ve ekolojik çevre farklılığı olabilir.

(36)

Çizelge 4.3. Agrostis gigantea Roth. genotiplerinde incelenen özelliklerin ortalama, en yüksek, en düşük, standart sapma (sd) ve değişim katsayısı (CV) değerleri

Özellikler Örnek sayısı (adet) Ortalama En yüksek En düĢük Sd CV (%) Çim Kalitesi (1-9) 50 6,78 8,00 5,00 0,71 10,52

Mevsimsel renk değişimi (1-9) 50 5,36 8,00 2,00 1,29 24,13

Yaprak dokusu (1-9) 50 3,24 7,00 1,00 1,12 34,59

Yoğunluk (1-9) 50 5,37 8,00 2,00 1,34 25,02

Bitki boyu (cm) 50 29,50 76,00 3,00 16,60 56,27

Yaprak eni (cm) 50 0,28 0,60 0,01 0,10 37,44

Yaprak boyu (cm) 50 6,77 43,00 0,10 4,34 64,14

Sonbaharda büyüme şekli (1-9) 50 3,76 9,00 1,00 2,23 59,21

Bitki Çapı (cm) 50 13,14 32,00 3,00 5,54 42,20

İlkbaharda yeniden büyüme zamanı (1-9)

50 5,00 9,00 3,00 1,83 36,57

Başaklanma eğilimi eğilimi (1-9) 50 3,79 9,00 1,00 2,31 61,05

Başak boyu(cm) 50 6,62 16,00 2,00 3.32 50.22

Son boğum uzunluğu (cm) 50 21,65 46,00 5,00 9.14 42.21

(37)

Çizelge4.4: Agrostis gigantea Roth. genotiplerinde incelenen özellikler arasındaki korelasyon katsayıları(r)

ÇK MR YD YO BB YE YB SB ÇA ĠB BE BBY SBU TV

ÇK 1 MR 0,013 1 YD -0,072 -0,081 1 YO 0,021 0,058 -0,064 1 BB 0,119 0,043 -0,054 0,093 1 YE -0,109 -,180* 0,307** 0,11 0,375** 1 YB -0,069 -0,064 0,086 0,005 0,156 0,302** 1 SB -0,045 0,067 -0,035 -0,017 -0,135 0,084 0,068 1 ÇA 0,116 0,06 0,016 -0,071 0,704** 0,304** 0,04 0,298* 1 ĠB -0,072 0,222 -0,017 0,012 0,441** 0,217 0,193 0,333** 0,491** 1 BE -,200* 0,14 0,02 -0,008 0,486** 0,151 0,123 0,254* 0,473** 0,806** 1 BBY 0,011 0,074 -0,109 0,141 0,636** 0,227 0,038 -0,053 0,529** 0,136 0,248* 1 SBU 0,065 0,039 -0,07 0,098 0,821** 0,297* 0,007 -0,232 0,511** 0,078 0,283* 0,729** 1 TV -0,04 -0,026 -0,028 -0,013 0,006 0,055 -0,047 -0,033 0,044 -0,189 0,045 0,082 -0,058 1

** Korelasyon 0.01 düzeyinde önemlidir. * Korelasyon 0.05 düzeyinde önemlidir. ÇK: Çim Kalitesi (1-9), MR: Mevsimsel renk değişimi (1-9) YD: Yaprak dokusu (1-(1-9), YO: Yoğunluk (1-(1-9), BB: Bitki boyu (cm), YE: Yaprak eni (cm), YB: Yaprak boyu (cm), SB: Son baharda büyüme şekli (1-9), ÇA: Bitki Çapı (cm), İB: İlk baharda yeniden büyüme zamanı (1-9), BE: Başaklanma eğilimi (1-9), BBY: Başak boyu (cm), SBU: Son boğum uzunluğu (cm),TV: Tohum verimi (gr)

Agrostis gigantea genotiplerinde incelenen bitkisel özellikler arasındaki ikili ilişkiler Çizelge 4.4.' de görülmektedir. Çizelge 4.4. incelendiğinde görüleceği gibi çim kalitesinde 0.05 düzeyinde başaklanma eğilimi ile olumlu ve önemli ilişki vardır. Çim kalitesi yeşil alanlarda kullanılabilme imkânları araştırılan çim bitkileri için önemli bir özelliktir.

4.3. Agrostis stolonifera L.

Agrostis stolonifera genotiplerinde yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.5.‟ de verilmiştir. Çizelge 4.5.‟ in incelenmesinde görüldüğü gibi ortalama değerler şöyledir. Çim kalitesi 6,85; mevsimsel renk değişimi 5,43; yaprak dokusu 2,95; yoğunluk 5,56; bitki boyu 27,79 cm; yaprak eni 0,23 cm; yaprak boyu 6,67 cm; sonbaharda büyüme şekli 4,61; bitki çapı 11,48 cm; ilkbaharda büyüme zamanı 4,98; başaklanma eğilimi 4,09; başak boyu 5,98 cm; son boğum uzunluğu 18,33 cm; tohum verimi 0,62 gr olarak gözlemlenmiş veya ölçülmüştür. Bu projede elde edilen değerler çalışmaların uzun

Şekil

Çizelge 3.1. Araştırma yeri topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri  Toprak  Derinliği(cm)  pH  Elektriki Kon
Çizelge 3.2. Konya ilinin uzun yıllar ve 2016 yılı ortalamalarına ait bazı meteorolojik değerler  Uzun Yıllar Ortalaması (2009-2015)  2016 Yılı Değerleri
Çizelge 3.3. 2014 yılında toplanan bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri  Toplanan bitki Türü  Alınan Bitki
ġekil 3.10. Çim bitkilerinin görünüşlerine göre sınıflandırılması.
+6

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

The increase in myelination may be the result of increased Schwann cell numbers in HRP3-II- overexpressing co-cultures compared to GFP and HRP3- I-overexpressing

To conclude, this is the first report which investigates the protective and ameliorative effects of O.  ficus  indica fruits against cisplatin-induced nephrotoxicity

Çocukların ambulasyon düzeyi ile PEF (litre) ve PEF (%) değerleri arasında negatif ilişki bulunmuştur, diğer solunum fonksiyon parametreleri ile ambulasyon düzeyi

Geographical Information Systems and crime mapping are only a more developed and modernized implementation of traditional types of things that law enforcement agencies have

Bu anlamda, asıl mükellefin vergi borcuyla ilgili alacaklı vergi dairesine karĢı vergi kesintisi yapıp ödemekle, vergi borcunu kendi malvarlığından ödemekle

Processus pterygoideus lamina medialis ve lateralis’in orta hatta uzaklığı (PP-LM, PP-LL), Foramen magnum sagittal çapı, transvers çapı ve alanı (FMsgt, FMtrn,

Biz de bu çalışmamızda ataerkil bir toplum olan Hindistan toplumunda ağır ekonomik koşullar altında ezilen kadınların çektikleri sıkıntıların bir kadın gözüyle

The framework of the study consist of research relevant components of spatial ability, importance of spatial skills in mathematics education, training of spatial ability