• Sonuç bulunamadı

Avrupa Anayasası ve Onay Sürecinin Bir Parçası Olarak Referandumlar: Avrupa Bütünleşmesi Açısından Bir İnceleme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avrupa Anayasası ve Onay Sürecinin Bir Parçası Olarak Referandumlar: Avrupa Bütünleşmesi Açısından Bir İnceleme"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dokuz Eylül Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Cilt 8, Say : 4, 2006

Avrupa Anayasas ve Onay Sürecinin Bir Parças Olarak Referandumlar: Avrupa Bütünle mesi Aç s ndan Bir nceleme

Ara . Gör. Pelin Sönmez

1 G R $

AB’nin, özellikle siyasi alanlar içeren bütünle'me konusu Birli(in kurulu'undan bu güne kadar gerçekle'tirilmesi dü'ünülen ve özellikle 1990’l y llardan itibaren sürekli gündeminde yer alarak geli'en bir aland r. Avrupa’n n Gelece(ine 0li'kin Konvansiyon‘un çal 'malar na ba'lamas yla da Avrupa için ortak ve ba(lay c bir çat olu'turacak olan Anayasa giri'imleri resmen faaliyete geçmi' ve böylece bütünle'me ad na Birli(in en son giri'imi gerçekle'mi'tir. Avrupa Anayasas ’n n kapsay c do(as ve üyelerine baz a( r sorumluluklar yüklemesi bu metnin onaylanma sürecinin sadece Avrupa Konseyi’ne b rak lmas n engellemi'tir. Bu durumda Birlik, Avrupa Anayasas ’n n onaylanarak yürürlü(e girebilmesinin ön ko'ulu olarak üye ülkelerin kendi içlerinde karar mekanizmalar olan parlamento oylamas veya referandumlar n kullanmas n dü'ünmü'tür.

0'te bu makale, AB’nin siyasi bütünle'mesinin son ç kt s niteli(inde olan Avrupa Anayasas ’n n referandumlar yöntemi kullan larak özellikle Fransa ve Hollanda’da ba'ar s zl kla sonuçlanmas n n ard nda yatan nedenleri ara't rmak ve bu sonuçlar n genel olarak bütünle'me konusuyla ne düzeyde ilgili oldu(unu bulmak amac yla haz rlanm 't r.

Bu ba(lamda makale ilk olarak Anayasa’n n Avrupa bütünle'mesine nas l bir katk sa(lad ( n ve yürürlü(e girebilmesi için onay süreçlerinin nas l i'ledi(ini aç klam 't r. Bir sonraki bölümde referandumlar n yap s , onun sonuçlar n etkileyen faktörlerle birlikte anlat lm 't r. Bu ba(lamda Anayasa referandumunun düzenlendi(i ilk ülke olan 0spanya ile referandumda ard arda olumsuz karar veren ülkeler olan Fransa ve Hollanda seçilerek bu ülkelerdeki sonuçlar n analizleri yap lm 't r. Bu bölümde bahsi geçen analizler, referandumlar n hemen ard ndan söz konusu ülkelerde anketler kapsam nda haz rlanan Eurobarometer çal 'malar na dayanarak haz rlanm 't r.

(2)

Makalenin sonuç bölümünde ise iki ülkenin hay r oyu ile Anayasa’n n onay sürecine ve bütünle'meye fiili olarak zarar veren referandumlar n bütünle'me ile ilgisi ortaya konularak bu durumun bütünle'menin gelece(inde nas l bir etki yaratabilece(i üzerine de(erlendirmeler yap lm 't r.

2 AVRUPA ANAYASASI

Anayasalar n ço(u yap s itibariyle vatanda'lar n temsil ettikleri kimliklerin bir ifadesidir. Bu ba(lamda Anayasa, kimliklerini yans tt ( vatanda'lar na sivil ve siyasi haklar vererek onlar n ortak kimli(inin motor gücü olarak hizmet sunmaktad r.

Anayasalar n bu karakteristik özelli(i göz önünde bulunduruldu(unda AB çap nda olu'turulan Avrupa Anayasas ’n n meydana getirilmesi ve yürürlü(e girmesi sürecinin problemsiz bir 'ekilde tamamlanmas dü'ünülemez. Nitekim Anayasa’n n kabulünden sonra üye devletlerin onay na sunulmas büyük bir ba'ar s zl k örne(i olmu'tur. Bunun nedenlerinden biri çok farkl anayasal geleneklerden gelen Avrupal devletlerin ortak bir metin olu'turarak kendilerini bu metinle ba(lamalar n n üye devletler aç s ndan zorluklar yaratmas d r. Öncelikle, Avrupa Anayasas ’n n haz rlanmas bile di(er anayasalardan farkl l klar göstermektedir; örne(in Amerika Birle'ik Devletleri(ABD), gizlilik içinde yürüttü(ü anayasa haz rlama çal 'malar nda, ortak gelecek do(rultusunda birle'mi' yeni bir millet yarat rken; AB Anayasas zaten varolan ulusal kimlikleri, ait olduklar siyasi gelenek ve kültürlerle birle'tirecektir.1 Ayr ca Anayasa’n n yürürlü(e girmesi a'amas nda da meydana gelebilecek en tipik problemin, 0ngiltere ya da Fransa ile ya'anmas büyük bir olas l kt r. Nitekim 0ngiltere gibi bu güne kadar yaz l bir anayasas olmayan bir ülkenin Avrupa Anayasas ’n ko'ulsuz benimseyip buna uygun iç hukuk düzenlemeleri gerçekle'tirmesi ya da Fransa gibi sosyal haklar n korunmas na özel önem atfeden bir ülkenin Avrupa Anayasas ’nda sosyal haklar konusunda çekincesiz, mutlak bir uyum sa(lamas beklenemez.

Avrupa Anayasas her ne kadar kar' tlar taraf ndan güçlü argümanlarla desteklense de, Birli(in günümüzde içinde bulundu(u durumun daha güçlü bütünle'me aray 'lar n beraberinde getirdi(i de bir gerçektir. Çünkü AB için geni'leme, sadece say ca bir art ' olmaktan öte; Birli(in iç yap s nda ve kurumlar nda farkl üye ülkelerden kaynaklanan köklü de(i'iklikler meydana gelmesi anlam n da ta' maktad r. Bu bak ' aç s na göre, üye ülkelerinin 1Deniz Alt nba' Akgül, ” …Ve AB Devletini Kuruyor: Avrupa Anayasas Tasla(

Üzerinden Bir De(erlendirme”, Stratejik Analiz, Aral k 2002, Say 32, Eri'im: 15.9.2003 http://www.avsam.org/

(3)

egemenliklerinin bir k sm n üst bir otorite olan Birli(e devretmeleri ba(lam nda ‘gönüllü bir imparatorluk’ haline gelen AB’nin bir anayasaya ihtiyac vard r. AB’nin hem geni'lemenin yan etkileriyle ba'a ç kabilmesi, hem de ABD’ye rakip küresel bir güç olabilmesi için bir devletler toplulu(u gibi de(il, tek bir devlet gibi hareket etmesi gerekmektedir. Bu ba(lamda özellikle federalistler Birli(in ulus devlet düzeyinde kalmas n , ba'ar hikâyesinin önünü kesece(ine inanmaktad r.2 Federalistlere göre Anayasa, AB Hukukunun üstünlü(ünü göstererek hukuk alan nda federal bir yap n n varl ( n kan tlayacakt r.

2.1 AVRUPA ANAYASASI’NIN OLU UMU ve ANAYASA’NIN BÜTÜNLE ME SÜREC ÇER S NDEK YER

Avrupa için bir “anayasa” olu'turma dü'üncesi aslen, siyasi entegrasyonun bir parças olarak Avrupa Birli(i’nin olu'umunun en ba' ndan bu yana dü'ünülmektedir, fakat Avrupa Anayasas ’n n olu'umu için yap lan çal 'malar n resmen faaliyete geçmesi 28 Iubat 2002 tarihinde Avrupa’n n Gelece(ine 0li'kin Konvansiyon’un göreve ba'lamas yla gerçekle'mi'tir.

Bu tarihin öncesinde Birli(in Anayasal sürecini ba'latan resmi çal 'malar, 1987 y l nda yürürlü(e giren Tek Avrupa Senedi(TAS) ile gerçekle'mi'tir. TAS ile nitelikli ço(unluk ve Avrupa Parlamentosunun gücünün artt r lmas gibi alanlarda baz yenilikler getirilmi'; fakat bunun yan nda bütünle'menin hangi yönde olmas gerekti(i, i'leyi'in daha demokratik olabilmesi ve bu yönde halk me'ruiyetinin nas l sa(lanaca( gibi birçok sorun da çözümsüz b rak lm 't r. Sonras nda gerçekle'en Maastricht Antla'mas da tek paraya geçi', merkez bankas n n kurulmas , Birli(in i'leyi'inde devletleraras ve ulus üstü alanlar n netle'tirilmesi gibi birçok yenili(i getirmekle beraber bahsi geçen cevaps z sorulara yan t verememi'tir. Olu'turulan bu kötümser ve güvensiz hava Amsterdam ve Nice Antla'malar ’nda da devam etmi' ve her antla'mada gerçekle'tirilen yeni düzenlemelerle birlikte cevaps z sorunlar da bir di(er antla'maya at larak süreç devam etmi'tir. Böylece sorunlar n Konvansiyon metoduyla çözülmesine yani Leaken Deklarasyonu’na ve Avrupa’n n Gelece(ine 0li'kin Konvansiyon’un olu'mas na karar verilmi'tir.3

Bu Konvansiyon, AB tarihinde ilk kez antla'malar n reformu ve kurumsal ve anayasal konularla ilgili hükümetleraras bir konferans n haz rl k 2y.a.g.e.

3Maureen Covell, “European Union Constitution Making in Comparative Perspective”, The Federal Trust, Ekim 2003, Eri'im: 6.11.2003

(4)

çal 'malar na hükümetler d ' nda parlamenterlerini de dahil eden anayasal bir süreç olmas yla ilgi çekicidir.4 Avrupa’n n Gelece(ine 0li'kin Konvansiyon’un yapt ( çal 'malar n ç kt s niteli(inde olan Avrupa için Taslak Anayasa, 18 Temmuz 2004 y l nda düzenlenen Hükümetleraras Konferansta onaya sunularak kabul edilmi' ve sonras nda Anayasal Antla'ma ismini alarak 29 Ekim 2004 tarihinde imzalanm 't r.

Anayasal Antla'ma içerdi(i maddeler ve ba'l klar itibariyle tasla( yla büyük farkl l k göstermemektedir. Nitekim Avrupa Konseyi’nden sonraki gün Konvansiyon Ba'kan Giscard d’Estaing, yapt ( aç klamada Konvansiyon çal 'malar ile olu'turulan Taslak Anayasa’n n içeri(inin %90 oran nda Anayasal Antla'maya aktar lmas ndan dolay tatmin oldu(unu belirtmi'tir.5

Günümüzde AB’nin ulus devlet formu ta' mamas na ra(men anayasal düzenlemeler gerçekle'tirmesi bütünle'me kar' tlar taraf ndan Birle'ik Avrupa Devleti endi'elerine yol açmaktad r. Avrupa anayasac l ( tart 'mas n n öncüleri ise, haz rlanacak bir anayasa ile AB’deki demokrasi eksikli(i, me'ruiyet aç ( ve buna ba(l di(er sorunlar n da çözülece(ine inanmaktad rlar. Fakat Avrupa Anayasas ’n n me'ruiyet problemini çözebilmesi, demokratik me'ruiyeti s n rl hükümetten verimli kurumsal etkile'ime dayanan bir me'ruiyet temeline oturtabilmesine, daha aç k bir ifade ile, AB içindeki tüm kurum ve organlar n etkile'imine olanak tan mas na ba(l d r.6 Bu noktada konuyu farkl bir bak ' aç s yla de(erlendiren Dieter Grimm “Avrupa’n n Bir Anayasaya 0htiyac Var m ?” ba'l kl makalesinde, Avrupa’da temel de(erler uzla' s yla birle'en ortak bir kimli(in olmad ( argüman n savunarak Avrupa için Haz rlanan bir anayasan n demokratikli(i ve dolay s yla me'ruiyetini sorgulamaktad r.7

Farkl bak ' aç lar n n ortak görü' olarak savunduklar nokta, AB’nin bir anayasas n n olmas n n onun yap s hakk nda kesin bir sonuç vermeyece(idir. Bu noktada tart 'mac lar, Birli(in yap s n anayasan n içeri(inin belirleyece(ini ve dolay s yla Avrupa bütünle'mesinin de anayasan n içeri(i ile kesinlik kazanaca( n savunmaktad r.8

4M. Gülce Kumrulu, “Avrupa’n n ;Gelece(ine 0li'kin Konvansiyon”, Ankara Avrupa Çal 'malar Dergisi, Cilt 2, Say 4, Bahar 2003, s. 171.

5Kluwer Law International, “A Constitution for Europe”, Common Market Law Review, 2004, Say 41, Hollanda, s. 900.

6Aykut Çelebi, Avrupa: Halklar n Siyasal Birli(i, Metis Yay nlar , 0stanbul, 2002, s. 62. 7Heidrun Abromeit ve Sebastian Wolf, “Will the Constitutional Treaty Contribute to

the Legitimacy of the European Union?”, European Integration Online Papers, 2005, Cilt 9, Say 11, s. 7.

(5)

Di(er yandan Anayasal Anla'ma’n n Avrupa bütünle'mesine katk s genel olarak de(erlendirildi(inde, bu Anla'ma’n n AB‘nin tüm yap s nda önemli bir de(i'iklik yarataca( söylenebilir, çünkü Anayasal Antla'ma ile Birli(in sütunlu yap s kald r lm 't r. Daha aç k bir anlat mla Anayasal Antla'ma, daha önceki Antla'malarda bulunan sütunlu yap y , nitelikli ço(unluk ve ortak karar prosedürlerini kullanarak ortadan kald r lm 't r. Yeni düzenleme ile II. sütunu olu'turan ortak d ' ve güvenlik politikas ve III. sütunu olu'turan suç konular nda polis ve adli i'birli(i alanlar , I. sütunu olu'turan merkezi ulusüstü sütun ile birle'tirilmeye çal ' lm ' ve III. sütunun faaliyetleri AB düzeyine ta' nm 't r. Örne(in Anayasal Anla'ma’n n yürürlü(e girmesi durumunda, hükümetleraras aktivitelerden, Konsey içerisindeki üye ülkelerin Komisyon önerileri temelinde hareket etti(i ve AP ile i'birli(i içerisinde oldu(u modele geçilecektir.9

Anayasa, vatanda'lar n n gözünde AB’yi me'ru gösterebilecek bir araçt r, çünkü bu sayede normlara olan sorumluluk artacak ve me'ruiyet olumlu yönde etkilenebilecektir. Vatanda'lar n tüm haklar n koruyan bir anayasa, Avrupal lar n AB vatanda' kimli(ini güçlendirebilecektir. Ayr ca anayasa yolu ile karar verme usullerinin, sürecinin, kullan lan hukuki araçlar n ve antla'malar n basitle'tirilmesi ve say s n n azalt lmas AB politikalar n daha anla' l r ve demokratik k lacak; yurtta'lar n AB’ye olan ilgisini ve deste(ini art racak faktörler aras nda yer alabilir.10

Nitekim AB, Anayasa tasla( n Konseye sunarken haz rlad ( Roma Deklarasyonu’nda bu problemlerin üstesinden gelinmesinin amaçland ( n dile getirerek 'unlar belirtmi'tir:

“Bu Anayasa ile Avrupa siyasi birlik için büyük bir ad m atacakt r: AB, vatanda'lar n ve üye devletlerin Birli(i olacakt r. Anayasa, Avrupa Temel Haklar Iart ’n bünyesine dahil ederek vatanda'lar n n haklar n güçlendirecektir; Vatanda'lar na kat l m için yeni f rsatlar sa(layarak Avrupa’y onlara do(ru yöneltecektir; Birlik ve ona Üye Devletler aras nda aç k ve 'effaf bir güç da( l m kurarak ulusal parlamentolar n müdahalelerini mümkün k lacakt r. Birli(in güçleri kendi vatanda'lar n n istedi(i alanlarda geni'letilecektir: Özgürlük, güvenlik ve adaletin uygulanmas alan nda temel suçlarla sava'mak için daha etkili olmak ve Üye Devletlerin kendi aralar nda farkl medeni hukuk

9David Phinnemore, “The Treaty Establishing a Constitution For Europe: An Overview”, The Royal Institute of International Affairs, Temmuz 2004, s. 4. 10Kumrulu, a.g.e., s. 178.

(6)

sistemlerinin varl ( n kabul etmek için; Avrupa’da daha istikrarl , demokratik ve etkili kurumlar olu'turacakt r.”11

Avrupa Anayasas ile hedeflenenin halka yakla'arak bütünle'me sürecini daha da derinle'tirmek oldu(unun bir di(er göstergesi de, tüm Kurucu Antla'malar, de(i'iklikler ve protokollerin basitle'tirilerek Anayasaya dahil edilmesi yönünde gösterilen çabad r. Nitekim Konvansiyon Ba'kan d’Estaing de Anayasa’n n dilinin basit, sade ve kolay okunabilir olmas n n önemi üzerinde durmu'tur.12 Fakat bu aç klamalar n aksine Birli(e ili'kin resmi çal 'malar ve raporlar, AB’nin mevcut hukukî metinlerinin anla' lmas n n zorlu(unu ve metinlerin ancak AB hukuku uzmanlar nca anla' labildi(ini belirtmektedir. Nitekim ayn olgu Anayasa metninde de kendisini göstermi' ve Konvansiyon’un rahatça okunabilir bir metin olu'turmakla ilgili planlar n n aksine, Anayasal Antla'ma di(er Birlik anla'malar ndan daha uzun bir hale gelmi'tir. Anayasa, AT Antla'mas ’ndan 100 madde daha fazlad r ve buna 36 protokol e'lik etmektedir.13 Bu durum ise, insanlar n Birlik hukuku ve i'leyi'ini anlamalar n güçle'tirmekte ve dolay s yla AB’den uzakla'malar na neden olarak Anayasal Anla'ma’n n referandumlar yoluyla ba'ar s z bir onay süreci ya'amas n n nedenlerinden birini olu'turmaktad r.

2.2 AVRUPA ANAYASASI’NIN ONAY SÜREC

Anayasal Anla'ma’n n 2004 y l nda düzenlenen Hükümetleraras Konferansla imzalanmas , Nice Antla'mas ile ba'layan ve Konvansiyon’un çal 'malar ile devam eden süreci, somut bir metin meydana getirerek sona erdirmi'tir; fakat bu noktadan sonra Anayasal Anla'ma’n n onay sürecine girmesi aç s ndan da henüz tamamlanmam 't r. Anayasal Anla'ma’n n yasal olarak yürürlü(e girmesi AB’ye üye olan 25 ülkenin her biri taraf ndan onay görmesinin ard ndan gerçekle'ecektir.14

Daha önce de belirtildi(i gibi, Anayasal Anla'ma’n n olu'turulmas uluslararas organizasyonlar içerisinde bir ilk olmas itibariyle hem Birlik içerisindeki baz üye devletlerce, hem de Birli(in d ' nda kalan bir tak m grup ve organizasyonlar taraf ndan ele'tirilere konu olmu'tur. Yap lan ele'tirilerin ç k ' noktas ise genellikle, milliyetçilik kapsam nda 'ekillenen egemenlik devri 11Avrupa Konvansiyonu Ba'kan V. GISCARD D’ESTAING, Roma Deklarasyonu, Roma, 18 Temmuz 2003, ss. 3, 4.

12Akgül, a.g.e.

13Kluwer Law International, “A Constitution for Europe”, a.g.e., s. 902. 14Phinnemore, a.g.e., s. 1.

(7)

tart 'malar n ve anayasa ile ba(l k l nan bir yap n n üye devletlerin her biri için olumsuz sonuçlar do(urabilece(i konular n içermektedir. 0'te yap lan tüm bu tart 'malar n etkisiyle üye ülkeler, gerek Anayasa’n n haz rland ( süreç içerisinde, gerekse Anla'ma’n n imzalanmas n n ard ndan onaylama sürecinin ba'lamas yla, onay sürecine ili'kin referandum gibi farkl yollar kullanacaklar n bildirmi'lerdir.

Her ne kadar bu referandumlar n sonuçlar farkl olacaksa da, bir ülkedeki ba'ar s zl k Anla'ma’n n hayatta kalmas n tehlikeye sokaca( ndan bu sonuçlar birbirleriyle etkile'im içerisinde oldu(u 'üphesizdir. Bunun bilinciyle, onay sürecinin sonunda, üye devletlerin %80’inin onay gösterdi(ini belirten imzas n n ard ndan, bir veya daha fazla devletin onay sürecinde zorluklarla kar' kar' ya kalmas durumunda konunun Avrupa Konseyi’ne ta' nmas üzerinde anla'maya var lm 't r. Fakat Avrupa Konseyi’nin bu konuda neler yapabilece(ine ili'kin detayl bir çal 'ma bulunmamaktad r.15

Referandum ve ulusal Parlamento oylamas yöntemleri kullan larak yap lan onay süreci, ilk olarak 11 Kas m 2004 tarihinde Litvanya’n n Anayasaya ili'kin verdi(i olumlu kararla ba'lam ' ve bu tarihten sonra May s 2005 dönemine kadar s ras yla Macaristan, Slovenya, 0spanya, 0talya, Yunanistan, Slovakya, Avusturya, Almanya ve Letonya Anayasal Anla'ma’n n yürürlü(e girmesi yönünde oy kullanm 'lard r. Bu onaylardan sonra, Anayasal Anla'ma’n n gelece(ini tehlikeye sokan iki referandum sonucu arka arkaya gelmi' ve önce 29 May s 2005 tarihinde Fransa, sonra da 1 Haziran 2005 tarihinde Hollanda’da halk Anayasal Anla'ma’n n yürürlü(e girmemesi için referandumlarda hay r oyu kullanm 'lard r.

Tüm bu geli'meler AB’deki bürokratlar taraf ndan endi'eyle kar' lanmakla birlikte, liderlerin bas na verdikleri demeçler, genellikle onay sürecinin iki ülkenin verdi(i olumsuz oylarla ask ya al nmadan devam edece(i ve Anayasal Anla'ma’n n da herhangi bir de(i'ikli(e veya yeniden müzakere sürecine u(ramadan ayn 'ekliyle kalaca( üzerinedir. Hollanda ve Fransa’n n hay r oylar ndan sonra Anayasa’n n gelece(inin tart ' ld ( 16 Haziran 2005 tarihli Brüksel Zirvesi’nde ise Avrupal liderler önceki söylemleri ile uyumlu bir 'ekilde, onay sürecinin ucu aç k olarak devam etmesi ve bu sürecin gelece(ini konu'mak için Haziran 2006’da yeni bir Zirve düzenlenmesi konusunda uzla'm 'lard r. Liderlerin görü'ünün aksine AB’nin gelece(ini çal 'an Avrokratlar ise bu süreçte ölü olarak do(an Avrupa Anayasas ’n n derhal yeni bir antla'ma metni ile de(i'tirilmesi gerekti(ini ve hatta bunun için yeni bir anayasal konvansiyon grubunun seçilmesi gerekti(ini dü'ünmektedirler.

(8)

AB’nin Anayasal Anla'ma’n n onay sürecinde ya'ad ( referandum krizi Birlik tarihinde ilk kez ya'anan bir durum de(ildir. Nitekim öncesinde özellikle Maastricht Antla'mas ’n n onaylanmas s ras nda da benzer durumlarla kar' kar' ya kal nm 't r. Bütün bunlar günümüzde AB’nin bütünle'me sürecini demokratik yönetim unsurlar yla güçlendirmeye çal ' rken asl nda halen kendi vatanda'lar gözünde me'ru temellere oturtulmad ( anlam na gelmektedir.

Geni'leme süreci ile birlikte üye devletlerdeki vatanda'lar n istihdam veya sosyal hak kayb gibi endi'elerle ya da, Fransa örne(inde dile getirildi(i gibi, iç siyasetteki yanl ' politikalara tepki olarak referandumlarda Birli(in bütünle'mesine kar' olumsuz tav r tak nmalar 'üphesiz ki bütünle'me sürecini tehlikeye sokan bir olgudur. Bununla birlikte, Birlik aç s ndan zaman içerisinde de(i'meyen önemli gerçeklerden biri, demokratik aç k veya me'ruiyet aç ( gibi problemlerin AB’ye yönelik tart 'malarda halen öncü konumunda olmas , yeni düzenlemeler ve Antla'malarla meydana gelen reformlar n dahi, fiili olarak bu problemleri çözmede yetersiz kalmas ve tüm bunlarla ba(lant l olarak Avrupa halk n n kendisini büyük oranda AB’nin bir parças olarak görmemesi ve Birli(e olan güvensizli(ini referandum gibi yöntemlerle dile getirmesidir.

Tüm bu olgulara ba(l olarak bir sonraki bölümde Avrupa’n n anayasala'ma süreci dahilinde referandumlar incelenecek ve referandumlar n sonucunda evet oyu kullanan 0spanya ve hay r oyu kullanan Hollanda ve Fransa’n n kampanya sonuçlar n n kar' la't rmal de(erlendirmesi yap lacakt r. 3 AVRUPA BÜTÜNLE$MES NDE KARAR ALIM

MEKAN ZMASININ B R PARÇASI OLARAK REFERANDUMLAR

Özellikle yar do(rudan demokrasi modelinde kullan lan referandumlar, seçimler d ' nda halk n yönetime kat l m n sa(layan araçlardan biri olarak tan mlanmaktad r, çünkü bu modelde vatanda'lar adil, özgür ve düzenli seçimlerle iktidar elinde bulunduran temsilcileri seçmenin ötesinde baz konularda son söz söyleme hakk n da elde ederek iktidar sahiplerine belirli baz haklar devretmemektedirler. Bu ba(lamda referandumlar n en önemli özeliklerinden biri vatanda'lar n, siyasi temsilcilerin yapt klar yasalar n veya kararlar n uygulanabilmesi için nihai karar belirleme hakk n elinde bulundurmas ve ancak halk onay n n al nmas n n ard ndan karar ya da yasan n yürürlü(e girebilmesidir. Bu yol ile halk iktidar n kullan lmas n temsilcilerle payla'maktad r ve böylece belirli yasalar n yürürlü(e girmesi için halk n onay gerekiyorsa referandum zorunlu nitelikte olmaktad r.16

(9)

Özellikle AB’nin bütünle'me süreci aç s ndan de(erlendirildi(inde, referandumlar bu sürecin büyük bir parças haline gelmi'tir. Nitekim AB’de son 20 y ld r referandumlar bütünle'me sürecinde çok önemli bir rol oynam 'lard r. Öncelikle 1986 y l nda Danimarka ve 0rlanda’da TAS’ n onaylanmas nda ve ard ndan Maastricht, Amsterdam ve Nice Anla'malar ’nda kullan lan referandumlar sonradan Euro gibi baz entegrasyon politikalar n n üye ülkelerde yürürlü(e girip giremeyece(inin ö(renilmesi için de ba'vurulan bir yöntem olmu'tur. Referandumlar n bütünle'me süreci boyunca üstlendi(i bu görev, AB üyelerinin daha fazla kat l mlar n n sa(lanmas için gerekli olan iç hukuk düzenlemelerini de me'ru hale getirmi'tir.17

Avrupa bütünle'mesine ili'kin ilk referandum, 1972 y l nda Fransa’da yap lm 't r ve o tarihten bu yana üye ve aday ülkelerde ayn konuyu içeren toplam 40 referandum düzenlenmi'tir.18 Düzenlenen tüm bu referandumlarda

ortak nokta referandumlar n aktörleridir. Buna göre AB referandumlar n n temel aktörleri oy verenler, ulusal hükümetler ve AB kurumlar d r. Çünkü Birlik dahilinde günümüze kadar yap lan referandumlar temel olarak üç konuyu içermi'tir. Bunlar üyelik referandumu, kamu referandumu ve anla'ma referandumudur. Üyelik referandumu hükümet ve vatanda'lar aras ndaki mücadele 'eklinde gerçekle'irken, belirli bir konuya ili'kin referandumlar hem vatanda'lar hem de hükümet düzeyinde ulus alt ve sektör bazl çatlamalar vurgular. Anla'ma referandumlar ise üç düzeyi de içeren bir görü'meyi destekler. Bu sebeple anla'ma referandumlar n n kaotik yap s Avrupa’n n Anayasalla'mas na yard mc olabilecek niteliktedir. Farkl referandum tiplerindeki aktörler aras ndaki hareketlilik ise referandumlar n, bütünle'me sürecinin ve buna ba(l olarak anayasalla'ma sürecinin siyasi dinami(ini olu'turur. Fakat bu üç aktörün de referandumlardaki siyasi hareketlilik mekanizmalar farkl l k göstermektedir. 0lk olarak oy verenlerin hareketlili(i seçim süreciyle s n rlan rken, hükümetler daha çok kendi istedikleri seçim sonuçlar n kontrol etmeyle ilgilenirler. AB kurumlar ise Avrupa bütünle'mesine ili'kin yap lan referandumlara müdahale etmek için kurumsalla'mam 'lard r, fakat uluslar aras ç karlar yüzünden bu kurumsal aktörler, popüler oyu etkilemek için ellerinde bulunan kaynaklar kullanmaya haz rd rlar.19

17Min Shu, “Referandums and the Constitutionalisation of the EU”, IPSA Congress (Bildiri Metni), Durban- South Africa, 29 Haziran-4 Temmuz 2003, s. 4.

Eri'im:22.8.2005 http://mail.bris.ac.uk/~poxms/documents/IPSA-Shu.pdf

18Sara Binzer Hobolt, “When Europe Matters: The Impact of Political Information on Voting Behaviour in EU Referendums”, Journal of Elections, Public Opinion and Parties, Nisan 2005, Cilt 15, Say 1, s. 85.

(10)

3.1 Referandum Sonuçlar)n) Etkileyen Unsurlar

Referandumdaki aktörlerin birbiriyle ili'kisi ya da aralar ndaki hareketlili(in sürece olan etkisi ne kadar önemliyse, bu hareketlilikle ili'kili olarak referandumlar boyunca vatanda'lardaki bilinç düzeyi, iç siyasetteki tav rlar, yürütülen referandum kampanyalar n n kalitesi veya kat l m oran gibi etkenler de genel tutumu belirlemede o kadar etkili olmaktad r. Hatta bu de(i'kenler zaman zaman Norveç ve 0sveç gibi potansiyel üyeler ve Danimarka, Fransa ve son olarak 0rlanda gibi üye ülkelerin referandumlar yoluyla bütünle'me sürecine kar' tak nd klar olumsuz tavr n kal pla'm ' simgeleri olarak da nitelendirilmektedir.20

Avrupa entegrasyonuna ili'kin referandumlarda oy verme davran 'lar n n bilimsel ara't rmalar , üç ekol aras nda tart 'malar ç kmas na neden olmu'tur. Bunlar “tutum” ekolü, “ikinci düzey seçimleri” ekolü ve “faydac beklentiler” ekolüdür. 0lk ekol bireylerin inanç ve de(erleri üzerine 'ekillenmi'tir. Burada bireylerin AB referandumlar ndaki oy verme davran 'lar n n Avrupa entegrasyonuna kar' geni' tutumlar n yans tt ( n belirtilmektedir. 0kinci ekol, ulusal konular n kampanyalar egemenli(i alt na ald ( n ve oy verenlerin de oylar n ulusal partilerin önerileri do(rultusunda ya da hükümet politikalar na kar' hissettikleri tatmin veya tatminsizlik düzeyini yans tmak için kulland klar n savunmaktad r. Son olarak üçüncü ekol, faydac beklentilerin Avrupal vatanda'lar n oy verme potansiyelini etkiledi(ini savunmaktad r. Bu ekolün savunucular ndan olan Matthew Gabel, Avrupa entegrasyonuna verilen deste(in AB’de yarat lan piyasa liberalizasyonu sayesinde ekonomik f rsatlardan faydalanmak için oldu(unu belirtmi'tir.21

Ekollerin oy verme davran ' üzerindeki etkisinin yads namaz ölçüde olmas n n yan s ra kimi zaman vatanda'lar tek bir ekolün etkisiyle karar vermemektedirler. Ayr lmaz tercihler olarak tan mlanan bu durum, belirli bir X konusundaki karar n sadece X’i göz önünde bulundurarak de(il ayn zamanda ba'ka konular olan Y ve Z’nin tercihlerine de ba(l olu(unu aç klamak için kullan l r. AB kapsam nda kamunun etkilendi(i noktalar öncelikle elde edilen ekonomik ç karlar ve bütünle'me sürecinin bedelleridir, sonras nda içi'lerinde geli'en siyasi boyut da etkileyici faktörler aras nda yer al r ve son olarak ulusal kimlik ve bu ba(lamda kültürel tehdit veya ulusal kültür gururu gibi durumlar kamu oyunu etkileyen faktörler aras nda yer almaktad r. Avrupa bütünle'mesindeki kamu deste(i göze çarpan siyasi konulara dayal özel destek 20y.a.g.e., ss. 5-6.

(11)

ve Brüksel’deki siyasi imaj n da( n k deste(inin bir kar ' m d r.22 Bu kar ' m ise daha önce bahsedilen ayr lmaz tercihler modeline bir örnek te'kil etmektedir. Burada siyasi konular daha küçük ve k sa süreli tercihleri, siyasi imaj ise rejimi ve daha uzun süreli tercihleri yans t r. Bütünle'me sürecinde referandumlarla görü'ü al nan kamu, zaman içinde bu kar ' mda a( r gelen tarafa uygun olarak karar n vermi'tir.

Tek bir siyasi konu üzerine düzenlenen referandumlarda oy verenler kararlar n çoklu kriterleri göz önünde bulundurarak verirler. Böyle durumlarda genellikle referandum konusu AB’nin da( lm ' imaj yla ili'kilendirilir ve bu imaja dahil olan demokratik aç k, bütünle'menin belirsiz gelece(i ve küçük ve büyük devletler aras ndaki denge gibi konular referandum sonucunun belirlenmesinde rol oynayabilir. Özellikle bütünle'menin gelece(inin belirsiz olu'u oy verenleri Avrupa bütünle'mesine ili'kin kesinle'mi' kararlar vermesini engellemektedir. Ayr ca somut bilginin olmamas da alg lamay geciktirerek Avrupa halk n n özel ve yay lm ' deste(ini engellemektedir. Bu durumda vatanda'lar referandumlar yoluyla Avrupa entegrasyonuna ili'kin karar verirken ayr lmaz tercihler modelini kullanarak asl nda konuyla ilgisi olan ya da olmayan ba'ka endi'eler ve sorular da kararlar na yans tmaktad rlar. Böylece AB referandumlar nda ola(anüstü oy kampanyalar ya da beklenmeyen karar de(i'iklikleri gittikçe yayg nla'maktad r.23

3.1.1 Bilgi Düzeyi

Politik psikoloji alan ndaki çal 'malar bilginin tutum-davran ' ili'kisini etkiledi(ini çünkü davran 'sal durumlarda tutumlar n düzeltilebilir olmas kapsam nda iki kavram n birbiriyle tutarl oldu(unu göstermektedir. Bu sebeple bir konudaki bilgi daha güçlü, istikrarl ve ula' labilir tutumlar olu'turabilir. Di(er yönden siyasi bilgi bireylerin tutumlar n özel politikalarla ba(lant l k lmay ve bu tutumlar temelinde hareket etmelerini sa(lar. Bu durum AB referandumlar ndaki karar al m süreciyle de ilgilidir. Referandum sürecinde bilgi az oldu(unda oy verenler Avrupa entegrasyonu ile ilgili aç k fikirlere sahip olmayabilir ve bir bütün olarak yerel siyasi konular gibi farkl alanlar oy verme

22

Min Shu, “Nonseperabla Preferences, Public Opinion and Referandums on European

Integration”, ECPR Conferance, Panel 14-10, Marburg, 2003, s. 5, 9-10, Eri'im: 15.8.2005

http://www.essex.ac.uk/ecpr/events/generalconference/marburg/papers/14/10/Shu.pdf 23y.a.g.e., ss. 13, 24-25.

(12)

davran ' n n temeline koyabilirler ya da ülkelerindeki elitlerin tavsiyelerine güvenerek bu do(rultuda oy kullanabilirler.24

Referandumlarda oy kullananlar n konuya ili'kin bilgi düzeyi referandumun bir ba'ka de(i'keni olan kat l m oran yla da yak ndan ilgilidir. Yap lan ara't rmalar, vatanda'lar n referandum konusuna ili'kin bilinç düzeylerinin referanduma kat lmalar ile do(rudan ba(lant l oldu(unu göstermi'tir. Buna göre, referandum öncesinde genellikle kampanyalarla yap lan bilgilendirmenin halk üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmas referandumdaki yüksek kat l m düzeyi ile kendisini göstermektedir. Nitekim 1994 y l nda Norveç’de AB üyeli(ine ili'kin düzenlenen referandum ve 2000 y l nda Danimarka’da Euro için düzenlenen referandumda kat l m oran , genellikle iddia edilenin aksine, ulusal seçimlerdeki kat l mdan daha yüksek ç km 't r.25

3.1.2 Kampanyalar

Referandumlarda oy verenler genellikle kararlar n kampanya çevresinde verirler, bu sebeple yap lan kampanyan n 'iddeti kararlar etkiler. Kampanyan n dikkat çekme düzeyi yüksek oldu(unda oy verenlerin daha fazla bilgi sahibi olabilmelerinin mümkün oldu(u ve böylece de referandumlarda kendi tutumlar yla orant l olarak daha ince yarg lamalar yapabilecekleri savunulmaktad r.26

Kampanyalar n etkisine ili'kin tipik örneklerden biri 2000 y l n n Eylül ay nda Danimarka’n n Euro’yu para birimi olarak kullanmas için düzenlenen referandumdur. Yap lan bu referandum öncesinde siyasi elitleri de içerecek 'ekilde, Danimarka parlamentosu seçmenlerinin %80 i ve tüm büyük gazeteler “evet” yanl s bir tav r tak nm ', fakat 28 Eylül 2000 tarihinde yap lan referandum sonras halk %53 lük bir ço(unlukla “hay r” oyu vermi' ve Danimarka Euro bölgesinin d ' nda kalm 't r. Referandum sonras nda yap lan ara't rmalar göstermi'tir ki Hükümetin popülerli(i, kampanya s ras nda ve kampanya boyunca performans ndaki dü'ü' 2000 y l ndaki Danimarka referandumunda hay r sonucunun ç kmas na neden olmu'tur.27

24Hobolt, a.g.e., ss. 87-88.

25Lawrence Leduc, “Opinion Change and Votig Behavior in Referandums”, European Journal of Political Research, 2002, Say 41, s. 715.

26Hobolt, a.g.e., s. 89.

27Claes H. de Vreese, “Primed by the Euro: The Impact of a Referandum Campaign on Public Opinion and Evaluations of Government and Political Leaders”, Scandinavian Political Studies, 2004, Cilt 27, Say 1, ss. 46-47,60.

(13)

Kampanyalar n referandum sonuçlar n büyük ölçüde etkileyebilme durumunun bir etkeni de konunun yeni olmas ya da ülke içinde, özellikle partiler baz nda konuya ili'kin bir birlik olu'turulamamas d r. Referandumlar s ras nda yap lan kampanyalarda güçlü e(ilimler desteklendi(inde burada da seçimlerin genel özellikleri olan parti kimlikle'tirmesi ya da ideolojik yönlendirme görülmeye ba'lan r. Fakat partiler kendi aralar nda bölünmü'se ya da konu yeni bir konuysa ideolojik s ralamalar belirsizle'ir ve halk dikkati ve karar n kampanyan n söylemi üzerine yönlendirir. Bu tip durumlarda mücadelenin sonucu büyük oranda belirsizdir.28 Kampanyan n söylemi noktas nda ise konuya ili'kin argümanlar n yap land r l ' 'ekli son derece önemli olmaktad r. Bu tip referandumlarda argümanlar, ne kadar halk n mutlak yarar na i'aret eden bir konu üzerinden kurulursa sonucun olumlu ç kmas ihtimalli de o kadar artar. Örne(in üyelik referandumlar nda ekonomik argümanlar daha ba'ar l olmu'tur. Bunun en tipik örne(i 1994 0sveç referandumunda ya'anm 't r. Bu referandumda ekonomik beklentiler tarafs zl k gelene(ine üstün gelmi'tir. Birli(e üye olduktan sonra e'ya fiyatlar n n dü'mesi umudu 0sveç gibi Avrupa’ya 'üpheyle yakla'an bir ülkenin Birli(e kat lmas na neden olmu'tur.29

3.1.3 Siyasi Partilerin Tutumu

Referandumlar halka seçimlerden daha farkl seçenekler sunar. Referandumlarda oy pusulas üzerinde parti ya da aday ismi yer almaz, oy verenler de bazen tan mad klar ve hatta tam olarak güvenmedikleri alternatifler aras nda oy vermek durumundad r. Fakat bazen seçmenler partizan seçimlerin etkisinde kalabilir ve baz durumlarda oy verme i'lemi, partizan veya ideolojik tercihlerin etkisiyle yap labilir. Siyasal partiler ise referandumun konusu üzerinde siyasi tercihlerinden ba( ms z olarak karar verebilir. Örne(in 1994 y l nda AB’ye üyelik ile ilgili yap lan Norveç referandumunda birbirleriyle z t kutuplarda bulunan siyasi partilerin kampanya boyunca ayn yönde hareket ettiklerini; ya da 1992 Maastricht Anla'mas ’n n yürürlü(e girmesine yönelik referandumda ayn parti içerisinde önde gelen siyasi figürlerin kampanya s ras nda farkl taraflarda oldu(u görülmü'tür.30

Referandumlarda ülke içi siyasi partilerin konuya göre karar vermesinin bir ba'ka örne(ini te'kil eden konu 'üphesiz ki göç konusudur. Çünkü Avrupa’da anti göç ve anti AB yanl s siyasi partilerin varl ( son zamanlarda 28Leduc, a.g.e., s. 713.

29Shu, “Referandums and the Constitutionalisation of the EU”, a.g.e., s. 14. 30Leduc, a.g.e., ss. 711-712.

(14)

oldukça büyük destek alm 't r. Bu partiler üye ülkelerde genellikle muhalefet gruplar n olu'turmakta ve farkl oy motivasyonlar na sahip olmaktad rlar. Bu noktada bahsi geçen partilerin ortak yönü göç ve yabanc lar n entegrasyonu konular n hem kamu gündeminin hem de siyasi gündemin ba' na ta' yarak vatanda'lar aras nda destek kazanmalar ve referandum gibi araçlarla bütünle'me kar' s nda ortak bir tav r tak nmalar d r.31

Kimi zaman liderlerin siyasi manevralar da di(er ülkelerdeki partilerin ve vatanda'lar n tepkisine yol açarak referandumlarla bu tepkileri göstermelerine sebep olmaktad r. Örne(in 0ngiltere Ba'bakan Tony Blair’in yeni Komisyon Ba'kanl ( için Jose Manuel Barroso’yu desteklemesi Avrupa siyasetinde Fransa ve Almanya’n n önüne geçebilmesi için büyük bir ad m olarak de(erlendirilmi'tir. Blair’in Barroso’yu desteklemesi ard ndaki nedenlerin ba' nda onun ticaretin liberalle'mesini savunan merkez sa(a ait bir siyasetçi olmas ve kurdu(u güçlü s n r d ' ba(lant lar yla Irak politikas na Blair ile ayn aç dan yakla'mas gösterilmektedir. Bu ba(lamda Barroso’nun Komisyon Ba'kanl ( ’na atanmas , Birle'ik Krall k ve yeni Avrupa’n n di(er devletleri aç s ndan Birli(in etkisi alt nda oldu(u Frans z-Alman ekseni üzerinde olu'an bir zafer olarak nitelendirilmektedir.32 0'te Avrupa Anayasas ’n n 29 Ekim tarihinde onaylanmas n n hemen ard ndan ya'anan bu olay n Fransa’n n anayasa referandumunda hay r oyu kullanmas yla sonuçlanmas iç siyasetteki giri'imler sonucu ya'anan de(i'imlere tepki olarak verilen kararlar ak llara getirmektedir.

3.2 Anayasa Referandumunun spanya, Fransa ve Hollanda’da Kar3)la3t)rmal) Sonuçlar)

Avrupa Anayasas ’n n onaylanmas için referandum yöntemini benimseyen bu üç ülkede referandum sonuçlar ; verilen kararlar, kat l m oranlar , bilgilenme düzeyi ve öncelikli olarak belirlenen tercihler bak m ndan hem benzerlikleri hem de farkl l klar içinde bar nd rmaktad r. Referandumlar n ard ndan her ülke için ayr ayr düzenlenen Eurobarometer anketleri ise buna benzer de(i'kenleri inceleyerek oransal verilere ula'm 't r. Buna göre 20 Iubat 31

Claes H. De Vreese ve Minda de Gunzburg, “Why European Citizens Will Reject the

EU Constitution”, Center for European Studies Working Paper, Say 116, s. 5, Eri'im: 1.8.2005 http://www.ces.fas.harvard.edu/publications/deVreese.pdf

32

Euan MacDonald, “The Blair Necessities”, European Constitutional Law Review, 2005, Cilt 1, Say 2, ss. 190-191.

(15)

2005 tarihinde Avrupa Anayasas için referanduma giden ilk ülke olan 0spanya’daki referandum sonucunda %42.32’lik kat l m sa(lanm ' ve kat l mc lar n %76.72’si Avrupa Anayasas için evet oyu kullanm 't r. Sonras nda 29 May s 2005 tarihinde Fransa’da Avrupa Anayasas ’na ili'kin düzenlenen referandumda kat l m oran %69.3’e ç karken referanduma hay r oyu kullananlar %54.7 düzeyine ula'arak Anayasa Frans zlar taraf ndan kabul edilmemi'tir. Hemen ard ndan 1 Haziran 2005 tarihinde yap lan referandum sonucunda ise Hollanda halk %61.6 oran nda hay r oyu kullanarak Anayasa için olumsuz oy kullanan ikinci ülke olmu'tur.

0spanya örne(inde referandumdan evet sonucunun ç kmas , dü'ük kat l m oran ve ba'ar s z kampanya süreci göz önünde bulunduruldu(unda bir ba'ar olarak nitelenmemelidir. Bu durumda seçmen kat l m n n karakteristi(i ve kampanyaya ili'kin genel ele'tiriler birbirini do(rulamaktad r. Buna göre oylar etkili ve yeterli bilgi içeren bir kampanya sonucunda de(il, uzla'man n yans yan nedenlerinden dolay olumlu olarak kullan lm 't r. Daha aç k bir ifadeyle insanlar Anayasadan çok Avrupa için oy kullanm 't r. Nitekim referandumda oy kullanmak için sizi motive eden temel unsur nedir diye soruldu(unda %33 oran yla AB’ye ili'kin genel dü'ünceler cevab ilk s ray alm 't r.33

Buna benzer bir durum Fransa ve Hollanda örne(inde de görülmü' ve her iki ülke de AB üyeli(inden ve AB Kurumlar ndan memnun oldu(u anketlerde dile getirmi'tir. Bu iki ülkenin Anayasa referandumunda olumsuz tav r tak nmalar ise Anayasa metninin içeri(inden çok, AB bütünle'mesinin ekonomik sonuçlar na ili'kin tepkiler, kampanyalar n ba'ar s zl ( , konuya ili'kin bilgi yetersizli(i ve referandumlar yoluyla iç siyasette vatanda'lar n hükümetlerine yapt ( ele'tiriler gibi çok de(i'kenli ve karma' k bir yap n n ç kt s olarak meydana gelmi'tir.

3.2.1 Bilgi Düzeyi

Genel olarak incelendi(inde üç ülkede de yap lan referandum sonucunda konuyla ilgili bilgilenme düzeyinde baz eksiklikler ortaya ç kmaktad r. Öncelikle 0spanya ile ba'lamak gerekirse referandumda oy kullanmadan önce bütün gerekli bilgileri biliyor muydunuz sorusuna ankete kat lanlar n verdikleri cevaplara göre, toplamda %52 oran nda bir ço(unluk gerekli olan tüm bilgileri bilmedikleri yönünde cevaplar vermi'tir. Bu ba(lamda bilgi eksikli(inin ili'kili oldu(u bir ba'ka konu olan kat l m oran n n da 33Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in Spain”, Flash Eurobarometer 168, Mart 2005, s. 18.

(16)

0spanya’da çok dü'ük olmas bu durumun bir kan t d r. Nitekim anket uygulananlar n %30’u, ayr ca %10’luk kamu tart 'malar ve seçim kampanyalar na ili'kin tepkilerle birlikte toplam %40 oran ndaki kesim, oy kullan lmamas n n nedenini Avrupa ve Anayasa’ya ili'kin k sa kampanyan n sonucunda olu'an yetersiz bilgi olarak göstermi'tir.34

Fransa’da referanduma kat l m düzeyi çok yüksek oldu(u için vatanda'lar aras nda konuya ili'kin bilinç düzeyinin yüksek oldu(u söylenebilir, nitekim %69.3’lük bir oran, Maastricht Anla'mas ’na yönelik referandum da dahil olmak üzere Fransa’n n kat l m oran en yüksek referandumlar ndan biridir. Oy kullanan seçmenlerin %70 i referandumda oy kullanmadan önce yeterli düzeyde bilgi sahibi olduklar n belirtmi'tir. Bu oran ise yap lan referandum kampanyas , günlük bas n yaz lar , radyo-televizyon tart 'malar ve Cumhurba'kan ’n n yapt ( bir çok televizyon yay n sayesinde gittikçe artan halk n ilgisi sebebiyle bu denli yüksek olmu'tur. Di(er yandan bilgi düzeyine ili'kin söylenmesi gereken bir di(er konu, referanduma kat lmayanlar n %54 ü gibi büyük bir oran n yeterli bilgi sahibi olamad klar ndan dolay kat l m göstermemeleridir.35

Hollanda bilgi düzeyi ve kat l m oran gibi veriler bak m ndan Fransa ile benzerlik göstermektedir. Hollanda’da referanduma kat l m oran n n % 62.8 olmas bu referandumu Hollanda tarihinin ulus baz nda en geni' kat l ml referandumu yapm 't r. Kat l m olmamas n n en büyük nedeni ise bilgi eksikli(idir. Fransa örne(inde de oldu(u gibi referanduma kat lmayan vatanda'lar n aras nda yeterli bilgi sahibi olmayanlar genelin % 41’ini olu'turmu'tur. Bunun yan s ra görü'me yap lanlar aras nda görü' bildirenlerin % 41’i referandumda oy kullanmadan önce yeterli bilgi edindiklerini belirtirken % 56 ise tam bilgi edinemediklerini söylemi'tir. Anayasa için “evet” oyu kullananlar aras nda %51 gibi bir oran yeterli düzeyde bilgi sahibi olduklar için bu karar verdiklerini; “hay r” oyu kullananlar aras nda da % 54 oran nda da yeterli bilgi edinilmedi(i için böyle bir karara vard klar n aç klam 'lard r. Tüm bu veriler göstermektedir ki, referandum öncesinde Hollanda vatanda'lar aras nda bilgi eksikli(i vard r ve buna dayanarak da bilgilenme düzeyinin oy sonuçlar n belirlemede önemli bir pay oldu(unu varsayabiliriz.36

34y.a.g.e., ss. 9, 7. 35

Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in France”, Flash Eurobarometer 171, Haziran 2005, Eri'im: 22.8.2005

http://www.jugendpolitikineuropa.de/static/common/jp_download.php/256/reffrance.pd f

36 Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in the Netherlands”, Flash Eurobarometer 172, Haziran 2005, ss. 3, 4, 6.

(17)

3.2.2 Kampanyalar

Anayasa referandumu öncesinde yap lan kampanyalar n ba'ar s n n, sonuçlar ne 'ekilde etkiledi(ini ölçmek için yap lan anket sonuçlar incelendi(inde 0spanya’n n göreceli olarak ba'ar l oldu(u söylenebilir. Anket için görü'me yap lanlar n % 46’s Avrupa Anayasas ’na ili'kin tart 'malar n 0spanya’da çok geç ba'lad ( n , buna kar' l k sadece %13’lük bir kesim de çok erken oldu(unu, %22’lik kesim ise tam zaman nda gerçekle'ti(ini öne sürmü'tür. Iunu bilmek gerekir ki Anayasa metninin içeri(ine ili'kin üstün bilgi sahibi olanlar aras nda %51 oran ndaki ço(unluk da kampanyan n daha önce ba'lamas gerekti(ini dü'ünmektedir. Sonuç olarak, yeterli olsun ya da olmas n kampanya, seçmenlerin önemli bir ço(unlu(unu sa(layarak görevini yerine getirmi'tir ve %39’luk bir oran oylar na ili'kin karar n kampanya süresinde verdiklerini aç klam 't r. Bu orana %15’lik referandumdan bir hafta önce karar veren kesim ve %10 oran ndaki oy verilecek günde karar verenler eklenirse kampanyan n bilgiyi yaymak konusunda oy kullananlar üzerinde %60 ba'ar l oldu(u söylenebilir.37

Fransa’da yürütülen referandum kampanyas n n vatanda'lar n ço(u üzerinde etkili olmakla birlikte ba'ar yla sonuçlanmamas dikkati çeken bir unsur olmaktad r. Referandum karar na ili'kin çal ' lan verilerde Frans z seçmenlerinin %29’unun referanduma gidilece(i ilan edildi(i andan itibaren kararlar n verdikleri, %29’unun kampanyan n ba' nda karara vard klar , %20’sinin referandumdan önceki hafta karara vard klar , %15’inin kampanyan n son haftalar nda karara vard klar ve son olarak %7 gibi bir kesimin de referandum gününde karar verdi(i anla' lm 't r. Bu verilere göre kampanyan n seçmenleri büyük ço(unlu(u üzerinde etkisi oldu(u söylenebilir, çünkü kampanyan n ba'lang c ndan beri oy karar verenlerin toplam oran %70’dir.38

Referandum kampanyas n n Hollanda’daki sonuçlar incelendi(inde, öncelikle Anayasaya ili'kin tart 'malar n zamanlamas n n uygun zamanda ba'lamad ( görü'ü vatanda'larca desteklenmektedir. Nitekim ankete kat lanlar n %67’si kampanyan n çok geç ba'lad ( n belirtmi'tir. Bu bilgi ise Hollanda vatanda'lar n n neden bilgilenme düzeyi hakk nda 'ikayette bulunduklar n aç klamaktad r. Hollanda vatanda'lar n n kararlar n verme 37Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in Spain”, a.g.e., ss. 12-13.

38Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in France”, a.g.e.

(18)

süreleri ise, Fransa’dakilerden farkl bir 'ekilde gerçekle'mi'tir. Buna göre vatanda'lar n yakla' k üçte biri referandumdan bir gün önce; % 11’i ise referandum günü verecekleri oy konusunda karara varm 'lard r. Bu veriler de kampanyan n vatanda'lar n büyük ço(unlu(unu referandum gününe kadar karars zl kta b rakt ( n ve Anayasa tart 'malar n n yetersiz oldu(unu kan tlamaktad r.39

3.2.3 Siyasi Partilerin Tutumu

0spanya’da ülke içindeki büyük partilerin kampanya boyunca evet oyu için çal 'malar na ra(men sadece hükümetin partisi seçmenlerinin büyük ço(unlu(unu oy kullanmaya te'vik edebilmi'tir. Oranlara bak ld ( nda hükümet partisine mensuplar n %58’inin referanduma kat ld ( görülürken, ana muhalefet partisinde %57’lik bir kesim oylamaya kat lmam 't r. Ayr ca kampanya boyunca iki taraf birbirini referandumu siyasi amaçlar için kullanmakla suçlam 't r. Asl nda muhalefet, dü'ük kat l m oran n kendi seçmenlerinin oy kullanma alanlar ndan uzak kalarak dü'üncelerini niteliksiz olarak görmelerinin mutlak bir kan t olarak göstermeye çal 'm 't r. 40

Fransa’da referandumda evet oyu kullananlar n %52 lik ço(unlu(u kararlar n verirken, 0spanya örne(inde görüldü(ü gibi, Avrupa boyutu üzerinde yo(unla' rken hay r oyu kullananlar n %47 si Fransa’n n ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak karar n vermi'tir. Daha aç k bir anlat mla Fransa’da referandum konusuna ili'kin bilinç sahibi olan vatanda'lar tercihlerini günlük ya'amlar n etkileyen ekonomi ve çal 'ma ya'am nda elde ettikleri haklar gibi konulardan yana kullanm 'lard r. Buna ba(l olarak da referanduma hay r oyu verenler, aktif olarak çal 'an grup olan 18-24 ve 40-54 ya' grubu ile özellikle kol gücüne dayal i'çilerdir ve bu gruplar n destekledi(i siyasi partiler de hay r zaferinin ba' kahramanlar olmu'lard r.41

Son olarak Hollanda’da, referandum için hay r oyunu destekleyen parti seçmenlerinin kampanya boyunca partilerinin talimatlar na büyük oranda uyduklar görülmektedir. Hatta hükümetin partisinin Anayasa yanl s bir tav r tak narak kampanya boyunca evet oyu için çaba sarf etmesine ra(men, parti

39Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in the Netherlands”, a.g.e., ss. 7, 9.

40Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in Spain”, a.g.e., s. 6.

41Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in France”, a.g.e.

(19)

seçmenlerinin yar s na yak n olan %47’si referandumda hay r oyu kullanm 't r.42

4 Sonuç

Avrupa Anayasas ’n n, özellikle hukuksal aç dan Birli(in kurumlar n ve i'leyi'ini tek bir çat alt na sokmas ve böylece AB’nin i'leyi'inde ulus devlet yap s n n ötesinde bir federalli(e ula'arak küresel rekabet potansiyelini art rmas , bütünle'me aç s ndan bu metnin kazan mlar olarak gösterilmektedir.

Anayasa’n n Avrupa vatanda'lar na sundu(u kazan mlar n özeti ise Roma Deklarasyonu’yla dile getirilmi'tir. Buna göre Avrupa Anayasas ’n n vatanda'lar n n haklar n güçlendirme; onlara kat l m için yeni f rsatlar sa(layarak Avrupa’y onlara do(ru yöneltme; Birlik ve Üye Devletleri aras nda aç k ve 'effaf bir güç da( l m kurarak ulusal parlamentolar n müdahalelerini mümkün k lma ve Birli(in güçlerini kendi vatanda'lar n n istedi(i alanlarda geni'letme gibi bir çok alanda hizmet verece(i belirtilmi'tir. Anayasa, vatanda'lar ve ulusal parlamentolara bu denli geni' kat l m ve haklar vaat etmesine ra(men baz üye ülkeler taraf ndan onaylanmam 't r. Bu noktada ilginç olan ise, bu ülkelerde Anayasa’n n reddi karar n n bizzat halk taraf ndan ve demokratik seçim mekanizmalar ndan biri olan referandum yolu ile verilmesidir. Fakat bu karar n nedeni, düz bir mant kla, vatanda'lar n kendileri için daha fazla hak kazan m , kat l m veya demokrasiyi istememelerinden mi; yoksa bütünle'menin bir üst a'amas olan anayasa metninin olu'umunun ötesinde bu tip bir bütünle'menin olu'turabilece(i çarpan etkilerden çekinmelerinden mi kaynaklanmaktad r.

Bu sorunun cevab olarak referandumlar n do(as incelendi(inde, vatanda'lar n asl nda Anayasa karar n verirken ayr lmaz tercihler modeline uygun bir oy verme davran ' sergiledikleri görülmektedir. Daha aç k bir ifadeyle Anayasa’n n Fransa ve Hollanda vatanda'lar taraf ndan reddedilmesi Anayasa metninin içeri(ine yap lan ele'tirilerin ötesinde, referandum sürecinin kendisinden kaynaklanan ba'ar s zl klar ve bütünle'menin bir parças olarak gösterilen Anayasa’n n, vatanda'lar n ekonomik ve sosyal ya'ant lar na do(rudan olumsuz etki yaratabilme endi'esiyle gerçekle'en bir olgudur.

Fransa ve Hollanda’da referandum sürecinden hay r cevab n n ç kmas nda etkili olan ilk faktör Anayasa’ya ili'kin bilgi düzeyinin yetersiz olmas ve buna ba(l bir di(er faktör olan kat l m oran n n dü'üklü(üdür. Nitekim örnek olarak seçilen ülkelerden ikisi olan 0spanya ve Hollanda’da 42Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in the Netherlands”, a.g.e., s. 12.

(20)

referandum sonuçlar n n incelendi(i Eurobarometer raporlar nda bu durum, referandum sonuçlar n n ba'ar s zl ( n n önde gelen sebepleri aras nda gösterilmektedir. Burada belirtilmesi gereken nokta, 0spanya’da sonucun evet olarak ç kmas na ra(men görülen çok dü'ük düzeyli referandum kat l m ve bilgi eksikli(inin bu sonucun ne kadar sa(l kl oldu(unu sorgulat r nitelikte olmas d r.

Referandumlar n sonucunu etkileyen bir di(er faktör olan kampanyalar konusunda üç ülkedeki vatanda'lar n genel yarg s , kampanya süresinin çok geç ba'lad ( yönündedir. Asl nda bu yarg ba'ar s z kampanyalar n ard nda yatan nedenin vatanda' n bak ' aç s yla de(erlendirilmesidir. Fransa örne(inde ise kampanyan n süresinin vatanda'lar n %70’i üzerinde etkili olmas na ra(men yap lan giri'imlerin ba'ar s zl kla sonuçlanarak hay r sonucunun ç kmas , kampanyalar n ard ndaki isim olan devlet Ba'kan Jacques Chirac’ n ki'isel ba'ar s zl ( yla ili'kilendirilmi'tir. Bu ba(lamda Fransa’da iktidar partisinin referandum kampanyas n n kar' s nda, evet sonucunun ç kmas yla birlikte Fransa’n n sosyal yap s ve ekonomisinde bozulmalar olaca( na yönelik söylemler kullanan siyasi partilerin bir zafer kazand ( söylenebilmektedir. Benzer bir ba'ar , 0spanya’daki muhalefet partilerinin seçmenlerini referanduma kat lmamak konusunda etkilemesiyle gerçekle'mi' ve burada sonuç, evet oylar n etkilemese de, çok dü'ük bir kat l mla kendisini göstermi'tir. Ayr ca Hollanda’n n hay r cevab da referanduma muhalefet gösteren partilerin ba'ar s yla sonuçlanm ' ve buradaki seçmenler de destekledikleri partinin tutumlar n n d ' nda kalmamay tercih etmi'lerdir ve hatta iktidar partisindeki seçmenlerin büyük bir k sm da partilerinden ba( ms z olarak hareket edip Anayasa için hay r oyu kullanm 't r.

Referandum süreci boyunca yap lan ba'ar s zl klar n d ' nda vatanda'lar n Avrupa Anayasas ’na onay vermemelerinin ard nda günlük ya'amlar na ili'kin düzenlerinin bozulmas na yönelik endi'eler de yatmaktad r. Bu ba(lamda Anayasa özellikle gençler ve kol gücüne dayal olarak çal 'an i'çiler aras nda, uzun dönemde istihdam kayb tehdidi olarak alg lanm 't r. Bunu üç ülkede de yap lan anketlerde kat l m oran n n ve özellikle Fransa ve Hollanda örneklerinde Anayasaya hay r cevab veren ya' grubunun en yüksek oranda 18-24 ya' grubunda olmas ndan anlamak mümkündür. Ayr ca bütünle'menin sembolü niteli(indeki Avrupa Anayasas ’na olan tepkiler, ulus-devlet yap s n n de(i'mesini kabul etmeyen, böyle bir durumda egemenlik kyb ya'ayacaklar n savunan ve bu ba(lamda bütünle'me sonucunda geli'mesi muhtemel olan göç olgusuyla kimlik, kültür ve de(erlerinin yok olaca( n dü'ünen kesimlerce de desteklenmi'tir. Nitekim bu kesimlerin dü'üncelerini savunan Avrupa çap ndaki siyasi partiler, ideolojik altyap lar birbirinden farkl olsa da, Anayasa referandumlar nda kampanya kar' s nda birle'erek güçlü bir propaganda yürütmü'lerdir.

(21)

Tüm bu geli'melere ra(men anketler, Hollanda ve Fransa’da Anayasa’n n Avrupa bütünle'mesinde kilit bir rol oynad ( n savunanlar n yads namayacak bir orana sahip oldu(unu belirtmektedir. Bu veriler, önümüzdeki süreçte Anayasaya ili'kin Konsey tart 'malar ve olas düzenlemeler bak m ndan çok yo(un ve gergin bir dönem ya'anaca( n do(rulamakla beraber bu sürecin ret cevaplar yla hemen kapanmayaca( n n da sinyallerini vermi'tir. Her ne kadar baz ara't rmac lar son onay süreçleriyle Avrupa Anayasas ’n n ölü do(du(unu belirtse de Fransa vatanda'lar , anket sonuçlar nda Avrupa Anayasas ’na ihtiyaç oldu(unu fakat bu metnin sosyal haklar bak m ndan daha fazla geli'tirilmesi gerekti(ini dile getirmi'lerdir. Bu da göstermektedir ki Türkiye ve H rvatistan’ n da üye olmas halinde, ileride 29 üyeli bir yap lanmaya gitmeyi planlayan AB’nin böyle bir ölçekle, siyasi bütünle'me alan nda faaliyet göstermemesi olanaks zd r. Bu durumda AB’nin bir yol ayr m na girerek ulusüstü bir Birlik olmaya devam etmesi ya da çok farkl bir sistem kurmas gerekmektedir. AB ise 1980’li y llardan beri siyasi bütünle'me alan nda çe'itli giri'imler yaparak bu yöndeki kararl l ( n göstermi'tir. Dolay s yla uzun dönemde Birlik, halk n r zas n n oldu(u me'ru temellere dayanmak ko'uluyla Avrupa için haz rlanan bir anayasa ile bütünle'me sürecine devam edecektir.

KAYNAKLAR

ABROMEIT , Heidrun., Sebastian Wolf, “Will the Constitutional Treaty Contribute to the Legitimacy of the European Union?”, European Integration Online Papers, 2005, Cilt 9, Say 11.

• ALTINBAI Akgül, Deniz., ” …Ve AB Devletini Kuruyor: Avrupa Anayasas Tasla( Üzerinden Bir De(erlendirme”, Stratejik Analiz, Aral k 2002, Say 32, Eri'im: 15.9.2003 http://www.avsam.org/

• Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in France”, Flash Eurobarometer 171, Haziran 2005, Eri'im: 22.8.2005

http://www.jugendpolitikineuropa.de/static/common/jp_download.php/ 256/reffrance.pdf

• Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum Survey in the Netherlands”, Flash Eurobarometer 172, Haziran 2005. • Avrupa Komisyonu, “The European Constitution: Post-referendum

(22)

• Avrupa Konvansiyonu Ba'kan V. GISCARD D’ESTAING, Roma Deklarasyonu, Roma, 18 Temmuz 2003.

• COVELL, Maureen., “European Union Constitution Making in Comparative Perspective”, The Federal Trust, Ekim 2003, Eri'im: 6.11.2003

http://europa.eu.int/futurum/analyse/contrib/acad/0006_c2_en.pdf • ÇELEB0, Aykut., Avrupa: Halklar n Siyasal Birli(i, Metis Yay nlar ,

0stanbul, 2002.

• DURSUN, Davut., Siyaset Bilimi, Beta Yay nlar , 0stanbul, 2002. • HOBOLT, Binzer Sara., “When Europe Matters: The Impact of

Political Information on Voting Behaviour in EU Referendums”, Journal of Elections, Public Opinion and Parties, Nisan 2005, Cilt 15, Say 1.

• Kluwer Law International, “A Constitution for Europe”, Common Market Law Review, 2004, Say 41, Hollanda.

• KUMRULU, M. Gülce., “Avrupa’n n ;Gelece(ine 0li'kin Konvansiyon”, Ankara Avrupa Çal 'malar Dergisi, Cilt 2, Say 4, Bahar 2003.

LEDUC, Lawrence., “Opinion Change and Votig Behavior in Referandums”, European Journal of Political Research, 2002, Say 41. • MACDONALD, Euan., “The Blair Necessities”, European

Constitutional Law Review, 2005, Cilt 1, Say 2.

• PHINNEMORE, David., “The Treaty Establishing a Constitution For Europe: An Overview”, The Royal Institute of International Affairs, Temmuz 2004.

• SHU, Min., “Nonseperabla Preferences, Public Opinion and Referandums on European Integration”, ECPR Conferance, Panel

14-10, Marburg, 2003. Eri'im: 15.8.2005 http://www.essex.ac.uk/ecpr/events/generalconference/marburg/papers/

(23)

• SHU, Min., “Referandums and the Constitutionalisation of the EU”, IPSA Congress (Bildiri Metni), Durban- South Africa, 29 Haziran-4 Temmuz 2003. Eri'im:22.8.2005 http://mail.bris.ac.uk/~poxms/documents/IPSA-Shu.pdf

• de VREESE, Claes H., “Primed by the Euro: The Impact of a Referandum Campaign on Public Opinion and Evaluations of Government and Political Leaders”, Scandinavian Political Studies, 2004, Cilt 27, Say 1.

• de VREESE, Claes H., Minda de Gunzburg, “Why European Citizens Will Reject the EU Constitution”, Center for European Studies

Working Paper, Say 116, Eri'im: 1.8.2005

Referanslar

Benzer Belgeler

maddesinde Ģu Ģekilde belirtilmiĢtir: "Avrupa Birliği özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü ilkeleri

Lomber vertebra transvers ç›k›nt› k›r›klar›n›n say› ve seviyeleri ile abdominal organ yaralanmalar› aras›n- da bir ba¤lant› kurulamasa da, çal›flmam›zda sa¤

[5] Madde 2 – Bu Kanunda geçen deyimlerden; a) Toplantı; belirli konular üzerinde halkı aydınlatmak ve bir kamuoyu yaratmak suretiyle o konuyu benimsetmek için gerçek

Hastamıza yapılan ultrasonografi incelemesinde safra kesesi lojunda wall-eko- shadow görüntüsü olduğundan safra kesesinde taş düşünüldü ve cerrahi tedavi

Kökeni”, s. 603; Ivan Ilchev, “Before The University”, University of Sofia St. Kliment Ohridski, Ed. Ivan Ilchev, Valery Kolev, Evgenia Kalinova, Iskra Baeva, St. 30

AYM’ye bireysel başvuru yolu kullanılmadan AİHM’e yapılan Hasan Uzun başvurusunda, Strazburg Mahkemesi bireysel başvuruya ilişkin mevzuatı (özellikle 6216 Sayılı

3 Resmi Gazete, “4149 Sayılı 832 Sayılı Sayıştay Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesine Dair Kanun”, S.. olduğu

C) Bayan sürücüler küçük arabaları, genellikle, park etmesi kolay olduğu için tercih ediyorlar.. D) Küçük arabaları park etmek daha kolay olduğu