• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.12. Türkiye’de Sistem Bakımından Ġlköğretime BakıĢ

2.12.1. Zorunlu Eğitim

Dünya genelindeki uygulamalara bakıldığında, ortalama eğitim süresi 9 ile 12 yıl arasında değiĢirken. Ülkemizde, ortalama eğitim süresi ise, 2012 yılına kadar 8 yıl civarındaydı. Ancak 30.03.2012 yılında çıkarılan 6287 sayılı yasayla birlikte zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmıĢtır. Böylece dünyadaki geliĢmiĢ devletlerle ülkemizin zorunlu eğitim süresindeki fark kapanmıĢ, hatta “12 yıllık zorunlu eğitimle”, birçok ülkenin eğitim süresini de aĢmıĢ bulunmaktadır.

GeliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerin büyük çoğunluğunda bireyler, en az lise mezunu düzeyinde eğitim almıĢlardır. Ancak, eğitim seviyelerini daha yükseğe çıkarmak için üniversite eğitimini de zorunlu hale getirmek için planlamalar yapılmıĢ ve bu planları uygulamak adına gereken çalıĢmalar da yapılmaktadır.

Avrupa‟daki geliĢmiĢ devletler, 2020 yılı eğitim hedeflerini ülkelerindeki lise mezunlarının seviyesini % 90‟lara çıkarmak için yoğun çaba sarf ettikleri görülmüĢtür. Bugün Güney Kore ile Japonya gibi ülkelerinde ise, üniversiteyi zorunlu hale getirmek için tartıĢmalar yapılmaktadır. Bugün pek çok ülke, eğitim seviyelerini yükseltme adına benzer çalıĢmalar yapmaktadır. Ülkemizde ise hala okuma yazma bilmeyen bireyler mevcuttur. Ancak, eğitimin iyileĢtirilmesi için atılan adımlardan biri de; 12 yıl zorunlu eğitim değiĢikliğidir. Bugün bu ihtiyacın ne kadar da önemli olduğu anlaĢılmıĢtır.

Türkiye‟de son yıllarda, eğitim alanındaki tedbirlerde merkezi ve yerel yönetimlerin desteği ile eğitim yaĢındaki bireylerin okuma-yazma düzeylerinde ciddi artıĢlar olduğu gözlenmektedir. Eğitimde yapılan yasal düzenlemeler sonucunda ilköğretim düzeyindeki okullaĢma oranlarında % 98‟lere ulaĢıldığı, ortaöğretim seviyesinde, % 70‟lere varıldığı ve üniversitede okuyanların oranı ise,% 40‟lara kadar yükseldiği ifade edilmektedir. Eğitimde görülen ilerlemelere rağmen, büyükĢehir ile diğer iller arasında hatta aynı bölgenin ilçeleri ile köyleri arasındaki eğitim seviyelerinde de ciddi farklılıklar devam etmektedir.

Türkiye‟de bölgeler arasında olduğu gibi köy – kent arasındaki eğitim seviye farkının ortadan kaldırılması için yapılan yasal düzenlemeyle zorunlu eğitim, 12 yıla çıkarılmıĢtır. Eğitimde yapılan yeni düzenleme ile bölgeler arasındaki okuma oranları ile eğitim baĢarı düzeyleri arasındaki uçurum farkları da ortadan kaldırılmaya çalıĢılmıĢtır.

Yeni eğitim yasasının temel hedeflerinden birisi de, bireyin istek ve kabiliyetleri doğrultusunda programların esnek tutulmasıyla ders seçimlerini kolaylaĢtırmaktır. Öğrencilere eğitimi sevimli hale getirmek, farklı eğitim basamaklarında yer alacak seçmeli dersler ile, bütün öğrencilerin eğitim beklentilerini, isteklerini, sosyal ve kültürel taleplerini karĢılamaya çalıĢılmaktadır.

Zorunlu 12 yıllık eğitim ile birlikte ilkokulda okuyan bir öğrenci, hangi alanda yeteneği var ise; ( sporda, müzikte, sanatta veya baĢka bir alanda) o alanda kendini geliĢtirmek istediğinde, ilgi ve yeteneği doğrultusundaki ortaokulun 5. sınıfından itibaren bu fırsatı yakalama Ģansına sahip olacaktır. Eğitimdeki yeni yapılandırmada bir baĢka yenilik ise; üç basamaktan oluĢan 4+4+4 sistemidir. Eğitimin ilk kademesini oluĢturan ve zorunlu olan; 4 yıllık ilkokul, ikinci basamağını; 4 yıllık ortaokul ve üçüncü kademesi ise, 4 yıllık zorunlu lise dönemi Ģeklinde düzenlenmiĢtir.

Bu yapılandırma ile kademeler arası geçiĢlere ( yatay, dikey) daha kolay olanaklar sağlanmıĢtır. Yeni eğitim düzenlemesiyle birlikte birey, daha erken yaĢlarda yeteneklerini fark etme ve geliĢtirme fırsatını yakalamaktadır. Yeniden yapılandırmada ilkokul yaĢı 6 – 10 yaĢ olarak düzenlenmiĢ, bu dönem eylül ayı sonunda 5 yaĢını doldurarak, 6 yaĢından gün almıĢ çocukların ilkokula baĢlamalarına olanak tanınmıĢtır. Bu uygulama ile birlikte Türkiye‟deki eğitime baĢlaması bir yaĢ daha küçülmüĢtür. Ancak, hala dünyadaki geliĢmiĢ ülkelerin gerisinde kaldığımız nokta ise, okul öncesi eğitimin zorunlu olmamasıdır. Günümüz dünyasında istenilen her türlü teknolojik ve fizikî Ģartların uygunluğu göz önüne alındığında bireyin okula bir yıl erken baĢlaması çok önemlidir.

Zorunlu 8 yıllık eğitimde görülen sorunların baĢında;1. sınıf öğrencisi ile 8. sınıf öğrencisinin aynı bahçede birlikte oyun oynamaları, aynı tuvaletleri kullanmaları ve aynı kantinde alıĢveriĢ yapması ile birbirlerinin konuĢmalarına kulak misafiri olmalarıdır. YetiĢkin öğrencilerin bedensel üstünlükleri karĢısında küçük sınıflardaki öğrenciler, ezilebiliyorlardı ve ortak mekânlardan da yeterince yararlanamıyorlardı.

12 Yıllık zorunlu eğitim, öğrenciler arasındaki büyük yaĢ farkını ortadan kaldırmıĢtır. Ġlkokullar ayrı binalarda veya aynı binada, fakat ayrı bahçelerde birbirlerinden bağımsız ortaokul ve liselerin bulunduğu eğitim yapıları ile birlikte eğitim-öğretim imkanına kavuĢmuĢtur.

2.12.2. 6287 Sayılı Kanundaki Yeni Düzenlemeler

30.03.2012 Tarihinde yapılan 6287 sayılı yasal düzenleme ile birlikte; 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine, 12 yıllık zorunlu fakat kademeli olan eğitim sistemi uygulanmaya baĢlanmıĢtır. Yeni eğitim süreci 3 kategoride ele alınmıĢtır. Ġlk basamağını, dört yıllık ilkokul (1. 2. 3. ve 4. sınıf) oluĢtururken, ikinci basamağını, yine dört yıllık ortaokul (5. 6. 7. ve 8. sınıf) oluĢturmaktadır. Son basamağı ise, dört yıllık lise (9. 10. 11. ve 12. sınıf) Ģeklinde düzenlenmiĢtir.

Eğitimin önemli bir geçiĢ aĢamasını teĢkil eden ortaokullar, yeni düzenleme ile birlikte öğrencilere, kendilerini daha özgür ifade etme olanağını tanımaktadır. Bu eğitim kademesinde öğrencilere, özgürce karar verebilme, kararlarını değiĢtirebilmelerine fırsat tanımaktadır. Ortaokul 5. sınıftan baĢlayarak tercihleri doğrultusunda her yıl seçmeli derslerde ders seçme hakkına sahip olmaları da oldukça önemlidir.

Yeni sistem ile birlikte ilkokul, ortaokul ve liseler bağımsız okullar (farklı binalarda) oluĢturulabileceği gibi, imkân ve Ģartların elveriĢli olmadığı

yerlerde ortaokulların ilkokullarla veya liselerle bir arada eğitim vermelerine imkan tanımaktadır.

Ortaokullarda eğitim programları, milli eğitimin temel amaçlarının genel bütünlüğü muhafaza edilerek, lise programlarının baĢlangıcını içinde barındıran çok yönlü ve kapsamlı program seçenekleri Ģeklinde tasarlanmıĢtır. Dünyanın pek çok ülkesinde ders programları, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak seçimlik dersleri de içinde barındıran bir yapıda uygulanmaktadır. 12 Yıllık zorunlu eğitim düzenlenmesiyle birlikte ortaokul müfredatına; Kuran-ı Kerim, Hz. Peygamberimizin hayatı, drama, zeka oyunları, düĢünme eğitimi, çevre ve bilim gibi yeni seçmeli dersler eklenmiĢtir. Ders programına eklenen yeni seçimlik dersler ile ortaokulların ders programını liselerin eğitim programlarına entegre etmek için temel oluĢturulmaktadır.

Yeni düzenleme ile birlikte öğrencilere, velilerinin de görüĢleri doğrultusunda seçmeli dersleri özgürce seçilebilme imkanı sağlanmıĢtır.

Öğrencilere, seçimlik dersleri seçme hakkının tanınmasıyla birlikte; bireylerin demokratik hak ve taleplerine yeĢil ıĢık yakılmıĢ, aynı eğitim modeli ile bireyi yetiĢtirme anlayıĢı yerine, kiĢiye farklı düĢünmeyi destekleyen programlardan yararlanma imkânı verilmiĢtir.