• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.6. Zorbalığın Nedenleri ve Zorbaların Kişilik Yapısı

Zorbalığın pek çok nedenle ilişkili olduğu, bireysel özelliklerin yanında aile ve sosyal çevrenin de zorbalık davranışlarında etkili olduğu ileri sürülmektedir (125).

Cinsiyet, yaş, benlik saygısı, mizaç gibi bireysel özelliklerin zorbalık davranışına etkileri pek çok araştırmada ortaya konmuştur (126).

Araştırmalar, özellikle genç bireylerin bir davranışı ortaya koymadan önce olası sonuçlarını değerlendirdiklerini ortaya koymaktadır. Buna göre bu bireyler, zorbalığın kendilerine sağladığı faydalı ve zararlı yönlerini değerlendirerek bu davranışı gerçekleştirmeye ilişkin bir önsezi geliştirebilmektedirler (127). Genç birey; “zorbalığı yaparsam güç kazanırım, akran grubu içerisinde popüler olabilirim, bu nedenle yapmalıyım” veya “arkadaşlarımdan zorbaca davranışlar görmek beni mutsuz eder, bu

37 nedenle kimseye zorbaca davranışlarda bulunmamalıyım”gibi önsezilerde bulunarak kendi davranışını planlayabilmektedir (128).

Şekil 2.2. Zorbaların Zorbaca Davranış Sergileme Nedenleri (129).

Kaynak: European Community European Social Fund’dan uyarlanarak oluşturulmuştur (129).

Ergenlik döneminin başlangıç yılları olarak akbul edilen ve ortalama 11-14 yaşlarını kapsayan erken ergenlik dönemi, bireyin hızlı bedensel ve fizyolojik değişimlerle birlikte duygusal ve sosyal değişimleri de yaşadığı kritik bir dönem olarak bilinmektedir (130).

Ergenlik dönemindeki birey, ana baba ve diğer yetişkinlerin hükmü altından çıkmadan önce başka bir gelişim türüyle karşılaşmaktadır. Bu gelişim türü benzer yaş gruplarıyla ve her iki cinsten bireylerle yeni ilişkiler kurmaktır. Ergenliğin başlangıcında ilişkiler geniş ölçüde aynı cinsten kişilerden oluşurken, sonraki yıllarda ilişkiler artan sayıda karşı cinsten kişilerden oluşmaktadır. Birçok açıdan değişimlerin yaşandığı ergenlik dönemini başarıyla atlatan ergenleri bu dönemde sorun yaşayan ergenlerden ayırmada ebeveynler ve akranlarla olan ilişkilerin niteliği önemlidir (131).

Ergenlik dönemindeki birey, ana baba ve diğer yetişkinlerin hükmü altından çıkmadan önce başka bir gelişim türüyle karşılaşmaktadır. Bu gelişim türü benzer yaş gruplarıyla ve her iki cinsten bireylerle yeni ilişkiler kurmaktır. Ergenliğin başlangıcında

38 ilişkiler geniş ölçüde aynı cinsten kişilerden oluşurken, sonraki yıllarda ilişkiler artan sayıda karşı cinsten kişilerden oluşmaktadır. Birçok açıdan değişimlerin yaşandığı ergenlik dönemini başarıyla atlatan ergenleri bu dönemde sorun yaşayan ergenlerden ayırmada ebeveynler ve akranlarla olan ilişkilerin niteliği önemlidir (131).

Yapılan araştırmalarda, zorbaların kontrolü elde tutmayı çok sevdikleri ve kurbanlarına baskı uygulayarak, kendilerine para, sigara, içki vb. şeyler sağladıkları sıklıkla içgüdüsel davrandıkları ve arkadaşlarına karşı baskın olma ihtiyacı hissettikleri, duygudaşlık (empati) kuramadıkları, kurbanlarının acı çekmesinden zevk aldıkları ve olumsuz davranışlarını diğerlerinin onayladığını, bu bireylerin saldırgan davranışlarının kurbanlar açısından ortaya çıkan olumsuz sonuçlarını anlayamadıklarını, başkalarına zarar verme ve acı çektirmenin kendilerine üstünlük sağladığını düşündükleri ifade edilmiştir (133).

Literatürde zorbalık gösteren bireylerin ne tür özelliklere sahip olduklarının yanı sıra anti-sosyal bir davranış olan zorbalığın bu davranışı yapan kişi üzerindeki olumsuz etkilerinden de söz edilmektedir. Örneğin, psikolojik sağlık açısından bakıldığında, zorbalarda depresif belirtiler, intihar düşünceleri ve davranış bozuklukları gibi problemleri daha sık yaşadıkları ve ayrıca zorbalığın, madde kullanımı, duygusal bozukluk ve fiziksel sağlık problemleri ile de ilişkili olduğu bulunmuştur (133). Zorbalık davranışının özellikle anti-sosyal davranışlarla ilişkili olduğu, zorbaların alkol, sigara kullanımı ve başkaları ile kavga etme gibi kendilerine zarar verecek davranışları daha fazla yapma eğiliminde oldukları ve zorbalık davranışı sergilemenin, silah taşıma ve hırsızlık gibi suç teşkil eden davranışlarla ilişkili olduğu da ortaya konmuştur (134).

Zorbaların kişilik özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

Araştırmalar zorbaların, kontrol altına alma ve hükmetme ihtiyacından doğan, kurban üzerinde otorite kurma eğiliminde olduklarını göstermektedir. Ayrıca hedefinde olan kişiye karşı önyargılı bir bakış takınmaları da birer risk faktörüdür (135).

Bazı araştırmalar haset etme ve gücenme gibi duyguların psikolojik şiddetin güdülerinden kaynaklanabileceğini göstermektedir. Zorbaların öz saygısına yönelik yapılmış bir araştırma da bu ifadeyi doğrular niteliktedir. Bazı zorbalar kibirli ve narsistken diğerleri zorbalığı utanç ve endişeyi gizlemek amacıyla ya da öz saygılarını geliştirmek için kullanmaktadır. Bu kişiler başkalarını küçük düşürerek kendilerinin güçlü olduğunu zannederler (135).

Zorbalar dışa dönük kişilik özellikleri gösterirler, arkadaşlık kurmayı ve sürdürmeyi seven sosyal ilişkilerden hoşlanan kişilik özelliğine sahiptirler. Fakat kaygı

39 düzeyleri ve sorunları çözme yetenekleri zayıfıtır (135). Yaşları 15-20 arasında değişen 119 kişiye öğrenci oldukları dönemlerde karşılaştıkları zorbalık olaylarında, zorbaların neden zorbalık davranışı sergilediği sorulmuş, araştırmaya katılanların % 28’i zorbaların benlik saygısının düşük olduğunu, % 26’sı zorbaların soğuk insanlar olduklarını, % 15’i problemleri olduğunu ve % 9’u akranları üzerine baskı yapmak istedikleri için zorbalık yaptıklarını düşündüklerini belirtmişlerdir (136).

Başta depresyon ve kişilik bozuklukları olmak üzere ani öfkelenme ve güç kullanımı, saldırgan davranışa bağımlı hale gelme, karşı tarafın davranışlarını düşmanca algılamak, saygınlığını kaybetme korkusu ve takıntılı faaliyetlere yönelmek de araştırmacılar tarafından belirlenen diğer risklerdendir. Bu ve buna benzer etkenlerin bir araya gelmesi de davranışın ortaya çıkmasına neden olabilir (135).

Zorbalık yapma şekli değişse bile özellik bakımından birbirine benzerler. Zorbalar diğer bireyler üzerinde güç oluşturmaktan hoşlanırlar ve kızgın, şiddet içerikli davranışlar sergilerler. Hayal kırıklığına dayanamazlar genellikle sinirli ve kırıcıdırlar. Sosyal iletişimde karşıt görüşte olmasalar bile karşıt görüşteymiş gibi görüşlerini ifade ederek iletişimi zorlaştırırlar. Zorbalar akranları tarafından fazla sevilmediği için, daha çok kendi aralarında popüler olmaya çalışırlar (135).

Zorbaların kendilerinin de zorbalığa maruz kalması psikolojik şiddet uyguluyor olabilir. Zorbaların gelecekte hapse girme olasılığı daha fazla olduğuna dair bulgular da mevcuttur (137).

Psikolojik şiddet içeren davranışların daha çok çocukluk çağında kazanıldığı ileri sürülür. Psikolojik şiddete eğilimli çocuklar zamanla, ilgili davranış şekillerini daha da gelişmiştirir. Okul bahçesinde yapılan şakalar ve ‘hoyrat-barınma’ daha sinsice yapılabilir ve bunlar iyi planlama yapar, yönetmi aldatmada mahirdir ve kişiliği yok etme amacına yönelik girişimler belirgindir. Ayrıca yetişkinler kadar güçlü ve etkili tehdit şekilleri vardır (137).

Psikolojik şiddet daha çok insanların toplu haldeyken pek umursamadığı ortamlarda gerçekleşmektedir. Çoğu durumda, çoğunluğun desteğini alıyormuş izlenimi verilmesi zorbaların yeteneğidir. Bu durum grup içerisinde zorbalığa maruz kalan bireyin gösterilen psikolojik şiddet içerikli davranışlar karşısında düşünceleri açıkça ifade edememesine yol açar. ‘Zorba zihniyeti’ başlangıçta tedavi edilmezse, zamanla bu zihniyet grup içinde normal karşılanır hale gelir (137).

“Zorba zihniyeti’’nin hükmedici özelliğini kabul eden gruplarda, haksızlıklar ve istismarlar sürekli hale gelir. Böylesi zehirli bir ortamdaki grubun mevcut durumu,

40 (statüko) psikolojik şiddet çemberi sona erinceye kadar devam eder. Psikolojik şiddeti seyretmekle yetinen bireyler, psikolojik şiddete sessiz kalmakla her iki tarafa da yansıması muhtemel bedeli fark etme konusunda isteksizdirler (137).

Seyirci kalan bireylerin duygudaşlık (empati) kuramama gibi bir durumları söz konusudur. Bu durum psikolojik baskı söz konusu olduğu zaman daha da azalır. Grup içindeki ‘zorba zihniyeti’nin hakiyetini sonlandırmak için zamana, enerjiye, planlamaya, diğer bireylerle birlikte çalışmaya ihtiyaç vardır. Ayrıca bu konuda başarılı olmak için

‘risk’ alabilmek gerekmektedir (137).

Zorbalar eylemlerini gerçekleştirirken seyirci kalanların bu tip durumları sona erdirme ve risk alma konusunda isteksiz olmaları zorbaların cesaretini arttırır. En azından bu durumu değiştirmeye yönelik adımları atma konusunda risk alacak birisi çıkmadığı sürece, ‘‘zorba zihniyeti’’ grup arasında aylarca hatta yıllarca devam eder. Kendi

‘‘arkadaşlık grupları’’nı ya da ‘‘destek grupları’’nı kurabilmiş seyirci kalan bireylerin, bunları gerçekleştirememiş bireylere göre psikolojik şiddet karşısında daha net bir tavır sergileme ihtimalinin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir (137).