• Sonuç bulunamadı

XIII. ZARF-Fİ İ L GRUBU

1. ZARF-Fİ İ L GRUBU TEŞKİ L EDEN EKLER

Besim francala diliminin üzerine tereyağdan sonra çilek reçeli sürerken, vereceği cevaptan evvel alacağılezzeti düşünüyor ve yutkunuyordu. 27

Besim çay yudumunu emerken, lezzetin dille damak arasından tat merkezine gidişinin hiç bir anınışuursuz bırakmak istemiyor ve gözlerini yumuyordu. 28

Besim kızın fincanına çay koyarken başım salladı. 30 Kızıçıkarken, annesi, arkasından bağırdı. 32

Hasibe titreyen elleriyle ablamın ayaklarınıkurularken, ağabeyim, bize arkasınıdönmüş, pencereden bahçeyi seyrediyordu. 115

Samim kapıya doğru yürürken birdenbire durdu. 180 Ferhat kahveyi almak için elini uzatırken durdu. 365

b. “-ArAK” Eki

Kadın ağzınıyarıaçarak derin bir nefes aldı. 27

Besim çay ibriğine doğru giden elini birdenbire çekerek sıçradı. 27

Besim evvela onun elini tutmak istedi; fakat bu temasın bir patlama ile neticelenmesinden ürkerek Selmin’e gitti, onu koltuğunun altından tutarak kaldırdı. 32

Onu gözlerimle bile selamlamayıunutarak soluğu hemen sofada aldım. 119

Nihayet, endişesini, çantasından mendilini almak, bahanesine sararak, onun gözünden kaçırabileceğini umdu ve elini uzatırken sordu. 181

c. “-IncA/-UncA” Eki

Ablamın ayaklarınılengerdeki sıcak suyun içinde kıpkırmızıkesilmiş görünce, sabah karanlığı, canım istakoz istedi. 114

Samim yine ağzını açmayınca, Meral korkunun incelttiği sesiyle tekrarladı.182

Fakat yol yorgunluğu mu nedir, biraz da galiba deniz tuttu, buraya gelince başım fazlaca dönmeye başladı. 364

Cevap alamayınca, kız kardeşinin odasına doğru birkaç adım daha attı ve bağırdı. 368

Evin önüne gelince başınıkaldırdı. 452

ç. “-Ip/-Up” Eki

İçimden Hasibe’nin buradaki i şini çabuk bitirip kahvaltıyıbir an evvel hazırlamasınıistemeye başlamıştım. 115

Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç adam ı, bana da istakozu ve Alemdağı’nın terevağınıunutturup ikimizi de ağlatır! 118

Nonoku kucağıma alıp hemen eve getirdim. 183

Şimdi, bir taksiye atlayıp on dakika sonra oraya gidebilir ve bunlar ı söyleyebilirdi. 263

d. “- mAdAn” Eki

Evvela onun reflekslerine uymak, sonra ona sezdirmeden hakim olmak lazımdır. 118

Sustu; bu sözlerin Samim’i değiştirmediğini anlayınca, hareketleri çoğalan gözleriyle hiç bir şeyi görmeden her tarafa bakmaya başladı. 183

Kanadıitti, içeriye girdi, alt kat sofaya giden dar ve uzun koridorda, pardösüsünü ve şapkasınıçıkarmadan yürüdü. 452

e. “-dIkçA/-dUkçA ” Eki Ömrüm oldukça unutamam. 36

İKİNCİBÖLÜM CÜMLE

Cümle değişik gramer kitaplarında şu şekillerde tarif edilmiştir:

“Kendi kendine yeten bir yargıbir cümle sayılır.” (Banguoğlu, 2004: 522)

“Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir yargıyı, bir olayıanlatmak için kurulan sözcük dizisine tümce denir.” (Gencan, 1962: 114)

“Bir yargıyıbildirmek üzere tek başına kullanılan çekimli bir eyleme veya çekimli bir eylemle birlikte kullanılan sözcükler dizisine tümce denir.” (Hatiboğlu, 1972: 99)

“Cümle, bir fikri, bir düşünceyi, bir hareketi, bir duyguyu, bir hadiseyi tam olarak bir hüküm halinde ifade eden kelime grubudur.” (Ergin, 1985: 398)

“İki unsur arasındaki olumlu veya olumsuz ilgiyi sözü dinleyende soruya yer bırakmayacak şekilde tam olarak haber veya dilek (inşa) yoluyla ifade eden kelimeler dizisine cümle denir.” (Bilgegil, 1984:12)

“Bir yargıtaşıyan; bir düşünceyi, bir duyguyu, bir isteği dile getiren çekimli bir eyleme ya da çekimli bir eylemle veya ekeylem almışad soylu bir sözcükle düzenlenen anlamlıen genişdil birliğine ‘tümce’ denir.” (Kükey, 1975: 261)

“Cümle, içinde ya bir tek bağımsız hüküm, ya da yeteri kadar yan hükümle bir tek temel hüküm bulunan kelime dizisidir.”(Ediskun, 1985:323)

“Yargıbirimi olan tümce, ya tek bir düşünceyi, tek bir duyguyu yansıtır; ya da birden çok duygu ve düşünce, tümce kalıbıiçinde bir araya gelerek bir temel yargıya bağlanır.” (Dizdaroğlu, 1976: 187)

“Bir hüküm (yargı) bildirmek üzere tek başına kullanılan çekimli bir fiile veya çekimli bir fiille birlikte kullanılan kelimeler dizisine cümle denir.” (Gülensoy, 2000: 428)

“Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir isteği, bir haberi ... eksiksiz ve yargıya bağlayarak anlatan sözcük dizisine ‘tümce’ denir.” ( Atabay, Özel ve Çam, 1981: 11)

“Cümle, bir hüküm bildirmek için kullanılan en genişve en büyük kelime grubudur.” (Karaörs, 1993: 36)

“Duygu ve düşüncelerimizi anlatan ve içinde yargıbulunan sözcük dizisine cümle denir.” (Hengirmen, 1995: 323)

“Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir durumu, bir olayıyargıbildirerek anlatan kelime veya kelime dizisine cümle denir.” (Karahan, 1999:11)

Yukarıda da görüldüğü gibi çeşitli gramer kitaplarında yer alan cümle tanımları, araştırıcıların cümle kabullerinin farklıolmadığınıgöstermektedir. Bizim de yapacağımız tanım bunlardan pek farklıolmayacaktır: “Cümle, bir düşünceyi, bir duyguyu, bir olayı, bir haberi tam bir yargıhalinde bildiren çekimli bir fiil veya ek fiille bu fiile bağlı kelimeler dizisine denir.”

CÜMLELERİN YAPILARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI Cümlenin yapıbakımından sınıflandırılmasıkonusunda önemli anlaşmazlıklar vardır. Yapıkonusunda büyük bir kavram kargaşasıyaşanmaktadır. Aynışeyi anlatmak için farklıterimler kullanılmış, ayrışeylerin aynıterimle karşılandığıda olmuştur.

Cümlenin yapısı konusunda meydana gelen karmaşayı Karahan, şöyle açıklamaktadır: “ Cümleyi bir taraftan yargılıanlatım şeklinde tanımlarken, diğer taraftan yargısız anlatımlarıcümle saymak çelişkisi; henüz ‘yargı’ kavramında anlaşamamış, ‘bitmişlik’ ve ‘bitmemişlik’, yargıile yargısızlık arasında ‘yarıbitmişlik’, yani yan yargı, yarım yargıgibi gerçek olmayan noktalar vehmeden araştırıcıların vehimleri de sınıflandırmalardaki farklılığa sebep olan diğer faktörlerdendir.” (Karahan 2000: 16-17)

Benzer Belgeler