• Sonuç bulunamadı

2. İNCELEME

2.3. Şekil Bilgisi

2.3.2. Sözcük Türleri

2.3.2.3. Zamirler

2.3.2.3.1. Kişi zamirleri

1.Tekil kişi zamiri: ben

Birinci tekil kişi zamiri olan ben, metnimizde diş sesi olan n ile yazılmış olup (نب) ismin yönelme durumu eki olan +A ekini aldığında ise geniz sesi olan ŋ ile baŋa(اکب) şeklinde yazılmıştır.

ben Türk alāyınuŋ ardın alayım 347a/13

ben varup taḥṣil ideyim 339b/11

ben daḫı gördim 370b/11

baŋa mu‘āvenete gelsünler 354a/01

2.Tekil kişi zamiri : sen

İkinci tekil kişi zamirinde de durum 1.tekil kişi zamiri gibidir. sen (نس) kişi zamiri ismin yönelme durumu eki olan +A ekini aldığında saŋa ( اکس ) şeklinde yazılmıştır.

sen bir aḳçe değmezsin 336a/10

sen emek çekme 355a/24

saŋa varalım 355a/24

3.Tekil kişi zamiri: o

o daḫı Tunadan geçüp 353b/03

ol daḫı ‘azm idüp 347b/03

1.Çoğul kişi zamiri: biz

biz daḫı diyārımıza baḳalım 335b/30

biz buradan yürüyüp 346b/05

mevlāyı bize ıṣmarlamadılar 346b22

2.Çoğul kişi zamiri : siz

siz daḫı gidin 333a/17

siz ḫoşūnut itdüŋiz 333a/25

taḥta sizi geçirüriz 380b/03

3.Çoğul kişi zamiri: anlar

Metnimizde 3.çoğul kişi zamiri bazı yerlerde aŋlar( رلکا ), bazı yerlerde ise anlar (رلنا) şeklinde yazılmıştır.

anlar daḫı hücūm idüp 338a/30

aŋlar varınca şāh gelüp 372b/05

aŋlar daḫı evlād ü ‘iyāllerin alup 373b/10

anları ḳırup bir mecrūh 351b/21

pādişāh anları 354b/13

2.3.2.3.2. İşaret zamirleri

Metnimizde geçen işaret zamirleri şunlardır:

bu daḫı Ruma gelüp 348b/30

anı kendülerine 390a/02

bunlara on başı 325b/09

2.3.2.3.3. Soru zamirleri

çāre ne 335b/28 kime vefa eyledi bu çarḫ-ı dūn 375b/30

2.3.2.3.4. Belirsizlik zamirleri

her ḳanġisi murād iderse 370b/29

kimse ile ḫaber gönderüp 370b/30

kimesne ḳalmamaġın 346a/08

kimi ḳızıl kimi sarı kimi siyah 324a/29

kimisi ḥiṣāra girüp 366b/02

biri ardınca gidüp 351a/05

birisi ḳurtılup gelüp birisini daḫı 334a/12

her biri mekānına gidüp 325b/08

her birisi bir deryā olup 368a/25

her ne isterse 379a/08

cümlesi aḳ külāh giymek 324a/29

ba‘żınuŋ azliyle 346a/23

2.3.2.3.5. Dönüşlülük zamiri

Metnimizde hem kendi ( یدنک) hem de kendü (ودنک ) şeklinde yazılışı mevcuttur.

kendi Ḳaradeŋiz kenarında 329a/16

kendisini ‘āleme iẓhār ider 335b/25

Edirnede kendü medresesin 360b/01

kendüden ġāyb olup irtesi 359b/31

kendüye ḫāce idinüp 359b/07

2.3.2.4. Zarflar

2.3.2.4.1. Zaman zarfları

soŋra pādişāh vardıḳda 340a/10

aḫşāma dek ṣavaşılup 334a/10

ṣabāḥ aḫşām da pādişāhāne ṭa‘āmlar 333a/31

ḳonmuş iken vefāt itmegin 364b/06

māl ü manṣıbı yoġiken 366a/31

hemān dört beş kişi ile muḥkem ḳaçup 371b/25

gündüzlerde ders ve fetvāya ṣarf idüp 348a/21

gice Bilecüke gönderdigi kimesneler 323a/08

şimden gerü 332a/06

şimdiye dek 337b/16

şimdi olmamaḳ inṣāfsızlıḳdır 347b/06

şeyḫ buŋa imdi benden 349a/17

ben yarın ölürüm 378a/29

evvel müyesser olmayup 367a/19

2.3.2.4.2. Yer-yön zarfları

içerü girdikde 369b/25

yuḳaru çeküp 325a/06

ḥiṣārdan aşaġa baḳarken 325a/02

şehri ṭaşra çıḳartmayup 323a/27

meydana gerü ṣaldı 347a/15

kim ki andan berü ḳalmışdur 329b/21

divān-ı ‘āliden ṭoġru anda varup 392a/28

2.3.2.4.3. Durum zarfları

Durum Zarfları, cümle içerisinde fiilin nasıl meydana geldiği konusunda bilgi veren kelimelerdir. Fiil veya fiil soylu olan kelimeye “nasıl?” sorusu sorulursa cevap alınan kelime veya kelime grupları durum zarfını oluşturur. Metnimizdeki durum zarflarına örneklerden bazıları şunlardır:

sa‘ādetlü gelürseŋiz 338a/01

muḥkem ṣıḳdırup 376b/10

gözlerine maġlūb gelüp 370b/17

tekbīr ile yürüyüp 354a/10

‘aẓīm ḳorḳarlardı 361a/13

cebrle ve ḳahle gezdirüp 361a/22

2.3.2.4.4. Miktar zarfları

az kalmışdı 376b/31

çoḳ olmaġın 354b/10

bir kerre oḳıyup 376b/17

ḳadar olup 328a/10

iki ay ḳadar oturulup 376b/13

bir miḳdār şişmegin 378a/01

aḥbābı ġāyet çoġalup 371b/27

2.3.2.4.5. Soru Zarfları

niçün bilā sebeb ḳaçdıŋuz 326a/26

niçün alınmaz 328a/02

niçün didikde 332a/04

rāhiblere niçün rāġıb olursın 332a/05

2.3.2.5. Edatlar

Edatlar tek başına bir anlam ifade etmemekle birlikte cümle içerisinde birlikte kullanıldığı kelime veya kelime gruplarıyla anlam kazanırlar ve cümle içerisinde kelime grupları oluşturarak sıfat veya zarf görevinde kullanılabilirler. Metnimizde kullanılan edatlar şunlardır:

İle

Kelime veya kelime grupları arasında birliktelik, vasıta anlamı kurar. Metnimizde kelimeye bitişik yazıldığı da görülür. Günümüz Türkiye Türkçesinde kelimeye

bitişik yazıldığında i ünlüsü düşer. Metnimizde bitişik yazılırken i ünlüsünün bazen düşmediği görülmüştür.

Türkmen ile ardına düşüp 376b/02

anuŋla ḥāc itmegin 368b/10

emrüŋile olalım 371a/30

İçün

Amaç, neden bildiren için edatının metnimizde kelimeye bitişik yazıldığı da mevcuttur. Bitişik yazılırken bazen kelime başındaki “ i ” ünlüsünün düştüğü bazen de düşmeden kelimeye bitişik yazıldığı görülmüştür. Metnimizin tamamında bu kelimenin son ünlüsü yuvarlaktır.

taḥta geçmek içün gelüp 369b/08

bunuŋiçün salṭanat sevdasındadur 336a/19

anuŋçün virdi 370b/30

Gibi

a‘mā gibi ḥareket idüp 339b/07

ḳoyun gibi boġazlayup 343a/07

ejderhā gibi ḳırdılar 347a/16

Ḳadar

ḫumsu ḳadar olmaġın 330a/18

öşri ḳadar olup 328a/10

iki ay ḳadar oturulup 376b/13

Ancaḳ

Bağlaç olarak da kullanılan ancak, “sadece, en fazla, en erken, olsa olsa” anlamlarında kullanıldığında edat vazifesindedir. Metnimizde edat olarak kullanımına örnekler şu şekildedir.

ancaḳ ḫumsu ḳadar olmaġın... 330a/18 ṣalṭanat didikleri ancaḳ cihān ġavġāsıdır... 346b/21

ancaḳ ‘aşrı ḳurtılup... 373a/29

tafṣīl idüp ancaḳ rıżā verirseŋiz ḫoş ola... 363a/24

Değin

Kendinden evvelki kelimeye ismin yönelme eki +A gelir. +A kadar anlamı verir. Metnimizden örnekler şu şekildedir:

on yıla degin ġāyet a‘la ḳaḋılık idüp... 361a/12

ṣabāḥdan aḫşāma degin ṣavaşılup... 376b/13

ṣabāḥa degin erkān-ı devlet ġāret ḥasāret olınup... 373b/29 Birle

ġanimetler birle geldi 352b/13

du‘ām birle 322a/18

devlet birle 321a/05

ci‘yeleri birle 322a/10

küffār-ı ḫākisār birle 321b/30 Üzre

muḥāṣara üzre olmaġın 326a/01

nā ma‘lūm olmaḳ üzre 335a/06

göndermek üzre iken 373b/24

Göre

Kendinden evvelki kelimeye ismin yönelme durum eki olan +A gelir. Metnimizden örnekler şu şekildedir:

isti‘dādına göre 321b/25 ḳabiliyetlerine göre 325b/12 Eğer

eger ḫūn baṣmasa 371a/12

eger olmasa 339a/08

Evvel / Soŋra

Zeynep Korkmaz, evvel ve soŋra zarfları cümlede kendinden önceki kelimenin ismin ayrılma/çıkma durumu ekini almasıyla +DAn önce/evvel, +DAn sonra yapısının oluştuğunu ve bunların edat grubu olduğunu(Korkmaz 2003) belirtmektedir. Yani bu yapıda kullanılan sonra ve önce kelimelerini çekim edatı olarak kabul eder.

kendü varmazdan evvel 346b/17

ṣaḥnı binā itmezden evvel 349b/15

żabṭdan soŋra Edirneye vardıḳda 351a/31

birḳaç günden soŋra 358b/31

girmezden evvel 384a/12

iki yıldan soŋra 344b/21

Ḳarşu

Kendinden evvelki kelimeye ismin yönelme eki +A gelir. Metnimizden örnekler şu şekildedir:

ḳal‘asına ḳarşu pādeletdi 324b/02

başlarını ḥiṣāra ḳarşu dikmegin 343a/07

2.3.2.6. Bağlaçlar

Bağlaçlar cümlede eş görevli olan kelimeleri ya da birbiriyle anlam yönünden ilişki bulunan cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. Bağlaç olan kelimeler tek başına

anlam ifade etmezler. Ancak edatlar gibi cümlede yardımcı unsur olarak kullanılırlar. Metnimizde yer alan bağlaçlardan örnek cümleler aşağıda verilmiştir:

baḥşīşler ve teraḳkīler alup 352a/12

ḳal‘ayı muḥāṣara ve cenk idüp 353a/02

bī ṣıddıḳīn veyā cümle şehīdān 392b/06

giyer oldılar ammā ḥālā Burusada 325b/04

gönderüp lākin vezir 372a/10

hemşīresini yāḫūd ḳızını 332b/26

veyāḫūd kış zamānı gelüp 380a/05

idinür ya da ṣunar 370b/17

birāderi Savcı ya Gündüz Beg 323b/28

meger bunı taŋrı yıḳadup 329b/16

inḥirāf itmeye meger ki verese 322b/08

o daḫı mu‘āvenet içün 323a/29

ḫayrāt daḫı binā idüp 324a/20

pādişāh daḫı anı oġlı gibi ri‘āriyet iderdi 325a/30

hedāyā ile tehnībnāme götürüp 375a/23

ne bize ve ne size nef‘ olup żāyi‘ oluyor 331a/30

yalıŋuz mīri içün iki biŋ ‘aded deve ṣatun alınup 383a/11

2.3.2.7. Fiiller

2.3.2.7.1. Fiil çekimi

2.3.2.7.1.1. Şahıs ekleri

Türkçede şahıs ekleri zamir kökenli şahıs ekleri ve iyelik kökenli şahıs ekleri olmak üzere iki çeşittir.

Zamir kökenli şahıs ekleri

Zamir kökenli kişi ekleri şimdiki zaman, gelecek zaman, öğrenilen geçmiş zaman, geniş zaman, gereklilik ve istek çekimlerinde kullanılır.

1.tekil şahıs: -(y)Im:

id - e - (y)im 347b/01

gid - er - im 371a/31

al - (ı)yor - um 353b/19

2.tekil şahıs: -sIn

gel - e - sin 339b/13 ol - ur - sın 338a/25 gör – e - sin 360b/09 3.tekil şahıs: -Ø gid - ecek- Ø 341b/01 git - miş - Ø 331b/06 id – e - Ø 331b/03 it – miş - Ø 347b/30

1.çoğul şahıs: -Iz

um - ar - ız 338a/27

id – er – iz 355a/27

iste – r - iz 373a/16

2.çoğul şahıs: -sIz / -sIŋUz

id - e - siz 335b/04

ol - ur - sız 346b/17

id - er - siŋüz 346b/17

3.çoğul şahıs: -lAr

İyelik kökenli şahıs ekleri

İyelik kökenli şahıs ekleridir. Görülen geçmiş zaman ve şart çekimlerinde kullanılırlar. Metnmizde kullanılan iyelik kökenli şahıs ekleri aşağıdaki gösterilen örneklerdeki gibidir: 1.tekil şahıs: -m ḳurtul - dı - m 360b/12 bul - ma – dı - m 361a/17 2.tekil şahıs: -ŋ eyle - di - ŋ 334a/28 3.tekil şahıs: -Ø eyle - di - Ø 375b/30 1.çoğul şahıs: - ḳ ol - dı - ḳ 381a/29

2.çoğul şahıs: -ŋuz

ḳaç - dı - ŋuz 326a/26

3.çoğul şahıs: -lAr

2.1.2.7.1.2. Zaman ekleri

Görülen geçmiş zaman: -dI

Geçmişten bahsedilen olayların/durumların cümleyi söyleyen tarafından görüldüğü, şahit olunduğu anlamı taşır.

urdur - dı 382a/01

gel - di 352b/13

ḳır - dı - lar 347a/16

Olumsuz şeklinde günümüz Türkiye Türkçesindeki gibi –mA- eki getirilir.

ol - ma - dı 379b/19 viril - me - di 330a/13

Öğrenilen(Duyulan) geçmiş zaman : -mIş

Geçmişten bahsedilen olayların/durumların cümleyi söyleyen kişi tarafından sonradan öğrenildiği/duyulduğu anlamı taşır. Öğrenilen geçmiş zaman eki metnimizde geçmiş zaman ve geniş zaman eki ile kullanılarak birleşik zamanlı kullanılmıştır.

ol - mış - dur 324a/03

it - miş - dür 376b/24

eyle - miş - di - m 377b/29

Olumsuz şeklinde günümüz Türkiye Türkçesindeki gibi –mA- eki getirilir.

gel - me + miş + dür 336b/27 ol - ma + mış + dur 363b/31

Geniş zaman : -Ar, -r, -Ur

id - er + im 367a/08

git - er + im 372b/31

eyle - mez 352b/02

bil - mez 338a/27

gör - mez + ler + di 351a/13

it - me + m 359b/21

Gelecek zaman : -AcAk

gel - ecek 384a/28

ol - acaḳ 349b/11

2.1.2.7.1.3. Dilek Kipleri

İstek kipi : -A

Metnimizde yaygın olarak kullanılşmış olan bu ek, eklendiği kelimeye istek, niyet anlamı katar.

git - e + sin 372a/13 id - e + yim 334b/28 ol - a + yım 338a/09

Olumsuz şekli –mA- ile yapılır.

it - me – ye 358b/01 ol - ma - ya + sın 338b/26 Emir kipi : ø id – iŋ 373a/25 ol - sunlar 332a/07 ol - sun 337a/23 eyle - ø 343b/09

Olumsuz kullanımına örnekler aşağıda gösterilmiştir. eyle - me 343a/06 ol - ma - sun 341b/05 Şart kipi : - sA ol - sa 396b/01 gel - se 396a/24 eyle - se 352b/28

Olumsuz kullanımı şu şekildedir:

ol - ma - sa 339a/08

baṣ - ma – sa 381b/12

Gereklilik kipi : - mAk gerek, - sA gerek

Günümüz Türkiye Türkçesinde gereklilik kipi için -mAlI eki kullanılır ve cümledeki fiilin gerçekleşmesi gerektiği anlamı içerir. Metnimizde bu anlamı -mAk gerek, -sA

gerek ile sağlanmıştır.

ḥaddini bilmek gerekdür 356b/27

virmek gerek 380b/28

ḥāṣıl olsa gerekdür 387b/31

2.1.2.7.1.4. Birleşik Çekimler

Basit çekimli fiillere gelen ek fiiller ile birleşik çekim yapılır. Geniş zamanın hikayesi :

id - er – (i)di 387a/02

giy - er - ler – (i)di 324b/29 di – r – ler – (i)di 362b/06

Geniş zamanın şartı :

it - er – (i)se - k 330a/21 gel - ür - ler – (i)se 338a/06

Öğrenilen geçmiş zamanın hikayesi :

viril - miş – (i)di 396b/25

it - miş – (i)di 324b/19

Görülen geçmiş zamanın şartı :

eyle – di – ler – (i)se 321a/15

2.1.2.7.2. Birleşik Fiiller

2.1.2.7.2.2. Kurallı birleşik fiiller

Tezlik Fiili : -Ivir-

koy - ıvir - dikde 381a/04 ṣal - ıvir - dirüp 346b/08 Yeterlilik Fiili : -Abil-

ol - a - bil - ür 373b/27

it - e - mez - iz 342a/24

Süreklilik Fiili: +Ako-

al - ıḳo - dı 329b/16

2.1.2.8. Fiilimsiler

Fiillerin özelliklerini içeren fakat asıl fiil görevini yapmayan kelimelere fiilimsi denir. Fiilimsiler, fiil kök ve gövdelerinden belirli eklerle oluşurlar(Leontiç, 2017,70). Fiilimsileri isim-fiiller, sıfat-fiiler ve zarf-fiiller olmak üzere üç grupta incelenmektedir. Metnimizden fiilimsilere örnekler aşağıda gösterilmiştir:

2.1.2.8.1. İsim-fiiller

-mAk, -(y)Iş

eyle - mek 373b/20

yüri - yiş + ler 357a/23

di – mek + le 336b/05

2.1.2.8.2. Sıfat-fiiller

-An, -mAz, -dIk, -mIş, -AcAk

gel - en niçe kāfir 332a/10

ol - an nesnelere 336a/08

bilin - mez sırr 334a/23

ol - duġ(ḳ) + ı mahal 331b/09

getür – dig(k) + i 365b/24

zehirlen - miş usṭura 365b/21

geç - ecek bir ‘aẓīm köpri 331b/11

ol - acaḳ ḳızını 323a/11

2.1.2.8.3. Zarf- fiiller

-Up, -Arak, -dIkdA, -kAn

ol - up 331a/31

ḳorḳ - up 325a/09

it - erek 333b/20

sürü – (y)erek 372a/12

işit - dikde 330b/31

ol - dıḳda 323a/16

ṭurur - ken 332a/04

getür – diginde 354b/14

işitme - diginde 384a/17

2.1.2.9. Ek fiil

Ek fiilin temel görevi isim veya isim soylu sözcükleri cümlede yüklem yapmaktır. Metnimizde kullanımı şu şekildedir:

var - dur 386b/01 var ise 362a/15

çoḳ - dur 386a/08 mücāhid idi 363b/06

3. SONUÇ

İncelemesini yaptığımız eser Nişancızâde Mehmed bin Ahmed Tevkiī’ye aittir. Eserin adı Mir’ât-i Kâ’inât’tır. Çalışmamızda eserin 6.kısmının metin çevirisi yapılmış olup ardından imlâ özellikleri, ses ve şekil bilgisi bakımından incelemesine geçilmiştir. Bu incelemeler neticesinde eserin dil bilgisi açısından elde edilen sonuçlar şu şekilde sıralanabilir:

1. Eserde aynı kelimenin metnin farklı yerlerinde düzlük-yuvarlaklık uyumu bakımından farklı yazıldığı görülmüştür. Yani bir kelime, metnin bir yerinde düzlük- yuvarlaklık uyumuna uyarken, başka bir yerinde uyuma girmeden yazıldığı olmuştur. Bu husus eserin, dildeki dudak uyumu sürecinin tamamlanma veya geçiş döneminde neşredilmesi ile açıklanabilir.

2. Eserde kalınlık-incelik uyumu Türkçe kelimelere eklenen bazı eklerin uyumu bozması dışında kuvvetlidir.

3. Metnimizde /t/ - /d/ tercihi ince ünlülü kelimelerde /d/ ünsüzünün kullanımından yana olurken, kalın ünlülü kelimelerde ise bu tercih farklılık göstermektedir. Kalın ünlülü kelimelerde ötümlü-ötümsüz her iki şeklinin de bulunduğu tespit edilmiştir. (tonanma, donanma, turup, durdı )

4. Günümüz Türkiye Türkçesi yazı dilinde bulunmayan genizsi n (ŋ), metnimizde kullanılmıştır.

5. e - i sorunu Eski Anadolu Türkçesinde olduğu gibi metnimizde de vardır.

6. Başında ötümlü ses olan ekler, kelimeye eklenirken ünsüz uyumuna girmemiştir. (Kuşcı, kuşad-, başlad-)

7. Metinde Farsça ve Arapça sözcüklerinin yoğun kullanıldığı görülmüştür.

8. Günümüz Türkiye Türkçesinde olduğu gibi ek alan bazı kelimelerdeki vurgusuz hecenin düştüğü görülmüştür. (burnı, ağzı, oġlı)

9. İncelediğimiz metindeki sözcüklerin çoğunun kullanımı günümüz Türkiye Türkçesindeki kullanımı gibidir.

Yapılan dil bilgisi incelemelerimiz tümüyle değerlendirildiğinde bu metnin Eski Anadolu Türkçesi dönemi özelliklerini taşıdığı görülmektedir.

Sonuç olarak tez çalışmamıza konu olan Mir’ât-i Kâ’inât isimli bu eser üzerinde daha önce fonetik açıdan herhangi bir çalışma olmadığı tespit edilmiş olup bu eserin 6.kısmının metin çevirisi yapılarak dil ve alanlarında araştırma yapmak isteyenler

için bir kaynak oluşturulmuştur. Ayrıca dizin çalışması ile özel kelimeler tespit edilmiş ve araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Bu bakımdan Türk diline katkı sunacaktır.

4. METİN ÇEVİRİ

[320b]

(1) bāb-ı evvel der-aḥvāl-i Sulṭān Osmān Ḫan Ġāzi ibn-i (2)Ṭuġrul Ġāzi mebde-i şāhān

ḫilāfet şi‘ār ḥażret-i Osmān vilāyet medār velādet bā-sa‘ādeteş der-ḳaṣaba-i Sögütcik

(3)fī 656 sene āmeden sancaḳ ez-Sulṭān ‘Alāeddīn Keyḳubād-ı sāni sene 688 cülūseş

ber-taḥt-ı salṭanat fī 699 sene Tarīḫ-i (4) Moŋlā İdrīsde cülūs evāīl-i şühūr sene seb‘a

miede idi diyü meẕkūrdur müddet-i ömüreş 69 sene müddet-i salṭanateş 26 sene

(5)vefāteş der-ḳaṣaba-i Sögütcik fī 726 sene cenāze-i raḥmet endāzesi ba‘de zamān

Burusa şehrine naḳl olınup ḥiṣār (6)içinde manāstırda defn olındı naẓm ḥaḳ anı rıḋvāna ḳarīn eyleye anda daḫı taḥtı nişīn eyleye muḥarrer suṭūr olan

[320a]

(1)‘abd-i pür ḳuṣūruŋ cedd-i emceddi Ramażānzāde Nişāncı Emir Muḥammedüŋ

tārīḫ-i muḥtaṣar-ı mu‘teberinde muḥarrerdür ki merḥūm Osmān Ḫan (2)ġāyetde ehl-i

kerem ve iḥsān ve ṣāḥib-i ‘adl-i ferāvān idi ol ehl-i ḫayr üç günde bir matbaḥında vāfir ṭa‘ām bişirdüp (3)fuḳarā ve erāmil ve eytām żiyāfet ve et‘ām olınup ṣıbyān ve

ricāl ve nisveye ṣadaḳa ve kisve taḳsīm ve luṭf-u beliġ-i bī-dirigini (4)ta‘mīm iderdi

merḥūm-u merḳūm dār-ı ‘uḳbāya rıḫlet itdikde naẓm ḳarār der-kef azādgān nekīr demāl ne ṣabırdır dil ‘āşıḳ (5)ne āb der-ġurbāl mefhūmınca ḫazīnesinde mevcūd

nükūd bulınmayup birḳaç atları ve bir ḳılıcı ve bir cebesi ve birḳaç ḳoyunları bulındı

(6)ḥālā Burusada şehrüŋ eṭrāfında beslenilen ol ḳoyunlaruŋ neslidürler faṣl der-ẕikr-i

evlād-ı emcād ve ḳabl’es-salṭanat (7)ġāyet tafṣīle muḥtāc vechle kibār-ı ‘ulemā-ı

meşāyiḫden Edebāli nām azīzüŋ pür ḥüsnā ve müstena kerīmesini ṭaleb idüp

(8)mezbūr şeyḫ dünyā ile muṣāharetden mücānebet içün niçe müddet tereddüd idüp

‘āḳıbet Osmān Ḫan (9)bir vākı‘a-i ‘acībe görüp şeyḫe ‘arż itdikde benim ḳızımdan

evlāduŋ olup sen ve anlar taḥta geçüp cihāngīr olursız (10)diyü ta‘bīr-i dil-pezīr idüp

ba‘de kerīmesin tezvīc ve meta‘ neṣāyih-i mühimmeyi beyān ve tezvīc itdi pes mürūr-u eyyāmla (11)ol duhter-i bülend ahterden Orḫan Ġāzi ve ‘Alāeddīn Paşā adlu

iki güher-i mu‘teber ṭoġdıki Orḫana salṭanat (12)müyesser olup ‘Alāeddīn ṭarīḳ-i

meşāyiḫe sülūk idüp lākin birāderi Orḫanuŋ salṭanatında nāṣıḥ ve bādi ile (13)ve

ibrām-ı küllī ile vezīr-i müsteşārı oldı vefāt itdikde Burusada defn olındı faṣl der beyān-ı vüzerā-i Osmān (14)Ḫan Gündüz Alp mīr-livā-i ibn-i Ögey Ḥasan Alp mīr-

Ḳoŋur Alp Ġāzi Raḥmān Aḳcaḳoca Aḳ Timur Ṣaltıḳ Alp Ṣamṣa Çavūş Betilmiş birāder Ṣamṣa Köse Miḥāl (16)mīr-livā-i Ḳaraḳaya sābıkā Ḳayaḫarman tekvüri iken

niçe müddet Osmān Ḫana muḥabbet ve mu‘āvenet üzre olup ‘āḳıbet īmān telḳīn

(17)olındıḳda ṣıdḳla īmāna gelüp ismini ‘Abdullāh ḳodılar faṣl der-ġazāvāt-ı Osmān

Ḫan ḳabl’es-salṭanat Tārīḫ-i Moŋlā İdrīsde (18)meẕkūrdur ki Osmān Ġāzi pederi

vefātından ṣoŋra ibtidā gazā itdügi senede vāḳi‘ oldı ki İnegöl tekvüri (19)ile cenk

idüp Osmān Ḫanuŋ birāderzādesi şehīd olup ‘askeri daḫı az iken luṭf-u ḥaḳla ġālib olup (20)küffāruŋ ekserini ḳırup bāḳīleri ḳal‘alarına ḳaçup müslümānlar sālim ve

ġānim döndiler ba‘de bir gice üçyüz kimesne ile (21)ilġār idüp İnegöl tevābi‘inden

Ḳolca ḳal‘asına varup fī’l-ḥāl fetḥ idüp ḳal‘a sipāhların ḳırup (22)sāirlerin esīr idüp

ḳal‘ayı yıḳup şehri āteşe yaḳup ḳabl’eṣ-ṣabāh çekilüp gitdiler fī senede ba‘żı küffar-ı

(23)eṭrāf bunuŋ def‘i içün cem‘ oldıḳda bu daḫı ḳarşu varup birāderi Savcı Beg ya

Gündüz Alp şehīd olup (24)‘āḳıbet küffār ṣınup niçeleri ḳırılup bāḳīleri Ḳaracaḥiṣāra

ḳaçdılar ba‘de senede cemi‘yyet-i ‘aẓīme itmek (25)üzre olan küffārla cenke

mu‘āvenet içün zamānesi pādişāhı Sulṭān ‘Alāeddīn Keyḳubād-ı sānīden istimdād

(26)idüp o daḫı ġayret-i dīn muḳteżāsınca kendü bi’ẕ-ẕāt ‘asker çeküp Ḳonyadan

gelüp Sulṭānöŋi dimekle (27)ma‘rūf olan Ḳaraḥiṣārı muḥāṣara idüp ba‘de diyār-ı

Ruma ‘Acemden ‘asker-i Tatar geldügin işitmegin pādişāh ‘acele (28)ile gidüp ṭop ve

tüfenk ve niçe mühimmātı Osmān Ḫana virüp bu daḫı birḳaç gün çalışup ḳal‘ayı fetḥ idüp tekvürni (29)ba‘żı hedāya ile ‘Alāeddīne gönderüp o daḫı ġāyet ḥaẓẓ idüp

Eskişehirle İnöŋi sancaġını virüp limuḥarriruhu (30)tıġ u tuġ ve nuḳāda ṭabl ü ‘ilm

esb-i esbāb ve cenk ve direm hem aŋa gönderdi bunları ol şāh tā ide ḥāl-i küfri tebāh

(31)faṣl Sulṭān ‘Alāeddīn mezbūr Osmān Ġāzi ẕüs-sa‘y’ül-meşkūr cānibine

gönderdigi berāt-ı ‘ıyālet vilāyet-i mużammen [321b]

(1)envāi‘ ‘ibret ve ḫayret ve naṣīḥat ḫuṣūṣan meş‘ār-ı kemāl-i tevḳīr ve ri‘āyet-i

mübīn ‘aṭiyyesine bī-ḥad ve ġāyet olmaġın (2)bu maḥalde bi’t-tamām ẕikr ve i‘lām

olındı ki bi-‘ibārete budur men Burḫān Emir’ül-mü’minīn ‘Alāeddīn Keyḳubād bin Ferāmuz’üs (3)Selçūḳī eyyedelmülk’ül-‘ali ḥamd-ü sipās ve şükr-ü bī-ḳıyās ol ḫālıḳ-ı

bī-çün ve rezzāḳ ḫalīfe-i rub‘-ı meskūn (4)bil rāzıḳ cümle maḫlūḳāt ve ṣāni‘-i cemi‘-i

maṣnū‘āt celle celālehü ve ‘amme nevālid ḫażretine ki ḫıl‘at-ı ḫılḳatı ṣafā ve ṣafvet

ḫalīfeten fī’l-arḋ1 da mütemekkin (6)ḳılup cümle sākinān-ı Eflaḳi ve iz ḳulnā lil-

melāiketiscüdü li-ādeme fe secedü2 ḫıṭābıyla me’mūr idüp ol (7)ḫalīfe enāmı

mu‘azzez ve mükerrem eyledi ve ṣalavāt-ı nāmıyāt şol ḥabīb-i Muṣṭafa ṣallallāhu te‘ālā ‘aleyhi ve selem ve cihār-ı (8)yār-ı bā ṣafā ḫażretlerine ve āl ve aṣḥāb ve tevābi‘

ve livā ḥaḳḳına rıḋvānullāhi ‘aleyhim ecma‘īn olsun ki mekteb-i ḥikmetde (9)ve

‘alleme ādemel esmāe küllehā3 dan ġareż anlaruŋ nām-ı şerīflerinüŋ ẓuhūr ve intişārları olup her çend ṣulb-ı beşeriyyetden niçe biŋ (10)enbiyā-i güzīn ṣalavatallāhi

‘aleyhim ecma‘īn ve evliyā-yı sa‘ādet-ḳarīn ve salāṭīn-i ġazā āyinüŋ ādemden vücūda geldikleri (11)anuŋ zāt-ı laṭīf ve dīn-i münīflerinüŋ şeref-i şübū‘ı idi lākin suhūf-u

risālet ve menşūr-u ḫilāfet min evvelihi ilā āḫirihi (12)mühr-ü nübüvvet ḥātem’ül-

enbiyā ile muḫtem oldıġı gibi anuŋ mübārek muḳaddemī berekātıyla ümmet-i ‘ālī nihmetüŋ salāṭīn pāk dīnleri (13)daḫı sāir edyān-ı ḥükkāmına müteveffiḳ-i vāki‘ olup

her zamānda bir ṣāḥib ḳıranuŋ yarlıḳ beliġ-i sa‘ādet ‘unvānı inne’l-arḋ (14)allāhu

yürsehā men yeşā-i min ‘ibādihi tuġrāsıyla müzeyyen ve her ḳande bir baḥtiyār-ı cihān-bānuŋ tevḳi‘-i refi‘-i ‘ālişānı ve refe‘nā ba‘ḋüküm (15)fevḳe ba‘ḋ derecāt hatt-ı

dilküşa ile mübeyyen buyurılup her birinüŋ ġūş-u hūşuna ṣadāyı lein şekertüm le- ezidenneküm4 ve nidā-yı (16)ve lein kefertüm inne ‘aẕābi le şedīd5 irgürilüp lā cerem maide-i iḥsānından behrever olan ibād-ı şükūrı sılay-ı raḥmetinden (17)dūr olan

Benzer Belgeler