• Sonuç bulunamadı

Zamanda Yolculuk , Öjenik ve Evrim Teorileri: Zaman Makinesi

3.3. DÜNYA DEVLETİ TEORİSİNDE BİLİM VE GEN TEKNOLOJİSİ

3.3.1. Zamanda Yolculuk , Öjenik ve Evrim Teorileri: Zaman Makinesi

Makinesi

Wells’in diğer romanları gibi Zaman Makinesi de bilim kurgunun bir ürünü olarak bilimsel ögelerden beslenir. Bu ögeleri genel anlamda anlatıcının ve yan karakterlerin çoğunun bilim adamı olması; zamanda yolculuk, öjenik, nüfus kontrolü gibi teorilerin iç içe kurgulanması; bilim ve teknolojinin insanlığın akibetine yön veren unsurlar olarak sunulması oluşturur. Bilim ve teknoloji bağlamında medeniyetin yeniden canlanması için gerekli şartlar ise romanda bilimin doğru/yanlış şekillerde kullanımının ürettiği farklı sonuçlar üzerinden incelenebilir.

Zamanda yolculuk yapmadan önce “…derin bir nefes aldım, dişlerimi sıktım ve makineyle el-ense güreşmeye başladım… pes ederek ters döndü”199 diyerek zaman makinesini yola getiren anlatıcı, bu romanda (diğer üç romanın aksine) bilimi doğru amaçlar için kullanan ve insanlara rehberlik eden bilim adamını temsil eder. Bu bilim adamına göre; insanlığa öğretilecek yeni doğrular ve düzeltilmesi gereken eski yanlışlar vardır. “Neredeyse tüm evrende kabul görmüş olan bir iki fikri yalanlamak zorunda

kalacağım”200 diyerek zamanda yolculuğunu diğer bilim üyelerine

199

H.G. Wells, Zaman Makinesi, s.35.

68 anlatmaya başlayan Zaman Gezgini, önce sekiz yüz binli yıllara ardından otuz milyonlu yıllara ışınlanır. Bu yolculuklarında edindiği gözlemlerinin sonucundaysa (diğer bir çok etkenin yanısıra) bilimin yanlış kullanımının medeniyetin sonunu getirdiğini işaret eden bir ‘uyarıcı’ olur. Çünkü Eloi ve Morlocklar gibi insanın “bin yıl önceki yamyam atalarından daha az insan

ve daha uzak”201 olan bu canlılar gerek yaşam tarzları, gerek ahlaki

değerlerden yoksunluklar gerekse biyolojik ve fizyolojik özelliklerinin

geriliği itibariyle bilimin yanlış şekillerde kullanımının birer somut

örneğidirler.

Romanda sözü edilen bilim ve teknoloji sayesinde gerçekleştirilen zamanlar arası yolculuklar, insanın milyonlarca yıl ileriye/geriye dair bilgi edinmesini sağlayan birer aydınlanma serisidir. Zamanda yolculuk teorisinin aksine romandaki öjenik teorisiyse bilimin insanlığı kötüye yönlendirişinin bir örneğidir:

“En sevdiğimiz bitki ve hayvanları geliştiriyoruz –ve bunlar o kadar az ki– yavaş yavaş, seçici ıslah ile. Bir gün yeni bir cins şeftali, bir gün çekirdeksiz üzüm, bir gün daha hoş kokulu, daha iri çiçekler, bir gün daha faydalı bir sığır cinsi.”202

Anlatıcı, bilim adamlarının ‘kaliteli gen’ ya da ‘istenen gen’ seçiciliğiyle tasarladıkları -başta gayet doğru görünen- bu üretim şeklini insanların sonunu getiren bir faktör olarak görür. Çünkü bu üretim şekli önce

hayvanların vahşi olanlarının (at, sığır, köpek gibi203) neslinin

sonlandırılmasıyla başlayarak zamanla onları zoolojik gerilemeye itecek, sonrasında tüm canlıların biyolojik çeşitliliğini indirgemeciliğe dönüşecek (ki gelecekte Eloi ve Morlocklar olarak yalnızca iki tür kalır) en sonunda da tüm medeniyeti hiçliğe götürecektir. Bu sebepten, insanlar üzerinde uygulanan ıslahın bir sonucu olarak anlatıcı etrafında hiçbir “mezarlık, yaşlı

veya sakat”204 görmez. Ayrıca bilim adamları “… nüfus artışı için

201 H.G. Wells, a.g.e., s.97. 202 H.G. Wells, a.g.e., s.49. 203 H.G. Wells, a.g.e., s.42. 204 H.G. Wells, a.g.e., s.65.

69 tasarladıkları kontrolde çok başarılı olmuş, sayıları da sabit kalmak yerine giderek azalmıştır.”205

Her zaman olaylar karşısında “bilimsel bir ruh”206 takınan Zaman

Gezgini’nin ironik olarak kendisini yakalayan vahşi Morlocklar’ı alt edişi de milyonlarca yıl önceden kalan Porselen Sarayı’ndan bulduğu kibritler sayesinde ateş yakmasıyla olur. Çünkü Morlocklar ışığa dayanıklılık yetilerini doğal ayıklanma sonucu kaybetmişlerdir. Burada da evrim teorisinin ‘güçlünün egemenliğini gerektiren’ doğal seleksiyon kısmına sembolik bir eleştiri getirilir.

Darwin’in evrim teorisini -Huxley’nin dediğine benzerlik gösterecek şekilde- kozmik evrim yönünden alan anlatıcı,

“…koşullarda böylesi bir değişim ile birlikte kaçınılmaz olarak, değişime ayak uydurma da gelir. Biyoloji bilimi bir yığın yanlışla dolu olmadıkça, insan zekası ve gücünün kaynağı nedir? Zorluk ve özgürlük: Atılgan, güçlü ve uyanık olanın ayakta, zayıflarınsa altta kalacağı koşullar…”

diyerek bir nevi tüm canlıların evrimini özetler. Darwin’inkinden farklı

olarak bu özetin devamında anlatıcı, Huxley’nin etik evriminin

savunuculuğunu yaparmışçasına “...yetkin insanların vefalı birleşimlerine, nefse hakimiyete, sabıra ve iradeye prim tanıyacak koşullar”dan bahseder. Dolayısıyla insan zekasının ve gücünün kaynağını yalnızca fiziksel ya da biyolojik üstünlüğünden değil; ahlaki değerlere sahip olmasından alır.

Bu teorilerin yanı sıra, romanda kullanılan bilimsel ögelerden biri de bilimin “deneye dayalı akıl yürütme” anlayışını savunmasıdır. Bilimsel konuşmalar için yapılan haftalık toplantılardan birinde zamanda yolculuk yaptığını iddia edecek olan anlatıcının diğer altı üyeyi bu iddiasına inandırmak için kullandığı yöntem bilimsel kanıtla ikna etme yöntemidir. Eleştirmenlerden John Batchelor’a göre bu roman “Heuristic”207 yani deneye dayalı keşfi destekleyen bir metoda sahiptir. Tıpkı romanda inandırılması

205

H.G. Wells, a.g.e., s.52.

206

H.G. Wells, a.g.e., s.97.

70 gereken altı bilim üyesi gibi okuyucu da zamanla doğru soruları sormayı öğrenir, ve Zaman Gezgini’nin roman boyunca öne sürdüğü bilimsel veriler sonucu ona inanmaya başlar. Dolayısıyla Wells, bilimin doğru kullanımına verdiği bu örnekle deneye dayalı akıl yürütme yöntemini okuyucuya adım adım uygulamalı öğretir.

Yani, İngiliz yazar Peter Kemp’in Wells’in evrimine bakışını incelediği eserinde belirttiği gibi “Marx ve Darwin’in teorilerinin bir karışımı”208 olan Zaman Makinesi, diğer üç romandan farklı olarak bilimin yalnızca yanlış kullanımı yermez; aynı zamanda doğru kullanımının getirilerini de anlatır.