• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I: TEORĠK VE KURAMSAL ÇERÇEVE

1.3. Yeni Medya Araçları ve Yeni Medya Araçlarını Besleyen

1.3.2. Yeni Medya Araçları

Yeni medya araçları web 2.0 teknolojisinin geliĢimiyle ortaya çıkmıĢ ve yaygın biçimde kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Web 2.0, O'Reilly Media tarafından 2004'de kullanılmaya baĢlayan bir sözcüktür ve ikinci nesil internet hizmetlerini - toplumsal iletiĢim sitelerini, vikileri, iletiĢim araçlarını, folksonomileri- yani internet kullanıcılarının ortaklaĢa ve paylaĢarak yarattığı sistemi tanımlar. Kelimenin tam anlamı tartıĢmaya açıktır, Tim Berners-Lee gibi teknoloji uzmanları da kelimenin manasını sorgulamıĢtır. Tim O'Reilly'e göre Web 2.0'ın kısmen tanımı Ģöyledir: “Web 2.0 bilgisayar endüstrisinde internetin bir düzlem olarak ilerlemesiyle bir iĢletme devrimi ve bu düzlemin kurallarını baĢarı için anlamaya çalıĢmaktır. Bu kurallar arasında baĢlıcası Ģudur: Ağ etkilerini daha çok insanın kullanabilmesi için programlar kurmak”(Wikipedia).

Yeni medya araçlarının merkezi unsuru olan internet, tarihin en hızlı yayılma gösteren iletiĢim aracı olmuĢtur; ABD‟de radyonun 60 milyona ulaĢması 30 yıl aldı; TV bu yayılma seviyesine 15 yılda ulaĢtı. Ġnternet ise dünya çapında bilgisayar ağının geliĢmesini izleyen üç yıl içinde bunu baĢardı. Çünkü televizyonun tersine internet tüketicileri aynı zamanda onun üreticileri, içerik yaratıyor ve ağı Ģekillendiriyorlar.

34

Dolayısıyla toplumların Ġnternet müessesine farklı tarihlerde eriĢmelerinin, dünya iletiĢim ve kültürünün gelecekteki Ģekillenmesi üzerinde uzun süreli etki olacaktır (Dutton 1999, UNESCO 1999, akt. Castells 2005: 471).

Ġnternet merkezli yeni medya araçları, cep telefonları, dizüstü ve son zamanlarda tablet pc‟ler olmak üzere daha birçok aracı tanımlamaktadır. Bu bakımdan yirminci yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmıĢ olan internet çok kısa zamanda ve hızlı bir Ģekilde yaygınlaĢmıĢ ve tüm dünyayı saran küresel bir ağ haline gelmiĢtir. Bugün bu ağlar üzerinden, cep telefonları ve dizüstü bilgisayarlar aracılığıyla her zaman her yerde, istenilen her türlü bilgiye ulaĢmak mümkün hale gelmiĢtir. (Toprak vd. 2010: 191). Aynı Ģekilde internet, web siteleri, bilgisayar oyunları, çoklu ortam uygulamaları, etkileĢimli yayıncılık bu yeni medyanın en yaygın bileĢenleri (Aydoğan 2010: 18) olarak karĢımıza çıkmaktadırlar.

Yeni medya araçları farklı form ve biçimler Ģeklinde ortaya çıkarak, yazıyı, sesi, görüntüyü, kısaca geleneksel iletiĢim araçlarının sahip olduğu bütün araçları bünyesinde toplayarak, yeni bir mecra oluĢturmuĢtur. Bu yeni dönemde web üzerinde etkileĢim, karĢımıza wiki, blog, forum, sosyal ağ, video/resim paylaĢım sitesi gibi, farklı alanlara yönelik ama özünde paylaĢım ve etkileĢim olan uygulamaları doğurmuĢtur (Aydoğan 2010: 21).

ĠletiĢim araçlarında ve sürecinde bir devrim yaratan web 2.0 tabanlı internet teknolojisi yukarıdan aĢağıya toplumsal yapının bütün karakterini değiĢtirmiĢtir. Post modern toplum algısına uygun bütün parametreleri içinde taĢıyan, hatta post modern toplum yapısına karakterini kazandıran bir içerikle dikey olan iliĢki biçimlerini, yatay bir düzleme taĢımıĢtır. Bu nedenle birçok sosyal bilimci, yaĢanan söz konusu bu yapısal dönüĢümü devrim olarak nitelendirmiĢlerdir. Söz gelimi Neumann ve Hogan (2005: 472), internetin, özellikle de web‟in, iĢ ve yaĢam alanımızın her noktasına bilgiyi gönderme ve eriĢtirme özelliği bakımından bir iletiĢim devrimi gerçekleĢtirdiğine inanmaktadırlar.

35

Ġnternet merkezli yeni medya araçları sadece toplumsal yapının karakterini değil, iletiĢime iliĢkin teorik ve kuramsal yaklaĢımları da sarsmıĢ bulunmaktadır. Bu anlamıyla iletiĢimin kaynağı, kaynağın ilettiği mesaj, o mesajın kodlanması, mesajın iletilmesi ve iletilen mesajın hangi araçla iletildiği gibi, iletiĢim sürecine iliĢkin daha birçok olgu bu süreçte yapısal dönüĢüme uğramıĢtır. Zira geleneksel medyada son derece sınırlı bulunan etkileĢim özelliği (örneğin radyo reklamında duyurulan bir telefon numarasının aranması), çift yönlü kablo ve telefon hatları sayesinde olanaklı hale gelmiĢtir. Ġnternet, sunduğu etkileĢim olanakları sayesinde, hem mesajın göndericisi hem de mesajın alıcısı arasında, daha önce hiç olmadığı kadar enformasyon akıĢı sağlamıĢtır. Bu etkileĢim sayesinde, mesajın göndericisinin, alıcının görüĢleri doğrultusunda bir yeniden üretime geçmesi söz konusu olmaktadır. Ancak yeni medyanın sunduğu etkileĢimin farkı, alıcı ve kaynak arasında etkileĢime imkân veren bir kanal olmasındadır. Oysa geleneksel medyada bu kanal bulunmamaktadır (BaĢer 2010: 43).

ĠletiĢim araçlarının ve dolayısıyla sürecinin yeni ve son halkası olan yeni medya araçlarının teknolojik alt yapısını ifade eden Web 2.0, bilgisayar dolayımıyla geliĢen ağ yapısının daha çok insanın kullanması ve birbirine bağımlı hale gelmesini temsil etmektedir. Bu bakımdan bireylerin veya hedef kitlenin daha çok alıcı durumda bırakıldığı radyo, televizyon gibi kitle iletiĢim araçları geleneksel/eski medya olarak adlandırılmıĢ, kullanıcıların aktif olarak katılabildiği medya ortamı da yeni medya olarak adlandırılmıĢtır.

1986 yılındaki UNESCO toplantısı, basın teknolojisine dayalı ürünleri (radyo ve televizyon) geleneksel medya olarak sınıflandırmıĢtır. Bu toplantıya göre; yeni medya araçları video, kablo, uydu yayıncılığı, videotekst ve teleteksttir (Burgelman, 1994: 93, akt. BaĢer 2010: 40).

Görece erken bir dönemde yapılan bu açıklamalara ilaveten, bugün yeni medya bilgisayar, internet, cep telefonu ve diğer Web 2.0 tabanlı iletiĢim araçları olarak sıralanabilir. Bireysel ve toplumsal hayatımızın bütün gündelik pratiklerinde yer bulan yeni medya araçlarını, yukarıda ifade edildiği gibi çeĢitli tanımlama çabaları mevcuttur. Kimi hiper metinsel bir ortam olduğunu, kimi multi-medya özelliği ile sınırları

36

geniĢlettiğini, kimi çok boyutlu iletiĢime olanak tanıyarak küresel bir ağ oluĢturduğunu belirterek yeni medyayı farklı boyutlarıyla tanımlama çabaları geliĢtirmiĢlerdir. Söz gelimi baĢka bir tanıma göre de yeni medya, bütün bilinen farklı ortamları bir araya toplama yetisine sahip bir özelliktedir. Buna “multi‐medya” ya da çoklu ortam denilmektedir. Metin, durağan görüntü, hareketli görüntü, ses gibi ortamların birliktelikleri bu özelliği meydana getirmektedir (Dilmen, 2007: 115).