• Sonuç bulunamadı

Empati Kavram* ve Beceri E>itimi ile lgili Yay*n ve Ara+t*rmalar

Aspy ve arkada lar (1966) empatinin e itim yoluyla kazan labildi ini belirtirken, Truax ve Carkhuff (1967) ise, bir grup hastane müstahdeminin 100 saatlik e itim sonunda profesyonel terapistlerin empatik düzeylerine geldiklerini belirlemi lerdir. Benzer olarak Dalton, Sundblad ve Hylbert (1973), Perry (1975), Ronnestad (1977), Gulanick ve Schmeck (1977) yürüttükleri deneysel çal malar nda, terapistlere verilen empatik e itim sonucunda empatik anlay n kazan labilece ini ve modelden ö renmenin en etkili yöntem oldu unu belirtmi lerdir (Sarg n, 1993).

*nsan ili kileri beceri e itimi kurslar , bireylerin problem çözme, çat malar düzenleme ve azaltma, empatik ili ki kurma ve bireylerin benlik alg s n yükseltme do rultusunda önemli i levlere sahiptir. Bu nedenle psikolojik dan man ve ö retmen e itiminde insan ili kileri beceri e itimi kurslar n n ço alt lmas ve daha fazla uygulanmas gerekmektedir (Albertus ve Bright, 1992).

Psikolojik dan manlar n etkilili i ile empati ve yak n ili ki kurma becerileri aras nda olumlu ili ki oldu u, empati kurabilmenin sald rganl k, kayg ve depresyon ya ama ile negatif bir ili kisinin oldu u (Bare, 1967, Brems, 1988) ve dan man rolüne haz rlanmada dan ma becerilerini ö renmenin önemli bir yeri oldu u (Chauvin, 2004) belirtilmektedir.

Çal malar empatik becerileri geli tirici programlar n, e itim alan bireylerin empati düzeylerinde geli meye yol açt n (Grabb, Moracco ve Bender, 1983) ve e itim gören dan manlar n yüksek düzeyde özyeterlilik sergiledi ini (O’Bannon, 2003) göstermektedir. Benzer olarak sistematik ve beceri odakl beceri e itim modelinin dan manl k becerilerinin edinilmesinde ve ayn zamanda dan manlar n bili sel karma kl k düzeylerini etkileyip etkilemedi ini belirlemek üzere yürüttü ü çal mas nda Little (2003), e itim alan deney grubunun dan ma becerilerini edinmede kontrol grubuna göre daha yüksek performans gösterdi ini saptam t r.

Redfern ve Dancey (1993), 96 ö rencinin, dan manlar n cinsiyetini, kökenini ve empatik olup olmamas n , onlar n etkileyicilik, uzmanl k ve güvenirlik düzeylerine göre de erlendirmelerini istemi lerdir. Sonuçlara göre, empatik oldu u belirtilen dan manlar n her üç de i keni de sa lad ancak dan manlar n de erlendirilmesinde cinsiyetin önemli bir de i ken olarak görülmedi i belirtilmektedir.

Dan manl k e itimi alan ö renciler için teorik bir yakla m seçmek oldukça güç olmaktad r. Bu nedenden yola ç karak, ki isel özellikler ile dan manl k teori seçimi aras ndaki ili kiyi ara t ran Freeman (2003)’ n çal mas nda 132 ö renciden elde edilen sonuçlara göre, dan manl k ö rencilerinin ki ilik özelliklerine göre bir dan manl k teorisi tercih etmedikleri saptanm t r. Benzer olarak Guillot Miller (2003), okul dan manlar n n kendilerini dan manl a haz rlayan programlar n yeterlikleri konusundaki, okulda yürüttükleri dan manl k d görevler konusundaki, dan manl n profesyonel kimli ine ili kin inançlar konusundaki alg lar n incelemi tir. Bu çal mada, lisans e itiminde alan deneyimi ve uygulama dersi alan okul dan manlar ile okul dan manl modelleri ve becerileri hakk nda hizmetiçi e itim alan dan manlar n liderlik, tavsiyede bulunma, tak m çal mas ve i birli i, dan manl k ve koordinasyon görevlerini, alan deneyimi ve uygulama dersi almayan okul dan manlar na göre daha ba ar l olarak yerine getirdikleri saptanm t r.

Rollins (2003), orta ö retim kurumlar nda çal an dan manlar n ö rencilerin mezuniyet sonras kar lar na ç kacak seçenekler aras ndan seçim yapmalar nda onlara yard mc olacak önemli bir role sahip olduklar n belirtmektedir. Bu do rultuda, hem lisans programlar nda, hem de hizmetiçi e itim programlar nda dan manlar n ö rencilere do ru yönlendirme yapmalar için dan manl k etik kurallar , becerileri ve okul-ö renci beklentileri aç s ndan yetkin duruma gelmeleri gerekti ini belirtmektedir. Dan manlara, dan manl k mesle inde mevcut olan ve ya anan ikilemlerle ve önyarg larla ba edebilmelerinin e itiminin verilmesinin önemini vurgulamaktad r.

Higginson (1982) empati e itiminde ya ant sal model ile mikrodan manl k yöntemini kar la t rd çal mas nda mikrodan manl k yönteminin daha üstün oldu unu bulmu tur. Benzer olarak Bilbery (1990) dan ma becerileri e itimi ile, e itim alan grupta empatik ileti im becerilerinin önemli bir düzeyde geli ti ini saptam t r (Sarg n, 1993).

Borak (1990), empati oyunlar kullanarak planlad dan ma e itimi program nda, deneklerin empati oyunlar nda kazand klar becerilerin onlar n dan ma becerilerini geli tirmelerine yard mc olaca n tespit etmi tir.

Cormier (1990), insan ili kileri beceri e itiminin, psikolojik dan manlar n mesleklerini icra ederken alacaklar hizmetiçi sistematik e itimlerde yer almas n n, psikolojik dan manlar n mevcut ve gelecekteki ba ar lar aç s ndan önemini vurgulamaktad r.

Seto (2004), triad e itim modelinin dan manlar n empati, tolerans ve çoklu kültürel dan manl k yeterlilikleri üzerindeki etkisini ara t rd çal mas nda, çoklu kültürel dan manl k e itimi alan grubun kültürel dan manl k becerileri aç s ndan e itilmelerinin önemli oldu unu belirttiklerini, ancak e itim modelinin de i kenler üzerindeki etkisi aç s ndan deney ve kontrol gruplar aras nda istatistiksel olarak anlaml bir farkl l n saptanmad n belirtmektedir.

Collingwood (1971) 40 üniversite ö rencisini az say da ki iden olu an küçük grup ve daha fazla say da ki iden olu an büyük grup olmak üzere iki gruba bölerek 10 saatlik empati beceri e itimi vermi tir. E itim sonucunda küçük grupta e itim alanlar n empati becerisinin di er gruba göre artt saptanm t r.

Haase ve Teper (1972) empatik ileti imin sözel olmayan bölümlerini inceledikleri ara t rmalar nda, profesyonel ve uzman psikolojik dan manlar n empati düzeylerinin sözel olmayan davran lar ile ili kili oldu u sonucuna varm lard r.

Farkl meslek gruplar yla ve ö rencilerle yürütülen çal malarda empatik becerinin, dan ma becerileri ve ileti im becerilerinin incelendi i görülmektedir.

Schug (1989), ilkö retim düzeyinde ö retmenlerin, s n f içinde kulland klar sosyal ve kültürel faaliyetleri, insan ili kileri e itiminin bir parças olarak de erlendirdiklerini saptam t r. Bu aç dan de erlendirildi inde ö retmenlerin, ö rencilerin insan ili kileri becerilerini kazanmalar n demokratik ya am aç s ndan önemli gördükleri belirlenmi tir.

Klimes (1991), al kanl k edinilmi davran lar n yat t r c etkisinden mant kl , sorumlu planla kurtulunabilmesi amac yla, dan ma becerileri ve dan manl k anlay n içeren bir program haz rlam t r. Itsuno (1993) ise ruh sa l yerinde çocuklar yeti tirmek için ö retmen e itimi üzerinde yo unla lmas gerekti ini; ö retmenlerin çocuklarla sa l kl ileti im kurabilmeleri için dan ma becerileri kazanmalar gerekti ini belirtmi tir (Akt: Balc , 1996).

Brown ve Hunter (1987) hastane yöneticileri, psikiyatristler, yo un bak m ve ameliyat hem irelerinin empatik becerileri düzeylerini inceledikleri çal malar nda psikiyatri servisinde çal anlar n empatik beceri ve ki iler aras uyumlar n n di erlerine göre anlaml düzeyde yüksek oldu unu saptam t r.

Sharpley ve Ridgway (1991)’in daha önce psikoloji dersi alm e itimcilere uygulad 5 haftal k mikrobeceri e itimi sonucunda, bu ki ilerin dan ma becerilerini kullanmada daha ba ar l olduklar sonucuna var lm t r.

*kemi ve Masui ’nin t p ö rencilerine verdi i dan ma becerileri ve aktif dinleme e itimi sonucunda, e itim alan ö rencilerin empati becerilerinde ve ko ulsuz kabul düzeylerinde e itim almayan gruba göre anlaml bir art saptanm t r ( Balc , 1996:44).

Goodwin ve Payne (1981) insan ili kileri beceri e itiminin olumlu benlik kavram ile ili kisini saptama amac yla ö retmenlere yönelik bir ara t rma yürütmü lerdir. Ara t rma sonucunda deney grubundaki bireylerin benlik kavram nda olumlu geli melerin oldu u saptanm t r.

Higgins (1981) insan ili kileri beceri e itiminin ö retmen adaylar n n empatik tepki verme düzeylerine olan etkisini inceleme amac yla, hizmet öncesi e itim alan ö retmen adaylar ndan deney ve kontrol grubu olu turmu lard r. Ara t rmalar nda, insan ili kileri beceri e itimi kursunun deney grubundaki ö retmen adaylar n n empatik tepki verme düzeylerini yükseltti ini saptam lard r.

Bo anm kad nlar deney ve kontrol grubuna ay rd ktan sonra, deney grubuna ki iler aras ili kiler e itimi veren Avery ve Thiessen (1982), bu grupta yer alanlar n kendini açma ve empatik beceri düzeylerinin anlaml ekilde yükseldi ini bulmu tur.

Crank (1986), ö renme güçlü ü olan ö rencilere ders veren ö retmenlere temel psikolojik dan ma becerileri e itimi vermi , Buck ve Pineda akran dan manlar na ileti im becerileri ve dan ma becerileri formasyonu içeren e itim vermi , Levenkron ve di erleri (1987) t p ö rencilerine dan ma becerileri e itimi vermi tir. Bu ara t rmalar incelendi inde, tümünde, e itim alan gruplar n davran lar n n niteli inde ve empati düzeylerinde yükselme saptanm t r (Akt: Balc , 1996).Benzer olarak LaMonica(1984), McConnell ve Le Capitoine (1988)

çal malar empati e itimi programlar n n etkili oldu unu göstermektedir (Holm, 1997: Akt: Duru, 2002).

*nsan ili kileri becerilerinin temel unsuru, istendik bir davran ba arma amac yla planlar ve tercihler yaparak, bunlar geli tirme becerisidir. *nsan ili kileri becerileri geli mi olan bireyler, ili kilerini olu turma ve sürdürme konusunda yeterlilik hissetmektedir. Monica ve Elaine (1983) hem irelerin empatik becerilerini yükseltmek için olu turduklar e itim program nda insan ili kileri becerileri ve dan ma becerilerini temel alm lard r.

Pedersen (1995) daha etkili ve yararl olabilmek için, sa l k ve yard m hizmeti veren kimselerin toplumun kültürel de erlerini dikkate alarak davranmalar ile uygun bilgi ve dan ma becerilerini edinmeleri gerekti ini aç klamaktad r. Yard m veren mesleklerde çal anlar n empatik düzeyleri di er meslek gruplar na oranla daha yüksektir (Crutchfield ve ark, 2000).

Hatcher ve arkada lar (1994) empati e itimi alm lise ö rencilerinin empati e itimi almam gruba göre daha yüksek empatik beceriye sahip olduklar n bulmu tur.

Brandstatter (1997) i doyumu ve empati aras nda pozitif anlaml bir ili ki bulmu , ayr ca olumlu ve destekleyici sosyal ili kilerin i doyumunu artt rd n belirtmektedir.

Feshbach (1989) bili sel ve duyu sal empati program ile 7-11 ya lar aras ndaki çocuklar n empati düzeyinin artt n belirtmekte ve benzer olarak Pizzole ve arkada lar (1998) empati yönelimli bilinçlilik e itimi programlar na kay tl ö rencilerin empati düzeylerinin yüksek oldu unu bulmu lard r. Brien ve arkada lar (1995) empati e itimi programlar na kat lan t p ö rencilerinin ya l lara kar uygun empatik tepkiler verdiklerini saptam lar, Spraggins, Fox ve Corey (1990) de ileri psikolojik dan manl k e itimi verdikleri dietisyen ve t p ö rencilerinin e itim

sonunda empati düzeylerinin oldukça önemli düzeyde yükseldi ini saptam lard r (Duru, 2002).

Yukar da an lan çal malar incelendi inde, empatik becerileri geli tirici programlar n, e itim alan bireylerin empati düzeylerinde geli meye yol açt ve dan ma becerilerinin e itim yoluyla geli tirilerek daha etkin hale getirilebilece i anla lmaktad r.

Ülkemizde de dan man e itimi ile empatinin çe itli de i kenler aç s ndan ve farkl örneklem gruplar üzerinde çal ld görülmektedir (Dökmen, 1988, Akçal , 1991, Tanr da , 1992, Öz, 1992, Okvuran, 1993, Sarg n, 1993, Abac , 1996; akt, Sardo an, 1998:19, Balc , 1996, Ayd n, 1996, Çam, 1991, Sardo an, 1998, Özda , 1999, Alkaya, 2004, Yüksel, 2004).

Dökmen (1988), psikodraman n empatik beceri ve empatik e ilim üzerine etkisini test etti i çal mas nda, e itim alan grubun empatik beceri ölçe inden ald klar puanlar n artt ve ölçümler aras anlaml farkl l k oldu u görülmü tür. Empatik e ilim ölçe i üzerinde ise anlaml farkl l klar bulunamam t r.

Akçal (1991) psikolojik dan manlar n empatik beceri düzeyleri ile sürekli kayg düzeyleri aras ndaki ili kiyi ara t rd çal mas nda, anlaml bir ili ki saptamam t r.

Tanr da (1992) sa l k kurumlar n n psikolojik yard m hizmet birimlerinde çal an dan ma psikologlar n n empatik e ilim ve empatik beceri düzeylerinin, di er meslek gruplar na göre daha yüksek oldu u bulunmu tur.

Hem irelerin empati düzeylerini geli tirmek üzere verdikleri e itim sonunda Öz (1992), empatik beceri düzeylerinin artt n ancak empatik e ilim düzeylerinin de i me göstermedi ini saptam t r. Benzer olarak Özda (1999)’ n, psikodrama grubuna kat lan ve kat lmayan hem irelerin empatik beceri ve empatik e ilim düzeylerini inceledi i çal mas nda, deney grubunun empatik beceri düzeyinde

istatistiksel olarak anlaml bir art saptanm ancak empatik e ilim düzeyinde istatistiksel olarak anlaml bir art saptanmam t r.

Okvuran (1993) yarat c drama e itiminin bireylerin empatik beceri ve empatik e ilim düzeylerine etkisini ara t rd çal mas nda, e itim alan grupla almayan grup aras nda istatistiksel olarak anlaml bir farkl l k saptamam t r.

Sarg n (1993), empati e itimi ile e itim alan rehber ö retmenlerin empatik beceri düzeylerinin anlaml düzeyde art gösterdi i ancak empatik e ilim düzeylerinde harhangi bir de i me olmad n saptam t r.

Abac (1996), Egan ve Nottingham dan ma becerileri e itiminin üniversite ö rencilerinin kendini kabul, kendine sayg ve kendini gerçekle tirme düzeylerine etkisini kar la t rarak, bu e itim programlar n n etkili ini incelemi tir. Sonuçlara göre, her iki modelin de bireylerin kendine sayg , kendini kabul ve kendini gerçekle tirme düzeylerini önemli ölçüde etkiledi i saptanm t r (Akt: Sardo an, 1998:19).

Balc (1996) dan ma becerileri e itiminin üniversite ö rencilerinin ileti im beceri düzeylerini artt rmaya yard mc oldu u sonucuna varm t r. Bu sonuç, dan ma becerileri e itiminin 1)psikolojik dan ma hizmeti verecek ki ilerin dan anlar yla ileti im kurmalar , 2)daha etkili bir dan ma yapabilmeleri, 3)dan ma süreci için gerekli olan dan ma becerilerini kazanmalar aç s ndan iyi bir e itim oldu unu ortaya koymaktad r.

Ayd n (1996) farkl meslekten ki ilerin empatik beceri düzeylerini inceledi i ara t rmas nda, ö retmenlerin, doktorlar n ve polislerin olu turdu u ilk meslek grubunu olu turan ki ilerin empati düzeyinin di er gruplara oranla daha yüksek oldu unu saptam t r.

Çam (1991) hem irelik yüksek okul ö rencilerinde psikodraman n empatik e ilim ve empatik beceri düzeyi üzerine etkisini ara t rm t r. E itim alan

ö rencilerin puan ortalamalar n n yükseldi i ancak farkl l n istatistiksel olarak anlaml olmad gözlenmi tir.

Sardo an’ n (1998) üniversite ö rencilerine deneysel olarak uygulad Florida *nsan *li kileri Becerileri E itimi Modelinin deney grubundaki deneklerin empatik beceri düzeyinde önemli bir de i me meydana getirmedi ini saptam t r.

Yüksel (2004) empati e itim program n n, 10 denek deney ve 10 denek kontrol grubu olmak üzere toplam 20 ilkö retim okulu ö rencilerinin empatik becerileri düzeyini artt rmadaki etkisini inceledi i çal mas nda, deney grubunda yer alan ö rencilerin kontrol grubundakilere k yasla empatik beceri düzeylerinin anlaml düzeyde artt n saptam t r.

Tükenmi+lik Kavram* le lgili Yay*n ve Ara+t*rmalar

Bireyleri duygusal tip (feeling type) ve dü ünen tip (thinking type) olarak ele alan Garden (1989)’a göre ba kalar n n duygular n önemseyen ve duygusal talepleri kabul eden duygusal tipi olu turanlar, insanlara yönelik meslek gruplar nda çal maktad rlar. Garden (1989)’a göre, bu meslek gruplar nda çal an bireylerin tükenmi lik ya amaya daha yatk n olmalar nedeniyle, tükenmi lik ara t rmalar daha çok insanlara hizmet veren meslekleri icra eden ki ilerle yap lm t r.

Dan ma sürecine ili kin yap lan ara t rmalar incelendi inde, terapistlerin ili kiden doyum sa lamalar n n onlar n tükenmi lik düzeyini azalt c oldu unu (Kraus, 2005), empatik birliktelik sürecinde dan an n duygusal zorluklar n payla man n, dan man dan an n ya ad travman n ma duru yapt n (Cunningham, 1999), dan anlar nda ilerleme görme (Collins ve Long, 2003) ile dan anlarda güçlülük, yarat c l k ve dayan kl l k ya anmas n n (Schauben ve Frazier, 1995) dan man doyumunu artt rd ve tükenmi li ini azaltt görülmektedir.

Duygusal problemleri olan çocuklar ve ergenlerin k sa süreli olarak kald klar ve tedavilerinin yap ld merkezde çal an dan manlar n, çal t klar ekiple olan arkada l klar ve onlar n tükenmi lik düzeyleri aras ndaki ili kiyi ara t rd klar çal malar nda, Kruger, Bernstein ve Botman (1995) ekipteki arkada l k ile ki isel ba ar düzeyinin olumlu ili kisi oldu unu saptam lard r.

Tükenmi li in nedenlerinin ve dan manlarda ortaya ç kan semptomlar n çok çe itli olmas nedeniyle çok boyutlu bir kavramsalla t rmaya gidilmesine ihtiyaç oldu u (Kesler, 1990) görülmektedir.

Dan manlarda tükenmi lik düzeyinin Maslach Tükenmi lik Envanterinin yay nlanm normlar n n alt nda oldu u (Beck, 1987), verilen süpervizyondan tatmin olmaman n duygusal tükenme ve duyars zla ma s kl k ve yo unlu u ile ili kili oldu u (Davis ve ark, 1989) görülmektedir.

Literatür incelendi inde, meslekta lar taraf ndan ba ar l ve ba ar s z olarak de erlendirilen psikolojik dan manlardan ba ar l olarak de erlendirilenlerin, kendini suçlama ve sald rganl k aç s ndan en dü ük puanlar elde etti i (Stefflre ve ark, 1962), ba ar l dan man adaylar n n yüksek düzeyde kendilerine güvendikleri, ve bu ki ilerde hipokondri, depresyon, paranoya gibi belirtilerin dü ük düzeyde oldu u (Arbuckle, 1956: Kuzgun, 1991), etkili bulunan dan manlar n i tatminlerinin yüksek oldu u, belirsizliklere kar ho görülü olabildiklerini ve kendisine sayg düzeylerinin yüksek oldu u (Wiggins ve ark, 1986) görülmektedir.

Guillot ve Lynne, (2003), okul dan manlar n n kendilerini dan manl a haz rlayan programlar n yeterlikleri konusundaki, okulda yürüttükleri dan manl k d görevler konusundaki, dan manl n profesyonel kimli ine ili kin inançlar konusundaki alg lar n incelemi tir. Bu çal mada, dan man olarak çal ma y l ile dan manl k d görevleri yapma aras nda negatif bir ili ki saptanm t r. Bu durum dan manlar n y llar geçtikçe dan manl k d i ler yapmaktan dolay tükenmi lik ya yor olabilecekleri ve ayr ca profesyonel kimli i koruma ad na, okullardaki dan manl k d i leri yapmaktan kaç n yor olabilecekleri ile aç klanmaktad r.

Dan ma psikolojisi doktora ö rencileri hem akademik çal malar ve ara t rma yapma sorumluluklar hem de ki isel ya amlar ile mesleki sorumluluklar aras nda bir denge sa lamaya çal makla tükenmi lik ya ama riski alt nda olabilirler. Kovach (2003)’ n 284 mezun dan man üzerinde yapt ara t rmaya göre ne sosyal deste in nede toplumun genel yakla m n n tükenmi li i azalt c etkisi olmad n aksine global stres ile toplumun alana yakla m ve beklentilerinin dan manlarda tükenmi li in önemli yarat c lar oldu unu saptam t r.

Birliktelik duygusu ya ama ile i arkada ndan sosyal destek alma dan manlar için önemli olmaktad r. Wetzler (2003)’in 65 dan man üzerinde yapt çal mada birliktelik duygusuna sahip dan manlar n duyars zla ma alt ölçe inden dü ük puan ald klar saptanm t r. Duygusal tükenme ya aman n duyars zla ma ya ama ile ili kili oldu unu saptayan Wetzler (2003) ayr ca, e itim düzeyinin tükenmi lik alt ölçekleri ile negatif ili kili oldu u, çal ma y l ile duygusal tükenme ya anmas aras nda da negatif ili ki oldu u saptanm ve yüksek k demli ki ilerin daha az duygusal tükenme ya ad klar sonucuna varm t r.

Okul psikologlar n n tükenmi lik düzeyleri ile onlar n ki isel de i kenleri, demografik de i kenleri ve çevresel de i kenleri aras ndaki ili kiyi ara t ran Wylie (2003), demografik de i kenler ile tükenmi lik aras nda bir ili ki saptamam t r. Ki isel de i kenlerden “kendinden emin olan” bireylerin stresli ko ullar alt nda içlerini rahat tutabildikleri ve bu “daha rahat” bireylerin talepler kar s nda kolay endi elenmemeleri sonucu ki isel ba ar düzeylerinin daha yüksek oldu unu, daha az duyars zla ma ya ad klar n saptam t r.

Okul psikologlar n n duygusal tükenme alt ölçe i ile yüksek düzeyde stres ya amalar aras nda istatistiksel olarak anlaml bir ili ki saptanm t r. Çal ma ortamlar nda stres olu turan durumlar n yo un olarak ya and n belirten okul psikologlar , a r yük alt nda olduklar n , psikolojik ve fiziksel enerji kayb ya ad klar n belirtmi lerdir (Wylie, 2003).

*lkö retim ve ortaö retim okullar nda çal an dan manlarda tükenmi li i kar la t rmal olarak inceleyen Rovero (2004)’ya göre ortaö retim okulu dan manlar n n daha yüksek düzeyde duyars zla ma ya ad n saptam t r.

Süpervizyon alma ile ilgili yap lan ara t rmalar incelendi inde, süpervizyondan doyum almad n belirten ilkö retim dan manlar n n hiç süpervizyon almad n yada süpervizyondan doyum ald n belirten ilkö retim dan manlar ndan daha yüksek düzeyde duygusal tükenme ya ad klar (Rovero, 2003), mentoring programlar yla etkilili i ve yeterlili i artan ö retmenlerin tükenmi lik düzeylerinin azald (Davis, 2003), süpervizyon alan dan manlar n mesle inden daha fazla doyum ya ad ve dolay s yla süpervizyon alman n tükenmi lik düzeyini azalt c etken oldu u (Collins ve Long, 2003) görülmektedir.

Travma ya am olan bireylerle çal an dan manlar empatik birliktelik süresinde dan an n duygusal zorluklar n payla makta ve bu durum onlar dan anlar n ya ad travman n ma duru yapmaktad r (Cunningham, 1999). Terapistlerin cinsel travma ya am olan bireylerle çal rken dünya görü ünün, benlik duygusunun, tinselli inin ve ki iler aras ili kilerinin etkilendi i ( Pearlman ve Mac Ian, 1995), kad n terapistlerin cinsel travma ma duru dan an say lar artt kça travma sonras stres bozuklu u belirtileri ya ad klar (Brady et all, 1999) belirtilmektedir. Terör ma duru dan manlarla çal an 13 ki i üzerinde yap lan ara t rmada terapinin ilk y l nda dan amanlar n tükenmi lik düzeylerinin artt saptanm t r ( Collins ve Long, 2003).

Ülkemizde tükenmi lik olgusu hem irelerde (Çam, 1992), doktor ve hem irelerde (Ergin, 1992, Yaman ve Ungan, 2002), ö retmenlerde (Baysal, 1995, Tümkaya, 1997, Özben ve Argun, 2003, Deryakulu, 2005), özürlü çocuklarla çal an ö retmenlerde (Sucuo lu ve Kulo lu, 1996, Ba aran, 1999), anaokulu ö retmenlerinde (*kiz ve Argun, 2003) incelenmi tir.

Psikolojik dan manlarda tükenmi lik ise Özer (1998), Se menli (2001), Çoban ve Demir (2004), Özabac , * men ve Y ld z (2004) taraf ndan incelenmi tir.

Özer (1998) Türkiye genelinde çal an 595 rehber ö retmen üzerinde yapt