• Sonuç bulunamadı

3. WEB ARŞİVLEME

3.3. Yasal Derleme ve Telif Hakları

58

sunar. Bu seçenek kuruluşlara kaynaklarını dikkatsizce kullanmadan önce neyi arşivlemiş olacaklarını görme şansı verir. Web sitelerinin şekil ve yapı açısından çeşitliliği göz önüne alındığında, Web arşivlemenin veri yakalama aşamasında birçok sürpriz ile karşılaşılabilir. Örneğin, bir Web sitesi tahmin edilenden çok daha büyük olabilir ve depolama alanlarını tüketebilir.

• Depolama ve Organizasyon: Bu adım arşivlenen dosya için geçici veya uzun dönem saklama planını içerir. Bazı kuruluşlar için yaşam döngüsünün saklama ve organizasyon aşamaları koruma eylemlerini de teşkil edebilir.

• Kalite Güvencesi ve Analiz: Kuruluşlar arşivledikleri şeyleri ve ortaya çıkan koleksiyonun yaşam döngüsünün başında koydukları hedefleri ne ölçüde karşıladığını gözden geçirirler. Tarayıcıların ürettiği raporlar vasıtasıyla arşivlenen Web sitelerinin kalitesi ve bütünlüğü değerlendirilir. Web arşivlemenin birçok yönü gibi Web arşivleme yapan kuruluşlar arasında kalite güvencesi için ortaya çıkan tek bir en iyi uygulama bulunmamaktadır. Her bir kuruluşun kalite güvencesi için harcadığı zaman ve emek miktarı Web arşivlemedeki personel düzeyine, hedeflere göre çeşitlenmektedir.

Taramalar yinelenirken, kalite güvencesi ara sıra tekrar eden bir bakım faaliyetinden ve az zaman ve dikkat harcanması gereken bir aktiviteden daha fazlasıdır. Kuruluşların büyük çoğunluğu hizmetin bir parçası olarak üretilen geçmiş tarama sonuçlarını her zaman veya sıklıkla gözden geçirmektedirler. Kuruluşlar ayrıca bir Web arşivleme programına başladıklarında ne kadar ve hangi türde materyali topladıklarıyla ilgilenme eğilimindedirler.

• Web Arşiv Koleksiyonu: Yaşam döngüsünün merkezi, koleksiyonun kendisi yani arşivlenen Web içeriğidir. Bu içerik önceki tüm adımların sonucudur ve korunacak olandır. Verinin yakalanması ve koleksiyonun korunması tüm Web arşivleme aktivitelerinin kalbidir ve bu nedenle modelin merkezidir.

59

Web arşivleme kuruluşları telif hakları, kişisel veriyi koruma ve onun gizliliği gibi fikri mülkiyete ilişkin konularda yasa önünde sorumludurlar. Arşivleme kuruluşları ayrıca hakaret içeren içeriği yayınlamak, yasadışı içeriğe sahip olmak ve onu dağıtmaktan da sorumlu tutulabilir (ISO, 2013:14). Ancak yasal derlemeye ilişkin yürürlükteki mevzuat Web arşivlemeyi etkinleştirmek ve ona destek sağlamak için derleme kurumlarına koruma sağlayabilir.

Web arşivlemenin, derleme kuruluşlarının görev ve statülerini özel olarak tanımlayan telif, yasal derleme veya herhangi bir yasayla başlatılması kurumlar adına faydalıdır (ISO, 2013:14). Söz konusu yasa ile milli kütüphaneler, milli arşivler, özel derleme kurumları, kamu arşivleri ve müzelerin statüsü ve eylemleri Web arşivlemeyi kapsayacak şekilde tanımlanabilir.

Günümüzde bazı ülkelerin Web arşivleme için henüz net bir yasal dayanağa sahip olmadığı bazılarının ise sadece uygulamalarını düzenlemek ve yorumlamak için ikincil mevzuat oluşturulduğu gözlemlenmiştir. Ulusal bir yasanın yürürlükte olduğu ülkelerde dahi yasaların Web arşivlemeyi kapsayıcılığı yorumlamaya açıktır (ISO, 2013:14). Web arşivlemeye ilişkin yasal derleme mevzuatının oluşturulmadığı durumlarda ise kurumlar yayıncılarla anlaşarak Web arşivleme faaliyetleri yürütmektedir. Bu durumda kurumlar hak sahipleriyle özel anlaşmalar imzalayabilir veya yasal riski yönetmek için arşivlenen kaynaklara erişimi sınırlayabilirler (ISO, 2013:14). Ayrıca kuruluşların genellikle Web kaynaklarına erişim ve onları yakalama konusunda açık ve belirgin olmayan izinlerle işlem yaptıkları görülmektedir.

Mevzuat için belirleyici unsur kaynakların depolanmasından önce hak sahiplerinden gereken izinlerin alınmasının gerekli olup olmadığıdır. Alınan ve alınamayan izinler kuruluşun derleme stratejisini belirler. Bu nedenle Web materyalinin sağlanmasında kullanılacak yöntem konusunda mevzuat belirleyici roldedir. Örneğin, derleme sürecinde hak sahiplerinden izin almak gerekiyorsa ve seçimli derleme düşünülmüyorsa yalnızca yığın derleme tercih edilebilir. Alınan izinler doğrultusunda ayrıca Web derlemenin derinliği ve sıklığına karar verilir. Yayıncıdan alınan ve birden çok yayını kapsayan genel kapsamlı bir izin, yayıncılarla yapılan anlaşma maliyetlerini düşürebilir. Arşivlenen içeriğin doğası da izin alma veya almama konusunda karar vermeyi etkiler. Örneğin Kongre Kütüphanesi, haber kuruluşlarının bloglarını ve Web sitelerini arşivleme noktasında ilgili kuruluşun iznini ister, ancak diğer birçok Web sitesine yalnızca kütüphanenin Web sitelerini arşivlediğini bildirir (Grotke ve Jones, 2010:17).

60

İzin yönetimine alternatif yaklaşımlar varsayılan veya uygulanan izinler temelinde depolanan hazır haldeki materyalin kaldırılmasını gerektiren yayından kaldırma veya devre dışı bırakma politikalarıdır. Bir bilgi merkezi arşivlenen materyale yönelik telif haklarıyla ilgili sorun yaşamamak adına bir Web sitesini silmeye karar verirse oluşturacağı bir yayından kaldırma politikası kapsamında silme işlemini gerçekleştirebilir. Yayından kaldırma veya devre dışı bırakma politikaları Web arşivlerinin barındırdığı içeriği kontrol etmelerinde onlara yardımcı olabilir (Patel, 2007:27-28).

Yasal derlemenin, toprak ve teknoloji gibi sınırlamalara sahip olması nedeniyle mutlak bir çözüm olamayacağı söylenebilir. Örneğin, Yeni Zelanda'da Ulusal Kütüphane şifrelerle korunan denizaşırı içeriği ve yerel içeriği derlemek için izin almakla yükümlüdür ve telif hakkı iznine sahip olmayan içeriği koleksiyonuna dâhil etmemektedir (Cadavid, 2014:10; Paynter and Mason, 2006). Singapur Web Arşivi ise telif hakkı iznine sahip olmayan materyalleri koleksiyona dâhil eder fakat telif hakkı sahiplerinin arşivlenmiş materyalin kaldırılmasını talep edebilecekleri bir yayından kaldırma politikasını kullanır (Cadavid, 2014:10; Glanville, 2010). Hollanda'da da benzer bir yayından kaldırma politikası izlenmektedir.

Mevzuatta yer verilmesi gereken bir başka unsur da robot.txt dosyalarını dışlama uygulamasının kabul veya reddedilmesidir. Zira, hedef Web sitelerinin yakalanması veya atlanması Web arşiv koleksiyonlarında farklılığa yol açacaktır. Yığın ve alan adı derleme stratejilerinin devreye alınması halinde bu farklılık daha belirgin hale gelecektir. Örnek vermek gerekirse, 2006 yılı telif yasasına göre, Fransa Milli Kütüphanesi, Fransız Web'ini taranırken robot.txt dosyalarını dışlamayı reddedebilir (Lasfargues, Oury ve Wendland, 2008:4). Robot.txt konusu ilerleyen bölümlerde daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Mevzuat derlemenin kalitesini ve bütünlüğünü arttırmaya yardım edecek şekilde bir toplama kurumuna korunan bir bilgiyi elde etme hakkı tanıyabilir (ISO, 2013:14). Bu tip enformasyon örnekleri ulusal alan adlarını ve ücretli yayınların dijital hak yönetimine ilişkin listeleri içerebilir (ISO, 2013:14). Mevzuat ayrıca yayıncıları Web materyallerini sağlamaya mecbur edebilir ve karşı gelme durumunda cezai yaptırımlar getirebilir.

61 3.3.2. Yasal Derleme ve Telif Hakları

Derleme yasaları, bir ülkenin kayıtlı bilgi ürünlerinin erişilebilir kılınmasını ve bu bağlamda kültürel mirasın oluşturularak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan en önemli araçlardan biridir (Zan, 2006:7). Web arşivleme uygulamaları ise birçok ülkede yasal derleme mevzuatı ile desteklenmektedir. Yasal derleme bir yayıncının yayınlarının kopyalarını, telif hakkı mevzuatı ile güçlü bir tarihsel ilişki yaşayan ulusal kütüphaneye verme yükümlülüğünü ifade eder ve telif hakları ile birlikte entelektüel üretimin kontrolü, korunması ve yaygınlaştırılması ile ilgili yasal ürünleri kapsar (Cadavid, 2014:1).

Bir ülkenin yasal mevzuatı içerisinde derleme olgusunun varlık göstermesinin amacı; ulusun kültürel varlığını oluşturan tüm yayınların, gelecek nesillere ulaştırılması için korunmasını ve saklanmasını güvence altına almaktır ve derleme uygulamalarının gerçekleştirilmesinde asli görev genellikle derleme kanunları aracılığı ile ulusal kütüphanelere verilmiştir (Zan, 2009:300). Bu noktada yasal derlemenin temel amacı insanlığın gelecek nesilleri için entelektüel çalışmaların toplanması, muhafazası, organizasyonu ve korunması olarak ifade edilebilir. Paris Deklarasyonu’nda ise yasal derleme mevzuatının amaçları ulusal yayınların toplanması ve korunması ile ulusal yayınları oluşturan unsurların resmi bibliyografik kayıtlarının oluşturulması olarak belirlenmiştir (UNESCO ve IFLA, 1977:6).

Günümüzde kültür politikasının bir aracı ve tüm alanlardaki araştırmacıların en önemli kaynaklarından biri haline gelen yasal derlemeye ilişkin ilk mevzuat 1537 yılında Fransa’da yürürlüğe girmiştir (Cadavid, 2014:2) ve yasal derleme zamanla dünya genelinde birçok ülkede kendine yer bulmuştur. 20. yüzyıla kadar kapsamında yalnızca basılı yayınlar yer almış ve sonrasında kapsamı ses kayıt teknolojilerinin, görsel-işitsel medyanın ve dijital bilginin gelişimi neticesinde çeşitli format ve yayınları da içine alacak şekilde genişletilmiştir. Fakat bu durum yasal derleme mevzuatı için yeni zorlukların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin, dijital bağlamda telif hakkı, yasal derleme hedeflerinin başarılması için bir engel olabilir ve hem erişimi hem de korumayı zorlaştırabilir (Cadavid, 2014:1-2). Bu nedenle telif hakkı yasalarının güncel ve dijital alanda yeterli olması önemlidir.

Yayınların yaşam döngüsü boyunca hukuki kesinlik temin eden koleksiyon yönetiminde telif hakkı yasası önemli bir role sahiptir (Cadavid, 2014:9). Bununla birlikte, derlenen Web sitelerinin telif hakkı sahipleriyle anlaşmaya varılamaması veya yeterli yasal derleme mevzuatı olmaması durumunda Web arşivleri, koleksiyonlarını erişilebilir hale getirirken çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalacaklardır (Cadavid, 2014:9).

Yasal derlemeye ilişkin net yasal çerçeveler oluşturulmazsa Web arşivleri karanlık arşiv haline gelecektir.

62

Danimarka, Fransa, Almanya, Norveç, Kanada, Yeni Zelanda ve Güney Afrika'daki Ulusal Kütüphaneler de dâhil olmak üzere birçok ulusal kütüphane, yasal derleme yasalarını ağ üzerinde sunulan dijital materyali kapsayacak şekilde genişletmeden yana hareket ettiler (Beunen ve Schiphof, 2006:17). Bu durum kütüphaneye, telif hakkı ihlalinden dolayı dava açma tehdidinden kaçınırken, ulus için kültürel önem taşıyan materyalleri arşivlemek ve korumak için açık bir yetki vermektedir (Glanville, 2010:130).

Dijital kayıtların ve Web verisinin yönetimi, koleksiyonların toplanması, depolanması, erişimi ve kullanımı ile ilgili telif hakkı sorunlarını içerir. Bunun nedeni Web arşivleme sürecinde içeriklerin kopyalanarak yeniden üretilmesidir. Bu kopyalar, telif hakları ile korunan eserlere atıfta bulunulduğunda, kanunen veya telif hakkı sahibi tarafından yetkilendirilmiş olmalıdır (Cadavid, 2014:4).

Web kaynaklarını edinirken, telif hakkı sahiplerinden izin almak isteyip isteme kararı, Web arşivinin yasal ortamına, Web arşivinin ölçeğine ve arşivlenen içeriğin ve arşivleme organizasyonunun niteliğine bağlıdır. Yasal derlemenin Web kaynaklarını kapsadığı bir ülkede, yasal derleme kütüphanesinin o ülkede üretilen Web yayınlarını arşivlemek için izin almasına gerek yoktur. Ayrıca kamu kayıtlarını koruma noktasında yasal yetkiye sahip olan devlet arşivleri de kayıt üreticilerinden izin almaya ihtiyaç duymaz. Fakat aynı yasal çevrede Web arşivleme kurumları açıkça yetkilendirilmediği takdirde, büyük ölçekli Web arşivleme yerine küçük ölçekli Web arşivleme için izin istemek daha olasıdır, çünkü nispeten az sayıda telif hakkı sahibinden izin almak daha kolay idare edilebilir.

Ulusal Web arşivlerinde bilginin toplanmasında ve korunmasında olduğu kadar ona erişim sağlamada da telif hakkı sorunları ortaya çıkmaktadır. Telif hakkı noktasında Web arşivlemeye yönelik erişim kısıtlamalarının temel nedeni, telif hakkı sahibinden önceden izin almadan çalışmaların yapılmasına izin verilmemesi ve kullanımın, telif hakkı sahiplerinin ekonomik çıkarlarını etkileyebilmesidir (Cadavid, 2014:11). Bununla birlikte, Web arşivlerine erişilebilirliğin olumsuz bir ekonomik etkiye sahip olduğunun ampirik bir kanıtı yoktur (Cadavid, 2014:11).

Web arşivleri, beşerî sosyal ve doğa bilimleri alanlarında birçok araştırmaya kaynaklık etmektedir (Dougherty, Meyer, Madsen, Heuvel, Thomas ve Wyatt, 2010:9) Yerinde erişim sunan ulusal kütüphane Web arşivlerine sahip ülkeler, eğitim ve araştırma telif hakkı yasalarının istisnaları olduğu için onları araştırma veya çalışma durumunda yetkilendirebilir (Cadavid, 2014:12). Telif hakkı esnekliğinin olmaması, sayısal beşerî bilimlerin son yıllarda benimsediği araçların kullanılmasını engellediğinden bu gibi

63

durumlar da Web arşivinin kullanımı sınırlandırılabilir. Örneğin Fransa Milli Kütüphanesi'ndeki araştırmacılar, Fransız Web Arşivinin veri madenciliği analizi için kullanılmasına ilişkin kısıtlamalarla karşı karşıyadırlar (Stirling ve Illien, 2011:18).