• Sonuç bulunamadı

DEĞİŞKENLER N Kişiler Arası

6.3. Yardım Arama Tutumları ile Sosyo-Demografik Özelliklere Ait Bulguların Tartışılması

İstanbul Avrupa Yakası’nda çalışma hayatlarını sürdüren fitness antrenörlerinin cinsiyet değişkenine göre yardım arama tutumları ölçeğinin alt boyutu olan zorlanma açısından incelendiğinde; erkeklerin daha fazla zorlandığı sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan araştırmalarda cinsiyete dayalı farklılıkların; kadınların paylaşıma daha açık olmaları, düşüncelerini yalın ve açık anlatabilmelerine bağlı olarak); kadınların duygusal problemlerini daha çabuk kabullendiği ve profesyonel yardıma ihtiyaç duyduklarını fark edip ifade etmelerine bağlı olarak açıklanırken; erkeklerin kendini açma durumlarının daha uzun bir süreçte gerçekleştiği, bu konuda zorluk çektiği ve sorunun varlığını kabullenmelerinde zorlamaları ile açıklanmıştır (Broman, 1987; Goleman, 1998; Levant, 1990).

85

Yaptığımız bu çalışmada medeni durum değişkenine göre, yardım arama tutumları açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan literatür taramasında antrenörlerin medeni durumlarını stresle başetme açısından araştıran bir çalışmaya rastlanmamıştır. Yapılan çalışmalarda genelde öğretmenlerin örneklem grubu olarak seçildiği ve öğretmenlerin medeni durumları açısından stresle baş etme sonuçlarında anlamlı bir farklılık olmadığı söylenmiş, öğretmenlerin medeni hallerinin, stresörlere bakış açısını ve başa çıkma durumlarını değiştirmediği belirtilmiştir (Bozkurt, 2004).

Çalışmamızın bir diğer değişkeni olan çocuk sahibi olma ve başka bir meslekle uğraşma durumlarına göre ise yardım arama tutumları açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan literatür taramasında, bizim çalışmamızın tersi yönünde anlamlılık bulunmuş; çocuk sahibi olmanın sorumluluğu arttırdığı, bu durumun da beraberinde bireylerin yaşam standartlarını değiştirdiği ve iletişimlerini pozitif yönde arttırdığını belirten (Demir ve diğ., 2010) çalışmalara rastlanılmıştır.

Antrenörlerin meslekleri dışında herhangi bir aktiviteye katılma durumları ve hastalık geçirme durumları incelendiğinde antrenörlerin, yardım arama tutumları açısından anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Yapılan alan yazın taramasında bu değişkenlere ilişkin yapılmış herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır.

İlaç kullanmayan antrenörlerin yardım arama tutumları incelendiğinde ise ilaç kullananlara göre yardım aramada daha fazla zorlandıkları görülmüştür. Danışanın daha önce sahip olduğu danışma tecrübesi, bireyin danışmaya olan bakışını olumlu olarak etkileyeceğinden ve bireyin problemlerini fark etmesinde yol gösterici olacağından, psikolojik danışma servisine gidenlerin yardım arama tutumu gönüllü bir davranışa dönüşeceği belirtilmiştir (Bowen ve Richman, 1991). İlaç kullanan bireylerin zaten yardım arama sürecine girdikleri, nitekim alınan psikolojik destek sonucu ilaç kullanılması, yardım almaya gönüllü olunması ve sonuç olarak da ilaç kullananların zaten yardım arama tutumlarında özellikle zorlanma yaşamadıkları, ilaç kullanmayanların psikolojik destek almadıkları ve yardım arama tutumlarında zorlanma yaşadıkları bu sonuçlardan anlaşılmaktadır.

Düzenli olarak spor yapan antrenörlerin yardım arama tutumlarından danışmaya olan inançları alt boyutunda, spor yapmayan antrenörlere göre daha yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Yapılan çalışmalar incelendiğinde düzenli spor yapanların kaygı

86

bozukluğu ve stres seviyelerinin, yapmış olduğu spor branşından bağımsız olarak spor yapmayanlara göre daha düşük olduğu belirtilmiştir (Canan, ve Ataoğlu, 2010). Bu yönde yapılan değerlendirme spor yapan antrenörlerin psikolojik ve fizyolojik zindeliği iyi olacağından bu duruma olan bakışları ve profesyonel yardıma olan güvenleri spor yapmayanlara göre daha fazla olabileceği düşünülmüştür.

Cinsiyete göre yardım arama tutumları incelendiğinde, erkeklerin yardım aramada kadınlara göre daha fazla ihtiyaç hissettiği sonucuna ulaşılmıştır. İhtiyaç hissetme kişilerin psikolojik sorunlarını fark etmesi ve kabul etmesiyle birlikte uzman bir destek konusunda kendini eksik hissetmesi ve bu yönde ihtiyaç araması olarak tanımlanmıştır (Özbay ve diğ., 1999). Cinsiyet değişkenine baktığımızda ihtiyaç hissetme alt boyutu erkeklerin lehine olduğu, erkeklerin kadınlara göre daha az kendilerini dışarıya açmaları, sorunları içselleştirmeleri ve bu yönde tek başlarına çözüm aramaları, dert ortağı şeklinde nitelendirecek dostlarını kadınlara göre daha titiz seçmeleri ve az olması gibi durumların bu sonuca sebep olabilecepi düşünülmüş ve yapılan literatür taramasında çalışmamıza paralel olarak erkeklerin kadınlara göre yardım aramada ihtiyaçlarının daha fazla olduğu belirtilmiştir (Özbay ve diğ., 1999). Bizim araştırma bulgularımızda ortaya konulan erkeklerin yardım arama tutum ölçeği zorlanma boyutunda yüksek ortalamaya sahip olmaları düşünülmüştür.

Yardım arama tutumları ele alındığında; katılımcıların medeni durumları açısından evli ya da bekar olmaları; fitness antrenörlüğü dışında başka bir meslekle uğraşıp uğraşmama durumları ve meslekleri dışında kalan zamanlarında herhangi bir aktiviteye katılıp katılmamaları açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan literatür taramasında da medeni durum, başka bir işte çalışma durumu ve aktiviteye katılma durumları değişkenlerine ilişkin, yardım arama tutumları açısından herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır.

Hastalık geçirme durumlarına göre katılımcıların yardım arama tutumları incelendiğinde; hastalık geçirmeyen antrenörlerin yardım arama ile ilgili bir ihtiyaç hissetmelerinin, hastalık geçiren antrenörlere göre daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İhtiyaç hissetmenin psikolojik yardım servisine olan bakışı pozitif yönde ve yardım arama tutumunun gönüllü bir davranışa dönüşeceğinden (Bowen ve Richman, 1991), hastalık geçirmeyen antrenörlerin kendilerini anlatma, kişilerarası iletişimde açık olma ihtiyacı gibi

87

durumlar, hastalık geçiren antrenörlerin uzmanla görüşüldüğü varsayılarak, hastalık geçiren antrenörlerden daha fazla ihtiyaç hissetmelerine sebep olabilir.

Hastalık geçirme türüne göre yardım arama tutumları incelendiğinde; ruhsal hastalık geçirenlerin, fiziksel hastalık ve hem fiziksel hem ruhsal hastalık geçiren antrenörlere göre daha fazla psikolojik yardım servisine ihtiyaç duydukları görülmüştür. Ruhsal hastalık; duygu, düşünce ve davranışlardaki tutarsızlık ve yetersizlik olarak tanımlanırken, bu tanımlamalara net olarak ruhsal hastalık olarak denilmesi için tutarsızlıkların şiddeti ve uygunsuzluğu önemli (Öztürk, 2002). Bu tanım değerlendirmesiyle birlikte ruhsal hastalık geçirmiş antrenörlerin duygu durumlarındaki değişikliklerin kendilerinde psikolojik yardıma daha çok ihtiyaç hissetmelerine sebep olabileceği değerlendirilmiştir.

Antrenörlerin haftalık olarak yapmış oldukları antrenman saatlerine göre yardım arama tutumları ele alındığında; spor yapmayan antrenörlerin psikolojik yardım servisine daha çok ihtiyaç duydukları sonucuna ulaşılmıştır. Fiziksel aktivite ve spor, bireylerin zihinsel ve bilişsel gelişimin sağlanmasıyla birlikte bedensel gelişimi de paralel olarak arttırarak, bireylerin yaşadıkları toplumlarda daha zinde, sağlıklı, kaliteli, mutlu ve huzurlu olmalarında önemli bir etkiye sahip olduğu belirtilmiştir (Özdenk, 2018). Spor yapanların sağlıklı bir ruha ve bedene spor yapmayanlara göre daha iyi bir şekilde sahip olacağı açıklamasına göre değerlendirildiğinde (Özdenk, 2018); spor yapmayanların psikolojik ve ruhsal olarak daha fazla problemle karşılaşacağı ve böylelikle yardım aramaya daha fazla ihtiyacı olacağı düşünülebilir.

Yardım arama tutumlarının yaş gruplarına göre incelendiğinde; kırk yaş ve üzerinde olan fitness antrenörlerinin danışmaya olan inançlarının daha genç olan antrenörlere göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Danışmaya olan inanç, uzman bir yardım arayan kişilerin güvenini ve bağlılığını barındırdığı, böylelikle bu kişilerin psikolojik sorunlarının farkında olduğu ve bunu kabul ettiği; bu boyutun yardımın işe yararlılığını sorgulayan bir yapıda olduğu anlaşılmakta olduğu söylenmiştir (Özbay ve diğ., 1999). Bu yaş grubunda bulunan antrenörlerin emekli olmaya yakın bir yaş grubunda olması, tecrübelerinin fazla olması, sektörde tanınmış olması ve kendini tanıması gibi durumlar; antrenörlerde psikolojik olarak problemin fark edilmesinde ve buna bağlı olarak profesyonel bir yardım alınmasında pozitif yönlü olabileceği belirtilmiştir. Yine 40 yaş ve

88

üzerinde olan antrenörlerde yardım aramada zorlandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuca göre 40 yaş ve üzerindeki antrenörlerin yardım aramada danışmaya olan inançlarının yüksek olduğu ancak psikolojik danışma servisine başvurmada zorlandığı görülmüştür.

Yardım arama tutumları açısından katılımcıların eğitim durumları incelendiğinde ise; anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan çalışmalarda ilkokul ve ortaokul mezunlarının, lisans seviyesindeki katılımcılara göre yardım aramada daha çok zorlandıklarını, danışmaya olan inançlarının daha az olduğu belirtilmiş; eğitimin artmasıyla birlikte bilinçliliğin artması, bu bilinçlilikle birlikte psikolojik yardım servisine olan bakışın da olumlu yönde artabileceği yönünde yorumlanmıştır (Arslantaş, ve diğ., 2011).

Yardım arama tutumları açısından katılımcıların gelir düzeyi değişkeni incelendiğinde anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Yapılan literatür taramasında bizim çalışmamızın tersi yönünde anlamlı bir farklılık bulunmuş, bireylerin gelir düzeyleri yükseldikçe yardım aramada daha az zorlandıkları ve bireylerin danışmaya olan inançlarının arttığı belirtilmiştir (Arslantaş ve diğ., 2011). Depremzedeler ile yapılan başka bir çalışmada da, gelir düzeyi yüksek olan bireylerin daha çok psikolojik yardım aldığı belirtilmiştir (Kılıç, 2008).

Yapmış olduğumuz bu çalışmada katılımcıların günlük çalışma saatleri ve antrenörlerin geçirmiş olduğu herhangi bir hastalık değişkenine göre yardım arama tutumlarında açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan alan yazın taramasında da bu değişkenlere ilişkin yardım arama tutumu açısından herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır.

Antrenörlerin yapmış oldukları antrenman saatlerine göre haftalık olarak ortalama 10 saat ve üzerinde antrenman yapan antrenörlerin danışmaya olan inançlarının daha fazla olduğu görülmüştür. İnsanın özel yetenekleri olan ve yaşamını merkezi sistemle kontrol altında tutan bir mekanizması olduğu; egzersiz durumlarında solunum, sindirim, boşaltım ve iskelet-kas sisteminin istenilen düzeyde ve verimde tutulmasını sağladığı ve uzun süre hareket etmeyen bireylerin sağlık sıkıntıları ile savaşmak durumunda kaldığı belirtilmiştir (Erkan, 1982). Bu bağlamda antrenman yapan antrenörlerin zindelik ve farkındalık durumun artabileceğinden profesyonel yardıma olan tutumları ve danışmaya olan inançları da o yönde artmış olabileceği düşünülmüştür.

89

Bu çalışma verilerinde yaş değişkenine göre yardım arama tutumları ele alındığında, antrenörlerin yaş değişkeni açısından herhangi bir faklılık göstermediği bulgusuna ulaşılmıştır. Yapılan çalışmalarda yaş değişkeni açısından yardım arama tutumları sonuçlarında anlamlı farklılıklar bulunduğu belirtilmiştir (Duyan, 2014).

Yardım arama tutumları ölçeğinin alt boyutu olan ihtiyaç hissetme durumuna göre incelendiğinde lisans mezunu antrenörlerin profesyonel yardıma daha fazla ihtiyaç duydukları yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Yapılan alan yazın taramasında, eğitim durumları ile yardım arama tutumlarına bakıldığında eğitim düzeyi yüksek bireyler ile sosyal kabul alt boyutu arasında anlamlı farklılık bulunduğu görülmüştür (Duyan, 2014). Bir başka çalışmada da ilkokul ve ortaokul düzeyindeki bireylerin yardım aramalarında lisans mezunlarına göre daha fazla zorlandıkları belirtilmiştir (Arslantaş ve diğ., 2011).

Örneklem grubumuzu oluşturan antrenörlerin gelir düzeylerine göre yardım arama tutumları ölçek puanları analiz edildiğinde anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan literatür taramasında bireylerin gelir düzeyinin artması, psikolojik yardım arama davranışı göstermesin açısından anlamlı bir farklılığa neden olduğu belirtmiştir (Arslantaş ve diğ., 2011).

Yapılan bu çalışmada günlük çalışma saatleri ve herhangi bir hastalık geçirme durumlarına göre yardım arama tutumlarına bakıldığında; sonuçlar açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan araştırmalar incelendiğinde bu değişkenlere ilişkin herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır.

90 7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Yaptığımız bu çalışmada cinsiyet, medeni durum, çocuk sahibi olma durumu, başka başka bir meslekle uğraşma durumu, herhangi bir aktiviteye katılıp katılmama, ilaç kullanıp kullanmama, düzenli spor yapıp yapmama, gelir düzeyleri, geçirmiş oldukları hastalığın türü ve haftalık olarak yapmış oldukları ortalama antrenman saati değişkenleri açısından tükenmişlik düzeyleri incelendiğinde anlamlı bir farklılık bulunmazken; hastalık geçirme durumları, yaş, eğitim düzeyleri ve günlük çalışma saatleri ile tükenme arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür.

Katılımcıların stresle başa çıkma durumları incelendiğinde; cinsiyet, medeni durum, çocuk sahibi olup olmama, başka bir meslekle uğraşıp uğraşmama, herhangi bir aktiviteye katılıp katılmama, hastalık geçirip geçirmeme, eğitim düzeyleri, gelir düzeyleri ve günlük çalışma saatleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmazken; ilaç kullanıp kullanmama düzenli spor yapıp yapmama, yaş, geçirmiş oldukları hastalığın türü ve haftalık olarak yapmış oldukları ortalama antrenman saatleri açısından anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür.

Çalışmamızda yardım arama tutumları incelendiğinde; medeni durum, çocuk sahibi olup olmama, başka bir meslekle uğraşıp uğraşmama, herhangi bir aktiviteye katılıp katılmama, gelir düzeyi, günlük çalışma saatleri ve geçirmiş oldukları hastalığın türü açısından anlamlı bir farklılık bulunmazken; cinsiyet, ilaç kullanıp kullanmama, hastalık geçirip geçirmeme, düzenli spor yapıp yapmama, yaş ve eğitim düzeyleri, haftalık olarak yapmış oldukları ortalama antrenman saatleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Bu sonuçlarımız göz önünde bulundurularak aşağıdaki önerilerde bulunulmuştur. 1. Genç antrenörlerin de yaş artışına paralel olarak tükenmişlik duygusunun anlamlı

şekilde yüksek çıkması göz önene alındığında, daha detaylı planlanmış araştırmaların yapılması ayrıca göreve yeni başlayan antrenörlere yönelik motivasyon arttırıcı çalışmaların uygulamaya konulması önerilmiştir.

2. Erkek antrenörlerin yardım arama tutumları açısından daha fazla psikolojik yardım servisine ihtiyaç duymaları göz önüne alındığında, erkek antrenörlerinin yardım aramaya ilişkin girişimlerini arttırmak için kurum içinde psikolojik açıdan rutin

91

kontrollerin yapılması ve çeşitli olguların sağlanmasıyla bu yardımın sağlanması önerilmektedir.

3. Kurum içi aktivitelerin ve organizasyonların sayısını ve çeşitliliğini arttırarak mesai saatleri fazla olan antrenörlerin kendilerine ayıracak vakti arttırmak amacıyla rekreatif etkinliklerin yapılması önerilmiştir.

4. Araştırmamızın başlangıcında fitness antrenörlerine ulaşılma aşamasında tam sayıya ulaşılamamıştır. Bu durumun fitness antrenörlerinin bağlı olduğu bir meslek kuruluşu, oda veya derneğin olmamasından kaynaklı olabileceği düşünülmüştür. Bu açıdan konuyla ilgili meslek tanımı, meslek odası, federasyon vb. kurumların daha sistemli ve kurumsal çalışması, ayrıca fitness antrenörlerinin bilgilerini güncel tutmaları, kendilerini geliştirmeleri açısından belli aralıklarla bağlı bulundukları federasyonlar tarafından eğitimlerinin planlanması. Yine fitness antrenörlerinin bağlı bulunduğu meslek kuruluşlarında bölgesel veya il bazında iletişim bilgilerinin olmasıve bu bilgilerin güncel olarak işlenmelerinin hem mesleki kurumsallık hem de herhangi bir çalışma veya organizasyon planlanmasında önemli olduğu düşünülmüştür.

92 KAYNAKLAR DİZİNİ

Abu-Omar K, Rütten A, Robine J-M. Self-Rated Health And Physical Activity in The European Union. Soz Praventivmed, 2004; 49:235-242.

Akbolat, M. ve Işık, O. Sağlık Çalışanlarının Tükenmişlik Düzeyleri: Bir Kamu Hastanesi Örneği. Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, 2008; 11(2): 229-254.

Akı, C.B. Ticari Spor İşletmelerinde ve Belediyeye Ait Spor Tesislerinde Çalışan Antrenörlerin Tükenmişlik Durumunun Karşılaştırılması (İstanbul’daki Fitness İşletmeleri ve Spor A.Ş. Örneği). Yüksek Lisans Tezi. Bahçeşehir Üniversitesi, 2014.

Anderson, R.E. Burnout in School Leadership: Gender Differences Between Control Office Administretors and Principals. Dissertation Abstract Internetional, 1996; 57(4): 1402A.

Arı, S. Tükenmişlik Kavramı: Birey ve Örgütler Açısından Önemi. Yönetim ve Ekonomi, 2008; 15(1): 131-148

Arslan, C., Dilmaç, B. ve Hamarta, E. Coping With Stress and Trait Anxiety in Terms Of Locus of Control: A Study With Turkish University Students. Social Behavior and

Personality: An International Journal, 2009; 37(6): 791-800.

Arslantaş, H., Dereboy, İ. F., Aştı, N. ve Pektekin, Ç. Yetişkinlerde Profesyonel Psikolojik Yardım Arama Tutumu Ve Bunu Etkileyen Faktörler. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 2011; 12(1): 17-23.

Atkinson, R.L., Atkinson, R.C., Smith, E.E., Bem,D.J. ve Nolen-Hoeksema. Psikolojiye Giris. Çev.Yavuz Alagon, Arkadas Yayınları, Ankara, 1996.

Atkinson, D. R., & Gim, R. H. Asian-American Cultural İdentity and Attitudes Toward Mental Health Services. Journal Of Counseling Psychology, 1989; 36; 209–212.

Aytaç, Ö. Ve Kurtdaş, M.Ç. Sağlık-Hastalığın Toplumsal Kökenleri ve Sağlık Sosyolojisi.

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2015; 25(1): 231-250.

Balcı, A. Çalışanlarda Stres Kaynakları, Stresle Başa Çıkma Yöntemleri ve Sağlık Sektörü. Yüksek Lisans Tezi. Beykent Üniversitesi, 2014.

Baltas, A. ve Baltas, Z. Stres ve Başa Çıkma Yolları. Remzi Kitabevi, İstanbul, 1996. Baloğan, E. İlköğretim Okulu Yöneticilerinde Tükenmişliğin Bazı Değişkenlere Göre Araştırılması. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2006; 55-67. Barkhuizen, N. & Rothmann, S. Occupational Stress of Academic Staff in South African Higher Education İnstitutions. South African Journal of Psychology, 2008; 38(2): 321-336. Başaran, M.H. Sporcularda Durumluk ve Sürekli Kaygı Düzeylerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Selçuk Üniversitesi, 2008.

93

Bhatti, N., Hashmi, M.A., Raza, S.A., Shaikh, F.M., and Shafiq, K. Empirical Analysis of Job Stress on Job Satisfaction Among University Teachers İn Pakistan. International Business Research, 2011; 4(3): 264-270.

Bowen, G.L. & Richman, J.M. The Willingness of Spouses to Seek Marriage and Family Coıunseling Services. Journal of Primary Prevention, 1991; 11(4): 277-293.

Bowers, T. Stress, Teaching And Teacher Health. Education 3-13: International Journal of Primary, Elementary And Early Years Education, 2004; 32(3): 73-80.

Bozkurt, N. İlköğretim Öğretmenlerinde, Stres Yaratan Yaşam Olayları Ve Stresle Başaçıkma Tarzlarının Çeşitli Değişkenlerle İlişkisi. XIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı, Malatya, 2004.

Broman, C.L. Race Differences in Professional Help Seeking. American Journal of

Community Psychology, 1987; 15(4): 473-489

Brown, C. Low Morale and Burnout: Is The Solution To Teach A Values-Based Spiritual Approach? Complementary Therapies in Nursing Et Midwifery, 2003; 9: 57–61.

Budak, G. ve Sürgevil, O. Tükenmişlik Ve Tükenmişliği Etkileyen Örgütsel Faktörlerin Analizine İlişkin Akademik Personel Üzerinde Bir Uygulama. Dokuz Eylül Üniversitesi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2005; 20(2): 95-108.

Bursalıoğlu, Z. Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış. Ankara Eğitim Bilimleri

Fakültesi Yayını, 1982; 7.

Canan, F. ve Ataoğlu, A. Anksiyete, Depresyon ve Problem Çözme Becerisi Algısı Üzerine Düzenli Sporun Etkisi. Anatolian Journal of Psychiatry, 2010; 11: 38-40.

Cemalloğlu, N. ve Şahin D. Öğretmenlerin Mesleki Tükenmişlik Düzeylerinin Farklı Değişkenlere Göre İncelenmesi, Kastamonu Eğitim Dergisi, 2007; 15(2): 465-484.

Cepeda-Benito, A., & Short, P. Self-Concealment, Avoidance Of Psychological Services, And Perceived Likehood Of Seeking Professional Help. Journal of Counseling

Psychology, 1998; 45(1): 58-64.

Clancy, K.C. Gender, Help-Seeking, and There Dimensions Of Emotionality: Emotional Expression, Amotional Expression, Emotional Experience and Attitude Toward Emotion (Help-Seeking). Doktora Tezi. State Üniversitesi, 1993.

Cooper C. ve Straw A. Bir Haftada Başarılı Stres Yönetimi. Çev. E. Köymen. İstanbul. 1998.

Cordes, S. L. And Dougherty, T. W. A Rewiev and an Integration of Research on Job Burnout. Academy of Management Rewiev, 1993; 18(4): 621-656.

94

Çakmak, Ö. ve Hevedanlı M. Eğitim ve Fen-Edebiyat Fakülteleri Biyoloji Bölümü Öğrencilerinin Kaygı Düzeylerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi. Elektronik

Sosyal Bilimler Dergisi, 2005; 4(14): 115-127.

Çam, O. Tükenmişlik Envanterinin Geçerlik ve Güvenirliğinin Araştırılması. VII. Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel Çalışmaları El Kitabı, 1991.

Çapri, B. Tükenmişlik Ölçeği-Kısa Formu ile Eş TükenmişlikÖlçeği-Kısa Formu’nun Türkçe Uyarlaması ve Psikoanalitik-Varoluşçu Bakış Açısından Mesleki ve EşTükenmişlik İlişkisi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 2006; 1-26.

Çolak, H. Çalışan Bağlılığı ve Motivasyon Araştırmasında Ücret ve Performans Düzeyinin Etkisi. HR Dergi İnsan Kaynakları Yönetim Dergisi. 2010; http://www.hrdergi.com/tr/calisan-bagliligi-ve-motivasyon-arastirmasinda-ucret-ve-

performans-duzeyinin-etkisi/konuk-yazar/38

Dağ, İ. Kontrol Odağı, Stresle Başaçıkma Streatejileri ve Psikolojik Belirti Gösterme İlişkileri. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Hacettepe Üniversitesi, 1990.

Deckard, G., Meterko, M. ve Field, D. Physician Burnout: An Examination of Personel, Professional and Organizational Relationships. Medical Care, 1994; 32(7): 745-754. Demir, R., Yıldırım, Y. Ve Esen, A. Diyaliz Hemşirelerinde Tükenmişlik. Nefroloji

Hemşireliği Dergisi, 2010; 7(1-2): 55-63.

Dinham, S. ve Scott, C. Teacher Satisfactşon, Motivation and Health: Phase One of The Teacher 2000 Project. The Annual Meeting of The Amarican Educational Research

Association,1996.

Dolaşır, S. Antrenörlük Etiği ve İlkeleri (2. Baskı;). Gazi Kitabevi, Ankara, 2006.

Duyan, M. Sporcuların Psikolojik Yardım Arama Tutumları, Psikolojik İhtiyaçları Ve Psikolojik Uyumlarının Spor Dallarına Göre Karşılaştırılması. Yüksek Lisans Tezi. Muğla