• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL TEMELLER

2.13. Yapılandırmacı Yaklaşım

Yapılandırmacılığı, öğrencilerin belli bir konuda bir anlayış yaratmaları için kendi deneyimlerini kullandıkları, bilginin doğası ve yapılandırılma sürecinin nasıl olduğu ve nelerden etkilendiği gibi sorulara yanıt bulmaya çalışan, öğrenmeyi bir anlam yapılandırma süreci olarak ele alıp, bilginin öğrenci tarafından yapılandırıldığını savunan öğrenci merkezli bir öğrenme yaklaşımı olarak tanımlayabiliriz (Çepni, 2008).

Yapılandırıcı yaklaşıma göre (Çakıcı, 2012) öğrenme, birey tarafından bilginin pasif bir alınımı değil, aksine bireyin zihninde gerçekleşen aktif bir yapılandırma sürecidir.

Bu yapılandırma sürecinde birey, zihnindeki mevcut bilgilerle yeni bilgiler arasında bir etkileşimin sonucunda bilgilerini yeniden yapılandırarak anlamlı öğrenme gerçekleşir. Öğrenme için zihinde bir yapılandırma sürecinin gerçekleşmesi ve yeni bilgilerle önceki bilgilerin bütünleşmesi gerekir.

Bilgiler, sunulan biçimiyle değil, zihinde yapılandırdıkları biçimiyle oluşturulurlar.

2.13.1 Piaget ve Eğitim

Piaget öğrenmeyi yaşa bağlı bir süreç olarak kabul eden zihinsel gelişim kuramına dayalı açıklamıştır. Zihinsel gelişimi süreci doğumdan başlayan, yetişkinliğe kadar devam eden dört dönemde değerlendirmiştir. Dönemler ilerledikçe kavram ve problem çözme yetenekleri gelişmekte ve her dönem kendisinden önceki dönemin özelliklerini kapsamaktadır (Özmen, 2004)

1) Duyuşsal Devinim (Sensorymotor) Dönemi: Sıfır- iki yaş arası dönemdir. Birey sözel olmayan davranışlar gösterir. Bu dönemde bebekler duyuları ve motor faaliyetleri yoluyla dış dünya ile ilişki kurar. Dönem içinde ilerledikçe çevresindeki olanları keşfeder. Dönem sonunda bebek, karmaşık olmayan zihinsel işlemleri gerçekleştirmeye başlar.

2) İşlem Öncesi (Pre-oprerational) Dönem: İki- yedi yaş arası dönemdir. Birey sözcük dağarcığını genişletir ve benlik kavramı oluşturur. Çocukta ben merkezli düşünce yapısı oluşur. Bu dönemdeki çocuklarda korumun fikri gelişmemiştir.

Dönem sonuna doğru ben merkezli düşünce yapısı azalır yerini mantıklı düşünmeye bırakmaya başlar.

3) Somut İşlemler ( Concrete Operational) Dönem: Yedi- on bir yaş arası dönemdir.

Bu dönemde bireyde sınıflama, sınıflandırma, karşılaştırma, dört işlem yapma, dönüştürme gibi becerileri gelişir. Korumun problemleri çözülür. Somut işlemler döneminde çocukların bilişsel yapıları bazı problemleri zihinsel olarak çözebilecek duruma gelmiş olmakla beraber, bu dönemde bir problemin çözülmesi somut nesnelerle bağlantılı olmasına bağlıdır.

4) Soyut İşlemler (Formal Operational) Dönem: On bir yaş ve sonrası dönemdir.

Bireylerin ayırt etme, değişkenleri belirleme ve kontrol etme, hayal kurma, soyut kavramları algılayabilme gibi becerileri gelişir. Birey kendi düşünce süreçlerinin farkındadır, kendi düşüncelerini eleştirebilir, genelleme, tümdengelim, tümevarım gibi zihinsel işlemleri yapabilir. Bu dönemden sonra bilişsel yapıda niceliksel bir gelişme ortaya çıkmaz. Fakat yaşantılara bağlı olarak niceliksel gelişmeler mümkündür.

2.13.2 Ausubel ve Anlamlı Öğrenme

Yapılandırmacı yaklaşım alanındaki araştırmaların en önemli temel dayanaklarından birisi, Ausubel’in anlamlı öğrenme teorisidir. Ausubel’e göre, anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesi için yeni öğrenilen kavram veya bilginin, bireyin zihnindeki mevcut bilgilerle yani öncen öğrenilmiş bilgilerle ilişkilendirilmesi gerekir. Öğrenci bu ilişkilendirmeyi kuramazsa anlamlı öğrenme gerçekleşemez, ezbere öğrenim

gerçekleşir. Her konu veya ünite bir bütün olarak birbirleriyle ilişkili kavramlardan oluştuğunda öğrenci bu kavramlar arasındaki ilişkileri kavrayamadığı zaman konuları anlamlı bir şekilde öğrenmekte güçlük çekebilir (Çakıcı, 2012).

Anlamlı sözel öğrenme üzerine odaklanan Ausubel, dış dünyanın ancak öğrenenin bilinç içeriğine dönüştürülebilirse anlam kazanacağına inanmaktadır. Anlam, dil yani sembollerle zihinsel bağlam arasındaki temsil denkliği ile yaratılmaktadır. Ausubel’e göre insanlar bilgiyi, öncelikli olarak doğrudan bilgiye maruz kalarak öğrenirler.

Anlamlı öğrenmende ders bütünden parçaya tümdengelimle işlenir. Her aşamada öğrenilenlerin ilişkilendirilmesi ve yeniden organize edilmesi esastır (Çeliköz, Erişen ve Şahin, 2012).

2.13.3 Vygostsy ve Sosyal Yapılandırmacılık

Ausubel’den başka, yapılandırmacı yaklaşım alanında, sosyal yapılandırmacı (Social constructivist) olarak nitelenen Vygotsy’nin düşünceleri günümüzde önemli bir yere sahiptir (Çakıcı, 2012).

Vygotsky bir toplumdaki yetişkinlerin, çocukların bilişsel gelişimlerini istendik ve sistematik bir şekilde sağladıklarına inanır (sosyal yapılandırmacılık). Yetişkinler çocukları anlamlı ve onları zihinsel açıdan güçlendirici aktivitelere koyar ve onlara bu aktiviteleri başarmaları konusunda yardım eder. Vygotsky, bilişsel gelişimi sağlama konusunda, toplum ve kültürü önemseyip bu kavramlara vurgu yaptığından kuramı soyso- kültürel bir yaklaşım olarak adlandırılır (Silman ve Baysel, 2012).

Vygotsky etkili bir fen bilimi eğitimi ve öğretimi gerçekleştirmek için, sınıfta sosyal bir çevrenin oluşturulmasını, öğrencilerin birlikte çalışmasını ve kavramlara verdikleri anlamları tartışmalarını savunmaktadır. Özetle, yapılandırmacı yaklaşıma göre, birey bilginin pasif bir alıcısı değil, aktif bir yapılandırıcısıdır. Öğrenmede sosyal etkileşimlerin önemli bir rolü vardır. Bu anlamda, öğretmenler tarafından

öğrencilerin zihni bilgiyle doldurulacak boş bir teneke ya da depo olarak görülmemelidir (Çakıcı, 2012).

Küçükahmet (2006)’e göre yapılandırmacı yaklaşımda öğrenci için öğrenme doğrusal bir işlem değil, kompleks bir süreçtir. Çünkü yapılandırmacı yaklaşımda;

Öğretmen öğrencilerin bakış açılarını araştırır ve değerlendirir.

Sınıftaki etkinlikler öğrencilerin birbirine eğitsel anlamda meydan okumasına dayandırılır.

Öğretmenler belirli bir konuya olan ilgiden doğan problemleri ortaya atarlar.

Öğretmen dersini temel kavramlar ve büyük fikirler etrafında oluştururlar.

Öğretmenler öğrencilerin öğrenmeleri günlük öğretim bağlamında değerlendirir

Son zamanlarda eğitim-öğretim sürecinde farklı işlem basamaklarıyla uygulanmakta olan modellerden bazıları yapılandırmacı (constructivist) öğrenme kuramına dayanmaktadır. Bunlara, Wittrock tarafından geliştirilen ve Ayas’ın dört aşamada tanıttığı generative model, etkinlikleri beş ve yedi farklı aşamada inceleyen 5E, 7E Modeli ve yapılandırmacı öğretimin aşamalarına yönelik Driver ve Oldham (1986), tarafından geliştirilen model örnek verilebilir. Bu kuramın öğretim sürecinde uygulanan en kullanışlı formlarından birisi de BSCS (Biological Science Curriculum Study)’nin öncü isimlerinden Bybee tarafından geliştirilen ve beş aşamadan oluşan 5E Modeli’dir (Keser, 2003’den akt: Ergin, 2012).

5E Modeli’nin aşamaları aşağıda verilmektedir (Çepni, 2007).

Girme (entrer/engage) aşaması: Öğrencilerin önceki düşüncelerinin farkında olmalarını sağlanması amacıyla, konu hakkında bildiklerini tanımlamalarına imkan verilir. Bu aşamada eğlendirici ve merak uyandırıcı bir girişle derse başlanır.

Öğrencilere anlatılacak olayın nedeni hakkında sorular sorulur. Burada önemli olan doğru cevabı bulmaları değil, değişik fikirler ileri sürmelerini, soru sormalarını teşvik etmektir.

Keşfetme (explore) aşaması

Öğrenciler birlikte çalışarak, deneyler yaparak, öğretmenin yönlendirebileceği bilgisayar, video ya da kütüphane ortamında çalışarak, araştırarak sorunu çözmek için düşünceler üretirler. Bu düşünceler öğretmenin süzgecinden geçtikten sonra olayı çözümlemek için beceriler ve çözüm yolları dönüştürülür. Öğrencilerin en aktif oldukları aşamasıdır.

Açıklama (explain) aşaması

Bu basamakta öğretmen öğrencilerin yetersiz olan eski düşüncelerini daha doğru olan yenileriyle değiştirmelerine yardımcı olur. Modelin en öğretmen merkezli evresidir. Öğretmen formal olarak tanımları ve bilimsel açıklamaları yapar.

Öğrencilere karşılaştıkları durumları ilgili düşüncelerini açıklamaları ve problemleri çözmeleri sağlanır. Gerektiği durumlarda öğrencilere temel bilgi düzeyinde açıklamalarda bulunularak yardımcı olunur.

Derinleşme (elaborate) aşaması

Bu aşamada öğrenciler kazandıkları bilgileri veya problem çözme yaklaşımını yeni olaylara ve problemlere uygulayarak bu yolla zihinlerinde daha önce var olmayan yeni kavramları öğrenmiş olurlar. Öğrenciler yeni elde ettikleri bilgileri, formal terimleri ve tanımları kullanmaları ve yeni durumlarda anlayışlarını sergilemeleri yönünde teşvik edilir.

Değerlendirme (evaluate) aşaması

Bu dönem, problem çözerken öğrencilerin izlendiği ve onlara açık uçlu sorular sorulduğu bir aşamadır. Bu aynı zamanda yeni kavram ve becerileri öğrenmede, öğrencilerin kendi gelişmelerini değerlendirdikleri evredir. Böylelikle bu son aşamada yeni edindikleri bilgilerini ve becerilerini değerlendirerek bir sonuca ulaşırlar.

Bilgisayarlar geleneksel öğretim yaklaşımlarının bir parçası olarak düşünülmemelidir. Bilgisayarların doğru epistemolojik yaklaşımlarla kullanılması

sırasında anlamları, olguları, yasaları, kavramları, ilişkileri ve özellikleri öğrenciye doğrudan hazır bir şekilde sunma yerine öğrencinin bunları araştırarak, keşfederek, bularak öğrenmesini sağlayacak ortamlar sağlanabilirse öğrenme-öğretme süreçleri değişecek ve zenginleşecektir (Baki, 2002). Buna göre yapısalcı bilgi kuramına dayandırılarak oluşturulacak olan bilgisayar destekli öğrenme ortamlarının kullanılması öğrenme sürecinin verimli ve işlevsel öğrenmenin oluşmasına yol açabilir (Baki, 2006).

Benzer Belgeler