• Sonuç bulunamadı

5.8. Gediz Deltasındaki Doğal Yaşamı Tehdit Eden Unsurlar

5.8.1. Delta’da Doğrudan Alan Kaybına Ya Da Habitat Kaybına Neden Olan

5.8.1.1. Yapılaşma Tehditleri

1973 yılında hazırlanan İzmir Nazım İmar Planı ile kentin gelişme akslarından birisi olarak Şemikler-Çiğli-Ulucak-Menemen-Aliağa hattı belirlenmiştir (Kaplan, Kılıçarslan, Kara ve Tırıl (1997). Bu planın hayata geçirilmesiyle deltanın güneydoğusunda İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) başta olmak üzere kentsel gelişim başlamıştır. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren sulak alan doldurulmasıyla devam ederek yapılan çok katlı konutlar, alışveriş merkezleri ve yol bağlantıları da alanın ekolojik niteliğini hızla bozmaktadır. 1997 yılında korunması önerilen, özellikle göç dönemlerinde alaca balıkçıl (Ardeola ralloides) ve erguvani balıkçıl (Ardea purpurea), üreme dönemlerinde mahmuzlu kızkuşu (Hoplopterus

spinosus) gibi türler açısından büyük bir önem taşıyan bu alanda birkaç tatlı su gölü

ve mevsimsel su basar çayırlar mevcut idi (Eken, 1997).BirdLife International tarafından alaca balıkçıl ve erguvani balıkçıl “hassas”, mahmuzlu kızkuşu ise “tehlike altında” olarak sınıflandırılmış ve koruma altına alınmıştır (BirdLife International/European Bird Census Council, 2000). Ayrıca bu türlerin tamamı Bern Sözleşmesi ile koruma altına alınmıştır (Kalelioğlu ve Özkan, 2000). Bugün bu alan büyük ölçüde yok olmuştur (Kalelioğlu ve Özkan, 2000).

Şekil. 5.17: Gediz Deltası’ndaki koruma statülerinin sınırlarını ve çeşitli tehdit unsurlarının yerlerini gösteren harita. Yuvarlaklarla gösterilen noktalar en önemli tehditlerin olduğu alanları tanımlamaktadır (Onmuş ve diğer., 2002).

Güneydoğu Gediz Deltası’nın bir bölümü yapılaşma ile kaybedilmiştir. Geriye kalan ve yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya olan son doğal alanlar geniş tuzcul kıyı çayırları ve mevsimsel su basar çayırlardan oluşmaktadır. Bu alanda 2002 yılında EKGT tarafından yapılan gözlemlerde toplam 74 kuş türü gözlenmiş, 32 türün de ürediği tespit edilmiştir. Bu veriler, güneydoğu Gediz Deltası’ndan kalan son parçanın dahi doğal yaşam için ne kadar değerli olduğunu açıkça ortaya konmuştur. Gediz Deltası’nın vazgeçilemez bir parçası olan bu bölge, uzunbacağın (Himantopus

himantopus) tüm deltada üreyen popülasyonun yaklaşık % 10’un (30 çift), mahmuzlu

kızkuşunun tüm deltada üreyen popülasyonun yaklaşık % 20’sini (10 çift) barındırmaktadır. Alanda akça cılıbıt (Charadrius alexandrinus) da üremektedir (10- 20 çift). Küçük ak balıkçılın (Egratta garzetta) deltada yazın en fazla yoğunlaştığı bölge de güneydoğu Gediz Deltası’dır. Aralarında Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında olanların da bulunduğu bu türler Türkiye’nin de imza attığı Bern Sözleşmesi’yle uluslararası düzeyde koruma altına alınan türlerdir.

Güneydoğu Gediz Deltası’nın doldurularak yapılaşmaya açılması alanın ve çevresinin ekolojik yapısını bozmuştur. Hidrolojik döngülerin kesilmesi alanda su baskınlarına ve çökmelere neden olmaktadır. Zeminin yer yer 2-3 m çöktüğü ifade edilen İAOSB 2001-2002 kış aylarında sel sularından ciddi ölçüde etkilenmiştir (Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, 2001).

Mavişehir yerleşiminin güneyi ile eski Gediz Nehri yatağı ağzı arasında kalan eski Çiğli bataklığı kıyıları doldurularak yapılaşmaya açılmıştır. Bu kıyılarda bulunan adacıklar kışın barındırdığı yüksek sayılarda tepeli pelikan (Pelecanus crispus), flamingo (Phoenicopterus ruber) ve diğer su kuşları için bir barınak vazifesi görmektedir ve üreme mevsiminde gümüş martılar (Larus cachinnans) ve sumrular (Sterna hirunda) için üreme alanı olarak kullanılmaktadır. Bu alanın yok olması ve kıyı ile doldurularak birleştirilmesi hem buradaki doğal hayatın yok olmasına hem de Çiğli bataklığı ile deşarj bölgesine kadar uzanan kıyı şeridi boyunca üreme davranışı gösteren kuşları predasyona açık hale getirip üreme başarılarında bir azalmaya yol açacaktır.

Güneydoğu Gediz Deltası’ndan sonra alandaki en büyük yapılaşma tehdidi Sasalı beldesinin yeni “koruma amaçlı” imar planının öngördüğü kentsel genişlemedir. 1999 yılında Sasalı beldesinin çevresi 1. derece doğal sit ilan edilmişken, 2001 yılında yapılan bir değişiklikle Sasalı çevresindeki sit derecesi düşürülerek yapılaşmaya izin verilmiştir. Nüfusu yaklaşık 3.000 olan belde için yaklaşık 10.000 nüfusluk imar planı önerilmiş ve bu karar İzmir II No.’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca uygun bulunmuştur. Bu imar planının uygulanmasıyla deltanın Ramsar kapsamındaki bölümünün sınırında yer alan Sasalı beldesi nüfus ve yüzölçümü olarak önemli ölçüde büyüyerek deltayı önemli ölçüde tehdit edecektir. Bu bölgede artmaya başlamış olan sanayi etkinliği, başta habitat kaybı olmak üzere trafik yoğunluğu, kirlilik gibi sorunlara yol açacaktır.

Deltanın kuzeyindeki yapılaşma tehdidi ise konut yapı kooperatiflerinden gelmektedir. 1. derece doğal sitin sınırından başlayan ve deltanın ekolojik yönden en önemli ve hassas alanlarından biri olan Sazlıgöl’ün kıyısında olan kooperatifte 2234

konutun inşaatı devam etmektedir ve bu konutlarda 20.000 kişinin oturması öngörülmektedir (Ege Koop, 2002).

Sazlıgöl, 22 kuş türünün üremesine olanak sağlamaktadır. Bunlardan küçük balaban (Ixorbrycus minutus) ve karabaşlı kirazkuşu (Emberiza melanocephala), BirdLife International tarafından “hassas” türler, 6 tür kuş da “azalmakta olan” türler olarak sınıflandırılmıştır. Dolayısıyla burada üreyen 8 tür kuş, koruma altında olması gereken türlerdir (Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, 2001). Diğer türler içinde taşkuşu (Saxicola torquata), tepeli guguk (Clamator glandarius) ve kızıl kirazkuşu (Emberiza caseia) ise Gediz Deltası’nda sadece burada üremektedir. Bu alan doğallığını yitirirse Gediz Deltası’ndan üç kuş türü silinecektir. Bu nedenle alanda yapılacak en küçük bir değişiklik bile ciddi zarar verecektir. Oysa konut yapı kooperatifi ve DSİ tarafından Gediz Deltası’nda kalan son bakir tatlı su ekosistemine sahip olan bu gölün “ıslah” edilerek gölete dönüştürüleceği, göletin çevresinin rekreasyon alanı yapılacağı ve denize bir kanalla bağlanacağı basında sürekli olarak yer almaktadır (Yeni Asır, 2002).

Benzer Belgeler