• Sonuç bulunamadı

3. Yöntem

3.2. ÇalıĢma Grubu

AraĢtırmada tüm ülkede uygulanmaya baĢlanan 2018 öğretim programı EskiĢehir ilinde MEB tarafından belirlenen iki pilot okulda 3 Ġngilizce öğretmeni tarafından uygulanmaya baĢlanmıĢtır. Bu okullardaki öğretmenlerin tecrübe ve deneyimleri doğrultusunda araĢtırmaya katkıda bulunmuĢlardır. ÇalıĢma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden Kritik Durum ve Kolay UlaĢılabilir Durum Örneklemesine göre belirlenmiĢtir. “Kritik durum örneklemesinde, kritik bir durum veya durumların olduğuna iĢaret eden en önemli iĢaret “ bu, burada oluyorsa, baĢka bezer durumlarda kesinlikle olur” veya tersine “ bu, burada olmuyorsa, baĢka benzer durumlarda kesinlikle olmaz” Ģeklinde bir ifadedir. AraĢtırmacı, problemi ile ilgili bu tür durum veya sınırlı bir kaç durumu derinlemesine, ayrıntılı olarak inceleyebilir” (Yıldırım ve

34

ġimĢek, 2013, s. 138). Bu nedenle araĢtırma yapmak üzere EskiĢehir ili pilot okulları seçilmiĢtir. EskiĢehir Sarıcakaya Ortaokulu 86 öğrenci, 5 öğretmen ve 6 derslikle eğitime devam etmektedir. Okulda sadece 1 tane 5. sınıf bulunmaktadır. Bu okuldaki öğretmen 2 yıldır aynı okulda görev almaktadır.

EskiĢehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Kırka Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’nda 197 öğrenci, 21 derslik ve 21 öğretmen bulunmaktadır. Okulda 2 adet 5. sınıf bulunmaktadır. 2 öğretmen 5. Sınıflarla ders iĢlemektedir. Öğretmenlerden biri aynı okulda 4. yılını çalıĢmaktadır. Diğeri ise 2 yıldır aynı okulda görev yapmaktadır.

EskiĢehir Sarıcakaya ilçesinde bulunan Sarıcakaya Ortaokulu’nda 86 öğrenci, 6 derslik ve 5 öğretmen bulunmaktadır. 1 öğretmen 5. sınıflarla Ġngilizce dersi iĢlemektedir. Ġngilizce öğretmeni 3 yıldır bu okulda görev yapmaktadır.

Tablo 3.1.’de araĢtırmaya katılan öğretmenlerin demografik bilgileri verilmiĢtir.

Tablo 3.1.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin kişisel özellikleri

Kod Cinsiyet Hizmet süresi Eğitim durumu ÇalıĢtığı kurum

EskiĢehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Kırka Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’nda görev yapan öğretmenler, haftalık ders programında Ġngilizce dersinin 15 saati beĢ güne dağıtıldığından öğrenciler her gün Ġngilizce dersi görmektedir. Öğrencilerin tamamı ilçede yaĢamaktadır. Bu okuldaki her iki Ġngilizce öğretmeni de EskiĢehir merkezde yaĢamaktadır. Okul sabah 9.00 ile 15.00 saatleri arasında eğitim vermektedir.

Öğretmenler taĢımalı sistemle okula ulaĢır. Her gün gidiĢ ve dönüĢ toplam üç saatini yolculukta geçirir.

EskiĢehir Sarıcakaya ilçesinde bulunan Sarıcakaya Ortaokulu’nda görev yapan öğretmenin Ġngilizce dersleri dört güne dağıtılmıĢtır. EskiĢehir merkezde yaĢamaktadır.

TaĢımalı sistemle okula ulaĢmaktadır.

35 3.2.1. Okul

AĢağıda uygulama yapılan okullardan biri olan EskiĢehir Kırka Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’na ait bir sınıf krokisi bulunmaktadır. Sınıf 24 kiĢiliktir. Öğrenciler ikiĢer kiĢilik sıraları paylaĢmaktadır. Sınıfta bir öğretmen masası, iki pencere, bir akıllı tahta, bir pano ve kapı bulunmaktadır.

Şekil 3.1. Sınıf krokisi-1

EskiĢehir Sarıcakaya Ortaokulu’na ait bir sınıf krokisi aĢağıdadır. Sınıf 16 kiĢiliktir. Öğrenciler ikiĢer kiĢilik sıraları paylaĢmaktadır. Sınıfta bir öğretmen masası, iki pencere, bir tahta, üç pano ve kapı bulunmaktadır.

Şekil 3.2. Sınıf krokisi-2

36 3.3. Veri Toplama Araçları

Bu çalıĢmada literatür taraması, konu ile ilgili kitaplar, makaleler, tezler incelenerek yapılmıĢtır. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek amacıyla amaçlı örnekleme yöntemlerinden Kritik Durum ve Kolay UlaĢılabilir Örnekleme ile oluĢturulan çalıĢma grubuna açık uçlu sorular, yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formuyla uygulanmıĢtır. Nitel araĢtırma tekniklerinden biri olan yarı yapılandırılmıĢ görüĢme, araĢtırmacıyı kısıtlamadığından diğer yöntemlere göre daha derin ve nitelikli veri sağlar.

Ayrıca yarı yapılandırılmıĢ görüĢme, araĢtırmacı ile araĢtırmaya katılan kiĢi arasında geçen kontrollü ve amaçlı sözel iletiĢimi sağlar (Cohen ve Manion, 1994; Akt., Türnüklü, 2000, s. 550).

GörüĢme, sosyal bilimlerde, özellikle de sosyolojide sık sık baĢvurulan araĢtırma yöntemlerinden biridir; neredeyse sosyolojik yöntemle eĢ anlamlı kullanılır hale gelmiĢtir” (Chadwick vd., 1984, Akt., Yıldırım ve ġimĢek, 2013, s. 147). Stewart ve Cash (1985) görüĢmeyi, “önceden belirlenmiĢ ve bir amaç için soru sorularak yapılan etkileĢimli bir iletiĢim süreci “ (Akt., Yıldırım ve ġimĢek, 2013, s. 148) olarak tanımlamıĢtır. GörüĢme tekniğiyle, tecrübeler, tutumlar, düĢünceler, tepkiler gibi gözlenemeyen ne varsa anlamaya çalıĢırız. Bu süreçte, görüĢme sorularına karĢı tarafın dürüst olarak cevap vermesi beklenir. GörüĢme formu, ilgili alan yazın taranarak 9 soru olarak hazırlanmıĢtır. GörüĢme formu hazırlanırken soruların herkes tarafından anlaĢılır olmasına, konunun farklı yöne çekilmesini önlemek için soruların çok boyutlu olmamasına dikkat edilmiĢtir. Taslak olarak hazırlanan görüĢme formu eğitim programları ve öğretim bölümü akademisyenlerinin görüĢüne sunularak kapsam geçerliliği sağlamaya çalıĢılmıĢtır. Uzmanların eleĢtirileri ve düzeltmeleri doğrultusunda görüĢme formuna son hali verilmiĢtir. GörüĢme formu ayrıca ekte sunulmuĢtur (Ek, 2).

3.4. Veri Toplanması

Bu çalıĢmada veri toplama, yarı yapılandırılmıĢ görüĢme, kaynak tarama ile sağlanmıĢtır. AraĢtırmaya katılan öğretmenlere, görüĢmelerden önce ses kayıt cihazı kullanmak için izin alınmıĢ ve katılımcıların tümü bir sakıncasının olmadığını belirtmiĢlerdir. GörüĢmeler sırasında ses kaydının yanı sıra araĢtırmacı tarafından not tutulmuĢtur. Bu teknikte, araĢtırmacı sormak istediği soruları önceden planlamaktadır.

Buna rağmen, araĢtırmacı görüĢmenin gidiĢatına bağlı olarak farklı sorularla

37

görüĢmenin seyrini etkileyebilir ve kiĢinin yanıtlarını detaylandırmasını sağlayabilir (Yıldırım ve ġimĢek, 2013, s. 150).

GörüĢmeye baĢlamadan önce görüĢmeyle öğretmenler bilgilendirilerek, görüĢmenin amaca uygun geçmesi için gerekli ortam sağlanmıĢtır. GörüĢmenin yapmak için, güncellenen programın uygulandığı MEB tarafından seçilen pilot bölgelerdeki okullarda çalıĢan, programı uygulamaya baĢlayan öğretmenler seçilmiĢtir. Bu bağlamda toplamda 2 okulda, 3 öğretmenle görüĢme sağlanmıĢtır. GörüĢmeler uygulamanın yapıldığı okullarda gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġl Milli Eğitim Müdürlüğünden alınan gerekli izinler ve öğretmenlerin kendi rızaları doğrultusunda görüĢmelerin ses kaydı alınmıĢtır.

GörüĢmelerde baĢta gergin olan öğretmenler, bir süre sonra kendilerini daha rahat ifade edebilmiĢlerdir. GörüĢme süresince soruların anlaĢılır olmasına, önemli yerlerin vurgulanmasına, öğretmenlerin düĢünmesi için gerekli sürenin verilmesine ve katılımcıların kendilerini rahat hissetmelerini sağlamak amacıyla görüĢmenin sohbet havasında geçmesine özen gösterilmiĢtir. Toplanan bilgiler gizli tutularak uzmanlar dıĢında hiç kimse paylaĢılıp değerlendirilmemiĢtir. Ses kayıt uygulamasıyla kayıt altına alınan veriler, yazıya dökülmüĢtür.

3. 5. Verilerin Çözümlenmesi

AraĢtırmanı verileri, güncellen öğretim programındaki yoğunlaĢtırılmıĢ Ġngilizce programını uygulayan EskiĢehir ilindeki pilot okullarda görev yapan 5. Sınıf Ġngilizce öğretmenlerinden alınan bilgiler doğrultusunda toplanmıĢtır. Öğretmenlerin yeni programı iki yıldır sınıflarında uygulamaları, tecrübelerini aktarmaları, programdaki aksaklıkları ve iyi giden yönleri deneyimleyerek sunmalarını sağlamıĢtır. Yapılan görüĢmeler önce kaydedilmiĢ, daha sonra yazıya dökülmüĢtür. GörüĢmelerin yazıya aktarılması sırasında, katılımcıların kullandıkları (ıııı, eee, vb.) gibi sözsüz ifadeler de aynen yazıya geçirilmiĢtir. Yapılan görüĢmelerin yazıya geçirilmesinden sonra, elde edilen veriler içerik analizi yaklaĢımına göre yorumlanmıĢtır. Bu yaklaĢıma göre, elde edilen veriler, derinlemesine iĢlemlerle kavram ve temalar tespit edilir. Bu tür analizde amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve iliĢkilere ulaĢmaktır. Ġçerik analizi yapılırken birbirine benzeyen veriler belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirilir ve bunlar yorumlanır (Yıldırım ve ġimĢek, 2013, s. 259). Bu amaçla öncelikle araĢtırma sorularından ve görüĢme sonucundan yola çıkarak temalar belirlenmiĢtir. Belirlenen temalarda, öğretmen görüĢleri arasındaki ortak yönler ve

38

farklılıklar tespit edilmiĢtir. Son olarak da bulguların analizi için görüĢler, benzerlikler ve farklılıklar göz önünde bulundurularak sınıflandırılmıĢtır.

GörüĢme sonucu belirlenen temalar Ģu Ģekildedir;

 HazırbulunuĢluk

 Hizmet içi eğitim

 Kaynak yetersizliği

 Adaptasyon

 Eğitim ortamı

 Teknik donanım

 Sınıf mevcudu

 Alternatif program

 Aile desteği

39

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4.Bulgular

AraĢtırmanın bu bölümünde Ġngilizce öğretmenlerinin, yenilenen Ġngilizce Öğretim programı hakkında görüĢleri ile ilgili bulgulara ve yorumlara yer verilmiĢtir.

4.1. Öğretmenlerin Ġngilizce Dersi Öğretim Programı ile Ġlgili Genel GörüĢlerine ĠliĢkin Bulgular

AraĢtırmaya katılan öğretmenler genel olarak yeni programı olumlu ve dikkat çekici bulmaktadır. 2018öğretim programını uygularken hem kendileri hem de öğrenciler keyif almaktadırlar. Aktivitelerin çeĢitliliği, kullanılan öğretim teknikleri daha renkli ve eğlencelidir.

“Bu sene daha rahatım geçen seneki yaşadığım sıkıntıya göre. Bir kere bu eğitim bizi bol bol etkinlik hazırlamaya, çalışma kâğıdı hazırlamaya, çocuklara aktivite hazırlamaya yönlendirdi. Bu da derslerin daha aktif geçmesine sebep oldu(Ö1).”

“Çok zevkli çok keyif alıyorum hazırlık sınıflarında. Artık bir şey yapmayınca benim de canım sıkılıyor(Ö2)”.

Öğretmenler bir önceki programdaki eksikliklerin giderildiğini ancak hala düzeltmelerin ve geliĢtirmelerin yapılması gerektiğinin düĢünmektedirler. Bir önceki programa göre 2018 programında temel becerilere daha çok ağırlık verilmiĢtir ancak etkinliklerin sayısı ve kalitesi arttırılmalıdır.

“Kaynak olmayınca zor. Burada her şey yapıyoruz. Reading, speaking, listening…ama kaynak eksik (Ö3).”

Öğretmenler yeni program oluĢturulma sebebinin, Türkiye’de Ġngilizce öğretme konusunda eksikliklerin olmasından kaynaklı olduğunu düĢünmektedir. Bu eksikliklerin giderilmesi bakımından böyle bir programa ihtiyaç duyulduğunu belirtmiĢlerdir.

YoğunlaĢtırılmıĢ Ġngilizceye maruz bırakılan öğrencilerin daha önceki yıllarda dil öğrenirken yaĢadıkları eksiklikleri telafi etme Ģansı bulduklarını ifade etmiĢlerdir.

“Yeni öğretim programının ortaya çıkma sebebini haklı buluyorum. Yani yabancı dil eğitimi konusunda eksikliklerimiz olduğu sebebiyle bu programı fazlasıyla destekliyorum.(Ö1)”

“Bence çocukların yaşı küçük olduğu için mesela 2-3-4 .sınıflar haftalık 2 saat görürken şu anda 15 saat ders yaptık. 2 saat çocuklar için çok azdı. Bir sonraki haftaya

40

kadar öğrendiklerini unutmuş oluyorlardı. Yani küçükler, tekrar da yapmadıkları için…15 saat olunca neredeyse her gün İngilizce dersimiz var. Her gün bir şey kazansın günlük konuşma dili öğrensin diyorsak 3 saat yetersizdi. Şu an hazırlık sınıflarında çok memnunuz. Bütün gün sınıfta ne işliyorsak ne yaşıyorsak onu İngilizce duyabiliyorlar…

Programın devamının gelmesi lazım. İlerleyen sınıflarda hazırlık okuyan öğrenciler İngilizceyi daha kolay öğreniyor.(Ö2)”

”Bu programın en olumlu yönü aslında ilkokuldan ortaokula geçmiş öğrencilerimizin ağırlıklı olarak İngilizceye maruz kaldıkları için İngilizceye karşı olan kaygılarını, korkularını ve önyargılarını yıkmamıza yardımcı oluyor ve öğrencilerimize dolu dolu sınav kaygısı gütmeden İngilizceyle tanıştırma imkânı sağlıyoruz ve bu açıdan yararlı buluyorum.”(Ö1)

4.2. Öğretmenlerin Ġngilizce Dersi Öğretim Programını Uygularken KarĢılaĢtıkları Sorunlara ĠliĢkin Bulgular

AraĢtırmaya katılan 5. Sınıf öğretmenleri programı genel olarak faydalı bulsa da programı uygularken bir takım sorunlarla karĢılaĢmıĢlardır. Bu sorunların baĢında genel olarak öğrencilerin yeni program için hazırbulunuĢluk seviyelerinin düĢük olması gelmektedir. Öğretmenlerin hazırbulunuĢlukla ilgili görüĢleri Ģu Ģekildedir:

”Çocukların hazırbulunuşlukları yoktu. Bir anda oldu. Özellikle ilk başladığımızda 4. sınıflarda direkt başlamıştı. Çocuklar 2. sınıfta İngilizce öğrenmeye başlamış gibi hazırlanmış program. 4. Sınıfta direkt başlandı.”(Ö2)

Güncellenen programı uygulamaya baĢlayan öğretmenler, öğrencilerin yoğun programa baĢlamadan önce kendilerini hazır hissetmeleri için ısınma çalıĢmaları ve basit alıĢtırmalar yaparak 2018 öğretim programını uygulamaya baĢlamıĢlardır.

“Biz zaten iki hafta direkt programa başlamadık. Onların en azından kendilerini programa hazırlamak için başlamadan “icebreaking” dediğimiz ısınma çalışmalarıyla başladık. Gramerden basit konularla devam ediyoruz. Zaten “tense”ler zor geliyor çocuklara.”(Ö3)

“Hazırbulunuşluk yok çocuklarda, mesela 2. Sınıfta daha çok kelime öğrense daha kolay olurdu bizim işimiz.”(Ö1)

“Çocuklar 4. sınıftan 3 saat İngilizceyle geliyor bize. Kelime bilgisi yok, gramer kuralı bilmiyor. Bu da zorlaştırıyor tabii. Öncesinde iki hafta icebreaking (ısınma,alıştırma) yapmak zorunda kaldık.”(Ö2)

41

Öğretmenler, 2018 öğretim programının içeriğini akıcı ve bütünsel bulmuĢtur.

Ayrıca kazanımların ve öğretmenleri yönlendirici talimatların açık ve anlaĢılır olmasını olumlu karĢılamaktadırlar.

“Sınıfta kesinlikle uygulanabilir, öğretilebilir bir program.”(Ö1)

“Gayet sınıfta uygulanabilir programlar. Öğretmene yol gösteren bölümler var mesela orda nasıl bir aktivite yapmamız gerektiği yazıyor, bence bu çok güzel.”(Ö3)

2018 öğretim programını uygulayıcı öğretmenler, konuların ve kazanımların çokluğu ve yoğunluğu nedeniyle sıkıntı yaĢadıklarını bildirmiĢlerdir. Yeni programda konuların ve kazanımların artması, öğretmenlerin programı uygularken uyum sorunu yaĢamalarına sebep olmuĢtur.

“Konular sadece programın fazlaca yoğun olması sebebiyle biraz fazla. Bunları uygularken etkinliklere vakit ayırırken, çocuklara ortamı oluştururken hani 2 saat ya da belki 3 saat vakit ayırmak yerine haftanın 1 saati ya da dersin 15 dakikası ayırıyoruz ortam için. Çünkü bizim takip etmek zorunda olduğumuz, yetiştirmek zorunda olduğumuz kazanımlar var bu sebeple.” (Ö1)

“Küçük yaştaki çocuklarla özellikle program çok yoğun geliyor.”(Ö2)

Ünite sayısının fazla olması, öğretmenlerin ve öğrencilerin üzerinde baskı oluĢturmuĢtur. Öğretmenler üniteleri yetiĢtirmek zorunda hissederken öğrenciler yoğunlaĢan konuların üstesinden gelmek zorunda kalmıĢtır.

“ 40 ünite var ve 2 haftada bir ünite bitirmemiz gerekiyor. Ünitelerde “reader”

lar vardı. Onlar iyiydi. Seviye seviye yükseliyor.2 haftada 1 ünite bitirmek kolay olmuyor. Kitap çok yoğun… Ünite sayısı arttı. Birden 10 üniteden 40 üniteye çıktı.

Haliyle yetiştirmemiz gereken konular da arttı.”(Ö3)

“Bu programı geçen sene ilk uygulamaya başladığımızda 40 ünite verildi bize.

Kırk ünitenin kırkı da bitirilmesi gerektiği duygusuna kapıldığımız için çok zorlandık…

Çocuklara ağır geldi pek çoğu. Birden hafif bir konudan pat diye böyle çocukların seviyesinin çok üstü konuya geçişler vardı… Konular eskiden daha iyiydi. Şimdi aynı ünite içinde ”was/were able to” ile “simple past tense”i aynı konu içinde öğretmemiz gerekiyor.”(Ö1).

2018 öğretim programını uygulamaya baĢlayan öğretmenler, programla ilgili önceden detaylı bilgilendirilmediklerini belirtmiĢtir. Ayrıca programın daha iyi uygulanabilmesi için hazırlık sınıfı öğretmenlerine seminerlerin verilmesi gerektiğini düĢünürler. Öğretmenler yeni programı uygularken yaĢanan sıkıntıları en aza indirmek için hizmet içi eğitimleri gerekli ve faydalı bulmaktadır.

42

“Öğretmenler eğitimsiz. Ben daha önce hiç hazırlık sınıfına girmedim. Hiçbir tecrübem yoktu. Bizim son iki yıldır çalıştığım zümrem çok iyiydi. Okula seminer döneminde gitmek zorundaydık ama biz ne yapabiliriz diye kendi kendimize bir şeyler araştırdık. Öğretmenlere mutlaka eğitim verilmeli.”(Ö2)

“Öğretmenlere özellikle İngilizce konusunda belki diğer branşlarda da gerekiyordur bilemiyorum mutlaka eğitim verilmeli. Hem kaynak kullanımı konusunda hem ders işleme konusunda. Daha etkili olur.”(Ö1)

“Şahsen bana yazın ortasında “Cambridge” gibi ama bir seminer düzenleyeceğiz deseler güle oynaya giderim.”(Ö2)

“Yeterince zamanında bilgilendirilmediğimiz için sıkıntı yaşıyoruz. Bununla ilgili bir de öğretmenlere seminer verilmeli. Böyle bir program olacak, bu şekilde yapılmalı diye. Bu iki haftalık seminerlerde yapılabilir mesela. Ayrıca yaz tatillerinde etkili bir seminer olursa kimsenin isteksiz olacağını düşünmüyorum. Kendi adıma söylüyorum isteksiz olacağımı düşünmüyorum.”(Ö3)

4.3. Öğretmenlerin Ġngilizce Dersi Öğretim Programını Uygularken Eğitim Ortamı ve Araç-Gereç Kaynaklı Sorunlara ĠliĢkin Bulgular

GörüĢme yapılan öğretmenler 2018 öğretim programında eğitim ortamı ve araç-gereçten kaynaklı sorunların programın iĢleyiĢini aksattığını ve programın amacına ulaĢmasını zorlaĢtırdığını belirtmiĢlerdir.

Öğretmenler, kaynak kitapların yetersiz olması, ve kaynak kitapların zamanında okullara ulaĢmamasının eğitim öğretimin istenilen Ģekilde olmasının önüne geçtiğini ifade etmiĢlerdir.

“Kaynak çok önemli. MEB’in kitabında sadece reading-writing benden duyduğu kadarıyla listening yapabiliyor. Kaynak çok önemli öğretmene yol göstermesi açısından kaynak çok önemli.”(Ö1)

“Ben kitap yazamam. Kendi bildiğimi de okumamalıyım. Öğretmenlere bırakılırsa herkes kendine göre önemli olan konuyu işler. Ortada kaynak yokken herkes kendine göre kaynak bulacak.

Kaynak kitapların zamanında okullara ulaĢtırılamaması, öğretmenlerin 15 ders saatini etkili ve verimli geçirmesini güçleĢtirmiĢtir.

“Mesela geçen yıl ikinci dönem geldi kitaplar, bu sene daha yok. İmkânı olmayan okullar nasıl doldursun ders saatini? Bir değil, üç değil, beş değil…”(Ö1)

43

“Geçen yıl okula gelen kitaplar, MEB’in kitapları ikinci dönemde geldi.

Kitapları beklemektense başka yabancı kitapları aldırmayı tercih ettik.”(Ö2)

“Geçen sene 5. Sınıflarda hiç kaynağımız yoktu ve biz kaynağın gelmeyeceğini biliyorduk. Hiç kitap yoktu elimizde… Geçen sene 2. dönem MEB bize kitap gönderdi.

Elimizde hiçbir şey yokken nasıl dolduracağız 15 saati? Öğretmenin üstünde büyük bir yük. Program var elimizde ama yönlendiren bir kaynak da olmalı. Kaynak yok. 2.

dönem geliyor ve çok geç oluyor.”(Ö1)

Kaynak kitapların etkinliklerinin kazanımları karĢılamaması öğretmenler tarafından olumsuz karĢılanmıĢtır.

“Mesela kazanımda “geçmiş zamanda cümle kurabilir” diyor ama onunla ilgili sadece bir veya iki alıştırma yaptığından ya da bazen hiç alıştırma yapamadığından eksik kalıyor. Okuma parçasında geçen cümlelerden çıkararak cümle kurması bekleniyor. Haliyle yapamıyorlar. Oturmuyor yani.”(Ö1)

Eğitim ortamında, öğretmenlerin dil öğrenmeyi zevkli hale getirecek ve kolaylaĢtıracak olan görsel öğelere yeterince yer verememesi öğretmenler tarafından sorun olarak bildirilmiĢtir.

”Okulda duvarları kullanmamızı istemiyorlar. Asınca boya kalkıyor her sene badana yapamayız diye uyarı alıyoruz. Pano yetersiz. Bir tane pano var. Diğer öğretmenler de kullanmak istiyor. O yüzden duvarı kullanıyorum ben. A4 kâğıdı yok okullarda fotokopi çektiremiyoruz. Okullarda renkli çıktı bile yok. Sene başında kırtasiye yardımı veriliyor ama parasını verip yaptırayım ama bunun için yer yok.”(Ö2)

“A4 kâğıdı yok okullarda, fotokopi çekmek de yasak, elle yazsın öğretmen(gülüyor).”(Ö1)

Sınıf elektronik donamının yeni programa uygun olmaması öğretmenlerin programı uygularken ihtiyaç duydukları akıllı tahta, ses sistemi vs. gibi araç-gereçlerin eksikliğinin hissedildiğini göstermektedir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu bu elektronik alt yapı eksikliğini bir sorun olarak sunmuĢtur.

“Çocuğun o an hangi kelimede takılacağını bilemezsin. Mesela bir kelimede takıldı o an hemen bilgisayardan açıp gösterebilirsin. O kelime benim hareketlerimle veya resimle veya flashcardla anlatamayacağım bir kelimeyse çok zor. Mesela

“accountant”, “muhasebeci” kelimesini ne kadar anlattım, anlamadılar. Cambridge internet sözlüğünden açayım dedim internet yok. Kaldı o kelime, tamamen kaldı.

Sonrasında internet gelince gösterdim ama geçti.”(Ö2)

44

”Akıllı tahta olması gerekiyor bu programda. İngilizcede çok ileri gidilmesi için sınıf ortamı çok önemli. Çok başarılı bir dil eğitimi olur o zaman. Mesela ben geçen seneyle bu sene arasında çok fark ediyorum.”(Ö3)

”… Fakat tam anlamıyla uygulanabilirse gerçekten yeterli altyapı hazırlanıp bütün imkânlar sağlandıktan sonra bu program uygulanmış olursa bu programın herhangi bir olumsuz yönü olduğunu düşünmüyorum… Fakat ilk başta söylediğim gibi gerekli hazırlık, materyal, alt yapı bunlar sağlandıktan sonra olumsuz yönü olmaz.”(Ö1)

Ayrıca öğretmenler, sınıf mevcudunun fazla olması ve alternatif bir programın olmayıĢının da yeni Ġngilizce öğretim programının amacına ulaĢmasını engellediğini düĢünmektedirler.

”Dezavantaj olarak şunu da ekleyelim, İngilizceye ilgi duymayan öğrenciler de var, çok başarılı olamayacak öğrenciler de var. Bir alternatif yok. Normal sınıf ve hazırlık sınıfı gibi bir alternatifimiz olmadığı için bu çocuklar dersten başarısız olduklarında okul başarılarını düşürüyor.”(Ö3)

“…Olumsuz olabileceğini düşündüğüm nokta şu; sınıf mevcudu sebebiyle bölemediğimiz sınıflar oluyor ve o yüzden de isteksiz ve ilgisiz öğrencilerin de bu programa zorunlu tutulmasına sebep oluyoruz. Bu anlamda çocuklar zorlanıyor bazen tam aksi, sevdirmenin dışında soğutma kısmına da geçebiliyor. Çocuklar çok fazla İngilizceye maruz kaldıkları için soğuyabiliyor.”(Ö1)

4.4. Öğretmenlerin Ġngilizce Dersi Öğretim Programını Uygularken Aileden Kaynaklanan Sorunlara ĠliĢkin Bulgular

GörüĢmeye katılan öğretmenlerin tamamı ailelerin sosyo - ekonomik yönden yetersizliklerinin programın uygulanmasında sorunlar çıkardığını vurgulamıĢlardır.

”Elimizden geldiği kadarıyla kaynak bulamayan çocuklara da destek olmaya çalıştık ama yine de aileler ilçede ekonomik sebeplerden çocuklara kaynak bulamıyor.”(Ö1)

“Bunun için elimizde kaynak yok. Kendimiz kitap seçtik. Veliler ikna oldu. Kitap

“Bunun için elimizde kaynak yok. Kendimiz kitap seçtik. Veliler ikna oldu. Kitap

Benzer Belgeler