• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BĠLGĠLER

2.5. YaĢam Doyumu

Bilim insanlarının yoğun olarak ilgi gösterdiği yaĢam doyumu ilk kez 1961 yılında Bernice Neugarten tarafından geliĢtirilmiĢ bir kavramdır. YaĢam doyumu bir bütün olarak yaĢamın bütün kalitesi, pozitif olarak geliĢiminin derecesi olarak açıklanır (53).

YaĢam doyumu kavramını inceleyebilmek için öncelikle doyum kelimesinin ifade ettiği karĢılığa bakılması gerekir. Doyum, beklentilerin, gereksinimlerin, istek ve dileklerin karĢılanması (20); organizmada açlık, susuzluk cinsellik vb. gibi temel biyolojik ihtiyaçların ya da merak, sevgi, yakınlık, baĢarı vb. gibi ruhsal ihtiyaçların giderilmesi sonucu denge durumunun yeniden kurulması olarak tanımlanmaktadır (54).

Neugarten‟e göre YaĢam doyumu (life satisfaction), kiĢinin yaĢamda ne istediği ile ne elde ettiğinin karĢılaĢtırılmasından elde edilen sonuçtur (55). Beklentilerin, gereksinimlerin, istek ve dileklerin karĢılanmasıdır (21). BaĢka bir deyiĢle, kiĢinin beklentilerinin gerçek durumla kıyaslanmasıyla ortaya çıkan sonucu gösterir. Genel olarak kiĢinin tüm yaĢamını ve bu yaĢamın çok çeĢitli boyutlarını içerir. YaĢam doyumu denildiğinde, belirli bir duruma iliĢkin doyum değil, genel olarak tüm yaĢantılardaki doyum anlaĢılır. YaĢantılardaki doyumla kastedilmek istenen; kiĢinin, iĢ, boĢ zaman ve diğer iĢ dıĢı zaman olarak tanımlanan yaĢama gösterdiği duygusal tepkidir(18).

YaĢam doyumu üç kategori altında gruplanmıĢtır: Birinci grupta yaĢam doyumu, iyi oluĢ, erdem, kutsallık gibi dıĢ ölçütlere dayandırılarak tanımlanırken ikinci grupta insanların yaĢamlarını olumlu anlamda değerlendirmelerine neyin yol açtığı sorusu üzerinde temellenerek, bireylerin kendi yaĢamlarına iliĢkin yargılarını etkileyen faktörler incelenmiĢtir. Üçüncü grupta ise günlük yaĢam akıĢı üzerinde durularak günlük iliĢkiler içinde olumlu duygunun olumsuz duyguya egemen olması anlatılmak istenir (56).

YaĢam doyumu önceki deneyimlerle ve hayattan beklentilerle iliĢkili olabilir. Hayattan beklentisi yüksek olan kiĢilerin yaĢam doyumu daha düĢük olabilir. Seçilen hedeflerle ilgili olarak durumlar iyi ya da kötü olarak değiĢirse, yaĢam doyumu düzeyi de bundan etkilenebilir.

Martin, Huebner ve Valois‟e göre yaĢam doyumu, anlık duygusal yaĢantılardan, ön yargı ve sosyal cazibeden etkilenmektedir (57). YaĢamdan memnun olması hedeflerine ulaĢmak için çaba göstermesi ve bu çabalarının olumlu sonuçlanması bireyde mutluluk halini meydana getirir (49). Mutluluk çağlar boyunca insanlığın ilgi odağı olmuĢ konulardandır (56). Felsefeciler mutluluğu, insan eylemlerinin en yüksek ve tek motivasyon kaynağı olarak görmüĢlerdir.

Shin ve Johnson (1978) mutluluğu, "kiĢinin seçtiği kriterlere göre yaĢam kalitesinin global bir değerlendirmesi" olarak tanımlamıĢtır. Dolayısıyla yaĢam doyumu bireyin kriterlerine uygun olarak yaĢamı olumlu değerlendirmesidir (13).

Diener'a (1984) göre ise Wilson (1967) mutluluk üzerine yaptığı araĢtırmalarında iki genel sonuca ulaĢmıĢtır. Birincisi, "En avantajlı durumda olanlar,

en mutludur" Ģeklindedir. Mutlu kiĢi, genç, sağlıklı, iyi eğitim görmüĢ, ekonomik bakımdan iyi, dıĢa dönük, optimistik, tasasız, dindar, evli, ılımlı, arzulara sahip ve zeki kiĢidir. Yazarın ulaĢtığı ikinci sonuç ise, Yunan filozoflarından bu yana, mutluluk üzerine çok az kuramsal geliĢmenin sağlanmıĢ olduğudur. Wilson'un incelemesinden sonra, günümüze kadar konuyla ilgili sayısız araĢtırma yapılmıĢtır. Mesela araĢtırmalarda sağlık ile mutluluk ve yaĢ ile mutluluk arasında herhangi bir iliĢki olup olmadığı bulunmaya çalıĢılmıĢtır ancak anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. Bundan da önemlisi yapılan çalıĢmalar, demografik değiĢkenlerin mutluluğun çok küçük bir kısmını açıkladığını ortaya koymuĢlardır. Bu sonuçlar, araĢtırmacıları mutluluğun psikolojik nedenlerini aramaya yöneltmiĢtir (56, 58).

Mutluluk kavramı yaĢam doyumu ile benzer anlamlardadır ve çoğu zaman birbiri yerine kullanılırlar. Peterson, Park ve Seligman (2005), yaĢam doyumu ve mutluluğun yaĢamdan haz alma, yaĢamda anlam bulma ve bir durum, kiĢi ya da yaĢantıya bağlanma Ģeklinde üç boyuttan oluĢtuğunu belirtmektedirler. Bu üç boyutla ilgili bireyin olumlu yaĢantı geçirmesi bireyin yaĢam doyumu veya mutluluğunu belirleyecektir (59).

Mutluluk ve yaĢam doyumunun farkı ise; YaĢam doyumu bireyin son zamanlarda ve doğrudan gerçekleĢen olaylarına dayanırken, yani yaĢamakta olduğu yaĢamın ne kadar doyum sağlayıcı oluğunu saptamaya çalıĢırken, mutluluğun ise geleceğe yönelik eylemlere bağlı olarak ele alındığı görülmektedir. O halde, yaĢam doyumu kavramı, mutluluk kavramına göre daha fazla ayakları yere basan ve daha somut bir kavramdır (60).

Günlük yaĢamda oldukça sık kullanılan mutluluk kavramı, tanımlanması güç ve farklı anlamlara gelen bir kavramdır. Bu nedenle sosyal psikologlar, mutluluk yerine yaĢam doyumu ya da sübjektif (Öznel) iyi oluĢ kavramlarını kullanmaktadırlar (56).

Öznel İyi Oluş: Öznel iyi oluĢ bireyin yaĢamını ne Ģekilde değerlendirdiği ile yakından iliĢkilidir. Mutluluğa ulaĢabilmede, bireyin hedefleriyle, bu hedeflere hangi ölçüde gerçekleĢtirdiği konusundaki fikirleri arasındaki uyum ya da uyumsuzluğun belirleyici rol oynadığı öne sürülmektedir (51). Bu öngörünün bir sonucu olarak

öznel iyi oluĢ, insanların olumlu yanlarını arttırmak ve sağlıksız davranıĢları önlemek amacıyla giderek önemsenen bir çalıĢma alanı olmuĢtur (52).

Öznel iyi oluĢ, psikolojinin, hayata iliĢkin değerlendirmelerini anlamaya çalıĢan bir alandır. Bu değerlendirmeler bireylerin yaĢadıkları olumlu ve olumsuz duygulardan kaynaklanabilir (21).

Öznel iyi oluĢun biliĢsel ve duygusal olmak üzere iki ana bileĢeni vardır: BiliĢsel bileĢen yaĢam doyumu algısını belirler, diğer bir deyiĢle yaĢam doyumu mutluluğun biliĢsel yönünü oluĢturur (63). Duygusal bileĢen ise olumlu ve olumsuz duygulanımı içerir (37). Öznel iyi oluĢ, bireyin yaĢamı 'olumlu' biçimde değerlendirmesini gerektirir. Bununla iliĢkili olarak olumlu duygulanım, doyum, kendini adayabilme, bağlanma ve yaĢam anlamını beraberinde getirir (64).

Öznel Ġyi oluĢ çoğunlukla yaĢam doyumu yerine kullanılmasına rağmen yaĢam doyumunu da kapsayan daha geniĢ içeriğe sahiptir ve yaĢam doyumu, Öznel Ġyi Olma kriterleri arasında yer alan bir kavramdır (36, 65).

Yaşam Kalitesi: Bireyin iç ve dıĢ dünyasını (kendini ve etrafını) yorumlama,

algılama, ve bilme süreçleriyle ilgili tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düĢünsel sisteme paradigma adı verilir. Kısaca paradigma, insanın yaĢamı yorumlama ve algılama biçimidir. YaĢam kalitesi, yaĢamı yorumlayıĢ ve algılayıĢta bireyin tarzını (paradigmamızı) geliĢtirdiği ve onunla Ģekillendirdiği bir yaĢam felsefesi, dünya görüĢü, değerler, hedefler, ilkeler, inançlar, tutkular, duygular, yürek ve mantıkla yaĢayabilmektir. Birey Paradigmasının farkında olursa ve onu yönlendirebilirse yaĢamı daha gerçekçi bir Ģekilde yorumlayabilir, algılayabilir, açıklayabilir, kavrayabilir, dolayısıyla yaĢam kalitemizi olumlu yönde etkileyebilir

Benzer Belgeler