• Sonuç bulunamadı

Üst çene darlığını çözmek amacıyla uzun yıllar boyunca birçok farklı aparey kullanılmıştır. Hangi apareyin nasıl etki oluşturacağının bilinmesi tedavinin başarısı açısından önem taşımaktadır (180).

Çalışmamızda üç farklı aparey ve farklı prosedür uygulanmıştır. Bunların seçmemizin nedeni sıklıkla klinik uygulamalarda kullanılan yöntemler olmasındandır. HÜÇG grubunda birinci premolar ve birinci molar dişler bantlı hyrax vida içeren banded genişletme apareyi kullanılmıştır. HÜÇG işlemi için vida aktivasyon prosedürü, bir ön çevirme işlemi uygulanmadan sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa çeyrek tur vida aktivasyonu olarak belirlenmiştir (128, 129, 133). YHÜÇG grubunda posterior dişler akrilik kaplı hyrax vida içeren bonded genişletme apareyi kullanılmıştır. YHÜÇG işlemi için vida aktivasyon prosedürü,

tedavi başında vida sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa çeyrek tur aktive edilmiştir. Suturun açıldığı oklüzal grafiler ile tespit edildikten sonra iki günde bir çeyrek tur (haftada 3 kez) aktive edilerek genişletme işlemine devam edilmiştir (40). YÜÇG grubunda quad helix apareyi kullanılmıştır. Apareyin aktivasyonu, quad helix apareyinin bir büyük azı bukkolingual boyutu kadar genişletilmesi ile gerçekleştirilmiştir (100).

Hızlı üst çene genişletmesi, yarı hızlı üst çene genişletmesi ve yavaş üst çene genişletme kliniklerinde pratikte sıklıkla kullanılan yöntemlerdir. Bu yöntemlerin iskeletsel yapıda ve destek dişlerdeki kök rezorpsiyonunu mikro-BT yöntemi ile inceleyen herhangibir çalışmaya literatürde rastlanmamıştır.

Literatürde daha önce HÜÇG işleminde banded üst çene genişletme apereyi, YHÜÇG işleminde bonded üst çene genişletme apereyi, YÜÇG işleminde quad helix apereyinin karşılaştırılması rastlanmadığı için çalışmamızda üç grubu kıyaslayı tercih ettik. Üç grupta da, üst çene genişletme işlemi için uygulanan farklı mekaniklerdeki farklı kuvvetlerin destek dişlerde meydana getireceği rezorpsiyonu değerlendirmeyi amaçladık.

Quad helix apereyini daha çok dişsel etki istenen daha küçük yaştakileri tercih ettik. Quad helix apareyi de birçok araştırmacı tarafından kullanılmıştır (18, 41, 101, 156, 179,193). Nazal kavite genişliğinde artış midpalatal suturda yeni kemik oluşumu olduğu belirtilmiştir (18). Başka bir araştırmada quad helix apareyinin ortopedik kuvvet düzeyinin altında bir kuvvet oluşturduğunu fakat minimal sutural açılma sağladığını daha çok posterior dişlere etki ettiğini bulmuşlardır (180). Frank ve Engel (179) quad helix ile tedavi sonucunda ortopedik etkinin ve ortodontik etkiye oranlarının 1/6 olduğunu belirtmişlerdir. Erdinç ve arkadaşları (193) quad helix apareyi ile üst çenenin apikal kaidesinde genişleme elde ettiklerini belirtmişlerdir. “W” arklarla bazı hastalarda midpalatal suturda açılma gözlendiğini buna karşın midpalatal suturda açılma gözlenmeyen hastalarda ise arktaki genişlemenin belirgin bir şekilde posterior dişlerin bukkale devrilmesiyle oluştuğu rapor edilmiştir (105).

Hızlı üst çene genişletme apereyi dört bantlı (üst birinci küçük azılar ve birinci büyük azılar) hyrax vidalı olarak uygulanmıştır. Davidovitch ve arkadaşları (129) 2 bantlı ve 4 bantlı genişletme apareyini kıyaslamışlar. Araştırmanın sonunda araştırmanın sonunda 4 bantlı grupta, 2 bantlı gruba nazaran 3 kat daha fazla sutural genişleme olduğunu tespit etmişlerdir. Yaş kriterlerine bağlı değerlendirme ile 2 bantlı apareylerin 12 yaş üstü hastalarda başarılı olmadığını dolayısıyla kullanılacaksa daha genç, karma dişlenme dönemindeki ve hafif çapraşıklı olan veya tek taraflı posterior çapraz kapanışı olan hastalarda kullanışmasını önermiştir. 4 bantlı olan aparey ise 12 yaş üstü hastalara veya ark boyu yetersizlikleri olan, çift taraflı çapraz kapanışları olan veya daralan ark formuna sahip hastalarda kullanılmasını tavsiye etmiştir.

Alpern ve Yurosko (198), yarı hızlı üst çene genişletmesinde bonded genişletme apereyi uygulanmıştır. Temporomandibular eklemde oluşabilecek mikro travmaların ve kök rezorpsiyonlarının azalmasında üst çene genişletme apareylerine eklenecek okluzal ısırma düzlemlerinin genişlemeye karşı direnç gösteren ağır ısırma kuvvetlerinin ortadan kaldırılması ile mümkün olacağını belirtmişlerdir. Aynı zamanda hızlı üst çene genişletmesinin vertikal ektisinin azaltılabileceğini söylemişlerdir. Oklüzaldeki akrilik düzlem ilaveli üst çene genişletme apareyini bantlı üst çene genişletme apareyine göre daha vertikal gelişimi sınırlayacağını ve alt çenenin aşağı rotasyonunu önleyeceğini savunmuşlardır (131). Reed ve arkadaşları (187) bonded apareyinin etkilerini inceledikleri araştırmanın sonucunda genişletme vidasının mümkün olduğunca damağa yakın yerleştirerek kuvvetin üst çenenin direnç merkezine yakın bir yerden uygulanmasının gerçekleşeceğini bildirmişlerdir. Banded apareyle yaptıkları karşılaştırma sonrasında bu grubun daha fazla vertikal değişikliğe sebep olduğunu fakat bu değişikliklerin 1 mm ve 1 dereceden az olmasından dolayı klinik olarak önemli olmadığını savunmuşlardır.

Çalışmamızda üst çene darlığı çözmek için üst çene posterior dişlerin palatinal tüberkülleri, alt çene posterior dişlerin bukkal tüberküllerine denk gelene kadar genişletme işlemi devam edilmiştir. Genişletme işlemi sırasında daha sonra olası relapslar düşünülerek, üst çenenin olması gerekenden daha fazla genişletilmesi anormal okluzal ilişkilere neden olmaktadır. Özellikle pekiştirme döneminde etkiyen

okluzal kuvvetler rezorpsionlar için hazırlayıcı olabilmektedir (7). Reitan’ da (246) oluşan kontrolsüz okluzal temasların dişler üzerine yıkıcı etkileri kaçınılmaz olabileceğini belirtmiştir.

Üst çene genişletme işlemleri hızlı, yarı hızlı, yavaş genişletme olarak gruplandırılabilmektedir. Elde edilmek istenilen genişletme hızına bağlı olarak aynı apareylerin farklı aktivasyon sıklıkları ile kullanılabildikleri ifade edilmiştir (4, 113, 265).

Literatürde kuvvet kaynağı olarak sıklıkla uygulanan vidalı apareylerin 0.2 mm aralanmaya karşılık gelen bir çeyrek turluk aktivasyonu ile mid palatal suturda 3-10 pound (1,5-4,5 kg) arasında değişen kuvvet yüklemelerinin ölçüldüğü bildirilmiştir (3). Aynı çalışmada, vida aktivasyonlarının genç bireylerde olgun bireylere nazaran dah az kuvvet açığa çıkarmış olması yüz iskeletinde olgunlaşma ile artan genişletme direncine kanıt niteliğindedir (3).

Vida aktivasyonunu hangi sıklıkta yapılacağı hızlı üst çene genişletmesi için araştırıldığında en sık karşılaşılan günde iki çeyrek tur vida aktivasyonu olmuştur (6, 7, 8, 22, 87, 114, 126, 128, 129). Başlangıçta sutur direncini azaltmak için apareyin ilk uygulandığı anda bu prosedüre ek olarak vidanın iki çeyrek tur aktivasyonu (114) veya 4 çeyrek tur aktivasyonu (22) önerilmiştir.

Hızlı üst çene genişletmesi ile kraniyofasiyal komplekste farklı bölgelerde yüksek kuvvetler oluşturduğu, kuvvetin yönü ve merkezine bağlı bu yapıların farklı dercelerde direnç oluşturduğu belirtmiştir (125). Hızlı üst çene genişletme tedavileri sırasında meydan gelen istenmeyen yan etkileri azaltmak için çevre dokularda daha az direnç oluşturarak mid palatal suturda genişletme esnasında kemik oluşumunu artıran yarı hızlı üst çene ve yavaş üst çene genişletme tedavilerinin kullanımını da beraberinde getirmiştir (100, 106, 108). Hastaların yaşlarıyla ilgili olmakla beraber hızlı üst çene genişletme tedavileri sırasında 15- 50 newton (1,5-5 kg) arasında değişen kuvvetlerin yavaş üst çene genişletme tedavilerinde 10-20 newton (1-2 kg) arasında ölçülmüş olması yavaş genişletme işlemlerinin daha fizyolojik olduğu düşüncesini de akla getirmektedir (95).

İşeri ve arkadaşları(125) hızlı üst çene genişletmesi yapılarak suturun açılmasının ardından, daha az kuvvetlerle yani daha yavaş vida çevirme prosedürleri ile üst çene genişletmesini önermişlerdir. Bunun nazomaksiller kompleksteki yapıların adaptasyonunu stimule edeceğini ve ileride oluşabilecek relaps miktarının azalmasına yardımcı olacağını belirtmişlerdir. İşeri ve Özsoy (40), 13-15 yaş grubu hastalarda rijit akrilik bonded aparey kullanmışlardır. Tedavide ilk 5-7 gün boyunca vidayı sabah akşam birer çeyrek tur çevirmişlerdir. Suturun açıldığını okluzal radyografilerle tespit edildikten sonra ise vida haftada 3 defa çeyrek tur şeklinde çevrilerek genişletme işleminde devam edilmiştir. Arştırmacılar yarı hızlı üst çene genişletmesi yapılan hastalarda kısa ve uzun dönemde oldukça stabil sonuçlar elde ettiklerini bildirmişlerdir (40, 125).

Yavaş üst çene genişletme için kullanılan apareylere bakıldığında 10 newtona (1 kg) kadar kuvvet uyguladığını bildiren mine expander (4, 100, 266) ve aktif uygulaması ortalama 5 newton (0,5 kg) kuvvet açığa çıkaran quad helix sıklıkla kullanılmaktadır (41). Aynı zamanda vidalı apareyler için yavaş üst çene genişletmesini her iki günde bir tur vida aktivasyonu olarak tanımlanmaktadır (267). Çalışmamızda ekspansiyon ile oluşan rezidüel kuvvetlerin dağılması ve midpalatal suturun reorganizasyonu ve stabilizasyonu için 3 aylık pekiştirme uygulanmıştır.

Üst çene genişletme tedavisi sonrası, ekspansiyon ile oluşan rezidüel kuvvetlerin dağılması, midpalatal suturun reorganizasyonu ve stabilizasyonu için retansiyon yapılması gerekmektedir. Ekström ve arkadaşları (107) ve Arat ve arkadaşları (268) üstçene genişletme tedavisi sonunda midpalatal suturda meydana gelen mineralizasyon değişimlerinin, 3 aylık retansiyondan sonra başlangıç düzeyine döndüğünü ve bu sürenin kemiğin reorganizasyonu için yeterli olduğunu söylemişlerdir. Bell (106), üst çene genişletmesi sonrası 3-6 ay arasında retansiyon yapılmasının gerekliliğini savunmuştur. Bishara ve Staley (69), dokuların yeni konumlarında reorganize olmalarına izin vermek için maksiller genişletme apareyinin 3 ila 6 ay boyunca sabit pekiştirme apareyi olarak kullanılmasını ve yapılan genişletmenin miktarı arttıkça sabit retansiyon döneminin de uzaması gerektiğini belirtmişlerdir. Mew (108), yarı hızlı üst çene genişletmesi yaptığı

hastalarında toplam 1,5 -4 yıl retansiyon uyguladığını, Hicks (100) ise yavaş ekspansiyon prosedürü uyguladığı hastalarda 2 aylık bir retansiyonun yeterli olacağını söylemiştir.

Benzer Belgeler