• Sonuç bulunamadı

Çağdaş öğrenme ve öğretme teorileri, öğrenme sürecinde öğrencinin aktif rol alabilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Öğrencinin öğrenme sürecinde aktif olabilmesi ise ders çalışma becerilerine sahip olması ve öğrenme yöntemlerini kullanmasıyla mümkündür. Günümüzde başarılı öğrenci kendi özelliklerinin farkında olan ve ders çalışma becerilerini eğitim- öğrenim sürecinde etkili kullanabilen öğrencidir (Aslan, 2005: 37).

Süreklilik öğrencinin çalışma alışkanlığını edinmesiyle doğrudan ilişkilidir. Öğrenmenin gerçekleşmesi ve sonraki öğrenmelere zemin oluşturması için yani bilginin sürekli bir biçimde edinildiğinden emin olmak için çalışma alışkanlığının da doğru seçilmiş olması gerekmektedir. Belki de çabaladığını, çalıştığını ifade eden, ailesinin de bu yönde gözlemlerde bulunduğu bir öğrencinin, başarısızlığının sebebinin burada aranması gerekmektedir. Öğrenmenin kalıcı olmasını sağlayamayan ama içinde bulunduğu süreci

olumlu yönde değiştirmek ve başarılı olmak isteyen öğrenciye, yapılabilecek yardım, çabasının devamını doğru çalışma alışkanlığı ile pekiştirmek olmalıdır (Özbey, 2007: 8).

Ders çalışmada önemli olan zamanı, ortamı, olanakları, araç, gereç ve kaynakları öğrenme amacına yönelik olarak en verimli biçimde kullanmaktır. Başarılı öğrencilerin bile yanlış ve kusurlu ders çalışma teknik ve alışkanlıklarına sahip oldukları görülmektedir. Okul başarısızlıklarının çoğunda, hatalı ders çalışma teknik, alışkanlık ve tutumlarının payı büyüktür (Avcı, 2006: 4)

Kalıcı öğrenmeyi gerçekleştiremediği için başarısız olan bir öğrencinin vazgeçmesini önlemek için, gerekli bütün doğru önlemlerin zamanında, öğretmen veya bizzat öğrenci tarafından alınması, çalışma alışkanlıklarının öğrenilmesi gerekmektedir. Aksi halde verimli ders çalışma becerilerine sahip olamayan öğrencilerin, öğrenmeye ilişkin gösterdikleri çabanın ve harcadıkları zamanın karşılığını alamadıkları için, gerek okuldaki başarı düzeyi ve gerekse meslek yaşamındaki başarı düzeyi düşük olacaktır (Teker, 2002).

Öğrenci, öncelikle kendi çalışma alışkanlıklarını gözden geçirmelidir. Sonrasında da verimli çalışma tekniklerini belirlemeli ve sahip olduğu kötü, işe yaramayan çalışma alışkanlıklarından vazgeçmelidir. Öğrenci, öğrenmeyi hedeflemeli ve öğrenmeyi gerçekleştirme yolunda kendi kapasitesine uygun çalışma yöntemlerini tercih etmelidir. Verimli çalışma yöntemi; başarıyı arttırıcı nitelikte olmalı, kalıcı olmalı ve bilgileri transfer edebilme özelliğine sahip olmalıdır. Unutmamalıdır ki her öğrenci birbirinden farklıdır. Her birinde geliştirilmesi mümkün olan potansiyel güçler vardır. Uygun çalışma yöntemlerinin seçilmesi, potansiyellerin açığa çıkmasını destekler. Uygun çalışma yöntemleri seçilmediği takdirde öğrenci kendi öğrenmesini zorlaştırmış olur. Etkili ve verimli ders çalışma alışkanlıklarına sahip öğrenci ise öğrenmesini kolaylaştırıp, destekleyerek başarısını arttırır (Günaydın, 2011: 69).

Tüm bunları engellemek ve gerçek anlamda bir öğrenme sağlayabilmek için başlangıç aşamasında çok dikkatli olmak gerekmektedir. Kuşkusuz ki insanın bilgiler edinmeye başladığı, bir şeyler öğrendiği süreç okuldan önceki dönemde de başlamıştır ama takibinin en sıkı olduğu evre okulla birlikte başlamaktadır. Çünkü okullarda yapılan

öğretme etkinlikleri, planlı, kontrollü belli amaçlara yöneliktir. Okullarda yapılan bu öğretme etkinliklerinin tümüne de öğretim denir (Fidan ve Erden, 1991).

Verimli ders çalışma derken öğrencilerin okulda başarılı olmasında önemli rolü bulunan ders dinleme, ders çalışma, ödev hazırlama gibi çalışmalarda gerekli tavır ve alışkanlıkları kazanması kastedilmektedir. Bunların kazanılması için de belli başlı şu aşamalara dikkatlerin yoğunlaştırılması gerekir (Tan 1992: 65):

1- Ders Çalışmaya Hazırlanma 2- Öğrenmek için Okuma 3- Ders Dinleme

4- Not Tutma

5- Sınava Hazırlanma ve Girme

6- Ödev Hazırlama ve Kütüphanelerden Yararlanma

Materyaller açısından baktığımızda ders çalışma alışkanlıkları açısından bir kitapta bulunması gereken özelliklerde önemlidir. Çünkü öğrenci ders çalışırken elindeki kitabı kullanacaktır.

Çok ders çalışmanın ötesinde etkili ve verimli çalışmak, başarılı olmak için uyulması gereken kurallar aşağıdaki gibi sıralanabilir (Gürsoy, 2007):

1- Öğrenci kendine güvenmelidir, başarılı olacağına inanmalıdır.

2- Rahat ve düzenli bir ders çalışma ortamı hazırlanmalıdır. Ders materyalleri çalışma ortamında kolayca ulaşılabilecek şekilde bulunmalıdır.

3- Ders çalışırken başka olaylar düşünülmemeli, sadece o an yapılan çalışmaya yoğunlaşmalıdır.

4- Ders çalışma esnasında tüm duyular öğrenmeyi kolaylaştıracak şekilde faal olmalıdır.

5- Belli bir plan dahilinde çalışmaya özen göstermelidir.

6- Çalışılan konunun ne kadar anlaşıldığına dair özdenetimler yapılmalıdır. 7- Öğrenci neyi ne kadar öğrendiğinin farkında olmalıdır.

8- Okuma hızının arttırılmasına çalışılmalıdır.

9- Uzun ve zor konuları bir seferde değil de parçalara bölerek çalışmak daha faydalı olacaktır.

10- Derslerde öğrenilen bilgiler, mümkün olduğunca günlük yaşantımızda kullanılmalıdır.

11- Öğrenilen bilgiler, ara sıra tekrar edilerek unutulması engellenmelidir.

12- Daha önceleri hiç tekrar yapmayıp da tüm çalışmayı sınavdan önceki güne bırakmak da yaygın olan hatalardan bir tanesidir.

13- Başarısız olacağına dair yersiz endişe ve korkuya kapılmamalıdır.

14- Öğrenmemiz için gerekli olan dikkat, aynı anda birden fazla uyarıcı ile karşılaşınca dağılmaktadır. Bu sebeple ders çalışırken aynı anda müzik dinleme,televizyon seyretme gibi faaliyetlere yer verilmesi, dikkati dağıtarak çalışılan konu üzerine yoğunlaşılmasını engelleyecektir.

Verimli ders çalışma alışkanlıkları ile ilgili tanımlar incelendiğinde bireysel farklılıklar, not tutma, zamanı etkili kullanma, çalışma alışkanlıkları eğitimi ve öğretmen, aile, uygun bir çalışma ortamı sağlama, ev ödevleri, kütüphaneden faydalanma, okuma- dinleme ve yazma çalışma alışkanlıkları ve tutumları ortak olarak ortaya çıkan faktörlerdir. Bunlara ilave olarak öğrencinin ilgi ve isteği verimli ders çalışma alışkanlıkları ve tutumları açısından önem teşkil etmektedir (Eren, 2011: 22).

2.4.1.Zaman Yönetimi

Herkesin elinde bulunan, kullanabileceği zaman miktarı aynıdır. Çoğumuz, yeterli zamanımız olmadığından yakınırız; ama yine de bakarız ki, içimizden bazıları, aynı zaman süresi içinde diğerlerine göre daha fazla iş yapmayı becerirler. Bunun nasıl olabileceğini kavrayabilmek can alıcı bir meseledir . Bunun anahtarı zaman yönetiminden geçmektedir. Zaman yönetimi, “amaçlara ve hedeflere ulaşmada önemli bir kaynak olan zamanı verimli kullanma çabasıdır . Zamanı etkili kullanmak için, kişi öncelikle bu konuda istekli olmalı ve kendisine yardımcı olacak alışkanlıklar kazanmalıdır (Demirtaş ve Özer, 2007: 3).

Zaman yönetimi verimli ders çalışmanın en önemli gereklerindendir. Verimli bir ders çalışma süreci geçirmek isteyen öğrenci zamanını nasıl kullanacağını planlamalı ve zamanını en iyi şekilde yönetmeyi bilmelidir. İyi bir öğrenme süreci aslında, iyi bir zaman yönetme sürecidir. Zaman yönetimi insanın kendisini yönetebilmesi, örgütlü ve planlı programlı olabilmesidir. Dolayısıyla insanların zamanlarını etkili ve verimli

kullanamamalarının, onu gerektiği gibi yönetememelerinin altında kendilerine söz geçirememeleri, kendilerini kontrol edememeleri yatar. Çünkü zamanın çoğu başkaları tarafından değil insanın kendisi tarafından boşa harcanmaktadır (Özgen ve Doğan, 1997).

Cüceloğlu (1999: 291) da benzer şekilde, zaman kullanımında dört aşamanın söz konusu olduğunu ifade ettikten sonra bu aşamaları şu şekilde sıralamıştır:

1. Aşama: Yapılacakların listesi. Yapılacakların unutulmaması için yapılan listedir.

2. Aşama: Takvimleme. Yapılacak işleri zaman sırasına koyma işidir.

3. Aşama: Önceliklerin belirlenmesi. Yapılacak işlerin önemine göre öncelik tanınması.

4. Aşama: Zamanı yönetmeyi değil, yaşamımızı yönetmeyi odak aldığımız zaman ortaya çıkar. Bu aşama, zamana ve ürünlere yönelmek yerine kişilere ve etkili olmaya yöneliktir.

Öğrencinin çalışmaları için gerekli olan zamanı ayarlamada ve düzenlemede sorumluluk da kendisine ait olmalıdır. Öncelikle öğrencinin, zamanını çalışmaya ayırma konusundaki fedakârlığı kabul etmesi ve hedef belirlemesi gerekmektedir. Çünkü zamanı etkin yönetmek ya da kullanmak, sahip olunan her saati, her dakikayı belirli bir amaç doğrultusunda planlayarak kullanmak anlamına gelmektedir. Başarılı olmayı hedefleyen öğrenci de zamanın belli bir kısmını bu konuda çaba sarf ederek harcaması gerektiğini bilmelidir. Fakat her zaman uzun süre çalışmak ve sonucunda yorulmakla netice başarı olmamaktadır. Önemli olan planladığı zaman dilimi içerisinde yaptığı faaliyetlerin kalitesidir. Bunun yanında belirlediği zaman dilimi içerisindeki faaliyetleri gerçekleştirememesi, ertelemeye gitmesi planı aksatacağından zaman kaybına neden olacaktır. Nedeni ne olursa olsun erteleme ölümcül bir zaman hırsızıdır (Smith, 1998).

2.4.2.Motivasyon

Öğrencilerde çalışma isteğini oluşturabilmek, bu konuda bir plan hazırlamalarını ve çalışma alışkanlığını edinmelerini istemek için, öncelikle bu isteğin onlarda oluşmasını

sağlamak gerekmektedir. Anne-baba baskısı ve olumsuz kıyaslamalar ile öğrencide çalışma isteğini ortaya çıkarabilmek pek mümkün olmamaktadır. Bu yöntem ile ancak öğrencinin çalışma masasında veya odasında çalışıyormuş gibi görünerek zaman harcaması, böylece bu isteğe sahip olan anne babasını ve en başta da kendisini kandırmasını sağlanmaktadır. En bilinen tanımıyla öğrencide kendiliğinden ders çalışma isteği oluşturabilmenin birebir karşılığı motivasyondur. Motivasyon bir hedefe dönük olarak davranışı harekete geçiren, sürdüren ve yönlendiren bir güç olarak tanımlanmaktadır. Çalışma davranışını harekete geçirebilmek için motivasyonu ve başta da öğrencinin kendine olan güvenini sağlamak şarttır. Kendine güveni tam olan öğrencinin kendi motivasyonunu kendisinin oluşturması bile beklenebilir. Ayrıca öğrencinin yaptığı çalışmaya kendini vermesi, her şeyden önce, o işin üstesinden geleceği konusunda kendisine güvenmesini gerektirir (Uluğ, 2000: 43).

Öğretmenin öğrencilerden yapmalarını istediği bir çalışma için öğrenciler yeterince motivasyona sahip değillerse bu çalışma öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap veremiyor demektir. Öğrencinin başarabileceğine olan inancı, ihtiyaçlarını karşılama düzeyi ve öğrencinin başarılı olma sonucunda sağlanacak yarara ilişkin değerlendirmesi, İnançlar, duygusal durum, ilgiler, amaçlar ve düşünme alışkanlıkları öğrenme motivasyonun doğrudan etkilemektedir (Önder, 2009: 15).

2.4.3.Bireysel Farklılıklar

Öğrencilerin ders çalışma alışkanlıkları edinmesinde bireylerin farklı özellikler gösterebilecekleri göz ardı edilmemelidir. Örneğin, öğrencinin içten veya dıştan denetimli bir yapıda olması önemlidir. Zira içten denetimli olan öğrenciler olayların nedenlerini kendilerinde görürken, dıştan denetimli olan öğrenciler olaylara kendi dışlarında neden aramaktadırlar. İçten denetimli öğrenciler üstlendikleri görevlerde çok sık bir şekilde takip edilmeyebilirler; ancak dıştan denetimli öğrenciler sık sık yönlendirme ve teşvike ihtiyaç duyabilirler (Bacanlı, 2003).

2.4.4. Ev Ödevleri

Öğrencilerin okulda öğrendiklerini pekiştirmeleri açısından en önemli materyaller ev ödevleridir. Küçükahmet (1987) ödevlere, öğrencilerin verimli ders çalışma alışkanlıklarının ne ölçüde iyi olduğunun en önemli göstergesi olarak bakmaktadır. Zamanında ve titiz biçimde ödev hazırlayan öğrenci ile baştan savma ya da hiç ödev hazırlamayan öğrencilerin verimli ders çalışma alışkanlıklarının farklı olduğunu ifade etmektedir (Eren, 2011: 32).