• Sonuç bulunamadı

VELĠME / DÜĞÜN YEMEĞĠ

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

VELĠME / DÜĞÜN YEMEĞĠ

Babanın görevi evladına güzel isim vermek, eğitimini yapmak ve iyi bir kadın ile evlendirmektir. Çocuğunun sağ eline Kur‘ân-ı Kerim, sol eline Sünnet-i Seniyye‘yi vermek gerekir. Ayrıca geçimini sağlayacak bir meslek öğretmesi de babanın görevidir.

Zamanımızda hayat Ģartları değiĢmiĢ ve zorlaĢmıĢtır. Bununla beraber düğün yemeği vermek, komĢuları, yakın ve uzak akrabayı, eĢi ve dostu davet etmek sünnettir. Peygamberimiz (sav) hem kendi nikâhına aldığı kadınlarla evlenme merasiminde ve yakınlarının evlenme merasiminde yemek vermiĢ ve yemeklerine katılmıĢtır. Abdurrahman b. Avf‘a (ra) ―Bir Ģat (keçi ve koyun) keserek mutlaka düğün yemeği tertiple‖1 emretmiĢlerdir.

1 Ġbn Mâce, Sünen, Hadis No: 1907

Düğün yemeğine davet edilen kiĢinin bu davete icabet etmesi vaciptir. Peygamberimiz (sav) ―Sizden biriniz evlenme amacı ile tertip edilen bir yemeğe çağrılırsa icabet etsin; ancak içki sofrasına oturmasın‖1 buyurmuĢlardır.

Düğün yemeğine soyluları, zenginleri ve yakınları davet edip fakir ve muhtaçları mahrum etmesi doğru değildir. Peygamberimiz (sav) ―En kötü yemek zenginlerin davet edilip fakirleri çağrılmadığı düğün yemeğidir. Davete icabet etmeyen Allah ve resulüne asi olmuĢ olur‖2 buyurmuĢlardır.

1. Davete icabetin sekiz Ģartı vardır:

1. Çağıranın ve çağrılanın Müslüman olması,

2. Belli kimselerin değil, tüm mahalle ve komĢuların davet edilmiĢ olması,

3. Davetin bizzat yemeği veren düğün sahibi veya vekili tarafından davet edilmesi.

4. Yemek iki üç gün yemek devam ederse davetin ilk günü vaki olması, ikinci ve üçüncü günü davet vaki olmuĢ ise icabet vacip değil, sünnettir.

5. Korkudan dolayı davet edilmemesi.

6. Hastalık veya baĢka bir mazeretin bulunmaması. Mazeret vacip hükmünü kaldırır.

7. Yemek mahallinde kendisini rahatsız edecek düĢmanının bulunmaması.

8. Ġslam‘ın haram kıldığı ―içki‖ gibi gayr-i meĢru bir Ģeyin bulunmaması. Ancak gitmesi ile bu harama engel olacağını biliyorsa gitmesi câizdir.

2. Yemek Adabı:

1. Besmele çekmek. ―Bismillah‖ demek yeterlidir; ancak en kâmil ve mükemmel olanı

―Bismillahirrahmanirrahîm‖ demektir. Besmele sünnet-i kifayedir. Bir cemaatten biri besmele çekse kafidir.

2. Yemeğin baĢında unutursa sonunda ―Bismillahi evvelihî ve âhirihî‖ demelidir.

3. Yemekten sonra ―Elhamdülillah demek.

4. Hatırlatma amacıyla içlerinden birinin açıktan söylemesi müstehabdır.

5. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak sünnettir.

6. Yemek esnasında dini konularda sohbet etmek.

7. Yemek sonunda ―Elhamdülillahillezî et‘amenâ ve sekânâ ve cealenâ mine‘l-müslimîn‖ diye dua etmek sünnettir.

8. Ev sahibinin misafirden önce yemeği bırakması doğru değildir. Yaslanarak yemek, baĢkasının önüne uzanmak gibi hususlar mekruhtur.

9. Yemekten sonra Ġhlâs-ı ġerif ve KureyĢ Suresini okumak, elleri ve ağzı yıkamak sünnettir.

3. Mevlit Okutmak:

Düğün münasebetiyle mevlit okutmak güzel bir âdettir. Bu bir âdettir, vacip ve sünnet değildir. Ancak bu güzel âdet peygamberimizden (sav) üç yüz sene sonra ortaya çıkmıĢtır.3 Ġbn-i Kayyum el-Cevzî ise yedi yüz sene sonra Erbil Meliki Muzaffer Ebu Said tarafından icat edilmiĢtir. Suyuti de aynı kanaattedir.4 Ġbn-i Hacer el-Askalânî de Medine halkının peygamberimizi (sav) Ģiirlerle ve Ģenliklerle karĢılamalarını ve peygamberimizin (sav) buna ses çıkarmayarak kabul etmesini delil göstererek Mevlidin daha hayırlı bir adet olduğunu ifade etmekte ve ―güzel bir âdettir‖ diyerek teĢvik etmiĢtir. Peygamberimizin (sav) Yahudilerin bayramlarını örnek göstererek onların Nil‘i geçmelerini ve Firavunun boğulduğu günü AĢure

1 ġevkânî, Neylü‘l-Evtâr, 11:206

2 Ġbn Mâce, Sünen, Hadis No: 1913

3 Sahavi, Ġânetü‘t-Tâlibîn, 3:364

4 Celâlettin Suyuti, El-Hâvi Lil-Fetvâ, 1:189

günü olarak kabul edip oruç tutup kutlamalarına bakarak ―Ben Musa‘ya sizden daha yakınım‖

buyurarak Orucu emretmiĢtir.

ġükran ifadesi olarak kutlama yapmak meĢru olunca peygamberimizin (sav) doğumunu kutlamanın da meĢru olduğu Ġslam bilginlerinin ortak görüĢüdür. ġayet peygamberimizin (sav) doğum gününe rastlarsa kutlamak doğrudan peygamber sevgisinden kaynaklanır. Düğün ve sünnet merasimi gibi merasimlerde mevlit okutup yemek yedirmek ve bu vesile ile akraba ve dostları bir araya getirmek, Kur‘ân ve salavat okumak, peygamberimizin (sav) hayatını ve miracını Ģiir Ģeklinde ders vermek çok güzeldir ve övülmesi gereken bir âdettir.

4. Karı ve Kocanın Ġrtidatları:

Karı ile kocadan birisi irtidat ederse, yani dinin hükümlerini ve iman esaslarından birisini inkâr ederse;

a) Zifaftan önce olursa nikah münfesih olur. Ġddet beklemesi de gerekmez. Zifaftan sonra olursa nikah askıya alınır iddet müddeti beklenir. Bu süre içinde yeniden islamı kabul ederse nikah devam eder.

b) ġayet iddet müddeti geçmiĢ olsa da üç talak gitmez, nikah münfesih olur, talakın sayısı eksilmez. Daha sonra Ġslama dönerse yeni bir nikah ile bir araya gelmek mümkündür.

c) Mürted olan varis olmadığı gibi, baĢkası da kendi malına varis olamaz. Ölürse serveti hazineye intikal eder.

d) Kadın zifaftan önce riddet etmiĢ ise nikah münfesih olur, hiçbir hakkı yoktur. Zifaftan önce koca riddet etse, kadın mihrin yarısını hak eder, verilmesi gerekir. Zifaftan sonra riddet meydana gelirse kadın mihrin tamamını hak eder.

e) Ġrtidat eden zaman geçirmeden Ġslama davet edilir ve Ģüphelerini izale edecek olan ve konunun uzmanı olan alimlerle konuĢturulur. ġayet inat ve israr ederse bu durumda idam edilir.

―Mürtedin hakkı hayatı yoktur.‖ O hak bir dini kabul ettikten sonra bunu red ettikleri ve imani, ahlâkî ve ibadete ait esasları ret ettikleri için bütün kabiliyetleri söner ve anarĢist olur. Hayat-ı içtimaiyeye zehir olur. Süt bozulsa yoğurt olur ancak yağ bozulursa zehir olur ve yenmez.

RADÂ’: (Emzirmeden Doğan Hükümler)

Kur‘ân-ı Kerim emzirmenin nesep yönüyle insanları birbirine bağladığı gibi bağlayarak evlenmelerine mani sebeplerden birisi olarak ifade eder. Emzirme en az dokuz yaĢına gelen bir kadının sütünü emmekle sabit olur. Binaenaleyh iki çocuk bir koyunu emmekle veya ölü bir kadının sütünü emmekle süt kardeĢi olmazlar.

Süt kardeĢi olmak için emmek Ģart değildir. Bir kadının sütünü sağarak bir kaba koyup içirseler yine süt kardeĢi olurlar. Sütün ağız yoluyla verilmesi Ģarttır. Ġğne ile vücuduna zerk edilse süt kardeĢi hükmü gerçekleĢmez.

Emzirmenin ve kardeĢliğin geçerli olmasının iki rüknü vardır:

Birincisi: Emen çocuğun iki yaĢını doldurmamıĢ olması. Ġki yaĢını geçen bir çocuk emmekle süt kardeĢliği hükmü cari olmaz.

Ġkincisi: Emzirmenin beĢ defa gerçekleĢmesi ve her emmede çocuğun kendi ihtiyarı ile emmekten vazgeçmesidir. Birkaç defa memeyi ağzına koyarak çıkarması ile kardeĢlik oluĢmaz.

Bir erkek çocuğu bir kadının sütünü emerse o kadına evlat olduğu gibi, kocasına da evlat olur. Bunun için o kadının bütün kız çocukları hemĢiresi, hala ve teyzesi o çocuğa haram olur.

Abdestleri bozulmaz. Ancak o erkek çocuğun kardeĢleri böyle değildir.

Emzirme yalnız emziren kadının veya çocuğun anasının sözü ile sabit olmaz. Ancak iki erkek veya dört kadının Ģahadeti ile sabit olur.

Benzer Belgeler