• Sonuç bulunamadı

III. Araştırmanın Kaynakları

II.II. Vakıf Görevlileri

II.II.I. Vakıf Yöneticileri

Terim olarak hükmeden,yerine getiren anlamlarını taşıyan kadı, hukuk işleriyle uğraşan kişidir. İslamiyetin ilk devirlerinden beri varlığını sürdüren kurum bizzat Hz. Peygamber tarafından yürütülmüştür. Hulefa-yı Raşidin’den sonra halifeler hkadılık görevini de yerine getirmiştir (Pakalın, 1971:119). İslamiyeti yönetenlerin ilk dönemlerinde devleti yönetenlerin idarecilik vasıfları yanı sıra kadılık kurumunu da yürüterek yargı ve yürütme yetkilerini kendilerinde birleştirdikleri görülmüştür. Ancak istisnai olan bu durumun aksine İslam hukukunda yargı yönetimden bağımsız olarak yürütülmüştür. Doğrudan padişah veya başkadı tarafından tayin edilen kadılar bulundukları bölgede bağımsız olarak görev yarpmaktadırlar (Saydam, 1995:224; Akdağ,1955:48). Bu durumda vezirler dahi hukuki işlere müdahale edememişler, kadılar sadece merkeze karşı sorumlu tutulmuştur.

Osmanlı Devleti’nin kurulduğu ilk dönemden itibaren bu kuruma rastlamak mümkündür. Zira osmanlı fetih geleneğine göre fetedilen yerlere ilk önce hukuku temsilen kadının tayini adettendi (Baykara, 1990:6). Kazanın idari, hukuki, mülki ve beledi işlerinden sorumlu idi. Ayrıca kadı, idaresi altında bulunana kaza halkı ile devlet arasında bağı sağlayan en önemli unsurdu (Ortaylı, 2001:72). Bundan dolayı kadılar seçilirken bazı özellikler aranırdı. Bu görevi yerine getirecek kişinin tam ehliyetli olması şarttı. Kadı olmak için öncelikle medrese eğitimi almak gerekli idi.

Nitekim tahsilsiz sadrazam olunurkenen küçük kazaya bile kadı olmak mümkün değildi (Fendoğlu, 1999:453). Adaletin ülkenin her köşesinde hızla sağlanabilmesi için ne kadar kaza varsa o kadar da kadı atanırdı (Göyünç, 1999:86).

Kaza idaresinin en büyük idari amiri olan kadılar, diğer kurumlar gibi vakıfların da yöneticisi ve müfettişiydi. Bölgedeki vakıf görevlilerinin atanması ve teftişinden sorumlu olup vakıf defterlerinin konturolünü de bizzat kendisi yapmaktaydı. Vakıf müessesesinin işleyişinden sorumlu olan mütevelliden temizlikçiye kadar bütün çalışanların atanmasında arzı aranırdı (BOA. C.MF. 24/1197). Kadıların bu görevlerinin dışında mahkeme başkanlığı görevine ilgili bölümde değinilecektir.

II.II.I.II. Naip

Kelime olarak vekil, kaymakam, hakim gibi anlamlara karşılık gelen naip,

bir makamın sorumluluğunu asıl sahibi yerine geçici bir zaman için yüklenen kimse

demektir (Devellioğlu, 2007:799; İpşirli, 2006:313). Osmanlı yargı sisteminde kadının belli bir süre veya belli bir iş için görevlendirdiği yardımcıdır. Kadının kaza merkezinden ayrıldığı durumlarda zaruri olna işleri yürütmek için naip kazaya bağlı köylerde görev almaktadır. Bu görevliler kadılar gibi ilmiye sınıfından seçilirdi (Baysun, 1960:50).

Naipler görev yaptıkları yerlerde kadının tam yetkisine sahip olup vakıf görevlilerinin tayin ve azillerini arzla merkeze bildirilerdi (VAD.No:530, vr.83b). Nitekim “Obruk Mahallesi Veli Ağa binası camisinde yarım akçe ile imam ve hatip olan Abdurrahman oğülu Mustafa ölünce göreve kendi oğlu Abdullah naip Seyyid Mustafa Ulvi’nin arzıyla tayin edilmiştir” (VAD.No:532, vr.83b)

Naipler de kadılar gibi iki yıllığına atanmışlardır. Kutuviran Köyü’nde hacı Selim’in bina eylediği mescidde yarım akçe ile imam ve muaallim-i sıbyan olan Abdurrahman ölünce boş kalan görev naip Mevlana Seyyid Mehmet Efendi’nin arzı üzerine Yahya Halife atanmıştır (VAD:No:1062, vr.76a).

II.II.I.III.Mütevelli

Vakfın işlerini vakfiye şartları ve şer’i hükümler çerçevesinde idare etmek üzere görevlendirilen kişiyi ifade etmektedir (Öztürk, 2006: 217). Mütevelli vakfiye şartlarına göre veya kaza kadısının tayini ile göreve başlamaktadır. Tayin bazen doğrudan İstanbul’dan yapılır, görev verilen kişiye berat tevcih edilirdi (Hızlı, 1999:211). Eski-il’de Kurt köyü mescidinin mütevellisi olmadığından bir akçe ile Ebubekir H. 1116 / M. 1774 yılında berat ile göreve tayin edilmiştir (VAD.No:1159, vr.94b).

Osmanlı Devleti’nde vakfın idaresi hususunda mütevelliye büyük önem verilmektedir. Mütevelli varken vakfın işlerine kadının dahi karıştığı görülmemektedir (Pakalın, 1971:640). Bu yüzden kadı gibi mütevelli olacak kişinin de seçimine dikkat edilmiş, adil ve emin olan, vakıf işlerini yürütebilecek bilgi ve tecrübeye sahip kişiler atanmıştır (Öztürk, 2006:218). Görev süreleri ise bir yıl ile sınırlandırılmıştır (Küçükdağ, 1997:115).

Mütevellilerin imam ve hatip gibi görevlilerin atanmasında arzda bulundukları görülmektedir. Nitekim “Eski-ğil’de Çoğla Köyü’nde camide günlüğü bir akçe ile imam ve hatip olan Mustafa ölünce oğlu Hüseyin varken dışardan Seyyid İbrahim, Eminüddin-zade Vakfı’nın mütevellisi Seyyid Nasuh’un arzıyla” göreve getirilmiştir (VAD.No:1059, vr.73a).

II.II.I.IV. Nazır

Sözlükte bakan, gözeten, nezaret eden anlamlarına gelen nazır, mütevellinin vakıf işlerini düzgün yürütüp yürütmediğini denetleyen kişiyi ifade eder (Pakalın, 1971:666; Devellioğlu, 207:812). Nazır mütevellinin vakıf şartlarına uymadığını gördüğü zaman onu şikayet eder gerekirse görevden azledilmesini sağlardı.

Osmanlı vakıf sisteminde kişilerin bazen birden fazla vakıf görevini üstlendiği görülebilmektedir. Örneğin “Eski-il’de Sultanhanı olarak bilinen köyde harap olan mescid halk tarafından onarılıp minber inşaa edilerek camiye çevrilmiş ve halkın ileri gelenlerinden Bekir’e hem imasmlık hem de hatiplik vazifesi” verilmiştir (VAD.No:532, vr.89b). fakat nazırlık vazifesinde aynı durum söz konusu değildir. Çünkü kişi denetleyen ve denetlenen konumunda aynı anda bulunamazdı.

Nazırlık vazifesi XVIII. yüzyılda babadan oğula geçen bir kurum olmuştur. Eski-il’de Şeyh Hacı İsmail Mezraası vakfının nazırlık vazifesi iki akçe ile Şeyh Ali’ye babasından kalmıştır (VAD.No:1069, vr.33).

II.II.I.V. Voyvoda

Voyvoda bazı mahallelerin zapt ve idaresi ile memur görevliye verilen ünvadır (Sami, 2006:1502). Kazalara halkın isteği üzerine yerlilerin ileri gelenlerinden tayin edilmiştir (Pakalın, 1971:598).

Voyvodalar Eski-il’de yaptırdıkları camilerle karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Esb-Keşan voyvodası Seyyid Süleyman Ağa hümayun izni ile Eğen, Bağlıca ve Gine köylerinde cami inşaa ettirmiş ve hatipliğe karşılıksız görevliler tayin edilmiştir (VAD.No:530, vr.83b).

II.II.II. Din Hizmetlerinde Çalışanlar

Benzer Belgeler