• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: KÜRESEL KAMUSAL MALLARIN FİNANSMAN SORUNLARINA

3.6. Uluslararası İşbirliği Faaliyetleri

107

farklı olması nedeniyle yaşanan asimetrik durum, küresel kamusal malların finansmanında küresel işbirliği imkânlarını azaltmaktadır (Yıldırım, 2009: 209; Kovancılar vd., 2007: 236). Genellikle uluslararası nitelikte kurulmuş olan kuruluşlar ve örgütler, resmi kalkınma yardımlarında da görüldüğü gibi ülke veya bölgesel odaklı olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Diğer yandan IMF, WB gibi küresel ekonomi yönetiminde işlevsel olan örgütler hâlâ özelde ABD dış politikasının, genelde ise gelişmiş ülkelerin küresel gereklerine hizmet eder bir görüntü taşımaktadır. Bu doğrultuda, örneğin WTO çerçevesinde, tarım ürünleri ticaretinin serbestleştirilmesi konusunda, dünyanın önemli tarım ürünü ihracatçılarından olan ancak tarımın toplam ulusal üretim içindeki payının çok düşük olduğu birçok gelişmiş ülkeler ile tarımın ulusal ekonomideki payının çok daha yüksek olduğu gelişme yolundaki ülkeler arasında benzer rekabet koşullarında bir anlaşmaya varılması mümkün olamamıştır (Ateş, D., 2011: 9-10).

Cepparulo ve Giuriato (2009: 10,35)’ya göre BM'nin 2015 yılına kadar gelişmiş ülkelerin GSMH’lerinin %0.7’si oranında yardımda bulunması hedefi gerçekleşmekten bir hayli uzaktır. Bu nedenle uluslararası hedefler ayrı tutularak bu oranın sadece insan refahının geliştirilmesi ve yoksulluğun azaltılması ile ilgili harcamalara uygulanması gerekmektedir. Resmi kalkınma yardımlarında, 1990’lı yıllara kadar donörlerin stratejik ve politik yönlendirmelerinden etkilenildiğini de ifade eden Cepparulo ve Giuriato, küresel kamusal mallar için de benzer bir durum olduğunu ifade etmekte ve buna örnek olarak da küresel kamusal malların finansmanında daha büyük faydaları olan aktivitelere ayrıcalık tanınabildiğini veya koordinasyondaki zorluklar nedeniyle var olan hareketlere destek sağlamakla yetinilebildiğini belirtmektedirler.

ECDPM30(2012: 11-15), Yeni Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Bildirgesi’nin güncellenmesi ve daha kapsamlı hale getirilmesi için 2015 yılının önemli olduğunu ifade etmektedir. Bu doğrultuda 0,7 hedefi aynı zamanda bu konudaki çabaları ve kriterlere uyma yükümlülüklerini yerine getirme süreçlerini izlemek için getirilmiştir. Ayrıca bu hedef, "gelişmekte olan ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkınmayla ilgili uluslararası kabul taahhütlerine uymasına hazırlık göstergesi" niteliğindedir. 2012 yılı itibâriyle, BM ve

30

ECDPM (Avrupa Kalkınma Politikaları Yönetim Merkezi), kalkınmann temel sorunlarına odaklanarak sosyal adalet, yoksulluğun azaltılması ve sürdürülebilir kalkınma konularında öncü çalışmaları teşvik eden ve bu konuda çeşitli ülkelerle ve kuruluşlarla işbirliği faaliyetlerine girişen, aynı zamanda küresel kalkınma için gelişmekte olan ülkelere destek veren bir kuruluştur (www.wikipedia.org).

108

AB üyesi devletler henüz 2015 sonrası hedefler üzerinde anlaşmamışlardır. Ancak küresel kalkınma adına 2015 sonrası gerçekleşecek bir zirve için mevcut konsensusta öne çıkan konulardan biri, küresel kamusal malların tanıtımına daha çok odaklanılabileceğidir. Çünkü son yıllarda siyasi arenada da önemi anlaşılan küresel kamusal mallar, herkes tarafından kullanılabilir olduğundan, her ülke, gerçekleşecek olan böyle bir tanıtımdan fayda görecektir. Ayrıca küresel kamusal malların finansmanına katkıda bulunacak bir faaliyet, gelişmekte olan ülkelerin olduğu gibi uluslararası toplumun da çıkarınadır (Kaul vd., 1999b: 452).

Kollektif eylemler olmadan, küresel kamusal malların sunumu genellikle yetersiz olmaktadır (veya küresel "istenmeyenler" fazlasıyla karşılanır). Bu nedenle küresel kamusal malların finansmanı için yapılacak olan işbirliği faaliyetlerinde, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun azaltılması gibi temel küresel amaçlardan uzak olunmaması gerekmektedir (World Bank, 2007:2). Bunun yanında çok ülkeli işbirliği durumlarında da gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasında koordinasyon sorunları yaşanmaktadır. Özellikle borç yardımları konusunda büyük koordinasyon problemleri sözkonusudur. Örneğin fakir ya da az gelişmiş ülkeler için borç yardımlarının küresel koordinasyonu (IMF ile ortak) zor şartlar altında gerçekleştirilmektedir. Örneğin tek bir borçlu ülkenin birden fazla alacaklısı varsa, her alacaklı önceliğin kendine verilmesini ya da kendi çıkarına karar alınmasını istemektedir (Kanbur, 2002:4).

Bazı borç konuları ise oldukça karmaşıktır. Söz gelimi, Rusya, batılı ülkelere borçluyken, Afrika ülkelerinin Sovyetler Birliği dönemi borcu Rusya'ya borçlandırılmıştır. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasında koordinasyon sorunlarının ikinci önde gelen örneği ise, çevre konusunda, özellikle hava kirliliğinde yaşanmaktadır. Bugün denizlerin kullanımına, balıkçılıkla ilgili anlaşmazlıklara vb. bağlı koordinasyon sorunları BM’nin ilgili uzman kuruluşları ve çeşitli ticaret organizasyonları tarafından çözülmeye çalışılmaktadır. Karbondioksit emisyonları veya ozon tabakasının incelmesi gibi sorunlar için de WB, UNDP ve UNEP gibi BM kuruluşları ile birlikte öncü rol oynamaktadır (Kanbur, 2002: 4).

Kaul vd. (2003b:55), küresel işbirliğine yönelik, uluslararası bir tahsis bileşeni kurulduğunda, küresel kamu mallarının finanse edilmesi için yeni ve ek kaynaklar tespit edilmiş olacağını ifade etmektedir. Bu, örneğin, bir malın ulusal bileşenlerinin

109

finansmanından sorumlu ulusal devlet kurumlarının bütçesindeki uluslararası işbirliği konusunda harcamaların sabit tutulmasıyla başarılabilir. Bu kurumlar, böylece, yurtiçinde küresel kamusal mallardan yararlanmak için zorunlu uluslararası işbirliğinin maliyetlerini de kaldırmış olacaktır. Kendiliğinden işleyen küresel kamu malları bu finansman modelini izlemektedir. Benzer olarak, çok taraflı organizasyonların düzenli bütçelerine ulusal katkılar genelde organizasyonların ulusal eş bakanlık organizasyonlarının bütçesinden gelmektedir.

Küresel güç ilişkileri daha büyük çok kutupluluğa dönüştükçe, bugün arzu edilen ve uygun görülen uluslararası işbirliği, karşılıklı yararı daha fazla bünyesinde barındıran işbirliği olmuştur (Kaul, 2010: 6). Sözgelimi kalkınma yardımları uluslararası donörlerin en önemli öncelikleri arasında olmadığında, donörler çekimser davranabilecek, yardımların bazı çeşitleri üzerinde yapılacak bir yenilik ise donörlerin ilgisini çekebilecektir. Buna karşılık, ulusları aşan sorunları, küresel kamusal malların merceğinden görebilmek, uluslararası işbirliğinin gelişimi için yeni bir temel teşkil edecektir. Bunun için ise, bu sorunlara tüm ülkeler bazında problem odaklı yaklaşmak gerekmektedir (Carbone, 2002: 40). Anand (2002: 22-23) ise, vergi toplama yetkileriyle küresel bir hükümetin yokluğunda, gönüllü işbirliği ve küresel veya bölgesel koalisyonların kurulması gerektiğini ifade etmektedir.Bunun için birkaç uzman kurumun geliştirilmesine ihtiyaç olabileceğini söyleyen Anand, ilaveten ilkeler, üyelik ve yükümlülük maddeleriyle tutarlı ve benzer organizasyonlar kullanılarak dizayn edilebilecek bu bireysel kurumların, belli bir zaman sonra ortak tek bir uluslararası organizasyona dönüşebileceğini belirtmektedir.

Küresel kamusal malların finansmanın uluslararası işbirliğiyle sağlanmasında, ülke veya bölgesel odaklı olmaktan çok küresel konulara yönelinmesine ihtiyaç vardır. Dönüşümün sağlanması için öncelikle ülkeye yönelik olarak hazırlanan programların global etkiler dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi, küresel kamusal malların araçlarının yeniden belirlenmesi ve bunlar içinde uluslararası kuruluşların kaynaklarını gözden geçirip çeşitlendirmesi ve güçlendirmesi gerekmektedir (Ortaç, 2004: 82-83). Küresel işbirliği için geliştirilecek politikaların en temel fonksiyonu ülkelerin yönetim birimlerinin, kamu oyunun ve bireylerin küresel sorunların çözümü için karşılıklı bağımlılık içinde olduklarına ve bu nedenle de global işbirliğine ihtiyaç duyulduğuna

110

inanmalarını sağlamak olmalıdır (Ortaç, 2004: 79). Uluslararası organizasyonlar uluslararası çabaları koordine etme, işbirliğini kolaylaştırma, küresel değişimlerle ilgili farkındalık yaratma, ülkeler arasında güveni arttırma konularında önemli rollere sahip olduğundan küresel kamusal malların sunumunda daha fazla görev almalıdırlar (Turan, 2008: 170).

Bu malların finansmanında karşılıklı yararlara dayanmakla birlikte, küresel hedeflere önceliklerinde yer veren ve ülkeleri bu yönde yönlendirebilecek, olabildiği kadar tarafsız, adil, dengeli ve tamamlayıcı politikalar izleyen uluslararası işbirliği faaliyetlerine ve yapılanmalarına ihtiyaç vardır. Ayrıca resmi kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, hükümetler, vakıflar, özel sektör kuruluşları ve uluslararası kuruluşların bir bütün hâlinde koordineli çalışmaları ve bu çalışmalarda yetersiz sunum düzeyi olan birimleri çekmek amaçlı faaliyetlerin gerçekleştirilmesi ve sözkonusu birimlerin desteklenmesi uluslararası işbirliğinin etkinliği açısından önemlidir.