• Sonuç bulunamadı

Ulusal kurum ve kuruluşları Bakanlıklar, Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma merkezleri, Kamu Araştırma Kurumları, Ulusal oda dernek ve vakıflar, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri vd. şeklinde sınıflandırmak gerekir

Bakanlıklar Kurumsal sorumlulukta ulusal olarak en üst seviyede sorumluluk ve yetkiye sahiptir. Politika belirleyicisi oldukları için iktisadi kalkınmanın yapı taşlarını dizen, bölgelerin gelişmişlik seviyelerine göre yatırım, istihdam ve sübvansiyon politikalarının belirleyicisi olan, kanun yapma konusunda erklerine yön verebilen devlet organlarıdırlar. Bu organlar kalkınma planları gibi strateji ve programlara yönelik daha verimli çalışmalar gerçekleştirmek zorundadırlar.

Bakanlıklar bünyesinde bulunan müdürlüklerden tarım sektörü için hizmet verenlerden bazıları şöyle sıralanabilir. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Bitki ve hayvan üretimini artırmaya ürünleri çeşitlendirmeye ve kaliteyi yükseltmeye çalışır. Tarım Kredi Kooperatifleri (TTK) Üreticilerin ürünlerini değerlendirmek ve fiyat düşüşlerine karşı üreticilerin zarar görmesini önlemek amacıyla destekleme yapar. Devlet Su İşleri (DSİ) Kurduğu bent gölet baraj ve sulama şebekesiyle tarımdaki sulama ihtiyacını karşılar. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Özellikle tahıl ürünlerinin alım ve satışını yapar. Genellikle stok tesisini ve korunmasını sağlar. Bu ürünlerin piyasada istikrarını sağlar.

Üniversite tabanlı araştırma merkezleri ise teknolojik ilerleme AR-GE için akademik anlamda ulusal çalışmalara yön verebilecek sistemler geliştirmeye müsait kuruluşlardır. Ancak ekonomik yönden desteklenmedikleri sürece verimli çalışmalar yapmaları zorlaşmaktadır.

Kamu araştırma kurumları ise doğal kaynaklar, madenler gibi yer altı ve yer üstü zenginlikleri açısından planlama, etüt ve strateji hazırlamak gibi görevleri başarıyla yerine getirebilecek kurum ve kuruluşlardır. Bu kurumlarda istihdam edilen personellerin ve yöneticilerin, siyasi ideolojiden uzak bilimsel çerçevede karar verebilen, bağımsız kişilerden oluşması çok önemlidir.

Diğer taraftan Avrupa Birliği destekli TKDK lar da ülkemizde faaliyet göstermektedir. Ulusal kalkınma plan, program ve stratejilerinde öngörülen ilke ve hedefler çerçevesinde, Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakları da kapsayacak şekilde, kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmek üzere Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. (Resmi Gazete, 18.5.2007 Tarih ve 26526 Sayı)

Ulusal oda dernek ve vakıflar ise kuruluş amacı ile sanayicilerin, üreticilerin işçi ve işveren sınıflarının, devlet ve memur kesiminin ortak paydada buluşmasına olanak veren oluşumlardır. Ülkelerin topyekûn ve aynı ideoloji çerçevesinde hareket edebilmelerinin en kolay yolu bu oluşumlar altında gruplandırılmış, uzlaşmacı ve milli şuura sahip yapıların bir araya getirilmesi ile başarılabilir. Ancak bu oluşumlar içerisinde mutlaka ortak noktanın milli menfaatler olması gerekmektedir. Siyasi çıkar ve rant amacı güdülmeden yapılacak tarım ve sanayiye yönelik her türlü atılım, doğal kaynak ve işgücü açısından fazla veren Türkiye ekonomisinde karşılık bulacaktır.

6.3. Diğer Uluslararası Kurum ve Kuruluşlara Düşen Görevler

Türkiye’nin Ekonomik anlamda üye olduğu bazı uluslararası kurum ve kuruluşlar aşağıda verilmiştir.

Çizelge 27: Türkiye’nin Ekonomik anlamda üye olduğu uluslararası kuruluşlar

Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Üye 26 Mart 1995

D-8 (D-8) Kurucu üye 1997

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) Kurucu üye 1985

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Üye 14 Aralık 1960 Karadeniz Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (BSEC) Kurucu üye 25 Haziran 1992

Uluslararası Para Fonu (IMF) Üye 1947

Dünya Bankası (WB) Üye 1947

Bu kuruluşların genel amacı gelişmekte olan ülkeleri kredi ve hibe programları ile fonlayarak, yetersiz kalınan sektörleri desteklemektir.

Ancak bu tür kuruluşların belirlediği programlara uymak her zaman üye ülkeler açısından olumlu etkiler yaratmamaktadır. Ağır sanayi hamlesini başarıyla tamamlamış gelişmiş ülkeler bile çoğu zaman bu tür protokol ve anlaşmalara iktisadi kaygılarından dolayı imza atmak istememişlerdir.

Çevre ve sürdürülebilir kaynak yönetimi için ise uluslararası anlaşma ve çerçeveler çizilmediği sürece, etkinlikten uzaklaşmak kaçınılmazdır. Bu bağlamda uluslararası kurum ve kuruluşlara düşen görev ise, ülkelerin gelişmişlik seviyeleri de göz önünde bulundurularak hazırlanan program ve planların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamaktır.

Başka bir açıdan durumu değerlendirmek gerekir ise; gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin dışında kalan, az gelişmiş ya da gelişememiş bir çok ülke, özellikle coğrafi açıdan ve iklim koşulları nedeniyle tarımsal üretim dahi yapamayan sahra altı Afrika ülkeleri dâhil, gıda, içme suyu, sağlık vb. ihtiyaçları açısından gerektiği şekilde desteklenememektedir.

Uluslararası bir politika gerçekleştirilmek isteniyorsa, hem gelişmekte olan ülkelerin tarımsal üretimini desteklemek için hem de imalat sanayini canlandırmak için elde edilen fonların, gelişmemiş ülkelerde ortaya çıkan ihtiyaca yönelik, gelişmekte olan ülkelerdeki tarım, sanayi ve hizmet sektörlerini kullanarak iyileştirilmesi yoluna gidilmesi gerekmektedir.

Böylece hem acil olan ihtiyaçlar giderilir hem de gelişmekte olan ülkelerde desteklenmiş olur.

DÖRDÜNCÜ KESİM: GENEL DEĞERLENDİRME

7. 2001 YILI SONRASINDA KARADENİZ BÖLGESİNDE

UYGULANAN TARIM VE SANAYİ İÇERİKLİ KAMU

POLİTİKALARI İLE İLGİLİ VAROLAN SORUNLARIN

GİDERİLMESİ VEYA ENAZLANMASI İÇİN BULGULAR,

GEREKÇELİ ÖNERİLER VE GENEL SONUÇ

Dördüncü kesimde araştırmanın sonucunda elde edilen ve araştırmacı tarafından üretilen bulgular ve öneriler verilecek, genel sonuç hakkında değerlendirmeler yapılacaktır.

Benzer Belgeler