• Sonuç bulunamadı

2. Turizm Talebi

2.3. Turizm Talebini Etkileyici Faktörler

Turizm talebini etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörleri iktisat dıĢı faktörler ve iktisadi faktörler baĢlıkları altında ele alacağız. Ġktisat dıĢı faktörler Ģunlardır:

2.3.1. Demografik Faktörler

Bu faktörler toplumda yaĢayan kiĢilerin yaĢ, cinsiyet, medeni durum, meslek, eğitim ve kültür düzeyine bağlı olarak turistik faaliyetlere katılmada, ne kadar turistik talep yaratacağını tayin edecektir.

2.3.2. Politik ve Sosyal Faktörler

Turizme katılmak isteyen potansiyel bir turistin kendi ülkesinde yürürlükte olan rejim, özellikle yabancı ülkelere gitmeyi yasaklayıcı yasaları yürürlüğe koymuĢ ise, turizm talebi daralacaktır. Bu tür yasalar veya uygulamalar ülkenin içinde bulunduğu ekonomik Ģartların etkisiyle veya siyasal nedenlerle gündeme gelebilmektedir. Konuya gidilecek ülke açısından yaklaĢıldığında da durum farklı değildir. Turistin gideceği

ülkede politik istikrarsızlıklar, aĢırı bürokrasi getiren yasal düzenlemeler ve ekonomik darboğazlardan kaynaklanan bir talep daralması görülebilir.

2.3.3. Psikolojik Faktörler

Turizme katılacak kiĢinin dinlenme ve gezmeyi amaçladığı düĢünülürse, ziyaret ettiği bölgede güven ve emniyet içinde bulunmak isteyeceğini tahmin etmek pek zor değildir. Turistik talebin artırılabilmesi için ev sahibi ülkede ve özellikle turistik yörelerde, turistleri psikolojik olarak tedirgin edecek bir ortamın bulunmaması gerekir. Emniyet duygusunun yanında, ziyaret edilecek ülkedeki sağlık koĢulları ve bölge insanlarının turiste davranıĢ biçimleri de potansiyel turistleri psikolojik olarak etkileyen unsurlar arasında yer alır8

.

2.3.4. Ġktisadi Faktörler

Turizm talebini etkileyen en önemli ekonomik faktörler; turistik mal ve hizmet fiyatları ile kiĢilerin harcanabilir gelir düzeyleri ve seyahat edilen yerin mesafesidir.

Ekonomik faktörler, her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de önemli bir etkendir. Yeterli satın alma gücüne sahip olmayan bir kimsenin turizm amaçlı olarak baĢka bir ülkeye gitmesini beklememek gerekir. Uluslar arası kitle turizmi incelendiğinde, talebin yoğun bir Ģekilde geliĢmiĢ ülkelerden geldiği görülmektedir. Benzer Ģekilde, bugün değiĢik isimler altında kendisini gösteren turizm tiplerine (spor, kültür, iĢ vs.) olan talebi de yine geliĢmiĢ ülkelerde yaĢayan kitleler oluĢturmaktadır. Potansiyel bir turist, seyahat kararı verirken;

Kendi gelir düzeyini

Gideceği bölgedeki fiyat düzeyini Döviz kurlarını

UlaĢtırma maliyetini

dikkate almak durumundadır. Sonuçta alınacak karar, o bölgeye gidip gitmemekle, gidilecek ise tatil süresi ile; gidilmeyecek ise alternatif bölgenin neresi olacağı konusundaki araĢtırma ile yakından ilgilidir. Örneğin, 1995 yılında döviz kurlarındaki artıĢ, Fransa‟yı Ġngiliz turistler gözünde pahalı bir ülke konumuna getirmiĢtir. Bu

8 Hasan Zafer Doğan, Gençlik Turizminin Psikolojik Temelleri, Gençlik Turizmi, Konferans-Workshop, 14-16 Mayıs, Ankara, 1992, s.7-10.

nedenle, Ġngiliz vatandaĢları o dönemde iç turizme yönelmiĢlerdir. Ek olarak, yabancı turistler de Ġngiltere‟yi tercih etmiĢlerdir. Ekonominin temel kuralı olarak bir mal ya da hizmetin fiyatı yükselirken talep düĢebilir. Aynı kural, turizm talebi için de geçerlidir. Tatil fiyatlarındaki artıĢ ya da hane halkı gelirinin, dolayısı ile tasarruf ettiği miktarın azalması turizm hareketlerine yönelik talebi azaltabilir.

Daha önce de belirtildiği üzere; turizm, tüketicilerin (turistlerin) ürünü elde etmek için üretim yerine fiziksel olarak gitmek zorunda olduğu bir üründür ve ulaĢtırma da bu ürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Çoğunlukla, turistlerin gitmek istediği bölgedeki ekonomik değiĢkenler turistlerin geldiği bölgelerdeki değiĢkenlerden oldukça farklıdır. Bu durum özellikle uluslar arası turizmde ve uzun süreli seyahatlerde daha belirgindir. Tablo 2‟deki sınıflama turizm talebini etkileyen bu değiĢkenlerin bir listesini göstermektedir.

Tablo: 2

Turizm Talebini Etkileyen Ekonomik Faktörler

Turist gönderen bölgedeki Turist kabul eden Bağlantı

DeğiĢkenler Bölgedeki değiĢkenler DeğiĢkenleri

( A Grubu ) ( B Grubu ) ( C Grubu )

* KiĢi baĢına düĢen * Genel fiyat düzeyi * Turist gönderen ülke

Gelir düzeyi * Arz olanakları ve ile hedef bölge

* Gelirin dağılımı rekabet düzeyi arasındaki

* Tatil düzenlemeleri * Turizm ürününün karĢılaĢtırmalı

* Ulusal paranın değeri Kalitesi fiyatlar

(satın alma gücü) * Turistler konusundaki * Turist gönderen ülkede * Vergi politikası ve ekonomik düzenlemeler yapılan tanıtım

Turizm harcamaları çalıĢmaları

Konusundaki kontroller * Döviz değiĢim kurları

* Seyahat süresi ve seyahatin maliyeti

Kaynak :Adrian Bull, 1992, s.30, The Economics of Travel and Tourism, John Wiley and Sons Pitman Publishing, London.

Ġktisadi faktörler :

Milli Gelir: Genellikle turistik tüketim için, üretim faaliyetlerine katılan elemanların yeterli minimum gelir miktarına kavuĢmaları Ģarttır. Minimum gelir miktarı, değiĢik sosyal sınıflarda bulunanların turizme katılmasını sağlayan gelir düzeyini ifade eder. Seyahat etmek için gelire ihtiyaç olduğuna göre, ekonomik refah ölçüsü olan milli gelir ile turizm talebi arasında bir bağlantı vardır. Turizm talebi milli gelir hacmine bağlı olduğundan, milli gelir veya GSMH‟nın global bir değer olarak turistik tüketimi etkilediği söylenebilir.

Zaman içinde turistik tüketim hacmi milli gelirdeki geliĢmeye bağlıdır. O halde gelirler arttıkça turizm talebi artar, azaldıkça turizm talebi azalır. Genellikle, milli geliri düĢük azgeliĢmiĢ ülkelerde turizm talebi düĢük, milli geliri yüksek geliĢmiĢ ülkelerde ise turizm talebinin yüksek olduğu sonucuna varılır.

Milli gelirin bir toplam olması, ülkelerin gerçek zenginlik ölçüsü olarak kabul edilmesini engeller. Çünkü milli gelir yüksek olsa bile, eğer ülke nüfusu da fazla ise kiĢi baĢına düĢen gelir miktarı düĢük olacaktır9. Bu nedenle milli gelirin yükseldiği bir refah ölçüsü sayılamayacağı gibi, milli gelir ile turistik hareketlerin hacmi arasındaki ilgi de azalmıĢ olur.

KiĢi baĢına düĢen gelir miktarı: Gelir ile turizm talebi arasında bir iliĢki kurulmak istenildiğinde, kiĢi baĢına gelir miktarının esas alınması daha uygun olmaktadır. Bir ülkedeki seyahat etme oranlarının da kiĢi baĢına gelirin bir fonksiyonu olduğu bilinmektedir. KiĢi baĢına gelir ile seyahat etme faaliyetleri arasındaki iliĢki de doğru yönlü bir iliĢkidir. Yani, kiĢi baĢına gelir arttıkça bireylerin seyahat etme amacıyla harcadıkları para miktarı da artmaktadır. AzgeliĢmiĢ ülkelerdeki düĢük kiĢi baĢına gelir miktarı turizm için harcama yapma, diğer bir deyiĢle turistik talep yaratma imkanının ortadan kaldırmaktadır.

Milli gelirin dağılıĢ Ģekli : Gerek global olarak, gerekse ülke bazında turizm talebini etkileyen, sadece milli gelirin ve kiĢi baĢına gelirin düzeyi değildir. Bu unsurların yanı sıra, gelirin dağılımı da turistik talep yaratmada etkili olmaktadır. Marjinal tüketim eğilimi, yüksek gelir gruplarında düĢük, düĢük gelir gruplarında ise

daha yüksektir. Bu nedenle gelir dağılımın adil hale gelmesi, düĢük gelir gruplarında gelirden tüketime ayrılan payın artacağı anlamına gelir. Böylece turistik talepte de bir artıĢın beklenmesi doğaldır. Ancak bazı iktisatçılar bu etkinin genellikle geliĢmiĢ ülkelerde ortaya çıkacağını, az geliĢmiĢ ülkelerde ise gelir dağılımının turistik talebi arttırıcı yönde etki yaratmasına Ģüphe ile bakmak gerektiğini ifade etmektedirler. Bu iktisatçılara göre, azgeliĢmiĢ ülkelerde gelir daha adil dağılsa bile, sanayileĢme gayretleri içinde bulunan ve ödemeler bilançosu açık veren bu ülkelerde döviz giderlerinin asgariye indirilmesi zorunluluğu nedeniyle uluslar arası turizm talebine sınırlamalar getirilebilmektedir.

KiĢilerin geliri ile ilgili her türlü iyileĢmenin tek baĢına turizm talebini artıracağı düĢünülmemelidir. Örneğin, kiĢinin tatile ayıracağı boĢ zamanı yoksa, geliri ne kadar yüksek olursa olsun, turizm açısından bir talep unsuru olarak değerlendirilmeyecektir. Bu nedenle, demografik, politik ve ekonomik faktörlerin tümünün bir arada değerlendirilmesi gerekmektedir.

Turizmle ilgili diğer mal ve hizmet fiyatları: Turizm sektöründe piyasaya arz edilen turistik ürüne olan talep, normal mal talebinden farklı olarak, çekicilik, ulaĢılabilirlik ve kolay elde edilebilirlik faktörleri tarafından etkilenmektedir. Diğer bir deyiĢle, turizme olan talep birbirine bağlı olarak çeĢitli hizmetlere yönelik talebi de artıracaktır. Örneğin bir turistin seyahati, ulaĢtırma, konaklama ve yeme-içme hizmetlerinin tümünü talep etmesi gibi. Bu üç unsur, ülkenin turistik değerleri ve potansiyel turistlerin zevk ve tercihleri ile birleĢerek, değiĢik özelliklere sahip farklı tüketim kalıplarının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Öte yandan, turistik arzı oluĢturan unsurların her birindeki fiyat değiĢiklikleri, söz konusu tüketim kalıplarının yeniden Ģekillenmesine neden olacaktır.

Turizm sektöründeki fiyat değiĢiklikleri, sunulan hizmetlerin dayanıksız tüketim malı niteliğinde olması nedeniyle gelir, ikame edilebilir olması nedeniyle de ikame etkisi yoluyla talebi önemli ölçüde etkileyecektir.

Diğer Ģartlar sabit iken, turistik mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki artıĢlar, reel geliri azaltıcı yönde etki yaratacaktır. Bu da turistik talebin azalması anlamına gelecektir. Bu etkileĢime gelir etkisi denilir. Diğer taraftan turistik mal ve hizmetlerin

fiyatları sabit iken, diğer mal ve hizmetlerin fiyatları düĢerse, turistik mal ve hizmetler nisbi olarak daha pahalıya geleceğinden turistik talepte bir daralma görülebilir. Bu etkileĢime de ikame etkisi adı verilmektedir.

Fiyatlar genel seviyesi: Fiyatlar genel seviyesindeki değiĢmelerde turistik talep üzerinde etkili olmaktadır. Fiyatlar genel düzeyindeki artıĢ gelir artıĢından büyükse, gelir düzeyi reel olarak azalacaktır. Bu da direkt olarak turistik talepte bir azalma anlamına gelecektir. Ancak fiyatlar aĢırı ölçüde artmadığı sürece gelir düzeyi yüksek sanayileĢmiĢ ülkelerden kaynaklanan talepte önemli bir değiĢiklik gözlenmediği tespit edilmiĢtir.

Benzer Belgeler