• Sonuç bulunamadı

II. Musa Kelimesinin Anlamı

2.2. Tefsirlere Göre Hz Musa

2.2.2.4. Tur Dağına Çıkış

İsrâil halkı, Mısır esaretinden kurtulup Sînâ Çölüne geçtikten sonra bu çölde kırk yıl boyunca evsiz barksız dolaştılar. Bu yüzden Sînâ çölü "şaşkın vaziyette dolaşmak" anlamına gelen Tîh adıyla da anılır. Yüce Allah, esaretten kurtulan kavme şeriatını bildirmek üzere Hz. Musa' ya Turisînâ' ya gelmesini emretti. Hz. Musa, yerine kardeşi Hz. Harun'u bırakıp Allah'ın emrine uyarak Tur'a gitti. Hz. Musa, Tur'daki bu olağan üstü buluşma sırasında,217

Rabbi onun ile meleklere olan kelamı gibi aracısız fakat perde arkasından onun ile konuştu. Hz. Musa ilahi kelamı her cihetten işitiyordu. Bu da gösterir ki Allahın kelamını işitmek mahlûkatın kelamını işitmek gibi değildir.218

Hz. Musa kendisiyle konuşma lütfunda bulunan Allah’ı görmek istedi fakat Allah, "Beni asla göremezsin" buyurarak bunun (dünyada) imkânsız olduğuna işaret buyurdu.219

İbn Kesîr bu ayetin tefsirini yaparken mü’minlerin Cenab-ı Hakkı ahirette göreceklerine dair Mütevatir hadislerin olduğunu ifade etmiştir.220

Hz. Musa'nın yüce Allah'ı görme dileğinin kabul edilmemesi karşısında, teselli mahiyetinde olmak üzere, Allah Teâlâ ona, iki büyük nimetini ikram etmek üzere onu seçtiğini, bu suretle kendisini diğer insanlardan üstün ve seçkin kıldığını hatırlatmış; bu nimetlerin kadrini bilip şükrünü eda etmesini İstemiştir. Bu nimetlerden biri Hz. Musa'ya tebliğler (risâlât) yani vahiyler gelmesi, diğeri de Allah'ın onunla vasıtasız olarak konuşmasıdır (kelâm).221

2.2.2.5. Hz. Musa ile Hz. Hızır’ın Buluşması

Yahudiler, Hz. Musa’nın Hz. Hızır ile olan kıssasını kabul etmek istememişler222 halbuki kıssada geçen Musa'dan maksat, İsrâiloğulları'na peygamber olarak gönderilmiş ve kendisine Tevrat verilmiş olan Hz. Musa'dır.223

Bir gün Hz. Musa Rabbine sorup: “Ya Rabb! Kullarının sana en sevgilisi hangisidir?” demiş. Buyurulmuş ki: “Beni zikrden ve unutmayan”

Hz. Musa: “Ey Rabb! En hâkim kulun hangisi?”

Allah Teâlâ: “Hak ile hükmeden be arzularına uymayan kimsedir.”

217

Komisyon, Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, c.2, s. 585- 586.

218

Elmalılı, Hak Dini Kur’ân Dili, c.4, s.128.

219

Komisyon, Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, c.2, s.586.

220

İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, c.6, s.382.

221

Komisyon, Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, c.2, s. 588.

222

Elmalılı, Hak Dini Kur’ân Dili, c.5, s.366.

223

Hz. Musa: “En bilgili kulun kimdir?”

Allah Teâlâ: “Belki bir kelimeye rast gelirim de bir doğru yolu gösterir veya bir felaketten kurtarır diye insanların ilmini araştırmakla kendi ilmine ekleyen kimsedir.” Bunun üzerine Hz. Musa demiş ki: “Ya Rabbi! Kullarından benden daha bilgilisi varsa bana göster.”

“Var.” Buyurulmuş.

“O halde onu nerede arayayım”

“Her iki denizin birleştiği yerde, kayanın yanında balığı kaybedeceğin yerde” diye tarif edilmiştir.224

Hz. Musa, emredileni yapıp yardımcısı Yûşâ b. Nûn225 ile birlikte yola koyulurlar. İki denizin birleştiği yerdeki kayanın yanına geldiklerinde başlarını koyup uyurlar.226 Balık sepetten atlayıp denizde yüzmeye başlar.227 Uyandıktan sonra Yûşâ balığın kaybolduğunu farkeder, fakat Hz. Musa'ya haber vermeyi unutur. O gün ve bütün gece giderler.228

Sabah olunca Hz. Musa yardımcısına, “Kuşluk yemeğimizi getir” ifadesinden anlaşılacağı üzere bu balık onların yiyeceği idi.229 Yûşa bir gün önce kayanın dibinde uyuyup uyandıklarında balığın kaybolduğunu farkettiğini, ancak duru- mu Hz. Musa'ya haber vermeyi unuttuğunu söyler. Hz. Musa, "İşte bizim aradığımız yer orasıydı." der230

hemen geri dönerler, uyudukları yere gelerek231 Hızır ile buluşup tanışırlar. Hz. Musa Hızır'a ondan ilim öğrenmek için geldiğini söyleyince, Hızır "Sen benimle beraberliğe sabredemezsin" der.232

Bu sözle Hızır, Hz. Musa’nın psikolojik durumu hakkındaki ilk keşfini göstermiş ve ona kendini anlatmış oluyordu ki, sonunda doğruluğu gerçekleşecektir.233

Hz. Musa da, "İnşâllah, beni sabreder bulacaksın. Senin emrine de karşı gelmem" diye cevap verir, Hızır, "Eğer bana tâbi olursan, sana o konuda bilgi verinceye kadar hiçbir şey hakkında bana soru sorma!" diye uyarıda bulunur. Derken bir gemi gelir, gemiye biner binmez 234 geminin tahtalarından birini söküp

224

Elmalılı, Hak Dini Kur’ân Dili, c.5, s.367; Nesefî, Medâriku’t-Tenzil ve Hakâiku’t-Te’vîl, c.3, s.33.

225

İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, c.9, s.161; Alûsî, Ruhu’l-Meânî, c.15, s.311; Nesefî, Medâriku’t-Tenzil ve Hakâiku’t-Te’vîl, c.3, s.33.

226

Komisyon, Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, c.3, s. 569.

227

Nesefî, Medâriku’t-Tenzil ve Hakâiku’t-Te’vîl, c.3, s.33.

228

Komisyon, Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, c.3, s. 570.

229

Elmalılı, Hak Dini Kur’ân Dili, c.5, s.369.

230

Komisyon, Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, c.3, s.570.

231

Nesefî, Medâriku’t-Tenzil ve Hakâiku’t-Te’vîl, c.3, s.33.

232

Komisyon, Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, c. 3, s. 570.

233

Elmalılı, Hak Dini Kur’ân Dili, c.5, s.372.

234

çıkarır.235

Hz. Musa ona kötü bir iş yaptığını söyler. Hızır, "Sana, benimle beraberliğe sabredemezsin demedim mi?" der. Hz. Musa verdiği sözü unuttuğunu söyleyerek özür diler. Sahile çıktıklarında Hızır, sahilde oyun oynayan çocuklardan birini öldürür. Hz. Musa ona, masum bir cana kıymanın kötü bir davranış olduğunu hatırlatır. Hızır, "Sana benimle beraberliğe sabredemezsin demedim mi?" der. Hz. Musa, artık mazeret gösteremeyeceğini söyler ve "Bundan sonra sana bir şey sorarsam bir daha benimle arkadaşlık etme" diye cevap verir. Nihayet bir köye gelirler ve köy halkından yiyecek isterler. Fakat köy halkı onları misafir etmez. Köyde yıkılmak üzere olan bir duvar görürler. Hızır duvarı eliyle düzeltir. Hz. Musa, "Onlar bizi misafir etmediler dileseydin, bu yaptığına karşılık onlardan bir ücret alırdın" der. Hızır, Hz. Musa' nın son müdahalesinin artık ayrılma sebebi olduğunu, yolculukları esnasında yaptıklarının sebeplerini anlatacağını bildirir.236

Bu olayın nerede ve ne zaman meydana geldiğine dair gerek Kur'ân'da gerekse hadiste açıklayıcı bilgi olmadığı gibi, âyette sözü edilen iki denizin de hangileri olduğuna dair bir açıklık yoktur. Bunların Akdeniz'le Kızıldeniz, veya Hazar Denizi ile Karadeniz olduğu, yahut Nil Nehri’nin Sudan'daki iki kolu olan Beyaz Nil İle Mavi Nil olabileceği yahut Ürdün Nehri ile Kızıldeniz veya daha başka denizler olabileceği ifade edilmiştir.

Bir başka anlayışa göre bu iki deniz burada mecazî mânada kullanılmıştır. Bunlardan biri Hz. Musa diğeri de Hızır'dır. Çünkü Hz. Musa zahir ilminin, Hızır da bâtın ilminin denizidir. İbn Abbas'tan böyle bir rivayet nakledilmekle birlikte müfessirler bu rivayetin sahih olmadığı kanaatindedirler.237

2.3. Tasavvuf ve Edebiyat Kaynaklarına Göre Hz. Musa

Benzer Belgeler