• Sonuç bulunamadı

Asmalar küllemeye karşı çok hassastır. Özellikle yağışlı olan bölgelerde fungusları kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu fungusları önlemek için bakırlı preparatlar kullanmak gerekmektedir. Bunlardan daha az toksik etki yapan ve organik bağcılıkta kullanılması için

Trichoderma harzianum biyofungusiti önerilebilir (Tsvetkov ve ark. 2014). Küllemeye karşı

ilaç olarak ilk olarak Trichoderma harzianum içeren T-39 üretilmiştir (Palmieri ve ark. 2012). Toprak kökenli hastalıkları önlemek amacıyla Trichoderma harzianum şeker kamışının içerisinde yetiştirilip asmalara bu T-39 ilacını sıkmışlardır. Toprak kökenli kök çürüklüğüne karşı etkili olduğunu tespit etmişlerdir (El Mohamedy ve ark. 2010). Trichoderma harzianum’ un belirli ırkları hastalıkları baskı altına alma özelliğindedir. T-22 ırkı bitki köküne yerleştiğinde kök sistemi boyunu inşa eder ve patojen saldırılarına karşı koyarlar. T-22 ırkı diğer ajanlardan daha farklı bir içeriğe sahiptir ve hastalığı etkisiz hale getirirler. Daha iyi emme yaratıp besin maddesi geçiş yollarını açarak daha iyi besin alınımını sağlamaktadır (Tsvetkov ve ark. 2014).

18

Percival ve ark. (2011) 2 yıllık arazi çalışmasında asmalara T-22 ajanını uygulayarak

Armillaria hastalığını %12,5 ile %65,7 arasında azalttığını bulmuşlardır.

Asmalardaki mildiyönün ana temeli olan Plasmopara viticola, dünyanın her yerinde üzüm hasadını ve şarap kalitesini derinden etkilemektedir. Biyo ajanlar ve direnç tetikleyiciler kimyasal pestisitlere geçerli alternatif oluşturabilirler. Trichoderma harzianum T39’un, sera ortamında (Vitis vinifera Pinot Gris, Pinot Noir) mildiyöye hassas asmaları koruduğunu kanıtlanmıştır. T. harzianum T39 asmalardaki mildiyöyü direk azaltmaktadır. Bitki T.

harzianum tedavisinden sonra direnç kazanmış, ardından koruyucu Benzothiadiazole (BTH)

benzer bir şekilde etki göstermiştir. Optimal hastalık kontrol sonuçları patojen aşılamasından 24 saat önce BTH uygulaması sırasında görülmüştür (Hastalıkta %83 azalma meydana gelmiştir). T. harzianum aşılamadan 48-72 saat önce birden fazla uygulanmıştır (Hastalıkta %63 azalma görülmüştür). Asma yaprakları hastalığa karşı direnci iyileştirirken, tedavi edilmeyen yapraklarda sistemik bir şekilde asma direncinin aktive olduğu gözlenmiştir. Özellikle, T. harzianum (%60) ve BTH’ nin (%56) bitkinin bir tarafında uygulanması ile yaprakların hastalıktan korunduğu görülmüştür. Bitkinin diğer tarafına uygulama yapılmamıştır. Ek olarak, tabandaki yapraklara yapılan uygulama ile, yukarıdaki uygulama görmeyen yapraklarda da akropetal (aşağıdan yukarıya doğru gelişen) hastalığa direnç sağlamıştır (%40’ tan fazla düşüş). T. harzianum T39 ve BTH direnci, sistemik koruma sağlamıştır (Chen ve ark. 2006).

P. viticola, meyveleri direk etkileyerek ya da yapraklara bulaşması sonucu fotosentez

ve bitki kuvvetinin azalmasına yol açar; bu da sonuçta meyve kalitesini ve hasatta verimi düşürür (Kortekamp 2006). Hastalığa uygun nemli iklimlerde, mildiyö kontrolü, kimyasal fungisitlerle sağlanmaktadır. Fakat kimyasal pestisitlerin uygunsuz kullanımı, çevre kirliği, yiyeceklerde istenmeyen kalıntılar ve dirençli patojenlerin oluşması gibi birçok probleme yer açmaktadır (Chen ve ark. 2007). Mildiyöye karşı, organik tarımda kullanılan alternatifler, şu anda kullanılan sentetik fungusitlerden daha az etkili ve daha az zararlıdır. Bu yüzden etkili alternatifler geliştirme konusunda gittikçe artan bir ilgi bulunmaktadır. En çok araştırılan biyokontrol ajanları Trichoderma cinsi funguslardır (Vinale ve ark. 2008). Özellikle, son zamanlarda, Trichoderma spp’ de bir antagonist harekete kararlı enzimatik hareket (Deng 2007) ve bir direnç tetikleyici (Djonovic ve ark. 2007) keşfedilmiştir. Ek olarak, Trichoderma endüksiyonlu bir salatalık (Shoresh ve ark. 2006) ve Trichoderma ile genleri modüle edilmiş bir domates bitkisi keşfedilmiştir (Alfano ve ark. 2007). Trichoderma harzianum T39 soyu Trichodex adı altında satışa sunulmuştur ve daha sonra seralardaki Botrytis kökenli hastalıklara kontrol ajanı olarak sunulmuştur (Elad 1993). Bu fungusun farklı patojenleri barındıran türleri

19

etkili bir şekilde kontrol ettiği görülmüştür (Elad ve ark. 1995, Elad 2000). T. harzianum’un farklı patojen taşıyıcı sistemlerdeki biyokontrol aktivitesi, besin ve boş alan rekabeti (Elad 1996), patojenin patojenlik enzimine müdahale (Kapat ve ark. 1998), antibiyosis veya parazitizim yoluyla patojenle direk etkileşim (Elad ve Freeman 2002, Howell 2003) ve bitkinin hastalıklara karşı direncinin aktivasyonu (Korolev ve ark. 2008) gibi mekanizmalara dayanır. Gerçekten, seçilmiş patojen olmayan mikroorganizma türlerinin, bitkideki direnç mekanizmalarını aktive etmeleri sayesinde hastalıkları azalttığı görülmüştür (Van Loon 2007).

Di Marco ve Osti (2007) yaptıkları çalışmalarda asma fidanlıklarında, seralarda ve saksılı fidanlarda görülen Phaeomoniella chlamydospora (bağlarda petri hastalığı) enfeksiyonunu azaltmak için Trichoderma harzianum kullanmışlardır. Kallus oluşumu döneminde tutarsız, ama genellikle olumsuz sonuçlar vermiştir. Köklenme döneminde yapılan

Trichoderma uygulaması en etkili uygulama olmuştur. Ayrıca kök sayısı, kalitesi ve köklenme

yüzdesi artmıştır. Ayrıca uygulama yapılan bitkilerin yaprak analizlerinde de nekroza neden olan B. cinerea alanlarında önemli bir azalma göstermiştir. Öte yandan Trichoderma ile muamele edilen bitkiler kontrol ile karşılaştırıldığında, sezon sonunda ölen fidan sayısı artmıştır. Sonuç olarak Trichoderma fidanların (köklenme döneminde) morfolojik ve fizyolojik özelliklerinde pozitif bir artış sağlamış, ayrıca stres sırasında olan hastalıklarda (Örn: Esca) önemli bir artışa yol açmıştır.

Trichoderma harzianum T39, daha önce bir asma direnç indükleyici olduğu

gösterilmiştir ve bitki büyüme açısından T39 ve indüklenen direnç enerji maliyetleri ile aktive edilmiş moleküler mekanizmaları karakterize amaçlanmıştır. Burada, T39 savunma ile ilgili genlerin doğrudan modülasyon ve patojen aşılamadan sonra, bu genlerin sentezlenmesi için geliştirilmiş emişli aktivasyonu tarafından kontrol edilen sera koşulları altında duyarlı asma mildiyösü şiddetini azalttığını göstermiştir. Savunma ile ilgili genlerin sistemik modülasyonu daha güçlü yerel T39 ile muamele edilmiş bitkilerde sistemik hastalık kontrolü daha yüksek bir lokal karşılık gelmiştir. T. harzianum T39 asma büyümesi için fazla bir maliyet getirmeksizin mildiyöyü kontrol etmek için kullanılabileceği anlaşılmıştır. Kompost içerisine Trichoderma türlerinin eklenmesi farklı bitki hastalıklarını kontrol etmek için kullanılan yaygın bir tekniktir. Kompost içine Trichoderma harzianum aşılanmış, buna ek olarak, Fusarium solgunluğu bastırmak için T. harzianum kullanılmıştır. Bağ budama artıkları kompost olarak, değerlendirilmiştir. T. harzianum eklenmesi, Fusarium oxysporum karşı dikkate değer bir koruma ile sonuçlanmıştır. Ayrıca, bu türün eklenmesiyle pH, C, N ve demir seviyeleri gibi ortam, abiyotik özelliklerindeki değişiklikler gözlenmiştir. T. harzianum eklenmesinden sonra

20

ortamın biyokontrol kabiliyeti artmış, aynı zamanda her iki biyotik ve abiyotik özelliklerdeki değişikliklere olumlu sonuçlar vermiştir (Elad 1993).

Özer ve Köycü (2007) yaptıkları çalışmada Trichoderma harzianum KUEN 1585’ in ticari preparatı kullanılmıştır. Öncelikle cyprodinil+fludioxonil, fenhexamid ve procymidone’ nun ticari dozları üzerinden 1, 1:2 ve 1:4 oranlarını içeren besi ortamında T. harzianum’ un canlı kalabilme yeteneği test edilmiştir. T. harzianum, (0,5 g/L), fungusitlerin belirlenen iki dozu ve T. harzianum ile fungusitlerin karışımı Emir çeşidine ait yapraklara püskürtülmüştür. Kurşuni küf ruhsatlı olan T 22 (0,5 g/L) test preparatı olarak kullanılmıştır. Yapraklar steril iğne ile 0,2 mm derinliğinde yaralanmış ve yara yerlerine virulent B. cinerea izolatına ait agar diski yerleştirilmiştir. Dört günlük inkübasyon periyodu sonunda yapraklar üzerinde oluşan lezyon çapları ölçülmüştür. T. harzianum’ un Procymidone’ nun her iki dozu ile hazırlanan karışımı yapraklara uygulandığında B. cinera’ nın gelişimi önemli derecede engellemiştir.

Benzer Belgeler