• Sonuç bulunamadı

1.2. KAMU HARCAMALARI

1.2.2. Kamu Harcamalarının Türleri

1.2.2.2. Ekonomik Ayrıma Göre Kamu Harcamaları

1.2.2.2.3. Transfer Harcamaları

Pigou (1947) tarafından tanımlanarak iktisat literatürüne giren ve kamu güvenliğinin yeniden sağlanması olarak tanımlanan harcama türüne transfer harcamaları denir. Transfer harcamalarının en ayırt edici özelliği, karşılığında devlete mal veya hizmet veya üretim faktörü verme zorunluluğu bulunmamasıdır. Transfer harcamaları, devletin satın alma gücünün ekonomik, sosyal ve mali nedenlerle belirli kişi ve gruplara aktarılmasıdır. Bireylere ve şirketlere transfer ödemeleri yapılır. Transfer giderlerini şu şekilde sıralayabiliriz; herhangi bir üretim faktörü satın almadan devlet borç faizi, sübvansiyonlar, sosyal güvenlik yatırımları, sosyal güvenlik harcamaları, refah harcamaları, işsizlik yardımları, emekli aylıkları ve kamu borç faiz ödemeleri. Transfer harcamaları, satın alma güçlerini destekleyerek yoksulların gelir düzeylerini iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Bunlara örnek olarak yaşlılık aylığı, öğrenci bursları, sosyal güvenlik harcamaları, yetimler ve yoksullar için yiyecek ve giyecek yardımları verilebilir. Firmalara yapılan ödemeler vergi ödemeleri ve sübvansiyonlardır (Orhaner, 2007; 93).

Reel harcamalardan farklı olarak, devletin herhangi bir üretim faktörü almadan yaptığı harcamalar olduğundan üretim kapasitesine doğrudan etkisi yoktur. Devlet bu harcamalarla malı satın almıyor veya üretmiyor. Vergiler yoluyla toplumun bir kesiminden toplanan gelir, toplumun diğer kesimlerine aktarılır. Transfer harcamaları ülkedeki gelir dağılımını etkilediği için ekonomideki kaynak dağılımını da etkilemektedir. Ancak bu etki, gerçek harcamaların etkisinden daha azdır. Bunun nedeni masrafların bir kısmının kurtarılabilmesidir. Böylece transfer harcamalarından yararlananların marjinal tüketim eğilimlerine göre bu etki artmakta ve azalmaktadır. Yoksullar yapılan harcamalardan yararlanırsa toplam talep artacak ve marjinal tüketime bağlı olarak gelir dağılımındaki adaletsizlik azalacaktır. Tersine marjinal tasarruf oranına bağlı olarak toplam talep daha düşük olacak ve gelir dağılımındaki adaletsizlik artacaktır (Özbaran, 2004: 119; Ulutürk, 1998: 117).

47 1929 Dünya Ekonomik Krizi ile birlikte transfer harcamalarının kamu harcamaları içindeki önemi giderek artmıştır. Bu harcamalar toplumu sosyal açıdan güçlü tutmayı amaçlamaktadır (Brownlee ve Allen, 1960: 29).

Transfer harcamalarında devletin amacı, ekonomide yeterli gelir elde edemeyen kişi veya grupların refah düzeylerini artırarak gelir adaletsizliğini önlemek ve sosyal dengeyi sağlamaktır (Due, 1975: 146).

Devletler mali amaçla transfer harcamasında bulunduğunda bazı sorunlar oluşmaktadır. Bu sorunlardan biri mali amaçla yapılan transfer harcamalarının neden olduğu ve ekonomiyi olumsuz etkileyen ‘dışlama etkisi’ dir. Dışlama etkisi ile süreç kamu kurumlarının gelir-gider dengesinin bozulmasıyla başlamaktadır. Kamu kurumlarının yaptıkları harcamalar sonucunda oluşan finansman açıkları nedeniyle ortaya çıkan borç faiz ödemeleri bütçe açıklarında olağanüstü artışlara sebep olmakta ve artan bütçe açıkları tekrar borçlanmayı beraberinde getirmektedir. Dış borçlanmanın yapılamadığı durumlarda, iç borçlanmaya başvurulduğu zaman iç piyasadaki faiz oranlarında artış meydana gelmektedir. İç piyasa faiz oranlarının artması ile kaynakların yatırıma aktarılması gerekirken kamu sektörünce kullanılması yatırımları azaltmaktadır (Diler, 2011: 17).

Gelişmiş ülkelerde yapılan transfer harcamalarının kamu harcamalarının içindeki payı yüksektir. Bu durumun sebebi ise, transfer harcaması kapsamında gösterilen sosyal güvenlik harcamalarının gelişmiş ülkelerde daha önemli olması nedeniyle daha fazla pay ayrılmasıdır. Ekonominin gelişmeye başladığı ilk safhalarda enerji ve ulaşım gibi alanlara daha fazla önem verilmesi gerekmektedir. Bu safhada cari ve yatırım harcamaları, kamu harcamaları içinde önemli paya sahiptir. Transfer harcamaları ise ekonominin gelişmeye başladığı bu dönemde kamu harcamaları içindeki payı düşük iken, ekonomik gelişimin son döneminde transfer harcamalarına ayrılan pay artmaktadır (Ulutürk, 1997: 141).

Transfer harcamalarını kendi içine aşağıdaki sınıflamaya tabi tutabiliriz,  Gelir Transferleri

 Sermaye Transferleri  Dolaylı Transferler  Dolaysız Transferler

48  Karşılıksız Transferler

 Verimli Transferler  Verimsiz Transferler

 Sermaye Teşkili İçin Yapılan Transferler  Sosyal Amaçlı Transferler

 Mali Amaçlı Transferler  İktisadi Amaçlı Transferler Tablo 1.3. Transferlerde Esas Alınan Unsurlar

Sınıflandırma Transferde Esas Alınan Unsur

Ayni - Nakdi Mal ve hizmetle yapılması – Para ile yapılması Gelir – Sermaye Doğrudan ve dolaylı gelir artışı sağlayan –

Üretici teşvik eden

Verimli - Verimsiz Üretim amaçlı – Tüketim amaçlı

Sosyal Düşük gelirlilere yönelen / SGK vb. hazine

yardımı yapılması

Mali Kuruluşlara yönelen / Özel bütçe ile Düz. Den.

Kur. Hazine yardımı yap.

Ekonomik Firmalara yönelen / KİT’lere yapılan hazine

yardımı

Kaynak: Öğretir, (2019: 128).

1.2.2.2.3.1. Dolaylı – Dolaysız Transferler

Dolaylı transfer harcamaları tüketicilerin veya üreticilerin gelirlerini artırmayı hedefleyen harcamalardır. Kişilerin gelirlerine dolaylı bir şekilde etkide bulunur. Tüketiciler açısından bazı mal ve hizmetlerin fiyatlarının ucuzlatılması amacıyla verilen sübvansiyonlar tüketicilerin gelirlerini reel olarak artırır. Üreticiler bakımından topluma yararı olan malların daha düşük maliyetle daha fazla üretilmesini teşvik etmek de, üreticilerin gelirlerini artırmayı hedef alan dolaylı transferlerdir ( Mutluer, Öner ve Kesik, 2007: 138).

Doğrudan transfer harcamaları, doğrudan hak sahiplerinin gelirini artıran harcamalar olarak tanımlanabilir. Doğrudan transfer harcamalarına örnek olarak devletin borçlanma faizleri, gazi ve şehit yakınlarına ödenen paralar, sosyal güvenlik yardımları, emekli aylıkları sayılabilir (Türk, 2011: 60).

49 1.2.2.2.3.2. İktisadi – Mali – Sosyal Transferler

İktisadi transfer harcamalarını, devletin kamu teşekküllerine sermaye oluşturması amacıyla yaptığı harcamalardır. Kamu kurum ve kuruluşlarının fon ihtiyacının giderilmesi amacıyla yapılan harcamalara mali transfer harcamaları, düşük gelirli vatandaşların yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla yapılan harcamalar ise sosyal transfer harcamalar olarak tanımlanabilir (Aydın ve Çaşkurlu, 2013: 189).

Düşük gelirlilere devlet tarafından yapılan transfer harcamaları toplumsal bütünlük açısından önem arz etmektedir. Gelişmiş ülkelerin çoğunda sosyal transfer harcamalar önemli paya sahiptir. Bunlar genellikle, işsizlik yardımı, eğitim yardımı, yaşlılık yardımı gibi harcamalar olup toplumsal hayat standardının yükseltilmesine katkıda bulunur.

1.2.2.2.3.3. Verimli – Verimsiz Transfer Harcamaları

Ekonominin üretim kapasitesini artıran veya kamu gelirlerinde artış sağlayan giderler verimli, diğerleri ise; verimsiz harcama olarak kabul edilmektedir (Sayar, 1975: 33). Bir harcamanın verimli ya da verimsiz olduğunun belirlenmesi farklı açılardan değerlendirilmektedir. Bunlardan ilki, devletin yaptığı harcamalar ve hizmetlerin milli hasıla üzerinde bir değişim oluşturup oluşturmadığı, yani milli hasılada harcamalar sonucunda bir artış olup olmadığının araştırılmasıdır. Milli hasılada artışın olması durumunda kamu harcamaları verimli, tam tersi durumunda verimsiz olarak kabul edilecektir. Başka bir görüş ise, yapılan kamu harcamaları özel sektörün üretim kapasitesini artıracak ve milli hasılayı kısa ve uzun dönemde artıracak nitelikte ise verimli sayılacağıdır (Erginay, 1987: 161).

Kısa vadede verimsiz gibi görünen bazı kamu harcamaları uzun vadede verimli harcamalara dönüşebilir. Verimsiz olarak kabul edilen bazı kamu harcamaları da, bazı üretim alanlarının daha etkili çalışmasına katkıda bulunabilir. Bu duruma en güzel örnek uzay araştırmaları verilebilir (Akdoğan, 2009: 85 – 86).

Türkiye’ye yönelik transfer harcamalarının 1980-2017 yıllarına ilişkin değerleri tabloda verilmiş olup, 1982 yılı rakamları 10 aylıktır. (bkz. Tablo 2.3).

T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının verileri 1980'den başlayarak 2017 yılı da dahil Türkiye'de yapılan transfer ödemeleri devam eden bir artış göstermiştir. Bu artış bazı yıllarda çok yüksek seyrederken, bazı yıllarda çok düşük seviyelerde seyretmiştir. Örneğin 2000'den 2001'e geçişte sayı 30.613.215'ten

50 55.977.018'e yükseldiğinde, benzer şekilde 2016'dan 2017'ye sayı ve oran olarak büyük bir artış yaşanmıştır. Ancak bu oran 2004'ten 2005'e çok düşük bir seviyede kalmıştır. (bkz. Tablo 2.3).

Transfer harcamalarının 1980-2017 yılları arasında toplam harcamalar içindeki dağılımını gösteren grafikte yer almaktadır. (bkz. şekil 2.8).

Transfer harcamaları, cari ve yatırım harcamalarına göre toplam harcama kalemleri içinde daha yüksek oranlarda bir dağılım göstermiştir. 1980-2017 yılları arasında transfer harcamaların çok fazla olmasa da toplam harcamalar içindeki payı dalgalı bir seyir izlemiştir. 1980 yılında transfer harcamalarının dağılım payı % 36,9 iken 1990 yılından sonra hızlı ve sürekli bir yükseliş göstererek 2000 yılında % 65,2 ye kadar yükselmiştir. 2000 yılından sonra transfer harcamalarının oranı toplam harcamalar içindeki payı sürekli bir azalış seyri izleyerek 2015 de % 50,2 ‘ye kadar gerilemiştir. (bkz. Şekil 2.8).

Türkiye'de kamu borç yükünün sürekli artması sonucu transfer harcamalarının düşüş göstermesi iç ve dış borç faiz ödemelerinin artmasından kaynaklanmaktadır.

Benzer Belgeler