4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA 4.1. Toprak Analiz Sonuçları ve Değerlendirilmesi 4.1.3. Toprak reaksiyonu (pH) Araştırma bahçesi topraklarının pH değerleri incelendiğinde 0-30 cm’de 7.14- 8.19 arasında değişirken 30-60 cm’de 7.01-8.16 arasında değişim göstermektedir (EK-2, EK-3). Elde edilen sonuçlara göre 0-30 cm toprak derinliğinde bahçe topraklarının %6’sı nötr (6.5-7.5) ve %94’ü hafif alkalin (7.5-8.5) pH grubunda yer alırken bu değerler 30-60 cm’de %5’i nötr (6.5-7.5) ve %95’i hafif alkalin (7.5-8.5) pH grubunda yer almıştır (Ülgen ve Yurtsever, 1974). Araştırma alanının farklı bölgelerindeki bahçelerden 0-30 cm derinlikten alınan toprakların ortalama pH değerlerine göre en yüksek pH Senirkent bölgesindeki bahçelerde belirlenirken bunu sırasıyla Isparta Merkez, Gelendost, Eğirdir ve Aksu izlemiştir. Aynı bölgenin 30-60 cm derinlikten alınan toprakların ortalama pH değerleri üst toprak katmanlarına göre farklı olmuş ve en yüksek pH’ya sahip bölge Aksu olurken bunu Gelendost, Isparta Merkez, Senirkent ve Eğirdir izlemiştir (Şekil 4.5). Bütün bölgelerin pH değerleri elma tarımı için yüksek değerler teşkil etmektedir. Mitra (2003) elma için uygun toprak pH’sının 6-7 arasında olduğunu bildirmişlerdir. Bu pH aralığında örnekleme yapılan bölgelerde belli derecelerde P, Fe, Zn, Mn ve B eksikliği beklenebilir (Barden ve Neilsen 2003; Stiles, 2004a). Şekil 4.5. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama pH değerleri 4.1.4. Kireç Örnek alınan bahçelerin toplam kireç içerikleri 0-30 cm’de %2.1-42.8 arasında değişim gösterirken bu değerler 30-60 cm’de ise %0.8-40.3 arasında değişmiştir (EK-2, EK-3). Ülgen ve Yurtsever’e (1974) göre araştırma alanı topraklarının 0-30 cm’de %20’si kireçli (%1-5), %45’i orta kireçli (%5-15), %30’u fazla kireçli (%15-25) ve %5’i çok fazla kireçli (>%25) olmuştur. Alt toprak (30-60) katmanlarında ise %3’ü az kireçli (<%1), %20’si kireçli (%1-5), %49’u orta kireçli (%5-10), %24’ü fazla kireçli (%15-25) ve %4’ü çok fazla kireçli (>%25) olarak tespit edilmiştir. Araştırma alanının farklı bölgelerindeki bahçelerden 0-30 cm derinlikten alınan toprakların ortalama kireç miktarlarına göre en yüksek kireç Gelendost bölgesindeki bahçelerde belirlenirken bunu sırasıyla Aksu, Senirkent, Isparta Merkez ve Eğirdir izlemiştir. Aynı bölgenin 30-60 cm derinlikten alınan toprakların ise yüksek kireç içeren bölge yine Gelendost olurken bunu sırasıyla Senirkent, Aksu, Eğirdir ve Isparta Merkez izlemiştir (Şekil 4.6). Ortalama değerlere göre Eğirdir dışındaki tüm bölgelerin yüzey topraklarının kireç içerikleri alt topraklara göre daha yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.1, Çizelge 4.2). Özellikle Gelendost’ta elde edilen kireç değerleri bitkilerin Fe beslenmesi üzerine olumsuz etki yapacak düzeyde olduğu düşünülmektedir. Meyve ağaçları kireçli ve alkali topraklarda yetiştirildiği zaman Fe eksikliği oluşur. Kirecin su ile reaksiyona girmesi sonucu oluşan CO3= ve HCO3-, Fe’i bitkiler için elverişsiz hale dönüştürür (Tagliavini ve Rombola, 2001). Şekil 4.6. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama kireç değerleri 4.1.5. Organik madde Bahçelerden 0-30 ve 30-60 cm derinlikten toplanan toprakların organik madde miktarları sırasıyla %1.33-4.61 ve %0.14-3.98 arasında değişmiştir (EK-2, EK-3). Ülgen ve Yurtsever’e (1974) göre yüzey (0-30 cm) toprakların %19’ü az (%1-2), %50’sı orta (%2-3), %28’i iyi (%3-4) ve %3’ü yüksek (>%4) miktarlarda organik maddeye sahiptir. Alt toprak katmanından (30-60 cm) alınan toprakların ise %9’ü çok az (<%1), %60’ı az (%1-2), %24’ü orta (%2-3) ve %3’ü iyi (%3-4) şeklinde değişim göstermiştir. Bu verilere göre genel olarak 0-30 cm derinliğinden alınan toprak örneklerinin organik madde içeriği 30-60 cm’den alınan örneklere göre daha yüksektir (Çizelge 4.1). Araştırma alanının farklı bölgelerindeki bahçelerden 0-30 ve 30-60 cm derinlikten alınan toprakların ortalama organik madde miktarlarına göre en yüksek organik madde Eğirdir’deki bahçelerde belirlenirken bunu sırasıyla Aksu, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent izlemiştir (Şekil 4.7). Bu zamana kadar yapılan birçok araştırmaya göre toprak verimliliğinin iyi olması için toprakların organik madde içeriği en az %3 düzeyinde olması gerekir (Ülgen ve Yurtsever, 1974; Güçdemir, 2006). Buna göre bahçe topraklarının organik madde içeriği 0-30 cm derinlikten alınan örneklere göre %31’inde yeterli %69’unda yetersiz, 30-60 cm derinlikten alınan örneklere göre de %3’ünde yeterli, %97’inde yetersiz düzeyde bulunmuştur. Bu durum bölgedeki bahçelerde organik madde yönetiminin iyi yapılamadığını göstermektedir. Bununla birlikte Türkiye tarım topraklarının %90’ında organik madde içeriğinin %3’ün altında olduğunu (Güçdemir, 2006) dikkate alırnırsa araştırma kapsamında bulunan bahçelerin organik madde içeriklerinin daha iyi olduğu söylenebilir. Bu durum, istenen düzeyde olmasa da elma yetiştiriciliği yapılan alanlarda tarla tarımına göre daha az toprak işleme yapılması, dökülen yaprakların genellikle bahçede kalması, çiftlik gübresi uygulamalarının yapılmasından kaynaklanabilir. 4.1.6. Toplam azot Örnekleme yapılan bahçelerde 0-30 cm’de toplam N miktarları 644-2954 ppm arasında değişirken bu değerler 30-60 cm’de 378-2464 ppm arasında değişmiştir (EK-2, EK-3). Anonymous’in (1990) belirttiği sınır değerlere göre 0-30 cm’de analiz edilen toprakların %5’i az (450-900 ppm), %68’i yeterli (900-1700) ve %27’si fazla (1700- 3200 ppm) N içermiştir. Bu dağılım 30-60 cm’de %2’si çok az (<450 ppm), %31’i az (450-900 ppm), %58’i yeterli (900-1700 ppm) ve %7’si ise fazla (1700-3200 ppm) şeklinde tespit edilmiştir. Bu sonuçlar ışığında 0-30 cm toprak derinliğinde ortalama değerlere göre en yüksekten en düşüğe doğru N içeren bölgeler sırasıyla Eğirdir, Aksu, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent olmuştur. Bu sıralama 30-60 cm’de Aksu, Eğirdir, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent şeklinde bulunmuştur (Şekil 4.8). Toprakta bulunan N’un en önemli kaynağı organik madde olduğundan (Stiles, 1994) elde edilen N değerleri organik madde ile paralellik göstermektedir. Toprakların toplam N miktarları, N gübrelemesinde dikkate alınmamaktadır. Herrera (2001) meyve ağaçlarında N gübrelemesinin daha çok sürgün gelişimine göre ayarlandığını bildirmiştir. 4.1.7. Alınabilir fosfor Örnekle yapılan bahçelerin alınabilir P değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm derinliğinde sırasıyla 6-124 ppm ve 1-90 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK- 3). Anonymous’e (1990) göre tespit edilen P değerleri 0-30 cm derinliğindeki toprakların %2’sinde az (2.5-8 ppm), %10’unda orta (8-15 ppm), %49’unda yeterli (15- 40 ppm), %31’inde fazla (40-80 ppm), %8’inde çok fazla (>80 ppm) bulunmuştur. Bu değerler 30-60 cm’de %11’inde az (<2.5 ppm) %41’inde az (2.5-8 ppm), %25’inde orta (8-15 ppm), %18’inde yeterli (15-40 ppm), %3’ünde fazla (40-80 ppm), %2’inde çok fazla (>80 ppm) bulunmuştur. Örnekleme yapılan bölgelerin 0-30 cm toprak derinliğindeki P değerleri 30-60 cm’ye göre daha yüksek bulunmuştur. Ortalama değerlere göre 0-30 cm’de en yüksek alınabilir P miktarı Isparta Merkez bölgesinde elde edilirken bunu Eğirdir, Gelendost, Senirkent ve Aksu izlemiştir. Bu değişim 30-60 cm’den alınan topraklarda ise en yüksek Eğirdir bölgesinde belirlenirken bunu sırasıyla Isparta Merkez, Senirkent, Gelendost ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.9). Bu sonuçlar P’un toprakta hareketsiz bir element olduğunu açıkça göstermektedir. Damla sulamanın olmadığı ve uygulamaların doğrudan toprağa yapıldığı yerlerde P’un kök bölgesine yakın yerlere uygulanması gerektiğini göstermektedir. Fosfor, toprakta özellikle pH’nın yüksek olduğu durumlarda tamamen hareketsiz bir element (Herrera, 2001; Anonymous, 2006) olmasından dolayı üst toprak tabakasında daha yüksek bulunmuştur. Elma ağaçlarının besin elementi alımında etkili olan kılcal köklerin yoğun olarak bulunduğu 0-30 cm toprak derinliğinde elde edilen ortalama P değerleri Omafra’ya (2004) göre yeterli sınırın üzerinde bulunmaktadır. Ancak bitkilerin P beslenmesini pH, sıcaklık, nem, sıkışma gibi toprak faktörlerinin (Anonymous, 2006) etkilediği göz önünde bulundurulmalıdır. Alt toprak katmanında ise Eğirdir ve Isparta Merkez dışında diğer yerlerde tespit edilen değerler yetersiz düzeydedir. Şekil 4.9. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama P değerleri 4.1.8. Alınabilir potasyum Araştırma alanının alınabilir K değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm derinliğinde sırasıyla 150-7153 ppm ve 85-6098 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Anonymous’e (1990) göre tespit edilen K değerleri 0-30 cm derinliğindeki toprakların %36’sında yeterli (109-289 ppm), %55’inda fazla (289-998 ppm), %9’unda çok fazla (>998 ppm) bulunmuştur. Bu değerler 30-60 cm’den alınan toprak örneklerinin %4’ünde az (50-109 ppm), %64’ünde yeterli (109-289 ppm), %26’sında fazla (289-998 ppm), %6’sında çok fazla (>998 ppm) bulunmuştur. Bölgeler ortalama K değerlerine göre karşılaştırıldığı zaman her iki toprak derinliğinde de en yüksek değerler Senirkent bölgesinde elde edilirken bunu Isparta Merkez, Gelendost, Eğirdir ve Aksu izlemiştir. Potasyum, tüm bölgelerde üst toprak katmanında alt toprak katmanlarına göre yüksek olmuştur. Ayrıca Senirkent bölgesinde diğer bölgelere göre çok yüksek miktarlarda K tespit edilmiştir (Şekil 4.10). Bu sonuçlar P’da olduğu gibi K’unda toprakta hareketsiz bir element olduğunu göstermektedir. Toprak uygulamalarında bu durumun göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Omafra (2004) elma ağaçları için toprakta 120-150 ppm arasında K bulunmasının yeterli olabileceğini belirtmiştir. Sonuçlar incelendiğinde her iki toprak derinliğinde de bahçe topraklarında bulunan K’un bu değerlerin üzerinde olduğu görülmektedir. Şekil 4.10. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama K değerleri 4.1.9. Alınabilir Ca Örnekleme yapılan bahçelerin alınabilir Ca değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm derinliğinde sırasıyla 2510-7242 ppm ve 2352-8243 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Örnekleme yapılan bölge topraklarının 0-30 cm derinliğindeki Ca seviyeleri %11’inde yeterli (1150-3500 ppm), %89’unda fazla (3500-10000 ppm) bulunmuştur. Bu değerler 30-60 cm’de %9’unda yeterli (1150-3500 ppm), %91’inde ise fazla (3500-10000 ppm) olmuştur (Anonymous, 1990). Bölgelerin 0-30 cm toprak derinliğinde ortalama Ca yönünden en yüksek değerler Aksu bölgesinde elde edilirken bunu sırasıyla Senirkent, Gelendost, Isparta Merkez ve Eğirdir izlemiştir. 30-60 cm derinliğinde ise en yüksek Ca değerleri yine Aksu bölgesinde elde edilirken bunu sırasıyla Eğirdir, Gelendost, Senirkent ve Isparta Merkez izlemiştir (Şekil 4.11). Omafra’ya (2004) göre her iki toprak derinliğinde bulunan Ca elma ağaçlarının isteklerini karşılayacak düzeylerdedir. Anonymous (2006) elma ağaçlarının toprakta bulunan Ca’u almakta etkin olmadığını ve Ca gübrelemesinde Ca’un toprakta hareketsiz bir element olması nedeniyle yapraktan uygulama yapılmasının gerekli olduğunu belirtmiştir. Thomidis ve ark. (2007) yaprakların Ca içeriklerinin topraktaki Ca miktarına bağlı olmadığını, iklim şartları gibi faktörlerden daha çok etkilendiğini bildirmişlerdir. Şekil 4.11. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Ca değerleri 4.1.10. Alınabilir magnezyum Örnekleme yapılan bahçelerin alınabilir Mg değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm derinliğinde sırasıyla 134-1265 ppm ve 145-1424 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Örnekleme yapılan bölge topraklarının 0-30 cm derinliğindeki Mg seviyeleri %43’ünde yeterli (160-480 ppm), %56’sında fazla (480-1500) bulunmuş olup sadece bir bahçede bulunan Mg az (50-160 ppm) olmuştur. 30-60 cm’de ise araştırma topraklarının %3’ünde az (50-160 ppm), %47’sinde yeterli (160-480 ppm), %50’sinde fazla Mg tespit edilmiştir (Anonymous, 1990). Analizi yapılan araştırma topraklarında ortalama değerlere göre en fazla Mg, 0-30 cm’de Senirkent bölgesinde elde edilirken bunu sırasıyla Isparta Merkez, Gelendost, Eğirdir ve Aksu takip etmiştir. 30-60 cm’de ise en yüksek Mg içeriğine sahip bölge Eğirdir bulunurken bunu Senirkent, Gelendost, Isparta Merkez ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.12). Omafra’ya (2004) göre her iki toprak derinliğinde bulunan ortalama Mg değerlerinin elma için yeterli olduğu söylenebilir. Ancak Ca ve K gibi diğer katyonlarla Mg arasında rekabet bulunmakta olup Mg gübrelemesinde özellikle topraktaki K/Mg oranının 1,5’dan fazla olmamasına dikkat edilmelidir (Anonymous, 2006; Bergmann, 1992). Şekil 4.12. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Mg değerleri 4.1.11. Alınabilir sodyum Araştırma alanının alınabilir Na değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm derinliğinde sırasıyla 7-256 ppm ve 5-171 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Örnekleme yapılan bahçe topraklarının 0-30 cm’de bulunan ortalama Na değerlerine göre en yüksek Na içeren bölge Senirkent bulunurken bunu Isparta Merkez, Gelendost, Eğirdir ve Aksu izlemiştir. Aynı bahçelerden 30-60 cm derinlikten alınan topraklarda yine en yüksek değerler Senirkent bölgesinde bulunurken bunu sırasıyla Gelendost, Isparta Merkez, Eğirdir ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.13). Şekil 4.13. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Na değerleri 4.1.12. Alınabilir demir Proje kapsamında örnekleme bölgesinin bitkilere elverişli mikro element seviyeleri de belirlenmiştir. Söz konusu bölgelerin 0-30 cm’de Fe değerleri, 0.70-24.72 ppm arasında değişim gösterirken 30-60 cm derinliğinde 0.58-19.08 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Araştırma bahçelerinin 0-30 cm derinlikten alınan toprakların %42’sinde az (<2.5 ppm), %15’inde orta (2.5-4.5 ppm) ve %43’ünde yeterli (>4.5 ppm) düzeyde Fe bulunurken 30-60 cm’de %6’sında az (<2.5 ppm), %40’ında orta (2.5-4.5 ppm) ve %54’ünde yeterli (>4.5 ppm) düzeyde Fe bulunmuştur (Lindsay ve Norvell, 1969). Deneme alanından elde edilen ortalama değerler üzerinden bölgeler karşılaştırıldığında 0-30 cm’de en yüksek Fe içeriğine Eğirdir bölgesi sahip olurken bunu Aksu, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent takip emiştir. Alt toprak katmanlarında (30-60 cm) ise Aksu bölgesi en yüksek Fe içeriğine sahip olurken bunu sırasıyla Eğirdir, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent izlemiştir (Şekil 4.14). Toprakta bulunan Fe miktarlarına göre bu değerlerin bitkiler için yeterli veya fazla olduğunu değerlendirmek çok zordur. Çünkü Fe’in yarayşlılığı birçok toprak ve bitki kaynaklı faktör tarafından etkilenmektedir (Tagliavini ve Rombola, 2001). Fe alımını kireç ve pH’nın artması olumsuz, organik maddenin artması olumlu etkilemektedir. Aksu ve Eğirdir bölgelerinden alınan topraklarda diğer bölgelere nispetle pH ve kireç düşük, organik madde ve toprakların bitkilere elverişli Fe içeriği yüksek bulunmuştur. Bu faktörlerin sonucu olarak Aksu ve Eğirdir’de Fe eksikliği görülmezken diğer bölgelerde yer yer Fe klorozuna rastlanmıştır. Şekil 4.14. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Fe değerleri 4.1.13. Alınabilir bakır Örnek alınan bahçelerinin 0-30 cm’den alınan topraklarda tespit edilen Cu değerleri, 1.03-46.92 ppm arasında değişim gösterirken 30-60 cm derinliğinde 0.95-2.17 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). 0-30 cm derinlikten alınan toprakların tamamında Cu fazla (>1 ppm) bulunurken 30-60 cm’deki toprakların sadece birinde yeterli (0.25-1 ppm) olmuş diğerlerinde ise fazla bulunmuştur (Follet, 1969). Araştırma alanından alınan topraklarda tespit edilen ortalama Cu değerlerine göre her iki toprak derinliğinde de benzer değişim görülmüş ve en yüksek Cu değerleri Eğirdir bölgesinden elde edilmiş bunu sırasıyla Gelendost, Aksu, Senirkent ve Isparta Merkez izlemiştir (Şekil 4.15). Elma ağaçlarının Cu ihtiyaçlarının düşük olması ve kullanılan birçok bitki koruma ilaçlarının Cu’lı olması nedeniyle elma ağaçlarında Cu eksikliği genellikle görülmemektedir. Şekil 4.15. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Cu değerleri 4.1.14. Alınabilir mangan Örnek alınan elma bahçelerinin 0-30 cm toprak derinliğindeki Mn miktarları 0.34-30.07 ppm arasında değişim gösterirken 30-60 cm derinliğinde 1.03-15.42 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Elde edilen sonuçlara göre 0-30 cm derinlikten alınan toprakların %44’ünde çok az (<4 ppm), %44’ünde az (4-14 ppm) ve %12’sinde yeterli (14-50 ppm) düzeyde Mn tespit edilmiştir. 30-60 cm’de ise %59’unda çok az (<4 ppm), %40’ında az (4-14 ppm) ve %1’inde yeterli (14-50 ppm) düzeyde Mn tespit edilmiştir (Sillanpaeae, 1990). Araştırma alanından her iki toprak derinliğinden alınan topraklarda ortalama değerler üzerinden bölgeler karşılaştırıldığında yüksekten düşüğe doğru sırasıyla Eğirdir, Isparta Merkez, Senirkent, Gelendost ve Aksu şeklinde bir değişim göstermiştir (Şekil 4.16). Kaba tekstürlü ve pH’nın yüksek olduğu topraklarda Mn eksikliği sıklıkla görülür (Hoying ve ark., 2004). Özellikle Senirkent bölgesindeki elma bahçeleri Mn eksikliği için uygun alanları oluşturmaktadır. Şekil 4.16. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Mn değerleri 4.1.15. Alınabilir çinko Örnekleme bahçelerinin 0-30 cm ve 30-60 cm’de sırasıyla Zn değerleri 0.16- 8.28 ppm ve 0.11-7.3 ppm arasında değişmiştir (EK-2, EK-3). 0-30 cm derinlikten alınan toprakların %1’inde çok az (<0.2 ppm), %11’inde az (0.2-0.5 ppm), %17’sinde orta (0.5-1.0 ppm), %67’sinde yeterli (1-8 ppm), %4’ünde fazla (>8 ppm) düzeyde Zn bulunurken 30-60 cm’de %12’sinde çok az (<0.2 ppm), %47’sinde az (0.2-0.5 ppm), %22’sinde orta (0.5-1.0 ppm) ve %19’unda yeterli (1-8 ppm) düzeyde Zn bulunmuştur (Sillanpaeae, 1990). Araştırma kapsamında toprak örneği alınan bölgeler ortalama değerler üzerinden karşılaştırıldığında 0-30 cm’de en yüksek değer Eğirdir bölgesinde elde edilirken bunu Isparta Merkez, Gelendost, Senirkent ve Aksu izlemiştir. 30-60 cm’de ise Isparta Merkez en yüksek miktarlarda Zn içeriğine sahip olurken bunu sırasıyla Gelendost, Eğirdir, Senirkent ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.17). Örnekleme yapılan alanların 0-30 cm derinliğindeki toprakların büyük çoğunluğunda bitki ihtiyacını karşılayacak düzeyde Zn bulunmaktadır. Fakat pH’sı 7.5’den büyük olan kireçli topraklarda Zn, bitkilerin alamayacağı formlara dönüşmektedir (Herrera, 2001). pH yönünden Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent; Kireç yönünden Gelendost ve Senirkent diğer yerlere göre Zn alımını sınırlandıracak toprak özelliklerine sahip bulunmaktadır. Şekil 4.17. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Zn değerleri 4.1.16. Alınabilir bor Örnekleme bahçelerinin 0-30 cm ve 30-60 cm’de sırasıyla B değerleri 0.10-1.35 ppm ve 0.03-0.92 ppm arasında değişmiştir (EK-2, EK-3). Deneme alanının 0-30 cm derinlikten alınan topraklarda tespit edilen B, %34’ünde az (<0.5 ppm), %66’sında yeterli (0.5-3 ppm) bulunurken 30-60 cm’de %79’unda az (<0.5 ppm), %21’inde yeterli (0.5-3 ppm) bulunmuştur (Keren ve Bingham, 1985). Araştırma kapsamında toprak örneği alınan bölgeler ortalama değerler üzerinden karşılaştırıldığında 0-30 cm’de en yüksek değer Isparta Merkez’de elde edilirken bunu Gelendost, Senirkent, Eğirdir ve Aksu izlemiştir. 30-60 cm’de ise Gelendost en yüksek miktarlarda B içeriğine sahip olurken bunu sırasıyla, Isparta Merkez, Eğirdir, Senirkent ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.18). Belgede Elma bahçelerinde erken dönemde yapılan yaprak analizlerinin yorumlanmasına imkân tanıyan referans eğrilerin oluşturulması (sayfa 43-59)