• Sonuç bulunamadı

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

4.1. Toprak Analiz Sonuçları ve Değerlendirilmesi

4.1.3. Toprak reaksiyonu (pH)

Araştırma bahçesi topraklarının pH değerleri incelendiğinde 0-30 cm’de 7.14-

8.19 arasında değişirken 30-60 cm’de 7.01-8.16 arasında değişim göstermektedir (EK-2,

EK-3). Elde edilen sonuçlara göre 0-30 cm toprak derinliğinde bahçe topraklarının

%6’sı nötr (6.5-7.5) ve %94’ü hafif alkalin (7.5-8.5) pH grubunda yer alırken bu

değerler 30-60 cm’de %5’i nötr (6.5-7.5) ve %95’i hafif alkalin (7.5-8.5) pH grubunda

yer almıştır (Ülgen ve Yurtsever, 1974). Araştırma alanının farklı bölgelerindeki

bahçelerden 0-30 cm derinlikten alınan toprakların ortalama pH değerlerine göre en

yüksek pH Senirkent bölgesindeki bahçelerde belirlenirken bunu sırasıyla Isparta

Merkez, Gelendost, Eğirdir ve Aksu izlemiştir. Aynı bölgenin 30-60 cm derinlikten

alınan toprakların ortalama pH değerleri üst toprak katmanlarına göre farklı olmuş ve en

yüksek pH’ya sahip bölge Aksu olurken bunu Gelendost, Isparta Merkez, Senirkent ve

Eğirdir izlemiştir (Şekil 4.5). Bütün bölgelerin pH değerleri elma tarımı için yüksek

değerler teşkil etmektedir. Mitra (2003) elma için uygun toprak pH’sının 6-7 arasında

olduğunu bildirmişlerdir. Bu pH aralığında örnekleme yapılan bölgelerde belli

derecelerde P, Fe, Zn, Mn ve B eksikliği beklenebilir (Barden ve Neilsen 2003; Stiles,

2004a).

Şekil 4.5. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama pH değerleri

4.1.4. Kireç

Örnek alınan bahçelerin toplam kireç içerikleri 0-30 cm’de %2.1-42.8 arasında

değişim gösterirken bu değerler 30-60 cm’de ise %0.8-40.3 arasında değişmiştir (EK-2,

EK-3). Ülgen ve Yurtsever’e (1974) göre araştırma alanı topraklarının 0-30 cm’de

%20’si kireçli (%1-5), %45’i orta kireçli (%5-15), %30’u fazla kireçli (%15-25) ve

%5’i çok fazla kireçli (>%25) olmuştur. Alt toprak (30-60) katmanlarında ise %3’ü az

kireçli (<%1), %20’si kireçli (%1-5), %49’u orta kireçli (%5-10), %24’ü fazla kireçli

(%15-25) ve %4’ü çok fazla kireçli (>%25) olarak tespit edilmiştir. Araştırma alanının

farklı bölgelerindeki bahçelerden 0-30 cm derinlikten alınan toprakların ortalama kireç

miktarlarına göre en yüksek kireç Gelendost bölgesindeki bahçelerde belirlenirken bunu

sırasıyla Aksu, Senirkent, Isparta Merkez ve Eğirdir izlemiştir. Aynı bölgenin 30-60 cm

derinlikten alınan toprakların ise yüksek kireç içeren bölge yine Gelendost olurken bunu

sırasıyla Senirkent, Aksu, Eğirdir ve Isparta Merkez izlemiştir (Şekil 4.6). Ortalama

değerlere göre Eğirdir dışındaki tüm bölgelerin yüzey topraklarının kireç içerikleri alt

topraklara göre daha yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.1, Çizelge 4.2). Özellikle

Gelendost’ta elde edilen kireç değerleri bitkilerin Fe beslenmesi üzerine olumsuz etki

yapacak düzeyde olduğu düşünülmektedir. Meyve ağaçları kireçli ve alkali topraklarda

yetiştirildiği zaman Fe eksikliği oluşur. Kirecin su ile reaksiyona girmesi sonucu oluşan

CO

3=

ve

HCO

3-

, Fe’i bitkiler için elverişsiz hale dönüştürür (Tagliavini ve Rombola,

2001).

Şekil 4.6. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama kireç değerleri

4.1.5. Organik madde

Bahçelerden 0-30 ve 30-60 cm derinlikten toplanan toprakların organik madde

miktarları sırasıyla %1.33-4.61 ve %0.14-3.98 arasında değişmiştir (EK-2, EK-3).

Ülgen ve Yurtsever’e (1974) göre yüzey (0-30 cm) toprakların %19’ü az (%1-2),

%50’sı orta (%2-3), %28’i iyi (%3-4) ve %3’ü yüksek (>%4) miktarlarda organik

maddeye sahiptir. Alt toprak katmanından (30-60 cm) alınan toprakların ise %9’ü çok

az (<%1), %60’ı az (%1-2), %24’ü orta (%2-3) ve %3’ü iyi (%3-4) şeklinde değişim

göstermiştir. Bu verilere göre genel olarak 0-30 cm derinliğinden alınan toprak

örneklerinin organik madde içeriği 30-60 cm’den alınan örneklere göre daha yüksektir

(Çizelge 4.1). Araştırma alanının farklı bölgelerindeki bahçelerden 0-30 ve 30-60 cm

derinlikten alınan toprakların ortalama organik madde miktarlarına göre en yüksek

organik madde Eğirdir’deki bahçelerde belirlenirken bunu sırasıyla Aksu, Gelendost,

Isparta Merkez ve Senirkent izlemiştir (Şekil 4.7). Bu zamana kadar yapılan birçok

araştırmaya göre toprak verimliliğinin iyi olması için toprakların organik madde içeriği

en az %3 düzeyinde olması gerekir (Ülgen ve Yurtsever, 1974; Güçdemir, 2006). Buna

göre bahçe topraklarının organik madde içeriği 0-30 cm derinlikten alınan örneklere

göre %31’inde yeterli %69’unda yetersiz, 30-60 cm derinlikten alınan örneklere göre de

%3’ünde yeterli, %97’inde yetersiz düzeyde bulunmuştur. Bu durum bölgedeki

bahçelerde organik madde yönetiminin iyi yapılamadığını göstermektedir. Bununla

birlikte Türkiye tarım topraklarının %90’ında organik madde içeriğinin %3’ün altında

olduğunu (Güçdemir, 2006) dikkate alırnırsa araştırma kapsamında bulunan bahçelerin

organik madde içeriklerinin daha iyi olduğu söylenebilir. Bu durum, istenen düzeyde

olmasa da elma yetiştiriciliği yapılan alanlarda tarla tarımına göre daha az toprak işleme

yapılması, dökülen yaprakların genellikle bahçede kalması, çiftlik gübresi

uygulamalarının yapılmasından kaynaklanabilir.

4.1.6. Toplam azot

Örnekleme yapılan bahçelerde 0-30 cm’de toplam N miktarları 644-2954 ppm

arasında değişirken bu değerler 30-60 cm’de 378-2464 ppm arasında değişmiştir (EK-2,

EK-3). Anonymous’in (1990) belirttiği sınır değerlere göre 0-30 cm’de analiz edilen

toprakların %5’i az (450-900 ppm), %68’i yeterli (900-1700) ve %27’si fazla (1700-

3200 ppm) N içermiştir. Bu dağılım 30-60 cm’de %2’si çok az (<450 ppm), %31’i az

(450-900 ppm), %58’i yeterli (900-1700 ppm) ve %7’si ise fazla (1700-3200 ppm)

şeklinde tespit edilmiştir. Bu sonuçlar ışığında 0-30 cm toprak derinliğinde ortalama

değerlere göre en yüksekten en düşüğe doğru N içeren bölgeler sırasıyla Eğirdir, Aksu,

Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent olmuştur. Bu sıralama 30-60 cm’de Aksu,

Eğirdir, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent şeklinde bulunmuştur (Şekil 4.8).

Toprakta bulunan N’un en önemli kaynağı organik madde olduğundan (Stiles, 1994)

elde edilen N değerleri organik madde ile paralellik göstermektedir. Toprakların toplam

N miktarları, N gübrelemesinde dikkate alınmamaktadır. Herrera (2001) meyve

ağaçlarında N gübrelemesinin daha çok sürgün gelişimine göre ayarlandığını

bildirmiştir.

4.1.7. Alınabilir fosfor

Örnekle yapılan bahçelerin alınabilir P değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm

derinliğinde sırasıyla 6-124 ppm ve 1-90 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-

3). Anonymous’e (1990) göre tespit edilen P değerleri 0-30 cm derinliğindeki

toprakların %2’sinde az (2.5-8 ppm), %10’unda orta (8-15 ppm), %49’unda yeterli (15-

40 ppm), %31’inde fazla (40-80 ppm), %8’inde çok fazla (>80 ppm) bulunmuştur. Bu

değerler 30-60 cm’de %11’inde az (<2.5 ppm) %41’inde az (2.5-8 ppm), %25’inde orta

(8-15 ppm), %18’inde yeterli (15-40 ppm), %3’ünde fazla (40-80 ppm), %2’inde çok

fazla (>80 ppm) bulunmuştur. Örnekleme yapılan bölgelerin 0-30 cm toprak

derinliğindeki P değerleri 30-60 cm’ye göre daha yüksek bulunmuştur. Ortalama

değerlere göre 0-30 cm’de en yüksek alınabilir P miktarı Isparta Merkez bölgesinde

elde edilirken bunu Eğirdir, Gelendost, Senirkent ve Aksu izlemiştir. Bu değişim 30-60

cm’den alınan topraklarda ise en yüksek Eğirdir bölgesinde belirlenirken bunu sırasıyla

Isparta Merkez, Senirkent, Gelendost ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.9). Bu sonuçlar P’un

toprakta hareketsiz bir element olduğunu açıkça göstermektedir. Damla sulamanın

olmadığı ve uygulamaların doğrudan toprağa yapıldığı yerlerde P’un kök bölgesine

yakın yerlere uygulanması gerektiğini göstermektedir. Fosfor, toprakta özellikle pH’nın

yüksek olduğu durumlarda tamamen hareketsiz bir element (Herrera, 2001;

Anonymous, 2006) olmasından dolayı üst toprak tabakasında daha yüksek bulunmuştur.

Elma ağaçlarının besin elementi alımında etkili olan kılcal köklerin yoğun olarak

bulunduğu 0-30 cm toprak derinliğinde elde edilen ortalama P değerleri Omafra’ya

(2004) göre yeterli sınırın üzerinde bulunmaktadır. Ancak bitkilerin P beslenmesini pH,

sıcaklık, nem, sıkışma gibi toprak faktörlerinin (Anonymous, 2006) etkilediği göz

önünde bulundurulmalıdır. Alt toprak katmanında ise Eğirdir ve Isparta Merkez dışında

diğer yerlerde tespit edilen değerler yetersiz düzeydedir.

Şekil 4.9. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama P değerleri

4.1.8. Alınabilir potasyum

Araştırma alanının alınabilir K değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm derinliğinde

sırasıyla 150-7153 ppm ve 85-6098 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3).

Anonymous’e (1990) göre tespit edilen K değerleri 0-30 cm derinliğindeki toprakların

%36’sında yeterli (109-289 ppm), %55’inda fazla (289-998 ppm), %9’unda çok fazla

(>998 ppm) bulunmuştur. Bu değerler 30-60 cm’den alınan toprak örneklerinin

%4’ünde az (50-109 ppm), %64’ünde yeterli (109-289 ppm), %26’sında fazla (289-998

ppm), %6’sında çok fazla (>998 ppm) bulunmuştur. Bölgeler ortalama K değerlerine

göre karşılaştırıldığı zaman her iki toprak derinliğinde de en yüksek değerler Senirkent

bölgesinde elde edilirken bunu Isparta Merkez, Gelendost, Eğirdir ve Aksu izlemiştir.

Potasyum, tüm bölgelerde üst toprak katmanında alt toprak katmanlarına göre yüksek

olmuştur. Ayrıca Senirkent bölgesinde diğer bölgelere göre çok yüksek miktarlarda K

tespit edilmiştir (Şekil 4.10). Bu sonuçlar P’da olduğu gibi K’unda toprakta hareketsiz

bir element olduğunu göstermektedir. Toprak uygulamalarında bu durumun göz önünde

bulundurulması gerekmektedir. Omafra (2004) elma ağaçları için toprakta 120-150 ppm

arasında K bulunmasının yeterli olabileceğini belirtmiştir. Sonuçlar incelendiğinde her

iki toprak derinliğinde de bahçe topraklarında bulunan K’un bu değerlerin üzerinde

olduğu görülmektedir.

Şekil 4.10. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama K değerleri

4.1.9. Alınabilir Ca

Örnekleme yapılan bahçelerin alınabilir Ca değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm

derinliğinde sırasıyla 2510-7242 ppm ve 2352-8243 ppm arasında değişim göstermiştir

(EK-2, EK-3). Örnekleme yapılan bölge topraklarının 0-30 cm derinliğindeki Ca

seviyeleri %11’inde yeterli (1150-3500 ppm), %89’unda fazla (3500-10000 ppm)

bulunmuştur. Bu değerler 30-60 cm’de %9’unda yeterli (1150-3500 ppm), %91’inde ise

fazla (3500-10000 ppm) olmuştur (Anonymous, 1990). Bölgelerin 0-30 cm toprak

derinliğinde ortalama Ca yönünden en yüksek değerler Aksu bölgesinde elde edilirken

bunu sırasıyla Senirkent, Gelendost, Isparta Merkez ve Eğirdir izlemiştir. 30-60 cm

derinliğinde ise en yüksek Ca değerleri yine Aksu bölgesinde elde edilirken bunu

sırasıyla Eğirdir, Gelendost, Senirkent ve Isparta Merkez izlemiştir (Şekil 4.11).

Omafra’ya (2004) göre her iki toprak derinliğinde bulunan Ca elma ağaçlarının

isteklerini karşılayacak düzeylerdedir. Anonymous (2006) elma ağaçlarının toprakta

bulunan Ca’u almakta etkin olmadığını ve Ca gübrelemesinde Ca’un toprakta hareketsiz

bir element olması nedeniyle yapraktan uygulama yapılmasının gerekli olduğunu

belirtmiştir. Thomidis ve ark. (2007) yaprakların Ca içeriklerinin topraktaki Ca

miktarına bağlı olmadığını, iklim şartları gibi faktörlerden daha çok etkilendiğini

bildirmişlerdir.

Şekil 4.11. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Ca değerleri

4.1.10. Alınabilir magnezyum

Örnekleme yapılan bahçelerin alınabilir Mg değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm

derinliğinde sırasıyla 134-1265 ppm ve 145-1424 ppm arasında değişim göstermiştir

(EK-2, EK-3). Örnekleme yapılan bölge topraklarının 0-30 cm derinliğindeki Mg

seviyeleri %43’ünde yeterli (160-480 ppm), %56’sında fazla (480-1500) bulunmuş olup

sadece bir bahçede bulunan Mg az (50-160 ppm) olmuştur. 30-60 cm’de ise araştırma

topraklarının %3’ünde az (50-160 ppm), %47’sinde yeterli (160-480 ppm), %50’sinde

fazla Mg tespit edilmiştir (Anonymous, 1990). Analizi yapılan araştırma topraklarında

ortalama değerlere göre en fazla Mg, 0-30 cm’de Senirkent bölgesinde elde edilirken

bunu sırasıyla Isparta Merkez, Gelendost, Eğirdir ve Aksu takip etmiştir. 30-60 cm’de

ise en yüksek Mg içeriğine sahip bölge Eğirdir bulunurken bunu Senirkent, Gelendost,

Isparta Merkez ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.12). Omafra’ya (2004) göre her iki toprak

derinliğinde bulunan ortalama Mg değerlerinin elma için yeterli olduğu söylenebilir.

Ancak Ca ve K gibi diğer katyonlarla Mg arasında rekabet bulunmakta olup Mg

gübrelemesinde özellikle topraktaki K/Mg oranının 1,5’dan fazla olmamasına dikkat

edilmelidir (Anonymous, 2006; Bergmann, 1992).

Şekil 4.12. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Mg değerleri

4.1.11. Alınabilir sodyum

Araştırma alanının alınabilir Na değerleri 0-30 cm ve 30-60 cm derinliğinde

sırasıyla 7-256 ppm ve 5-171 ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3).

Örnekleme yapılan bahçe topraklarının 0-30 cm’de bulunan ortalama Na değerlerine

göre en yüksek Na içeren bölge Senirkent bulunurken bunu Isparta Merkez, Gelendost,

Eğirdir ve Aksu izlemiştir. Aynı bahçelerden 30-60 cm derinlikten alınan topraklarda

yine en yüksek değerler Senirkent bölgesinde bulunurken bunu sırasıyla Gelendost,

Isparta Merkez, Eğirdir ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.13).

Şekil 4.13. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Na değerleri

4.1.12. Alınabilir demir

Proje kapsamında örnekleme bölgesinin bitkilere elverişli mikro element

seviyeleri de belirlenmiştir. Söz konusu bölgelerin 0-30 cm’de Fe değerleri, 0.70-24.72

ppm arasında değişim gösterirken 30-60 cm derinliğinde 0.58-19.08 ppm arasında

değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Araştırma bahçelerinin 0-30 cm derinlikten alınan

toprakların %42’sinde az (<2.5 ppm), %15’inde orta (2.5-4.5 ppm) ve %43’ünde yeterli

(>4.5 ppm) düzeyde Fe bulunurken 30-60 cm’de %6’sında az (<2.5 ppm), %40’ında

orta (2.5-4.5 ppm) ve %54’ünde yeterli (>4.5 ppm) düzeyde Fe bulunmuştur (Lindsay

ve Norvell, 1969). Deneme alanından elde edilen ortalama değerler üzerinden bölgeler

karşılaştırıldığında 0-30 cm’de en yüksek Fe içeriğine Eğirdir bölgesi sahip olurken

bunu Aksu, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent takip emiştir. Alt toprak

katmanlarında (30-60 cm) ise Aksu bölgesi en yüksek Fe içeriğine sahip olurken bunu

sırasıyla Eğirdir, Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent izlemiştir (Şekil 4.14).

Toprakta bulunan Fe miktarlarına göre bu değerlerin bitkiler için yeterli veya fazla

olduğunu değerlendirmek çok zordur. Çünkü Fe’in yarayşlılığı birçok toprak ve bitki

kaynaklı faktör tarafından etkilenmektedir (Tagliavini ve Rombola, 2001). Fe alımını

kireç ve pH’nın artması olumsuz, organik maddenin artması olumlu etkilemektedir.

Aksu ve Eğirdir bölgelerinden alınan topraklarda diğer bölgelere nispetle pH ve kireç

düşük, organik madde ve toprakların bitkilere elverişli Fe içeriği yüksek bulunmuştur.

Bu faktörlerin sonucu olarak Aksu ve Eğirdir’de Fe eksikliği görülmezken diğer

bölgelerde yer yer Fe klorozuna rastlanmıştır.

Şekil 4.14. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Fe değerleri

4.1.13. Alınabilir bakır

Örnek alınan bahçelerinin 0-30 cm’den alınan topraklarda tespit edilen Cu

değerleri, 1.03-46.92 ppm arasında değişim gösterirken 30-60 cm derinliğinde 0.95-2.17

ppm arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). 0-30 cm derinlikten alınan toprakların

tamamında Cu fazla (>1 ppm) bulunurken 30-60 cm’deki toprakların sadece birinde

yeterli (0.25-1 ppm) olmuş diğerlerinde ise fazla bulunmuştur (Follet, 1969). Araştırma

alanından alınan topraklarda tespit edilen ortalama Cu değerlerine göre her iki toprak

derinliğinde de benzer değişim görülmüş ve en yüksek Cu değerleri Eğirdir bölgesinden

elde edilmiş bunu sırasıyla Gelendost, Aksu, Senirkent ve Isparta Merkez izlemiştir

(Şekil 4.15). Elma ağaçlarının Cu ihtiyaçlarının düşük olması ve kullanılan birçok bitki

koruma ilaçlarının Cu’lı olması nedeniyle elma ağaçlarında Cu eksikliği genellikle

görülmemektedir.

Şekil 4.15. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Cu değerleri

4.1.14. Alınabilir mangan

Örnek alınan elma bahçelerinin 0-30 cm toprak derinliğindeki Mn miktarları

0.34-30.07 ppm arasında değişim gösterirken 30-60 cm derinliğinde 1.03-15.42 ppm

arasında değişim göstermiştir (EK-2, EK-3). Elde edilen sonuçlara göre 0-30 cm

derinlikten alınan toprakların %44’ünde çok az (<4 ppm), %44’ünde az (4-14 ppm) ve

%12’sinde yeterli (14-50 ppm) düzeyde Mn tespit edilmiştir. 30-60 cm’de ise

%59’unda çok az (<4 ppm), %40’ında az (4-14 ppm) ve %1’inde yeterli (14-50 ppm)

düzeyde Mn tespit edilmiştir (Sillanpaeae, 1990). Araştırma alanından her iki toprak

derinliğinden

alınan

topraklarda

ortalama

değerler

üzerinden

bölgeler

karşılaştırıldığında yüksekten düşüğe doğru sırasıyla Eğirdir, Isparta Merkez, Senirkent,

Gelendost ve Aksu şeklinde bir değişim göstermiştir (Şekil 4.16). Kaba tekstürlü ve

pH’nın yüksek olduğu topraklarda Mn eksikliği sıklıkla görülür (Hoying ve ark., 2004).

Özellikle Senirkent bölgesindeki elma bahçeleri Mn eksikliği için uygun alanları

oluşturmaktadır.

Şekil 4.16. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Mn değerleri

4.1.15. Alınabilir çinko

Örnekleme bahçelerinin 0-30 cm ve 30-60 cm’de sırasıyla Zn değerleri 0.16-

8.28 ppm ve 0.11-7.3 ppm arasında değişmiştir (EK-2, EK-3). 0-30 cm derinlikten

alınan toprakların %1’inde çok az (<0.2 ppm), %11’inde az (0.2-0.5 ppm), %17’sinde

orta (0.5-1.0 ppm), %67’sinde yeterli (1-8 ppm), %4’ünde fazla (>8 ppm) düzeyde Zn

bulunurken 30-60 cm’de %12’sinde çok az (<0.2 ppm), %47’sinde az (0.2-0.5 ppm),

%22’sinde orta (0.5-1.0 ppm) ve %19’unda yeterli (1-8 ppm) düzeyde Zn bulunmuştur

(Sillanpaeae, 1990). Araştırma kapsamında toprak örneği alınan bölgeler ortalama

değerler üzerinden karşılaştırıldığında 0-30 cm’de en yüksek değer Eğirdir bölgesinde

elde edilirken bunu Isparta Merkez, Gelendost, Senirkent ve Aksu izlemiştir. 30-60

cm’de ise Isparta Merkez en yüksek miktarlarda Zn içeriğine sahip olurken bunu

sırasıyla Gelendost, Eğirdir, Senirkent ve Aksu izlemiştir (Şekil 4.17). Örnekleme

yapılan alanların 0-30 cm derinliğindeki toprakların büyük çoğunluğunda bitki

ihtiyacını karşılayacak düzeyde Zn bulunmaktadır. Fakat pH’sı 7.5’den büyük olan

kireçli topraklarda Zn, bitkilerin alamayacağı formlara dönüşmektedir (Herrera, 2001).

pH yönünden Gelendost, Isparta Merkez ve Senirkent; Kireç yönünden Gelendost ve

Senirkent diğer yerlere göre Zn alımını sınırlandıracak toprak özelliklerine sahip

bulunmaktadır.

Şekil 4.17. Toprak örneklerinde bölgelere göre ortalama Zn değerleri

4.1.16. Alınabilir bor

Örnekleme bahçelerinin 0-30 cm ve 30-60 cm’de sırasıyla B değerleri 0.10-1.35

ppm ve 0.03-0.92 ppm arasında değişmiştir (EK-2, EK-3). Deneme alanının 0-30 cm

derinlikten alınan topraklarda tespit edilen B, %34’ünde az (<0.5 ppm), %66’sında

yeterli (0.5-3 ppm) bulunurken 30-60 cm’de %79’unda az (<0.5 ppm), %21’inde yeterli

(0.5-3 ppm) bulunmuştur (Keren ve Bingham, 1985). Araştırma kapsamında toprak

örneği alınan bölgeler ortalama değerler üzerinden karşılaştırıldığında 0-30 cm’de en

yüksek değer Isparta Merkez’de elde edilirken bunu Gelendost, Senirkent, Eğirdir ve

Aksu izlemiştir. 30-60 cm’de ise Gelendost en yüksek miktarlarda B içeriğine sahip

olurken bunu sırasıyla, Isparta Merkez, Eğirdir, Senirkent ve Aksu izlemiştir (Şekil

4.18).

Benzer Belgeler