• Sonuç bulunamadı

Toprak Örneklerinin Alındığı Bölge Hakkında Genel

3.1. Materyal

3.1.1. Toprak Örneklerinin Alındığı Bölge Hakkında Genel

AraĢtırmada kullanılan toprak örnekleri Konya ovası Tuz gölü havzası Tersakan gölü mevkiindeki tarım dıĢı alanlardan alınmıĢtır.

Tuz gölü havzası (iç Konya), coğrafi olarak 38o 20‟ ve 39o 10‟ kuzey enlemleri ile 33o 03‟ ve 33o 45‟ doğu boylamları arasında yer alır. Ortalama yükseltisi 1016 m‟dir. Havza doğal açıdan kuzeyinde Haymana platosu kuzeydoğuda Cihanbeyli Platosu ve Tuz Gölü'ne batısında BeyĢehir Gölü'ne ve AkĢehir Gölü'ne güneyinde Sultan Dağları'ndan baĢlayan Karaman ilinin güneyine kadar devam eden Toros yayının iç yamaçları önünde bir fay hattı boyunca oluĢmuĢ volkanik dağlara doğusunda ise Obruk platosuna kadar uzanır.

Toplam yüzölçümü 4.329.969 ha olup, bunun 1.956.360 ha‟ı tarım alanı, 1.257.422 ha‟ı çayır mera, 642.578 ha‟ı orman ve fundalık, 473.639 ha‟ını ise yerleĢim yerleri, su yüzeyi ve diğer araziler oluĢturmaktadır (Anonymous 1992). Havza topraklarının 509.382 ha‟ında tuzluluk ve sodyumluluk, 623.466 ha‟ında ise drenaj problemi mevcuttur (Anonymous, 1978).

Havza, Ġç Anadolu Bölgesi nin orta kısmında yer almakta olup, en geniĢ toprağa sahiptir. En fazla alana sahip yeryüzü Ģekli ova ve platolardır. Ovaların tabanlarında yer alan çukur kısımlarında kapalı havzalar oluĢmuĢtur. Yükseltiler az yer tutar genellikle ilin güneyinde toplanmıĢtır. Ovalar platolarla birbirinden ayrılmıĢtır.

Tuz gölü havzası çorak toprakları ülkemizin biyolojik açıdan oldukça ilginç ancak en nazik olan bölgeleri arasındadır. Ġlginç bir floristik yapıya sahip olması yanında son yıllarda gittikçe artan yapılaĢma ve tarımsal faaliyetlerin aĢırı baskısı altındadır. Özellikle yöresel (lokal) endemik bitkilerce zengin olan tuzcul alanların ıslah edilerek tarım alanları haline getirilmesi bu güzel türlerin yok olmasına neden olacaktır.

Son yıllarda alanın endemik bitkilerce en ilginç ve en zengin yöresi olan Tuz Gölü çevrelerinde yapılan araĢtırmalarda eskiden yetiĢtiği bilinen nadir bitkilerin

28

varlıklarını devam ettirmelerinin saptanması yanında, bazı yeni bitki taksonları da bulunmuĢtur. Bu durum, ülkemizin diğer yörelerine göre hayli iyi incelenmiĢ arazi kesimleri olan tuzcul alanların bile daha ayrıntılı floristik çalıĢmalara gereksinimi olduğuna, bu alanların çok iyi, dikkatli ve özenle korunmalarının önemine iĢaret eder.

ġekil 3.1. Tuz gölü havzası

3.1.2. Toprak örneklerinin alındığı arazinin toprak özellikleri

Ova üçüncü zaman kuaterner sedimentleriyle doldurulmuĢ bir yapı gösterir. Sedimentlerin çoğu çevredeki kalkerli dağlardan gelmiĢtir. Üçüncü zamana ait kayalar çoğunlukla andezit, dazit, diorit ve tüflerden ibarettir. Havzayı dolduran sedimentler yer yer 400 metreden daha fazla kalınlıkta olup kil, marn, kum, çakıldan ibarettir. Sedimentlerin üst 10-15 metrelik kısmı kuaterner devrine aittir. (De Meester, 1970; Janssen,1970). Ova çeĢitli devirlere ait formasyonların ayrıĢması ile

29

teĢekkül etmiĢ bir birikme alanıdır. Bu birikme alanındaki allüviyal materyalin büyük bir kısmı dördüncü zamana aittir.

Havza ovalarında; yağıĢ rejimi, sıcaklık, bitki örtüsü, ana kaya ve yağıĢ miktarı gibi Ģartların etkisi ile çeĢitli toprak tipleri ortaya çıkmıĢtır. Ova toprakları genellikle ağır bünyeli (killi, kumlu-killi, siltli-killi), bazı kısımlarda orta bünyeli (kumlu- killi,tınlı,killi-tınlı), çok az olarakta hafif bünyelidir (kumlu-tın,tın) topraklara rastlanır. Kireç yönünden zengin topraklar olup, toprakların infiltrasyon değerleri orta ve yüksek derecededir (ErtaĢ, 1979).

Ovada yarı kurak karasal iklim egemendir. Ġklimin karasal özelliği bitki örtüsünden yerleĢmeye, nüfus dağılıĢından tarımsal faaliyetlere kadar her alanda etkisini hissettirir. Ekonomi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. YetiĢtirilen baĢlıca tarımsal ürünler; buğday, arpa, mısır, Ģeker pancarı, mercimek, kimyon, ayçiçeği ve baklagillerdir.

Ova, doğal topoğrafyası nedeniyle sularını denize boĢaltma imkanına sahip değildir. Dolayısıyla, sularını ancak içerisindeki göllere ve bataklıklara boĢaltabildiğinden, kapalı havza niteliğindedir (Anonymous, 1978).

Ova arazileri topografya bakımından tekdüze bir karakter arz eder. Genel eğim güneyden kuzeye doğru olup, % 0-0,5 ve bazı yerlerde % 0-1 arasında değiĢmektedir. Ovada sulanan alanlarda, taban suyunun yüksek olması ve bilgisiz sulamalar sonucu tuzlu ve sodyumlu alanlar teĢekkül etmiĢtir. Ova topraklarının pH‟sı 7,5-8,5 arasında değiĢmektedir (Anonymous, 1978). Toprakları ise killi ve killi-tınlıdır. Kireç yönünden zengin topraklar da vardır Ayrıca bilgisiz sulamalar ve yüksek taban suyu nedeniyle çorak topraklar günden güne daha da artmaktadır (Anonymous, 2004).

30

Resim 3.1. AraĢtırma Topraklarının Alındığı Alan

3.1.3. Toprak örneklerinin alındığı bölgenin iklim özellikleri

Toprakların alındığı alanda “karasal” iklim tipi hakimdir. Yazları kurak ve sıcak, kıĢları ise soğuk ve yağıĢlı olmaktadır. Konya Meteoroloji Ġl Müdürlüğünün havzada ki üç istasyonundan derlenen havzaya ait, ortalama değerler çizelge 3.1.‟de verilmiĢtir. Çizelge incelendiğinde; bölgeye düĢen yağıĢların çoğunluğu kıĢ aylarında olmakla birlikte ilkbahar ve sonbaharda da düĢmektedir. Uzun yıllar ortalamasına bakıldığında yılın en yağıĢlı ayları; Mayıs, Nisan ve Aralık‟tır. Yıllık yağıĢ miktarı 319.2 mm dir. Türkiye‟nin en az yağıĢ alan bölümüdür. YağıĢlar mevsimler itibari ile kar ve yağmur Ģeklinde olmaktadır. GeniĢ ve yüksek düzlükler mevcuttur, yörede hakim rüzgar yönü kuzey-kuzeydoğu ve kuzeybatı doğrultusundadır.

31

Çizelge 3.1. Havzaya Ait Bazı Meteorolojik Veriler Uzun Yıllar Ġçinde GerçekleĢen Ortalama Değerler (1975-2008)

Meteorolojik Değerler A Y L A R YILLIK

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

Ort. Sıc. (ºC) -0.3 1.0 5.4 10.9 15.6 20,1 23,5 22,9 18,6 12,4 5,7 1,4 11.4 (Toplam)

Ort.En yüksek Sıc.(ºC) 4,6 6,6 11.8 17,5 22,2 26,7 30,2 30,0 26,3 20,0 12,4 6,0 17,86 (Toplam) Ort.En DüĢük Sıc.(ºC) -4,2 -3,6 -0,3 4,4 8,5 12,8 16,1 15,5 11,2 6,0 0.5 -2.5 5,4 (Toplam)

32

3.1.4. Toprak örneklerinin alınması ve analize hazırlanması

Toprak örnekleri, çalıĢma alanından Jackson (1962) tarafından bildirilen esaslara uygun olarak 0-30 cm derinlikten paslanmaz çelik burguyla fiziksel,

kimyasal ve biyolojik analizler için toprak örnekleri alınmıĢtır. Örnekler bez torbalar

içerisinde laboratuara getirilmiĢtir. Gölgede hava kuru duruma gelinceye kadar kurutulmuĢ, iri taĢlar ve bitki artıkları ayıklandıktan sonra kesekler tahta tokmakla dövülmüĢ ve önce 4 mm‟lik elekten geçirilmiĢ. Daha sonra 2 mm'lik eleklerden geçirilip ve her örnekte aĢağıda açıklanan analizler yapılmıĢtır. Ayrıca katalaz enzim analizi için her topraktan bir miktar etüvde 180 oC sıcaklıkta bir gün süreyle

bekletilmiĢtir.

3.2. Metod

3.2.1. Toprak örneklerinde yapılan fiziksel ve kimyasal analizler

Mekanik analiz: Toprakların kum, silt, kil fraksiyonları Bouyoucus (1951)

tarafından bildirildiği Ģekilde hidrometre yöntemine göre belirlenmiĢ, tekstür sınıfları Soil Survey Manual (1951)‟ e göre tesbit edilmiĢtir.

Tarla kapasitesi: Toprakların 1/3 atmosfer basınç altında tutabildikleri su

miktarı (%) olarak "Basınçlı seramik tabla" metoduyla belirlenecektir (U.S. Salinity Lab. Staff, 1954).

Solma noktası: Toprakların 15 atmosfer basınç altında tutabildikleri su

miktarı (%) olarak " Basınç tablası " kullanılarak belirlenecektir (Demiralay, 1993). Kalsiyum Karbonat (CaCO3, %): Hizalan ve Ünal (1966) tarafından

açıklandığı Ģekilde Scheibler kalsimetresiyle belirlenmiĢtir.

Toprak reaksiyonu (pH): 1:2,5 oranındaki toprak: su karıĢımında cam

elektrotlu pH metre ile belirlenmiĢtir (Jackson, 1962).

Organik madde (%): Smith ve Weldon (1941) tarafından bildirildiği Ģekilde

33

Ekstrakte edilebilir katyonlar (K ve Na): 1 N NH4OAc (Jackson 1962) ile

elde edilen ekstraksiyon çözeltisindeki katyonların miktarı Fleymfotometre cihazıyla belirlenmiĢtir.

Ekstrakte edilebilir katyonlar (Ca ve Mg): 1 N NH4OAc (Jackson 1962)

ile elde edilen ekstraksiyon çözeltisindeki katyonların miktarı EDTA (Versanat) titre edilerek belirlenmiĢtir.

Ekstrakte edilebilir anyonlar (CO3-, HCO3-, SO4- ve Cl-): Saturasyon

ekstaktından elde edilen ekstraksiyon çözeltisindeki anyonların miktarı asitle titre edilerek belirlenmiĢtir. (Jackson 1962)

Toplam azot (%): Jackson (1962)‟ın mikro Kjeldahl metoduyla yapılmıĢtır.

Alınabilir fosfor : Olsen ve ark. (1954) tarafından gelistirilen yöntemde

pH‟sı 8.5 olan 0.5 N NaHCO3 ile elde edilen ekstraksiyon çözeltisine geçen fosfor,

molibdofosforik mavi renk yöntemine göre (Jenway 6300 model Spektrofotometre) belirlenmektedir.

Tuzluluk (ECx103 mmhos/cm): Saturasyon ekstraktında cam elektrotlu EC

metre ile belirlenmiĢtir (Jackson, 1962).

Benzer Belgeler