• Sonuç bulunamadı

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU

ÇALIŞMA GRUBU

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU

Başkan:

Av. Nuriye KADAN İzmir Barosu

Üyeler: (Soyadı Alfabetik Sırasıyla) Av. Hülya AKSAKAL

İstanbul Barosu

Av. Ezgi CANKURT Edirne Barosu

Av. Derya DEMİR Mersin Barosu

Av.Saide EKMEN Ankara Barosu

Av. Hüseyin KANDEMİR Şanlıurfa Barosu

Av. Gülce MUTOĞLU KILAVUZ İzmir Barosu

Arş. Gör. Buket VURGEÇ Gaziantep Üniversitesi

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE İLiŞKİN DEĞERLENDİRMELERİMİZ

Giriş

Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi bünyesindeki cinsel Kimlik hakları Çalışma Grubumuzun adının çalışma ala-nımıza daha uygun olması sebebiyle Toplumsal Cinsiyet Eşitli-ği olarak deEşitli-ğiştirilmesine karar verilmiş ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Toplumsal Cinsiyet nedir?

Toplumsal cinsiyet kavramı, belirli bir toplumun erkekler ve kadınlar için uygun saydığı, toplumsal olarak inşa edilmiş rol-ler, davranışlar ve beklentileri, bunlar arasındaki hiyerarşiyi ve bunlara uyulmadığında kişilerin maruz kaldığı ayrımcılığı ifade eder.

Toplumsal cinsiyet; biyolojik cinsiyetten farklı olarak lumsal ve kültürel olarak belirlenen ve dolayısıyla içeriği top-lumdan topluma olduğu kadar tarihsel olarak da değişebilen

“cinsiyet konumu” ya da “cins kimliği”dir. Bu anlamıyla top-lumsal cinsiyet yalnızca cinsiyet farklılığını belirlemekle kal-maz, aynı zamanda cinsler arasındaki eşitsiz güç ilişkilerini de belirtir. (Berktay 2000:16) . Bu anlamda, toplumsal cinsiyet, toplumsal düzlemde kurgulanan, kültürel olarak değişkenlik gösteren, sosyal, ekonomik ve siyasi faaliyetlerle bilinçli bir şekilde inşa edilen bir kavramdır (Marshall, 1999).

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

Bu inşa edilmiş “roller” dolayısıyla kadın ve erkek arasında bir

“eşitsizlik” durumuna yol açmakta ve bu eşitsizliklerin sonucu olarak da fırsatları kullanma, kaynakların ayrılması ve bun-ların kullanımında, hizmetlere ulaşmada bireylerin cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık yapılmaktadır. Cinsiyetteki ayrım kadın ve erkeğin sahip olduğu biyolojik farklılıklarla sınırlıyken

top-lumsal cinsiyet eşitsizliğinin temeli politik, ideolojik, ekonomik ve kültürel yapılara dayanır. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının ortaya çıktığı alanlara bakarsak eğitimden siyasete, siyasetten ekonomiye, ekonomiden sosyal yaşama kadar, toplumsal ha-yatın hemen hemen her alanında olduğu söylenebilir.

Bunun yanı sıra Cinsel Yönelim Ayrımcılığı Toplumsal cinsi-yete dayalı ayrımcılık, sadece kadınların toplumsal kaynak-lardan eşit biçimde yararlanmalarını engellemekle kalmaz, heteroseksüellikten farklı cinsel yönelimleri olan bireylerin (LGBTİ bireyler) başta yaşam hakları olmak üzere, temel insan hakkı ihlallerine uğramalarına da yol açar. Türkiye’de eşcin-selliği yasaklayan herhangi bir yasa olmamakla birlikte, cinsel yönelim ayrımcılığı yaygındır. Bu ayrımcılık, eşcinselliğin bir

‘hastalık’ olarak görülmesi, dolayısıyla ‘tedavi’ edilmeye ça-lışılmasından, trans ve eşcinsel cinayetlerine kadar geniş bir insan hakkı ihlali alanı yaratmaktadır.

Cinsel yönelim ayrımcılığı, yalnızca eşcinsel ya da trans bi-reylerin sorunu değildir. Kadın bedeniyle doğmuş olanların Kadın gibi, erkek bedeniyle doğmuş olanların da Erkek gibi davranmalarını zorunlu kılan cinsiyet kalıplarının bireylere dayatılmasının en şiddetli aracıdır da. Genel geçer erkeklik/

kadınlık kalıplarının bir biçimde dışında olan erkekleri ve ka-dınları da ‘hizaya sokmayı’ hedeflemektedir.

Ayrımcılığın yaratılmasında ve sürdürülmesinde çeşitli araç-lar kullanılır. Bunaraç-ların başında, şiddet gelir. Ayrımcılığın sür-dürülmesini sağlayan ve kolaylaştıran bir başka araç ta kalıp-yargılardır.

Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu

Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum, WEF) 2017 raporuna göre144 ülke arasında Türkiye 2016 yı-lında 130.sıraydayken bir basamak daha gerileyerek 131.sıra-da yer almıştır. Cinsiyet eşitsizliği uçurumu kapanacağı yerde

daha da büyümekte olup kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması içinse 217 yıl beklemesi gerekmektedir.

Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporunda Kadınların siyasete ka-tılımları, ağlık ve eğitime erişimleri ile ekonomik katılım ve fırsatlar olmak üzere 4 alanda ölçme yapılmakta.

Bu endekslere göre ; Türkiye’de Kadınlar ekonomide 128’inci, siyasette 118’inci, eğitimde 101’inci, ve sağlığa erişimde 59.’uncu.

Sıralamaya baktığımızda Etiyopya, Bahreyn,Katar bizden daha iyi durumda. En iyi durumda olan ilk 5 ülke ise sırasıyla İzlan-da, Norveç, Finlandiya, Ruanda ve İsveç. ilk on içerisinde Fil-pinler, Yeni Zelanda, Slovenya ve Nikaragua gibi ülkeler var.

Sonuç

Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitliği temel olarak, bireylerin cinsiyet temelli ayrımcılığa uğramadan toplumsal yaşamın her alanında eşit olarak yer alması, görülebilmesi, güçlenmesi, tem-sil edilmesi ve katılımı olarak ifade edilmekte ise de bu yakla-şım, başta kadınların olmak üzere bireylerin toplumsal alanda-ki mevcut engellerinin aşılması, görünürlüklerinin artması ve buna yönelik önlemlerin alınması bağlamında önemlidir.

Kadınlara ve LGBTİ bireylere yönelik cinsiyete dayalı ayrım-cılığın ortadan kaldırılması için CEDAW ,İSTANBUL SÖZ-LEŞMESİ başta olmak üzere çeşitli uluslararası sözleşmeler ve yasal düzenlemeler vardır. Ancak ayrımcılığın ve eşitsizliğin ortadan kaldırılması yürütülecek kararlı ve sürekli bir müca-deleyle mümkündür. BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin giriş sözcükleri de bunu açıkça ortaya koymaktadır: “Bütün insanlar onur ve haklar bakımından özgür ve eşit doğar.” Cin-sel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri temelinde bireylere yö-neltilen şiddet ve ayrımcılığın sona erdirilmesi insan hakları alanında aşılması gereken büyük bir sorundur.

Değerlendirmeler

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu olarak İşgücüne Katılım Oranlarında Gizlenen Ayrımcılık, Kamu Hukuku Açı-sından LGBT haklarının Değerlendirilmesi, Toplumsal Cinsi-yet Eşitliğini Sağlamada Devletin Rolü Bağlamında Ankara Valiliği LGBTİ Etkinlikleri Yasaklama Kararının Değerlen-dirilmesi ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Konusunda Barolar ile yapılan Deneyim Paylaşım Toplantısına ilişkin çalışmaları sunmaktayız.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMADA