• Sonuç bulunamadı

1. VERİMLİLİK KAVRAMI VE GELİŞİMİ

1.4. Verimlilik Ölçümünün Amaçları ve Yöntemleri

1.4.2. Başlıca Verimlilik Ölçüm Yöntemleri

1.4.2.2. Toplam faktör verimliliği ve ölçülmesi

Toplam Faktör Verimliliği (TFV), ülkelerin büyüme ve kalkınma çabalarının değerlendirilmesi ve ülkeler arasında ortaya çıkan büyüme farklılıklarının nedenlerini açıklar. Ayrıca büyüme kaynaklarının ayrıştırma sürecinde büyümenin itici gücü olarak hangi üretim faktörünün üretimde etkin olarak kullanıldığını belirlemeye yardımcı olur (Vergil ve Abasız, 2008:160).

TFV en basit tanımıyla tüm girdilerin ağırlıklı ortalama üretkenliğidir; bu girdilerin ağırlıklılarının toplam üretim maliyetindeki paylarıdır. Basit formülü ise,

TFV = Y

X (1.5)

Y çıktısının, toplanmış X girdisine oranıdır.

Ekonomik büyümeyi sağlayan üç ana kanal olan toplam faktör verimliliği (TFV), sermaye yatırımları ve istihdam ülkeler için önem arz etmektedir. Verimlilik en temelinde daha az girdi ile daha fazla çıktının elde edilmesidir. Üretim fonksiyonunun bir parçası olarak elde edilen TFV ise üretilen çıktının üretimde kullanılan girdilerin miktarı ile açıklanamayan kısmıdır. Girdiler; emek (L), sermaye (K), enerji (E), malzeme (M) ve hizmet (S) olmak üzere beşe ayrılır. İşgücü verimliliği veya enerji verimliliği girdilerinden sadece bir tanesinin çıktı ile ilişkisi kısmi verimliliği göstermektedir. Yukarıda sayılan girdilerin tamamının (K-L-E-M-S) çıktı ile ilişkisi ise toplam faktör verimliliğini gösterir. TFV’ nin büyüklüğü girdilerin üretimde ne kadar etkin ve yoğun olarak kullanıldığına göre değişir.

Üretim fonksiyonunun bir parçası olarak elde edilen toplam faktör verimliliği (TFP), çıktının, sermayenin ve emeğin artık değeri olarak hesaplanır. Bireysel girdi faktörlerinin üretken bir şekilde çıktı üretmek için birbirleriyle nasıl birleştirildiğini ölçer. Bazı varsayımlar altında, TFP teknolojik ilerleme olarak

yorumlanabilir. Sabit ölçek ekonomileri, verimli üretim ve rekabetçi faktör piyasaları varsayımlarından farklılıklar olduğunda, TFP sadece sabit olmayan ölçek ekonomilerini ve üretim verimliliğindeki değişiklikleri değil aynı zamanda sermaye kullanımındaki ve döngüsel etkilerdeki değişiklikleri de ölçer (Cardona vd., 2013:4).

Toplam Faktör Verimliliği = Katma Değer Miktar Endeksi

Birleşik Emek ve Sermaye Girdisi

(1.6)

Kavramsal olarak, sermaye- emek verimliliği, genel olarak teknik değişimin kesin bir ölçütü değildir denklem (1.6)’da gösterilmiştir. Bununla birlikte, bir sektörün birincil girdi birimi başına ekonomideki gelir artışına katkıda bulunma kapasitesinin bir göstergesidir. Bu ölçüm uygulamada teknik değişimin, ölçek ekonomilerinin, verimlilik değişiminin, kapasite kullanımındaki değişimlerin ve ölçüm hatalarının birleşik etkilerini yansıtmaktadır. TFV makro ve mikro bağlantıların incelenmesinde, yaşam standartları hakkında bilgi edinmek ve yapısal analizlerde fayda sağlamaktadır. Ama bu ölçüm yöntemi endüstri ve firma düzeyinde teknoloji değişimleriyle açıklanabilen iyi bir ölçüm yöntemi değildir (OECD, 2001:17).

KLEMS Toplam Faktör Verimliliği =Bürüt Çıktı Miktar EndeksiBirleşik Girdilerin

Miktar Endeksi

(1.7)

Birleştirilmiş girdilerin brüt çıktı üretmek için nasıl kullanıldığını gösteriyor (1.7). Bu denklem endüstri seviyesinin analizi ve sektörel teknik değişimleri ala almak için uygundur. KLEMS TFV ölçüsü, uygulamada verimlilik değişimini, ölçek ekonomileri ve kapasite kullanımındaki değişiklikleri yansıtır. Ayrıca üretimdeki ara girdilerin rolü ile endüstri tarafından teknik değişikliklerin ölçümü için en çok kullanılan bir ölçüm aracıdır (OECD, 2001:18).

TFV ölçütü, genel olarak üretimde kullanılan bütün faktörlerin verimliliği olarak görülür. Üretim sürecinde üretim faktörü olarak birçok üretim unsuru kullanılmasına rağmen araştırmanın kapsamına göre verimlilik ölçümlerinde üretim faktörlerinin hepsinin dikkate alınması mümkün değildir. Bu yüzden de TFV ölçümlerinde kısıtlı sayıda üretim faktörü kullanıldığında çoklu faktör verimliliği (ÇFV) şeklinde isimlendirildiği görülür. Bunun bir örneği, işgücü ve

sermaye girdilerinin alındığı bir ölçümde katma değer ya da üretim düzeyi, sermaye ve işgücü toplamına bölünerek hesaplanan oran ÇFV olarak isimlendirilmesi daha doğru olacaktır.

TFV birçok şekilde fayda sağlar. Bu ölçüm emeğin saat başına çıktıdaki değişimi anlamaya yardımcı olur. TFV ölçümleri, girdilerin dışında aynı zamanda teknik değişme, kaynak dağılımını, yönetimsel buluşları, organizasyonel gelişmeleri görmek için faydalı olacaktır. TFV ölçümlerinin temelindeki yaklaşıma göre büyüme oranlarındaki değişmelerin tamamen girdiler dışındaki kaynaklara bağlı olduğu düşünülmektedir (Ünlü, 2010:20).

Emek verimliliğini ölçmek daha yararlıdır. Çünkü üretimin en önemli tek faktörüyle ilgilidir ve ölçülmesi daha kolaydır. Ayrıca, işgücü verimliliği, kişi başına gelir olarak ölçülen yaşam standartlarının önemli bir belirleyicisidir. Bununla birlikte işçilerin kapasitelerini çabalarını emek verimliliğini kısmen yansıtır. Emek verimliliği, emeğin diğer üretim faktörleriyle ne kadar verimli bir şekilde birleştirildiğini, bu girdilerin ne kadarının işçi başına mevcut olduğunu ve ne kadar hızlı ve somutlaştırılmış teknik değişimin devam ettiğini yansıtır. Bu, emek verimliliğini, bu faktörlerin bazılarının analizi için iyi bir başlangıç noktası yapar.

Bu çalışmada emek verimliliği ölçüsü olan çalışılan saat başına GSYİH verimliliğini kullanıldı. Çalışılan saat başına GSYİH, emek girdilerinin diğer üretim faktörleriyle ne kadar verimli bir şekilde birleştirildiğini ve üretim sürecinde nasıl kullanıldığını ölçer. Emek girişi, üretim yapan tüm kişilerin çalıştığı toplam saat olarak tanımlanır. İşgücü verimliliği, işçilerin kişisel kapasiteleri veya çabalarının yoğunluğu bakımından yalnızca emek verimliliğini kısmen yansıtmaktadır.

Benzer Belgeler