GABHS intertrigo
B. Lokal faktörler 1) Travma
1) Trichophyton a T rubrum
2.1.7.2. Tinea kruris
Kasık, inguinal katlantılar ve uylukların orta kısımlarını, genellikle bilateral olarak tutan, eritematöz ve skuamlı plaklar ile karakterize bir dermatofit enfeksiyonudur (54,72,73). Pubik, perineal ve perianal bölgeye yayılarak; düzensiz, kavisli, coğrafik şekiller oluşturabilir (54). Kandidiyazisten farklı olarak skrotum ve penisi tutmaz (72). Lezyonların dış sınırı, aktif kenar özelliği gösterir. Aktif kenarda satellit püstüller görülebilir. Püstülleri kandidiyazisten farklı olarak yassıdır (58). Erkeklerde, kadınlardan daha sık görülür ve çocuklarda nadirdir (73). Sporcularda yaygın olarak görülür. Terleme ve maserasyon, gelişimini kolaylaştırır (58). Kaşıntı belirgindir ve zaman içinde yoğunlaşır. Derin ekskoriasyonlara yol açabilir. Çoğu hastada aynı zamanda tinea pedis te vardır. Bu durum relapslar için bir kaynak oluşturur (54).
2.1.7.3. Eritrazma
Eritrazma, CM‟un neden olduğu, yüzeyel, bakteriyel bir deri hastalığıdır (4,44,45,74-77). Sıcak ve nemli iklimlerde, ilkbahar ve yazın daha sık görülür. Herhangi bir yaşta oluşabilir, fakat yetişkinlerde çocuklardan daha yaygındır (74). Cinsiyet ayrımı gözetmemekle birlikte, genitokrural tipi erkeklerde daha sıktır. Sıcak, nem, maserasyon, debilite (44), obezite (44,76,78), zayıf hijyen (44,78), diyabet, hiperhidrozis (76,78) ve ileri yaş (45,78) predispoze faktörlerdir. Çoğunlukla orta yaştaki obez ve/veya diyabetik kişilerde görülmektedir (26,74).
Çoğunlukla intertriginöz alanları tercih eder (44,45,77,78). Kasık, aksilla, intergluteal ve meme altı katlantılar predileksiyon bölgeleridir. Eritrazma, interdigital ayak enfeksiyonlarının en yaygın nedenidir (76,77).
Genellikle asemptomatik, kırmızı-kahverenkli maküller ile karakterizedir (4,45,74-76). Maküller sonradan birleşerek daha büyük yamalar oluşturma eğilimindedir (4,76). Lezyonların kenarları düzensizdir ve keskin sınırlıdır (74,78). Deri yüzeyi düzdür. Bazen ince skuamlar ve periferde küçük, punktat lezyonlar olabilir. Aşırı terleme ve uzamış oturma kaşıntıyı tetikleyebilir. Bazı vakalarda bunların hiçbirisi görülmez, fakat bu alanlarda floresans alınabilir (76).
Eritrazmanın üç klinik formu vardır: Klasik genitokrural form; en sık uylukların skrotuma temas ettiği alanlarda veya uyluk ve labium majör arasındaki dar temas zonunda oluşur (44,76). Fakat intergluteal yarık, aksilla ve meme altlarında da görülebilir. Ayak parmak arası tutulumu, hastalığın en yaygın görülen formudur ve kroniktir. Çoğunlukla 4-5. veya 3-4. aralıkları tutar. Klinik olarak, skuam, fissürler ve maserasyon gözlenir. Generalize formu, gövde ve ekstremitelerin proksimal kısımlarında, keskin sınırlı, skuamlı, lamellöz plaklar ile karakterizedir. Çoğunlukla ılıman iklimlerde ve orta yaşlı zenci kadınlarda görülür (44).
Tanı için en iyi yol, Wood ışığı incelemesidir (44,76,78). Bakteri tarafından üretilen porfirinlere, özellikle de koproporfirinlere bağlı olarak; etkilenmiş alanlarda mercan kırmızısı floresans gözlenir (4,44,45,74-78). Hasta incelemeden önceki 48 saat içinde banyo yapmış ise, bu renk görülmeyebilir. Bakteri olması nedeni ile KOH
preparatında nadiren görülür (44). Tanı gram ve metilen mavisi ile boyamada; gram (+) çubuk ve koyu mavi granüllerin varlığı ile desteklenir (45). Preparatlarda filamentöz ve kokoid formlarda görülür. Tüm lezyonlarda her iki form da bulunur. Fakat filamentöz formun kasık lezyonlarında, kokoid formun ise, APA lezyonlarında daha baskın olduğu düşünülmektedir (44). Etken, aerobik ortamda özel besiyerinde kültüre edilebilir, fakat bu yöntem klinik pratikte pek kullanılmaz (76). Besiyerinde 24 saat içinde küçük, parlak, yarı şeffaf koloniler oluşturur ve kırmızı floresan verir (44). Klinik görünüm tipik ise kültürel doğrulama zorunlu değildir (45).
2.1.7.4. Pitted keratolizis
Keratolizis punktata; ayak tabanının, stratum korneumu tutan, kazanılmış,
kronik, çoğunlukla asemptomatik, non-inflamatuar, yüzeyel, bakteriyel bir hastalığıdır. Klinik olarak multifokal, dağınık yerleşimli, sarı-kahve renkli, çok sayıda yüzeyel krater benzeri çukurcuklar ve erozyonlar ile karakterizedir (79). Tüm dünyada görülmekle birlikte, tropikal iklimlerde daha yaygındır. Hastalığa neden olan etyolojik ajanlar; kornebakteriyum türleri, Micrococcus sedantarius ve Dermatophilus
congolensis‟dir (76,79-82). Bu bakteriler; uzamış oklüzyon, hiperhidroz, deri yüzey
pH‟sında artış gibi uygun durumlarda çoğalırlar ve stratum koneumu yıkan proteinazlar üretirler (79,81).
Pitted keratolizis herhangi bir yaşta, cinste ve ırkta görülebilir; ayakları çok terleyen erkekler hastalığa daha duyarlıdır (79,81). Çoğunlukla hiperhidrozis, ayakların uzun süreli kapalı ayakkabılar içinde kalması ve uygunsuz hijyen sonucu gelişir (76). Islak ortamda yalınayak dolaşan işçi ve/veya çiftçiler, denizciler, uzun süre kapalı ayakkabı giyen asker ve sanayi çalışanları arasında daha yaygın görülmektedir (79). En yaygın tutulum bölgeleri, basınca maruz kalan alanlardır. En sık ayak tabanı, ayak parmaklarının ventral yüzeyleri ve topuklarda görülür (79-82). Bu bölgeleri APA izler (80). Lezyonlar nadiren basınca maruz kalmayan bölgelerde de görülebilir (79-82).
Karakteristik lezyonlar, 1-7 mm genişliğindeki krater benzeri çukurcuklardır. Çukurcukların büyüklüğü, bakteri kolonizasyonunun yoğunluğu ile ilişkilidir (79). Bu çukurcuklara, mikroorganizmaların salgıladıkları keratolitik enzimler neden olur. Bunlara ek olarak; plantar çizgiler boyunca, genişliği 0.5 mm‟den az olan küçük
çizgisel defektler veya ölü hücre artıkları da görülebilir (80). Yüzey çoğunlukla nemlidir ve keratinize tabaka maseredir. Plaklar, annüler lezyonlar, fissürler ve lokal enfeksiyonlar da görülebilir. Renk, yeşil veya kahverengi olabilir ve ayağa kirli bir görünüm verir (83). Lezyonlar herhangi bir rahatsızlığa neden olmamakla birlikte, genellikle kötü kokuludur (76,79-81). Kötü koku; tiyol, sülfid, tiyoester gibi sülfür bileşiklerinin üretimine bağlıdır. Bazı hastalar, özellikle yürürken, yanma, kaşıntı ve ağrıdan şikayetçi olabilir (79). İnterdigital intertrigo, paronişi ve psöriazis ile bir arada olabilir, fakat bunlar hastalığın başlangıcını veya seyrini etkilemez (79,80).
Tanı için klinik görünüm yeterlidir. Belirgin krater benzeri çukurcuklar dışında, yapışkan bir kayganlık ve kötü koku; ayırdedici bir ipucudur (76,80,82). Çukurcukların tabanından yapılan gram veya gümüş boyamada, gram (+) bakteriler tespit edilebilir (76,81). Kokoid formlar, çukurcukların yüzeye yakın bölgelerinde; filamentöz formlar ise daha derin kısımlarda görülür (80). Wood ışığı tanıda yardımcı olmaz, fakat etkilenmiş alanlarda mercan kırmızısı flöresans görülebilir. Bakteri, beyin-kalp infüzyon agarında kültüre edilebilir (79).
Pitted keratolizisin prognozu iyidir. Etkili ve uygun bir tedavi ile; tüm lezyon ve koku, 3-4 haftada düzelir (79,81). Tedavi edilmez ise, uzun yıllar boyunca, spontan remisyon ve alevlenmeler ile seyredebilir (82). Tedavide; topikal eritromisin, müpirosin, imidazoller, benzoil peroksit, germisidal sabunlar, salisilik asit, kükürt, klindamisin, tetrasiklin veya sistemik antibiyotikler kullanılabilir. Nem, mekanik basınç ve hiperhidroz gibi predispoze faktörlerin elimine edilmesi de önemlidir (83).